User Tag List

Sayfa 1/4 123 ... SonSon
59 sonuçtan 1 ile 19 arası

Konu: Catch Can yaptım bu sefer, ama biraz farklı.

  1. #1
    Hakan Girginer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Sep 2011
    Yaş
    62
    Şehir
    Ä°stanbul
    Mesaj
    1.498
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    21 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)

    Catch Can yaptım bu sefer, ama biraz farklı.

    Catch can...
    Fiyakalı laf.

    Ama, doğru kullanılırsa adının fiyakasından çok daha önemli işlevi olan bir sistem işte...
    Bu arada, sadece "Catch Can" denmiyor, "Breather Tank" olarak da geçtiği oluyor.

    Aslında ismi ile anlatmaya çalıştığı şey, motorun içinde oluşan yağlı gazları (özellikle yağ buharı demedim, onu açıklayacağım) motordan emniyetli bir şekilde uzaklaştırıp güzelce bir yerde toplamak ve yoğuşturmak.

    Burada artık şekilli şemalı anlatmak lazım:




    Her pistonlu motorda yanma odasından bir parça kaçak vardır. Bu kaçak çok çok az olabilir, ama hiç sıfır olmaz.
    Şöyle bir örnek vereyim: 2 litrelik bir 4 silindir motorda %1 kaçak (blow by) olsa, bu 100 devirde motor bloğunun içine 1 litre hava girmesi demektir.
    Yük altında dakikada 5000 devir dönen bir motorda 50 litre hava anlamına gelir bu.

    Yukarıdaki resimde de görüldüğü gibi bu blow by (kaçak) hem sıkıştırma, hem de yanma (güç) aşamalarında oluşur.
    Sıkıştırma aşamasında sadece hava kaçarken, yanma aşamasında çok sıcak gaz bloğun içine dolar.

    E bunu tahliye etmek lazım, di mi?

    Bunun için adına PCV denilen ve yurdum genelinde nedense hiç ellenilmeyen, değiştirilmeyen bir parça kullanılır.
    Positive Crankcase Ventilation valve..

    Yani, Motor bloğunu cebren havalandıracak bir tahliye vanası.

    Bu:



    PCV, tek yönlü bir sübap (check valve) şeklinde çalışır ve içinde yaylı bir düzenek vardır. Bu sayede motor rölantide iken kapalı kalır, yoksa büyük bir vakum kaçağı oluşturacağı için rölanti ayarı yapılamaz.
    Motorda yük arttıkça manifold basıncı düşer, PCV de daha çok açılarak blok içindeki gazların emme manifoldu vasıtası ile silindirlere aktarılmasını ve yakılarak bertaraf edilmesini sağlar.


    Ayrıca, blok içinde oluşan gazlar, ikinci bir hat vasıtası ile doğrudan hava emiş hattına da verilir, oradan da yine emme manifoldu vasıtası ile yakılırlar.

    Şöyle:



    Bu kadar turuncu ok ve kırmızı daire ile Yeni Şafak haberi gibi oldu, ama idare edin işte...



    Neyse...
    Şu ana kadar iki şeyi net biliyoruz:

    * Pistonlu motorlar yük altında çalışırken bloklarının içinde kaçak gazlar peydahlanır,
    * Üretici milleti bu gazları yakarak bertaraf eder.

    Çok basit.
    (Bakın, basit dedim)


    O kadar da basit değil.

    Önce yukarıda parantez içinde açıklayacağım dediğim yağ buharı/yağlı gazlar meselesini açalım:

    Evet, yağ ısınır. Evet, sıvılar her derecede buharlaşır. Bunları biliyoruz. En nihayetinde ben de okula mokula gittim bir tarihte.
    Ama, motor yağı buharlaşmak konusunda o kadar da çıtkırıldım değil.
    Viskozitesi var bi kere. Ağır abi.

    Aslında olan, o yağın deliler gibi savrula savrula ortaya saçılması.

