Orijinalini görmek için tıklayınız : Misak-ı Dombıra! Nereden Nereye!
rain man
26-09-2017, 10:43
Muhalefeti çok güzel yapamasa da bazı şeylere takılıp dönüp dolaşıp aynı şeyleri yazdığını düşünsem de yazdığı her şey yaptığı tüm tespitler doğru.
Eğer yöneticiler konuyu uygunsuz görmezse iki gün önceki yazısını paylaşıyorum. Kürdistan konusunun tarihteki gidişatı ve dış siyasetteki bağlılık - dirayetsizligimize tekrar bakalım.
"Şubat 1992…
ABD “davet edeceksiniz” dedi, bizimkiler “peki” dedi. Barzani tarihte ilk kez Ankara'ya geldi. Cumhurbaşkanı Özal'ın himayesindeydi, MİT tesislerinde kalıyordu, başbakan Demirel tarafından ağırlandı. Süklüm püklümdü. Kürtçe konuşmasına izin verilmedi, Arapça konuşuyor, tercüman Türkçe'ye çeviriyordu. TC pasaportu verdik, para verdik, silah verdik, buğday verdik, elektriğini vermeye başladık.
*
ABD öyle istediği için, elimizi vermiştik, şimdi sıra kolumuzu kaptırmaya gelmişti.
*
Sekiz ay sonra.
Ekim 1992.
Ege'de ortak tatbikat yapıyorduk. Amerikan uçak gemisi Saratoga'dan iki adet sea sparrow füzesi fırlatıldı, Türk muhribi Muavenet'in beyni, köprüüstü vuruldu. Beş şehit verdik, 22 yaralımız vardı. ABD “pardon” dedi, yanlışlıkla vurulduğunu söyledi.
*
Halbuki, sea sparrowlar “yanlışlıkla düğmesine bastık” denebilecek türden füzeler değildi. Ateşleme için altı aşamadan geçiyordu, komutan onayı şarttı. “At ve unut” türünden, güdümlü mermi değildi. Ateşlendikten sonra hedefini vurabilmesi için rehbere ihtiyacı vardı, fırlatan geminin hedef gemiyi radarla aydınlatması gerekiyordu. Yanlışlıkla fırlatma ihtimali, milyonda bir bile mümkün değildi.
*
Peki neydi?
Irak'ı bölebilmek, Kürdistan kurabilmek için, İncirlik ve Pirinçlik'te konuşlanan “çekiç güç” şarttı. Ankara ayak diretiyordu. Muavenet zart diye vuruldu. Ankara mesajı aldı! TBMM çekiç güç'ün süresini zurt diye uzattı. Bir daha hiç ayak diretmedik, her defasında başımıza aynı şeyin geleceği belliydi, o nedenle, ABD 2003'te Irak'a girene kadar çekiç güç'ün süresini hep uzattık, hiç itiraz etmedik.
*
(Aslına bakarsanız, operasyona katılacak olan hava unsurlarının adı çekiç güç değildi. Poised hammer, yani “kalkık horoz”du. Mermi namluya sürüldü, tabancanın tetiğine basıldı, horoz kalktı manasındaydı. Propaganda şaheseri tam burada devreye girdi… Sayın ahalimiz “kalkık” kelimesinden rahatsız olmasın diye, bilinçli şekilde yanlış tercüme edildi, çekiç güç denildi. Kapatalım parantezi.)
*
Üç sene sonra, 1995…
CIA peşmergeleri örgütledi, Saddam'ı devirmek için darbe organize etti. Beceremediler, çuvalladılar. Peşmerge aşiretlerinden değil silahlı kuvvetler, zabıta teşkilatı bile kurmak mümkün değildi, eğitimleri yoktu, savaşabilme yetenekleri yoktu, fiyaskoyla sonuçlandı.
*
CIA apar topar tahliye operasyonu başlattı. Saddam hepsini imha etmesin diye, maşa olarak kullandıkları 10 bin civarında peşmergeyi yurtdışına kaçırdılar. Aileleriyle birlikte Habur'dan Türkiye'ye soktular, Batman'dan nakliye uçaklarına bindirdiler, tee pasifik okyanusundaki Guam adasına götürdüler.
*
Niye tee oraya götürdüler? Çünkü, adeta Allah'ın unuttuğu yerdeki bu adada, ABD'nin en önemli hava ve deniz üslerinden biri vardı. Bu seferki girişimlerinde başarısız olan peşmergeleri, bir dahaki sefere başarılı olmaları için eğiteceklerdi.
*
Bazılarını Special Activities Division, Özel Operasyon Bölümü tarafından eğitip, adı üstünde, örtülü operasyonlarda kullanacaklardı. Bazılarını da, akademik konularda eğitip, merkez bankası, nüfus idaresi, tapu dairesi, vergi dairesi gibi, yakında kurulacak olan Kürdistan'ın bürokrat kadrosunu yetiştireceklerdi.
*
Küçük bi pürüz vardı… CIA'in peşmergeleri ABD Adana Konsolosluğu denetiminde sınırdan geçirilip Silopi'deki hac konaklama tesislerine yerleştirilmişti ama, pasaportları yoktu, kimlik bilgileri yoktu. Daha doğrusu, elbette vardı ama, Amerikalılar yok diyor, yok dedirtiyordu, maşalarının kimlik bilgilerini Türkiye'ye vermek istemiyorlardı.
*
Akıl öğrettiler… “Sizin pasaport kanununuzda bu tür durumlara uygun madde var, parmak izlerini alın, geçirin” dediler. Bizimkiler hık mık etti ama, elleri mecburdu, geçirmiyoruz birader diyecek halleri yoktu. Ankara'dan beş kişilik uzman ekip getirildi, peşmergelerin tek tek parmak izleri alındı, buyrun geçin denildi. Parmak izi bilgileri, MİT arşivine kaldırıldı.
*
Üç sene sonra, 1998…
Guam'a götürülen peşmergeler artık iyice pişmiş, olgunlaşmış, “Guamerge” olmuşlardı. Gene Türkiye üzerinden, bazıları da Ürdün üzerinden, Kuzey Irak'a sokuldular.
*
Bu dönemde, Kuzey Irak'taki otorite boşluğundan en çok PKK faydalanmıştı, Kandil dağına iyiden iyiye yerleşmişti. Özellikle Guamergeler döndükten sonra, PKK'nın bölgeye geçişi hızlanmıştı. Peşmergeyle PKK'nın işbirliği ayyuka çıkmıştı.
*
Acaba… Guam'a götürülenler arasında PKK'lılar da var mıydı?
*
Bu sorunun cevabını bulmaya çalışan Türk istihbaratı, Barzani'ye haber saldı, PKK faaliyetleri hakkında konuşmak üzere, bölgedeki aşiret liderlerini toplantıya davet etti. Randevu ayarlandı. Kuzey Irak'ta, bizim kontrolümüzdeki bir adreste buluşuldu. Biraz sohbet edildi, bilahare mevzuya gelindi. Türk tarafı rahatsızlığını dile getirdi, aşiret liderleri sessizce dinledi. O sırada çay servisi yapılıyordu. Garsonlar tabii ki garson değildi. Çaylar içildi, çay bardakları garsonlar (!) tarafından toplandı, mutfağa götürüldü, o bardağı kim kullandıysa onun adıyla etiketlendi, kolilendi, Ankara'ya getirildi.
*
Guam'a götürülenlerin parmak izleriyle eşleştirildi. Bingo… PKK'ya açık destek veren 17 aşiret lideri, Guamerge'ydi!
*
Dört sene sonra, 2002…
ABD yönetimi Saddam'ın örtülü operasyonlarla devrilmeyeceğini idrak etmişti. Amerikan askerini getirip, savaşmak şarttı. Amerikan Kongresi 189 milyon dolarlık ödenek için onay verdi, CIA'nin paramiliter güçleri öncü kuvvet olarak devreye sokuldu.
*
Saddam'ın ordusundan altı bin vatan hainini parayla devşirdiler, dile kolay, altı bin, her birine uydu telefon verdiler, mükemmel istihbarat ağı kurdular, Saddam'ın ordusunu saniye saniye, konum konum takip etmeye başladılar. Saddam tuvalete gitse, Pentagon'un haberi oluyordu!
*
2002'nin temmuz ayında, operasyonu yürütecek olan CIA ekibi Türkiye'den yola çıktı. Kendilerine “kırık oyuncaklar grubu” diyorlardı. Dünyanın pekçok ülkesinde görev yapmış, çok tecrübeli bir ekipti. Arazi araçları ve cephane kamyonlarından oluşan konvoyla Süleymaniye'ye geldiler, üs kurdular. Yeşil badanalı üsse “Antep fıstığı” adını verdiler!
*
2002'nin ekim ayında, bu defa para kamyonlarından oluşan konvoy geldi Süleymaniye'ye… Yine Türkiye'den yola çıkmışlardı. Karton kutuların içinde 100 dolarlık banknotlar vardı. Bir milyon dolar 20 kilo geliyordu! Yaklaşan savaşın altyapısını hazırlamak için, milis güç kurmak, adam satın almak, sabotajlar yapmak amacıyla 100 milyon dolardan fazla nakit dağıttılar.
*
Hatta bir ara Talabani rica etti, “100 dolarlık vermeyin, 1'er 5'er 10'ar dolarlık banknotlar halinde verin” dedi. Niye diye sordular? “Herkeste 100'lük dolar var, kimsede 100 doların altında para yok, bir kahve içiyorsun, 100 dolar veriyorsun, kahvecinin elinde bozukluk olmadığı için üstünü veremiyor” dedi!
*
Amerikalıların cömertliği, rüşvetin bolluğu peşmergeleri sıkıntıya sokmuştu yani!
*
Bu arada Türkiye ne yapıyordu derseniz… CIA raporlarına göre, Süleymaniye'deki üssü takip etmeleri için dört Türk istihbaratçı görevlendirilmişti, Amerikalıları takip etmek yerine, bir odaya kapanıp porno film seyrediyorlardı! CIA ekibinin lideri, Türk istihbaratçılar hakkında şu hazin notu düşmüştü: “Ne yaptığımıza dair, amacımıza dair en ufak bilgileri bile yoktu, onlar odaya kapandıklarında biz Kürtlerle işbirliğini geliştiriyorduk.”
*
1 Mart 2003…
Akp “tamam” dedi ama, TBMM direndi.
CHP sayesinde ABD tezkeresi geçmedi.
*
Vay sen misin…
Hem TSK'nın hem CHP'nin imhası için düğmeye basıldı.
*
Tarih özel olarak seçildi… Tam 4 Temmuz'da, Amerikan bağımsızlık gününde, kafamıza çuval geçirdiler.
*
Süleymaniye'deki irtibat büromuz, ağır silahlı Amerikan askerleri tarafından basıldı, bordo bereli 11 subay ve astsubayımız kafalarına çuval geçirilerek, ters kelepçe takılarak, dipçiklenerek tutuklandı. Binbaşımızın kaburgası kırıldı. 57 saat esir tutuldular. Mesaj gayet açıktı. “Artık burası Kürdistan, burnunuzu sokmayın, kurcalamaya çalışmayın, defolun gidin” deniyordu. Türkiye ayağa kalktı, akp hükümeti hariç! ABD'ye nota verdiğimiz iddia edildi, üç saniye sonra yalanlandı. Bizzat asrın liderimiz yalanladı, “müzik notası değil bu, her aklınıza estiğinde verilmez, ciddiyeti vardır” dedi!
