User Tag List

Sayfa 1/6 123 ... SonSon
104 sonuçtan 1 ile 19 arası

Konu: Yıllanmış Şarap - Honda Civic Type-R (Ep3)

  1. #1
    Evo34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jan 2014
    Yaş
    44
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    572
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    35 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)

    Thumbs up Yıllanmış Şarap - Honda Civic Type-R (Ep3)





    Honda – Civic Type-R (Ep3)



    Dünyanın çeşitli yerlerinde yetiştirilen üzümlerin renkleri de çok çeşitlidir. Şarap

    yapımında kullanılan üzümlerin renkleri iki ana gurupta toplanır. Sarı ile yeşil

    arasında rengi olanlara beyaz üzüm, kırmızı ile mavimsi renk arasında olanlara

    siyah üzüm denilir. Kırmızı şaraplar siyah üzümden yapılırken, beyaz şaraplar ise

    sarı ve yeşil üzümden yapılırlar. Kaliteli kırmızı şarabı, ancak kırmızı üzümü

    soymadan kabuğu ile birlikte kullandığınızda elde edebilirsiniz.







    Yıllanma terimini bütün şaraplar için kullanmak yanlıştır. Eğer şarap ileride

    yıllandırılacağı düşünülerek imal edilmişse bu gerçekleşebilir. Özellikle sofra

    şarabını yıllarca saklamak ona değer kazandırmaz. Yıllandırılabilen şaraplar çok

    seçkin bir tür kırmızı şaraplardır. Dünyada üretilen bu tür şarapların ancak yüzde

    5´i yıllanmaya uygundur.







    2014 yılında sahip olduğum ve incelemesini gerçekleştirdiğim safkan bir spor

    otomobil olan 2002 model Honda Civic Type-R EP3’ü yukarıdaki betimleme ile en iyi

    şekilde tanımlayabiliriz. Yıllandıkça değer ve güzellik kazanırken, ilk günkü

    kondisyonundan ödün vermeyen iddialı ve karizmatik bir karakteristiğe sahip…







    Type-R EP3, ilk olarak 18 Ekim 2001 yılında Honda Motor tarafından Tokyo’da

    tanıtıldı. Otomobilin tasarım konsepti hatchback bir “mermi” üzerineydi. Bu araçta

    üstün bir motor performansı ile, fren ve viraj konularında iddialı ve heyecan verici

    güçlü bir tasarım fikriyle yola çıkılmıştı…







    2001-2005 yılları arasında dünyada üretilen toplam EP3 Type-R sayısı 35.190

    adettir. Bunların 18,033 adeti İngiltere, 12,422 adeti Avrupa ve 4,735 adeti

    Japonya’da bulunmaktadır.

    Honda Türkiye A.Ş. resmi rakamlarına göre Türkiye'de ki EP3 Type-R satış adetleri

    ise; 2001/1 Adet Test Aracı, 2002/21, 2003/34, 2004/44, 2005/12 olmak üzere

    Toplamda 112 adettir.







    Type-R’ın özel bir otomobil olduğunu her detayından anlayabileceğiniz gibi, R ile

    başlayan üretim kod numarası da bunu belirginleştiriyor.







    2002 model bir araç olmasına rağmen, etkileyici tasarımı ve güçlü hatları ile trafikte

    birçok sıfır spor otomobilden daha çok ilgi ve alaka görürken, performans

    anlamında da birçok turbo destekli aracın dahi yanına yaklaşamayacağı bir

    performans sergilemektedir.







    Trafikte ilerlerken veya park ederken çoğu zaman resim çekmek isteyenlerin ve

    çocukların yanaşıp “kaç yapıyor abi bu” sorularına maruz kalıyorsunuz… Hal böyle

    olunca bu kadar dikkat çeken bir araca Trafik Polislerinin de tekrar tekrar kafasını

    çevirip bakmasını yadırgamamak gerekiyor. Trafikte sizi tahrik etmek isteyen,

    tamponunuzun dibine kadar sokulanlar sebebiyle çokça sabrınızı sınamanız ve

    nefsinizi köreltmeniz gerekiyor. Aksi halde her defasında rakibinizi nakavt etmeniz

    aşırı güven ve sonrasında hoş olmayan durumları beraberinde getirebilir…







    Renk olarak piyasada en çok siyah ve gri ile karşılaşmak mümkün. Fakat aracın

    hatlarını belirginleştirmesi ve agresif bir ruh katması sebebiyle kırmızının bu araca

    en çok yakışan rengi olduğunu söyleyebilirim. Kırmızının bu araçtaki isimlendirmesi,

    Milano kırmızısı şeklinde geçiyor.







