PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 17 Ağustos 1999 | UNUTMAYACAĞIZ!



driftboy
16-08-2012, 23:09
Kelimelerin Kifayetsiz Kaldıgı Bir Afetin 13. senesi....

Allah Kimseye Böle Acılar Yaşatmasın....








UNUTMAMAK ADINA
UNUTURMAMAK ADINA




18 Ağustos 1999

Alıntı:


Türkiye'nin batısı yıkıldı.
Yetkililer hayat kurtarmada aciz kaldı.
Başbakan Ecevit: Elektrik yok, su yok, ekmek yok


Acımız çok büyük

Türkiye'nin kuzeybatasını dün sabaha karşı uykuda yakalayan 6.7 şiddetineki deprem sonucu bine yakın kişi ölürken, beş bini aşan kişi de yaralandı



Türkiye'nin kuzeybatı ve batısı dün sabaha karşı saat 03.02'de meydana gelen depremle yıkıldı. Merkez üssü İzmit - Adapazarı olan 6.7 şiddetindeki depremde yaklaşık bin kişi yaşamını yitirirken, beş bini aşkın kişi de yaralandı. Başta Kocaeli, Sakarya, Yalova ve İstanbul olmak üzere, Marmara ve Trakya'yı beşik gibi sallayan, güneyde Marmaris'ten bile hissedilen deprem 45 saniye boyunca sürdü. Türkiye'yi uykuda yakalayarak binlerce binayı harabeye çeviren depremin derinliği, dipten yukarı doğru 16 kilometre 850 metre olarak belirlendi. Afet, mevzuata aykırı biçimde eksik malzemeyle yapılan binaların insanlara mezar olduğu gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Akşam saatlerine kadar süren kurtarma ve enkaz temizleme çalışmaları sonunda resmi kayıtlara göre ölü sayısı 721'i bulurken, yaralı sayısı beş bini aştı. Yetkililer, depremin yıkıcı etkisini hisseden kentlerde enkaz altında çok sayıda insan olduğunu ve bu nedenle can kaybı sayısının artabileceğini belirttiler. Depremden en çok İzmit, Adapazarı, Gölcük, Yalova, Bolu'nun Düzce, Çilimli, Gölyaka, Gümüşova ilçeleri, İstanbul, Bursa, Zonguldak ve Eskişehir etkilendi.



Deprem sonucu İzmit Tüpraş tesislerinde yangın çıktı, başta İstanbul - Ankara TEM otoyolu olmak üzere bazı karayolları kapandı, yollarda kayma, asfalt kırılmaları oldu, çok sayıda köprü de kullanılamayacak kadar hasar gördü.




Sakarya'da gözyaşı

Adapazarı'ndaki çok sayıda bina çökerken komşu binaları da biblo gibi yere savurdu. Eksik malzemeyle bitişik nizam inşa edilen binaların enkazı tüyler ürperten bir manzara oluşturdu. Kentin en işlek caddesi Çarka'da depremin faturası ağır oldu. Şeker ve Hacıoğlu mahalleleri ile Sedat Çiftetepe Caddesi'nde binaların yarısı ağır hasar gördü.

Milliyet

19 Ağustos 1999

Alıntı:


Alıntı:
Almanya'dan gönderilen 2 bin 500 çadır, işlemler için gümrükte bekliyor.
83 kişinin öldüğü Hicret Apartmanı faciasında müteahhit 1.5 yılla kurtuldu
Deprem Fonu'nda sadece bir milyon lira var. Depremzedeye iki paket sigara.
Deprem bölgelerinde salgın hastalık tehdidi büyüdü. Devlet, buna da seyirci.




Yabancı ülkelerden koşup gelen kurtarma ekiplerine tercüman bile verilemiyor.
Ekmek sıkıntısı görülüyor. Elektrik ve su hala kesik. Haberleşme düzelmedi.
Milli gelirde Türkiye'nin en zengin ili olan Kocaeli, hastane yoksulu çıktı.
Depremin şiddeti bile tam ölçülemedi. Kandilli 6.7 dedi, sonra düzeltti: 7.4.

Devletin personeli depremde çalışmadı.


