DR059 Nickli Üyeden Alıntı
Otomobil üreticileri araçlarına takılacak parçalarda çeşitli gereksinimler isterler.
Bu gereksinimleri sağlayabilecek firmalar ancak üreticilere parça verebilir.
Bu parçalar belirli parametreler ile sürekli olarak standartlar içerisinde tutulmaya çalışılır. (İlla ki hatalar olur, ama PPM seviyesi 100-200 olan firmalara da vebalı muamelesi yapılır...)
Mesela boyalı metal parçaların bazıları 720 saat tuzlu su testine tabi tutulur.
Boyanın kalınlığına bakılır, ilk nereden pasın başladığı incelenir vs. Eğer bir güvenlik riski oluşma ihtimali varsa, buna göre mümkün olan iyileştirmeler yapılır.
Ama bir kullanıcı asla kendi aracını bile isteye 720 saat tuzlu suda bekletmez.
Valeo, Bosch, Stabilus, Michelin, Mahle gibi firmalar ise konusunda uzmandır.
Çoğu zaman üreticiler kendi ihtiyaçlarını belirtir bu firmalara.
Bu firmalar da ihtiyaçlara uygun ürünü ya geliştirir ya da elinde olan portföyden verir.
Michelin üreteceği lastiğin desenini Seata sormaz ya da Stabilus bagaj amortisöründe kullanacağı yağın miktarını Audiye sormaz vs...
Şimdi 80 hp'den, max 105 hp'lere çıkınca; orijinal Valeo parçası kendi bu şekilde salmaz bence.
İlla ki bu parçalar çeşitli emniyet payları içerecek şekilde üretilir.
%30 güç artışı ile 20bin de baskı/balata bitirmek ancak STI'ların filan yapabileceği türden bir şey olur sanırım.
Siz sürüş tarzınızı yazılımdan sonra ne kadar değiştirdiniz?
Yani araç %30 güçlendi = baskı balata üzerine extra bir yük geldi,
Siz de aracın yeni durumunu görmek için sık sık sıfırdan kalktınız dip gaz şeklinde; bu da %30 extra yük desek.
Bu iki durumun aynı anda aracınıza kümülatif etkisi %30 güç artışından daha fazla olacaktır.