    Aracın kalbi Honda’nın adeta tekniğini konuşturduğu 1998cc, 200Hp ve 196Nm

    değerlerine sahip İ-VTEC DOHC motorundan oluşuyor. Maksimum gücünü

    7400devirde veren araç, maksimum torkuna ise 5900devirde ulaşıyor. Standart

    araçlarda devir kesici 8100devirde devreye giriyor.







    Type-R EP3’de kullanılan motorun tarihçesi şu şekilde gelişiyor; 2000'li yılların

    başında üzerinde çalışılan V6 J35 i-VTEC VCM motordan farklı olarak daha küçük

    hacimli ve 4 silindirli bir güç ünitesi yapılması fikri de Honda mühendislerinin

    aklındaydı. 2000'li yılların ortalarına varmadan Honda bu yeni 4 silindirli i-VTEC

    motoru geliştirmiş ve kullanılabilir hale getirmişti. Yeni nesil motora K Serisi adı

    verilmiş ve hacim için de 2000cc ve 2400cc'de karar kılınmıştı. Çift eksantrikli

    i-VTEC'li bu yeni nesil motor, farklı versiyonlarla 150-156HP aralığında güç

    üretiyordu. Mühendisliği yine Toyota ile ortak çalışılmış bir motor tipiydi ve bu

    nedenle Toyota'nın 2001'de kullanmaya başladığı 1600cc VVT-i motoruyla çok

    benzerdi.







    Emme eksantriğinin kafa kısmında yağ basıncıyla çalışan bir nevi elektronik

    kontrollü bir ayarlı kasnak mekanizması vardı. Bu sistem aracın ECU'sundan alınan

    hız, eğim ve ağırlık verilerini işleyerek, her hangi bir devirde ,herhangi bir açıyla

    motoru avansa ya da rötara çekebiliyordu. Bu işleme aynı zamanda sübap

    bindirmesi de deniyor.







    İ-VTEC DOHC "R" K20A2 Type-R

    K Serisi motorlardan, Honda'nın Civic Type R serisi için de 2000cc'lik 200HP

    gücünde yeni bir güç ünitesi hazırlanıp, K20A2 koduyla üretime alınıyor. Temel

    özellikleri diğer K Serisi motorlarla aynı olmakla birlikte, ilave olarak Valve Lifting

    denilen bir özellik de mevcuttu bu motorda. Valve Lifting aslında önceki nesil

    VTEC'lerdeki Low/High Cam Process eksantrik profillerinin de bu motora adapte

    edilmiş haliydi. Yani K20A2 kendini hem emme eksantriğinin ucundaki hidrolik ve

    elektronik kontrollü ayarlı kasnak mekanizmasıyla avansa ya da rötara alabiliyor

    ve hem de daha fazla hava alabilmek için eksantriklerin açılma mesafelerini

    artırabildiği gibi egzoz tarafının da daha fazla açılmasını sağlayarak daha hızlı

    tahliye yapabiliyordu. Sonuçta ortaya şöyle korkunç bir manzara çıkıyordu,

    elektronik olarak kontrol edilen ve hem daha uzun süre ve hem de daha fazla

    miktarda açılabilen bir emme sistemiyle, emme sübap zamanalamasına

    bindirilebilen ve daha fazla açılabilen bir egzoz sübap zamanlaması. İşte tüm bu

    özelliklerinden ötürü bu motora "K Monster" ismi bile takılmıştı.







    K20A2 motor, 2001-2005 yılları arasında Honda Civic Type-R’da, 2002-2004

    arasında Acura RSX- Type-S’de ve İntegra DC5-R modellerinde kullanılmıştır.







