Aero
20-02-2016, 11:50
Merhaba arkadaşlar.
Her şeyden önce kabahatin büyüğü bende. Önce ki iki aracımı alıp satarken güvene dayalı bir alışveriş olmuştu ve hiç bir şekilde sorun yaşamamıştım. Bu yaşadıklarım ise bana hayat boyu unutmayacağım güzel bir ders oldu. Bu konuyu da aynı duruma düşen arkadaşlara yada araç almayı planlayan arkadaşlara bir nebze de olsa yol göstermesi açısından paylaşıyorum.
Bahsedeceğim olay 2015'in Temmuz ayında geçmektedir.
Ankara'da yaşayan B. isimli arkadaşımız ile sosyal platform üzerinde bulunan araç markamıza ait grubumuzda aracını almadan yaklaşık 6 ay önce tanıştık. Hatta bu arkadaşımız İzmir'e iş için geldiğinde (milli antrenör) yüz yüze görüşme fırsatı da bulmuştuk. Arkadaşın mesleği gereği kendisine itibarım sonsuz olan bir arkadaştı. Muhabbet araçlarımız olunca şu an sahip olduğum aracını anlatır. Üzerine titrediğini, bakımlarının eksiksiz olduğunu anlatır dururdu. Gerçekten de fotoğraflarda bile jilet gibi duran bir araç vardı.
Aradan 6 ay kadar süre geçtiğinde sahip olduğum aracı satıp aynı markanın üst segment modellerinin arayışı içine girdim. Tesadüfen B. arkadaşımızın aracı aklıma geldi. Uzun süredir araç satış sitesinde ilandaydı ve rakam olarak biraz yüksek istiyordu. İşi gereği telefonla konuşamıyorduk pek. Kendisi ile "whatsapp" üzerinden konuşmaya başladık. Ben yazıyordum, müsait olunca geri dönüş yapıyordu. Aracını satın almak için anlaştık ve gün belirledik.
Ancak bir sıkıntı vardı. Kendisinin aracı alacağımız gün ekstra antrenmanı vardı ve araç satışını hemen yapıp antrenmana yetişmesi gerekiyordu.
Ben bu konuyu hiç dert etmedim. Çünkü her yazışmamız da aracın hiç bir eksiğinin olmadığını ve bakımlarının tam olduğunu zaten söylüyordu. Bana yalan söyleyecek değildi ya!
Aracı almadan bir gün önce kendisine mesaj attım. Vakit kaybı olmaması için aracı servise götürmesini (Orada ki ustaları da yine aynı platform üzerinden tanıyorum) uzun yol öncesi gerekli bakımlarını yapmalarını, her masrafı karşılayacağımı belirttim. Bana tamam bugün öğlen götürüyorum diye mesaj attı.
Öğlen ise aracı servise bıraktım bakımları şu an yapılıyor diye mesaj attı. Ben de yeni aracın heyecanıyla ustamızı aradım ve bir kaç kare fotoğraf göndermesini rica ettim. Ustanın bana "Abi araç buraya hiç gelmedi ki" sözüyle ciddi şaşırdım(İlahi uyarı geldi ama anlayamadık işte).
Hemen arkadaşımıza mesaj yazdım ve aracın orada olmadığını ne olduğunu sordum. Akşam 6'da ise aracın "servis girişinde olan fotoğrafını" gönderdi ve şu an yapılıyor dedi. Özür diledi.
Ben de yoğun adam olabilir dedim içten içe. Fazla iyi niyetliymişim :=)
Ertesi gün eşimle birlikte sabah ilk uçakla arkadaşımızın yanına gittik. Bizi havaalanından aldı ve direk notere gittik çünkü antrenmana yetişmesi lazımdı. Araç içerisinde motor arıza ışığının yandığını fark ettim ve neden yandığını sordum. Bana "LPG'den kaynaklı yandığını ve söndürülemediğini" söyledi.
Eyvallah dedim ne diyeyim.
Noter önüne geldiğimizde aracı dışarıdan inceleme fırsatı buldum. Biraz hayal kırıklığı oldu tabi ki. İçeriye girdiğimizde anlaştığımız rakamdan 1.250 Türk lirası daha fiyat kırdım ve kabul etti.
Noter satışı ile aracımızı aldık ve arkadaşı antrenmana bırakıp yine aynı gruptan bizi bekleyen arkadaşlarımızın yanına kahvaltıya gittik.
Kahvaltı sonrası ayrılmak üzere araç başında muhabbete başladık. O arada ne olduysa kaputu açtım ve gözüme genleşme kabında hiç su olmadığı takıldı. Açtım baktım ve gerçekten sadece serçe parmak kalınlığında su olduğunu gördüm. Hemen takviye yaptık ve yola koyulduk.
