Frid
13-12-2010, 23:39
Bakan'a Tofaş'tan ilginç yanıt
Mete TANSU / VATAN
Bakan Türk oto markası istedi, ‘1 milyar $ gider fizıbıl değil’ yanıtı geldi.
3. ULUSLARARASI automotivİst zirvesine, ‘Türk oto markası fizıbıl mı?’ tartışması damga vurdu. Sanayi Bakanı Ergün, sektöre ‘Marka yaratın’ çağrısında bulundu. Tofaş CEO’su Pandır ise “Markayı dünyaya pazarlamak lazım. Tanıtım 1 milyar doları bulur, şu an rasyonel değil” dedi
Türkiye’de uzun yıllardır gündemde olan ‘Türk otomotiv markası yaratmak fizıbıl mı?’ tartışması yeniden alevlendi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye’nin otomotivde geldiği konumda en önemli eksiğinin uluslararası bir marka olduğunu belirterek, sektöre çağrıda bulundu: “Türkiye’nin otomobil markası yaratmaya ihtiyacı var.”
‘Otomotivde Enerji Dönüşümü ve Emisyon’ teması ile dün düzenlenen 3. Uluslararası İstanbul Otomotiv Kongresi automotivİst’e, elektrikli araçlar yerine ‘Türk otomotiv markası’ damgasını vurdu.
automotivİst’te konuşan Bakan Ergün, otomotiv sektörünün bir değişim içinde olduğunu, bu sürecin iyi yönetilmesi halinde Türkiye’nin dünyanın önemli üretim üslerinden biri olacağını kaydetti. Türk otomotiv sektörüne gereken destekleri verdiklerini, bunun son ayağının da Otomotiv Strateji Belgesi olacağını ifade eden Bakan Ergün, “Sektörü zor zamanlardan geçerek geldikleri bu yer için kutluyorum. Bundan sonrası daha iyi olacak. Otomotivde 2 milyon adetlik üretim, 1.5 milyon adetlik ihracat, 600 bin kişilik istihdamı yakalamak için tüm yasal altyapıyı çalıştırıyoruz. Yatırım teşviklerimiz zaten var. Hyundai, Hindistan’dan i20 bize üretimini aktardı. Opel, Türkiye’de üretim yaptırma kararını açıkladı. Bunlar geleceğin habercisi. Ama bir de Türk markası lazım” diye konuştu.
Türk otomotiv sektörünün marka yaratmasının gerektiğine dikkat çeken Bakan Nihat Ergün, şunları söyledi:
“İç pazarda 1 milyon otomobil satışını önümüzdeki 5 yıl veya 10 yıl içerisinde aşabiliriz. Bu da yeni bir otomobil markası üretmenin bize sağlayacağı avantajı ortaya koyuyor. İsterseniz bunu beraber bir araya gelip yapın, isterseniz bireysel olarak yapın, isterseniz Ford’la ortak yapın, isterseniz İtalyanlarla, Almanlarla, Japonlarla, Korelilerle ortak yapın, ama yapın. Bugüne kadar otomotiv sektöründe markalaşma teşebbüsleri adeta sabotaja uğradı. Bunlardan bir tanesi Devrim, diğeri de Anadol. Aslında Anadol, markalaşmaya çok müsait bir isimdi; ancak aleyhinde o kadar karalama kampanyası yapıldı ki, ülke olarak büyük bir fırsatı kaçırdık. Ben hâlâ Anadol’un marka olabileceğine inanıyorum. Artık bu tür sabotajlara izin vermeyiz.”
Bakan Ergün’ün marka geliştirme teklifini automotivİst zirvesinde sıcağı sıcağına ilk değerlendirenlerden biri olan Tofaş CEO’su Ali Pandır, uluslararası bir otomobil markası geliştirmek için iç pazarın büyüklüğünün 1 milyon adedin üzerine çıkması gerektiğini söyledi. Pandır, marka yaratmanın sorun olmadığını, ancak sadece Türkiye’de satmanın yeterli olmadığına işaret ederek, o ürünün dünyada pazarlanması için ciddi yatırımlara ihtiyaç olduğunu belirtti.
Avrupa’nın 7-8 büyük ülkesi, ABD ve Japonya’da yeni bir markayı yaygınlaştırmak için çok büyük pazarlama ve reklam çalışmalarının yapılması gerektiğine değinen Pandır, bu tanıtımın 1 milyar dolarlık bütçe anlamına geldiğini anlattı.
Ali Pandır, şu andaki ulusal satış adetleriyle Türkiye’nin yeni bir marka oluşturmasının fizibıl olmasının zorluğuna değinerek, “Türkiye’de en çok satan modelin satış adetleri 30-40 bin adetler civarında. Bir ulusal marka yapıp Türkiye’de de sadece 40-50 bin satacaksanız fizibıl olması elbette mümkün değil” dedi.