    Avrupa’da CTR (Civic Type R) kodu ile tanımlanan Type-R EP3’ün tasarımında ("R",

    İngilizce: "Racing-yarış") araç ağırlığını azaltma, performans potansiyelini arttırma,

    motor ayarı (tuning), özel süspansiyonlar gibi yarış koşulları özelliklerini

    sağlamaya odaklanılmıştır. Type-R modeli ilk olarak yarış etapları için düşünülmüş

    sonradan Honda'nın VTEC motor tasarımına ağırlık vermesi ve beğeni kazanması

    sonucu daha geniş bir satış pazarına sunulabilmiştir. Type-R araçlardaki

    geleneksel kırmızı, Honda brövesi ve beyaz şampiyonluk boyası ilk F1 kazanmış

    arabalarını temsil etmektedir. Honda'nın yarış ve F1 araçları çoğunlukla kırmızı

    Honda brövesine sahiptir. 2.0 litrelik 200HP gücündeki DOHC i-VTEC motorundan

    çıkan kalın ve yırtıcı ses kullanıcılarını ve yanından geçenleri adeta mest etmektedir.







    Performans konusunda bu aracı akranlarından ayıran detayı şu benzetmeyle

    tarifleyebilirim;

    İki tane iyi yüzücü düşünün. Önlerinde daima suyun altından gitmeleri gereken bir

    parkur var. İkisi de çok iyi yüzüyor. Fakat yüzücülerden biri, diyafram kullanımını

    konusunda uzman. Bu sebeple suyun altında uzun süreler kalabiliyor. Diğeri ise

    yüzme konusunda oldukça atik fakat diyaframını kullanamıyor. Sizce bu parkurda

    hangisinin şansı yüksek olur ? Tabi ki standart haliyle dakikada 8100devir

    çevirebilen ve kadranında 9500devir okuduğunuz EP3 Type-R.







    Birçok aracın 6000’li devirlerde bir üst vitese ihtiyacı olurken, siz VTEC teknolojisi

    sayesinde Type-R’da bu noktada filmi yeni başlatıyorsunuz. Yani diyaframı

    kullanmaya başlıyorsunuz…







    Fabrika çıkışı 0-100km hızlanma değeri 6,8 saniye olan araçta, yeni lastiklerle

    yaptığım denemelerde 6,5 saniye gibi zamanları rahatlıkla elde edebiliyorum. EP3,

    1000metreyi 27 saniye gibi iyi bir zamanda kat edebiliyor. Kağıt üzerindeki son

    hızı 235km/h olarak görünse de, uzun yol denemelerinde rahatlıkla 250’li rakamları

    görmeniz mümkün. Adeta yıllara meydan okuyan ve performansından bir saniye

    bile ödün vermeyen bu motor konusunda Honda’yı ne kadar takdir etsek azdır...







    Type-R serilerinin kodları aşağıdaki şekilde sıralanıyor;

    FN2 = Civic Type R - 2007-2010

    EP3 = Civic Type R - 2001-2005

    EK9 = Civic Type R - 1997-2000







    Genel kullanıcı yorumlarına baktığınızda, EP3’ün yeni selefi olan FN2’ye göre

    piyasada daha çok tutulduğunu ve aynı şekilde yapılan modifiyelere daha olumlu

    tepkiler verdiğini görebiliyorsunuz. EP3’ün sürüş dinamiklerini ve rijitliğini maalesef

    ki ben de FN2’de göremedim. Şüphesiz FN2 daha konforlu, fakat kesinlikle daha

    tehlikeli bir makine değil.




  2. #2
    Evo34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jan 2014
    Yaş
    44
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    572
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    35 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Aracın şanzımanı Honda üretimi 6 ileri vitesli yakın oranlı manuel sistemden

    oluşuyor. Vites kolunun konumu özel olarak tasarlanmış ve spor otomobillerdeki

    alışagelmiş konumundan farklı olarak, aracın konsolu üzerinde konumlandırılmış.







    Kısa geçiş aralıkları ve konumu sebebiyle çok rahat bir kullanım ve hızlı geçişler

    yapabilmenizi sağlıyor.







    Şanzımanın çok yüksek devirlerdeki vites değişimleri sebebiyle belli periyotlarda

    bakıma ihtiyacı olabiliyor(Senkromeç değişimleri).