    Krankın üzerinde ana yataklar ve kol yatakları var ya, işte onlara sürekli yağ pompalanıyor.
    Bu yağın bir yerden akması, tahliye olması lazım.
    Yağ, yatakların kenarlarından akarken, üzerinde oldukları krank fıldır fıldır dönüyor ve yağı milyonlarca minik damlacık şekilde her tarafa savuruyor...

    E zaten içeride bir kaçak hava (blow by) bolluğu var... Bu gazlar motordan tahliye olurken bu yağ damlalarından (ama minicik damlalar) yakalayabildiklerini alıp götürüyorlar.

    İşte bu yüzden, motordan çıkan yağ buharı değil, içinde asılı yağ zerreleri olan kaçak gaz.
    Bu gazı emme sisteminin içine alıp yavaşlatıp soğuttuğumuzda da askıdaki yağ zerreciklerini bırakıveriyor oracığa...

    Çoğumuz yağ içinde intercoolerlar, borular, manifoldlar, gaz kelebekleri, sevgi pıtırcıkları görmüşüzdür.
    Sebebi de bu işte.
    Sistemin ruhu kirli...

    Ama, işin basit olmamasının başka nedenleri de var.

    * Bu gazın içinde sadece yağ yok. Su var, yakıt da var. O yüzden tekrar kartere vermek pek akıl karı değil.
    * Yağ yanıcı, yakıt da yanıcı, ama benzin gibi yanıcı değil. O yüzden yanma odasına verildiğinde (gaz olduğu için) yakıt ile karışıp oktan değerini düşürüyor, bu da detonasyon (vuruntu anlamına geliyor)

    Vuruntu dedim.
    Hadi atmosferik araçta bir derece, ama aşırı beslemeli motorlarda vuruntu hiiiç güzel değil. Kırılır güzelim motor.

    Haa, bir de şehir içinde dur-kalk giden araçlar bu gazları adam gibi yakamıyor zaten, o yüzden sübapların üst kısımları, pistonlar mistonlar kurum bağlıyor.
    Bu kurum da hem yanma odasının hacmini düşürüyor, hem de "sıcak noktalar" oluşturuyor.
    Bu kıpkırmızı sıcak noktalar da tıpkı buji gibi yanma başlatırlar. Ama kafalarına göre (yani, buji çakmadan önce) yanma başlattıkları için feci vuruntu olur.

    E, benim motorum da (afedersniz) aşırı beslemeli.

    Konumuzun ön bilgi / giriş kısmı kabaca bu...

    Gelelim proje kısmına.

  2. #2
    Hakan Girginer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Sep 2011
    Yaş
    62
    Şehir
    Ä°stanbul
    Mesaj
    1.498
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    21 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Düşündüm de, biraz daha önbilgi / açıklama lazım…

    Silindirin içine hava ve yakıt koyup sıkıştırırsınız, sonra da bunu patlatırsınız. Eşittir güç.
    (Yani, inen pistonun kolu krankı güç uygulayarak döndürür)

    Daha fazla güç için silindire daha fazla hava koyarsınız (bkz. turbo, hatta progressive twin turbo), ona göre daha fazla yakıt da koyarsınız, daha önce bam olan, bu sefer BAM olur.
    Ama, bloğun içinde de ona göre daha fazla kaçak gaz (blow by) olur. Burası gerçek.

    Belirli bir güç seviyesinde çalışmak için tasarlanan bir motorun blok tahliye sistemi de (crankcase ventilation system) ona göre tasarlanmıştır, yani hem PCV’nin, hem de diğer tahliye hattının iç çapları normal güç seviyesinde ortaya çıkan blow by gazlarını (ve içinde taşımakta olduğu askıdaki yağ ve diğer sıvı zerreciklerini)doğru bir şekilde tahliye etmeye yetmez.
    Küçük çaplı bir borudan daha fazla gaz geçirmek için o gazın hızlanması gerekir. İşte, o hızlı akan gazın içinde askıda olan sıvı da bu hızlı akışta ayrışmaz, motor bloğundan gazla birlikte çıkar, daha sonra akışın yavaşladığı yerlerde ayrışarak etrafı rezil eder.