Elektrikli otoda tüketiciye çevre yetmez, ekonomik olmasına bakar
KOÇ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, otomotiv tarihinin en önemli dönüm noktasında bulunduklarını, rekabetin en yoğun olduğu sektörün yeniden şekillendiğini söyledi. automotivİst’in açılışında konuşan Koç, elektrikli araçlar konusunda henüz işin başında olduklarını belirterek, “Ancak bu araçlar kullanılmaya başlandıkça, beklentiler netleştikçe doğru yön bulunacak. Bu açıdan, 2011 yılı sektör açısından son derece önemli” dedi. Koç, şöyle devam etti:
“Tüketicilerin bir aracı alırken o ürünün sadece çevreci olmasına bakmadığını hepimiz biliyoruz. Tüketici için en önemli olan ekonomik rasyoneller. Bu tip araçlar ekonomik açıdan tüketiciye ne kadar cazip gelirse pazar da o kadar büyüyecek. Örneğin bataryaların mevcut şartlarda hem ağır hem de 10 bin doların üzerinde seyreden maliyetlerde olması önemli sıkıntı. Bataryalar 10 yıl içinde eskiyor ve değiştirilmek zorunda kalıyorsa, elektrikli araçlar da ekonomik rasyonelliğini yitirmiş olabilir. Diğer bir sorun menzil. Elektrikli bir araçla en fazla 150 kilometre yapılabiliyor.”
Ticaride % 93 indirimli K1 belgesi için son gün 31 Aralık
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Konya Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Üzülmez, hafif ticari araçların da aralarında bulunduğu, ticari olarak satın alınan “kamyonet” sınıfı araçlar için K1 ve K2 yetki belgelerinin 31 Aralık 2010 tarihine kadar yüzde 93 indirimli alınabildiğini belirtti. 1 Mayıs 2010 tarihinden itibaren yurt genelindeki araçlara yıldızlı K1 ve K2 belgesi sorulması işleminin başladığını hatırlatan Üzülmez, yetki belgelerinin 31 Aralık’tan önce alınmasının önemli bir avantaj sağlayacağını söyledi. Üzülmez, kamyonetler için yıldızlı K1 ve K2 yetki belgeleri almak isteyen kişilerin, son günü beklemeden bağlı bulunulan Ticaret Odasına giderek belgelerini almalarının kendi menfaatlerine olacağını belirtti.
http://img522.imageshack.us/img522/7274/zsturkarabasi3mibu1pl7.jpg
Mete TANSU / VATAN
Bakan Türk oto markası istedi, ‘1 milyar $ gider fizıbıl değil’ yanıtı geldi.
3. ULUSLARARASI automotivİst zirvesine, ‘Türk oto markası fizıbıl mı?’ tartışması damga vurdu. Sanayi Bakanı Ergün, sektöre ‘Marka yaratın’ çağrısında bulundu. Tofaş CEO’su Pandır ise “Markayı dünyaya pazarlamak lazım. Tanıtım 1 milyar doları bulur, şu an rasyonel değil” dedi
Türkiye’de uzun yıllardır gündemde olan ‘Türk otomotiv markası yaratmak fizıbıl mı?’ tartışması yeniden alevlendi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye’nin otomotivde geldiği konumda en önemli eksiğinin uluslararası bir marka olduğunu belirterek, sektöre çağrıda bulundu: “Türkiye’nin otomobil markası yaratmaya ihtiyacı var.”
‘Otomotivde Enerji Dönüşümü ve Emisyon’ teması ile dün düzenlenen 3. Uluslararası İstanbul Otomotiv Kongresi automotivİst’e, elektrikli araçlar yerine ‘Türk otomotiv markası’ damgasını vurdu.
automotivİst’te konuşan Bakan Ergün, otomotiv sektörünün bir değişim içinde olduğunu, bu sürecin iyi yönetilmesi halinde Türkiye’nin dünyanın önemli üretim üslerinden biri olacağını kaydetti. Türk otomotiv sektörüne gereken destekleri verdiklerini, bunun son ayağının da Otomotiv Strateji Belgesi olacağını ifade eden Bakan Ergün, “Sektörü zor zamanlardan geçerek geldikleri bu yer için kutluyorum. Bundan sonrası daha iyi olacak. Otomotivde 2 milyon adetlik üretim, 1.5 milyon adetlik ihracat, 600 bin kişilik istihdamı yakalamak için tüm yasal altyapıyı çalıştırıyoruz. Yatırım teşviklerimiz zaten var. Hyundai, Hindistan’dan i20 bize üretimini aktardı. Opel, Türkiye’de üretim yaptırma kararını açıkladı. Bunlar geleceğin habercisi. Ama bir de Türk markası lazım” diye konuştu.