    Fabrika çıkışlı sert spor süspansiyona sahip araçta, arka kısımda çift salıncaklı

    süspansiyon kullanılıyor. EPS (elektrikli direksiyon) ile, direksiyon tepkilerine

    gecikmesiz ve hisli tepkiler alabiliyorsunuz. ESP olmayışı bir eksiklik gibi görünse

    de, Viraj denge çubukları ve kule gergilerinin desteği sayesinde ani manevra ve

    virajlarda çizginizi bozmadan ilerleyebiliyorsunuz.







    Şunu belirtmek isterim ki, bu aracın size verdiği hissiyatta, virajdan çok düz yolda

    keyif alınabileceği yönünde. Yol tutuş anlamında belki ESP’li bir Golf GTI ile

    yarışamayabilir ama düzlükte fazlasıyla üstesinden geleceğinden emin olabilirsiniz.







    Fabrika çıkışında 205/45/17 ölçülerinde performans lastikleri ve EP3 ile

    özdeşleşmiş standart 17” çelik jantları bulunuyor. Ben bir nebze aracı yükseltmek

    için 215 genişliğinde lastik ebatı ve yol tutuşuna katkı sağlamak için spor yay

    tercih ettim.







    EP3 Honda Civic Type-R’ın iç konsolu alışılmışın biraz dışında. Momo tasarımına

    sahip 3 kollu yükseklik ayarlı deri direksiyon simidi, beyaz zemin üzerine işlenmiş

    kadranlar, dünyaca ünlü koltuk üreticisi Recaro üretimi alcantara spor koltuklar,

    konsola monte edilmiş 6 ileri vites kolu üzerinde Alüminyum Vites topuzu, R tipi

    amblemler, SRS çift ön hava yastıkları, orijinal renkli camlar, klima, elektrikli ve

    ısıtmalı aynalar ve müzik sisteminin olduğu mütevazi fakat sizi ateşleyen bir iç

    tasarıma sahip.







    Type-R işlemeli Recaro koltukların yan destekleri oldukça yeterli düzeyde ve

    virajlarda sizi sarmalayan bir yapıya sahipler.







    Koltuklar her nekadar yıllara meydan okurcasına dayanıklı olsalar da, oturma

    bölmelerinde zamanla deformasyon meydana gelebiliyor.







    İyi bir döşemecide bu deformasyonları benim gibi düzelttirebilmeniz mümkün.







    Araca önden bakıldığında kaput ve ön camın neredeyse birbirine paralel olarak bir

    su damlası edasıyla yükseldiğini görüyorsunuz. Bu tasarım aracın sürtünme

    katsayısına çok büyük etki ediyor ve 0,32lik iyi bir değer elde edilmesine katkıda

    bulunuyor (sürtünme katsayılarında karşılaştırma yapmak adına; Ferrari

    F430:0,34, Golf V GTI:0,32, Nissan 350Z:0,30, Porsche Boxster:0,29, Toyota

    Prius:0,26). Otoban ve pürüzsüz yollarda aracın adeta yol üzerinde süzüldüğüne

    şahit oluyorsunuz. Bozuk ve kasisli yollarda ise klasik Uzak doğu araçlarındaki sert

    süspansiyon etkileriyle karşılaşıyorsunuz.







    4135mm uzunluğundaki aracın genişliği 1695mm ve yüksekliği 1430mm

    ölçülerinde. Aracın ağırlığı 1210kg.







    Bagaj hacmi 315 litre kapasite ile birçok B ve C sınıfı araçla yarışır düzeyde (Vw

    Golf 350lt, Ford Focus 316lt).







    Keskin fakat yuvarlatılmış hatları ve aerodinamik yapısı sebebiyle bu aracı yıkamak

    çok kolay ve eğlenceli. Uzun kapı açısı sebebiyle arka koltuklara inip binmek

    oldukça rahat ve konforlu.







    2,5 yaşındaki oğlumun çocuk koltuğunu arkaya rahatlıkla yerleştirebildim.

    Genellikle yolculuklarımızda eşim arkada oğlumla birlikte oturuyor ve ondan aldığım

    geri bildirimlerde, tek kapı dezavantajı dışında arka kısmın oldukça ferah ve rahat

    olduğu yönünde. Arka kısımda şaft tüneli yüksekliği olmamasının da bu rahatlıkta

    büyük etkisi bulunuyor.







