PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Şanlıurfa'nın düşman işgalinden kurtuluşu



63owen63
11-04-2013, 22:16
Milletimiz adına Kahramanmaraş, Gaziantep gibi çok önemli bir gün olan Şanlıurfa'nın kurtuluş günü bugün. 11 Nisan 1920... Onunla ilgili bir kaç şey paylaşmak istiyorum, tüm ecdada bir fatiha rica ediyorum. Fotoğrafların altında okumak isteyenler Urfa Harbi'nin ayrıntılarına ulaşabilir.

Konuyu okurken urfa kurtuluş marşı mahiyetinde olan ve savaşı zaferi anlatan bu urfa türküsünü dinleyebilirsiniz.

k5AHnRJI9NM


http://commondatastorage.googleapis.com/static.panoramio.com/photos/original/29181862.jpg
http://img651.imageshack.us/img651/48/dergahcami.jpg
http://static.panoramio.com/photos/original/2756917.jpg

Savaş fotoğrafları

http://www.balikligol.com/galeriler/2/1419.jpg
http://www.balikligol.com/galeriler/2/1420.jpg
http://www.balikligol.com/galeriler/2/1421.jpg
http://www.balikligol.com/galeriler/2/1422.jpg
http://www.balikligol.com/galeriler/2/1423.jpg
http://www.balikligol.com/galeriler/2/1424.jpg
http://www.balikligol.com/galeriler/2/1425.jpg
http://www.balikligol.com/galeriler/2/1426.jpg
http://www.balikligol.com/galeriler/2/1427.jpg
http://www.balikligol.com/galeriler/2/1428.jpg
http://www.balikligol.com/galeriler/2/1429.jpg
http://www.balikligol.com/galeriler/2/1430.jpg
http://www.balikligol.com/galeriler/2/1432.jpg
http://www.balikligol.com/galeriler/2/1443.jpg
http://www.balikligol.com/galeriler/2/1445.jpg




Urfa ve çevresi, mütarekenin kapsamı dışında kalmasına rağmen Mondros Mütarekesi'nin 7. maddesi bahane edilerek 7 Mart 1919 (Resmi belgelere göre 24 Mart) tarihinde İngilizler tarafından işgal edilmiştir. 30 ekim 1919 tarihine kadar süren İngiliz işgalinde, Urfa'da belirtilmeye değer önemli olaylar gelişmemiş, nevar ki, İngilizler işgal süresince, aşiretleri silahlandırarak birbirlerine düşürmeye çalışmışlardır. İngilizler, petrol bulunan bölgelerde kısmen başarılı olmuşlardır. Böylece, bölgede "İngiliz Muhibbi" aşiretler ortaya çıkmıştır. İngiltere ile Fransa arasında yapılan Sykes-Picot Antlaşmasıyla bölge nüfuz alanlarına ayrılmış ve Urfa 15.Eylül.1919 tarihli "Suriye ve Kilikya'da İşgal Kuvvetlerinin Değiştirilmesine İlişkin İngiliz-Fransız Anlaşması" gereğince Fransa'nın payına düşmüştür.

Urfa, 30-31 Ekim günlerinde Fransızlarca işgal edilmiştir. İşgal kuvvetlerinin ancak 100 kadarı Fransız, geri kalan büyük kısmı ise çoğu Müslüman olan sömürge askerlerinden oluşmuştur. Şehirde, Jandarma Komutanı Ali Rıza Bey'le Belediye Reisi Hacı Mustafa'nın önderliğinde oluşturulan Müdafaai-Hukuk Cemiyeti, giderek güç kazanmış ve gelişmiştir. Cemiyetin varlığını haber alan Fransızlar, Ali Rıza Bey'i Fransız karargahına çağırarak tutuklamış, ancak Ali Rıza Bey bir yolunu bulup Siverek'e kaçmıştır. Bu olaya, çok sinirlenen Fransızlar, halkı yıldırmak için sert uygulamalara yönelmiş bununla da yetinmeyerek memurların atanmasından belediye bütçesinin düzenlenmesine kadar her alanda yönetimi ele geçirmeye çalışmışlardır. Binbaşı Ali Rıza Bey'in yerine atanan Yüzbaşı Ali Saip bey, 29 aralık 1919 tarihinde Urfa'ya gelmiş, burada harekete hazır bir Cemiyet bulmuş ve görüşmelere başlamıştır. 15 Ocak 1920'de bir ayaklanma planlayan Ali Saip Bey, bu girişiminin Fransızlarca haber alınması üzerine Siverek'e kaçmıştır. Siverek'te Cudi Paşa ve Mehmet Emin Bey gibi aşiret ileri gelenleriyle görüşüp kuvvet toplayan Ali Saip Bey; Badıllı Sait Bey ile İzollu Bozan Bey kuvvetlerinin de katılmasıyla oluşan millî kuvvetlerle 7 Şubat günü Karaköprü Köyüne (şimdi belde ve belediyeliktir) gelmiştir.