    Ben de, ilk aşamada “idareten” şöyle bir sistem kullanıyordum:


    Fotoğrafın sol tarafındaki dairede PCV, sağ tarafta da hattını iptal edip dışarıya tahliye etmek (VTA - Vent To Atmosphere) amacı ile kullandığım bir filtre vardı.

    Ancak, yukarıda anlattığım nedenlerden dolayı bu sistem yetmez oldu.
    • Boost (yük) altında PCV kapalı.
    • Ortaya çıkan gazlar sadece sağ taraftaki filtreden tahliye ediliyor, ancak onun da çıkış çapı 8.5 mm kadar.
    O yüzden de, motor yük altında o taraftan yağ tükürmeye başlamıştı.

    Bu yağ doğrudan sıcak manifoldun üzerine sıçradığı için de ortalık pek şenlikli oluyordu… Açıkçası arabayı yakarım diye korktum.

  3. #3
    Hakan Girginer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Sep 2011
    Yaş
    62
    Şehir
    Ä°stanbul
    Mesaj
    1.498
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    21 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Doğru tahliye için çok daha geniş çaplı bir tahliye sistemi ile birlikte bir yağ ayrıştırıcı sistem yapıp, geri kalan gazı (hava yani) dışarı tahliye edecek bir düzenek gerekiyordu..
    Catch can yani.

    Ama, kaputun altı Salı Pazarı gibi, iğne atsan yere düşmez...





    Biraz yaratıcılık gösterip bu sisteme yer bulmak lazımdı...


    *******


    İkinci fotoğrafta emme mainfoldunun hemen yanında cam yıkama haznesi var ya.. (Biliyorum, Renault 12 Toros haznesi - anca o sığmıştı oraya)
    İşte onu oradan başka yere taşırsam Catch can için yer açılır dedim bir anda.

    Su haznesini ön tamponun içine, sağ farın altına almaya karar verdim.

    Gittim, hemen bir adet Fiat Linea haznesi aldım. Çünkü boynu var.




    Tamam, yerine oturtmak için biraz müdahale gerekecekti, ona hazırdım...

    Oldu ama:







    Haddinden fazla sağlam oldu denebilir sanki.
    Aşırı sağlamlığa itirazım yok.
    Konu Hakan Girginer tarafından (25-06-2019 Saat 19:08 ) değiştirilmiştir.

  4. #4
    Hakan Girginer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Sep 2011
    Yaş
    62
    Şehir
    Ä°stanbul
    Mesaj
    1.498
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    21 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    E, bunu doldurmak için arabanın altına yatarsam bana ben bile gülerim, di mi...

    Tam farın arkasından bir delik açıp boyun kısmını da modifiye ederek o bölgeye aldım.







    Aradaki bağlantı çözümü çok dehşet oldu ama...
    (E ne yapayım, oturup plastik enjeksiyon ile boru mu yapsaydım..)





    Bu haznenin pompasından yeni bir hortum çektim, elektrik tesisatını da ince spiral kılıf içinde yine pompaya kadar getirdim, fıstık gibi oldu.
    Linea pompası de Toros pompasından çok daha güçlüymüş, yıkama sistemi dehşet oldu.


    Bu arada, bu tür parçaları alırken hep piyasada parçası en kolay bulunan araç modellerine bakıyorum.
    Hem ucuz oluyor, hem de her yerde rahatça bulunabiliyor.
    Konu Hakan Girginer tarafından (25-06-2019 Saat 19:15 ) değiştirilmiştir.

  5. #5
    Hakan Girginer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Sep 2011
    Yaş
    62
    Şehir
    Ä°stanbul
    Mesaj
    1.498
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    21 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Bu detayları bitirdikten sonra artık gerçekten şu meşhur catch can projesine girişebilirdim artık.

