Printable View
Valla kocaman firma, 2 tane salak grafiker çalıştıracağını düşünmüyorum, kasıtlı olarak yapılmış birşey bence. Ülkemizde güzel lastikler üretiliyor artık, falken kullanıyorum yazlık lastikte memnunum, Türk Japon ortaklığında ama olsun, ülkemizde üretildiği içinde yurtdışından gelen lastikler gibi üzerine cart curt masrafları eklenmiyor, ayrıca hammaddesi falan TL kuru ile alınıp TL kuru ile satıldığı için için fiyatları da uygun oluyor.
Turkiye ve almanyaya mail attim kasitli bir şey bu. Tekrar conti tercih etmeyecegimide soyledim. Bence kullananda kullanmayanda yazsın ki biraz dikkat çekelim
grafiker kör oldu aliminyumm bakalım nasıl bır acıklama gelecek devlet babadan
Ben uzaktayım ama talimat verdim lastiklerimi pıçaklatıcam :hehe:Alıntı:
SekoLive Nickli Üyeden Alıntı
Yav toprak yerine deniz gostermekle nasil bir kasitlari olabilir.. Yanlis grafikerle calisma hatasi var bence sadece
EYY KONTİNENTAL SEN KİMSİN YA !!! S600'ten sesleniyorum sana
Kasıtlı yapıldığını düşünüyorum tavrımızı koymamız gerek son çare olması lazım bu markanın
yunan adalarına kadar detay var ama Türkiye yok, kasıtlı yapıldı. bence conti boykot edilmeli, bir dünya kaliteli lastik markası var
%100 kasıtlı. Mikindirik adalara kadar haritada var ama koca Türkiye yok bak sen. Öyle gözden kaçacak bir şeklimizde yok dünya haritasında yani. Ne hatası lan dümbük kasıtlı yapmışsın işte düşmanlık. Continental bana göre en iyi lastikleri üreten firma ama artık benim için bitmiştir. Ulan bu ülkede 1 milyon araç satılıyor her sene bunun en kötü %8i Contidir. Nasıl cesaret Türk müşterisini böyle karşısına almak. Markasın sen yav siyasi simge değilsinki para kazanıyorsun bu işten. Anlamadığım biz bu almanlara ne yaptık? Dünya savaşlarında Rusya Amerika İngiltere bunların anasını belledi bizden nokta kadar bir yanlış yoktur müslümanlıkmıdır tek düşmanlık sebebi yani?
Bazı Alman firmaların yönetim - çalışan kadrosu resmen Nazi kafada. Ağır ırkçı vs. adamlar. Kafa kıt, müthiş bir at gözlüğü, Komünist Doğu Alman kafası resmen. Adamlar o duvar muhabbetinde diğer tarafta kalmış, gelişmemiş kesin :)
Conti'nin üst düzey sayılabilecek yöneticisi ile fuarda görüştük, çalıştığım yerin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ile beraber. Herif aşırı güvensiz, aşırı soğuk vaziyette idi. Tamam oradaki Türkler sayesinde de imajımız çok parlak değil ama iş anlamında ciddi, başarılı işler çıkarıldığını eşek gibi biliyorlar.
Herifle konuşuyoruz, şöyle yaptık böyle yaptık, bu firma da geldi bununla da çalıştık vs.vs.vs. Meğer herifin bizden bunları 3.defa dinleyişiymiş, ilk defa duyuyor gibi davranıyormuş. Japon gibi güven aşılamaya çalıştık adama :) Sonra organizasyondan alnımızın akıyla çıktık, adam itiraf etti bu kadarını beklemiyordum diye.
Benzer şekilde MTU ile de organizasyon yaptık mesela. Onda da başlarındaki Alman eleman Türkiye'de yerleşik olmalarına rağmen baya bi güvensiz yaklaştı, öyle olsun, böyle olsun, şu firmalar olsun vs. dediler bir sürü kriter getirdiler, hepsine ok dedik, tam istedikleri gibi oldu, güzel Türk Yan Sanayici firmalar bulup anlaştılar. Adamlara en son akşam yemeği verdik, öldüler keyiften... O da itiraf etti, süper oldu, hiç bu kadarını beklemiyorduk, çok çok çok iyi firmalar bulduk, böyle olduğunu bilmiyorduk falan dedi.
Eh, bilmezsiniz eşekler. Gidip eski sömürgen Polonya'da takılırsın, mal mal işler yapan adamları bulursun ama Türkiye'ye bakmak aklına gelmez. Ya da Türkiye ile iş yapmamak için elinden geleni yaparsın.
BMW'ye iş yapan yan sanayici bir firma vardı, ismini hatırlayamadım bi türlü. Adam rahmetli babasının hayat hikayesini yazmış; BMW'nin yürüyen aksam, şaft vb. parçalarını yapıyorlarmış. Herifler termin süresinde son 2-3 gün kala, gönderdikleri parçalara "bunlar olmamış, hata var" demiş. Babası atlamış gitmiş, aslında ortada bi sorun olmadığını, çok sıkıntı yapıyorlarsa ufak bi değişiklikle şu şekilde üretebiliriz diye direk çözümle anlatmış. Adamlar dönmüş oğluna sormuşlar "seninki hiç mi vazgeçmez" diye... Hiç vazgeçmez demiş... İşi almış ve devam etmişler :)
At gözlüklü adamlar, feci at gözlüklü. Tek açıklaması bu. Normalde medeniyet, demokrasi bilmemne herşeyleri sahte. Almanya, Avusturya, Hollanda, Fransa vb. ülkeler şerefsizin önde gideni. İşlerine geldiği gibi davranırlar anca. AB bölgesinin ya yukarısına gideceksiniz İsveç Norveç Finlandiya vs. ya da aşağısına, İspanya Portekiz İtalya Yunanistan vb... Diğerlerinden hayır gelmez.
Buldum aradığım yazıyı;
Yanının tamamı da süper, gözlerim dolmuştu okurken; okumak isteyen için:
Abdullah KANCA
Dünyanın en büyük üç otomotiv devinden birine çok riskli bir parça imal ediyorduk. Fabrikada parçamızı işleyen ustabaşılarca örgütlenen işçiler “Türkiye’den gelse gelse şiş kebap gelir,
böyle zor, kompleks, hayatî önem taşıyan bir parçayı Türkler imal edemezler.” önyargısı ve Alman rakibimizin de gazı ile sürekli olarak önümüze engeller çıkarıyordu. Otomotiv şirketinin temsilcileri, rakibimiz olan Alman üreticinin hatalarına göz yumuyor, bizi ise köşeye sıkıştırmak için olmadık engeller icat ediyorlardı. Hatta bir keresinde parçaları çiseleyen yağmur altında bırakmışlar ve paslanma kusuru yolda olmuş diye suçu bize atmışlardı. Babam her defasında başka bir yöntemle sorunu çözüyor, Almanları şaşırtıyordu. Bir keresinde saat 19.00’a doğru Almanya’dan bir telefon geldi. Hata bildirip bizden ertesi gün öğleye kadar çözüm istediler. Babam da sorumlu teknik elemanları evlerinden çağırarak geceyarısına kadar konu üzerinde çalıştırdı; sorunun kaynağını ve çözümünü buldular. Uzmanlarımızı sabah 5.45’te kalkan bir uçakla Almanya’ya gönderdi. Alman ustabaşılar bir önceki akşam mesai bitiminde haber verdikleri bir problem için bu kadar kısa zaman içerisinde harekete geçen bizimkileri, hem de ellerinde çözüm önerileri ile karşılarında görünce teslim olmaktan başka çare bulamayıp, önümüze engel koymaktan vazgeçtiler. Bu inanılmaz eforu izleyen firmanın Türkiye satın alma sorumlusu , “Baban nasıl bir adam. Hiç yenilmiyor. Sürekli çare üretiyor. Bu gücü nereden buluyor?” diye öğrenmek istediğinde, bu meraklı Alman’a Koyuncular köyündeki fındık ve çay tarlalarımızın resmini göstermiş ve hikâyesini anlatmıştım:.
Ekilecek bahçelerin çok kıt olduğu köyümüzde o güne kadar civardaki kimsenin aklına gelmeyen bir fikir düşmüştü babamın kafasına. Ayakta durulamayacak kadar dik tarlalardan birindeki kayalığı aylarca balyoz marifeti ile kırmış, sonra da kilometrelerce uzaktan verimli toprağı sırtında sepetlerle taşıtmış ve örnek bir bahçecik yaratmış. Başarılı olduğunu görünce de köyde sadece kendisinde bulunan tek futbol topunun cazibesini kullanarak, yardımcı olan gençlere spor imkanı sağlama vaadi ile, toprak taşıma işini sosyal sorumluluk haline getirmiş, böylece Âdem Peygamber’den beri insan ayağı değmemiş bir alanı ekilebilir hale getirmişti. Bu hikâyeyi dinleyen ve fotoğrafları gören Alman satın alma sorumlusu babamın ezilmez iradesinin ardındaki maziyi öğrenince. normal, sıradan bir müteşebbis ile karşı karşıya olmadığını anlamış, kafasındaki problemi çözmüş, rahatlamıştı; ona göre bir “Übermensch” (Üstün-insan/Üst-insan) ile karşı karşıyaydık.
nette dolaşan bir diğer haber. .
https://i.hizliresim.com/rO2VR3.jpg
Türkiye'de yazmalıydı petlas yanında. Olmamış bu reklam bence.Alıntı:
dmts Nickli Üyeden Alıntı
ağır shop içeriyor.petlas ın böyle bişey yaptıgını zannetmıyorum . 15 yasında bı velet yapıp sosyal medyayı karıştırmıştır işte.
İnci sözlükten yaptılar onu :D