PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Mu adası ve Atatürk



flexamin
28-01-2009, 23:06
http://img216.imageshack.us/img216/246/mu1re2.jpg


Atatürk'ün de araştırdığı Mu, Büyük Okyanus'ta yer aldığı iddia edilen efsanevi batık kıtadır. Bilim çevrelerinde levha tektoniği konusundaki bilgi birikimi sayesinde Atlantis gibi bir efsane olduğu konusunda görüş birliği vardır.

İlk kez James Churchward tarafından ortaya atılan, geçmişte üzerinde ileri bir uygarlığın bulunduğu, Pasifik Okyanusu'nda bir kıtanın varlığı konusundaki görüş, çeşitli belge ve bulgular mevcut olmakla birlikte, henüz arkeologlar arasında yaygınlık kazanmamış bir görüş veya bir varsayım olmaktan öteye gidememiştir.

Türkler'in de Mu Kıtasından geldiği söylentileri de varsayım olarak eklenmiştir. Mu Kıtası, Türkiye'nin ilk cumhurbaşkanı M. Kemal Atatürk'ün talimatıyla kurulan bir ekip tarafından araştırılmıştır.

http://img216.imageshack.us/img216/686/mu2do8.jpg




Yaklaşık 50 yıl boyunca 20'den fazla ülkeye giderek Mu uygarlığı hakkında veri toplayan James Churchward'un ve Mu varsayımını destekleyenlerin Mu uygarlığı hakkındaki görüşleri kısaca şöyle özetlenebilir:

• Yeryüzünde insanın ilk ortaya çıktığı kıta Mu kıtasıdır.
• Mu kıtası kuzeyden güneye 3000 mil, doğudan batıya 5000 mil kadar uzanan, üç kara parçasından oluşan büyük bir kıtaydı.
• Günümüzde Polinezya, Mikronezya ve Melanezya takımadalarını oluşturan adalar, muhtemelen bu kıtadan arta kalan kara parçalarıdır.
• Bu kıta, kıtanın altında yer alan gaz odacıklarının patlamalara yol açması nedeniyle, yaklaşık 12.000 yıl önce 64 milyon nüfusuyla birlikte sulara gömülmüştür.
• Bu kıtada 70.000 yıl önce Tek Tanrılı bir din bulunuyordu. Aynı tarihlerde Mu'lular diğer kıtalarda koloniler oluşturmaya başlamışlardı ki, anavatan dışındaki en büyük imparatorluk, başkenti günümüzde Gobi Çölü'nün uzandığı bölgede bulunan Uygur İmparatorluğu'ydu.
• Mu dininin öğretimini "Naakaller" adı verilen rahipler üstlenmişlerdi ve sembolizme dayalı bir öğretimleri vardı.
• Mu dininin esası, Tanrı'nın tek oluşuna ve ruhsal gelişim için sürekli olarak tekrar doğmak inanışına dayanıyordu.
• Atlantis'teki din Mu'nun Tek Tanrılı dininden başka bir şey değildir.
• "Ra" sözcüğü güneş anlamına gelirdi ki, daire ile ifade edilen güneş sembolü, bir ad ve sıfat vermek istemedikleri, "O" diye hitap ettikleri Tek Tanrı'yı simgelemede kullanılırdı; Mu imparatoru da "Mu'nun güneşi" anlamında Ra-Mu adıyla ifade edilirdi. "Ra" sözcüğü sonradan diğer kıtalara ve Atlantis yoluyla Mısır'a da taşınmıştır.
• Dört ırktan oluşan Mu'lularda yazı dilleri farklı olmakla birlikte, konuşma dilleri ortaktı.
• Mu'lular günümüz uygarlığına kıyasla manevi alanlarda çok daha ileriydiler.
• Telepati, durugörü, çift bedenlenme, astral seyahat gibi uygarlığımızda ancak kimi medyumlarda ve mistiklerde görülebilen olağanüstü yetenekler Mu'lularda olağan yetenekler olarak mevcuttu. ( Bu, Churchward'un değil, bazı izleyicilerinin görüşüdür. )
• Mu uygarlığının en önemli çöküş nedeni, teşevvüş adı verilen, bir aşamadan diğerine geçilirken yaşanan kargaşa dönemini atlatamamasıdır. ( B. Ruhselman'a göre )
• Genelde bu iddiaların herhangi birini destekleyecek arkeolojik veya antropolojik bulgu bulunmamaktadır. Mu dinine, kolonilerine ( örneğin; Uygur İmparatorluğu kolonisi fikri ) ve Mu kıtasının nasıl battığına ilişkin iddialar Mu varsayımını savunanlar arasında da genel geçer kabul görmemiştir ve farklı düşünceler mevcuttur.