    Ama, kafamda hep bir fikir vardı:

    Öyle A noktasından B noktasına hortum çekmeyecektim.
    Aslan gibi bükümlü boru (hard line) ile çalışacaktım.

    Hard line doğru yapılırsa fabrikasından öyle çıkmış gibi duruyor ve ben o görüntüyü çok seviyorum.

    Daha önce 8.5 mm olan iç çapı 14 mm yapacaktım.
    PCV sistemini de iptal edip çift çıkış kullanacaktım.
    Böylece, tahliye sisteminin çıkış kapasitesi nerede ise 6 katına, hatta daha fazlasına çıkmış olacaktı, ki, bu da çıkan gazların yeteri kadar yavaşlaması anlamına gelecekti.

    ****

    Gerekli malzemeyi toparladım.
    16 mm alüminyum boru kullanmaya karar verdim.

    Bir arkadaşımın bir tanıdığında gayet hoş bir boru bükme aleti vardı, onu da ödünç aldım.


    Ancak, daha önce büküm işi yapmamıştım....


    Başladım bükmeye:





    Oldu valla...

    Ben en az 3 -4 deneme gerekir diye düşünürken ilk denemede oldu hem de.

    Konu Hakan Girginer tarafından (25-06-2019 Saat 19:26 ) değiştirilmiştir.

  6. #6
    Hakan Girginer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Sep 2011
    Yaş
    62
    Şehir
    Ä°stanbul
    Mesaj
    1.498
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    21 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Bundan sonraki aşamalar için üst kapağın sökülmesi gerekiyordu. (Şu "külbütör" lafına hiç ısınamadım, o yüzden ben üst kapak diyorum)

    Alüminyum boruları kapağa kaynatmak yerine grommet (geçiş lastiği deniyor galiba) kullanmak istedim.
    Nihayetinde PCV de kapağa grommet ile tespit ediliyor, hiç de sorun çıkmıyor.

    Memlekette grommet bulamadım.
    Elimde telefon, fotoğraf göstere göstere aradım, yok.

    Ben de gittim (sıkı durun) Doblo hava filtre kazanı ayak tespit lastiği ve Fiat Linea hava filtre kazanı ayak tespit lastiği aldım.
    Harika bir şekilde işe yaradılar.

    (Ama bir sürü aldım, çünkü yapım aşamasında o kadar söküp taktım ki, 2-3 tanesi yırtılıp parçalandı)


    Ama, 16 mm boru yerine mis gibi oturdu...

    Konu Hakan Girginer tarafından (25-06-2019 Saat 19:33 ) değiştirilmiştir.

  7. #7
    Hakan Girginer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Sep 2011
    Yaş
    62
    Şehir
    Ä°stanbul
    Mesaj
    1.498
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    21 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Yerleşim düzeni yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı böylece...










    Bu aşamada boruların bir hayli fazlası var, bilerek son ana kadar kesmemeye karar vermiştim.



    Zamanı gelince şuralardan bir yerden keserim diye düşündüm.
    Konu Hakan Girginer tarafından (25-06-2019 Saat 19:45 ) değiştirilmiştir.

  8. #8
    Hakan Girginer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Sep 2011
    Yaş
    62
    Şehir
    Ä°stanbul
    Mesaj
    1.498
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    21 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Ha, kapak tespit cıvatalarına bağlanacak ayaklar da olacaktı.

    Toplamda 5 adet de ayak yapacaktım.







    Ayaklar borulara kaynak ile bağlanacak, daha sonra her şey elektrostatik boyanacak, pütürlü siyah olacaktı.
    Konu Hakan Girginer tarafından (25-06-2019 Saat 19:45 ) değiştirilmiştir.

  9. #9
    Hakan Girginer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Sep 2011
    Yaş
    62
    Şehir
    Ä°stanbul
    Mesaj
    1.498
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    21 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Gelelim catch can'in kendisine...

    Hani o su haznesini aldığım yer vardı ya, işte oraya uyacak bir şekil gerekiyordu bana.

