Giriş

Orijinalini görmek için tıklayınız : Bir zamanlar Türkiye



Yiğit G.
24-09-2012, 12:09
http://imageshack.us/a/img684/8301/bakkal2.jpg


BAKKal KOKUSU

Daha süperi veya hiperi, marketin hiçbir çeşidinin olmadığı zamanlardaki mahalle bakkalarının kendine has bir kokusu vardı.Açıkdaki teneke peynirin zeytinin büyük camlı kutularda taneyle satılan açık biskivülerin, gofretlerin, ekmeklerin ve daha birsürü şeyin birbirine karışmış ve zihnimize işlenmiş o günlerden kalma bir motif olan bu kokusunu bugünkü marketlerde hissedebilmek ne mümkün.

http://i.tmgrup.com.tr/tk/galeri/turkiye/bir_zamanlar_turkiye_414832390833/065_d_d.jpg

TRİPORTÖR:

Bunlar, adından da anlaşılacağı gibi 3 tekerlekli ve direksiyon yerine gidonla kumanda edilen çok enteresan taşıma araçlarıydı. Ağırlıklı olarak; “Arçelik” marka olan triportörlerin sürücü kabinini önünde tek bir tekerleği vardı. Bu tekerlek gidona bağlıydı. Sürücü kabinin tam ortasına otururdu, yanında da sağlı sollu birer kişinin oturabileceği yer kalırdı. Eni normalden daha dar olduğundan ötürü, tek bir farı ve yine tek bir sileceği bulunurdu. Çalışırken çıkardığı sesler, bir motosikletin sesiyle aynı tınıyı verirdi. Bu araçların arkasındaki kasaları, kimi modellerde açık, kimilerinde tenteyle örtülü, kiminde ise metal örtüyle kapatılmış olurdu. PTT’nin araç kadrosunda, arkası kapalı çok sayıda sarı renkli triportör 1980’lerin ortalarına kadar hizmet verdi. Bunlar daha çok posta ve telgraf taşıma işlerinde kullanılırlardı.

http://i.tmgrup.com.tr/tk/galeri/turkiye/bir_zamanlar_turkiye_414832390833/071_d_d.jpg

BİLEYCİler:

O yıllarda İstanbul sokaklarında, evlerde kullanılan körleşmiş bıçakları, yeniden keskinleştirerek kullanılabilir hale getirebilme sanatını icra eden bileyci ustaları dolaşırdı. Biley makinalarını sırtlarında taşırlardı. Müşterinin evinin önünde makinasını yere koyarak, bunun üzerindeki yatay bir mile geçirilmiş disk şeklindeki biley taşını ayak hizasındaki pedal yardımıyla sabit bir hızda çevirmeye başlar ve pedala bağlı kayış vasıtasıyla hızla dönen diskin üzerine, elindeki kör bıçağı çeşitli açılarla temas ettirip kıvılcımlar oluşturarak bileylerdiler. İş bittiğindeyse bıçak hem keskinlik kazanmış olur, hem de metalik orijinal rengine geri dönerdi. Günümüzde çok nadir olmakla birlikte, halen inatla (!) bileycilere rastlanabilmektedir

http://imageshack.us/a/img821/3326/87728702.jpg

ANADOL PİKAPlar:

70’li yılların gözdesi Anadol otomobillerin bazılarının karoserinin arka kısmında değişiklik yapılarak kesilir ve buraya bir kasa oturtulurdu. Meydana getirilen bu yeni araca da; “Pikap” adı verilirdi (İngilizce; pick-up’dan). Yük taşıma kapasitesi sınırlı olan pikaplar, 90’larda kalktılar ama Andolu'nun bazı kesimlerinde hala rastlamak mümkün

http://images.gittigidiyor.com/3231/VERESIYE-VEREN-PESIN-SATAN__32311697_0.jpg

VERESİYE VEREN-PEŞİN SATAN TABLOLARI

Peşin satan adamın sevimsiz, kocaman, pis ve fazla açgözlü oluşu, veresiye verenin ise daha mazlum, babacan, üzgün ve bizden biri gibi oluşu su götürmez bir gerçek olan; veresiye veren olmayı peşin satan şerefsiz tefeci kılıklı düzenbaza tercih ettiren, sınıfsal ayrımcılık jargonu.80'lerde hemen hemen her dükkanın duvarında görmek mümkündü.


http://imageshack.us/a/img853/4508/fdsy.jpg

FORD MİNİBÜSLER:

80’lerin sonuna kadar, tavanları çok alçak olan ve ayakta duran orta boylu bir yolcunun bile kesinlikle eğilerek seyahat etmek zorunda kaldığı 11 kişilik yarım burunlu minibüslerdi. İstanbul’un hemen her noktasına işleyen bu araçların hakim rengi, kırmızı/bordo-beyazdı. Yer kazanmak için kapıdan girişte, sol tarafa yaklaşık 3 kişinin daha oturacağı tahta veya suntadan yapılmış ve üzerleri deriyle kaplanmış ek oturma yerleri vardı. Koç grubunca üretilen bu minibüsler, sonradan yerlerini daha yüksek tavanlı Magirus’lara bıraktılar.

http://thumbs.vidivodo.com/vidivodo/vidservers/server01/videos/2012/03/18/02/v201203180253190879704.flv.jpg

GECE BEKÇİLERİ

Geceleri sokaklarda devriye gezen gece bekçileri olurdu. Kahverengi üniformalı ve kasketli bu güvenlik elemanları, sabaha dek nöbetlerini devam ettirir ve civardaki sokaklarda gezen meslekdaşlarıyla haberleşmek için sık sık düdüklerini çalarlardı. Emniyet Teşkilâtı’na bağlı olarak görev yapan gece bekçileri 1980’lerde kaldırılarak, sabit karakol kadrosuna verildiler.

http://img406.imageshack.us/img406/9551/74040212.jpg

BOŞ ARSALAR

O zamanlar böyle dağ taş ev ve apartman degildi..Her sokakta boş arsalar bulunurdu..Oralarda gönlümüzce oynardık..Bizim arsamızda koskocaman bir çitlembik ağacı ve küçük bir ayva ağacı vardı..Bütün oyunlarımızı çitlembik ağacının etrafında kurar ve oynar, sohbet etmek icinse ayva ağacına cıkıp otururduk..Zavallı ağac hic meyve veremezdi çünkü baharda bütün çiçeklerini yerdik nedense..Sabahtan akşama bütün günümüz arsamızda gecerdi..Yemege çağrılacağız diye ödümüz kopar, seslenen anneleri duymazdan gelirdik..Şimdi oyun parkları var ama bu kadar keyif verir mi çocuklara bilmiyorum..Kısıtlı zamanlarda degildi bizim oyunlarımız..

http://images.gittigidiyor.com/3297/320-ADET-VHS-BETA-VIDEO-KASET__32975427_2.jpg

VİDEO KASET KİRALAMAK

80'li yıllar tv'nin yeni renklendiği ve video kiralamanın en revaçta oldugu dönemdi.Hatta sinemalar da bu dönemin ardından yavaş yavaş kapanmaya başladılar.Kasetleri kiraladığımız video kulübünden aldığımız güzel filmler olduğu zaman çoğaltırdık onları, bizim video kayıtlıydı.Bir arkadaşımızda player videosunu getirirdi ara kablolar bağlanır tesisat kurulurdu ve gelsin kayıtlar O zamanlar raks firması üretirdi boş vhs kasetlerini az film kopyalamadık. jaws 1, jaws 2, Rocky serisi, Rambo serisi, Jean Cladue Van Damme'ın kan sporu, Kirli Dans, Kokteyl, Top gun vb..Bunlardan az çoğaltmadık. Zevkli olurdu iki videonun kurulup ara kabloların bağlanması, sanki uzayda gemi yürütürmüş gibi öyle bir havalara girerdik filmler çoğaldığı zaman. Yani adama vay be dedirtecek türden bir işmiş gibi gelirdi yaptığımız iş..

http://i35.tinypic.com/2iseb92.jpg

AĞLAYAN ÇOCUK PORTRESİ

Seksenli yıllarda İtalyan ressam Bruni Amadio tarafından çizilen, “Ağlayan Çocuk” resmi, bir anda dünya çapında üne ulaştı. Özellikle Avrupa’da ardı ardına gelen olaylardan sonra, resim “lanetli” olarak anılmaya başladı. Öyle ki, bu resmin bulunduğu evlerde, yangın çıkıyor, her şey kül olsa da, bu resim sağlam kalıyordu. Hatta, 1985’te İngiliz The Sun gazetesi, okuyucularıyla birlikte bu resimden kurtulma kampanyası başlattı. Yüzlerce okuyucu, gazetenin binasının önünde toplanarak, “lanetli” resimleri ateşe verdi.

Bizde de pek çok evin girişine asılmıştı 80 lerde bu resim.O yıllarda berber salonlarında, manavda, bakkallarda, ayakkabı tamircisinin duvarında, demircide, bisikletçide, kısaca aklınıza gelecek her türlü esnafta duvarları süslerdi bu hüzünlü resim.. Şimdilerdeyse artık hiçbiryerde yok..

http://www.fantastikresimler.net/wp-content/uploads/2010/04/dansa-davet-invitation-to-dance-davet-dans-etmek-203x300.jpg

DANSA DAVeT OYUNU

İlkokulda oynadığımız kızlı erkekli oynanan bir oyundu.Tek kural kızların ve erkeklerin sayılarının eşit olmasıydı.Karşılıklı dizilir ve sırayla karşı gruba gidip bir kız veya erkek karşısında eğilerek eşimiz olmasını isterdik.Zat-ı muhterem ya kabul eder ya da etmezdi. Bazen anlaşma yapılırdı kızlar arasında kimseye evet demek yok diye dakikalarca uzardı oyun :) Kabul olan eşler bir köşede son çift kalana kadar beklerdi.Sonra eşler karşılıklı gelecek şekilde yanyana dizilirdi. Sonra elele tutuşup kollarımızı havaya kaldırırdık. Hani şu düğünlerde gelinle damat salona girerken eş-dostun arasından geçer ya, aynı o şekilde..Sona kalan iki kişi aramızdan geçerken sırtlarına vururduk ceza olsun diye. :) Diğer cinsle olan ilk münasebetlerimizdi :) Güzel günlerdi..Bilmiyorum hatırlayan çıkar mı ama ben bunuda paylaşmak istedim..


https://lh3.googleusercontent.com/-oWYu_pPttVc/T6g-UHXKsAI/AAAAAAAAtZk/MGzMw6gnrk8/w500/ULKER-BUYUK-BOY-BUSKUVI-KUTUSU__48624294_0.jpg


AÇIK BİSKÜVİLER:

Mahalle bakkallarında şimdiki gibi paketlenmiş bisküviler yoktu ya da lüks sınıfına giren birkaç marka da pahalı olduğundan pek tutulmazdı. Hemen her bakkal dükkânının giriş kapısının yanında ortalama 30X30X30 ebatlarında teneke bisküvi kutuları düzenli bir şekilde üstüste oturtulmuş halde dururdu. Bunların ön kısmında camlı bir kapakları olurdu. Kapak, içindeki bisküvilerin bayatlamaması için sürekli kapalı olur, camdan içinde hangi tür bisküvi olduğu görülürdü. Bu kutular, içindekilerin herhangi bir kazaya kurban gitmemesi için zeminden 30 derece kadar yukarı bakacak şekilde meyilli konulurdu. İstenen tür bisküvi, bakkal tarafından kâğıttan bir kesekâğıdına doldurulup tartılarak müşteriye verilirdi. En bilinen markalar ise; Ülker, Eti ve Besler’di.

http://i.tmgrup.com.tr/tk/galeri/turkiye/bir_zamanlar_turkiye_414832390833/002_d_d.jpg


ARAP SABUNU:

Deterjanların günümüzdeki gibi yoğun bir biçimde henüz günlük hayata girmediği yıllarda, temizlik işlerinde çoğunlukla arap sabunu ya da beyaz kalıp sabunlar kullanılırdı. Kalıp sabuna nazaran temizleme kabiliyeti daha yüksek olan “arap sabunları” bakkallarda, kesif kokusundan dolayı dükkânın genellikle dışına konulan bir tenekenin içinde muhafaza edilirler, bakkal tarafından metal bir kaşık yardımıyla, naylon torbanın içine doldurulduktan sonra tartılarak satılırlardı. Görüntüleri itibarıyla ağdalı-sümüksü kıvamlarından, sarı renklerinden ve kendilerine has oldukça itici kokularından beklenmeyen temizleme özellikleri, onların bulaşık hariç hemen her yerde kullanılmalarına neden olurdu. Yerlerin, merdivenlerin, muşambaların, çamaşırların arıtılması işlemlerinde kadınların en büyük yardımcısı olan arap sabunları, artık günümüzde iyice gözden düştüler. Bu sabunları satan bakkal da kalmadı.

http://i.tmgrup.com.tr/tk/galeri/turkiye/bir_zamanlar_turkiye_414832390833/003_d_d.jpg


AYI OYNATICILAR:

Çingenelerin tekelindeki bu meslek grubunda ekip, elinde tef ve uzunca bir sopa olan kavruk bir çingene ile, beline sardığı zincirin ucu, burnuna geçirilen halkaya takılmış bir ayıdan oluşmaktaydı. Daha çok turistik yerler ve sokak aralarında boy gösteren bu ikili ekibin gösterisi, tefi dokuz-sekizlik aksak bir ritmle çalarak şarkı söyleyen çingenenin, arada bir elindeki sopayla ayıyı dürtmesinden sonra hayvanın tempoya uygun hareketlerle zıplaması, sopaya tutunarak iki ayağının üzerinde dikilmesi ve bazen de yere yatarak bayılma numarası yapmasından oluşan ilginç bir şovdan ibaretti. En çok tutulan gösteri ise; “Kocaoğlan, hamamda karılar nasıl bayılır?” sorusunun ardından ayının bayılma numarası yapmasıydı. Gösteri bitince çingene kasketini çıkararak, etraflarında halka olan seyircilerden bahşiş toplardı. 1980’lerde ayı oynatmak kesinlikle yasaklandı. Hayvanlar toplanarak, Uludağ’da oluşturulan ayı yetiştirme ve rehabilitasyon merkezine götürüldüler.


http://i.tmgrup.com.tr/tk/galeri/turkiye/bir_zamanlar_turkiye_414832390833/005_d_d.jpg


BONCUKLU KASAP KAPILARI:

Kasap dükkânlarının kapılarında, özellikle yaz aylarında kapıyı yere kadar tamamen örten, pervazın üzerine tutturulmuş dikey iplere dizili rengârenk boncuklardan oluşan, genellikle sinek benzeri uçucu haşeratın içeriye girmesini engelleyen siperlikler olurdu. İçeriye girmeniz için, bu boncukları ortalarından tutarak, uzun bir saçı at kuyruğu yapmak için toplar gibi bir elinizle tutup kenara itmeniz yeterli olurdu.

http://i.tmgrup.com.tr/tk/galeri/turkiye/bir_zamanlar_turkiye_414832390833/034_d_d.jpg


MUŞAMBA

Halıfleks ya da yer karolarının yaygınlaşmadığı yıllarda evlerin odalarının, hatta mutfaklarının ve tuvaletlerinin zeminleri muşamba kaplı olurdu. Çoğunlukla kahverengi ya da gri renklerin hakim olduğu bu yer kaplama materyallerinin üzerinde birbirini tekrarlayan grafik desenler olurdu. En çok tutulan desen ise pötükare adı verilen iki rengin çaprazlamasına uygulandığı küçük kare şekillerdi. Muşambalar odaların zeminleri tahta olduğu için, bir süre sonra tahtaların deformasyonuna ayak uydurur ve altındaki tahtanın girintili-çıkıntılı şeklini almaya başlardı.


http://galeri3.uludagsozluk.com/177/atari-salonu_229655.jpg

ATARİ SALONLARI

Okul zamanlarının vazgeçilmez caydırıcı gücü olmakla, ayrı bir kültürü yaşatan ve street fighter aracılığıyla dünya coğrafyasının çocuklara öğretildiği sigarayla tanışma ortamları..El kadar çocuğun senden daha iyi oynadığı oyunlara bakıp hayıflanma yerleri.. :) Oyunları ezberlediğimiz, harçlığımızı yatırdığımız mekanlardı atari salonları.Burada "geçim mi?" çocuklarının yanı sıra, oyun bitirdikten sonra başkaları oyunun sonunu görmesin diye makinenin fişini çeken hazımsız veletler de bulunurdu.Jeton yerine ince bir cisim sokup içerdeki tele değdirince oyun hakkı verirdi bu makineler.Jetonun ortasını delip misina geçirip makineye sokarsanız da uzunca bir süre oynayabilirdiniz. Taa ki, yakalanana kadar :)

Edit: Ek olarak birde bizim göztepedeki atarici yazı asmıstı makinelerin üzerine "Geçiyimi yasaktır" diye :D


http://img211.imageshack.us/img211/2273/lo78xg6.jpg

BİLETLERde KITA UYGULAMASI

İETT araçlarıyla seyahat ederken, şimdiki gibi tek tip ücret vermek yerine, gidilecek mesafe kadar ücret ödenirdi. Bu sistemde, hatlar belirli kıtalara bölünmüştü. Şehrin ana merkezleri kıta sınırlarını gösterirdi. Biletlerin üzerinde 1 numaradan başlayan ve 12’ye kadar devam eden, kutu içine alınmış sıra numaraları bulunurdu. Gitmek istediğiniz durağı biletçiye söylerdiniz, o da bindiğiniz kıtanın ve gitmek istediğiniz semtin içinde bulunduğu kıta numarasının üzerini kalemiyle işaretler ve bileti keserek size verirdi. Haliyle, gidilecek mesafe arttıkça ödeyeceğiniz para da artardı.

http://imageshack.us/a/img442/5125/fbcyg.jpg


SEYYAR MUHALLEBİCİLER

Sokaklarda tekerlekli ve dört tarafı cam vitrinle kapalı arabalarıyla gezen muhallebiciler vardı. Vitrinlerin alt rafında, küçük ve yuvarlak plastik kutulara konulmuş muhallebiler diziliydi. Üst rafı ise telli arabadan miskete, maskeden topa, oyuncak bebekten kaleme kadar çeşitli ıvır zıvırla dolu olurdu. Her muhallebi kabının dibinden mutlaka kırmızı renkli plastik, üzeri numaralı bir marka çıkardı. Çocuklar kabın dibindeki markaya bir an önce ulaşabilmek için alelacele muhallebiyi bitirirlerdi. Markanın üzerindeki numara, satıcının elindeki numaralı hediye listesiyle karşılaştırılır ve o numaraya hangi hediyenin çıktığı saptanırdı. Satıcı üst raftan çıkardığı hediyeyi çocuğa verirdi. Dağıtılan ıvır-zıvırlar her ne kadar ucuz mallardan oluşsa da, bunların maliyeti de muhallebi fiyatına eklendiğinden, bu piyango çocuklara biraz tuzluya patlardı.

http://images.bursadabugun.com/galeriler/2012/09/06/2342-turkiye-bir-zamanlar-boyleydi-5048f302957c1.jpg

CİN ALİ ÇOCUK KİTAPLARI

1970’lerde revaçta olan ilkokul çocuklarına yönelik “Cin Ali” adlı kare şeklinde 16 sayfadan oluşan, siyah-beyaz çok enteresan kitaplar vardı. Ali adlı çocuğun, belli bir seriyi takiben; okuldaki, piknikteki, denizdeki, müzedeki, törendeki, dişçideki ve hayvanat bahçesindeki müthiş heyecanlı (!) maceralarına yer veren kitaplardaki çizimler çöp çizgilerden oluşmaktaydı. Herşey ama herşey birkaç çizgiden ibaretti; evler, arabalar, insanlar, hayvanlar, eşyalar... Kollar ve bacaklar ve vücutlar çöpten ibaret olup herhangi bir organ ihtiva etmemekteydi. Kafalarsa bir yuvarlaktan müteşekkildi. Okuyan çocuğun resimleri kolayca taklit ederek çizebilmesine imkân vermek amacıyla düşünüldüğü muhtemeldi. Her çocuğun çantasında bu serinin en az 1-2 kitabı mevcuttu. 80’lerden itibaren çocuk kitapları sektöründeki hızlı gelişim, Cin Ali kitaplarının da sonu oldu.

http://lgkml.free.fr/images/carriole.jpg


AT ARABALARI

Bilhassa benzin kıtlığının yaşandığı 1970’lerde at arabaları, zerzevat satıcısından yük taşıyanına kadar hemen her meslek grubunun gözdesi olan ulaşım araçlarındandı. Bunların tahtadan dört adet tekerleği vardı ve bu tekerlekler özellikle paket taşlı yollarda çok fazla ses çıkarırdı. Arabalar genelde tek, bazen de iki at tarafından çekilir ve tüm atların başına siyah deriden at gözlüğü ile arkalarına da gübre torbaları bağlanırdı. Arabayı sürenin oturması için, aracın önünde biraz yükseltilerek deri minderle kaplanmış ve yetmeyerek, üzerine çeşitli kilim parçaları örtülmüş bir sürücü mahalli vardı. Atların arkalarına ne kadar torba bağlanırsa bağlansın, yine de hatırı sayılır bir ölçüde gübreler asfalta dökülerek gün boyu kaybolmayan nahoş kokulara sebep olurdu.

http://img5.mynet.com/ha6/b/br49.jpg

CEMSE

50’lerdeki Amerikan Marshall yardımı çerçevesinde, İkinci dünya Savaşı’nda kullanıldıktan sonra miadı dolan askeri jipler, kamyonlar ve otobüsler Türkiye’ye yollanmıştı. Bunların içinde bir çeşidi vardı ki, bunlar Türkler’in mükemmel fonetik dönüşüm yapabilme kabiliyetlerinin bir ürünü olarak yıllarca “Cemse” olarak anılan “G.M.C.” marka araçlardı. “General Motors Corporation” kelimelerinin baş harflerinin okunuşu; “Ci-Em-Si” olduğundan, halk arasındaki telâffuzu yuvarlatılarak “Cemse”ye çevrildiler. Bundan böyle nerede bir askerî kamyon görülse, ona askeri cemse (ya da sadece cemse) denilmeye başlandı.


http://imageshack.us/a/img801/6436/timthumbm.png

MOTOSİKLET KABİNLERİ

Motosikleti olanların yarısından çoğunun bir de kabini olurdu. Motorun sağ tarafına bağlanıp çıkarılabilen bu kabinler kapısız ve tek koltukluydular. Sadece sağ taraflarında tekerlekleri olurdu. Önlerinde rüzgâr kesici bombeli bir de camları vardı. Kabinin arkasında da küçük bir bagajları bulunurdu. İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi askerlerinin sıkça kullandığına filmlerde şahit olduğumuz bu dual araçlar, İstanbul’da genellikle motoru kullanan şahsın eşini ve çocuklarını taşıma görevi üstlenmişlerdi. Kabinin ağırlığından dolayı hızları yarıyarıya düşse de, dengeleri durdukları zaman da bozulmadığından dolayı, daha güvenli bir havaları vardı. Yağışlı havalarda üstleri tenteyle kapanabilen modelleri de vardı. Kimi kabinlerin koltukları çıkarılarak, içleri eşya ve malzeme taşıyacak şekle de getirilirdi.

http://imageshack.us/a/img222/8786/fbczz.jpg


MİSAFİR ODASI SARMAŞIKLARI

Evlerin oturma odalarında, evin hanımı tarafından, dalları pencere altlarını, pervaz kenarlarını, kirişleri, kısaca mekânı çepeçevre dolaşan sarmaşıklar yetiştirilirdi. Heybetli ve gösterişli bir saksıdan beslenen yeşil dallarına, kem gözlü misafir kadınlardan koruması maksadıyla, belli aralıklarla nazarlıklar da asılırdı. Odanın peyzajına yeşil rengi ve doğal görünümüyle pozitif katkıda bulunan bu sarmaşıkların yüzlerce yaprağına konan tozların teker teker silinmesi ev kadınlarını isyan ettirdiğinden olsa gerek, zamanla bu moda yok oldu ve küçük boy çiçeklere geri dönüldü.

http://www.resimcity.com/data/media/144/www.resimcity.com_civciv_resimleri_2.jpg


CİVCİV BESLEMEK

80’li yıllarda moda olan trendlerden biri de evlerde civciv beslemekti. Pazarlarda ve hatta sokak aralarında satılan civcivlerden 3-5 adet satın alınır, bunlar yazın evlerin balkonlarında, kışınsa odanın içinde kuytu bir köşede, yanlarında birkaç havalandırma deliği açılıp zemini samanla döşenen bir ambalaj kutusunun içine konulur, kutunun üzerinden de içeriye ısıtma ve aydınlatma amaçlı, sürekli yanan bir ampul sarkıtılırdı. Hevesle başlanan bu bakım işi giderek tavsar, civcivler birer ikişer telef olmaya başlar, sonunda da yaşamayı başaran kalanları piliç mertebesine ulaşıp da, sürekli kutudan çıkmaya, eşyaların üzerinde uçmaya, etrafa tüy dökerek yerleri pisletmeye başladıklarında kesilip ailecek yenilirlerdi. Apartman dairelerinde kümes hayvanı beslemek gibi ekstrem girişimleri olan aileler için, bir gecelik ziyafet uğruna o zahmeti ve kokuyu aylarca çekebilmek ne derece çekiciydi, bilinmez...

http://images.bursadabugun.com/galeriler/2012/09/06/2342-turkiye-bir-zamanlar-boyleydi-5048f303106d1.jpg

AYŞEGÜL ÇOCUK KİTAPLARI

Fransız yapımı renkli ve resimli A4 ebatlarında, parlak kalın kâğıda baskılı çocuk kitapları vardı. İçindeki çizimler renkli fotoğraf kalitesinde ve güzelliğinde, hemen her türlü detay düşünülerek hazırlanmış, o günler için oldukça lüks sayılabilecek bu kitaplar, ortalama 16 sayfa civarındaydılar. Türkiye baskılarında Ayşegül adı verilmiş hayalî bir Fransız kız çocuğunun; evde, okulda, piknikte, tatilde, uçakta, köyde, tiyatroda, yaşgününde... şeklinde senaryolaştırılmış serî maceralarını anlatmaktaydı. Bu kızın Fındık adında kahverengi bir köpeği ve hiç de Türkiye şartlarıyla benzerlik taşımayan bir yaşam biçimi vardı. Ailecek bahçeli lüks bir köşkte otururlar, kilisenin bahçesinde oynarlar ve sık sık istakoz yiyip, uzak ülkelere tatile çıkarlardı.