*
Kafamıza çuval geçirilmiş, onurumuzla oynanmıştı ama… Asrın liderimiz hâlâ yeteri kadar ciddi bulmuyordu!
*
Eylül 2006…
İlk kez “Kürdistan haritası” ortaya çıktı. Roma'daki NATO Savunma Koleji'nde brifing veren Amerikalı albay, Ortadoğu haritasını açtı, Türkiye'nin yarısında alenen “Kürdistan” yazıyordu! Brifingi izleyen Türk subaylar topluca salonu terketti, Türk genelkurmayı olayı protesto etti ama… Gayet açık seçik netti. Kürdistan, NATO projesiydi!
*
Aynı ay, eylül 2006…
Akp hükümeti, sayın ahalimizin gazını almak için “terörle mücadele koordinatörlüğü” icat etti. Güya Amerikalı dostlarımızla terörle mücadeleyi koordine edecektik, bize anlık bilgiler vereceklerdi.
*
Bize nasıl anlık bilgi verdiklerini, bizzat terörle mücadele koordinatörümüz orgeneral Edip Başer anlattı… “PKK'ya silah mühimmat nereden geliyor? Barzani'nin kontrolündeki Kuzey Irak'tan geliyor. Barzani kimin kontrolünde? ABD'nin kontrolünde… ABD tarafıyla dokuz defa toplantı yaptık. En son Beyaz Saray'da başkanın güvenlik başdanışmanıyla konuştuk, anlattık. Bir CD verdik… PKK'ya malzeme taşıyan kamyonun şoför mahallinde bir Amerikan askeri oturuyordu! Biz bunu Türk kamuoyuna anlatamayız dedim, biz hâlâ ‘Amerika bizim dostumuz' diyebilir miyiz dedim. Bu toplantıdan sonra Türkiye'ye döndüm, üç maddelik rapor hazırladım, ABD'deki muhatabım orgeneral Ralston'a bildirdim, 15 gün içinde cevap bekliyorum dedim. Beni o gün görevden aldılar!”
*
“Anlık bilgi” kepazeliği sadece bununla sınırlı mıydı? Hayır… Kandil dağında Murat Karayılan'la röportaj yapan İngiliz Daily Telegraph gazetesinin muhabiri Damien McElroy açık açık yazdı… “Kandil dağında helikopter pisti var, spotlarla aydınlatması yapılıyor, Irak'ta görevli Amerikalı subaylar helikopterle sık sık Kandil'e geliyor, örgütün lider kadrosuyla görüşmeler yapıyor, ABD hükümetinin Irak'ta çalıştırdığı özel güvenlik firmasına ait cipler de Kandil'deki kamplarda park halinde duruyor.”
*
“Terörle mücadele koordinatörlüğü” rezaleti sadece bununla sınırlı mıydı? Hayır… Edip Başer'in yardımcısı tümgeneral “mücadelenin nasıl yapıldığını” şöyle açıkladı: “Başbakanlıktan oda istedik, vermediler, fotokopi makinesi istedik, taa 6.5 ay sonra verdiler, faksımız yoktu, yan odalardan faks çektik, bilgisayarımız bile yoktu, cep telefonu vermediler, randevu istedik, randevu vermediler, hatta selam bile vermediler, bir tane sim kart verdiler, onu da yedi ay sonra verdiler, çay paralarını bile cebimizden ödedik, şeker parasını bile biz ödedik.”
*
Altı sene sonra, 2012…
Suriye'deki otorite boşluğundan faydalanmak isteyen Barzani, Kobani'ye girmeye karar verdi. Sayın hükümetimiz esti gürledi, Barzani'ye haddini bildiririz filan denildi. Zırrr… Telefon çaldı. Obama arıyordu. Asrın liderimiz açtı, konuştular. Beyaz Saray'ın resmi internet sitesine, bu konuşmayla alakalı fotoğraf konuldu, Obama'nın elinde beyzbol sopası vardı!
*
Kızılcık sopası'nın İngilizcesiydi.
“Barzani'ye dokunanın kafasını kırarım” mesajıydı.
Bizimki anında yelkenleri suya indirdi.
Barzani güçleri, Irak'tan Suriye'ye geçti.
*
Yetmedi.
Aynı sene, 2012…
Barzani, onur konuğu olarak AKP kongresine davet edildi, kürsüye çıktı, Kürtçe konuşma yaptı, “Türkiye seninle gurur duyuyor” tezahüratıyla ayakta alkışlandı.
*
Yetmedi.
Bir sene sonra, 2013…
“Türkiye Kerkük'e karışırsa biz de Diyarbakır'a karışırız” diyen Barzani, AKP'nin Diyarbakır mitingine davet edildi, Şivan Perver'e düet yaptırıldı, asrın liderimizle Barzani kürsüye çıkıp ele ele halkı selamladı, asrın liderimiz ilk kez orada “Kürdistan” dedi, Barzani Kürtçe konuşma yaptı, Bülent Arınç duygulandı, ağladı.
*
Yetmedi.
Bir sene sonra, 2014…
Sayın TBMM'den “yabancı silahlı askerlerin Türkiye'de bulunmasına izin veren tezkere” çıkarıldı. Alenen Barzani tezkeresiydi.
*
Takvimde başka gün yokmuş gibi, onurumuzla dalga geçerek, tam 29 Ekim'de, Cumhuriyet Bayramı'nda… Kürdistan silahlı kuvvetleri, topuyla füzesiyle Kürdistan bayraklarıyla, Türkiye topraklarında resmi geçit yaptı. Habur'dan girdiler, Silopi, Cizre, Nusaybin, Suruç güzergahını katedip, Mürşitpınar sınır kapımızdan Suriye'ye, Kobani'ye geçtiler. Bir bölümü, THY uçaklarıyla geldi. Kürdistan silahlı kuvvetlerini, Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrak taşıyıcısı THY taşıdı. Erbil'den bindiler, Şanlıurfa'ya indiler, karayoluyla devam ettiler, resmen şov yaptılar, kurbanlar kesildi, havayi fişekler fırlatıldı, halaylar çekildi. Bazılarının üniformasında ABD bayrağı vardı, biji serok obama sloganları atıldı. MİT eskortluk yaptı. Mardin-Urfa yolunda acıktılar, benzin istasyonunun dinlenme tesisinde lahmacun yediler, lahmacunun parasını bile Türkiye Cumhuriyeti Devleti ödedi. Türk milletinin haysiyeti ayaklar altına alınırken, Akp'nin başbakanı ne diyordu? “Kobani'ye selam ediyorum, Kobani'deki kardeşlerimin alnından öpüyorum” diyordu.
*
İki sene sonra, 2016…
Pentagon gizlisi saklısı olmadan, PKK'ya açık açık silah vermeye başladı. Şimdilik gönderilen tır sayısı 1.100… Yazıyla, bin yüz!
*
Bir sene sonra, 2017…
Barzani Ankara'ya geldi, tarihte ilk kez Kürdistan bayrağı başkentimizde göndere çekildi. Akp başbakanı Binali Yıldırım ne dedi? “Kürdistan parlamentosu var, başbakanı var, kendine ait bayrağı var, tanınır” dedi!
*
25 sene önce Ankara'da Kürtçe konuşmasına bile izin verilmeyen süklüm püklüm Barzani, artık bayrak çeker hale gelmişti.
*
Aynı 2017…
Barzani, bağımsızlık referandumu yapıyor. Akp de sayın ahalimizin gazını almak için tezkere çıkarıyormuş gibi yapıyor.
*
Uzuuuun yazı oldu di mi?
*
Kısası da var.
Anlayana davul zurna saz.
Anlamayana sazı soksan az."
Yılmaz Ozdil: Misak-ı dombıra – Sozcu Gazetesi (http://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/yilmaz-ozdil/misak-i-dombira-2022786/)
Diğer yandan şunu da başka bir yazıdan alıntılayayim.
"Ne ilginçtir ki, sürekli Atatürk'e ve onun kurduğu Cumhuriyete saldıranlar, her sıkıştıklarında Atatürk'e sarılıyorlar; Dün 15 Temmuz ertesinde laikliği hatırlayanların, bugün Barzani referandumu arifesinde Ankara ve Lozan antlaşmalarını hatırlamaları tesadüf değildir. Onlar Atatürk'ü unutmaya, unutturmaya çalışsa da Atatürk, 90-95 yıl önce yaptıklarıyla unutulmaz olduğunu gösteriyor. Dün bu toprakları yeniden vatan yapan Atatürk, bugün de bu vatanı korumaya devam ediyor."
Dış işleri bakanının stratejik derinliğinin "geçeriz karşıya 2 bomba attırırız bu tarafa" savaş gerekçesi sayarız şeklinde olduğu bir ülkede gayet normal değil mi ?
Bu yazdığımı ortalığa saçılan ses kayıtlarından dinledik, kesin montajdır :)
Adam gazeteciliğini yapıyor, ben okuduktan sonra bazı yazdıklarını araştırma gereği duyuyorum, bir haberde şehit olan bir asker için yazdığını ailesi yalanladı mesela.
He baskı yapmışlardır bilemem. Genel olarak beğenirim, kitaplarını da okudum enteresan bilgiler mevcut.
Enver Aysever'e verdiği ayarı da unutmamak lazım , dan dun gidiyor bu tarzını seviyorum, eğip bükmüyor.
Toplumsal olarak korku kültürüne alıştırıldık ve sesimiz çıkmıyor. Sesi çıkan eleştiren belgeyle ortaya çıkan kim varsa içeri atıldı, güneşten mahrum bırakıldı.
Ve insanlara "çoh eyiyiz" algısı pompalanıyor. Araştırma yoksunu, yanlı haberleri okuyanlar ise bunlara inanıyor haliyle.
Benim tek anlamadım reel yaşam ile pompalanan yaşam arasındaki farkı nasıl aşıyorlar ?
Mesela adam asgari ücret alıyor ev geçindiriyor, nasıl başarıyor bunu.
Kafasından hiç mi geçmiyor ulan beni yönetenler 17.000 (yazıla on yedi bin) yani yaklaşık benden 11 kat fazla kazanıyor diye.
Birileri benim paramla 1000 odalı yerlerde kalıyor, benim ödediğim vergiden nereye harcandığı belli olmayan bir örtülü ödenek kuruluyor vs vs.
Doğal olarak bu sorguyu yapamayan insandan yukarıdaki yazıyı anlamasını / araştırmasını beklemek pek makul değil.
Bir arkadaş versin mehteri 2 ileri 1 geri yolumuza bakalım :nokta:
Normalde pek haber takip etmezdim ama son 2 gündür referandum ile ilgili her şeyi dikkatlice izliyorum.
İsrail tampon bölge istiyor. BBC muhaberi ise; Türkiye'nin açıklamaları kamuoyunu rahatlamak için aslında onlarda istikrarlı yönetim istiyor diyor.
Hali hazırda yaptığım parçacılık işinde küçülmeye gidebilirim bu gelişmeler yüzünden. Çok fazla para bağlamak bu koşulda benim gibi küçük işletmeciyi batırabilir herşeyi ithal ediyoruz ve kurlarda ki dalgalanma hem yurtdışında ki tedarikçileri endişelendiriyor hemde para kazanmamızı engelliyor.