    97 oktan benzin kullanılması önerilen aracın yakıt deposu 50 litre hacminde. Uzun

    yol tecrübelerimde şaşkınlıkla elde ettiğim sonuçlar bu aracın performans ve

    ekonomi anlamlarında bana çift karakterli olduğunu göstermiştir.







    Öyleki; İstanbul – Fethiye yolculuğumda bir depo ile (50lt) 753km yol kat ettim…

    Bu yolculukta ortalama hızım 90-110km/h arasında olurken, Ortalama tüketimim

    100km’de 6,7 lt gibi imrendirici bir sonuçla gerçekleşti. Biraz daha dikkatli bir

    kullanımla bu araçta bir depo ile 800km gitmek hayal değil.







    İstanbul şehir içi trafiğinde 9-10litre civarındaki tüketim, spor ve agresif

    kullanımlarınızda 12-13lt civarına kadar yükselebiliyor.







    Aracın frenlerinin bir Honda’dan beklenmeyecek şekilde iyi olduğunu söyleyebilirim.

    Öyleki; 100km hızla giderken yapılan ani frenlemede üç kanallı ABS ve EBD

    (Elektronik Fren Gücü Dağılımı) sayesinde 37 metre gibi iyi bir referans aralığında

    durabiliyorsunuz. Daha önce kullandığım Audi A4 Quattro aracımda aynı

    değerlere(37m) sahipti.







    Bu kasanın dört kapılı versiyonunun 2001 yılında katıldığı EURO NCAP çarpışma

    testlerinde 4 yıldız aldığını görüyoruz. 2001 yılında zorlu şartlar altında yapılan bu

    testin günümüz esnek koşullarında yapılması durumunda ise rahatlıkla 5 yıldızı

    alabileceğini söyleyebilirim.







    Sürücü ve yolcu hava yastıkları bulunan araçta tampon ve kapılarda güvenlik

    barları mevcut. Arka park sensörü ile, İmmobilizer ve merkezi kilit sistemiyle

    donatılan araçta, kapıları dışarıdan kilitlediğinizde açık camlarınız otomatik olarak

    kapanıyor.







    Çoğu kullanıcısının kısa aralıklarla tecrübe ettiği EP3 Type-R’ın, kapalı garajında

    yılda birkaç kereliğine dahi olsa kullanmak için muhafaza eden kullanıcıları da

    bulunuyor. Sahip olduğunuz Type-R, biraz bilinçli ellerde kalmış ve kendisine

    gerekli bakımlar zamanında yapılmışsa, ilk günkü kondisyonundan ve ihtişamından

    taviz vermeden yıllara meydan okurcasına kalabilmiş olduğunu rahatlıkla

    görebilirsiniz.







    Motor mekaniğinde ve şanzımanında kronik bir sorun bulunmayan ve günümüzde

    de genelde sorunsuz olan EP3’ler, amatörce yapılmış motor modifiyesi ve dikkatsiz

    kullanıma maruz kalmadığı sürece çok uzun km’ler boyunca sadece periyodik

    bakımlarını yaparak kullanabileceğiniz bir araç.







    Kozmetik anlamda zaman zaman yapacağınız ufak dokunuşlarla aracı daha canlı

    ve çekici hale getirebilirsiniz. Örneğin sürücü koltuğunun oturma kısmında zamanla

    deformasyon oluşabiliyor veya direksiyon derisinin yenilenmesi gerekebiliyor. Aynı

    şekilde el freninin ucundaki boya zamanla aşınabiliyor. Tüm bunlar küçük

    bütçelerle eski haline getirilebilen ve bu esnada araçtan büyük zevkler almanıza

    sebep olan uğraşlar oluyor. Şunu da belirtmeliyim ki, çoğu kullanıcı için

    kozmetikten ziyade Type-R EP3 bir performans aracıdır. Ancak eğer sizde benim

    gibi çok titiz ve özenli bir kullanıcıysanız bahsettiğim ufak pürüzler gözünüze

    batabilir ve onları düzeltme yoluna gidebilirsiniz.