http://resim.donanimhaber.com/upfiles/490462/DF4DD8D02FD544A3B203D0194DD8C50B.jpg


EGZOST BORUSU ÇIKARTILMIŞ MURAT 124'LER

1970’lerde ve 80’lerin sonlarına kadar, özellikle gençler arasında Murat-124 marka otomobillerin egzost boruları çıkartılarak sokak aralarında hızla dolaşma modası vardı. Egzost borusu olmayan otomobil çok kuvvetli bir mide-bağırsak gurultusu ile aşırı zorlanarak yellenme sesi arası bir gürültü çıkarırdı. Bu otomobillerin koltukları çoğunlukla koyun postuyla kaplanmış olur ve tavanıyla arka camların iç kısımlarına ağırlıklı olarak mor ya da kırmızı ince lambalar monte edilmiş olurdu. Pioneer marka kasetli teyplerinde sürekli Orhan Gencebay ya da Ferdi Tayfur çalardı. Ön ve arka çamurluklar ise özel kaplama olurdu. Ön camın içine olabilen herşey süs eşyası olarak asılı dururdu. Camın arkasında da o yıllarda moda olan ve çoğu arabada birer tane bulunan, arabanın hareketiyle birlikte kafası sağa-sola titreşen oyuncak bir de köpek bulunurdu. Arabanın turlama esnasında çıkardığı bu enteresan sesin nereden geldiğini görmek için çoğu insanın evlerin pencerelerinden dışarı uzanmalarına yol açan Murat-124 marka otomobillerin 90’larda yollardan çekilmesiyle bu moda da rafa kalktı.


http://farm7.static.flickr.com/6007/5980476517_2038e9ddd6.jpg

GELİN ARABASI SÜSLERİ

70’li yıllarda evlenme törenleri başından sonuna kadar, zengininden fakirine kadar olabildiğince şaşaalı kutlanması gerektiğine inanılan törenlerdendi. Bu yüzden gelin arabalarının hemen her yeri (kapı tutacaklarından, sileceklerine, çamurluklarından ön kaputun üzerine kadar) süslenmeye çalışılırdı. Gelin arabalarının olmazsa olmaz başlıca süsü ise, otomobilin ön kaputunun ön ortasına oturtulan, gelinlik giydirilmiş oyuncak bir kız bebekti. Aracın ön kapılarıyla ön camı arasına sıkıştırılmış rengârenk iki kurdela iki taraftan üçgen oluşturacak şekilde gerilir ve oyuncak bebeğin bacaklarının arasında sabitlenirdi. Gelin arabasının -şanından olsa gerek-, nikâh törenine gidiş ve gelişinde aşırı sürat yapmasından ötürü, kaputun üzerindeki bebek çoğunlukla yolda savrularak düşer ya da oluşan rüzgârdan yamulur, eciş-bücüş olurdu.

http://farm5.static.flickr.com/4063/4695169519_ce29d77c70.jpg

KAĞIT KÜLAH FIRLATMA BORULARI

Çocukların, nalburlardan ortalama 30 santim uzunlukta kestirerek satın aldıkları gri renkli, sert plastik su boruları, 70’li ve 80’li yıllarda, onların hain emellerine alet olan bir silâh şeklinde kullanıldılar. Cephaneleri, defterlerinden kopardıkları dikdörtgen kâğıtlar olup, çocuklar bunları bellerindeki kemere tomar halinde tuttururlardı. Açık kalmış bir pencere gördüklerinde derhal bu tomardan bir kâğıt koparıp, ucu sivriltilmiş bir külâh haline getirerek borunun ucuna sokarlar ve ardından da nişan aldıkları istikamete doğru üflerlerdi. Külâh ok gibi borunun öbür ucundan fırlar ve pencereden içeriye hızla girerdi. Bu oyun, genelde yaz tatillerinde çocuklara müthiş zevk veren bir eğlence olmakla birlikte, onca işleri arasında misafir odalarını doldurmuş bu davetsiz misafirleri toplayarak imha etmek zorunda kalan ev kadınları için aynı şey söylenemezdi. İstanbul’un otuz dereceyi aşan bunaltıcı günlerinde kamışlı hain veletler uzaklaşana kadar mecburen camlar kapatılırdı. Bazen de çocuklar kendi aralarında gruplar oluşturarak birbirleriyle külâh savaşı yaparlardı. Daha azgınca olanları kâğıt külâhın sivri kısmının ucuna bir de toplu iğne sapladıkları için birtakım istenmeyen kazalar da meydana gelirdi.

http://i.tmgrup.com.tr/tk/galeri/turkiye/bir_zamanlar_turkiye_414832390833/095_d_d.jpg

RENAULT MİNİBÜSLER

1960’lardan itibaren tâ 80’lerin ortalarına kadar İstanbul şehiriçi ulaşımında, dış görünümleri çok enteresan olan minibüsler çalıştı. Bunlar, normalden daha yüksek bir tabana sahip, heyyulâ görünümlü acayip araçlardı. İstanbul’un hemen her semtine işlerlerdi (Gaziosmanpaşa, Eyüb, Zeytinburnu, Bayrampaşa, Kâğıthane...) Fransız yapımı bu minibüslerin, yan camlarının hemen sonrasında, kenarları yuvarlatılmış, ince uzun bir dikdörtgen cam bulunurdu. Önden görünümleri itibarıyla, insanda yaşlı bir kocakarı suratı (!) izlenimi uyandırırlardı. Tüm camları basıktı ve aracın içi oldukça loş olurdu. Bunu gidermek için kimi şoförler, tavandaki havalandırma kapaklarını camlı yaptırırlardı. Profilden görünümlerinde ise, aracın ön kısmı neredeyse 30 dereceye yakın bir eğimle dizayn edilmişti. Yüksek tabanlı bu araçlara binmek için de, mutlaka içerdekilerin yardımına ihtiyaç duyulurdu (birileri kolundan tutup da, sevabına içeriye çekiversin diye). İlk modellerindeyse, menteşelerinin montajından ötürü, yolcu biniş-iniş kapısı tersine açılırdı.

http://imageshack.us/a/img443/6845/81695883.jpg

BANKA REKLAMLI BANKLAR

Bankalar reklam amaçlı olarak, şehrin parklarına, sahillerine ve belli başlı merkezlerine sırt dayama yerlerinde kendi isimleri yazılı, ağırlıklı olarak sarı ve kırmızı renkte tahta banklar koyarlardı. Belediyenin üzerinde oldukça büyük bir mali külfet olan bankları üstlenen bankaların bazıları, 1980’li yılların sonunda kapanmalarına rağmen hâlâ şehrin bazı yerlerinde isimlerini taşıyan banklara rastlanmaktaydı.

http://b1209.hizliresim.com/11/s/dbrt0.jpg


BAGAJI ÜZERİNDE OTOBÜSLER

Şehirlerarası çalışan o dönemin otobüslerinin, şimdiki gibi karoser hizasında derin bagajları yoktu. Taşınacak eşya ve bavullar, otobüslerin üzerinde sabitlenmiş metal iskeletli yüklüklere konularak sıkıca bağlanırlardı. Bu yüklüklere otobüs muavinleri, aracın dışında, en arkasındaki dar, metal tırmanma merdiveni vasıtasıyla çıkarak bavulları olabilen en ekonomik şekillerde uzun uzadıya istif ederlerdi. Yolculuk arasında inecek olan yolcuların eşyalarının otobüsün üzerinden alınması epey zaman kaybettirirdi.

Emre Ekrem
24-09-2012, 12:11
ne güzelmiş canım Ülkem

TayfunS
24-09-2012, 12:15
Vay be bekçiyi görünce rahmetli dedem aklıma geldi

powERS
24-09-2012, 12:20
seyyar muhallebıcı trıportor ve ayı oynatıcıları 90 ların basına kadar vardı. ben 87 liyim 3 unude hatırlıyorum.

MatraX_07
24-09-2012, 12:23
Hiçbir zaman unutulmayacak Kareler

Onurkk06
24-09-2012, 12:28
büyümek iyi değilmiş be

EMD
24-09-2012, 12:30
Eline sağlık, Hiç unutulmayacak kareler gerçekten.

oğuz
24-09-2012, 12:32
ellerin dert görmesin..karelerin anlamı büyük.

wolkanku
24-09-2012, 12:35
çocukluğuma döndüm bi an :)

altugkocer
24-09-2012, 12:39
çok güzel bir paylaşım olmuş eline sağlık az çok hatırlıyorum :)

despe
24-09-2012, 12:40
va tabiki macun şeker ve tornavida ikilisi :)

http://img299.imageshack.us/img299/8462/1e16bceac9b542974e989b8tw0.jpg

İbrahim33
24-09-2012, 12:43
Çocukluğuma gittim bee :)

Alper_
24-09-2012, 12:52
ellerine sağlık..bir çoğunu gördüm ve eskiye gittim..vay be :)

typermelih
24-09-2012, 12:54
ya nasıl hüzünlendim,yıllarım :(

FATİH
24-09-2012, 12:55
şu dönemde hayattan gram zevk alıyosam namerdim. şimdi herşey bol, teknolojik ve rahat fakat tat yok hiçbirşeyde.

eskiden herşey kokardı be. domateslerin, salatalıkların, bulgurların bile kokusu kendine çekerdi insanı. şu an hemen herşeye hormon ve ilaçlar işlemiş durumda, herşey yapay.
20 yıl evvelin açıktaki bisküvisi şimdiki muzlardan, kinder'lerden ya da milka'lardan üstündü benim için.
street fighter'dan aldığım tadı şu anki en kral fifa'lardan, tekken'lerden ya da nfs'lerden almıyorum.
köyde serin havada dedemlerde içtiğim tertemiz dağ suyuyla demlenmiş çayın tadını bulmak için servet verirdim heralde.
içlerinden isdera'lar, 959'lar, f40'lar çıkan turbo sakızları nasıl unutmalı? sakızı daha açmadan kokardı bee! şu dönemde al bi auto motor & sport, al bi tuning, sayfalarca bak, oku ama zevk?
gurbetçiler w123'lerle, omega'larla veyahut t2 minibüslerle mahalleden geçince görüntüsü kaybolana kadar bakardık. şimdi x6'lar, cayman'lar, s klasse'ler sağımdan solumdan akıyo ama nafile, bakan kim?
postacıların açık sarı bisikletleri, renault 12 ts siyah beyaz polis araçları, devlet dairelerindeki daktilolar ve daha neler neler... saymakla bitmez daha içimdeki eskilerin güzelliği.

kısacası hayattan soğudum arkadaşlar. içimde daima eskiye karşı bi özlem var. bu konu da o özlemi pekiştirdi. diğer yandan insanlardan tutun da gıdaya kadar hemen herşey kötüye gitmekte. memleketle birlikte bütün dünya da kötüye gidiyo maalesef ki o konu uzar. saygılar. ;)

c.sar
24-09-2012, 12:56
Çok güzel bir konu emeğinize sağlık.

MBuğra
24-09-2012, 13:06
yuvarlak stoplu magiruslar vardi, gozlerim onu aramadi degil :)

Tekos
24-09-2012, 13:10
Zıçtık ya :D Ben bunların hepsini hatırlıyorum :))) Gençlik gitmiş artık :)
Not:Emeği geçen arkadaşın ellerine sağlık.

Bad-Fast
24-09-2012, 13:12
elinde beyaz çift açılır kutularıyla lahmacuncular vardı :) sokak sokak gezerlerdi :)

Berkant_R32
24-09-2012, 13:23
at arabaları hala var :)

SekoLive
24-09-2012, 13:24
güzel paylasım

bide şu ara bu ZAM-anlar türkiye versiyonu var :)

mechanic
24-09-2012, 13:27
bunu bir de günümüz çocuğu yapsa ayrı bir konu olurdu ha :D

Cliosportve
24-09-2012, 13:54
Ozamanlar gerçekten bambaşkaydı
Hissiyatsızlaştı herşeyin duygusu büyüsü gitti
Yeni düzen hiç birşeyden zevk almıyorum

erhanarici18
24-09-2012, 18:41
ağlayan çocuk hâlâ mevcut bende :) :)

jdm039
24-09-2012, 18:48
ne derlerdi milenium muydu ne 2000 yılı için evet gerçek şuki hayat M.önce ve sonra olarak iki ayrıldı yani 90lardan sonra hayatın tadı kalmadı be :(

rekord2000
24-09-2012, 19:06
Zaten moral bozuk, gozlerim doldu bi huzunlendim valla:) eline saglik

Ae86
24-09-2012, 19:21
Eskiye özlemle kafayı bozmuş biri olarak iyice hüzün çöktü içime :(

Parkta oynardık turşucu gelirdi.Turşu suyu alır soğuk soğuk içerdik.Pamuk helvaya gömülürdük.Yediğimiz herşeyin tadı tuzu vardı.Tulumbalardan su içerdik kana kana.Misket oynardık tozlu sokaklarda.Torpil alır patlatırdık.Hiç unutmam cd ilk çıktığı zamanlarda sokaklar atılmış plaklarla dolmuştu.Şimdi temiz plak bulmak için yırtınıyorum.Nerde eskinin taş gibi anfileri, kolonları, pikapları, kaset çalarları.Şimdi al kullan at tamir etmek yok.Nerde eski komşulukluklar nerde o güzelim müstakil evler.Yaz yaz bitmez ancak en acısı biz Atatürk sevgisiyle büyüdük ya şimdi....