Tabi yol boyunca içim içimi kemirdi.
Yol boyunca da aracı iyice test etme imkanına sahip oldum ve araçta ciddi anlamda sıkıntı vardı. Ama işin komik tarafı sıkıntılı haliyle bile çok güzel bir sürüşe sahipti.
Evimize vardıktan sonra arkadaşımıza yine whatsapp yolu ile mesaj yazdım. Aracın bahsettiği gibi temiz olmadığını, bakımının dahi yapılmadığını, aracını geri almasını yada 2.500 Türk Lirası daha para iadesi yapmasını istedim. Kabul etmedi.
Ertesi sabah ilk başta yaptırmam gereken ekspertiz ve servis kontrollerini yaptırdım. Durum vahimdi.
Hatta aracı lifte çıkardığımızda ustamız "Abi seni Allah korumuş" dedi. Sağ alt rotili gösterdi ve basit bir hamle ile yerinden çıktı. O anda bende film koptu. Aracı komple detaylı incelemesini ve rapor haline getirmesini istedim. Rotilde o sırada yenisi ile değişti.
Motor arıza ışığının yanması LPG'den değil ateşleme kaseti dediğimiz parçanın arızalı olması sebebi ile yanmaktaymış. Oysa bana LPG'den demişti.
Servisten gerekli raporlarla birlikte eve döndüm ve yine kendisine yazdım.
Bana bahsedilen arızaların "kendisi için arıza olmadığını" aracın şu an çalışır ve yürür durumda olduğunu söyledi. Bana "gösterseydin, beni alakadar etmez" dedi. Oysa ben arkadaşımıza güvenerek ve sırf antrenmanına geç kalmasın diye bu kadar rahat ve geniş davrandım.
Ayrıca motor arıza ışığının yanmasının ateşleme kaseti ile alakası olmadığını, defalarca servise gittiğini ve serviste hiç bir şekilde ateşleme kasetinin arızalı olduğunu söylemediklerini bana söyledi.
Ve hiç bir şekilde aracı geri almayacağını ve para iadesi yapmayacağını söyledi.
Ben de yasal hakkımı arayacağımı söyledim. İstediğin yere şikayet et dedi.
Velhasıl bu konuşmadan sonra internet üzerinden arkadaş hakkında araştırma yaparken bir internet sitesinin forum bölümünde bu arkadaşımız "Motor ışığı için servise gittiğini ve ateşleme kasetinin arızalı olduğunu söylediklerini ve en ucuz nereden temin edebileceğini soruyordu". Allah karşıma çok güzel bir delil çıkardı.
Ekran görüntüsünü, yazışmalarımızı ve diğer tüm belgeleri avukat arkadaşıma götürdüm. Kendisi daha önce bu tarz davalara baktığını ve hepsini kazandığını söyledi. Evrakları inceledikten sonra önce ihtarname göndereceğiz, ardından da davamızı açacağız dedi. İhtarnameyi hazırladı ve hemen noter aracılığı ile kendisine gönderdik.
İhtarnamede belirttiğimiz 3 günlük süre içerisinde bize geri dönüş yapmadı. Avukat arkadaşıma geri dönüş yapmadığını bildirdim. Büyük ihtimal haberinin dahi olmadığını belirttim. Gerek yok davamızı açalım dedi. Ben son kez sosyal platform üzerinden ihtarnamenin görselini kendisine gönderdim.
1 saat sonra geri dönüş yaptı. Hala kabul etmediğini kendisinin haklı olduğunu belirtmekteydi. Ben kendisine yalanlarını sıraladım ve mahkeme sonrası başına gelecekleri anlattım. Hiç bir şey diyemedi. 1 saat sonra aracı geri alacağını söyledi. Tarih konusunda anlaştık. Ancak bir kaç saat sonra parayı denkleştiremeyeceğini ve para iadesi yapacağını söyleyerek hesap numaramı istedi. Bir kaç dakika sonra para hesabımdaydı.
Kendisine bir daha bu markayı almamasını, eşek niyetine binilecek bir sürü marka olduğunu onlardan almasını söyleyerek arkadaşlıktan ve gruptan ebediyen sildim.
Böylelikle benim güvene dayalı bir alışverişimde büyük bir dost kazığı yemiş oldum.
Şu an aracım baştan aşağıya yenileniyor. Mayıs ayında komple boyanacak. Boya sırasında ise motor stage 4 seviyesine yükseltilecek. Zamanı gelince başka bir konuda aracımı tanıtacağım öncesi ve sonrası şeklinde.