Büyük bir yıkım yaşanan Adapazarı'nda kurtarma çalışmaları, resmi personelin görev başına getirilememesi ve araç yokluğu yüzünden yapılamıyor


Nazım Alpman Adapazarı

Adapazarı'na doğru yola çıktığımızda dünkü Milliyet'in son kalıpları için de kısa notlar geçmeyi planlıyorduk. Normal olarak bir buçuk saatte almamız gereken yolu, depremin olağanüstü koşullarını da dikkate alırsak üç saatte rahat rahat katedebilirdik.

Ancak gazetedeki hesap E - 5'e pek uymadı. Gebze'ye kadar gevşek ve akıcı karayolu trafiği, Hereke'de sıkışmaya başladı. Karşı yönden gelen araçların neredeyse tamamı 41 plakalı araçlar... Tüpraş'taki yangının paniği yollara vurmuş, İzmit, İstanbul'a akıyordu.



Eski adı Tütünçiftlik olan Körfez ilçesine geldiğimizde kent tamamen boşalmış gibiydi. İzmit yönüne doğru ilerledikçe yol kenarında yalvaran bakışlarla otostop yapan ailelerle karşılaştık. Tüpraş gerçek bir cehennem olmuştu.


Otomobili olanlar şanslıydı. Olmayanlar eş dost ve akrabalarının veya komşularının kamyonlarıyla kaçıyorlardı.
"Nereye gidiyorsunuz?"
"Bilmiyoruz, 'kaçın' dediler kaçıyoruz."
İçi tıklım tıkış dolmuş otomobil fotoğrafları çektik. Tam yanımızda bir Toros'un içi insan dolu, yatanlar bile var. Bağaj kapağı açık. Arkada oturmuş iki kardeşin arasından bir tabut uzanıyor! Ağabeylerinin cesedini İstanbul'dan almışlar memlekete götürüyorlar.


Körfez çıkışı yol, tam anlamıya kilitlendi. Araçlar ters yönden iki şerit halinde gelmekteydi. Bu koşullarda Adapazarı'na yedi saat sonra girebildik. İstanbul - Ankara trafiği, E - 5 üzerinden şehiriçi formunda ilerliyordu.
Adapazarı'na giren Adnan Menderes Bulvarı ürperti verdi. Ama bu daha bir şey değil. Kentin merkezine yaklaştıkça karşılıklı olarak caddeye doğru eğilmiş dev mezar taşları gibi duran apartmanlardan korkmamak mümkün değil.


Bir kurtarma çalışması yapılmakta. Otomobillerin farlarının o yöne doğru çevrilmesini istiyorlar. Kurtuluş için sabahı beklemek gerekiyor.

Adapazarı'nın merkezi, vilayet binası çevresindeki jeneratör sayesinde etrafa aydınlık saçıyordu. Bu soluk sarı ışık, enkaz altında yakınları olanların da umut ışığı... Meydanın ortasına kurulan "Kriz Masası", yeni krizlere neden oluyordu.



"Ben Almanya'dan geliyorum, sizde yaralı ve kayıpların listesi var mı?"
"Öyle bir listemiz yok!"
"Akrabalarımı arıyorum, evleri yıkılmış..."
"Hastaneye bakın."

Kriz Masası'nın bu bölümünde sadece yıkıntı altında kalmış olanların kayıtları yapılıyor. Önceki gece yarısına kadar 350 ev için enkaz altında kalmış 2 bin 457 kişinin kayıtları yaptırılmıştı.
Masanın önüne yaşlı bir adam geldi. Niyazi Özçelik, eşi, kızı ve iki torunu için yardım istiyordu.
"Enkaz altından ses geliyor mu?"
"Hayır gelmiyor... Ama benim de sesimi duymamışlardı."
"Sen de mi içerdeydin?"
"23 saat kaldım, şimdi çıkarttılar."
Özçelik, kızıyla bir kere işaretleşmişler. Ona "baba" diye seslenmiş. Sonra bir daha duyamamış. Kriz Masası'ndan vinç, dozer istedi. Ama onların elinde de yok ki! Adapazarı Belediyesi'nin hizmet ve itfaiye binaları çökmüş. İtfaiye araçları enkaz altında...
İsmi bizde saklı bir yetkili Adapazarı'nın gerçek hizmet dramını açıklıyor:
"Devlet adamlarını toplayamıyor ki..."
"Nasıl?"
"Adamın evi yıkılmış, karşıda çimenlerde eşi ve çocuklarıyla oturuyor, 'gel çalış' diyorsun gelmiyor."
Bu durumu daha sonra Vali Yardımcısı Celal Dinçer daha somutluyor:
"Kendi personelimizle iş yapamıyoruz. Şube müdürlerimiz içinde enkaz altında bulunanlar var. 20'den fazla polisimiz öldü. Kendisinde bir şey yoksa evi yıkılmış, annesini ya da babasını kaybetmiş."
"Neye ihtiyacınız var?"
"Su tankeri, arazöz, battaniye, yiyecek, çadır ve nitelikli eleman istiyoruz."
Biz vali yardımcısıyla konuşurken ağlayarak gelen kadın yalvarıyor:
"Bakın ben doktorum, insanların hayatlarını kurtardım. Ama şimdi çaresizim. Çark Mahallesi'nde enkaz altında sağ insanlar duruyor. Ev iki gündür yanıyor, n'olur bir şeyler yapın!"
Vali yardımcısı "evet" diyemiyor, çünkü elinde araç gereç yok. Tam bu sırada Ankara'dan vinç, dozer ve kepçe getirmiş bir sorumlu geliyor. Celal Dinçer, sevinçle direktif veriyor:
"Hemen Çark Mahallesi'ndeki yangına gidin!"
"Sayın Valim ben yabancıyım, orasını bilmiyorum."
Vali sağa sola bakınıp birini buluyor ve yolluyor. Bu sefer de bir başkası karşısına geliyor. Yapacağı çok şey yok.