RedLine
24-09-2012, 19:24
Yaşayanlar bilir, bir dönemin en ünlü ürünleriydi bunlar.Turbo ciklet, leblebi tozu, taso, sporcu kartları ve daha neler neler... Bu fotoğraflara baktıkça çocukluğunuza geri dönecek ve gülümseyeceksiniz

http://d1209.hizliresim.com/11/s/dc6vf.png (http://bit.ly/c25MCx)
http://d1209.hizliresim.com/11/s/dc6vq.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
http://d1209.hizliresim.com/11/s/dc6w5.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
http://d1209.hizliresim.com/11/s/dc6ws.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
http://d1209.hizliresim.com/11/s/dc6x6.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
http://d1209.hizliresim.com/11/s/dc6xj.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
http://d1209.hizliresim.com/11/s/dc6xz.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
http://d1209.hizliresim.com/11/s/dc6yc.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
http://d1209.hizliresim.com/11/s/dc6yp.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

By_HaNNibaLL
24-09-2012, 19:37
ahaa tahta arabalar cok bombaydi ya :D

cookies
24-09-2012, 19:41
Nerede benim külahlı leblebi tozum.. Cola sakızım.. Altın kaplı çikolatam.. Tamek şişe meyve suyum, 1 lt pepsi colam..
Haırladıklarımı yazsam yeni bir konu eder :D

ProdriveSTI
24-09-2012, 19:44
plastik robot maketleri

karton ev maketleri

su ve toprağı karıştırarak yapılan oyun hamurları (doğal play-doh oyun hamuru :D)

çıtır pıtır

kız kaçıran (hakikaten kız kaçırdığını sanıyordum,çocukluk aklı işte :D)

daha da çoğaltılır,vazgeçilmezimdi bunlar hep harbiden özlüyorum :(

desibel
24-09-2012, 19:53
Ah ahhh ne günlerdi be :

Şimdiki çocukluk çocuklukmu :(

Benim zamanımda deli gibi misket oynardık poşetle misketim vardı çamurun için çivi atardık 1 litr pepsiler vardı cam şişe çata patlar kız kaçıran hatta torpilin biri elimde patlamıştı bilyeden tahta arabalar en sevdiklerimden leblebi tozu boğulana kadar yerdik :D bahçeli evler komşularımız ahh ahh asla bida gelmicek yaşayamadıklarını üzülüyorum şimdiki çocukların

cabrioleter
24-09-2012, 20:05
konsepti 80ler-90lar olan bi mekan açsam parayı vururum herhalde. menüde leblebi tozları, gazozlar, muhallebiler; ufak bi poligon kızkaçıran ve çatapatçaılar için :D , eski vw tosbağa ve minibüs de koyarız dekoratif tamamdır =)

multispace
24-09-2012, 20:12
hey gidi eski günler :(

Kadyr
24-09-2012, 20:15
vaay spor gazetesi vaay bee duygulandım.

!KO
24-09-2012, 20:24
146dan girilen internet ve ay sonu gelen telefon faturası sonucu dayak yeme :D

HondatugraL
24-09-2012, 20:25
mükemmel bi konu olmuş vay beee diye diye baktım fotolara.


va tabiki macun şeker ve tornavida ikilisi :)

http://img299.imageshack.us/img299/8462/1e16bceac9b542974e989b8tw0.jpg

hala gordukçe bayıla bayıla yerım. Yerı dolmaz....

ham
24-09-2012, 20:26
yaşım itibariyle yetişemediklerim var ama benide düşüncelere boğdu bu konu :(

Low-Rider
24-09-2012, 20:26
Seksenler dizisine sardığım bu günlerde çok güzel bir konu oldu.

@iko, o 146 ve cs'nin allah belasını versin saklıyordum faturaları hep:D

ham
24-09-2012, 20:30
http://snowysinn.files.wordpress.com/2011/04/kaset.jpg?w=600

999999 oyunlu atari kasetlerini de unutamam :)

ufuksaracci
24-09-2012, 20:31
Eriğe dalmak diye bir terim vardı.Amcalar az mı kovaladı erik çaldık diye . İyiki yaşamışım o dönemi.

Time-R
24-09-2012, 20:32
Eline saglik, cok guzel koleksiyon olmus, gecmise dalip gittim sayende :)

Sh4rk
24-09-2012, 20:33
vay be dıyesım geldı

mustafa-u
24-09-2012, 20:41
http://a1209.hizliresim.com/11/s/dc9nn.jpg

Baran^
24-09-2012, 20:43
27 yaşındayım ama coğunu hatırlıyorum ve gercekten cok hoşuma gitti paylaşımlar için cok tesekkürler.Gercekten coğu seyın tadı kalmamış şimdi farkediyorum..

timucintt
24-09-2012, 20:44
http://www.itusozluk.com/image/kasedi-kalemle-ileri-geri-almak_282511.jpg

TayfunS
24-09-2012, 20:50
Tornet koyana teşekkür ediyorum :)

Yol tutuşu şahaneydi yaa. Bende vardı bi tane, yine de takla atmıştım burnum kanamıştı sonra . yine bindim yne bindim.İpleri vardı yön veriyodum. Aah ah .

Anu
24-09-2012, 20:58
Özlemişim gerçekten. Paylaşan herkese teşekkürler, içim ısındı o zamanları hatırlayınca.

UmitKC
24-09-2012, 21:13
vay beee...Degısmek ne kadar ıyı kı ?

Trance-R
24-09-2012, 21:15
Eline sağlık , harika bir çalışma ve derleme bence :)

Su sorunlarını , su için eşsiz sıraları - kuyrukları unutmayalım ...

İbrahim33
24-09-2012, 21:29
Kendi aramızda maç yaparken , adam alışırdık :) Topu olan forvet olurdu :) kaleler taştan olurdu.goldü gol değildi bi ton tartışırdık aramızdan dürüst biri çıkardı en son doğruyu söylerdi.boşuna tartışmış olurduk.maçta kavga etsek bile 5 dk sonra barışırdık , yenidünya erik ağaçlarının ırzına geçerdik , sokakta çamura pisliğe bezenirdik bütün gün , eve sadece yemek yemeye gelirdik...hatta bazen sokakta oyunu bırakamadığımızdan zeytin ekmek yerdik sokakta.atari kasetlerimiz vardı , topaç çevirirdik , gülle oynardık , bayramlarda çatapat ve torpil yağmuruna tutardık mahalleyi , şimdiki gibi herkes pc başında değildi evde , akşam oturulur televizyon izlenilirdi hep birlikte...kömür sobası vardı , aile sıcaklığı vardı evde.sokaktan sürekli seyyaar satıcılar geçerdi , mısırcı , dondurmacı , terlikçi , eskici , vs :) Kaygısızlar vardı...Bakkalın leş gibi elleriyle yaptığı son derece hijyenik ama lezzetli olmayan meybuz vardı :)Adeta çocukluğuma dönüş yaptım , keşke hiç büyümeseydik bee.haa bide aklıma geldi , bakkalda yarım-çeyrek ekmek alabiliyorduk o zamanlar , o güzel bir uygulamaydı aslında.

FATİH
24-09-2012, 22:07
kız kaçıran (hakikaten kız kaçırdığını sanıyordum, çocukluk aklı işte. :D)
hahaha bende de aynı kafa vardı. :D

ERY98
24-09-2012, 22:36
Hocam eline sağlık, nekadar bir çoğuna yetişememiş olsamda aradan hatırladıklarım var.. Ama gerçekten çok güzel bir paylaşım yapmışsın.. Ne yazıkki günümüzde, milenium ve sonrası döneme ait olan minik kardeşlerimiz için at arabası Ferrari oluyor heralde :(

cookies
24-09-2012, 22:46
Eline sağlık , harika bir çalışma ve derleme bence :)

Su sorunlarını , su için eşsiz sıraları - kuyrukları unutmayalım ...

Ümraniye çöplüğü'nün patlaması.. 20 sene önce çöp dağından patlayan yerler şimdi İstanbul'un ortası, milyon $ lık yatırımlar, yapay cennetler.. Su için kemerburgaz'a gidişler, ve tıssss sesi :) rezil di ama özlüyorum işte böyle psikopat insanlarız :icon_wack :D

ysnyldz
24-09-2012, 22:55
flim gibi beee

Yiğit G.
24-09-2012, 23:05
24 Eylül 1980 Hürriyet

http://gecmisgazete.com/haberresim/2012-09-23/_3653_3573.jpg



24 Eylül 1990 Tan

http://gecmisgazete.com/haberresim/2012-09-23/_3640_3562.jpg


14 Haziran 1989

http://gecmisgazete.com/haberresim/2012-06-13/_546_476.jpg



24 Eylül 1993 Hürriyet


http://gecmisgazete.com/haberresim/2012-09-23/_3647_3567.jpg



13 Eylül 1981 Hürriyet


http://gecmisgazete.com/haberresim/2012-09-12/_3343_3219.jpg



5 Eylül 1990 Tan

http://gecmisgazete.com/haberresim/2012-09-04/_3110_2928.jpg


4 Ağustos 1993 Hürriyet

http://gecmisgazete.com/haberresim/2012-08-03/_2196_1883.jpg

1 Ağustos 1994 Hürriyet

http://gecmisgazete.com/haberresim/2012-07-31/_2123_1807.jpg

2 Temmuz 1990

http://gecmisgazete.com/haberresim/2012-07-01/_1166_949.jpg

MehmetCanA.
24-09-2012, 23:08
94 doğumluyum ama bi çoğunu biliyorum. Yaşamasam da babaannem anlatmıştır sağolsun bi çoğunu

GokhanRS
24-09-2012, 23:10
yaşlanıyormuyuz. gençlik bizi bu yüzdenmi anlamıyor? ne güzeldi eskiden telefon yok internet yok kapı kapı gezer arkadaşları toplar hadi top oynamaya derdik.

yada ıslık çalmak için gazoz kapağından düdük yapardı sokağın bi ucundan öttürdükmü son apartmandaki çocuklar bile anlardı etkinlik olduğunu.

süper iletişim yöntemlerimiz vardı. şişman çocuk sayısı çok azdı. çünkü nete bilgisayara değil spora futbola yada ağaçlara meyvelere dalmaya yani enerji sarfedilecek herşeye yönelirdik.

süperdi ya. çok özlüyorum.

ta_one
24-09-2012, 23:10
bakkallar gazeteden honı yaparlardı ıcıne de 10 kurusluk cekırdek koyarlardı 1 saat cıtlerdık ne gunlerdı beee

Onurkk06
24-09-2012, 23:17
O zamanlar insanların tek derdi para değildi millet komşusuna kendi namusu gibi bakardı şimdi insanların suratına bakasım gelmiyo herkes çıkarcı akşama kadar evin arka bahçesini kazardık sanki altın madeni bulacaz:))) kışın közde patates soğan ikilisi bahçede mahalle maçları sokakta o kadar çok bebe olurduki her taraf cıvıl cıvıldı şimdi araba sesinden şehrin gürültüsünden hiçbişeyin tadı kalmadi

Painkiller
25-09-2012, 00:50
Bilyalıları unutmayalım, ne binerdik.:)

http://imageshack.us/a/img19/9338/bilyali.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/19/bilyali.jpg/)

Uploaded with ImageShack.us (http://imageshack.us)

Murat Özcan
25-09-2012, 00:54
Hey gidi yıllar

ef186
25-09-2012, 00:58
hey gidi hey guzel gunlerdi birde bugunun cocuklarinin anilari ne olacak ileride ahh ah ...