Türk otomotiv sektörünün marka yaratmasının gerektiğine dikkat çeken Bakan Nihat Ergün, şunları söyledi:
“İç pazarda 1 milyon otomobil satışını önümüzdeki 5 yıl veya 10 yıl içerisinde aşabiliriz. Bu da yeni bir otomobil markası üretmenin bize sağlayacağı avantajı ortaya koyuyor. İsterseniz bunu beraber bir araya gelip yapın, isterseniz bireysel olarak yapın, isterseniz Ford’la ortak yapın, isterseniz İtalyanlarla, Almanlarla, Japonlarla, Korelilerle ortak yapın, ama yapın. Bugüne kadar otomotiv sektöründe markalaşma teşebbüsleri adeta sabotaja uğradı. Bunlardan bir tanesi Devrim, diğeri de Anadol. Aslında Anadol, markalaşmaya çok müsait bir isimdi; ancak aleyhinde o kadar karalama kampanyası yapıldı ki, ülke olarak büyük bir fırsatı kaçırdık. Ben hâlâ Anadol’un marka olabileceğine inanıyorum. Artık bu tür sabotajlara izin vermeyiz.”
Bakan Ergün’ün marka geliştirme teklifini automotivİst zirvesinde sıcağı sıcağına ilk değerlendirenlerden biri olan Tofaş CEO’su Ali Pandır, uluslararası bir otomobil markası geliştirmek için iç pazarın büyüklüğünün 1 milyon adedin üzerine çıkması gerektiğini söyledi. Pandır, marka yaratmanın sorun olmadığını, ancak sadece Türkiye’de satmanın yeterli olmadığına işaret ederek, o ürünün dünyada pazarlanması için ciddi yatırımlara ihtiyaç olduğunu belirtti.
Avrupa’nın 7-8 büyük ülkesi, ABD ve Japonya’da yeni bir markayı yaygınlaştırmak için çok büyük pazarlama ve reklam çalışmalarının yapılması gerektiğine değinen Pandır, bu tanıtımın 1 milyar dolarlık bütçe anlamına geldiğini anlattı.
Ali Pandır, şu andaki ulusal satış adetleriyle Türkiye’nin yeni bir marka oluşturmasının fizibıl olmasının zorluğuna değinerek, “Türkiye’de en çok satan modelin satış adetleri 30-40 bin adetler civarında. Bir ulusal marka yapıp Türkiye’de de sadece 40-50 bin satacaksanız fizibıl olması elbette mümkün değil” dedi.
Elektrikli otoda tüketiciye çevre yetmez, ekonomik olmasına bakar
KOÇ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, otomotiv tarihinin en önemli dönüm noktasında bulunduklarını, rekabetin en yoğun olduğu sektörün yeniden şekillendiğini söyledi. automotivİst’in açılışında konuşan Koç, elektrikli araçlar konusunda henüz işin başında olduklarını belirterek, “Ancak bu araçlar kullanılmaya başlandıkça, beklentiler netleştikçe doğru yön bulunacak. Bu açıdan, 2011 yılı sektör açısından son derece önemli” dedi. Koç, şöyle devam etti:
“Tüketicilerin bir aracı alırken o ürünün sadece çevreci olmasına bakmadığını hepimiz biliyoruz. Tüketici için en önemli olan ekonomik rasyoneller. Bu tip araçlar ekonomik açıdan tüketiciye ne kadar cazip gelirse pazar da o kadar büyüyecek. Örneğin bataryaların mevcut şartlarda hem ağır hem de 10 bin doların üzerinde seyreden maliyetlerde olması önemli sıkıntı. Bataryalar 10 yıl içinde eskiyor ve değiştirilmek zorunda kalıyorsa, elektrikli araçlar da ekonomik rasyonelliğini yitirmiş olabilir. Diğer bir sorun menzil. Elektrikli bir araçla en fazla 150 kilometre yapılabiliyor.”
Ticaride % 93 indirimli K1 belgesi için son gün 31 Aralık
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Konya Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Üzülmez, hafif ticari araçların da aralarında bulunduğu, ticari olarak satın alınan “kamyonet” sınıfı araçlar için K1 ve K2 yetki belgelerinin 31 Aralık 2010 tarihine kadar yüzde 93 indirimli alınabildiğini belirtti. 1 Mayıs 2010 tarihinden itibaren yurt genelindeki araçlara yıldızlı K1 ve K2 belgesi sorulması işleminin başladığını hatırlatan Üzülmez, yetki belgelerinin 31 Aralık’tan önce alınmasının önemli bir avantaj sağlayacağını söyledi. Üzülmez, kamyonetler için yıldızlı K1 ve K2 yetki belgeleri almak isteyen kişilerin, son günü beklemeden bağlı bulunulan Ticaret Odasına giderek belgelerini almalarının kendi menfaatlerine olacağını belirtti.
http://img522.imageshack.us/img522/7274/zsturkarabasi3mibu1pl7.jpg