Ölüm tarlasında doğan umut...

Depremden en fazla etkilenen yerlerin başında gelen Adapazarı, sessiz bir "ölüm tarlası"nı andırıyor. Bu talihsiz kentte ölüm nereden ve nasıl geleceğini belli etmiyor. 15 gün önce büyük bir sel felaleti yaşayan Adapazarı'nda bu kez de depremin acı çığlıkları duyuluyor.
Bu çığlıklar arasında dün umut dolu bir başka çığlık yükseldi. Genç anne Zehra, kızını ölüm acıları arasında açıkhavada sezaryenle dünyaya getirdi. Bir yanda ölüm diğer yanda doğum... Nazım Hikmet sanki 50 yıl öncesinden onu karşılamıştı: Hoşgeldin bebek / Yaşama sırası sende / Senin yolunu gözlüyor / Tren kazası, uçak kazası, iş kazası / Yer depremi falan..."



Milliyet
SAKARYA

Sakarya'da bulunan Bosna caddesi Saraybosna'dan farksız. Enkazın yüzde 85'ine hic ulaşılamamış durumda. Dün sabah saat 10'da Sakarya'ya ulaşabilen Alman kurtarma ekibinden bir görevli, "Hayatımda böyle bir şok yaşamamıştım." diyor. Sakarya'da depremin tablosunu Bosna caddesi sergiliyor. Deyim yerindeyse cadde yerle bir olmuş. Aslında yalnızca Bosna caddesi değil Sakarya'nın yüzde sekseni yerle bir olmuş. Üstelik Bosna caddesi'ndeki harabe görüntüleri Saraybosna'yı aratmıyor. Aradaki tek fark, Saraybosna'daki Sırp bombardımanına karşılık Sakarya'da deprem bombardımanına maruz kalınması. Bosna caddesinin başında oluşturulan Ambulans parkından peşpeşe çıkan ambulansların enkazlara yanaşıp tekrar siren sesleriyle uzaklaşmaları insan ruhunda garip etkilere yolaçıyordu.

Enkazın yüzde 85'i duruyor


Dün ikindi saatlerinde depremin üzerinden tam 36 saat geçmişti. Ancak 17 Ağustos günü saat 03.02'da deprem uykusuna dalan Sakarya'nın yüzde sekseninin neredeyse tamamı hala uykudaydı. Yaklaşık 40 noktada yürütülmesi gereken kurtarma çalışmaları çok çok yetersizdi. Ekipleri sevkeden telsizlerin başındaki kişiye soruyoruz,


Cevap: "Bırakın tek tek binaları, henüz hiç giremediğimiz mahalleleler var. Sakarya'nın yüzde sekseni enkaz altında. Biz bu enkazın ancak yüzde onunu, bilemediniz yüzde 15'ini kaldırabildik. Herşeye muhtacız..."


Kurtarıcı köpekler


Almanya ve İspanya'dan gelen sınırlı sayıdaki kurtarma ekiplerinin bir kaç köpeği dün öylesine işe yaradı ki, koca Sakarya'da sağ olarak enkaz altından çıkarılabilen birkaç kişiyi de bu köpeklerin hassas koku alma yetenekleri tesbit etti.