Viper_Si
25-09-2012, 01:51
Bilyalıları unutmayalım, ne binerdik.:)

http://imageshack.us/a/img19/9338/bilyali.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/19/bilyali.jpg/)

Uploaded with ImageShack.us (http://imageshack.us)

bende çok binerdin ne günlerdi ya :) şimdiki çocuklar apartman çocuğu

gökberk
25-09-2012, 02:04
Anca 90'ların başında doğmuş olanlar hatırlar bunları...
Biri yazmış o aile sıcaklığı...Arkadaşlıklar...Komşuluk ilişkileri... v.s..
Bazen canım sıkılıyor bizimkiler dizisinin bi kaç bölümüne bakıyorum.
O zamanlarda Pazar akşamları banyo yapılırdı. O akşam anneler ütü yapardı.
Sokakta fink attığımızdan eve bile girmezdik.. Mahalleler güvenli yerlerdi...
Yağlı ekmek üzerine toz kırmızı biber serpilirdi...Komşular ekmek aldırırlardı.. Oyy oy :(
Ne güzel günlerdi be.. Şimdiki çocuklar ciddi anlamda teknolojiye gömülmüşler...

tayreep_john
25-09-2012, 02:36
geriye bakınca insan özlüyo o günleri

berkay_aydin
25-09-2012, 02:38
Yaşım küçük ama doğup büyüdüğüm mahallemizdeki müstakil evleri yeni yıkıyorlar.. az saklambaç oynamamıştık ki hala oynayan vardı, son inşaatlardan dolayı hiç çocuk kalmadı sokakta, otopark sorunları başladı şimdiden, son 1 yıl önce sokakta tertemiz arabayı yıkama keyfi vardı bahçeden çektiğim hortum ile, mahalle bakkalı vardı hiçbirşey kalmadı.... Bahsettiğim yer istanbul'un dışı değil tam ortası, izin çıkınca millet kat karşılığı vermeye başladı evlerini, arsalarını :(

turbo&quattro
25-09-2012, 03:22
Anca 90'ların başında doğmuş olanlar hatırlar bunları...
Biri yazmış o aile sıcaklığı...Arkadaşlıklar...Komşuluk ilişkileri... v.s..
Bazen canım sıkılıyor bizimkiler dizisinin bi kaç bölümüne bakıyorum.
O zamanlarda Pazar akşamları banyo yapılırdı. O akşam anneler ütü yapardı.
Sokakta fink attığımızdan eve bile girmezdik.. Mahalleler güvenli yerlerdi...
Yağlı ekmek üzerine toz kırmızı biber serpilirdi...Komşular ekmek aldırırlardı.. Oyy oy :(
Ne güzel günlerdi be.. Şimdiki çocuklar ciddi anlamda teknolojiye gömülmüşler...

arti olarak parliament sinema gecesi vs... Ahh cok ozledim hemde cok .

tylan
25-09-2012, 04:03
renault mınıbusun modeli Goelette dıye geçiyor. hey gidi hey ben daha 7-8 yaşlarındayken Rahmetli dedem istanbuldan alıp gelmişti. Mavi renk sarı şeritleri vardı.Yan camlarını saçla kaplatmıştık. Çanakkalenin dağ köylerine erzak götürüyor dönüşte, kaçak odun taşıyorduk. :D benzınlıydı galıba tup taktırmıslardı bızımkıler dıye hatırlıyorum kullanmak nasip olmadı ama çok bindim.hatırlıyorum altı çok yuksektı o koy yollarında cukurlardan rahatca gecıyorduk tabı içimiz dısımıza cıkıyordu :) bizim aldığımızda 40 yasın ustunde olması lazım o yorgun haline rağmen çok ekmek yedirdi bize 5 sene falan kahrımızı çekti. bizde şasesı kırılınca gidip hurdaya verdik :D

S.Özeren
25-09-2012, 04:12
80 lere kadar denilen cogu sey 90 larin sonuna kadar vardi 88 liyim net hatirliyorum guzel gunlerdi

cookies
25-09-2012, 04:18
80 lere kadar denilen cogu sey 90 larin sonuna kadar vardi 88 liyim net hatirliyorum guzel gunlerdi

Normal, zaten hiç bir şey sık değişmezdi ki :)
Neredeyse bütün evler aynıydı.. Yerler muşamba, güneşlik-perdeler, koltuk takımları, üzerinde ki örtüler, sonradan uzaktan kumanda takılan grundig televizyon.. Hehe.. :rolleyes:

Berkan
25-09-2012, 04:31
86 doğumlu olarak şanslı sayıyorm bir çoğunu hatta hepsini hatırlıyorm yaşadıma seviniyorm dansa davet / 9 taş (dalyada olabilir ) :D / yakalamç / kamez 28976464kat plastik toplar gibi sabahtan akşama deli dana gibi koşardım koşardık şimdi 1 saat maç yaparken 30 dk sora bitaraftan soluyorm :Deli:

herneyse şu güzel linkide yapıştırıym bol bol inceleyin sağ taraftaki menüyü :)

90'lar Müzesi | Müseccel Marka90'lar Müzesi | Müseccel Marka (http://www.90larmuzesi.com/)

bir kaç örnek :D

http://www.90larmuzesi.net/wp-content/uploads/2010/12/picture-13.png

http://www.90larmuzesi.net/wp-content/uploads/2010/11/screen-shot-2010-11-19-at-12-59-34-**.png?w=300

http://www.90larmuzesi.net/wp-content/uploads/2011/01/c4b1c59fc4b1k.jpg?w=300

en babalardan taso :D

http://www.90larmuzesi.net/wp-content/uploads/2010/11/taso.jpg?w=300

siyahını parçalayıp bu rengine takıp aldırmıştım peeh

http://www.90larmuzesi.net/wp-content/uploads/2010/12/fiks-cat.jpg?w=300

emrah-58
25-09-2012, 05:47
O değilde arkadaşlar yaşım 25 oldu hala Counter Strike'den kopamıyorum, oynadıkca cocuklugumu buluyorum :)

Ae86
25-09-2012, 06:26
Sabah sabah aklıma geldi . Yılbaşı akşamları akrabalar eve doluşur, yemekler yapılır televizyonda yılbaşı programları izlenir ve dansöz çıksın diye beklerdik pehhhh.Şimdi binlerce dansöz var zaten.Sokakta oynarken elinde ağır eşyası olan yaşlı insanlar gördük mü koşar yardım eder eşyasını taşırdık hey gidi...

E.Bozoglu
25-09-2012, 06:29
http://imageshack.us/a/img19/9338/bilyali.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/19/bilyali.jpg/)

Uploaded with ImageShack.us (http://imageshack.us)[/QUOTE]


Cok bilyeli arabam olmustur, az sanayiden babama bilye getir bana diye yalvarmamısımdır :) cok zor bulunurdu

Ramiz
25-09-2012, 08:02
Eğer gelişmek çocukları alışveriş merkezlerinde büyütmekse ben gelişmek istemiyorum , çocuğumu alışveriş merkezinde büyütmeyeceğim

HkN
25-09-2012, 08:04
Bilyalıları unutmayalım, ne binerdik.:)

http://imageshack.us/a/img19/9338/bilyali.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/19/bilyali.jpg/)

Uploaded with ImageShack.us (http://imageshack.us)



Çok güzel günlerdi :) Biz biraz büyük yapardık. Bizim oralarda bir iki yol kaymak gibiydi ve iyi hızlanırdı :) hatta o zamanlar yanladığımızı hatırlarım :)

Ramiz
25-09-2012, 08:06
Çok güzel günlerdi :) Biz biraz büyük yapardık. Bizim oralarda bir iki yol kaymak gibiydi ve iyi hızlanırdı :) hatta o zamanlar yanladığımızı hatırlarım :)

ilk arabamızı kendimiz yapmıştık , ama önde sabitti ilk direksiyon kavramım o zaman gelişti

Tiger_VTi
25-09-2012, 08:22
hey gidi günler bee, keşke o günleri yaşasak ta büyümesem hiç..

despe
25-09-2012, 08:27
e ozaman biraz daha anılarınızı tazeleyin, geçenlerde siteden bi arkadaş paylaşmıştı, siteyi açınca en sol üst köşede super nintendoyu seçerseniz streef fighter falan orada var final fight falan :D

NESbox.com - play NES games online! (http://nesbox.com/)

SOMEONESPECIAL
25-09-2012, 08:37
Hadi bakalım kimler gördü şu aleti :)

http://a1209.hizliresim.com/11/t/dcm5p.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

TT_BOY
25-09-2012, 08:39
şu dönemde hayattan gram zevk alıyosam namerdim. şimdi herşey bol, teknolojik ve rahat fakat tat yok hiçbirşeyde.

eskiden herşey kokardı be. domateslerin, salatalıkların, bulgurların bile kokusu kendine çekerdi insanı. şu an hemen herşeye hormon ve ilaçlar işlemiş durumda, herşey yapay.
20 yıl evvelin açıktaki bisküvisi şimdiki muzlardan, kinder'lerden ya da milka'lardan üstündü benim için.
street fighter'dan aldığım tadı şu anki en kral fifa'lardan, tekken'lerden ya da nfs'lerden almıyorum.
köyde serin havada dedemlerde içtiğim tertemiz dağ suyuyla demlenmiş çayın tadını bulmak için servet verirdim heralde.
içlerinden isdera'lar, 959'lar, f40'lar çıkan turbo sakızları nasıl unutmalı? sakızı daha açmadan kokardı bee! şu dönemde al bi auto motor & sport, al bi tuning, sayfalarca bak, oku ama zevk?
gurbetçiler w123'lerle, omega'larla veyahut t2 minibüslerle mahalleden geçince görüntüsü kaybolana kadar bakardık. şimdi x6'lar, cayman'lar, s klasse'ler sağımdan solumdan akıyo ama nafile, bakan kim?
postacıların açık sarı bisikletleri, renault 12 ts siyah beyaz polis araçları, devlet dairelerindeki daktilolar ve daha neler neler... saymakla bitmez daha içimdeki eskilerin güzelliği.

kısacası hayattan soğudum arkadaşlar. içimde daima eskiye karşı bi özlem var. bu konu da o özlemi pekiştirdi. diğer yandan insanlardan tutun da gıdaya kadar hemen herşey kötüye gitmekte. memleketle birlikte bütün dünya da kötüye gidiyo maalesef ki o konu uzar. saygılar. ;)

Helal olsun ağzına sağlık , çocukluk başka şey ve herkes cocukluğnu özlüyor bence..

SOMEONESPECIAL
25-09-2012, 08:59
İnsanın geçmişini özlemesi kadar doğal bi şey yok elbet ama...
Eskiden gerçekten yoktu. Bi Esem sport vardı başka spor ayakkabı yoktu.
Sonra Mekap çıktı :) Özal(dan sonra Türkiye çok değişti.

Yoktu ama inanın çok mutluyduk be. Paranın bereketi vardı.
Huzur vardı. İnsanlar gerçekten mutluydu. Komşuluk vardı komşuluk.

Şimdiki çocuklar çok şanssız bu konuda. Ben oğlumu elimden geldiğince
teknolojiden uzak tutarak büyümesini istiyorum. Sokakta sümükleri akarak
japon kale oynayarak leblebi tozu yiyerek.

Geçmişi andıkça burnumun direği sızlıyor...
Deniz temizdi pırıl pırıldı. Kçekmece kumsalda, menekşede, florya da ambarlıda
denize girer kolyos yakalardık. Hey gidi günler heeeeeeeeey

http://d1209.hizliresim.com/11/t/dcmdk.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

SOMEONESPECIAL
25-09-2012, 09:07
http://e1209.hizliresim.com/11/t/dcmgw.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
http://e1209.hizliresim.com/11/t/dcmh2.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
http://e1209.hizliresim.com/11/t/dcmh4.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

Alın size BOMBA 1985 Kurban Bayramı ve Şimdiki Şirinevler ATAKÖY
http://e1209.hizliresim.com/11/t/dcmhd.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

SekoLive
25-09-2012, 09:09
eskiden ufakdan bi taş ile kaldırım arası kale kurup tek kale maçlar yapardık

şuanki cocuklara tek kale maç yapıyomusunz dediğinizde gülüyolar anlamı değişmiş artık :D


bu arada half - life de kasalı bölüm acılıp levyelerle birbirine dalmalar vazgeçilmezdi :D

bide fifa 99 da iki bilgisayardan iki takımla multiplayer oynama olayı cok güzeldi :)))

vay arkadaş yaw

bu arada kerem abi esem sporun başına gelen talihsizlik mi deesem şanssızlıkmı geçen bi yerde okduum :) firma bi acıklamayla batmıs

clioGT
25-09-2012, 09:16
amiga 600 olsun commodore olsun tetris olsun valla hepsi duruyo atamıyorum hatta o eski ev telefonu filan da herşey duruyo sonudna eskici olup çıkacam:)

RottingChrist
25-09-2012, 09:21
beyazıt meydanında alt geçide gelmeden sağ tarafta duran bir seyyar vardı. herif bir lahmacun yapardı kafam kadar 4 5 kat kalın. içine bir malzeme koyardı eve götür döt kişilik salata yapılır içinden çıkan yeşilliklerden. :)

sonra yine beyazıt meydanında orak bileyen birsi vardı cam kesme bıçak bileme aparatrı satardı güzel showlar eşliğinde.


sonra yine beyazıt meydanında para ve paslı metalleri parlatan mavi bir su vardı ama nedense alınca evde işe yaramazdı.

ulan yaşlandık beee.




elinde beyaz çift açılır kutularıyla lahmacuncular vardı :) sokak sokak gezerlerdi :)

RottingChrist
25-09-2012, 09:23
ilk okulda cebimde hep bulunurdu :)

http://a1209.hizliresim.com/11/t/dcmnp.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

bu da ayrıdır benim gözümde. lastiklere raptiye batırıp süslüyorduk.

http://a1209.hizliresim.com/11/t/dcmp3.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

SekoLive
25-09-2012, 09:25
timur abi vurdu gol oldu :D vay be kolonyalar değilmiydi onlar

otto985
25-09-2012, 09:30
Ellerinize sağlık zevkle okudum :)

RottingChrist
25-09-2012, 09:34
rambo spec.