Fransızlara şehri 24 saat içinde boşaltmaları için gönderilen ültimatom kabul edilmeyince Urfa Müdafaai Hukuk Cemiyeti'nin yöneticilerince karşılanan kuvvetler, Cemiyet Milisleri'yle birlikte şehri işgal etmiş ve Fransızları yerleştikleri binalarda kuşatmışlardır. Suruç ve Akçakale aşiretlerinin de katılmasıyla düşman kuvvetinin çok üzerinde bir kuvvet oluşmasına rağmen, savaşanların düzenli birlik disiplininden uzak olmaları ve savaşçıların iyi yönetilememesi yüzünden bu kuşatma hem uzamış, hem de çok kayıp verilmiştir. Kuşatmanın uzaması her iki tarafı da yıpratmış ve karamsarlığa düşmelerine yol açmıştır.

Urfalılar sık sık resmi (askeri) kuruluşlardan düzenli birlik gönderilmesini istemiş, ancak düzenli birlik göndermenin Fransa'ya savaş ilanı anlamına geleceğini düşünen hükümet buna yanaşmamıştır. Erzaklarını tüketen ve artık katırları kesip yemeye başlamış olan Fransızlar, Cerablus'dan bekledikleri yardım gelmeyince Urfa'dan 'şerefle' ayrılmanın yollarını aramaya başlamışlardır.

Bulunan çözüm şöyle olmuştur:

Ermeniler Türklere başvurup, "Fransızlara, Ermenilerin yiyeceklerinin bittiğini, kuşatma sürerse açlıktan öleceklerini söylerseniz bizi bu durumdan kurtarmak için şehri terk ederler," diyecekler; bunun üzerine Fransızlar 'insani' duygularla şehri terk edeceklerdi. Ancak Ermeni cemaati bu formüle yanaşmamıştır. Bu gerekçeyle şehrin boşaltılması gerçekleşirse, Fransızlar gittikten sonra Urfalılar, "Fransızlar sizin için geldi ve sizin hatırınız için gittiler" diyerek Ermenilerden öç almaya kalkabilirlerdi. Bunun üzerine Fransızlar Amerikan Yetim Evi Yöneticisi Mis. Holmes'la bağlantı kurmuşlar, Müdafaai Hukuk Cemiyeti ile yapılan görüşme sonucunda da birtakım şartlarla Urfa'dan gitmeyi kabul etmişlerdir. Buna göre Ermenilerin can güvenlikleri sağlanacak, malları ve hakları korunacaktı. Urfa'da ölen Fransızların mezarlarına saygı duyulacak, ağırlıkların taşınması için yük arabaları ve deve verilecekti. Esirler geri verilecek, Urfa eşrafından 10 kişi gidecekleri yere kadar onlara eşlik edecekti. Eşraftan on kişi yerine Jandarma Teğmeni Ömer İzzet Efendi komutasındaki on jandarma eşliğinde, gece yarısı, Suruç yolundan Cerablus'a doğru hareket eden Fransızların şehri terk ediş şekli, Müdafai Hukuk Cemiyeti Üyelerinin bir bölümü, Ali Saip ve Cemiyetin bazı üyelerinin şartları kabul etmelerini içlerine sindirememişlerdi. Gece, Fransızların geçecekleri yol üzerinde, Şebeke Boğazında mevzilenen milis ve aşiret kuvvetleri Fransızlarla gün doğuşuna kadar çatışmışlardır. Silah seslerinin duyulması üzerine bütün şehir halkı, Şebeke'ye koşmuştur. Üç saat süren çatışma sırasında Urfalılar çok kayıp vermiş; Fransızların kaybı ise 296 ölü ve 67 yaralı olmuştur. 140 kadar Fransız da esir edilerek Urfa'ya getirilmiştir. Urfa'nın kaderini belirleyen ve şehre yıllar sonra "Şanlı" ünvanını kazandıran bu Savaş 11 Nisan 1920 günü meydana gelmiştir.