PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Oto cam çizikleri ve yağmur kaydırıcılar



hakan34
26-08-2011, 01:14
Arkadaşlar merhaba
Cam çizikleri üzerine konu açılalı epey zaman olmuş fakat sadece bu konuya cevap verebilmek tecrübelerimi paylaşabilmek adına üye oldum. Çünkü hiçbir forum bu konuya açıklık getirememiş.
Ben bir öneride bulunmayacağım. Sadece bazı ürünleri kullanıp kullanmama konusunda yaşadığım tecrübeyi paylaşacağım.

Tam 1 senedir cam çiziklerini nasıl gideririm diye girmediğim forum kalmadı. Sitelerde yönlendirilen kişisel hobi ürünü kimyasalların faydalı olamayacağının bilinci ile bu ürünerle hizmet veren otobakım merkezlerinin ellerindeki aletlerle bir nebze olsun ihtiyaca cevap verdiğini biliyorum. O da bakımı belirli periyotlarla yenilemezseniz sadece geçici bir süre. Yani alet işler el övünür. Kişisel gücünüzle yapamayacağınız polish hizmetinin aletlerle veriliyor olmasından kaynaklı geçici bir güzelik.
.....
2008 de ilk sıfır aracımı aldım. Doblo premio. Aracımın ilk bir kaç ayında kokpit parlatma sütleri vs. ile torpidoyu sildim. Birgün kurulamakta gecikmiş olmalıyım ki yoğun sprey uygulaması yaptığım ortadaki bej bölümün boyaları kabardı. Biraz kurmasını bekleyip sildiğiimde o bölgeler bezde kaldı. 2-3 aylık araçta başıma bu gelince belki hata benim ama çok basit bir boya uygulaması olan o bölümün FİAT Doblo'ya özel ucuz bir işçiliği olduğu kanaatim ise hala değişmedi.
Bir sonraki acı tecrübeyi kış gelmesi ile yaşadım. Aracım o senelerde garajda durur toz almazdı. Cama ... (marka önemli değil hepsinin kimyasalı aşağı yukarı aynı) yağmur kaydırıcı uygulaması yaptım. Gerçekten iri taneli yağmurda çok faydalı birşey. Ama gel gelelim etkisini kaybetmeye başladıkça camda her iki silecekte de olan ama sağdaki sileceğin devrini bitirdiği camın orta noktasında bu cam kaydırıcının yoğunlaşmaya başladığını gördüm. Yani ince bir film oluşturan bu tabaka (aletle veya elle uygulamanız hiç farketmiyor) belli mikron oranlarında sileceğin turunu tamamladığı yerde yığılmalar yapmaya yani iz bırakmaay başladı.
...
Yani camın çizilme ömrü benim yol ve koruma şartlarımda 5 sene ise ben onu ilk seneden itibaren tükettim. Normal şartlarda daha geç çizilecek camım her sabah camı silerek yola çıkacak vaktim olmadığından silecek çalıştırmalarımla çok çabuk çizilmeye başladı. Ve bu kimyasalım yoğunlaştığı silecek devrinin tamamlandığı orta bölümde sürüş konforumu etkileyen kalıcı izler bıraktı.
...
Mesleğim ve birikimim sayesinde hangi kimyasalın, hangi petrol bazlı ürünün neye etki ettiğini, çözeltisini vs. çok iyi bilirim. Ama ben bu yağmur kaydırıcıyı camımdan hala tamamen temizleyebilmiş değilim. Bazen nere ise tam yarım gün denemediğim kimyasal, petrol ürünü, alkol bazlı ürün kalmadı.
Sorun sileceklerde deyip sileceklerimi değiştirdim ama nafile.
.....
Özellikle camın sağ bölümü silecek sonrası temiz kalıyor, sol yani sürücü bölümü silecek hareketi sonrası iz kalıyor. Belli süratlerde ve ince yağan yağmur türünde görüşü imkansız kılıyor. Bazen konsola eğilip camın ortasından yolu seçmek durumunda bile kaldığım anlar oldu.
Silecek ayarlarını da değiştirdim ama nafile. Nedeni şu: Bu cam kimyasalı sileceğin sola yaptığı hareketle sol sağ taraf ilk silecek olduğu için gayet iyi fakat sol taraftaki silecek yani sürücü tarafındaki silecek öteki sileceğin turunu tamamladığı yerden o kimyasalın biriktirdiği mikron ölçüsündeki filmi alıp önüme taşıdığı için bir birikme yaptı.
Sorunu ya o kimyasalı daha fazla uygulayarak aşıyorum ya da dediğim gibi bazen tam yarım gün cam temizliği yapıp bir iki hafta rahat kullanıyorum ama kesin çözümü yok. İnce bir film tabaka yağmurda etkisini yitirmiş olmasına rağmen camda kalıyor.
....
Silecek değiştirmelerim vs. sonunda doblonun cam ergonomisinin / tasarımının veya sileceğin açsının hatalı olduğu kanaatine vardım.
Servise konu ile ilgili gitmedim hem zaman kaybı hem para. Mutlaka arıza sizden kaynaklıdır *****.