http://e1209.hizliresim.com/11/t/dcmsb.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

http://e1209.hizliresim.com/11/t/dcmsm.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

http://e1209.hizliresim.com/11/t/dcmsw.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

opamp
25-09-2012, 09:34
Hadi bakalım kimler gördü şu aleti :)

http://a1209.hizliresim.com/11/t/dcm5p.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

Owww :) Babamla beraber az fiş hesaplamadık... kolu çevirmesi çok zevkliydi. :D

RottingChrist
25-09-2012, 09:42
http://e1209.hizliresim.com/11/t/dcmw9.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

RottingChrist
25-09-2012, 09:45
eskimek bilmeyen çok sevdiğim bir saat modeli.

http://e1209.hizliresim.com/11/t/dcmxc.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

SOMEONESPECIAL
25-09-2012, 10:06
http://b1209.hizliresim.com/11/t/dcn74.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
http://b1209.hizliresim.com/11/t/dcn7f.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
http://b1209.hizliresim.com/11/t/dcn7n.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
http://b1209.hizliresim.com/11/t/dcn7t.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
http://b1209.hizliresim.com/11/t/dcn7w.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

clioGT
25-09-2012, 10:10
ev telefonlarının yandan kolla çevirilip santrale bağlanıp ordan istediğiniz yere bağlattırdığınız modelleri vardı ya:)

yoksa rüyamda mı gördüm:) arıyorum netten bulamıyorum

mustafa-u
25-09-2012, 10:42
http://b1209.hizliresim.com/11/t/dcn7f.jpg

pinokyo bisikletlerin yanında bu 3 vitesli POLO lar uçak gibi oluyordu ...:D :D

cem06
25-09-2012, 10:59
gsNaR6FRuO0

FATİH
25-09-2012, 11:26
61, 72, 81, 82, 83, 84 ve 91'e saygılar. :)

internet sesine de koptum kardeş. :D

cookies
25-09-2012, 14:25
İstanbul'dakiler Galleria'nın açılışını hatırlayan varmı ilk meşrubat otomatını da orada görmüştüm :) İçinde de Fame city vardı, ortasında buz pateni pisti.. 1989 dan sonra bir daha da gitmedim :D

SOMEONESPECIAL
25-09-2012, 14:29
İstanbul'dakiler Galleria'nın açılışını hatırlayan varmı ilk meşrubat otomatını da orada görmüştüm :) İçinde de Fame city vardı, ortasında buz pateni pisti.. 1989 dan sonra bir daha da gitmedim :D

Valla ben hatırlıyorum. Arka caddesinde Hakan Şükür'le beraber piyasa yapardık.
Primtems'in ordan Marina barlar arasında mekik dokurdum :hahaha:

cookies
25-09-2012, 14:40
Valla ben hatırlıyorum. Arka caddesinde Hakan Şükür'le beraber piyasa yapardık.
Primtems'in ordan Marina barlar arasında mekik dokurdum :hahaha:

Tanju'yu görmüştüm bende.. Futbolcular, ünlüler de orada takılıyordu demek ki.. Gerçi başka yer mi vardı o zamanlar değil mi :) Rahmetli özal iyi mi yaptı kötü mü yaptı çözebilmiş değilim halen..

Ramiz
25-09-2012, 14:53
Bide bu walkmanlar vardı değilmi tahtakaleden alırdık doya doya kaset dinlerdik
bende aıwa vardı :)

http://imageshack.us/a/img688/1109/all20blue20walkman20222.jpg

SOMEONESPECIAL
25-09-2012, 14:56
İLK MAAŞIMLA ALDIĞIM MÜZİK SETİM...

http://d1209.hizliresim.com/11/t/dcu8d.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

BASSLAR VURDUKÇA NAYLON KOKUSU GELİRDİ

SOMEONESPECIAL
25-09-2012, 15:01
http://b1209.hizliresim.com/11/t/dcucs.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

Leblebiyi alırsın, muşamba bi poşete koyarsın...
Çekiçle iyice döversin toz hale getirdikten sonra
bi de toz şekerle karıştırırsın... Offf

SOMEONESPECIAL
25-09-2012, 15:06
ev telefonlarının yandan kolla çevirilip santrale bağlanıp ordan istediğiniz yere bağlattırdığınız modelleri vardı ya:)

yoksa rüyamda mı gördüm:) arıyorum netten bulamıyorum

http://f1209.hizliresim.com/11/t/dculc.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

Yok buna ben bile yetişemedim. Bazı eski Türk Filmlerinden hatırlıyorsunuzdur

SOMEONESPECIAL
25-09-2012, 15:09
Eskiden elektrik çok kesilirdi :D

http://f1209.hizliresim.com/11/t/dcun1.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
http://f1209.hizliresim.com/11/t/dcunt.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
http://f1209.hizliresim.com/11/t/dcunc.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

Böyle bakkal mumları, yağ lambaları, Piknik tüpüyle çalışan tüllü lambalar vardı

clioGT
25-09-2012, 15:09
ya benim hatırladığım, bildiğimiz çevirmelilierin, çevirmesi olmayıp yandan kolu olanı?


bu arada, olmazsa olmazım tombi:)

http://4.bp.blogspot.com/_z3N13xDZ4es/S54wCPZbFmI/AAAAAAAAAQE/Qe1rnBWJa8U/s400/tombi.jpg

cookies
25-09-2012, 15:10
ev telefonlarının yandan kolla çevirilip santrale bağlanıp ordan istediğiniz yere bağlattırdığınız modelleri vardı ya:)

yoksa rüyamda mı gördüm:) arıyorum netten bulamıyorum

Yok yaa bizim yetişmemiz imkansız.. Ya da siz çok zengindiniz aksesuar olarak kullanıyordunuz :) Bize ilk telefon 1986 da geldi netaş marka ptt dağıtıyordu..
Haa bir de 0212 yada 0216 yoktu İstanbul tek numaraydı bizim ki de 200 ile başlıyordu.. Oha :beuj: :hahaha:

clioGT
25-09-2012, 15:12
Yok yaa bizim yetişmemiz imkansız.. Ya da siz çok zengindiniz aksesuar olarak kullanıyordunuz :) Bize ilk telefon 1986 da geldi netaş marka ptt dağıtıyordu..
Haa bir de 0212 yada 0216 yoktu İstanbul tek numaraydı bizim ki de 200 ile başlıyordu.. Oha :beuj: :hahaha:

http://www.mobilzirve.com/cep-telefonu/2009/03/nostalji-telefon.jpg

bunun işte üstünde rakamlar olmayıp, sağ yanında kol çevrilip santral aramalı.

allah allah

rüya mı görüyordum ben ya:D

tylan
25-09-2012, 15:16
88'li yim muhallebici hariç geri kalan herşeyi hatırlıyorum. çanakkalede yoktu galıba o gelenek.Bakkal kokusunu çok iyi biliyorum çünkü o zamanlar bizim bakkalımız vardı ahşap büyük bir dukkandı büyük karton kutularda tek tek satılan bisküvilerle. cam şişe portakallı fruko verırdı her gittiğimde rahmetli dedem toprağı bol olsun :)

http://www.interaktifpazarlamaci.com/wp-content/uploads/2012/02/eski_telefon.jpg


Eski telefonlar dedinizde bizim evde bunun yeşili vardı.Çok severdim bununla oynamasını parmagını sayının olduğu deliğe tutup ileri doğru sürüklerdim çok çıkırtt diye ses çıkardı çok hoşuma giderdi :D

http://www.superalsat.com/images/63/630143_0.jpg

Bide bende bundan vardı Vakıf bankasının hedıye verdıği robot kumbara en sevdiğim oyuncaktı :)

Ramiz
25-09-2012, 15:17
http://www.mobilzirve.com/cep-telefonu/2009/03/nostalji-telefon.jpg

bunun işte üstünde rakamlar olmayıp, sağ yanında kol çevrilip santral aramalı.

allah allah

rüya mı görüyordum ben ya:D

manyetolu telefon ama bu baya eski be

http://imageshack.us/a/img402/7854/eskieriksonmanyetolubak.jpg

cookies
25-09-2012, 15:18
http://www.mobilzirve.com/cep-telefonu/2009/03/nostalji-telefon.jpg

bunun işte üstünde rakamlar olmayıp, sağ yanında kol çevrilip santral aramalı.

allah allah

rüya mı görüyordum ben ya:D

Kafamda canlandırdım da enteresan bir modelmiş göktuu :hahaha:
http://image5.sahibinden.com/photos/23/03/73/big_94230373wj3.jpg
Bu mu?

clioGT
25-09-2012, 15:20
evet yav

ben buna yetişemdiysen demek ki önceki hayatımda gördüm bundan ben yav:D

cookies
25-09-2012, 15:22
evet yav

ben buna yetişemdiysen demek ki önceki hayatımda gördüm bundan ben yav:D

41 yaşında ki adam hatırlamadığına göre muhtemelen :beuj: :D

tylan
25-09-2012, 15:23
evet yav

ben buna yetişemdiysen demek ki önceki hayatımda gördüm bundan ben yav:D

az önce babama sordum kendisi 53 yasında. Baba sen manyetolu telefonları gördünmü ? dedim. Oda hayır dedi :D Graham Bell'ile ortak bir yanınız olabılırmı acaba :D

altima
25-09-2012, 15:24
30 yaş üstü bu dönemleri daha iyi hatırlar...

çok şey değişti,, yılan,, simit,, saklambaç,, hey gidi günler...
şimdi bunların yerini face,, twitter vb ler aldı..
kaç tane çocuk "KUKA" bilir ki şu zamanda ?
kaç çocuk yılan, simit, 9 taş bilir ?

çocukluk denilen şey sanırım bizim yaş grubumuzla bitti.

ilkokulda deli danalar gibi sesim kısılana kadar simiiiiiiittttt diye diye milletin peşinden koşupta,, nefesim kesilince sustuğumda kıçıma kaç tekme yediğim günleri hatırladıkça,, bazen keşke o günlere geri donebilsem diyorum.. :D:D:D:D

bakalım bunu hatırlıcak mısınız hee :D:D:D:D

http://e1209.hizliresim.com/11/t/dcuzc.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

evet ta kendisi,,, nam-ı değer "KARA KUTU" :D:D:D:D
bu oyun için kaçtane joystick kırdım hatırlamıyorum :D:D:D:D

tşk
Rıdvan :D:D:D:D

Ramiz
25-09-2012, 15:26
o değilde mahallemize bir gurbetçimiz kesin dönüş yapmıştı ve o zaman mazda 323 almıştı bütün çocuklar şok geçirmiştik kit geldi diye :)

clioGT
25-09-2012, 15:27
az önce babama sordum kendisi 53 yasında. Baba sen manyetolu telefonları gördünmü ? dedim. Oda hayır dedi :D Graham Bell'ile ortak bir yanınız olabılırmı acaba :D

oha:)

o zaman bende ciddi bir sıkıntı var:D:D

tylan
25-09-2012, 15:34
o değilde mahallemize bir gurbetçimiz kesin dönüş yapmıştı ve o zaman mazda 323 almıştı bütün çocuklar şok geçirmiştik kit geldi diye :)

http://www.otoyedekparcafiyati.com/wp-content/uploads/Mazda-323-Lantis.jpg

mazda 323 90'ların başında çocuk olanların vazgeçilmez rüyası :) bizim evdekiler nasıl araba istiyorsun sen diye sorduklarında. gözümü açıp kapatarak sözde mazda 323'ü taklıt ediyordum :rolleyes::rolleyes::rolleyes:

tylan
25-09-2012, 15:44
http://www.gokhantaner.net/wp-content/uploads/2012/05/ucurtma.jpg

Birde bizim çocukluğumuzun olmazsa olmazları arasında uçutma vardı.Marangozdan çıta kestirir. iskeleteini yapar defter kaplamakta kullanılan naylonlarla kaplar ip bağlar uçururduk.Hatta altına kurdeleler kedi tırnağı falan bağlardık uçururken bizim mahallede çok yaygındı okul çıkışı eve gitmez uçurtmaları sakladığımız yerden alır sahil boyunda uçurduk :)

SOMEONESPECIAL
25-09-2012, 15:48
http://a1209.hizliresim.com/11/t/dcvvf.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
http://a1209.hizliresim.com/11/t/dcvvy.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
http://a1209.hizliresim.com/11/t/dcvwj.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

TENEKE ARABALAR

SOMEONESPECIAL
25-09-2012, 15:56
http://a1209.hizliresim.com/11/t/dcw40.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

darkmoon
25-09-2012, 16:03
http://www.otoyedekparcafiyati.com/wp-content/uploads/Mazda-323-Lantis.jpg

mazda 323 90'ların başında çocuk olanların vazgeçilmez rüyası :) bizim evdekiler nasıl araba isityorsun sen diye sorduklarında. gözümü açıp kapatarak sözde mazda 323'ü taklıt ediyordum :rolleyes::rolleyes::rolleyes:

94 yada 95 ikinci aracımdı hay gözünü seviyim yaşlanmışız

clioGT
25-09-2012, 16:07
Los del Rio - Macarena (Original Video) [HD] - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=XiBYM6g8Tck&feature=related)

sansar34
25-09-2012, 16:14
Bilyalıları unutmayalım, ne binerdik.:)

http://imageshack.us/a/img19/9338/bilyali.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/19/bilyali.jpg/)

Uploaded with ImageShack.us (http://imageshack.us)

:sorybom::sorybom::sorybom::sorybom: :'( abı azmı bınerdık kac kere ıslandım usten assagıya ses yapıyorum dıye :cool::cool::D:D

cookies
25-09-2012, 16:20
Ellesse şortum vardı 10 giydim herhalde..
http://e1209.hizliresim.com/11/t/dcwvt.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
Dizler yara bere..