2013 yılında bir konuşmada bulunan Yiğit Bulut, Türkiye'nin genleşeceğini iddia ederek, Azerbaycan'ın da Türkiye'ye katılacağını ve Türkiye'nin sınırının Hazar'a dayanacağını söylüyordu.
Sene 2013.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başdanışmanlarından Yiğit Bulut, AKP'nin İstanbul Kadıköy'de düzenlediği toplantıda konuşuyor ve Başkanlık sistemini övüyor.
Bunun Türkiye'yi böleceği uyarıları yapanları eleştiren Bulut şu ifadeleri kullanıyor:
"Allah ömür verir mi vermez mi bilmem. Ama yazın bu geceyi. 3 sene içinde hatta 2 sene içinde Kuzey Irak referandum yapıp Türkiye'ye katılma kararı alacak."
Türkiye'nin genleşeceğini iddia eden Bulut, Azerbaycan'ın da Türkiye'ye katılacağını ve Türkiye'nin sınırının Hazar'a dayanacağını iddia ediyor.
Ve salonda alkış tufanı kopuyor.
4 yıl önce Kuzey Irak'ın Türkiye'ye katılacağını iddia eden Yiğit Bulut, bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başdanışmanı ve ülkenin ekonomik varlığı olan Varlık Fonu'nu yönetirken, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ise bağımsızlık kararı için sandık başında.
2013'te kalp gözü açık, saçları parlak bir abi bunları söylemişti :)
Day Walker
26-09-2017, 12:23
Bende hep akp hükümet olduktan sonraki süreçlere bakıyordum ama artık devlet arşivleri falan vasıtası ile Atatürk'ün ölümü ama ben zehirlendiğini düşünüyorum.
İsmetin başa gelişi ve kapanan tank fabrikalarımıza daha çok takılmış durumdayım. Araştırdıkça daha da kötü şeyler çıkıyo.
O yüzden bu yılmazı falanda artık okumuyorum. Geçmişte yaşanan olayları okumaya başladıktan sonra değişik şeylerden haberim oldu en basiti şudur kerkükte çıkan petrolün %10 u bizimken bu ismet 1924 yılında 500.000 altın karşılığında hakkımızdan feragat etmiş.
gibi gibi hadin kalın sağlıcakla.
mikelazi
26-09-2017, 17:38
köy enstütileri kapandı,iş bitti
sene 2017 tüketimin dip noktasındayız.
darkmoon
26-09-2017, 17:41
katarın parasıda ekonomiside bir yere kadar.. artık onların parası bile zor kurtarır bizi.. onlarda türkiyedeki yatırımların çoğunda zarar ettiler zaten.. ekonomi iyi bir halde değil hatta hiç değil .. bakalım ne olucak akibetimiz..
free-hifi
26-09-2017, 17:48
adam vana ile tehdit etti rus şirket zaten hattı yürütmeye başlamış 4 milyar dolar mı euro mu yatırımı var :D
Kurdistan'i biz kurduk,askerini biz egittik,bakanlim egitimleri verdik,devlet gibi karsilayip kurdistan bayragini astirdik. Simdide serefsizce haberimiz yokmus gibi davranip,bu cahil guruhun gazini almaya calisiyor. Yahu barzani beni kandirdi dedi arkadas! Yanilmisim ne demek!
Forumdaki akp destekcileri,bana vatan hainligini tasvir edebilirmisiniz?
free-hifi
26-09-2017, 17:55
Murat abi;
Fetöcüler
Geziciler
Paralelciler
Asker kaçakları
:D
mikelazi
26-09-2017, 18:30
ne saf adam buya
herkez kandırıyo :)
ne saf adam buya
herkez kandırıyo :)
aslında olaya onun açısından bakarsak :D ; ne saf yahu bu halk ne kadarda çabuk herşeye kanıyolar :hehe: oh oh dur kandırıldım diyim heeeaah ooooooo oooohh gene inandılar :D as bayrakları as...
ottoman32
26-09-2017, 18:50
Kurdistan'i biz kurduk,askerini biz egittik,bakanlim egitimleri verdik,devlet gibi karsilayip kurdistan bayragini astirdik. Simdide serefsizce haberimiz yokmus gibi davranip,bu cahil guruhun gazini almaya calisiyor. Yahu barzani beni kandirdi dedi arkadas! Yanilmisim ne demek!
Forumdaki akp destekcileri,bana vatan hainligini tasvir edebilirmisiniz?
klasik abi toto sıkıştı mı kandırıldık, tabi yersen. Hoş koyunda çok doğru kandırılmış diyen.
Boş yere içeri aldıkları, meslekten ihraç ettikleri insanlar da kandırıldım dediği zaman neden affedilmedi?
Bu ülkeyi yönetenlerden bi *** olmaz . İnsanları dinden, Vatanseverlikten kısaca herşeyden soğuttular .
Bakara makara deriz gene kandiririz diyolardir... allah sonumuzu hayir etsin....
Bende hep akp hükümet olduktan sonraki süreçlere bakıyordum ama artık devlet arşivleri falan vasıtası ile Atatürk'ün ölümü ama ben zehirlendiğini düşünüyorum.
İsmetin başa gelişi ve kapanan tank fabrikalarımıza daha çok takılmış durumdayım. Araştırdıkça daha da kötü şeyler çıkıyo.
O yüzden bu yılmazı falanda artık okumuyorum. Geçmişte yaşanan olayları okumaya başladıktan sonra değişik şeylerden haberim oldu en basiti şudur kerkükte çıkan petrolün %10 u bizimken bu ismet 1924 yılında 500.000 altın karşılığında hakkımızdan feragat etmiş.
gibi gibi hadin kalın sağlıcakla.
O karar meclisten gecmis bir karardir, tarihi okudugunuz kaynaklari degistirin, Ataturkun yasadigi bir donemde bu karar gectiyse, o donemin kosullari bunu gerektirmistir..bu insanlar bazilari gibi toprak agasi degildir, bu ulke icin canini ortaya koymus insanlardir..
bu ulkenin varligi icin ne gibi bir bedel okudunuz ki kendisinden Ismet diye bahsetme hakkini kendinizde goruyorsunuz..
A haber'de çıkan senelik milli gelirimiz 25 bin küsür dolar oldu reklamına hadi be ordan dedim. Yandaş vatandaşlar ne diyorsun ya dediler. Dedim koyun 25' bin doları masaya :D Ses yok... Hadi dedim 2 kişi birleşip koyun? Sen bilmiyorsun oğlum şeker kuyruğu vardı dediler... Dedim ki 2001 yılında şeker kuyruğu hatırlamıyorum ben? Ses yok... Abilerim herşeyi geçtim bizim halkımız cahillikte son noktada, ne konuşsak ne anlatsak boş... Bu ortamda ki kişilerin bırak 25 bin doları evleri ve arabalarıda yok hatta...
A haber'de çıkan senelik milli gelirimiz 25 bin küsür dolar oldu reklamına hadi be ordan dedim. Yandaş vatandaşlar ne diyorsun ya dediler. Dedim koyun 25' bin doları masaya :D Ses yok... Hadi dedim 2 kişi birleşip koyun? Sen bilmiyorsun oğlum şeker kuyruğu vardı dediler... Dedim ki 2001 yılında şeker kuyruğu hatırlamıyorum ben? Ses yok... Abilerim herşeyi geçtim bizim halkımız cahillikte son noktada, ne konuşsak ne anlatsak boş... Bu ortamda ki kişilerin bırak 25 bin doları evleri ve arabalarıda yok hatta...
tüp kuyruğu vardı ya ,1-2 tane benzin istasyonu vardı herkes elinde pet şişeyle benzin kuyruğundaydı.
ekmek kuyruğu vardı ondan sonra, ne kadar kuyruk varmış la .
Day Walker
26-09-2017, 20:16
O karar meclisten gecmis bir karardir, tarihi okudugunuz kaynaklari degistirin, Ataturkun yasadigi bir donemde bu karar gectiyse, o donemin kosullari bunu gerektirmistir..bu insanlar bazilari gibi toprak agasi degildir, bu ulke icin canini ortaya koymus insanlardir..
bu ulkenin varligi icin ne gibi bir bedel okudunuz ki kendisinden Ismet diye bahsetme hakkini kendinizde goruyorsunuz..
Atatürk öldükten sonra karar verilmiş malesef yazılan iyi okuyup anlamak önemli tabii
İsmet desem nolur demesem nolur
Atatürkü koruma kanunu var ama ismeti koruma kanunu yok ne yazık ki o yüzden üslüpta sorunda yok
arabasızadam
26-09-2017, 20:40
tüp kuyruğu vardı ya ,1-2 tane benzin istasyonu vardı herkes elinde pet şişeyle benzin kuyruğundaydı.
ekmek kuyruğu vardı ondan sonra, ne kadar kuyruk varmış la .
Adamlar gelmeden önce ,elimizde mızrak kıçımızda yaprak geziyoduk biz medeniyet geldi .
Şaka bir yana hala bu sözcüye ve yılmaz özdile nasıl bişey yapmadılar onu merak ediyorum?
darkmoon
26-09-2017, 20:50
Adamlar gelmeden önce ,elimizde mızrak kıçımızda yaprak geziyoduk biz medeniyet geldi .
Şaka bir yana hala bu sözcüye ve yılmaz özdile nasıl bişey yapmadılar onu merak ediyorum?
biz mızrakla ava çıkardık sapanla ejderha avladığımı bilirim zor yıllardı..
Atatürk öldükten sonra karar verilmiş malesef yazılan iyi okuyup anlamak önemli tabii
İsmet desem nolur demesem nolur
Atatürkü koruma kanunu var ama ismeti koruma kanunu yok ne yazık ki o yüzden üslüpta sorunda yok
1924te verildigini siz soylediniz, nasil Ataturk oldukten sonra karar verilmis..Kronolojik siraya uymak lazim.. Ayrica turkiyede tank fabrikasi kurulmamisti, ucak fabrikasi derseniz baska..
Yazdiklarinizi nerenizle okudunuz nerenizle yazdiniz belli degil..
darkmoon
26-09-2017, 22:14
tank fabrikası kapanmadı ama ilk milli yerli tank şimdiki anlatıldığı gibi kore menşeili K2 black panther tankı yani bizdeki ismiyle altay tankı değil. altayın top namlusu bile benim bildiğim alman yapımı 120mm lik rheinmetall namlusu.. motoru hakkında bir bilgim yok..
