Buğra A.
07-10-2009, 02:08
Bugün cesaretimi topladım ve hayatımda ilk defa bir kıza(bayana) laf attım(iyi bir haltmış gibi).Arkadaş olmak gibi bir beklentim yoktu.Hayatım boyunca hoşlandığım hiçbir kıza açılamamıştım.Artık evli olduğum için böyle bir şansımda yoktu ama laf atabilirdim.Aynı şey değil belki ama neyse işte.Lafı atıcak, azarı işiticek ve sittirolup gidecektim.
Hatun kişi pembe bir badi giymişti ve yüz makyajıda tamamen pembeydi.Durak kalabalık sayılırdı fakat O biraz daha ötedeydi.Belli etmeden yanına yaklaştım ve ``Pembe size çok yakışmış´´ dedim.Elim ayağım boşalmıştı çok heyecanlandım.Üstelik ondan hoşlanmıyordum bile.Neyse biraz durdu ve aşağılayıcı bir şekilde ''eee'' dedi.....Ne ee si ya?Ne ee si kızım adam gibi tepki versene.Beğenmediysen teşekkür eder sert bi şekilde kafanı çevirirsin.Yada ne biliyim 'taksi' dersin.Ne ee si.Muhtemelen beni laubali yapışkan tiplerden biri zannetmişti.Belki öyle zannetmekte haklıydıda bilemiyorum.Ama çok kızmıştım.Sinirlenince veya heyecanlanınca vücuda bişey salgılanıyodu ya hani heh işte ondan salgılandı sanırım, biraz kendime geldim.Dedim ki: ''Eee si pembenin size yakıştığı gibi morda galsarayımıza yakıştı; bu sene moruz, fenere koruz'' dedim.''Hah oldumu şimdi beğendin mi?'' der gibi yüzüne baktım bide.Hay ben onu nerden dedim, hay ben kucaklara geleyim, hay ben o veledi bulup naapmayım.Rahatlamış bir şekilde gidiyorum, mağrur...'Tabi tabi' diye seslendi arkamdan.Döndüm; efendim dedim.Dedi ki: ''Dün gördük Ankara'da, sarı laciverti görünce dayanamadınız domaldınız hemen, 10. haftaya kadar sabredemediniz''
O anda gökyüzünde bir aydınlanma olduğunu hatırlıyorum.Etrafımdaki binalar dönmeye başlamıştı.Durakta otobüs bekleyen insanların seslerini duyuyordum; çeyrek geçe geliyordu dimi mi mi mi, memleketi sattılar lar lar, açılım lım lım, teyze yardım edeyim yim yim.Bir ara iki kişinin bana baktığını farkettim.İyi değildim.Küçümsediğim insanlar geldi aklıma.Onların yerinde olmak istedim.Ajdar olup çikita muz diye şarkı söylemek, Ercik gibi saçmalamak hatta yıllar öncesinden Kayseri Crazy Dance ekibine katılmak.
Kendime geldiğimde ablamın(ablam artık o benim, idolüm, emrindeyim) 20 metre kadar uzakta gitmekte olduğunu farkettim.Durum 5-0 dı(tamam 6-0), en azından bir şeref golü atmalıydım ama dünyanın en güzel golünü bile atsam ofsayt pozisyonunda olduğum için sayılmayacaktı.Kaybetmiştim bir kere.
Aklıma ilk geleni söylemek-özür dilemek-takdir edip tabi olmak(emrine girmek).Bu üç seçenek kafamdaydı.Çarkı çevirdim ve yanına doğru koştum.Hangisinde durursa artık.Ve ben yavşak gibi; ''Az önce naaptın sen öyle, oğğ yee oğğ yee, sana puanım dohuz kanka'' dedim.Durdu, yine aynı bakış.Tamam dedim, tamam sus.Sus birşey söyleme.
Döndüm gittim evime.Minübüsede zam gelmiş 1.50 olmuş.Yok dedim dayı vermiyorum .mına koyyım.Ama yolda düşündüm hep, sıçtım bari tam sıçaydım dedim.Keşke dedim arkasından o adam gibi koşarak bağırsaydım: Bülent başgaaaan (çekil lan) haamınaa gorum.
Artık çıkmıyorum İstiklal'e
Sabah Fatma hanım uyandırıyor
Helva, ekmek, çay
Bana onlar bakıyor.
Ya bi patrik kılayvırt vardı nooldu.
Hatun kişi pembe bir badi giymişti ve yüz makyajıda tamamen pembeydi.Durak kalabalık sayılırdı fakat O biraz daha ötedeydi.Belli etmeden yanına yaklaştım ve ``Pembe size çok yakışmış´´ dedim.Elim ayağım boşalmıştı çok heyecanlandım.Üstelik ondan hoşlanmıyordum bile.Neyse biraz durdu ve aşağılayıcı bir şekilde ''eee'' dedi.....Ne ee si ya?Ne ee si kızım adam gibi tepki versene.Beğenmediysen teşekkür eder sert bi şekilde kafanı çevirirsin.Yada ne biliyim 'taksi' dersin.Ne ee si.Muhtemelen beni laubali yapışkan tiplerden biri zannetmişti.Belki öyle zannetmekte haklıydıda bilemiyorum.Ama çok kızmıştım.Sinirlenince veya heyecanlanınca vücuda bişey salgılanıyodu ya hani heh işte ondan salgılandı sanırım, biraz kendime geldim.Dedim ki: ''Eee si pembenin size yakıştığı gibi morda galsarayımıza yakıştı; bu sene moruz, fenere koruz'' dedim.''Hah oldumu şimdi beğendin mi?'' der gibi yüzüne baktım bide.Hay ben onu nerden dedim, hay ben kucaklara geleyim, hay ben o veledi bulup naapmayım.Rahatlamış bir şekilde gidiyorum, mağrur...'Tabi tabi' diye seslendi arkamdan.Döndüm; efendim dedim.Dedi ki: ''Dün gördük Ankara'da, sarı laciverti görünce dayanamadınız domaldınız hemen, 10. haftaya kadar sabredemediniz''
O anda gökyüzünde bir aydınlanma olduğunu hatırlıyorum.Etrafımdaki binalar dönmeye başlamıştı.Durakta otobüs bekleyen insanların seslerini duyuyordum; çeyrek geçe geliyordu dimi mi mi mi, memleketi sattılar lar lar, açılım lım lım, teyze yardım edeyim yim yim.Bir ara iki kişinin bana baktığını farkettim.İyi değildim.Küçümsediğim insanlar geldi aklıma.Onların yerinde olmak istedim.Ajdar olup çikita muz diye şarkı söylemek, Ercik gibi saçmalamak hatta yıllar öncesinden Kayseri Crazy Dance ekibine katılmak.
Kendime geldiğimde ablamın(ablam artık o benim, idolüm, emrindeyim) 20 metre kadar uzakta gitmekte olduğunu farkettim.Durum 5-0 dı(tamam 6-0), en azından bir şeref golü atmalıydım ama dünyanın en güzel golünü bile atsam ofsayt pozisyonunda olduğum için sayılmayacaktı.Kaybetmiştim bir kere.
Aklıma ilk geleni söylemek-özür dilemek-takdir edip tabi olmak(emrine girmek).Bu üç seçenek kafamdaydı.Çarkı çevirdim ve yanına doğru koştum.Hangisinde durursa artık.Ve ben yavşak gibi; ''Az önce naaptın sen öyle, oğğ yee oğğ yee, sana puanım dohuz kanka'' dedim.Durdu, yine aynı bakış.Tamam dedim, tamam sus.Sus birşey söyleme.
Döndüm gittim evime.Minübüsede zam gelmiş 1.50 olmuş.Yok dedim dayı vermiyorum .mına koyyım.Ama yolda düşündüm hep, sıçtım bari tam sıçaydım dedim.Keşke dedim arkasından o adam gibi koşarak bağırsaydım: Bülent başgaaaan (çekil lan) haamınaa gorum.
Artık çıkmıyorum İstiklal'e
Sabah Fatma hanım uyandırıyor
Helva, ekmek, çay
Bana onlar bakıyor.
Ya bi patrik kılayvırt vardı nooldu.