    2004 yılında EP3 bir makyaj geçirdi. Teknik ve yürüyen aksamda bir değişiklik

    olmazken, görsellik anlamında farlar mercekli hale çevrildi, döşemlerde kırmızı

    renge yer verildi ve ön tampon tasarımında farklılığa gidildi. Piyasadaki makyaj

    öncesi üretilen birçok araca(2002-2003) tutkunları tarafından makyaj sonrası

    değişiklikler ilave olarak eklenmiştir. Benim aracımda makyajlı görünüme sahip.







    Bugüne kadar oldukça fazla ve hızlı araç tecrübe etmiş biri olarak şunu rahatlıkla

    söyleyebilirim ki, Type-R’a her binişinizde aracı ilk aldığınız günkü heyecanı tekrar

    tekrar yaşıyorsunuz. Yolda ilerlerken sizin rakibiniz olmayı hayal eden araçlara,

    küstahça içten gülümsemeleriniz aracın karakteristiğinin size yansımasının sadece

    bir sonucu. VTEC açılması sürücüde adeta bir bağımlılık yarattığından, ayağınızın

    altındaki gücü dizginlemek böyle bir araçta pekte mümkün olmayabiliyor.







    Aracın tuning konusundaki başarıları hakkında buradan çok fazla detaya

    giremeyeceğim ama bu işle ilgilenenler bu araçların tuning camiasında ne kadar

    değerli olduğunu ve yapılan çalışmalara ne kadar iyi sonuçlar verdiğini mutlaka

    bilirler. İşi birkaç gömlek yukarı taşımış, Turbo uygulamaları içeren projeler dahi

    görmek mümkün.





    Tramer sistemi ile EP3’lerin yıldızlarının pekte barışmadıklarını söyleyebilirim.

    Öyleki; aracın 2 veya 3 katı değerinde hasar kayıtlı araçlara dahi rastlamak

    mümkün. Bu konuda detaylı bir araştırma ile neredeyse tramer kaydı olmayan bir

    araç aldığım için kendimi şanslı görüyorum. Tramer kaydı olsa da piyasada çok iyi

    toparlanmış ve kondisyonu çok iyi araçlara rastlamak da mümkün.







    Aracın efsaneleşen ve koleksiyon olma yoluna doğru giden bir piyasası mevcut.

    Bana göre bu araç, yakaladığı bu trend ile, size verdiği haz ve keyfin yanında, bir

    çok ekonomik enstrümana göre daha iyi bir getirili yatırım aracı olarak da

    düşünülebilir. Aracın temiz olanlarının piyasa değeri, 45-55bin TL aralığına

    oturmuş durumda.







    Honda markasını ayrı bir yere koymamdaki mühendislik harikası modellerden

    ikisinden birini(S2000-Type-R) genel anlamda imkanları el veren herkesin kısa

    süreliğine dahi olsa alıp kullanmasını şiddetle önereceğim bir araç...

  3. #3
    Selman - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Feb 2009
    Yaş
    38
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    4.651
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Konu çok güzel olmuş elinize sağlık bir solukta okudum çok iyi bilgiler var

    Araca da maşallah.
    SongürGarage

    USPeformance
    by UtkuSelamoğlu

  4. #4
    SekoLive - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    May 2009
    Yaş
    39
    Şehir
    İstanbuL
    Mesaj
    16.351
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    28 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    sonuna kadar okudum uzun ince bir yoldayım havasıyla

    elinize sağlık.

    araç cok güzel gözüküyor anlatınımızda bi okadar iyi
    Biz Kaybettik, Cennet Kazandı. Seni Çok Özlüyoruz Kubilay YILDIZ

  5. #5
    aodabasi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jan 2011
    Yaş
    33
    Şehir
    Ankara
    Mesaj
    688
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    hem araca hem size maşallah çok güzel bir kompozisyon olmuş
    ///M yolunda..

  6. #6
    OrcunInce - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jul 2013
    Yaş
    36
    Şehir
    Türkiye/İstanbul
    Mesaj
    1.735
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    4 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Katılmadığım tek nokta n-cap testleri idi, gerisi gayet samimi güzel olmuş.
    Şu an n-cap testlerinde 5 yıldız almak neredeyse imkansız. Type-R esp yoksunluğundan dolayı vs. 3 yıldız dahi alamayabilir şu an
    Megane 3 RS / 2.17 @İstanbulPark
    Golf 8R / 48.40 @Körfez
    Fiesta ST MK8 / 2.23 @İstanbulPark

  7. #7
    Ers - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Mar 2011
    Yaş
    41
    Şehir
    İzmir
    Mesaj
    1.509
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    7 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    keyifle okudum teşekkürler.

    ayrıca aerodinamik katsayısından bahsedince 0,30 cw lik eski tipom geldi aklıma.