Bu uzun yazıyı sonuna kadar sabırla okuyan arkadaşları da ayrıca tebrik ederim :)
İhtarnamemiz:
http://i6.ressim.net/resim/2016/02/20/img087_53678727.jpg
Her şeyden önce kabahatin büyüğü bende. Önce ki iki aracımı alıp satarken güvene dayalı bir alışveriş olmuştu ve hiç bir şekilde sorun yaşamamıştım. Bu yaşadıklarım ise bana hayat boyu unutmayacağım güzel bir ders oldu. Bu konuyu da aynı duruma düşen arkadaşlara yada araç almayı planlayan arkadaşlara bir nebze de olsa yol göstermesi açısından paylaşıyorum.
Bahsedeceğim olay 2015'in Temmuz ayında geçmektedir.
Ankara'da yaşayan B. isimli arkadaşımız ile sosyal platform üzerinde bulunan araç markamıza ait grubumuzda aracını almadan yaklaşık 6 ay önce tanıştık. Hatta bu arkadaşımız İzmir'e iş için geldiğinde (milli antrenör) yüz yüze görüşme fırsatı da bulmuştuk. Arkadaşın mesleği gereği kendisine itibarım sonsuz olan bir arkadaştı. Muhabbet araçlarımız olunca şu an sahip olduğum aracını anlatır. Üzerine titrediğini, bakımlarının eksiksiz olduğunu anlatır dururdu. Gerçekten de fotoğraflarda bile jilet gibi duran bir araç vardı.
Aradan 6 ay kadar süre geçtiğinde sahip olduğum aracı satıp aynı markanın üst segment modellerinin arayışı içine girdim. Tesadüfen B. arkadaşımızın aracı aklıma geldi. Uzun süredir araç satış sitesinde ilandaydı ve rakam olarak biraz yüksek istiyordu. İşi gereği telefonla konuşamıyorduk pek. Kendisi ile "whatsapp" üzerinden konuşmaya başladık. Ben yazıyordum, müsait olunca geri dönüş yapıyordu. Aracını satın almak için anlaştık ve gün belirledik.
Ancak bir sıkıntı vardı. Kendisinin aracı alacağımız gün ekstra antrenmanı vardı ve araç satışını hemen yapıp antrenmana yetişmesi gerekiyordu.
Ben bu konuyu hiç dert etmedim. Çünkü her yazışmamız da aracın hiç bir eksiğinin olmadığını ve bakımlarının tam olduğunu zaten söylüyordu. Bana yalan söyleyecek değildi ya!
Aracı almadan bir gün önce kendisine mesaj attım. Vakit kaybı olmaması için aracı servise götürmesini (Orada ki ustaları da yine aynı platform üzerinden tanıyorum) uzun yol öncesi gerekli bakımlarını yapmalarını, her masrafı karşılayacağımı belirttim. Bana tamam bugün öğlen götürüyorum diye mesaj attı.
Öğlen ise aracı servise bıraktım bakımları şu an yapılıyor diye mesaj attı. Ben de yeni aracın heyecanıyla ustamızı aradım ve bir kaç kare fotoğraf göndermesini rica ettim. Ustanın bana "Abi araç buraya hiç gelmedi ki" sözüyle ciddi şaşırdım(İlahi uyarı geldi ama anlayamadık işte).
Hemen arkadaşımıza mesaj yazdım ve aracın orada olmadığını ne olduğunu sordum. Akşam 6'da ise aracın "servis girişinde olan fotoğrafını" gönderdi ve şu an yapılıyor dedi. Özür diledi.
Ben de yoğun adam olabilir dedim içten içe. Fazla iyi niyetliymişim :=)
Ertesi gün eşimle birlikte sabah ilk uçakla arkadaşımızın yanına gittik. Bizi havaalanından aldı ve direk notere gittik çünkü antrenmana yetişmesi lazımdı. Araç içerisinde motor arıza ışığının yandığını fark ettim ve neden yandığını sordum. Bana "LPG'den kaynaklı yandığını ve söndürülemediğini" söyledi.
Eyvallah dedim ne diyeyim.
Noter önüne geldiğimizde aracı dışarıdan inceleme fırsatı buldum. Biraz hayal kırıklığı oldu tabi ki. İçeriye girdiğimizde anlaştığımız rakamdan 1.250 Türk lirası daha fiyat kırdım ve kabul etti.
Noter satışı ile aracımızı aldık ve arkadaşı antrenmana bırakıp yine aynı gruptan bizi bekleyen arkadaşlarımızın yanına kahvaltıya gittik.
Kahvaltı sonrası ayrılmak üzere araç başında muhabbete başladık. O arada ne olduysa kaputu açtım ve gözüme genleşme kabında hiç su olmadığı takıldı. Açtım baktım ve gerçekten sadece serçe parmak kalınlığında su olduğunu gördüm. Hemen takviye yaptık ve yola koyulduk.
Tabi yol boyunca içim içimi kemirdi.
Yol boyunca da aracı iyice test etme imkanına sahip oldum ve araçta ciddi anlamda sıkıntı vardı. Ama işin komik tarafı sıkıntılı haliyle bile çok güzel bir sürüşe sahipti.
Evimize vardıktan sonra arkadaşımıza yine whatsapp yolu ile mesaj yazdım. Aracın bahsettiği gibi temiz olmadığını, bakımının dahi yapılmadığını, aracını geri almasını yada 2.500 Türk Lirası daha para iadesi yapmasını istedim. Kabul etmedi.
Ertesi sabah ilk başta yaptırmam gereken ekspertiz ve servis kontrollerini yaptırdım. Durum vahimdi.
Hatta aracı lifte çıkardığımızda ustamız "Abi seni Allah korumuş" dedi. Sağ alt rotili gösterdi ve basit bir hamle ile yerinden çıktı. O anda bende film koptu. Aracı komple detaylı incelemesini ve rapor haline getirmesini istedim. Rotilde o sırada yenisi ile değişti.
Motor arıza ışığının yanması LPG'den değil ateşleme kaseti dediğimiz parçanın arızalı olması sebebi ile yanmaktaymış. Oysa bana LPG'den demişti.
Servisten gerekli raporlarla birlikte eve döndüm ve yine kendisine yazdım.
Bana bahsedilen arızaların "kendisi için arıza olmadığını" aracın şu an çalışır ve yürür durumda olduğunu söyledi. Bana "gösterseydin, beni alakadar etmez" dedi. Oysa ben arkadaşımıza güvenerek ve sırf antrenmanına geç kalmasın diye bu kadar rahat ve geniş davrandım.
Ayrıca motor arıza ışığının yanmasının ateşleme kaseti ile alakası olmadığını, defalarca servise gittiğini ve serviste hiç bir şekilde ateşleme kasetinin arızalı olduğunu söylemediklerini bana söyledi.
Ve hiç bir şekilde aracı geri almayacağını ve para iadesi yapmayacağını söyledi.
Ben de yasal hakkımı arayacağımı söyledim. İstediğin yere şikayet et dedi.
Velhasıl bu konuşmadan sonra internet üzerinden arkadaş hakkında araştırma yaparken bir internet sitesinin forum bölümünde bu arkadaşımız "Motor ışığı için servise gittiğini ve ateşleme kasetinin arızalı olduğunu söylediklerini ve en ucuz nereden temin edebileceğini soruyordu". Allah karşıma çok güzel bir delil çıkardı.
Ekran görüntüsünü, yazışmalarımızı ve diğer tüm belgeleri avukat arkadaşıma götürdüm. Kendisi daha önce bu tarz davalara baktığını ve hepsini kazandığını söyledi. Evrakları inceledikten sonra önce ihtarname göndereceğiz, ardından da davamızı açacağız dedi. İhtarnameyi hazırladı ve hemen noter aracılığı ile kendisine gönderdik.
İhtarnamede belirttiğimiz 3 günlük süre içerisinde bize geri dönüş yapmadı. Avukat arkadaşıma geri dönüş yapmadığını bildirdim. Büyük ihtimal haberinin dahi olmadığını belirttim. Gerek yok davamızı açalım dedi. Ben son kez sosyal platform üzerinden ihtarnamenin görselini kendisine gönderdim.
1 saat sonra geri dönüş yaptı. Hala kabul etmediğini kendisinin haklı olduğunu belirtmekteydi. Ben kendisine yalanlarını sıraladım ve mahkeme sonrası başına gelecekleri anlattım. Hiç bir şey diyemedi. 1 saat sonra aracı geri alacağını söyledi. Tarih konusunda anlaştık. Ancak bir kaç saat sonra parayı denkleştiremeyeceğini ve para iadesi yapacağını söyleyerek hesap numaramı istedi. Bir kaç dakika sonra para hesabımdaydı.
Kendisine bir daha bu markayı almamasını, eşek niyetine binilecek bir sürü marka olduğunu onlardan almasını söyleyerek arkadaşlıktan ve gruptan ebediyen sildim.
Böylelikle benim güvene dayalı bir alışverişimde büyük bir dost kazığı yemiş oldum.
Şu an aracım baştan aşağıya yenileniyor. Mayıs ayında komple boyanacak. Boya sırasında ise motor stage 4 seviyesine yükseltilecek. Zamanı gelince başka bir konuda aracımı tanıtacağım öncesi ve sonrası şeklinde.
Bu uzun yazıyı sonuna kadar sabırla okuyan arkadaşları da ayrıca tebrik ederim :)
İhtarnamemiz:
http://i6.ressim.net/resim/2016/02/20/img087_53678727.jpg