1940 yılında yapılan %90 nerdeyse her şeyiyle türk mühendislerinin yaptığı topuna kadar ki top yapmak obüs namlusu yapan şu anda bile bir avuç ülke var ve bunlardan biri bildiğim kadarı ile biz değiliz.. her şeyiyle türk olan tank yapıldı..
neyse sadece motorunu ford motoru almış o zamanın mühendisleri hatta 1946 yılında cumhuriyet bayramı törenlerinde geçittede geçiyor.. ama işte proje iptal ediliyor ardından amerikan yardımları gelince hazıra konmak sanırım daha kolay gelmiş o zamanlar..
halbuki o zamanlar bu ekonomik bağımsızlığımıza elimizden geldiğince devam edebilsek şimdi hem milli yerli uçaklarımız hem tanklarımız olurdu..
kadioglu
26-09-2017, 22:47
Akşam haberlerde referandum görüntülerini izledim. Resmen dejavu oldum. Ben bu referandum görüntülerini daha önce izlemişim sanki. Adam almış eline bir tomar pusula, bir elinde de mühür ha bire basıyor :)
Sinirlerim bozuluyor yahu. Sürekli boş tehdit savruluyor. Vanayı kapatırız, Habur'u kapatırız. Kendi tabirleriyle yazayım. Geçti Bor'un pazarı; sür eşeği Niğde'ye. Çok önce kapatacaktınız vanayı manayı. Hiç bir tehdidimiz ciddiye alınmıyor. Çünkü artık bütün dünya blöf yaptığımızı biliyor. Çok merak ediyorum o ansızın gidile bilinecek gece gelecek mi?
tank fabrikası kapanmadı ama ilk milli yerli tank şimdiki anlatıldığı gibi kore menşeili K2 black panther tankı yani bizdeki ismiyle altay tankı değil. altayın top namlusu bile benim bildiğim alman yapımı 120mm lik rheinmetall namlusu.. motoru hakkında bir bilgim yok..
1940 yılında yapılan %90 nerdeyse her şeyiyle türk mühendislerinin yaptığı topuna kadar ki top yapmak obüs namlusu yapan şu anda bile bir avuç ülke var ve bunlardan biri bildiğim kadarı ile biz değiliz.. her şeyiyle türk olan tank yapıldı..
neyse sadece motorunu ford motoru almış o zamanın mühendisleri hatta 1946 yılında cumhuriyet bayramı törenlerinde geçittede geçiyor.. ama işte proje iptal ediliyor ardından amerikan yardımları gelince hazıra konmak sanırım daha kolay gelmiş o zamanlar..
halbuki o zamanlar bu ekonomik bağımsızlığımıza elimizden geldiğince devam edebilsek şimdi hem milli yerli uçaklarımız hem tanklarımız olurdu..
Biliyorum, ama tatihsel gercekler denilerek hayali fabrikalardan bahsedilmesi dogru degil..Sonucta Ismet Inonu bu ulkenin kurulusunda savastan savasa kosmus bedel odemis bir insan, parasiyla mv olmus biri degil.. Saygiyi hakettigini dusunuyoyum.
Haa tabi ki sunu soylemek lazim, Marshall yardimlari herseyimizi bitirdi yurtdisindan ucak siparisi alan bir ulkeden ne hale geldik..
tank fabrikası kapanmadı ama ilk milli yerli tank şimdiki anlatıldığı gibi kore menşeili K2 black panther tankı yani bizdeki ismiyle altay tankı değil. altayın top namlusu bile benim bildiğim alman yapımı 120mm lik rheinmetall namlusu.. motoru hakkında bir bilgim yok...
Bahsettiğiniz kadar kolay değil o işler. Öyle olsaydı şimdiye çoktan seri üretime başlamış olurdu. Dediğiniz durum daha çok t155 ler için geçerli o sebepten zaten uzun süredir hizmetteler Altay'ın aksine.
Şu an seri üretim için halen ihale bekleniyor. Geçen sene motorla ilgili problem olmuştu, sanırım çözüm buldular. Yani bizdeki tabirle Fiat amblemini çıkaralım, Tofaş amblemini koyalım oldu sana hacı murat muhabbeti değil. Keşke öyle olsa, 3 tarafımızda savaş varken en çok ihtiyacımız olduğu dönemde hala 50 yıllık m48 m60 larla idare ediyorlar. Bu arada rheinmetal mevzusuna takılmamak lazım. Abramsta da Alman top namlusu kullanılıyor örnek vermek gerekirse, şimdi Abrams Amerikan tankı olmuyor mu?
Bu arada böyle anlatıyoruz, ***** partinin başarısı gibi anlatılmasın onu savunmak için yazmadım sadece ilgili olduğum bir konu düzeltme yapmak istedim, bu süreç zaten planlanan bir süreçti birileri üzerine "biz yaptık" diye yatıyor.
Atatürk öldükten sonra karar verilmiş malesef yazılan iyi okuyup anlamak önemli tabii
İsmet desem nolur demesem nolur
Atatürkü koruma kanunu var ama ismeti koruma kanunu yok ne yazık ki o yüzden üslüpta sorunda yok
İyi ki de Atatürk'ü koruma kanunu var, olmasa kimler neler söyler haddi hesabı yok. Bu mesajdan bile belli zaten. Hiç bir şeye saygınız yoksa vatana hizmet etmiş devlet büyüklerine saygınız olsun iyi bir politikacı olmayabilir ama iyi bir askerdi.
Bu arada tank ve uçak fabrikaları Menderes döneminde NATO standartlarına uymadığı için kapatıldı. NATO'ya girişimiz de Menderes dönemidir. Sana önerim püsküllü kadiri referans olarak almaman yönünde olur.
Bende hep akp hükümet olduktan sonraki süreçlere bakıyordum ama artık devlet arşivleri falan vasıtası ile Atatürk'ün ölümü ama ben zehirlendiğini düşünüyorum.
İsmetin başa gelişi ve kapanan tank fabrikalarımıza daha çok takılmış durumdayım. Araştırdıkça daha da kötü şeyler çıkıyo.
O yüzden bu yılmazı falanda artık okumuyorum. Geçmişte yaşanan olayları okumaya başladıktan sonra değişik şeylerden haberim oldu en basiti şudur kerkükte çıkan petrolün %10 u bizimken bu ismet 1924 yılında 500.000 altın karşılığında hakkımızdan feragat etmiş.
gibi gibi hadin kalın sağlıcakla.
Bu kadar vakit ayırıp yazmayacaktım ama cehaletini daha fazla yaymaman açısından belgeli yazayım dedim şu 500.000 altın mevzusunuda. Miş li muşlu konuşmak yerine belgeli konuşmak lazım. Başbakanlığa bağlı devletin web sitesinden alıntıdır.
Türkiye’nin Musul konusunda tek kazanımı, 25 yıl süreyle Irak petrol gelirlerinden Türkiye’ye %10 pay verilmesinin kabul edilmiş olmasıdır. Türkiye’nin bu hakkından 500.000 sterlin alarak feragat ettiği söylenmişse de bu doğru değildir. İngiltere ile 5 Haziran 1926’da yapılan Ankara Antlaşması’yla Brüksel Hattı, Türkiye-Irak sınırı olarak kabul edilmiş, Türkmenlerin azınlık haklarından hiç söz edilmemiştir. Nedeni ise, Musul konusunda Türkmen azınlık haklarından söz eden Türkiye’nin kendi ülkesinde yaşayan Kürtlerin azınlık haklarının İngiltere tarafından gündeme getirilme endişesidir. Antlaşmanın onaylanmasından sonra Türkiye, hem İngiltere’yle hem de Fransa’yla ilişkilerini geliştirmeye başlamıştır. Antlaşmadan önce Almanya dışında başta İngiltere ve diğer batılı ülkelerin çoğu büyük elçiliklerini İstanbul’da tutmuşlardır ki, bu Türkiye Cumhuriyeti’ni ve başkenti Ankara’yı tanımama anlamına geliyordu. Antlaşmadan sonra ise bu tutumlarından vazgeçip büyükelçiliklerini Ankara’ya taşımışlardır. 1932’de Irak, İngiliz manda rejiminden kurtulmuştur. Türkiye, İngiltere ile ilişkilerini iyi bir şekilde devam ettirmiştir. Türkiye Irak petrollerinden 1954 yılına kadar pay almış, ancak bu paydan alması gereken 2.000.000 sterlin alacağını, 1958’de Irak yönetimini darbeyle devralan General Kasım’dan sonra alamadığı için, bütçe gelir cetvelinde alacak olarak 1986 yılına kadar göstermiş ve aynı yıl Turgut Özal tarafından Arap ülkeleriyle ilişkilerin geliştirilmesi politikası doğrultusunda bu alacak bütçeden çıkartılmıştır
Musul Sorunu Ve Lozan | Ataturk Araştırma Merkezi (http://www.atam.gov.tr/dergi/sayi-71/musul-sorunu-ve-lozan)
Biraz tarih bilsen zaten sadece 2. Dünya savaşında bile İnönü'nün diplomasisi bizi ikiye bölünmekten kurtarmıştır. Polonya gibi ham yaparlardı bizi, savaş sonrasında kaç parça olurduk Allah bilir. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil, ama kulaktan duyma bilgilerle gelip burada nefretini yansıtman olmamış.
Bizim siyasal islamcıların en sevdiği iki şey hamaset ve İnönü'ye küfretmek olduğu için hala "Naziler bize Egedeki adaları teklif etmesine rağmen İnönü bunu reddetmiştir vay hain!!" gibi vizyonsuz görüşlere sahiptirler. O yüzden normal karşılıyorum.
mikelazi
27-09-2017, 08:39
aslında olaya onun açısından bakarsak :D ; ne saf yahu bu halk ne kadarda çabuk herşeye kanıyolar :hehe: oh oh dur kandırıldım diyim heeeaah ooooooo oooohh gene inandılar :D as bayrakları as...
mehteri unutma
smtkrglu
27-09-2017, 08:44
Bu kadar vakit ayırıp yazmayacaktım ama cehaletini daha fazla yaymaman açısından belgeli yazayım dedim şu 500.000 altın mevzusunuda. Miş li muşlu konuşmak yerine belgeli konuşmak lazım. Başbakanlığa bağlı devletin web sitesinden alıntıdır.
Musul Sorunu Ve Lozan | Ataturk Araştırma Merkezi (http://www.atam.gov.tr/dergi/sayi-71/musul-sorunu-ve-lozan)
Biraz tarih bilsen zaten sadece 2. Dünya savaşında bile İnönü'nün diplomasisi bizi ikiye bölünmekten kurtarmıştır. Polonya gibi ham yaparlardı bizi, savaş sonrasında kaç parça olurduk Allah bilir. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil, ama kulaktan duyma bilgilerle gelip burada nefretini yansıtman olmamış.
Bizim siyasal islamcıların en sevdiği iki şey hamaset ve İnönü'ye küfretmek olduğu için hala "Naziler bize Egedeki adaları teklif etmesine rağmen İnönü bunu reddetmiştir vay hain!!" gibi vizyonsuz görüşlere sahiptirler. O yüzden normal karşılıyorum.
Şunu da normal karşılıyormusun,Ezanı Türkçeleştirmek Türk parasının üzerindeki Mustafa Kemal Atatürkün resminin kaldırılıp kendi resminin bastırılması gibi ucuz işlerin peşinde birisinin olduğunu ve Dünyanın en iyi petrollerinden birisinin olduğu Musuldaki petrolden hakkımızın feragat ettiğini %10 feragat edilen rakam ama yıllık kaç galon petrol çıktığını hesap edersek göz ardı edilmeyecek bir rakam olduğunu anlarsın herşey bir yana Ezanı Türkçeleştirmek nedir yaa adama sorarlar kimin adamısın diye ???
Bende hep akp hükümet olduktan sonraki süreçlere bakıyordum ama artık devlet arşivleri falan vasıtası ile Atatürk'ün ölümü ama ben zehirlendiğini düşünüyorum.
İsmetin başa gelişi ve kapanan tank fabrikalarımıza daha çok takılmış durumdayım. Araştırdıkça daha da kötü şeyler çıkıyo.
O yüzden bu yılmazı falanda artık okumuyorum. Geçmişte yaşanan olayları okumaya başladıktan sonra değişik şeylerden haberim oldu en basiti şudur kerkükte çıkan petrolün %10 u bizimken bu ismet 1924 yılında 500.000 altın karşılığında hakkımızdan feragat etmiş.
gibi gibi hadin kalın sağlıcakla.
Bu gelir 25 yıl boyunca yüzde 10 dur Ankara antlaşmasıyla sağlanmıştır.Resmi kaynaklarda feragat edildiği yalanlanmistir.Tutarda 500k altın değil 500k sterlindir.Hatta ırak İngiliz hikayesinden ayrıldıktan sonra 2 mio sterlin alacağı vermemiş olup bu alacak bütçede 1985 yılına kadar gösterilmiştir.
Şunu da normal karşılıyormusun,Ezanı Türkçeleştirmek Türk parasının üzerindeki Mustafa Kemal Atatürkün resminin kaldırılıp kendi resminin bastırılması gibi ucuz işlerin peşinde birisinin olduğunu ve Dünyanın en iyi petrollerinden birisinin olduğu Musuldaki petrolden hakkımızın feragat ettiğini %10 feragat edilen rakam ama yıllık kaç galon petrol çıktığını hesap edersek göz ardı edilmeyecek bir rakam olduğunu anlarsın herşey bir yana Ezanı Türkçeleştirmek nedir yaa adama sorarlar kimin adamısın diye ???
İlk ezan 622 yılında okundu. Ezan'dan önce müslümanları namaza çağırmak için çeşitli yöntemler kullanılmaktaydı. Sabit bir yöntemde karar vermek üzere Hz. Muhammed'in de katıldığı istişare toplantılarında ortak bir karara varılmamış olup daha sonraları sahabeden bazı kimselerin (Abdullah bin Zeyd) gördükleri rüyalar sonuncunda mevcut ezan kullanılmaya başlanmıştır. Hz. Muhammed 'in emriyle ilk ezan Bilal-i Habeşi tarafından okunmuştur.
Yani Hz. Muhammed Türklerin arasında olsa türkçe okunacaktı.. Türkçe okunması problem değil bence.. Ama halkı kandırmaya çalışan sözde hocaların işine gelmez dinle ilgili konuların türkçe dile getirilmesi...
mikelazi
27-09-2017, 09:18
biz mızrakla ava çıkardık sapanla ejderha avladığımı bilirim zor yıllardı..
zor günlerdi ama bereketi vardı.insanlar mutluydu :D
Şunu da normal karşılıyormusun,Ezanı Türkçeleştirmek Türk parasının üzerindeki Mustafa Kemal Atatürkün resminin kaldırılıp kendi resminin bastırılması gibi ucuz işlerin peşinde birisinin olduğunu ve Dünyanın en iyi petrollerinden birisinin olduğu Musuldaki petrolden hakkımızın feragat ettiğini %10 feragat edilen rakam ama yıllık kaç galon petrol çıktığını hesap edersek göz ardı edilmeyecek bir rakam olduğunu anlarsın herşey bir yana Ezanı Türkçeleştirmek nedir yaa adama sorarlar kimin adamısın diye ???
Bu tarz söylem olan herkese aynı soruyu sorarım ve yanıt beklerim.
3 tane kişi düşünün ve bu 3 kişinin hepsi müslüman. Bir İngiliz, bir Türk ve bir Arap olsun bunlar.
3 kişi de Allah'a dua ediyor. Ve bu üç kişide kendi dillerin de Allah'a dua ediyorlar.
Herşeyi bilen, gören, işiten yaradan İngiliz ve Türk'ün dualarını, Arapça olmadığı için kabul etmeme, anlamama, görmeme durumu olabilir mi? -HAYIR! yada ey kullarım içinizden sadece Arap'ın duasını kabul ediyorum çünkü o Arapça dua etti dediğini düşünebiliyor musun?
Peki, amacı yayılmak olan bi dinin ana dili diye Arapça kalmasını gerektiğini nasıl savunabiliyorsun?
Eğer Türkçe ezan'a ve kuran'a karşıysan sen Arapça biliyor musun?
smtkrglu
27-09-2017, 09:21
İlk ezan 622 yılında okundu. Ezan'dan önce müslümanları namaza çağırmak için çeşitli yöntemler kullanılmaktaydı. Sabit bir yöntemde karar vermek üzere Hz. Muhammed'in de katıldığı istişare toplantılarında ortak bir karara varılmamış olup daha sonraları sahabeden bazı kimselerin (Abdullah bin Zeyd) gördükleri rüyalar sonuncunda mevcut ezan kullanılmaya başlanmıştır. Hz. Muhammed 'in emriyle ilk ezan Bilal-i Habeşi tarafından okunmuştur.
Yani Hz. Muhammed Türklerin arasında olsa türkçe okunacaktı.. Türkçe okunması problem değil bence.. Ama halkı kandırmaya çalışan sözde hocaların işine gelmez dinle ilgili konuların türkçe dile getirilmesi...
Google ye Ezan ilk ne zaman okundu diye yazıp kopyala yapıştır yapmışsın buraya kendi bilmediğin bişeyin ispatını yapma dua ve ezan Türkçe İngilizce başka bir dilde okunamaz dua ve ayetleri Arapça okumak farzdır...
Ezanı neden okunmadığı veya neden okunamayacağı konusuna gelirsek din kendi içinde ayrışma göstermesin diye din bir bütündür...Ezan-ı Arabistan Ezan-ı Türkiye demesinler diye Ezan-ı MUHAMMED denir bunun içinde başka bir dilde okunamaz...
smtkrglu
27-09-2017, 09:30
Bu tarz söylem olan herkese aynı soruyu sorarım ve yanıt beklerim.
3 tane kişi düşünün ve bu 3 kişinin hepsi müslüman. Bir İngiliz, bir Türk ve bir Arap olsun bunlar.
3 kişi de Allah'a dua ediyor. Ve bu üç kişide kendi dillerin de Allah'a dua ediyorlar.
Herşeyi bilen, gören, işiten yaradan İngiliz ve Türk'ün dualarını, Arapça olmadığı için kabul etmeme, anlamama, görmeme durumu olabilir mi? -HAYIR! yada ey kullarım içinizden sadece Arap'ın duasını kabul ediyorum çünkü o Arapça dua etti dediğini düşünebiliyor musun?
Peki, amacı yayılmak olan bi dinin ana dili diye Arapça kalmasını gerektiğini nasıl savunabiliyorsun?
Eğer Türkçe ezan'a ve kuran'a karşıysan sen Arapça biliyor musun?
Bazı şeyler değiştirelemez farzla sünneti bilmek lazım farz yapılması gerekli olan olmazsa olmazdır. Okunan duanın kabul olması ve gerektiği gibi olması için Arapça okuyacaksın anladın mı kardeşim bir yerlerinden yok Türkçe okunsa ne olur bilmem şöyle yapılsa böyle olur demiyeceksin sen anlamını merak edersin Türkçe tefsir mealine bakarsın namaz esnasında Türkçe okunsa ne olur demiyeceksin yani
Araçpa bilmiyorum bilmem bişey ifade etmiyor Arapça bilsende Kuranı yorumlayamazsın yıllarını vermiş ilim adamları yorumlar anlar anlatır onların yazdığı kitaplardan ne demek istediğini anla Allahıma çok şükür dua etmesini de Kuran okumasınıda biliyorum...
Kendimden zaten geçtim artık bu saatten sonra bir şey olmaz ama gerçekten çocuklarımızın geleceğinden endişe ediyorum....
Hep aynı bir grubun diğer gruba kendi düşüncelerini dayatma mücadelesi. Dünyanın en akıllı geçinen cahil ülkesindeyiz Bırakın Kuran-ı kerimi normal okuma yazma seviyemiz okuduğunu anlama seviyemiz ve kitap okuma seviyemiz yerlerde. Hepimiz Elhamdülillah Müslümanız ama Kuran tefisiri okuyan kişi sayımız yerlerde. Bakın Kuran demiyorum Kuran tefsiri diyorum. Arapça okumanın dua etmek ve bunun karşılığında kazanmak dışında hiç birimize faydası yok. Tefsir okuyup hayatımızı ahlakımızı davranışlarımızı Kuran doğrultusunda geliştirebilmek için çaba göstermek yok. Bakın şeriattan bahsetmiyorum. İyi namuslu dürüst güvenilir insan olabilmek için bu tefsirleri okumalıyız.
Bunun haricinde hariçten gazel okumak kolay o onu demiş bu bunu demiş şu farzmış bu sünnetmiş bilmeden araştırmadan konuşmak kolay.
Konu yine nerden nereye geldi arifin mençıstıra attığı gole bakıyodum ben :)
Bazı şeyler değiştirelemez farzla sünneti bilmek lazım farz yapılması gerekli olan olmazsa olmazdır. Okunan duanın kabul olması ve gerektiği gibi olması için Arapça okuyacaksın anladın mı kardeşim bir yerlerinden yok Türkçe okunsa ne olur bilmem şöyle yapılsa böyle olur demiyeceksin sen anlamını merak edersin Türkçe tefsir mealine bakarsın namaz esnasında Türkçe okunsa ne olur demiyeceksin yani
Araçpa bilmiyorum bilmem bişey ifade etmiyor Arapça bilsende Kuranı yorumlayamazsın yıllarını vermiş ilim adamları yorumlar anlar anlatır onların yazdığı kitaplardan ne demek istediğini anla Allahıma çok şükür dua etmesini de Kuran okumasınıda biliyorum...
Arapça bilmeden okuduğun kuranın kime faydası var?
Anlamadığını bilmediğin şeyi okumakta ki mantık nedir?
Eğer anlamını bilseydin okuduğun kitabın bana kitaptan ayetler gösterebilirdin. Sen anlamadığın şeyi okuyup burda bana 'anladın mı kardeşim' diyerek çok bilmişlik taslıyorsun. Mantık yürütemeyip ben okuyorum kuranı diyorsun.
'ama ben sadece okuyorum anlamıyorum ki' ile kendini savunmak acizliktir. Belki orda sana o çok bilmiş ilim adamlarının anlatamadığı şeyleri anlıcaksın. Ama senin kafa ilim adamı okur anlar anlatır bana diyorsun. Eee o zaman kardeşim bu kitap neden bütün insanlığa indirildi? Madem okuyup anlamak için yıllar vermek gerek neden tüm insanlığa indirildi?
Ne desem sana gg
Anlamadığın bir şeye amin demek çok saçma. Boş kağıda imza atmak gibi.
Okuyan kişi bir harfi yanlış söylese, dua geçersiz zaten.
Düşünsene "hırssız" diyeceğine "hırsız" diyecek adam, sen amin diyeceksin.
Tefsirlerin de ne kadar doğru olduğu şaibeli zaten.
Şunu da ekliyim.
1400 yıldır aynı kitaptan sorumluyuz ama herkes farklı yorumluyor. Terör örgütlerini bunun dışında tutuyorum ama sadece ülkelere bakarak bile ne kadar farklı yorumlandığı anlaşılır.
Yoruma bu kadar müsait bir kitabın yorumu başkasından almak cahilliktir. Eğer, o yorum almak isteyenler olmasaydı bugün ne fetö, ne nakşıbendi ne cübbeli bu tarikatların hiçbiri olmazdı. Hepsine git farklı yorumluyor.
God bless you
Bölge altyapısı yeterince hazırlandı zaten. Buna Türkiye de destek verdi. Günümüzde bir game of thrones da , narcos da veya türevi dizilerde dahi benzerleri görülebilecek şekilde entrikalar, gizli ortaklıklar yapıldı.
Sonuç olarak , bence fazla uzun olmayan bir zaman içinde uzun adam aynı saddam gibi dünya kamu oyuna diktatör olarak lanse edilecek , terör örgütlerine destek verdiği falan gündeme tekrar gelecek. Ab tarafında zaten istenmeyen adam. ABD de şu an işine geldiği gibi soğuk yapmaya başladı. Kürdistan kurulduktan kısa süre sonra oradaki altyapı, techizat, donanımlı eğitimli ABD ve Peşmergelerin Yeni adresi güneydoğu olacak. Gelip bir referandum da orada yaparlar.
Yani koca ülke 15 senede ancak bu kadar geri götürülürdü herhalde.
Mesela hepimiz ateist olsak bir anda ama aşağıdakileri tam olarak yerine getirsek, namaz kılıp çalan, talebesini istismar eden, milletin malını çatır çatır peşkeş çeken ama alnı secdeden kalkmayan müslümanların yaşadığı bir toplumdan daha refah bir toplum olur muyuz ?
1-) İyi ve hoşgörülü bir insan olmak,
2-) Senin olmayana tenezzül etmemek
3-) Kadına-çocuğa-hayvana şiddet göstermemek, cinsel olarak istismar etmeye çalışmamak.
4-) Kazandığın kadarıyla yetinip kısa yoldan birilerinin üzerine basarak zenginleşmemek.
5-) Kendine yapılmasını istemediğini bir başkasına yapmamak, empati yapmayı becerebilmek.
6-) Yaptığın her işi vicdan terazinde tartarak yapabilmek.
Şimdi bunların hayata geçtiği ama dinsiz bir toplum mu yoksa olmadığı ama din'li bir toplum da mı yaşamak istiyorsunuz deseler ben şüphesiz 1. toplumu seçerim.
Zaten din / kuran / diğer kitapların temel öğretisi de üç aşağı beş yukarı bunlar değil mi.
Şimdi illa bunu okuyup aklından geçen olacaktır bende bu yazdıklarımın hepsinden münezzeh değilim ama uygulamaya çabalıyorum.
Google ye Ezan ilk ne zaman okundu diye yazıp kopyala yapıştır yapmışsın buraya kendi bilmediğin bişeyin ispatını yapma dua ve ezan Türkçe İngilizce başka bir dilde okunamaz dua ve ayetleri Arapça okumak farzdır...
Ezanı neden okunmadığı veya neden okunamayacağı konusuna gelirsek din kendi içinde ayrışma göstermesin diye din bir bütündür...Ezan-ı Arabistan Ezan-ı Türkiye demesinler diye Ezan-ı MUHAMMED denir bunun içinde başka bir dilde okunamaz...
Dua ve ezanın Arapça okunması farzsa Kur'an dan kaynak göstermeni bekliyorum.. Kopyala yapıştır yapma sebebim bilgiyi yanlış aktarmamak içindir, yoksa 3 yazım geçti Kur'an kurslarında.. Sözde hocaların, neyi nasıl kendilerine yonttuklarını iyi bilirim..
Bölge altyapısı yeterince hazırlandı zaten. Buna Türkiye de destek verdi. Günümüzde bir game of thrones da , narcos da veya türevi dizilerde dahi benzerleri görülebilecek şekilde entrikalar, gizli ortaklıklar yapıldı.
Sonuç olarak , bence fazla uzun olmayan bir zaman içinde uzun adam aynı saddam gibi dünya kamu oyuna diktatör olarak lanse edilecek , terör örgütlerine destek verdiği falan gündeme tekrar gelecek. Ab tarafında zaten istenmeyen adam. ABD de şu an işine geldiği gibi soğuk yapmaya başladı. Kürdistan kurulduktan kısa süre sonra oradaki altyapı, techizat, donanımlı eğitimli ABD ve Peşmergelerin Yeni adresi güneydoğu olacak. Gelip bir referandum da orada yaparlar.
Yani koca ülke 15 senede ancak bu kadar geri götürülürdü herhalde.
Ekonomi bakanı açıklama yaptı. Ticari olarak ambargo olamaz diye. Sanırım halkın gazını almak için yapıldı bu açıklamalar.
İlerde tanıyan ilk ülke biz olucakmışız gibi geliyor.
Ekonomi bakanı açıklama yaptı. Ticari olarak ambargo olamaz diye. Sanırım halkın gazını almak için yapıldı bu açıklamalar.
İlerde tanıyan ilk ülke biz olucakmışız gibi geliyor.
Bence tanıdık sayılır da, 2019a kadar oyalanmaya çalışıyorlar..
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Salı günü, Türkiye’nin Kuzey Irak’ta yeni projeler geliştirmek üzere Exxon Mobil XOM +0.14% ve Irak’taki yarı özerk Kürt Yönetimi ile anlaşma yapıldığını açıkladı. Ancak söz konusu anlaşma petrol zengini bölge için birçok siyasi risk taşıyor.
Bu anlaşma neticesinde Türkiye de Irak Merkezi Hükümeti ile Bölgesel Kürt Yönetimi arasında, Kuzey Irak’taki büyük petrol rezervlerinin kime ait olduğu konusunda uzun zamandır süren kan davasına müdahil oldu. Anlaşmayı yasa dışı olarak tanımlayan Bağdat’la Ankara arasındaki gerilim de yükseldi.
Turk-Kurt petrol anlaşması Irak'ı kızdırdı | Enerji Enstitusu (http://enerjienstitusu.com/2013/05/15/turk-kurt-petrol-anlasmasi-iraki-kizdirdi-2/)
SekoLive
27-09-2017, 10:14
beyler,
allaha emanet ol
allah yardımcımız olsun
allah acil şifalar versin
bunların Arapçasını birisi yazabilir mi çok kullanılıyor bari kabul edilecek şekilde öğrenip söyleyelim.
Bence tanıdık sayılır da, 2019a kadar oyalanmaya çalışıyorlar..
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Salı günü, Türkiye’nin Kuzey Irak’ta yeni projeler geliştirmek üzere Exxon Mobil XOM +0.14% ve Irak’taki yarı özerk Kürt Yönetimi ile anlaşma yapıldığını açıkladı. Ancak söz konusu anlaşma petrol zengini bölge için birçok siyasi risk taşıyor.
Bu anlaşma neticesinde Türkiye de Irak Merkezi Hükümeti ile Bölgesel Kürt Yönetimi arasında, Kuzey Irak’taki büyük petrol rezervlerinin kime ait olduğu konusunda uzun zamandır süren kan davasına müdahil oldu. Anlaşmayı yasa dışı olarak tanımlayan Bağdat’la Ankara arasındaki gerilim de yükseldi.
Turk-Kurt petrol anlaşması Irak'ı kızdırdı | Enerji Enstitusu (http://enerjienstitusu.com/2013/05/15/turk-kurt-petrol-anlasmasi-iraki-kizdirdi-2/)
Pazartesi gününden beri sputnik, ekşi, burası ve diğer haber siteleri arasında mekik dokuyorum. Mekik dokumamın sebebi de; yurtdışından parça ithal ediyorum ve aldığım parçaları vadeli alıyorum.
İlk defa tedarikçim bana geçen haftadan itibaren 'parayı ne zaman yolluyorsun, yolladığın zaman swift kodunu mutlaka yolla' diye e-posta attı o günden itibaren haberleri pür dikkat takip ediyorum.
1 haftaya kalmaz burda da konu açıp yardım akıl danışıcam gibi geliyor.
Petrol ile ilgili %17'si IKBY'ye %83'ü ise IBY yönetime paylaştırılıyormuş. Bu referandum ile Barzani elini güçlendirmek isteyen diyen var.
Türkiye'nin ilk 6 ay'da ihracatı 6 milyar dolar civarıymış.
Sterlin £4.77 oldu. Kara kara düşünüyorum şuan
Mesela hepimiz ateist olsak bir anda ama aşağıdakileri tam olarak yerine getirsek, namaz kılıp çalan, talebesini istismar eden, milletin malını çatır çatır peşkeş çeken ama alnı secdeden kalkmayan müslümanların yaşadığı bir toplumdan daha refah bir toplum olur muyuz ?
1-) İyi ve hoşgörülü bir insan olmak,
2-) Senin olmayana tenezzül etmemek
3-) Kadına-çocuğa-hayvana şiddet göstermemek, cinsel olarak istismar etmeye çalışmamak.
4-) Kazandığın kadarıyla yetinip kısa yoldan birilerinin üzerine basarak zenginleşmemek.
5-) Kendine yapılmasını istemediğini bir başkasına yapmamak, empati yapmayı becerebilmek.
6-) Yaptığın her işi vicdan terazinde tartarak yapabilmek.
Şimdi bunların hayata geçtiği ama dinsiz bir toplum mu yoksa olmadığı ama din'li bir toplum da mı yaşamak istiyorsunuz deseler ben şüphesiz 1. toplumu seçerim.
Zaten din / kuran / diğer kitapların temel öğretisi de üç aşağı beş yukarı bunlar değil mi.
Şimdi illa bunu okuyup aklından geçen olacaktır bende bu yazdıklarımın hepsinden münezzeh değilim ama uygulamaya çabalıyorum.
Bu yanlış bir yaklaşım.
Zaten Müslümanlar olarak Kuran-ı anlayacağımız hali ile okusak bu saydığın maddelerdeki gibi bir insan oluruz ateist olmaya gerek yok :)
SekoLive
27-09-2017, 10:29
B16 sende onlara anlat bizim ticarette sterlin caiz değil de... Artık Arabistan riyali üzerinden ticaret yapacağız kendinize çeki düzen verin diye ekle.
Bu yanlış bir yaklaşım.
Zaten Müslümanlar olarak Kuran-ı anlayacağımız hali ile okusak bu saydığın maddelerdeki gibi bir insan oluruz ateist olmaya gerek yok :)
Şimdi ben birkaç farklı tefsiri okuyorum orada genel olarak gördüğüm anlam çok benzer olsa da kelimeler değişebiliyor.
Ama anlatılan metinin türkçeleştirilmiş halindeki mana çok benzer.
Yazımdaki hedef ateist olmak değil, aradaki farkı kavramak için tezat örnek vermekti.
Zaten okuduğunu anlayan toplum olsak bunları konuşuyor olmazdık. Kaldı ki ben bir şeyi okuduğumda anlamak isteyen bir insanım, aslından okumak beni tatmin etmiyor. O yüzden şöyle yapıyorum kendimce, aslını okuyorum aynı anda ilgili kısmın farklı çevirilerini de okuyorum.
Bunu yapan kaç kişi var ya da yapıp uygulayan ?
Akizilkaya
27-09-2017, 10:38
Mesela hepimiz ateist olsak bir anda ama aşağıdakileri tam olarak yerine getirsek, namaz kılıp çalan, talebesini istismar eden, milletin malını çatır çatır peşkeş çeken ama alnı secdeden kalkmayan müslümanların yaşadığı bir toplumdan daha refah bir toplum olur muyuz ?
1-) İyi ve hoşgörülü bir insan olmak,
2-) Senin olmayana tenezzül etmemek
3-) Kadına-çocuğa-hayvana şiddet göstermemek, cinsel olarak istismar etmeye çalışmamak.
4-) Kazandığın kadarıyla yetinip kısa yoldan birilerinin üzerine basarak zenginleşmemek.
5-) Kendine yapılmasını istemediğini bir başkasına yapmamak, empati yapmayı becerebilmek.
6-) Yaptığın her işi vicdan terazinde tartarak yapabilmek.
Şimdi bunların hayata geçtiği ama dinsiz bir toplum mu yoksa olmadığı ama din'li bir toplum da mı yaşamak istiyorsunuz deseler ben şüphesiz 1. toplumu seçerim.
Zaten din / kuran / diğer kitapların temel öğretisi de üç aşağı beş yukarı bunlar değil mi.
Şimdi illa bunu okuyup aklından geçen olacaktır bende bu yazdıklarımın hepsinden münezzeh değilim ama uygulamaya çabalıyorum.
Üstadım dinin zaten sana bunları emrediyor yanlız karıştırdığın bir nokta var,
Müslümanların yaptığını din emrediyormulş gibi algılamayalım.
Hiç bir din sana git çocuk istismar et demez fakat sen bunları yapıyorsan sahip olduğun dinin burda bir etkisi yoktur.
Sen namaz kılmayıp bunları yapsan refah bir toplum olurmuyuz demişsin ya; Namaz kılarak da bunları yapabilrsin.
işte yine aynı noktaya geldik.
Eğitim eğitim eğitim....
Birtek bu hükümet için değil yıllardır ırzına geçtiler eğitim sistemimizin. çok bilmiş Cahiller yetiştirdik. İlk eğitim kaynağı olan Aile kurumu çöktü. Veliler ne ki çocukları ne olsun.
Okulda da eğitim yok. Sonuç ortada.
B16 sende onlara anlat bizim ticarette sterlin caiz değil de... Artık Arabistan riyali üzerinden ticaret yapacağız kendinize çeki düzen verin diye ekle.
Abi durum benim için sandığından daha ciddi.
Paramın değeri iyice düştü, alım gücü giderek düşüyor.
Rafta bekledikçe para kaybettiriyor. Rekabetçi olmak için fiyat kırmak gerekiyor ki bu da karlılığa büyük sekte vuruyor.
Esnaf mantığından çıkıp iş adamı gözüyle bakmaya çalışıyorum. Heran küçülmeye gidebilirim.
SekoLive
27-09-2017, 11:00
Abi durum benim için sandığından daha ciddi.
Paramın değeri iyice düştü, alım gücü giderek düşüyor.
Rafta bekledikçe para kaybettiriyor. Rekabetçi olmak için fiyat kırmak gerekiyor ki bu da karlılığa büyük sekte vuruyor.
Esnaf mantığından çıkıp iş adamı gözüyle bakmaya çalışıyorum. Heran küçülmeye gidebilirim.
burak geçmiş olsn umarım tez zamanda planladığın şekilde ilerlersin .
mikelazi
27-09-2017, 11:00
niye öyle diyorsunuz
elmasımız yok
petrolümüz yok
doğalgazımız yok
ama en iyi eğitim sistemi bizde
fillandiya bizi kıskanıyor.
smtkrglu
27-09-2017, 11:08
Konu ismet amcadan nerelere geldi kimsenin kimseye tahammülü yok saygısı yok (ben dahil) hoşgürü hiç yok bu kadar yok olan bir toplum bir arada kalabilmesi mücize değil de ne ?
Yeni dünya düzeni kurmaya çalışan bazı localar amaçlarına ulaşmak üzere inşallah amaçlarına ulaştıramayan bir güç onları durduracak...
burak geçmiş olsn umarım tez zamanda planladığın şekilde ilerlersin .
Amin abi şuan beklemedeyim. Şuan zararım yok denecek kadar az ama ilerisi için piyasa bu şekilde bilinmez kalır ve kur yükselişe devam ederse dükkanı devir edip, arabaları satıp mümkün olan en az zararla çıkmak için beklemeye geçicem.
Sen namaz kılmayıp bunları yapsan refah bir toplum olurmuyuz demişsin ya; Namaz kılarak da bunları yapabilrsin.
Aslında aynı şeyi söylüyoruz, benim eleştirim müslüman görünüp her haltı yiyenlere. Tabi ki
dini vecibesini yerine getirip öğütlenen tarzda yaşam süren bir toplumda yaşamak en güzeli.
Benim temel eleştirim ağzından Allah'ı ve kelamlarını düşürmeyen ama onlara da uymayıp bunu kendi çıkarları için kullananlara.
Konu ismet amcadan nerelere geldi kimsenin kimseye tahammülü yok saygısı yok (ben dahil) hoşgürü hiç yok bu kadar yok olan bir toplum bir arada kalabilmesi mücize değil de ne ?
Yeni dünya düzeni kurmaya çalışan bazı localar amaçlarına ulaşmak üzere inşallah amaçlarına ulaştıramayan bir güç onları durduracak...
Keske arapca dua ve ezanin farz olduguna dair kaynagi gosterseydiniz..
darkmoon
27-09-2017, 12:31
Bahsettiğiniz kadar kolay değil o işler. Öyle olsaydı şimdiye çoktan seri üretime başlamış olurdu. Dediğiniz durum daha çok t155 ler için geçerli o sebepten zaten uzun süredir hizmetteler Altay'ın aksine.
Şu an seri üretim için halen ihale bekleniyor. Geçen sene motorla ilgili problem olmuştu, sanırım çözüm buldular. Yani bizdeki tabirle Fiat amblemini çıkaralım, Tofaş amblemini koyalım oldu sana hacı murat muhabbeti değil. Keşke öyle olsa, 3 tarafımızda savaş varken en çok ihtiyacımız olduğu dönemde hala 50 yıllık m48 m60 larla idare ediyorlar. Bu arada rheinmetal mevzusuna takılmamak lazım. Abramsta da Alman top namlusu kullanılıyor örnek vermek gerekirse, şimdi Abrams Amerikan tankı olmuyor mu?
Bu arada böyle anlatıyoruz, ***** partinin başarısı gibi anlatılmasın onu savunmak için yazmadım sadece ilgili olduğum bir konu düzeltme yapmak istedim, bu süreç zaten planlanan bir süreçti birileri üzerine "biz yaptık" diye yatıyor.
ben anlamadım neye karşı çıktığını :)) .. keza ben ters olumsuz bir şey söylemedim..
top namlusu çok önemlidir niye önemlidir çünkü biz namlu üretemiyoruz ve yurtdışından alıyoruz yıllar önce obüslerimize ingilizler namlu üretmeyi kesmişlerdi.. korelilerden aldık onlarda üretmese obüslerimiz atıl kalıcakdı.. bunu bize askerde komutanımız anlatmışdı .. bende askerliği obüs topçu birliğinde yapmışdım..
yani öyle basite alınıcak bir şey değil bir tankın her şeyi namlusudur namlusuz tank zpt den başka bir işe yaramaz..
namluların içindeki yiv setlerin bir atım ömrü var bittimi değiştirmek gerekir işte o zamanda karşı tarafa muhtaç kalırsın..
bugün dünyada namlu üreten çok ülke yok ingilizler,almanlar,kore amerika ve çin diye biliyorum.. hepside hepsine yasal patent kanunları çevresinde üretmiyor diye biliyorum.. yani alman kendi ürettiği namlunun çinlinin üretmesini istemesse siz gidip aynı namluyu çinliye sipariş veremiyorsunuz..
buda denilen mili yerli tankı gene yabancıya bir noktada bağımlı yapıyor.. bana sorulursa tank devri bitti .. büyük ordular bile tank birliklerini ufaltıyorlar .. çünkü eski büyük meydan muharebeleri bitti o eski iki ordunun karşı karşıya meydanlarda gelip savaşma devri bitti.. artık devir şehir savaşları devri ..
en önemlisi tank avcısı iha lar üretiliyor artık yani minnacık iha çok rahat kocaman tankı avlıyor.. bu iş ordularda minnacık kamikaze drone lara kadar düşücek bunun testlerini yapıyorlar .. askeri belgesellerde bunları gösteriyorlar.
körfez savaşındada amerikan tankları en çok zahiyatı şehirde verdiler.. hatta bir teröristlerin youtube da çekimi vardı minnacık çocuk sırtında sırt çantası abraham tankının altına giriyor çantayı bırakıp kaçıyor ordan... tankın içindeki askerler fark etmiyor bile aradan bir kaç dakka geçiyor çantanın içindeki bomba patlıyor o koca tank yerden 3 metre yukarı havalanıyor..
türkiye için şartmıdır tank göreceli alternatif hareket mevzi daha hızlı araçlar üretilebilinirdi .. tank bana çok eski teknoloji geliyor gelecek robotik teknolojilerde ..
orduların kapalı kapılar arkasında yaptıkları teknolojiler bugün bilimkurgu filmlerde görüyoruz ..ve o filmlerde olan şeylerin çoğu bugün kapalı kapılar ardında test ediliyor yapılıyor.. büyük bir dünya savaşı çıksa o demir adamlar , robot araçlar insansız iha lar değil insansız savaş uçakları f35 ler f22 ler, elektro manyetik silahlar belki dahada ötesi saydam silahlar haarp silahları bir anda ortaya çıkabilir..
biraz savaş belgeselleri izleyenler discovery ve nationalda adamlarda teknolojiyi görür artık zaten bazı teknolojilerini saklamıyorlar ..
adamlar yük taşıyan silahlı robot katır yapmışlar .. katır askeri birlikle ilerliyor o birliğin bütün askerlerin sırtında taşıdıkları onlarca kiloluk çantaları cephaneyi taşıyor böylece askerler yük binmiyor askerler sahada daha verimli enerjik kuvvetli oluyorlar falan..
mini bir gözcü robot yapmışlar robotun üstünde kendi solar panalleri var .. robotu bir bölgeye koymadan önce bir kaç asker gidiyor ona yeri kazıp yerin altına belli bir cephane koyuyorlar ekstra üstündeki solar paneller dışında kendini şarj edebilmesi için güneş paneli bırakıyorlar gidiyorlar ..
robotu o bölgeye bırakıyorlar robot iner inmez hemen ona söylenen alana yerlere sensörler çakıp kendi alanını oluşturuyor bu alandan içeri kim girerse ne girerse düşman belliyor tabii dost unsurlar girerse onların üstünde onun algılıycağı chipler var.. hayvanlarada zarar vermiyor misal tavşan gördü keçi gördü onun hayvan olduğunu algılayabiliyor..
misal cephanesi bitti önceden ona bırakılan cephaneyi alıp kendini dolduruyor misal üstündeki solar panaller tozlandı kirlendi üstünde iki tane minik drone var temizliyor panellerio drone lar ayrıca robota ileri gözde oluyor..
falan filan şimdi bu anlattığım bilim kurgu gibi geliyor dimi ama gerçek işte ben bunu belgeselde izledim.. adamlar robotun testlerini yapıyorlardı..
gene belgeselde izledim ingilizler zırhlı araçları üstünde zpt ler tanklar falan elektro manyetik kalkan geliştiriyorlardı böylece roket atar füze dahil zırha çarpmadan araca ve içindekilere zrar vermeden imha edilcebilicek.. bununda testlerini yapıyorlardı .. ufak namlulu silahlarda başarılıda olmuşlardı ...
adamlar o kafalarda yani ..
şunu unutmamak lazım b2 hayalet uçağının ilk teknik yapım çalışmaları 1960 lı yılların sonlarıdır hatta videoları falanda vardır.. ama tanıtımı yani insanlığa tanıtımı açıklandığı vakit birinci körfez savaşıdır yani 90 lı yılların başı .. yani kısaca adamlar 20 yıl öncesinin teknolojisini 20 yıl sonra tanıttılarki o zaman bile o teknoloji insanlara uzay teknolojisi gibi gelmişdi..
bende çok isterim ilashlı kuvvetlerimiz çok başarılı olsun çünkü görünen o ki bu ortadoğu coğrafyasında ne savaş biticek ne kavga .. burda güçlü bir orduya ihtiyaç var.. ama artık çok daha ilerde düşünmemiz lazım .. adamlar yukarda yazdım neler yapıyorlar ne dünyadalar .. ve saklamıyorlarda artık belgesellerde falanda alenen gösteriyorlar..
onlar bile bize ne kadar ütopik bilimkurgu geliyor..
ozyt1000
27-09-2017, 12:33
80 ler ve 90 larda hatta 2000 li yılların başında din, devlet işleriyle veya ticaretle bu kadar yan yana gelmezdi.
Bugün malesef geldiğimiz noktada "çalıyor, ama namaz kılıyor" diyen, sözde dindar olunca ahlaki değerlere ihtiyaç duymayan bir güruh oluştu. Bunlara göre üniversitelere giden kızlarımız kot giyerse cehennemlik veya kendilerine yurtlarda emanet edilen muhtaç çocuklar onlar için cinsel meta olabiliyor. Kendilerine göre her şey mubah; eğer namaz kılıyorlarsa.
İslam' a ilgi duyan, müslüman olmayı düşünen biri bunları görse kendi dininden de soğur, ateist olur.
Allah'tan hala aklımız başımızda en azından çocuklarımızı yetiştirirken gerçek islamın bunlarla alakası olmadığı bilinciyle yetiştirmeye çalışıyoruz. Ama malesef gelecek nesiller için durum vahim.
rain man
27-09-2017, 12:53
Bence olay İslamiyetin nasıl yaşandığı değil. En azından burada bu konuda kastettiğim sorun farklı.
Bir adamın, bir teröristin süklüm püklüm kabul edilmeden hatta konuşmasına izin verilmediği bi dille derdini anlatmaya çalışmasından, yarın öbür gün bizim ülkemizdeki insanları da etkileyeceği bir oluşuma nasıl ve kimler sayesinde baş olarak getirildiği. Ve buna müsade edenlerin yüzsüzlüğü.
Açık ve net bir şekilde sabi muamelesi görüyoruz. Dış politika diye bir şeyimiz yok, yarın düşünülmüyor, günü kurtarmak o günü kıvırmak tek gayemiz. Televizyon kanallarımız yurtdışında yapılan toplantılarda ne kadar saygısızlığa uğradığımizı göstermeyedursun üzerine bir de racon kesmiş ilan edilip sürekli gazlanıyoruz.
Birilerinin bu insanlara bakın 15 yılda 25 yılda gelinen nokta bu.
Hala dahi askeri güç ile asker sayısını tank sayısını falan kıstas alıyoruz. Madem askeriyeye önem veriyoruz, bu ülkede hiç mi tekniğini bilen kimse yok hala bilmem kaç yıllık tank top tüfek kullanıyoruz?
Eğer geride isek ve bir teknoloji geliştirmeye çalışıyorsak bu neden on yirmi yıl öncenin teknolojisi oluyor?
Tarih ders alınmak için var ama ona bile müdahale etmişler. Doğru kaynak yok. Yanıltıcı bir çok örnek var. Okullarda zaten doğru düzgün bir şey okutulmuyor ki eğitim sisteminin de durumu ortada. Bu ülkeye muhalefet göreviyle siyasete giren adamların bunları düzeltmek için planı var mı? Yoksa hepsi yeni çalıyor ama çalışıyor olmak için mi sırada...cok merak ediyorum.
smtkrglu
27-09-2017, 13:26
Keske arapca dua ve ezanin farz olduguna dair kaynagi gosterseydiniz..
Kaynakta gerçekte Kuran-ı Kerim başka polemiğe gerek yok daha ötesine de bana şimdi ayet göster tesfir göster felan filan vs vs dersin yazmayı bildiğin kadar okumayıda biliyorsundur aç oku Ezan farz demedim konuyu sapıtma dualar namazda arapça okunması farz dedim...
Kaynakta gerçekte Kuran-ı Kerim başka polemiğe gerek yok daha ötesine de bana şimdi ayet göster tesfir göster felan filan vs vs dersin yazmayı bildiğin kadar okumayıda biliyorsundur aç oku Ezan farz demedim konuyu sapıtma dualar namazda arapça okunması farz dedim...
Anladim ben sizi, haci hoca islamcisisiniz.. Yoksa bana Kurandan ayet gosterirdiniz.. Konu da ezanin turkce okutulmasindan acilmisti hatirlatirim..
Fındık mitingi oldu ))) kimse katılmadı. Keza önceki senelerde olmuştu katılan çoktu seçimde yuzde 67 oy aldılar) Bende bilemiyorum bizim milleti katılmamaları iyiye işaret yoksa daha vahimmi ...
Şu bir gerçek Sevelim yada sevmeyelim Halkımız Atatürkten sonra tek Lider olarak Cumhurbaşkanını görüyor..
Fındık 1lira Benzin 10 lira 1.0 araç vergisi Yüzde 300 olsun Halk Bunlar Dış mihrapların işi bu Adam'ı bitirmek için yapılıyor diyor.. iş gereği köy bağ bahçe baya geziyorum , Şu ana kadar sevmeyen görmedim.
Ha dersiniz cahil kesim cühela bunlar eğitimsiz , eizk kitle hacı hoca yobaz tayfası .. istediğimiz kadar farklı yakıştırmalar yada sosyolojik cevaplar arayalım.. kitlesini, sevenlerini sevmeyelim küçük görelim ( küçük gördükçe daha çok sarılıyorlar bağlılar) Tek suç Milletin mi ? Muhalefet başta bahçeli ve kılıçdaroğlu olmak üzere 15 senedir neyi becerdiler ... kime şans verdiler.. kime ön çıktılar... AB yada Amerika yada Rusya , mikmeyeceğii eşşeğe ot verirmi.. e mikmesi normal niye kızıyoruz..
Adam Milliyetçiyim der kendi vatanının toprağına tükürür çöp atar her türlü vergi kaçırma var..
Adam İnançlı yoğun Müslüman ) Yanında çalışanın hakkını yerken gocunmaz.. vergi kaçırır yalan dolan .. karı kız..
Adam Atatürkçüyüm der sadece Rakı masalarında birde yobazlara sövmek için yaşar. İlk frsatta oda gemisini yürütür..
Adam Dürüsttür siyasete girmez .. Hah işte onun AQ yar bunların hepsi...
Şunu da normal karşılıyormusun,Ezanı Türkçeleştirmek Türk parasının üzerindeki Mustafa Kemal Atatürkün resminin kaldırılıp kendi resminin bastırılması gibi ucuz işlerin peşinde birisinin olduğunu ve Dünyanın en iyi petrollerinden birisinin olduğu Musuldaki petrolden hakkımızın feragat ettiğini %10 feragat edilen rakam ama yıllık kaç galon petrol çıktığını hesap edersek göz ardı edilmeyecek bir rakam olduğunu anlarsın herşey bir yana Ezanı Türkçeleştirmek nedir yaa adama sorarlar kimin adamısın diye ???
Üstteki yazımı alıntı olarak almışsın ama hala Musul ve petrol gelirlerinden feragat etti yazıyorsun ya bir oku Allah aşkına yazmadan önce. Eleştirmeden önce okuyun ve öğrenin abi bak çok güzel bir örnek, yukarıdaki mesajda öyle bir şey olmadığını kanıtlı yazmışım hala kalkmış aynı şeyi yazıyorsun.
İnönü iyi bir asker ve diplomattı, fakat kötü bir politikacıydı. Sevmek zorunda değilsiniz, fakat kendisi İstiklal harbinde vatana büyük hizmetler vermiştir. Bunun yanında İkinci Dünya Savaşı'nda bana göre vatanın bekasını sağlamıştır, savaşa katılmamayı başararak. Yazdıklarımı okumadan kafana göre yorumluyosun ama tekrar söyleyeyim, bugünkü sınırlarımızı mumla arardık o savaşa katılsaydık. Biraz araştırırsan görürsün. Kötü bir politikacı olması, ona hakaret edilmesi gerektiği anlamına gelmiyor.
Ezan konusunda ise Türkçe olmasında bir problem görmüyorum. Elbette Arapça da olsun, fakat Türkçe okunmasındaki sıkıntı nedir? Örneğin Allah yerine Tanrı (Tengri den gelir) demek niye batıyor size? Farsça Rab denilince sıkıntı yok, Tanrı denilince neden dinciler çıldırıyor?
Üstteki yazımı alıntı olarak almışsın ama hala Musul ve petrol gelirlerinden feragat etti yazıyorsun ya bir oku Allah aşkına yazmadan önce. Eleştirmeden önce okuyun ve öğrenin abi bak çok güzel bir örnek, yukarıdaki mesajda öyle bir şey olmadığını kanıtlı yazmışım hala kalkmış aynı şeyi yazıyorsun.
İnönü iyi bir asker ve diplomattı, fakat kötü bir politikacıydı. Sevmek zorunda değilsiniz, fakat kendisi İstiklal harbinde vatana büyük hizmetler vermiştir. Bunun yanında İkinci Dünya Savaşı'nda bana göre vatanın bekasını sağlamıştır, savaşa katılmamayı başararak. Yazdıklarımı okumadan kafana göre yorumluyosun ama tekrar söyleyeyim, bugünkü sınırlarımızı mumla arardık o savaşa katılsaydık. Biraz araştırırsan görürsün. Kötü bir politikacı olması, ona hakaret edilmesi gerektiği anlamına gelmiyor.
Ezan konusunda ise Türkçe olmasında bir problem görmüyorum. Elbette Arapça da olsun, fakat Türkçe okunmasındaki sıkıntı nedir? Örneğin Allah yerine Tanrı (Tengri den gelir) demek niye batıyor size? Farsça Rab denilince sıkıntı yok, Tanrı denilince neden dinciler çıldırıyor?
Yeri gelmisken buradan da belirteyim tanrinin allahla alakasi yok zaten.
Tanri ulu yaratici anlamina gelir. Bu islamiyette Allah tir. Budizm de buda baska dine baska birsey.
Yani turkceye gore Allah karsiligi Tanri. Tanri denince baska bir yaraticiya inanilmis olmuyor. Gel de anlat iste. Sikinti su ki inanilan kitabin ilk ayeti oku olmasina ragmen okumadan tabular olusturuluyor..
İnandigi kitabi bi okusa herkes zaten sikinti kokten cozulecek. Tabi bir de Allahin bahsettigi beyni kullanmasi gerekli
Powered by vBulletin® Version 4.2.5 Copyright © 2024 vBulletin Solutions, Inc. All rights reserved.