  8. #8
    205-01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Oct 2009
    Yaş
    39
    Şehir
    ADANA
    Mesaj
    736
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Konu çok güzel olmuş Fn2 Typer içinde böyle bir konu açmak lazım aslında , elinize emeğinize sağlık gerçekten , uğraşması ayrı bir zaman almıştır ... Tebrik ederim
    [SIGPIC][/SIGPIC]

  9. #9
    ::ZaFeR:: - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Nov 2008
    Yaş
    37
    Şehir
    Sakarya
    Mesaj
    3.917
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    10 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Eline klavyene sağlık abi : ) Batman'da görev yapmıyor olsaydım bu sene almayı düşündüğüm araçlardan bi tanesiydi Önce ama bi Lancer'ın tadını alalım bakalım

  10. #10
    Jeandan-R - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jun 2011
    Yaş
    35
    Şehir
    İstanbul / Ataşehir
    Mesaj
    1.551
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Araç yorumlarınız aşırı yanlı. Sizin hiç bir tarafı kötü olan bir aracınız olmadı mı? Veya ben çok yerin dibine sokuyorum araçlarımı.
    .

  11. #11
    ahmet_xy
    Misafir
    Alıntı Ers Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    keyifle okudum teşekkürler.

    ayrıca aerodinamik katsayısından bahsedince 0,30 cw lik eski tipom geldi aklıma.
    pejo 308'de bu değer 0,28

  12. #12

    Üyelik
    Aug 2006
    Yaş
    44
    Şehir
    ATAKENT
    Mesaj
    669
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    4 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Masallah anlatım cok ıyı ,araçta yanıyor kazasız belasız günlerde kullanman dıleklerımle ...

  13. #13
    DENON - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Mar 2009
    Yaş
    45
    Şehir
    Prusias / Kirmastoria
    Mesaj
    4.947
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    artık ne kullandığımın farkındayım anlatım çok iyi hayırlı olsun bu arada

    CNC MACHINE WORKS
    CUSTOM TUNE PARTS

  14. #14
    vinz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Mar 2014
    Yaş
    33
    Şehir
    Ankara
    Mesaj
    318
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    severek okudum, araç çok güzel gerçekten .

    yalnız bu yazıdan sonra piyasa 45-55bin TL aralığında kalmayacak gibi

  15. #15
    Evo34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jan 2014
    Yaş
    44
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    572
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    35 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Teşekkürler Arkadaşlar
    2 aylık bir gözlem ve analiz sonunda, üzerine ilaveler yapa yapa gerçekleştirdiğim bir inceleme oldu.
    Daha önce kullandığım diğer araçlarla ilgili incelemeleri de imzamdan takip edebilirsiniz.

    Buda bizimkinin esmer kardeşiyle birlikte çekilen bir resmi

  16. #16
    gokcell13 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Nov 2009
    Yaş
    37
    Şehir
    ANTALYA
    Mesaj
    994
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Beni o yillara goturdunuz.Elinize saglik ock guzel olmus.
    DR. ECU
    ADA HONDA SERVICE
    ATA MOTORSPORTS ANTALYA

  17. #17

    Üyelik
    Nov 2013
    Yaş
    31
    Şehir
    istanbul - kartal
    Mesaj
    58
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    maşallah abi allah nazarlardan saklasın askerlik bitene kadar temiz typer kalırmı

  18. #18
    individual - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jun 2008
    Yaş
    39
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    6.663
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    20 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    çok güzel bir paylaşım olmuş.
    Seat IBIZA FR

    C U P R A L E O N

  19. #19
    cagataayk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Oct 2013
    Yaş
    28
    Şehir
    Trabzon/Kuşadası
    Mesaj
    434
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    3 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Tek seferde okudum çok güzel olmuş elinize saglik

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •