Selamlar. 2007 model Subaru Legacy’min güzelleştirme adımlarında biri ile sizlerleyim. Aracın jantlarının rengi çok demode ve aracın rengi ile uyumsuz görünüyordu. Bu durumu değiştirmek için kolları sıvadım ve jant boyama maratonuna başladım.
Aklımda metalik füme renk vardı, internetten birçok markanın fümesinin boya kodunu bir kenara not ettikten sonra ilk iş olarak soluğu Şaşmaz Esenkal Boya’da aldım. Eski dostum Serkan ile aklımda belirlediğim 2 rengi katalogdan canlı olarak olarak gördüm. Bunlardan biri Audi LX7Z, diğeri ise Subaru 45A. Audi LX7Z aracın rengine yakın çok koyu bir füme, Subaru 45A ise daha açık ve oldukça güzel bir füme. Koyu füme görüntüyü boğacağı için seçimimi Subaru 45A’dan yana kullandım. 45A’nın 3 varyantı var. Bunlardan simleri en büyük ve en koyu olan varyantı seçtim. Boyayı yaptırırken de içideki füme sedef miktarını 2 katı olacak şekilde ayarlattım. Normalde 300gr’a 13 gr girilirken ben 2 katı yani 26gr eklettim. Bu sayede bir miktar daha parlak ve sedefli bir görüntü elde ettim.
Önceden çok boya işi yaptım ancak kendime ait boya tabancam yoktu. Bu vesile ile boya tabancası almış oldum. Boya tabancası, sprey astar, akrilik tiner, vernik ve sertleştirici alıp DBY Detailing yolunu tuttum. Berkay şehirdışında olduğundan uygulamayı tek başıma yapmak durumunda kaldım. Normalde 2 kişi çalışmaktan daha çok keyif alırım.
Aracı yıkayarak işe başlıyoruz. Foam lance ile Nanolex Prewash kullanarak aracı yıkıyoruz.
Sonrasında boya yapılacak ortamı yıkayıp çekçek ile kurutarak tozlardan arındırıyoruz.
Kriko ile aracı tam kaldırmadan lastiklere gelen yükü azaltıp bijonları gevşetiyoruz.
Önce bir tarafı ardından diğer tarafı sehpaya alıp emniyetin sağlandığından emin olduktan sonra lastik sökümüne geçiyoruz.
Lastikleri sökerken ve takarken Berner’in hava tabancasını ve jantlara zarar vermeyen özel ucunu kullanıyoruz.
,
Aracı boya tozlarına karşı naylon ile korumaya alıyoruz.
Jantları yıkama alanına aldıktan sonra Valet Pro Dragon’s Breath jant temizleyici kullanarak kemikleşmiş demir tozlarından arındırıyoruz. Yıllardır el değmediği için uğraştırıyor biraz ancak Dragon’s Breath işini çok çok iyi yapıyor. Balans kurşunlarını da sökmeyi ihmal etmiyoruz.
Yıkama işlemi bittikten sonra macuna ihtiyacı olan jantların macununu sürüyoruz. Macunlu jantlar kururken macunluk işi olmayan jantlardan zımpara işlemine başlıyoruz. Jantın kollarını ve iç kısmını zımpara makinası ile, makina girmeyen kısımları ise el ile önce 400 sonra 600 grit zımpara ile kuru olarak zımparalayıp eski boyayı düzeltip yeni boyaya hazırlıyoruz. Kullandığım artık zımparalardan işlemin ne derece uzun olduğunu kestirebilirsiniz. Ancak en önemli aşama bu olduğundan kesinlikle taviz yok. Balans kurşunlarının yapışkan kalıntılarını düz turnavida ile kazıyıp zımpara ile tamamen alıyoruz.
Kullanılan zımparalar:
Zımpara sonrası:
Boya yapılacak yüzeyleri selülozik tiner ile zımpara artığı kalmayacak şekilde iyi bir şekilde temizliyoruz. Ardından lastiklerin havasını indirip kenarlarına temas etmeyecek şekilde kağıt parçaları sıkıştırarak maskeliyoruz. Bu sayede jantın lastiğe bakan üst kısımlarına da boya ulaşabilecek. Sonrasında önce iç sonra da dış yüzeye kalın tek kat astar uygulayıp ufo ile kürleştiriyoruz.