Ama koca bir Sakarya'ya bu birkaç köpeğin yetmesi mümkün değildi. Yorulduklarında koku alma yetenekleri zayıflayan bu can kurtaran köpekler belirli aralıklarla dinlendirilmek zorunda kalındı.


Türkiye'nin dört bir tarafından gelen kurtarma ekipleri elbette var. Ama örneğin Dağcılık federasyonu ekibinin ya da Ereğli Demir Çelik Fabrikası'nın gönderdiği kurtarma ekibinin beraberinde niye bu cankurtaran köpekler yoktu?.. Deprem kuşağında olan ve belirli aralıklarla ağır sonuçlarla dolu depremler yaşayan Türkiye'nin bu köpeklere ihtiyacı yok mu?


Sakarya tükenmiş vaziyette


Dün Sakarya'yada herkes bitkindi. Valiliğin önünde oluşturulan kriz merkezinin önünde Türk Telekom'un kurduğu uydu linkleri sayesinde yakınlarına sesini duyurmak için kuyruğa giren insanlar, yan yatmış binaların içerisinde sağlam kalabilmiş bir kaç parça eşyasını çıkarabilmek için bu binalara giren insanlar, öte yandan eline çekiç, balta, keser alıp "Ben sağım" diye bağıran yakınlarını kurtarmak için insan üstü bir çaba sergileyen diğer depremzedeler... Elbette böylesine geniş bir alanı etkisi altına alan yüzyılın en büyük depremlerinden birinde devletin ve halkın eli bir kaç saat içinde heryere ulaşamayabilir. Zaten bu yüzden dün Sakarya'da devlet henüz yoktu. Enkazların altından yükselen, "Bizi kurtarın" seslerine rağmen.


Kim ayağa kaldıracak?


7.4 şiddetindeki bir depremin herkesi nasıl şaşkına çevirdiğini, zihinleri nasıl allak bullak ettiğini dün Sakarya'da bütünüyle yaşamak mümkündü. Sakarya dışından yeni gelmiş insanların sokaklara dalıp enkaz yığınlarıyla karşılaşmalarından sonra çığlık atmaları ve "Acaba yanlış sokağa mı girdim?" umuduyla geriye dönmeleri ama tekrar gerisin geriye gelmeleri ve krizlere tutulmaları...


Öyle anlaşılıyor ki, Sakarya yardım ekipleri ve enkaz kaldırma çalaşmaları açısından İzmit ve Yalova'nın çok gerisinde. Elbette İstanbul'da da henüz enkazı kaldırılamayan binalar var. Aslında önemli olan enkazları kaldırmak da değil. Henüz hayatını kaybetmemiş insanları kurtarabilmek. Ne yazık ki, dün Sakarya'da böyle bir manzara yoktu. Depremin üzerinden 36 saat geçmişti hala bu manzara yoktu. Peki Sakarya hiç ayağa kalkmayacak mı? Şairin sözüyle sırtına koca bir tarih vurulan Sakarya elbette ayağa kalkacak. Hiç olmazsa bugünden itibaren elinizi Sakarya'ya uzatın, Çünkü Sakaryalı bitmiş, tükenmiş vaziyette...


FARUK MERCAN/ADAPAZARI | Zaman

20 Ağustos 1999

Alıntı:

Toplu mezar
Kamyon mısır tarlasına yanaşıyor. Arka kapağı açılıyor. Çarşafa, battaniyeye sarılı cesetler indiriliyor. Yere yayılıyor. Dozer faaliyete başlıyor. Kepçe toprağı yarıyor, upuzun bir çukur açılıyor. Ölüm çukuru bu. Toplu mezar...

Ne kefen ne tören
Çocuk, genç, yaşlı cesetler dizi dizi aynı çukura atılıyor. Dozer, çukuru kapatıyor. Ne yıkama, ne kefen, ne tören. Yer, Adapazarı Serdivan tepesi. Depremin üçüncü günü. Çürümüş sahipsiz cesetler salgın tehdidine karşı böyle gömülüyor. Deprem, insanlığı öldürüyor...

Milliyet
Adapazarı yürek dağlıyor

Ölü sayısı 5 bini bulan şehirde, halk adeta çaresizleri oynuyor
Bütün Türkiye'yi büyük yasa boğan depremde en büyük hasarı alan Adapazarı, burada olan akrabalarını görebilmek için gelenlerin yüreklerini dağlıyor. Halk sokaklara döküldü. Personel eksikliği sebebiyle yardım ve kurtarma çalışmaları kargaşa içerisinde yapılıyor. Kentin Bosna, İzmit, Kurbanlık ve Çark caddelerinde bulunan evlerin tamamı ya yıkıldı ya da kullanılamaz hale geldi. Kentin ticaret ve sanayi odası, adliye, ordu evi, postane, defterdarlık ve itfaiye binaları yıkıldı. İbadete yeni açılan Bosna Camii de yıkılan birçok camiden birisiydi.



Halk çadırkentte toplanacak
Şehirdeki evlerin kullanılamaz hale gelmesi sebebiyle bölgede çadırkent kurulacak. Depremzedelere bir yandan devlet diğer yandan da çeşitli sivil toplum kuruluşlarından ve özel firmalardan yardım akıyor. Ancak kente gelen yardımların düzenli bir şekilde yönlendirilmemesi nedeniyle yardımların dağıtımı yardımı getirenlerin inisiyatifine bırakılmış durumda. Sakarya Gençlik Merkezi bahçesinde yapılan yiyecek içecek dağıtımında ise zaman zaman arbede yaşandı. Askeri birlikler şehirde meydana gelebilecek yağmalama olaylarına karşı önlem alırken, çevre illerden yapılan polis ve polis aracı takviyesi ile elektriksiz kentte güvenlik sağlanmaya çalışılıyor. 150 bin nüfuslu Adapazarı'nın yollarında büyük çatlamalar gözlenirken, bariz şekilde görülen müteahhit hatalarına vatandaşlar büyük tepki gösterdi. AKUT yetkilileri, kentte kurtarma faaliyetlerinin kalabalık nedeniyle yavaş ilerlediğini ve istihbarat eksikliği çektiklerini ifade ettiler.


Ölü sayısı 5 bini bulabilir
Yetkililer ölü sayısının 5 bini geçmesinden endişe ediyor. Öte yandan enkaz kaldırma çalışmaları yapanlarla yakınları enkaz altında kalanlar arasında zaman zaman tartışmalar yaşanıyor. Dozerlerle enkaz kaldırılmasına karşı çıkan vatandaşlar profesyonelce çalışma beklediklerini ifade ettiler. Aradan geçen dört güne rağmen enkaz kaldırma çalışmalarının tamamlanmaması nedeniyle toprak altında kalan cesetler kokmaya başladı. Adapazarı Belediyesi Teftiş Heyeti Müdürü Abdurrahim Tüzün ise aradan geçen 50 saate rağmen toprak altından sağ olarak çıkarıldı. Öte yandan Adapazarı Müftülüğü yetkilileri bugüne kadar 500 kişinin toprağa verildiğini belirtti.


Adapazarı Valiliği önünde kurulan kriz masası ise faaliyetlerini hızlandırmaya başladı. Türk Telekom'un burada kurmuş olduğu seyyar santral sayesinde diğer illerde bulunan akrabaları ile haberleşmek isteyen vatandaşlara kolaylık sağlandı. Depremle birlikte şehirde meydana gelen elektrik kesintisi nedeniyle cep telefonlarını dolduramayan vatandaşlara jeneratörden yararlanma imkanı verildi.


ALLAH RAHMET EYLESİN...

Mekanınız Cennet OLsun..




http://img520.imageshack.us/img520/2189/resim258cs7.jpg

turbo&quattro
16-08-2012, 23:12
Daha dun gibi hatirliyorum ve omrum boyuncada hatirlayacagim muhtemelen. Allah bir daha boyle aci yasatmasin.

bora1311
16-08-2012, 23:12
unutmadik...

uICsMrR2Wzk&feature

driftboy
16-08-2012, 23:15
Hala sakaryada izleri mevcut, ara sokaklarda özellikle.. bakıyosun boş arazi ama zemini fayans yada beton.. Allah bidaha böyle şey yaşatmasın

Günkut
16-08-2012, 23:18
Cok kötüydü ya o zaman 10 yaşındaymışım ama dün gibi aklımda.

LegenD-R
16-08-2012, 23:19
Videoları izleyince gene o günler geldi aklıma, kötü oldum.. Umarım Türkiye bir daha böyle bir felaketle karşı karşıya kalmaz..

tool
16-08-2012, 23:24
istanbulda afet cadiri alanlarinin avm yapildigi bilgisi dogrumu?

turci
16-08-2012, 23:32
benim de yasadigim en büyük afet'ti.
malesef hersey gibi tarihin tozlu raflarinda yerini aldi,hemde ülkemiz adina kara bir leke ve acisini maddi manevi ceken bir toplum yaratilarak.
neden malesef dedim?
cünkü,
yakinlarini kaybedenler disinda herkes unuttu,hala ders alinmamis ve devam eden yapilasmada (kacak yada resmi) % kac kriterlere uyuluyor?
kara leke cünkü,
deprem sonrasi yasananlar,devletimizin afet durumunda neler yapabildigini gösterdi ve icinde bulunulan durum son derece trajedikti.
yaratilan topluma gelince,
depremden sonra gelen ek vergiler ve bunlarin sonunun gelmemesi + olarak,
toplanilan vergilerin her hangi bir afette kullanilacak olmasi yada depremzedelere yardim yerine,
secim propagandasi olarak duble yollara gitmesi..
deprem vergilerimiz nerde?
aha burda,duble duble yollarda..

::ZaFeR::
16-08-2012, 23:44
Rabbim bizlere o günleri bir daha hiç yaşatmasın.O görüntüleri izledikçe içim ürperiyor hala.

UmitKC
17-08-2012, 00:01
Bunu bız yasayanlar cok daha ıyı anlarız.. Tum Ölenlerımıze ALLAH rahmet eylesın.. Mekanları cennet oLsun.. saymakla bıtmeyecek hıkayeler var.. RABBIM tekrar yasatmasın ınsALLAH...

Unutmadık UNUTMAYACAGIZ ! ):

Burak İ
17-08-2012, 00:04
Konuyu açacaktım açılmış. Bugün benim 2. doğum günüm yalova da enkazdan çıktım 13 sene önce ..

ALLAH kimseye öyle bir an ,korku ,his yaşatmasın başka da bir şey demiyorum . Bizzat yaşayanlar bu durumda olanlar dediğimi çok iyi anlıyorlardır. Tekrar başımız sağ olsun....

131mirafiori
17-08-2012, 00:13
Çekyat tan düştüğümde uyanmıştım o gece çocuktum ne olduğunu tam hatırlamıyorum fakat tek hatırladığım çığlık ve bina yıkılma sesleriydi :(

Sakarya ya yolunuz düşerse deprem müzesine mutlaka uğrayın...

Murat Özcan
17-08-2012, 00:16
Marmarada o gece hiç bir zaman unutulmadı unutulmıycak...

GokhanRS
17-08-2012, 00:17
inşallah tekrarı yaşanmaz. çünkü olursa bu sefer çok daha kötü sonuçlar çıkabilir.

Yalcin54
17-08-2012, 00:25
Allah bir daha o günleri göstermesin :(

cookies
17-08-2012, 00:31
Ne bileyim.. Hiç bir şeyle kıyaslanabilecek, anlatılabilecek tarz da değil.. 13 sene öncesini saniye saniye hatırlıyorum.. Deprem öncesini, anını, sonrasını.. Çok kötü çok...

RafetAraç
17-08-2012, 00:56
o gece dayımlar gelmişti bandırmadan saat 3 küsurlara kadar kumsalda oturmuştuk. saat 3 gibi su birden yükselmeye başlamştı. hemen geri çekilmeye falan başladk sonrasnda ilk olarak bi uğultu sesi ve denizin üzerinden kırmızı bi ışık yükselmeye başlamştı ve 4-5 saniye sonrada sallanmaya başladık. hayatımda ne olursa olsun unutamayacağm tek anıdır bu. babam bile noluyoo diye bağırmıştı korkudan. hatta yıldızların falan bu gece ne kadar çok olduğu muhabbetide dönmüştü masada. kaç yıl geçti fakat o anları saniyesine kadar hatırlarım..

Murat Özcan
17-08-2012, 01:50
o gece dayımlar gelmişti bandırmadan saat 3 küsurlara kadar kumsalda oturmuştuk. saat 3 gibi su birden yükselmeye başlamştı. hemen geri çekilmeye falan başladk sonrasnda ilk olarak bi uğultu sesi ve denizin üzerinden kırmızı bi ışık yükselmeye başlamştı ve 4-5 saniye sonrada sallanmaya başladık. hayatımda ne olursa olsun unutamayacağm tek anıdır bu. babam bile noluyoo diye bağırmıştı korkudan. hatta yıldızların falan bu gece ne kadar çok olduğu muhabbetide dönmüştü masada. kaç yıl geçti fakat o anları saniyesine kadar hatırlarım..

aynen dostum gece balkonda oturuyorduk bızde 3 e kadar 2.30 civarı havaya baktık dedımkı ne kadar cok yıldız var neyse yataga yattık bızım evde 6. katta aman allahım alttan bır vurdu uyandım sallanmaya bır basladı sankı tum sesler durdu selavat getırmeye basladım bızım bınaya birşeyler olmadı ama o 45 sanıye hayatta unutamam biz marmara bölgesi olarak o acıyı çok iyi biliyoruz avcılar falan dümdüz oldu ceset kokuları bize kadar geliyordu deniz üzerinden yoksa bizmi oyle hıssedıyorduk bılmıyorum ama allah bır daha yaşatmasın

Eyüp
17-08-2012, 01:57
13sene önce birazdan ben enkaz altında kalıcam..:(

Allah bir daha bu acıları yaşatmasın , 17 Ağustos unutulmaz..

Burak K.
17-08-2012, 02:06
Vefat edenlere Allah rahmet eylesin. Sağ kalanlara,enkazdan çıkanlara Allah sabır versin,uzun bir ömür nasip etsin. En azından vefat edenler için bi fatiha okuyalım bu gece,hepsinin mekanı cennet olsun. Allah tekrarını yaşatmasın.

melih
17-08-2012, 02:21
Allah bir daha yaşatmasın böyle bişeyi

AEAlmas
17-08-2012, 02:34
Gercek rakamlar 50 bin kişi ölmüştür bende depremde idim 11 saat sonra cıkarıldım dayimi kaybettik :( yalovada sadece 18932 ölü vardi ama acıklamadılar gercekleri

Volkann
17-08-2012, 02:48
evimizin 1 adım önüne minare düşmüştü,o gün şanslı olanlardandık Allah bir daha o günleri yaşatmasın...

unutmadık unutmayacağız.

cookies
17-08-2012, 03:50
17 Ağustos Gölcük Depremi Belgeseli (Can Dündar) - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=EI-NLI0sO9M&feature=related)

Vaktiniz varsa izleyin.. Yoksa vakit ayırın yine izleyin.. İzlediğimiz onlarca filmden, diziden çok daha mühim, hayatın, facianın, yardımlaşmanın ve devlet acziyetinin videosudur..

Painkiller
17-08-2012, 04:53
Dün gibi gözümün önünde. Her yerde yıkılmış binalar, bağıran insanlar, tarif edilemeyecek şaşkınlık.. Enkazlar o kadar fazlaydı ki hangi birine yardım edeceğimizi şaşırıyorduk. Düşünsenize, ekmek ve su bulmak bile bir uğraş gerektiriyordu. Çok sıkıntılı günlerdi, Allah bir daha yaşatmasın. Ölenlere de Allah rahmet eylesin.

HkN
17-08-2012, 07:57
Ölenlere rahmet,kalanlara sabır diyorum 13 sene öncesi için.

Yaşayan birisi olarak halen aklımızda :(

mur_84
17-08-2012, 08:47
rabbim tekrarını yaşatmasın..

UmutRıza
17-08-2012, 09:46
Acıyı unutmayacağız bu kesin lakin ders almayı halen bilmiyoruz, ben inşaat mühendisiyim ve denetim işi yapıyorum, müteahhitler halen cüzzi karları için insan sağlığını hiçe sayacak uygulamalar yapmaya çalışıyorlar, doğrusunu yaptırana kadar baya sıkıntı çekiyoruz.

Rabbim bu acıyı bizlere tekrar yaşatmasın, hayatını kaybedenlere Allah rahmet eylesin.

XSi
17-08-2012, 10:22
Gercek rakamlar 50 bin kişi ölmüştür bende depremde idim 11 saat sonra cıkarıldım dayimi kaybettik :( yalovada sadece 18932 ölü vardi ama acıklamadılar gercekleri

Sana büyük geçmiş olsun, dayının da allah taksiratını affetsin, cennetine kabul eylesin.

Rec.O
17-08-2012, 10:34
Allah'ım hepsinin taksilatlarını affetsin Allah bir daha yaşatmasın inşallah :(

leader_T
17-08-2012, 10:36
Bizzat Adapazarında o anı yaşamış biri olarak şunu diliyorum. Allah bu korkuyu bir daha kimseye yaşatmasın.

sportinger
17-08-2012, 10:38
büyük depremde hayatını kaybeden tüm yurtdaşlara Allahtan rahmet diliyorum. rabbim türke akıl vesin ki bu yaşanan olaylardan ders alalım, depremle yaşamayı ögrenelim, artık depremler bizim canlarımızı almasın.

yuyusa
17-08-2012, 10:50
Allah kalanlara sabır versin,

Cümlemize böyle acı yaşatmasın..

baretta
17-08-2012, 10:51
17 Ağustos Gölcük Depremi Belgeseli (Can Dündar) - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=EI-NLI0sO9M&feature=related)

Vaktiniz varsa izleyin.. Yoksa vakit ayırın yine izleyin.. İzlediğimiz onlarca filmden, diziden çok daha mühim, hayatın, facianın, yardımlaşmanın ve devlet acziyetinin videosudur..

Vallahi izleyemedim ya...

Allah bir daha yaşatmasın bu acıları inşallah...

SLH
17-08-2012, 10:53
Sadece bu belgeselimizi 33 bin kişi izlemiş izledikçe hatırlıyor insan acıları tüylerim diken diken oldu kanım çekildi tekrar bu günleri yaşamayız inşallah Rabbim hepimizi korusun bu mübarek günde bu akşam dualarımızı depremde yaşamını kaybeden kardeşlerimize gönderelim.Hepsine tek tek Allah rahmet eylesin.

SLH
17-08-2012, 10:55
17 Ağustos Gölcük Depremi Belgeseli (Can Dündar) - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=EI-NLI0sO9M&feature=related)

Vaktiniz varsa izleyin.. Yoksa vakit ayırın yine izleyin.. İzlediğimiz onlarca filmden, diziden çok daha mühim, hayatın, facianın, yardımlaşmanın ve devlet acziyetinin videosudur..

Kesinlikle izleyin arkadaşlar zaten izlenme sayısı herşeyi anlatıyor çok acı.

c.sar
17-08-2012, 10:56
Ölenlere Allah'tan rahmet , geride kalanlara sabırlar versin.

Onurkk06
17-08-2012, 11:03
ölenlere allah rahmet eylesin kalanlara Allah uzun ömür versin ankarada bile şiddetli hissedilmişti deprem daha dün gbi hatırlıyorum deprem gününü twlerden görmüştük her yer dümdüz olmuştu

VTec_king
17-08-2012, 11:25
Allah bir daha yaşatmasın,Ölenlere rahmet yaşıyanlarada geçmiş olsun diyorum

by serçe
17-08-2012, 12:15
Rabbim bizlere o günleri bir daha hiç yaşatmasın vefat edenlerde rahmet eylesin ..

ProdriveSTI
17-08-2012, 12:19
Allah rahmet eylesin,nasıl unutulur ki o gece :(

BU®AK
17-08-2012, 12:25
Sakarya da yaşadığım 10. senede depremle tanıştım o zamana kadar yaşadığım yaşantımı, sevdiklerimi, hayallerimi alıp götürdü benden. Allah düşmanımın başına vermesin. Biz akıllanmayız bu bir gerçek her zaman söylediğim gibi Allah ölümün bile hayırlısını versin. O gün yaşadıklarımı ve o gün aldığım dersi de ömrüm boyunca unutamam ... Ölenlere Allah rahmet eylesin geride kalan bizlerede sabır versin ama unutmayı da nasip etmesin her ne kadar unutmamak için çabalasak da insanoğlu her şeyi sıfırlıyor...

by_vtec
20-08-2012, 02:42
ALLAH rahmet eylesın gerıde kalanlarada sabır versın...

fastchild
20-08-2012, 11:25
Neydi be 4 yaşındaydım hala duyduğumda tüylerim diken diken olur çok şükür yakınlarımızdan kayıp olmadı ama illaki tanıdıklarımız vardı o gece koştura koştura şile yolundan Karasuya geldik şimdi bulunduğum köyüme Ortaköy'e Kıa Ceres kamyonetin arkasında halamlar felanda gelmişti

hikaye dahada uzar ama uzatmak istemem Allahım birdaha yaşatmasın böyle acıyı