Diyeceğim o ki, aracınız yeni ise yağmur sizi etkiliyorsa ben gibi gözlük kullanıyorsanız bu yağmur kaydırıcıları kullanın ama çok problem değilse aracınıza ya hiç sürmeyin ya da camlarınız çizik ve reçineden temizlenmiyorsa o dönemde kullanın.
Çünkü o kimyasal camdaki suyu kaydırırken, trafikte örneğin TEM'de kamyon vs arkasında giderken cama gelen çamurlu yağmur suyundaki ince tozları zımpara gibi önce kimyasalın yaptığı film tabakasını çiziyor sonra da camınızı. Nasıl olur demeyin. Çok ince tozlar camınız çizerken cama zarar vermeyen incelikteki tozlar normal cama etki yapmazken bu film tabakasında daha becerikli oluyorlar. Normal camda bu denli çizik oluşamaz. Ya da doblonun camı berbat ötesi.
....
Bir de forumlarda karşılaştığım şu hatayı düzeltmek istiyorum.
Camdaki kurulamada giderilemeyen lekeleri arkadaşlar hep kireç zannediyorlar. Ben kireci yakıt istasyonlarından cam suyunu fullediğimde tanıdım. Eğer cam suyunu istasyonların (kuyu suyudurlar) suyundan tamamladıysam ertesi gün araç kuruduğunda kaportada cam fıskiyelerinden süzülen su izleri ile öğrendim. Hatta öyle ki fıskiye memeleri bembeyaz oluyor. Bazen alkol bazlı camsiller falan fayda etmez nerede ise yarı yarıya sirke koyarak o beyazlıkları çözebiliyorum.
Kireçle mücadele camda kolaydır. Fakat camda kireç izi dediğiniz şey daha çok, trafikte öndeki araçların ekzozundan çıkan gazın ağır metal kalıntısıdır. Yani kurşun kalıntısı ve de asfalttaki reçine petrol bazlı kalıntılar. Kireçle de birleşti mi mümkünatı yok temizlenmez. kireci çzöebiilyorsunuz, petrol bazlı çözücü ile de reçine vb. tabakasını ama egzoz gazının camda film oluşturan kurşun vb. türevli ağır metal vb. kalıntısını, asit yağmurlarıın kalıntısını asla.

Şimdi ne mi yapıyorum. Kaskodan ya camı değiştireceğim ya da orjinalliği bozulmasın diye satana kadar öyle idare edeceğim.

Bir kötü uygulama da Carrefourdan bilinen bir iki markadan en iyisine kanaat getirip kokpiti parlatma amacı ile aldığım badem yağı hakkında.
Aracımda aksesuarı sevmem, parfüm aksesuarları beni rahatsız eder hep sürüş esnasında sigara içerim ama küllüğü hiç kullanmadım onun yerine bardak konulan yerlere koyduğum metal bardak bir küllüğüm var. Araç kokusunu da gidermek amacı ile uçucu bir yağ aldım (nane veya karanfil idi). Hala hangisinden kaynaklandı bilemiyorum. Arabayı prıl pırıl yaptım camları kapattım badem yağına birkaç damla da bu kokudan yani karanfil veya nane yağından damlattım fresh bir hava olsun diye. Sabah arabamın başına gittiğimde içerisini göremeyeceğim kadar camlar puslu idi. Yıkadığım paspaslar buhar yaptı sandım. Ama cama parmağımla dokunduğumda cam yağ pusu içinde idi ve dışarısı görünmüyordu. Koltuklar, flok tavan kaplaması gıcır gıcır yağ. Elimi sürdüğümde tertemiz döşemenin de bu buhar sayesinde kayganlaştığını hissettim. Camları idare edecek kadar silip gün boyu arabayı havalandırıp akşama camları adam gibi silip koltukları da yıkamışçasına döşeme temizleyiciler ie zor adam ettim.
Bir daha ne badem yağı aldım ne de uçucu yağ kullandım.