Uzun zamandan beri konu açıcam açıcam diyordum fakat bir türlü zaman bulamıyordum Aslında forum ahalisi az çok motoru Bodrumdan İstanbula taşınma hikayesinden dolayı bilmiyor değil.
Açıkca söylemek gerekirse hem ilk motosikletim olduğundan, hemde motorun kendine has bir hikayesi olduğundan baya severek ve isteyerek topluyorum. Kullanacağım günüde iple çekiyorum daha önceden motor ehliyetim olmamasına karşın hep toplamak istediğim motor modellerinden biriydi.
Dip not olarak belirtiyim motor ehliyetimi geçen Eylül ayında aldım. Kurs kız arkadaşımın hediyesiydi
Ehliyeti aldık ne alalım ne alalım derken kafam kursta gördüğüm sv400 e gidiyordu, onun dışında triumph boneville mi alsam acaba dedim kendi kendime. Sonra fiyatlara baktım gerek yok dedim. En son olarakta ulan bir suzuki vanvan 125 al mis gibi kullan pıtır pıtır derken, kardeşim gibi sevdiğim arkadaşım daha önceden bende klasik BMW R serisi hastalığı olduğunu bildiğinden bana içinde fotoğraflar olan bir mail attı.
Doslarım fotolar gitmiş onları yenileyene kadar no11customs instagram sayfasından geçmiş fotolara bakabilirsiniz. @no11customs • Instagram photos and videos
Motor brandalıydı, Bodrumdaydı ve trafikten çekilmişti. ilk gördüğüm fotoğraflar bunlardı ve direk vurulmuştum
bir anlık düşünmeyle tamam alalım !!! diyerek uykusuz geceler başladı. Eski sahibi inanılmaz iyi biriydi sürekli bana çıkabilecek masraflardan muaynesi olmadığından, trafikten çekildiğinden üstüne basa basa söylüyordu ve hala bana cidden almak istiyormusun diye tekrar tekrar soruyordu. Ya ben geceleri cidden uyuyamıyordum şaka maka değil .
Sonra Tatil modunda ailecek Bodruma gittik, sonuçta yanıma arkadaş lazımdı Annnem ve babam baya baya eve yeni oyuncak geldi diye mutlu olmuşlardı, sonuçta herkesin emeği olucaktı ve ailemizin bir parçası olucaktı. Camaronun 23 yıldan beri bizde olduğunu düşünülürse, R60 ta artık ailemizin ebedi bir parçası olacaktı. Tek bir soru vardı o motor İstanbula, hatta bodrumdaki evimizin dahi önüne nasıl gelicekti. Tabi bunları zerre düşünmeyerek gittik motorun yanına.
Tabikide imdadımıza motoru aldığımız kişinin dayısı yetişti ve onun kamyonetiyle bizim eve kadar götürdük.
Btün yolu acama motor düşücekmi diye geri geri baka baka gittim.
Motoru yeni evine geitrdikten sonra daha rahat incelemeye başladım. Eski sahibi motosikletin eski polis motorsikleti çıkması olduğunu belirtmişti bende acaba varmı bununla ilgili bişey diye etrafına bakmaya başladım.
vee tadaaa DMO Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ( hayatta çıkartmayacağım bir plaka
Aslında burada gerçekten kullanmıyorum çünkü babam beni yokuş aşa ittirip bırakıyor bu şekilde 400 metre yol yapmışım 5 6 kere tekrarladık çünkü.
Ne yazıkki ayrılık vakti geliyor İstanbula dönmek gerekiyor çünkü iş var. tabi bunun ardından kara kara motoru nasıl getireceğimiz sorusu kafamda dolanmaya başlıyor.
Devamını sonraki günlerde yazmaya devam edicem. Şuanda motor tamamen sökük durumda. Projenin sonunda boyasından, mekaniğine, ıvırından zıvırına kadar herşeyiyle mükemmel bir hale getirmeyi amaçlıyorum.