PROMINENT
25-09-2012, 17:15
http://a1209.hizliresim.com/11/t/dcw40.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

soner geliyor niyeyse şunabaktıkca aklıma :)

SOMEONESPECIAL
25-09-2012, 17:16
soner geliyor niyeyse şunabaktıkca aklıma :)

Nerede o ya? Süresiz banlı mı ? Evlendi mi yoksa

turbo&quattro
25-09-2012, 17:22
Nerede o ya? Süresiz banlı mı ? Evlendi mi yoksa

Abi SONER den bahsediyorsaniz " Ankara tayfasininin nerede, ne zaman gazladigini polise sikayet ettigi mesajlar ortaya cikti ve suresiz banlandi .

SOMEONESPECIAL
25-09-2012, 17:29
Abi SONER den bahsediyorsaniz " Ankara tayfasininin nerede, ne zaman gazladigini polise sikayet ettigi mesajlar ortaya cikti ve suresiz banlandi .

Nassı yaaaaaaaa :eek: OHA :icon13: yuuuuuuuuuuuh:Deli:

cookies
25-09-2012, 17:31
Nassı yaaaaaaaa :eek: OHA :icon13: yuuuuuuuuuuuh:Deli:

Güzel tepki :Bravoo:

berkay_aydin
25-09-2012, 17:34
Benim bp tırım vardı kasası açılıp istasyon oluyordu, o zaman çok ilginç gelmişti farları bile yanıyordu :)

http://i186.photobucket.com/albums/x83/esk26/foto1/S7300136.jpg

ProdriveSTI
25-09-2012, 17:35
bundan herkeste vardı sanırım :D

http://images.gittigidiyor.com/5486/PENGUEN-RACE-EGLENCELI-YARIS-SETI-PILLI__54865622_0.jpg

gökberk
25-09-2012, 18:32
Benim bp tırım vardı kasası açılıp istasyon oluyordu, o zaman çok ilginç gelmişti farları bile yanıyordu :)

http://i186.photobucket.com/albums/x83/esk26/foto1/S7300136.jpg

Aynen...
Dayım almıştı bana da... Ama Civic'i pert ettim...
Kamıyonu hala duruyor :D

onn_dear
25-09-2012, 19:21
http://b1209.hizliresim.com/11/t/dd338.png (http://bit.ly/c25MCx)

MECOO
25-09-2012, 19:46
Konuyu okumaya başladığımda eskilerden yazacak çok şey var dedim ama her sayfada hepsi teker teker yazılmıştı. Baktıkça iç çektim neydi o günler yaw.

dgoo
25-09-2012, 19:48
Bi zamanlar sabah yada takvim olması lazım
Dağıttıkları f1 maketi vardı
Adamın 'Hey yavrum hey sanki formula bir!' lafı hala kulaklarımda :D

http://www.trf1.net/files.php?file=ferrari_f2008__2_669703328.jpg

tylan
25-09-2012, 20:22
peki sabah gazetesinin dağıttığı legoları hatırlayan varmı her gün bizim bakkala sabahın köründe giderdim sırf dedemin bana ayırdığı ufak poşetteki legolarımı almak için bayağı toplamıştım ne oyunlar oynardım :D

http://www.1000steine.com/brickset/images/2139-1.jpg

RottingChrist
25-09-2012, 20:23
meybuzzzzzz.

http://d1209.hizliresim.com/11/t/dd5dg.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

MoDVTeC
25-09-2012, 20:40
Vay be insan hüzünleniyo benim güzel memleketim sana tüm canlar feda olsun...

K0213
25-09-2012, 20:45
Herşey o zmnlar daha güzelmiş sanki :o

darkmoon
25-09-2012, 21:23
Herşey o zmnlar daha güzelmiş sanki :o

masumduk kavga ederdik küçükken birimizin bir yerine bir şey olsa ah kardeşim bir şey oldumu derdik sonra oturur onla üzlürdük birde annesine gidip teyze biz kavga ettik ondan oldu derdik iki dakka sonrada beraber top oynardık kardeşçene..

ta_one
25-09-2012, 22:50
http://imageshack.us/a/img19/9338/bilyali.jpg

hala evımızın catısında duruyor arabam resmı gordukten sonra gıttımbaktımda bıllaları kuflenmıs turuo yagladım bakım yaptım bugun oglen :)

Gry
25-09-2012, 22:59
her şeyin bir zamanı vardı eskiden Çivi zamanı, Misket zamanı, Sebze savaşı, Su savaşı, mahalleler arası futbol turnavaları vs..

Biz büyüdük ve kirlendi Dünya...

Paylaşım için teşekkürler.

elpadre
25-09-2012, 23:00
yenı nesıl anlamaz bunları :)


80 lerde cocuk olmak - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=XiBzlhVvn3c)

Gry
25-09-2012, 23:22
yenı nesıl anlamaz bunları :)


80 lerde cocuk olmak - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=XiBzlhVvn3c)

Bravo ehtiyar :D

cabrioleter
26-09-2012, 01:06
http://www.otoyedekparcafiyati.com/wp-content/uploads/Mazda-323-Lantis.jpg

mazda 323 90'ların başında çocuk olanların vazgeçilmez rüyası :) bizim evdekiler nasıl araba istiyorsun sen diye sorduklarında. gözümü açıp kapatarak sözde mazda 323'ü taklıt ediyordum :rolleyes::rolleyes::rolleyes:

hocam bi an gözümün önüne getirdim ve gecenin şu saatinde patlattım kahkahayı inan uzun zamandır gerek memleket meseleleri olsun gerek kişisel şeyler hiç bu kadar içten gülmemiştim Allah razı olsun senden :)

delikanlı gençler abiler bi şeyi unutmadınız mı? :D
http://blufiles.storage.live.com/y1pSZHwRo3oY3Ty4CTudPy6nf2Mgsue84tSPz_htpSQoRQUsa4 6wnyxz-gb_MKZAbyhuk9FDB_zyWs

darkmoon
26-09-2012, 01:13
unutulurmu :D çin çin çin çin :D tutti furitti :D

yearone
26-09-2012, 01:23
Fotolar ağlattı be.. Hele bakkal kokusu, hastaydım ona

meLaNchoLic
26-09-2012, 01:46
90lıyım ama birçoğunu hatırlıyorum bende :) o değilde tech olarak buluşup borularla külah savaşı yapsakmı ki :D

TayfunS
26-09-2012, 06:33
BP tırına ne ozenirdim haaaa. Çok beğenrdim onu. Ama hiç sahibi olamadım.

Şimdi herşey facebook vs. Tat var mı, yok

Yiğit G.
27-09-2012, 09:47
3 Nisan 1987 TRT Reklam kuşagı izleyin kaçırmayın.. Helix motor yağını kapak mekanizmasından tanıyanlar parmak kaldırsın.. :D

RV0KnSvg7xs

xshot
27-09-2012, 11:03
Gırgır vardı :)

http://i48.tinypic.com/34q9zwm.jpg

lucky Jackal
27-09-2012, 11:21
eskisini bulamadım :)
iY11tZtUiEw

HaKo
27-09-2012, 11:58
herşeyi anladımda konuda 20 yaşından küçük arkadaşlar hatırladım hüzünlendim falan yazmışlar ben bu yaşımda hayal meyal hatırlıyorum ayak yapmayın :D

altugkocer
27-09-2012, 12:02
parliament sinema klübü vardı onu görünce ya da duyunca hep eski batman filmleri geliyor aklıma :)

clioGT
27-09-2012, 12:07
cumartesi akşamları da bi program vardı ya trt1 de

_Burak_
27-09-2012, 12:26
http://d1209.hizliresim.com/11/s/dc6vf.png

aynısının grisi var bende az kullanılmış
vti la takas olur ahaha :D

xshot
27-09-2012, 12:42
Çocukken mahalle maçlarında uydurdugumuz kurallar vardı :) şimdiki çocukların bu kurallardan haberleri oldugunu sanmıyorum.

1. İyi oynayan iki kişinin aynı takımda yer almamasına dikkat edilirdi.

2. Maçlar minyatür kalede oynanıyorsa, penaltı boş kaleye ters şekilde topukla vurulurdu.

3. Maçların hayali kale direkleri arası adım ile sayılır, olmaları gereken yerler iki taş ile işaretlenirdi.

4. Hava kararınca, ezan okununca, anne-baba çağırınca maç biterdi.

5. Üç korner bir penaltıydı.

6. Topu patlatan parasını öder, patlak top ikiye kesilip kafaya takılırdı.

7. `Frikiklerde açıl biraz` denince `Burası Ali Sami Yen mi` şeklinde cevap verilirdi.

8. Takımlar kurulurken ilk oyuncuyu seçme hakkı, adım almayı iyi bilenindi.

9. Kaleci topu 3 kere sektirirse rakibe `Açılsana 3 kere sektirdim` derdi, rakip açılırdı; efendilik vardı.

10. Top insanın pek münasip olmayan bir tarafına gelirse herkes `İşe işe!` diye bağırırdı.

11. Penaltılarda kaleci değiştirilirse 2 penaltı atılırdı. Eğer ilk penaltı gol olursa ikincisi atılmazdı.

12. Abanma ve burun vurmak yoktu, vurulursa eleştirilip kınanırdı.

13. Topun sahibi tüm kuralları koyar, takımı kurar, kaleyi seçer, istemediği kişileri topuyla oynatmazdı.

14. Ama genelde topun sahibi olmasada, Takımdaki en büyük kişi liderliği üstlenirdi...

15. Klişe laflar vardı: `At bakayim abinin kıllı göğsüne!`

16. Elin avantajı olmazdı.

17. Bel üstü gol sayılmazdı.

18. Taçtan kendi önüne atıp başlatılınca, taç değişirdi.

19. Maçı izleyen küçük bir grup varsa, penaltı olup olmadığına o karar verirdi, saygı vardı.

20. Maçlarda eğer iddia varsa ödüller genel olarak Algida Max, eskimo, meybuz, 2,5 litrelik kola vb. ürünlerden oluşurdu.

21. Pas vermeden sadece çalım atarak gol atılırsa sayılmazdı.

22. Frikiklerde baraj mesafesi, frikiği kullanacak olan kişinin koca bir zıplayışının akabinde 3 koca adım atmasıyla belirlenirdi... Büyük atılan adıma karşılık olarak rakip takım "sen tuvalete de mi böyle gidiyon?" diyerek ortalığı kızıştırırdı.

23. Top, oyun alanı içerisindeki herhangi bir arabanın altına kaçarsa büyük bir şevkle arabanın altına yatılıp top alınırdı. Topu ilk kim kaparsa o takımda başlardı.

24. Gol olduktan sonra eğer tartışmalar olursa ve golü yiyen takımın bir oyucusu golü kabullenirse rakip takım direk o kişiyi yüceltip "adamın gol diyo" diyerek golü alırlardı. Golü kabullenen kişi de kaleye veya defansa alınırdı.

25. Varsa hakeme yapılan en dolu dizgin hakaret: "hakeme gözlük, eline de sözlük" tü.

26. Oynayacakların sayısı eğer tek ise, güçsüzlerden biri devre değiştirerek gönlü alınırdı.

27. Penaltılarda eğer takımınız açık ara farkla öndeyse kaleciye vurdurulurdu. Ama en güçlü forvetiniz penaltıyı kullanacaksa, hemen rakip kalecinin gönlü alınırdı: "Merak etme olm, teknik vuracam."

28. Sabit bir kaleci yoksa 2 golde bir veya dakika usulü oyuncular aralarında değişirdi. Kalecilik sırası "Sonum bir Allah" diye kim başlarsa o kişiden geriye sayılırdı.

29. Dizde veya ayak ucunda top sektirerek de sıra belirlendiği olurdu (genellikle 9 aylık veya 21 aylık gibi oyunlarda). Bu durumlarda ilk sektirmek isteyen "Birim bir Allah, kırmızı bayrak, yeşil kitap" derdi.

30. Kaleci oyuncu kavramı vardı. Takımların genellikle iyi oyuncuları bu kutsal göreve kendilerini adarlardı.

31. Eğer bir oyuncu faule maruz kalmışsa ama devam etmek istiyorsa, rakip futbolculardan birinin yürümesini dahi bahane ederek: "Adamın devam ediyor." derdi.

32. Milli birlik ve beraberliğimiz mahalle maçlarında başlamıştır. Önce maçlar yapılır... Centilmenlik skora yansımazsa sopalar, taşlar konuşurdu.

33. Atan alır spor vardı. Eğer top kime çarpıp çıkmışsa topun gittiği yer neresi olursa olsun koşa koşa gidip alırdı.

34. Mahallenin abileri kaleci alıştırırlardı ve buna göre puan verirlerdi. Aralarında kavga eden çocukların puanı kesilirdi.

35. Skor ne olursa olsun akşam saati yaklaştığında "Golü atan kazanır." kuralı işlerdi.

36. Maçlardan sonra su sırasına girmek ayrı bir davaydı ve mutlaka koşa koşa gidilirdi. Genellikle yaşlı amca veya teyzeler, zemin katta oturanlar bu işin acımasız kurbanlarıydı.

37. El kasti değilse (bunu da o zamanlar nasıl ayırıyorsak hiç anlamış değilim) o top direkt kaleye kullanılmaz, "kasti değilki oğlum, gol olmaz." denirdi...

38. Eğer kaleci dahil herkes çalımlanmışsa; o top çizgiye kadar götürülür ya popo dürtmesi yada yere yatıp kafa, burun, alın gibi vucut kısımlarının dürtmesi ile gol atılırdı.

39. Kalecinin degajla gol atabilmesi bir yetenekti fakat gene de gol sayılmazdı. Karşılıklı atışmaların sonunda yoldan geçen herhangi biri hakem yapılırdı ve sonuca o karar verirdi.

40. Para o zamanlar kolay bulunmadığından maçın hangi takım tarafından başlatılacağına; bir tarafına tükürülmüş yassı bir taşın havaya atılıp, yaş mı,kuru mu seçiminde doğru tarafı bilen tarafın başlaması yöntemi ile karar verilirdi.

ALINTIDIR.

M3CSL
30-09-2012, 01:05
3 Nisan 1987 TRT Reklam kuşagı izleyin kaçırmayın.. Helix motor yağını kapak mekanizmasından tanıyanlar parmak kaldırsın.. :D

RV0KnSvg7xs

Ajax hahaha, oraletler shel helixte ii yagdi o zamanlar:D


Gırgır vardı :)

http://i48.tinypic.com/34q9zwm.jpg

girgirda bombadir:D:D:D


gerilerde gazete basliklarida supermis yaa ridvan filan, magic box iyidi ama trtde hayat agaci sarisin kiz cok guzeldi.

bide gunduz debileri verirdi trtde 90 91lerde zekinin uzaktan attigi golleri hatirlarim:D:D

manuelada cok gusel kizdi amk spor gazetesi :D

onn_dear
30-09-2012, 08:42
post 160 harika ve hepsi gerçek yaşadık bizzat :D

arifozcelik
01-10-2012, 05:15
kamyon diye bir dizi vardı trt2'de yanılmıyorsam cumartesi öğlene doğru yayınlanıyordu bir tır ve kahraman şoförü vardı acaba onu hatırlayan varmı orjinal ismi neydi hiç hatırlamıyorum bile ama o dönem mack araba taşıyan bir tane tırım vardı kağıtlardan dorsesini ona benzetmeye çalışmıştım

bakıyorumda bu konudaki herkez 30 yaş civarı daha önce birilerinden 30 yaş sendromu diye birşeyler duymuştum öyle birşey varmış ama aşağıdaki linkde neler yazıyor açıp okuma cesaretini gösteremedi açıkcası belki kötü birşeyler yazmışlardır diye

HER YAŞIN BİR SENDROMU VAR.. EN ZORU DA 30 YAŞ (http://www.doktorsitesi.com/yazi/her-yasin-bir-sendromu-var---en-zoru-da-30-yas/2681)

turbo&quattro
01-10-2012, 05:43
eskisini bulamadım :)
iY11tZtUiEw

Cocuklugumla ilgili hersey cok ozeldir ama parliament sinema gecesi heyecanlari ve ozellikle bu muzigi cok daha ozeldir. Daha o zamanlar cocuk aklimla NewYork'a o isik sehrine asiktim hatta her hafta sabirsizlikla beklerdim tekrar tekrar gormek icin . Simdi o zamanlar gipta ettigimi sehre defalarca gittim gitmeye devam ediyorum ve her gittigimde mutlaka bu muzik, cocuklugum aklima gelir gulumserim .

FATİH
01-10-2012, 10:03
o dönemin bitişine yakın, her gün öğlen samanyolu'nda yurtseven kardeşler'den canın çıksın parçası yayınlanırdı. her öğle yemeğinde okuldan eve geldiğimde kanalları gezerken mutlaka görürdüm bu klibi:

dYsxIsH6vno

Canın Çıksın (İnsafsız) (Yurtseven Kardeşler) - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=dYsxIsH6vno)

burkaykalyon
01-10-2012, 10:27
evde hala BP tırım(Civic'le birlikte) :), sadece Tetris olan o kıvrımlı cihazdan :) , Nintendo GameBoy'um Oyun Konsolum, Sega Atari ve 9999999 in 1 kaset durur...

takas karşılığı satabilirim :D

http://i.imgur.com/daCx4.jpg

Ken_Block
01-10-2012, 11:46
güzel paylaşım ellerine sağlık:)

FATİH
10-10-2012, 22:25
http://c1210.hizliresim.com/12/b/duhbw.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

http://c1210.hizliresim.com/12/b/duhkm.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

http://c1210.hizliresim.com/12/b/duhn8.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

İbrahim33
11-10-2012, 13:05
Formayı görünce aklıma geldi , Galatasaray'ın aşağıdaki görseldeki formasını fiyatı fazla şişirilmemiş şekilde nereden bulabiliriz ?

http://2.bp.blogspot.com/_CcBTbH25cAQ/TBtJHlf-c2I/AAAAAAAAAC8/MdFxWKD3gVQ/s1600/2.jpg

darkmoon
11-10-2012, 14:10
http://c1210.hizliresim.com/12/b/duhbw.jpg (http://bit.ly/c25MCx)


Hala yolda görsem bakarım güzel araçdır.

gkhn55
11-10-2012, 14:15
eline sağlık kardeşim çok güzel kareler gerçekten günümüzde hiçbirinden eser yok

Eriador
11-10-2012, 14:23
Cocuklugumla ilgili hersey cok ozeldir ama parliament sinema gecesi heyecanlari ve ozellikle bu muzigi cok daha ozeldir. Daha o zamanlar cocuk aklimla NewYork'a o isik sehrine asiktim hatta her hafta sabirsizlikla beklerdim tekrar tekrar gormek icin . Simdi o zamanlar gipta ettigimi sehre defalarca gittim gitmeye devam ediyorum ve her gittigimde mutlaka bu muzik, cocuklugum aklima gelir gulumserim .

+1 bro . NYC ye ilk gittigimde guzel bi yere otudum tam karsimda sehir actim mp3 de bu muzigi bide bira ciddi kendimden gecmistim :)

FATİH
12-11-2012, 17:57
travego, hatta neoplan starliner bile çıktığında bu kadar etkilememişti beni:

http://d1211.hizliresim.com/13/d/fvpgx.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

Yiğit G.
09-03-2018, 02:11
Ercan Yazgan'ı kaybettik...

https://iasbh.tmgrup.com.tr/a2d354/0/0/0/0/569/600?u=https://isbh.tmgrup.com.tr/sbh/2018/03/01/oyuncu-ercan-yazgan-felc-gecirdi-1519867588676.jpeg

http://yenisoluk.com/wp-content/uploads/2018/03/ercan-yazgan.jpg

https://i.ytimg.com/vi/Y7DQr0DQXGk/maxresdefault.jpg

BERKİN
09-03-2018, 02:29
haberi gördüğümde gerçekten çok üzüldüm güzel oyunculuğuyla bir değerli sanatcı daha gitti..

streetracer_nos
09-03-2018, 09:01
Bizim çocukluğumuzun kapıcı cafer abisi , sonraları memnun kaygusuzu vay bee.Allah rahmet eylesin..

ghibli06
09-03-2018, 09:02
Cocuklugumun bir parcasi daha gitti... Pazar aksamlarini iple cekerdik hatta sofra ona gore kurulurdu butun aile izlerdik, 1 saatin ne kadar dolu oldugunu simdiki dizilerin 4 saatinin ne kadar yavan oldugunu gorunce daha iyi anliyorum, mekani cennet olsun...

Anıl E.
09-03-2018, 09:10
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun.

ne kadar güzel anlamlı diziler vardı,kendini izlettiriyordu.

2jz
09-03-2018, 11:16
Ne güzeldi çocukluğumuz.

Mahalle diye bir şey vardı. Belki yokluk vardı ama mutluluk vardı o günlerde.

Sokağın başında tüm çocuklar buluşur okula yürürdük. Okuldan dönüşte sokaktan birinin annesi hepimizi toparlar yine yürüyerek eve dönerdik.

Eve gidip yarım yamalak yemek ye kendini sokağa at :)

Annemden hergün dayak yerdim. "Olum bu çamuru nerden buldun" diye. Sokaktaki boş arsada altın arıyoruz sanki, hergün kazı yapardık :)

Hatırlayan vardır sokağın neresinde oynuyorsan susayınca en yakın evin camına tıklatıp su isterdin. Evin hanımı elde sürahi çıkar çoluk çocuğu sulardı :)

Birinin annesi ekmek arası bi şeyler verirdi. Ekmek arası peynir, bazen yağ salça. Domatesin tadı bile bir başkaydı be. Türkiyenin en iyi restoranlarında en iyi yemekleri yedim sonrasında ama o gün yediğimiz kuru ekmeğin tadını alamadım daha.

Akşam hava kararana kadar sokaktaydık. Çocuk aklı tekme tokat birbirimize dalar 5 dakika sonra barışır hiç bir şey olmamış gibi devam ederdik.

Mahallede gözümüzün kesitiği meyve ağaçlarına dalardık. Sonra ev sahibi kovalardı :)

Ne günlerdi ya :(






Neyse hadi geçmiş mazide kaldı. Eski Türkiye'yi bir kenara bırakın, yeni Türkiye konumuzdan devam ---> http://www.techturkey.com/forum/sohbet/226357-muz_cumhuriyeti.html

Grimlord
09-03-2018, 11:26
Memnun Kaygısız tertibinin yanına göçtü :( Allah mekanını cennet eylesin, çok sevdiğim bir insandı..

SekoLive
09-03-2018, 11:28
Ne güzeldi çocukluğumuz.

Mahalle diye bir şey vardı. Belki yokluk vardı ama mutluluk vardı o günlerde.

Sokağın başında tüm çocuklar buluşur okula yürürdük. Okuldan dönüşte sokaktan birinin annesi hepimizi toparlar yine yürüyerek eve dönerdik.

Eve gidip yarım yamalak yemek ye kendini sokağa at :)

Annemden hergün dayak yerdim. "Olum bu çamuru nerden buldun" diye. Sokaktaki boş arsada altın arıyoruz sanki, hergün kazı yapardık :)

Hatırlayan vardır sokağın neresinde oynuyorsan susayınca en yakın evin camına tıklatıp su isterdin. Evin hanımı elde sürahi çıkar çoluk çocuğu sulardı :)

Birinin annesi ekmek arası bi şeyler verirdi. Ekmek arası peynir, bazen yağ salça. Domatesin tadı bile bir başkaydı be. Türkiyenin en iyi restoranlarında en iyi yemekleri yedim sonrasında ama o gün yediğimiz kuru ekmeğin tadını alamadım daha.

Akşam hava kararana kadar sokaktaydık. Çocuk aklı tekme tokat birbirimize dalar 5 dakika sonra barışır hiç bir şey olmamış gibi devam ederdik.

Mahallede gözümüzün kesitiği meyve ağaçlarına dalardık. Sonra ev sahibi kovalardı :)

Ne günlerdi ya :(






Neyse hadi geçmiş mazide kaldı. Eski Türkiye'yi bir kenara bırakın, yeni Türkiye konumuzdan devam ---> http://www.techturkey.com/forum/sohbet/226357-muz_cumhuriyeti.html

mahallelerimizi bozan parçalayan mütahitler yerinde rahat etmesinler diyorum ne zaman aklıma mahalle muhabbetleri gelse...

2jz
09-03-2018, 11:33
mahallelerimizi bozan parçalayan mütahitler yerinde rahat etmesinler diyorum ne zaman aklıma mahalle muhabbetleri gelse...

Az önce anlattığım mahallemiz yani ilk evimizin olduğu yerde bir tane boş yer, arsa, park, bir tane ağaç yok. Başından sonuna kadar 4 katlı apartman olmuş. Hatıralarımızın üstüne beyon dökmüşler

Yiğit G.
09-03-2018, 17:10
Hatırlayan vardır sokağın neresinde oynuyorsan susayınca en yakın evin camına tıklatıp su isterdin. Evin hanımı elde sürahi çıkar çoluk çocuğu sulardı :)


Bizim göztepe de çeşmemiz vardı (hala duruyor sanırım) , ben bunu hatırlarım https://forum.donanimhaber.com/images/upfiles/smiley/evillol.gif

https://i.hizliresim.com/OoNDr5.jpg

fthdrn
09-03-2018, 17:19
Mahalle kültürünü doyasıya yaşamış son nesilim herhalde.. Kentsel dönüşümden dolayı bahçeli müstakil evlerimiz yıkılıp yerlerine rezidanslar yaptılar. Verdikleri para ile ne öyle bir komşuluk satın alabiliriz ne de öyle bir huzur.

Bad-Fast
09-03-2018, 23:32
görünce dolu dolu geçtiğini hatırlıyor insan , teknoloji o samimiyeti bitirdi artık , batman , freddy filmleri falan neydi o zamanlar :D