    Ortaya kabaca bu çıktı:








    Yerine de güzel oturuyordu:






    Kutuyu 2 mm alüminyum plakadan bükerek yaptım, ama iç kısmını 30x10 mm aluminyum lama ile döndüm.








    Böylece kapak vs için gerekli vidalar için diş açabilecek et kalınlığını da elde etmiş oldum.





    Girişler (2 adet olacaktı)




    Altta yer olmadığı için içeride birikecek sıvının tahliyesi için bir yöntem geldi aklıma...

    Alttaki fotoğrafta bir adet 6 mm gijon var ya, işte o konu mankeni. Tam oraya 6 mm çapında alüminyum bir boru gelecek. Üzeri tapalı olacak.








    İçerideki "sıvıyı" boşaltmak istediğimde tüm yapmam gereken motoru çalıştırıp, araya bir vakum hortumu takmak ve şu vakum haznesi ile sıvıyı boşaltmak...
    Motor rölantide çalışırken manifold içinde yeterinden fazla vakum var zaten. Sök bir hortum, yerine bu haznenin hortumunu tak, o kadar.




    Son olarak da, tahliye filtresi bu şekilde konumlanacaktı.
    Konu Hakan Girginer tarafından (25-06-2019 Saat 20:00 ) değiştirilmiştir.

  10. #10
    Hakan Girginer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Sep 2011
    Yaş
    62
    Şehir
    Ä°stanbul
    Mesaj
    1.498
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    21 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Bu kadar tezgah işi için gidip rahat ve yüksek bir ayarlı tabure de aldım sonunda.




    Oh be.
    Konu Hakan Girginer tarafından (25-06-2019 Saat 20:03 ) değiştirilmiştir.

  11. #11
    Hakan Girginer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Sep 2011
    Yaş
    62
    Şehir
    Ä°stanbul
    Mesaj
    1.498
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    21 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Bütün delme ve diş açma işlemlerini yaptım, ama bu işler tahminimden daha uzun sürdü.

    M4 diş açtım.









    Kapağı 3 mm plakadan kestim. Bunu nedeni de üzerinde hem girişler, hem de filtre vs olacağı için ince malzemenin deforme olması kaygısı idi.

    Ama, kapak üzerinde vida deliklerini açmak için kullandığım bir yöntemi de paylaşmak istiyorum:

    Önce, uygun dişte vida ya da cıvatalarıın kafalarını kesip bir güzel sivriltiyorum:








    Tamam, bu tornalık iş, ama torna yok.


    Sonra, bu cıvataları sivri uçlar dışarı bakacak şekilde yerlerine vidalıyorum.
    Bir de küçük çekiç lazım tabi.

    Ardından kapağı dikkatli bir şekilde yerine oturtup çekiçle her vidaya tıklıyorum, tüm delik yerleri işaretlenmiş oluyor...









    Tabi, daha kutunun kaynakları yapılmadığı için her tarafı bant ile tutuyor, ben de parçalar kaymasın diye tüm bu işlemleri mengenede yapıyorum.
    Konu Hakan Girginer tarafından (25-06-2019 Saat 20:12 ) değiştirilmiştir.

  12. #12
    Hakan Girginer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Sep 2011
    Yaş
    62
    Şehir
    Ä°stanbul
    Mesaj
    1.498
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    21 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Gelelim bu catch can abimizin yağ tutucu kısmına.

    Bulaşık teli. O kadar. En janjanlı sistemlerde bile bulaşık teli var sonuçta.
    Burada maksat, gazın içindeki yağın çarpıp gazdan ayrılacağı binlerce engel yaratmak.

    O bulaşık telini tutacak rafı da elimde mevcut bulunan tel örgü ile yaptım:












    Son fotoğraf "temsili". Sadece neyin nasıl olacağını göstermek için.