http://img217.imageshack.us/img217/3391/53908263uo7.jpg


Atatürk ve Mu adası

Atatürk, kayıp kıta Mu'da ne aradı?

Bize öğretilen tarih bilimi yanılıyor mu? İ.Ö. 200.000 ile 70.000 yılları arasında Büyük Okyanus'ta Mu adında bir kıta var mıydı? Bu kıtanın Avustralya'dan birkaç kat büyük olduğu, yüksen bir uygarlık düzeyine ulaştıktan sonra battığı doğru mu? Atatürk bu kıtayla neden ilgilendi? Yoksa, Türklerin kökeni Büyük Okyanus'un derinliklerine kadar gidiyor mu?

Türklerin kökenini ortaya çıkarmak, Atatürk'ün en büyük isteklerinden biriydi. Cumhuriyetin ilk yıllarından sonra, bu konuya büyük bir duyarlılıkla eğildi. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde Türkçülük akımı yandaşları tarafından yapılan çalışmalar derlendi ve Atatürk'ün isteğiyle birçok bilim adamı ve araştırmacı bu alanda araştırmalar yaptı. Yabancı bilim adamları Türkiye’ye çağrıldı. 1930 yılında Türk Tarih Kurumu kuruldu. Çok zengin malzeme ve bilgiler ortaya çıkarıldı. Yine de Türklerin nereden geldikleri tam olarak açıklığa kavuşmuş sayılmazdı.

Maya dili ile Türkçe arasındaki benzerlik

1932 yılında Emekli General Tahsin Bey Atatürk'ü ziyaret ederek, Maya dili ile Türkçe arasındaki benzerlikler bulunduğundan söz etti. Mayalar Meksika'da yaşamışlar, Türkler ise Orta Asya'dan gelmişlerdi. Aradaki uzaklığa karşın, Atatürk konuyla ilgilendi. Hemen Tahsin Bey'i Meksika elçiliğine atayarak, ona iki dil arasındaki benzerlikleri ortaya çıkarma görevini verdi.

Tahsin Bey Meksika'da...

Tahsin Bey Meksika'ya gidince, kendisine Amerikalı Arkeolog William Niven'ın bulduğu tabletlerden söz ettiler. Maya dilinin kökünün bu tabletlerde olduğu anlaşılmıştı. Türkçe ile Maya dili arasındaki benzerlikler de bu tabletlerde aranmalıydı...





Tabletler neyin nesi?

Amerikalı arkeologun ortaya çıkarmış olduğu tabletler Tahsin Bey'i şaşkına çevirdi. Bunlar doğruysa, bilinen tarih ve bilim bütünüyle yanılıyor, demekti. Çünkü tabletler İ.Ö. 200.000 ile 70.000 yılları arasında Büyük Okyanus'ta yer almış bir kıtayı haber veriyordu.

Mu kıtası ortaya çıkarılıyor...

Bu kıtanın adı Mu'ydu Avustralya'dan birkaç kat büyüktü. Yüksek bir uygarlık düzeyine ulaştıktan sonra, bir deprem ve tufan sonucu battığı sanılmaktaydı. Acaba Türklerin kökeni de bu kıtadan göç edenlere mi dayanıyordu?

Hindistan'daki tabletler

Tahsin Bey konuyla ilgilendikçe, karşısına yeni bilgiler çıkıyordu. Bu kez kendisine İngiliz Albayı James Churchward'ın Hindistan'da bulduğu tabletlerden söz edildi. Bunlar da kayıp Mu kıtasıyla ilgiliydi. Churchward, 50 yıllık bir çalışma sonucunda bu tabletleri çözmüş ve bu konuda 5 kitap yayımlamıştı.

60 kişilik "Tercüme Heyeti"

Tahsin Bey öğrendiklerini ve ortaya çıkardıklarını Atatürk'e raporlar halinde sundu. Atatürk konuya büyük ilgi duymaya devam ediyordu. Churchward'ın Mu ile ilgili kitapları getirildi. Atatürk derhal emir verdi. 60 kişilik bir "Tercüme Heyeti" ( çeviri kurulu ) Churchward'ın 4 kitabını Türkçe'ye çevirdi. Ama kitaplar basılmayıp, daktilo edilmiş metinler halinde, Atatürk'ün önüne kondu.

Atatürk'ün notları ve işaretlediği yerler

Çevirilen metinleri Atatürk'ün büyük dikkatle okuduğu bilinmektedir. Atatürk, insanın yaratılışını anlatan bölümlerle ilgilenmiş, Mu'nun insanlığın anayurdu olduğunu, nüfusunun 64 milyona kadar çıktığını, ilk insanın orada yaratıldığını anlatan satırların altını çizmiştir.

Atatürk, Mu'da geçen Tanrı kavramıyla da ilgilenmiş, yaratıcının insan aklıyla anlaşılamayacağı, şekillendirilemeyeceği ve adlandırılamayacağı üzerinde de durmuştur. Çevirilerde Maya dilinin yeryüzünün anadilinden gelmiş olduğunu, bütün dillerin, orada doğduklarını ve anadilin Mu dili olduğunu belirten bölümlerin altı, Atatürk tarafından çizilmiştir.

Irkların kökeni

Atatürk'ü ilgilendiren bir başka bölüm, ırkların kökeniyle ilgilidir. Anadolu'daki ilk insanlar olan Karyanlar'ın asıl vatanlarının, Büyük Okyanus'taki Easter Adası olduğunu anlatan bölüm yine Atatürk tarafından işaretlenmiştir.

Mu'nun batışını anlatan bölümde, Mu halkının: "Ya Mu, bizi kurtar" diye bağırmalarını işaretlemiş ve altına: "Demek ki Mu, bir ilahtır" notunu düşmüştür.

Türkçe ile Mu dilini karşılaştırıyor

Birçok Mu kökenli özel ad ve sıfatları, Atatürk öztürkçe ile karşılaştırmış, notlar almıştır. Sözgelimi: "Tarlaların Tanrısı" anlamına gelen "Bal" sözcüğünün yanına: "balağmak ( anlamı: toprağı kazmak, çukur açmak ) notunu almış, "Ruhların diyarı Kui" cümlesinin yanına: "kökü: ailedir" diye yazmış.
Bu tür sözcük notları oldukça çoktur. Bir yerde, Mu'nun demokrasi ile yönetildiğini, güneş enerjisinin aydınlatılmada kullanıldığını anlatan satırların altı çizilmiştir. Ve bunlar gibi yüzlerce satır cumhuriyetimizin kurucusu tarafından çizilmiş, işaretlenmiş, sayfa yanlarına notlar alınmıştır.

İncelendiğinde görülüyor ki, Atatürk'ü önce Türklerin kökenini ve Mu dilinin Türkçe ile bağlantısı ilgilendirmiş. Sonra inançların ve Mu'nun yönetim biçimi üstünde durmuş. Üçüncü kitaptaysa çok geniş anlatılan Mu simgelerini, Atatürk Latin abecesiyle karşılaştırmış.

Kitaplar neden basılmadı?

Atatürk, James Churchward'ın iki kitabıyla özellikle ilgilenmiştir: "Kayıp Mu Kıt'ası" ve "Mu'nun Çocukları". Bu iki kitap, Anıtkabir Kitaplığı'nda 1301 ve 1302 no ile kayıtlıdır. Kitaplardan çıkarılan, daktilo ile yazılmış çeviri metinleri ise yine Anıtkabir Kitaplığı’nda 4 dosya halinde bulunmaktadır.

Atatürk'ün Mu ile ilgili düşünceleri ve çıkardığı sonuçlar, yazık ki tam olarak bilinmemektedir. Bunun nedeni, 1935 yılından sonra sinsice ilerleyen hastalığının, ona pek zaman tanımamış olmasıdır.

Ortada garip bir olay daha vardır: 1967 yılına kadar Türk Dil Kurumu arşivinde, sonra Anıtkabir Kitaplığı'nda bulunan bu çeviriler halâ basılmamıştır. Öylece durmaktadır. Atatürk'e kitapları sağlayan Tahsin Bey, Meksika'da araştırmalar yaparken, Maya-Aztek-İnka uygarlıklarının Türklerde kullanılan eşyalara benzer eşyalar kullandıklarını öğrenmişti. Ayrıca davullar ve kalkanlar bizimkilere çok benziyor, üstlerinde ay ve yıldız simgeleri bulunuyordu. Tahsin Bey, tüm çalışmalarını belge ve fotoğraflarla birleştirerek üç cilt defter halinde Atatürk'e yollamıştır. Bunların ilk ikisi 1970'lere dek TDK Kütüphanesi'nde 56-57 no'ları ile durmaktadır. Üçüncü defter kayıptır.

Bu değerli çalışmalar basılmamıştır. Gerek Churchward'ın kitapları, gerek Tahsin Bey'in çalışmaları basılıp yayımlandığı zaman, Atatürk'ün düşüncelerini belki daha iyi anlayabiliriz. Yoksa bu eserler de, Atatürk'ün gizli kalmış düşünsel yönleriyle birlikte, Anıtkabir'in sessizliğinde uyumayı sürdürecekler. Gerçekten var olduysa, Mu Kıtası'nın kalıntılarının Büyük Okyanus'un derinliklerinde beklediği gibi...

Kayıp kıta Mu'nun sembolleri
http://img217.imageshack.us/img217/9946/mu4ta8.jpg

Shadow_Dancer
28-01-2009, 23:08
Anıtkabir komutanlıgı kütüphanesinde kayıp kıta Mu hakkında Atatürk'ünde çalışmalar yaptıgı kitaplar mevcut

driftnolimit
28-01-2009, 23:13
hiç haberim yoktu...
çok ilginç...

flexamin
28-01-2009, 23:15
valla moruk benimde haberim yoktu :) bişe araştırırken karşıma çıktı :)

onursumer
28-01-2009, 23:19
boyle birşeyden haberim yoktu gerçekten teşekkurler ;)

Renç
28-01-2009, 23:22
Çok merak ettim:beuj:
beyin yemek için yeni bi konu:p

flexamin
28-01-2009, 23:27
daha bir sürü döküman buldum ama çok uzun die koymuyorum.. okudukça kafayı yior insan

tool
28-01-2009, 23:34
mu kitasini nazilerde arastirmisti sanirim...

flexamin
28-01-2009, 23:37
evet hatta Hittlerin bununla ilgili birkaç açıklaması ve el yazısı war diye duydum.. bulabilirsem onu da eklerim..

Shadow_Dancer
28-01-2009, 23:48
mu kitasini nazilerde arastirmisti sanirim...

uzunca bir müddet araştırıp gerçege çok yakın sonuçlar bulmuştur Adolf Hitler...Bu konu hakkında profesörler tahsis etmiş

CaTLaK_HKO
29-01-2009, 00:41
http://img217.imageshack.us/img217/9946/mu4ta8.jpg
biri hava dedi hava =)
demek cem yılmazın esinlendiği filmlere konu olan 4 element burdan geliyomus

flexamin
29-01-2009, 00:48
resimdeki adalet yıldızı na dikkat ettiniz mi ? israil in simgesine benziyor bende şimdi fark ettim :D

cenk
29-01-2009, 12:18
mu adası daha önce duymammıştım çok ilğinç google dan bi araştırma yapayım bakıyım :)

McS_R53
29-01-2009, 12:36
atatürk'ün çevirttirdiği 3 kitapda Ege Meta Yayınları tarafından basılmıştır...