Astar yaklaşık 1 saatte kuruyor ve kuruyan astarı 1500 grit zımpara ile pürüzsüz hale gelinceye kadar yine kuru olarak zımparalıyoruz. Bu sefer zımpara tozlarını sikkens M600 temizlik tineri ile siliyoruz. Selülozik tiner kullanmıyoruz çünkü astarı bozar. Temizlik tineri bu için. Mumlu bez ile yüzeydeki tozları alıp boyaya geçiyoruz.
Boyayı akrilik tiner işle %40 oranında inceltiyoruz. İnceltme için kesinlikle selülozik tiner kullanmıyoruz çünkü boyayı bozup rengini koyulaştırıyor. İncelen boyayı önce dışarda sonra da jantın birinde test edip emin olduktan sonra boya işlemine başlıyoruz. Boyayı gerektiği oranda inceltmezseniz metalik parçalar olması gerektiği gibi yüzeye yerleşmezler ve kötü bir görüntü oluştururlar.
Boyaya önce iç yüzey sonra da dış yüzeyde jant delikleri ve erişimi zor yerlerden tabancanın atım açısını daraltıp havasını kısarak başlıyoruz. Erişimi zor yerlerden sonra önce içini, sonra da dışını boyuyoruz ve ufonun karşısına kürleşmeye alıyoruz. İlk katı bu şekilde ama toz halinde ince bir kat, ikinci katı yüzeyi ıslatıp rengi tam verecek şekilde kalın bir kat, son katı ise uzaktan metaller dik yerleşecek şekilde düşük basınç ile ince toz halinde bir kat atarak boya işlemini bitiriyoruz. Boya her kat arası tahmini yarım saat kadar bekleyip kürleşmiş oluyor.
Sırada en son vernik işlemi var.Tabancamızı akrilik tiner ile iyi bir şekilde temizledikten sonra verniğimizi hazırlıyoruz. 1 birim vernik, 1 birim sertleştirici ve bunların toplamına yaklaşık yüzde 40 oranında akrilik tiner katıyoruz. Ortam bir boyahane olmayıp bolca silikon içerikli ürün içerdiğincen verniğe yaklaşık 1 kapak kadar silikon açması önleyici katıyoruz.
Verniği jantın iç kısmına kalın bir tabaka, dışkısmına ise ince ince 3 kat atarak tüm işlemi sonlandırıyoruz. Burada kritik olan verniğin 60 derece civarlarında kürleştirebilmek. Bunun için UFO kullanıyoruz. 2 janta 1 adet gelecek şekilde 2 UFO kuruyoruz. Bu sayede vernik hem uzun süre yaş kalıp üzerine toz vs yapışmıyor; hem de olması gereken sertliği kazanıp dayanıklı hale geliyor.
Vernik kürleşirken yüzeyi deforme olmuş 2 kapağı Auto Finesse Metal Polish ile parlatıyoruz.
Öncesi:
Sonrası:
Jantlar yaklaşık 2 saat kadar UFO’ların karşısında kuruduktan sonra araca takılabilecek kuruluğa geliyorlar. Bu arada beklerken kaliperleri parlak siyaha boyuyayıp davlumbazların içine pütür uygulaması yaptım. Paslanma olan süspansiyon kontrol kollarını da siyaha boyayarak aracı gençleştirdim. Maskelemeyi söküp jantları takıyoruz. Aracı dışarıda güneş altına çekerek verniğin olabildiğince kürleşmesini ve sertleşmesini sağlıyoruz. Ve final fotoları:
Metal göbeklerin orjinalliğini bozmamak boyamadım. Plastik göbekler yolda, gelince onları boyayıp takacağım.
Uygulama aralıksız 20 saat civarı sürdü. Hem renk hem de uygulama olarak içime sindi. Umarım beğenirsiniz.