    Motordan gelen gazlar ana hazneye giriyor. Buradan yükselirken bulaşık teli katmanı sayesinde içindeki sıvılar ayrışıyor, filtreden sadece gaz çıkıyor.
    Tamam, motora kıyasla daha soğuk olan haznede de bir ayrışma oluyor.
    Ayrışıyorlar işte.
    Konu Hakan Girginer tarafından (25-06-2019 Saat 20:19 ) değiştirilmiştir.

  13. #13

    Üyelik
    Sep 2007
    Şehir
    TÜRKİYE/İSTANBUL
    Mesaj
    5.799
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    23 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Ne marka çayın kutusu ve ne marka bulaşık teli kullanılacak .....
    Merakla bekliyoruz adam gibi "catch can" projesini..........
    Okumadan imzalamam.....

  14. #14
    Hakan Girginer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Sep 2011
    Yaş
    62
    Şehir
    Ä°stanbul
    Mesaj
    1.498
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    21 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Catch can de yavaş yavaş ortaya çıktı...








    Bir de yağ seviye göstergesi yaptım...
    O nipellerin kutuya vidalandığı noktalarda iç kısma 3mm alüminyum plaka ekledim, o sayede diş tutacak nitelikte güzel bir et kalınlığı da oldu.

  15. #15
    Hakan Girginer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Sep 2011
    Yaş
    62
    Şehir
    Ä°stanbul
    Mesaj
    1.498
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    21 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Ardından, her şeyi toplayıp Maslak'ta Hidayet'e gittim.

    Bütün kaynak işlerini güzelce yaptık, arada çay da içtik.







    Orada işim bitince elektrostatik boya için aynı sokaktaki Serkan'a gittim.
    Ama Serkan fırını kapatmış, dükkanı da kapatmak üzere idi.

    "Serkancım" diye bir cümleye başlamak üzere idim, adam gitti fırını tekrar açtı valla.





    O saatte iş çabuk bitsin diye elimden geldiğince yardım ettim, o yüzden fotoğraf çekmeye fırsatım olamadı.
    Sadece boyananları fırına asarken fotoğraf öekmek aklıma gelebildi...





    E hazır boyaya giderken de intercooler boruları, hava emiş boruları, BOV, ne varsa götürdüm, boyadık...

  16. #16
    Hakan Girginer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Sep 2011
    Yaş
    62
    Şehir
    Ä°stanbul
    Mesaj
    1.498
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    21 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Artık sıra nihai montaja gelmişti...





    En son kapatırken arada ince bir tabaka siyah silikon kullandım.

  17. #17
    Hakan Girginer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Sep 2011
    Yaş
    62
    Şehir
    Ä°stanbul
    Mesaj
    1.498
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    21 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Sonra da kapağı, boruları, ne varsa motora monte ettim.

    Montajı yaparken yeni grommetler kullandım.
    (Bu sefer kullandıklarım Doblo parçaları)



  18. #18
    Hakan Girginer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Sep 2011
    Yaş
    62
    Şehir
    Ä°stanbul
    Mesaj
    1.498
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    21 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Bence her şey çok güzel oldu, buyrun:

















    İki boruyu paralel tutan o siyah kelepçeyi dahi elde yaptım...

















    Son olarak, manifoldun üzerindeki PCV çıkışını da kapatmayı unutmadım, ama fotoğrafını çekmeyi unuttum...


    Konu Hakan Girginer tarafından (25-06-2019 Saat 20:40 ) değiştirilmiştir.

  19. #19
    emre2blue - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Sep 2010
    Yaş
    40
    Şehir
    Tekirdağ / Çorlu
    Mesaj
    501
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    19 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Vallaha çok kıskandım, nazar degmesin. Muhteşem işçilik, Alüminyum boru kıvırma aparatından bana da lazım artık. Birçok şey için kullanabilirim.

    PS: Ben neler neler denedim dizelde bu iş olmadı olmadı. En son dışarıya verdim, o da bana yakışmadı. JTDM nasıl bir motorsa bildiğin çaydanlık gibi tütüyor. Benzinde bu kadar yoktur sanırım. Bu arada PCV valf kitini sıfır aldım.


Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •