Arkadaslar merhaba. Arac konusunu acmamin sebebi merak edilebilecek bir arac olabileceginden dolayi. Sizlere aracla gecirdigim 4000 km'de, arcakta begendigim ve begenmedigim ozellikleri paylasacagim.
Araci ilk defa amerikada gorme firsatim olmustu ve o gunden beri cok begendigim bir arabaydi. Istanbuldada 2sene once 2000km'de satilikta bulunca kacirmak istemedim. Arac bildiginiz gibi komple carbon fiber sasi. Dolayisiyla bir hayli hafif. Tamamen surus odakli bir otomobil ve konfordan bi hayli uzak.
Koltuklar racing seat diyebilecegimiz bir gorunumde, fakat vucudu yeterince kavramadigi icin, ozelliklede pistte sagdan sola savrulup kapilara carpabiliyorsunuz.
Aracin suanki rengi gri mat kaplama. Orjinal rengi ise Alfa Rosso.
Genel olara pistte surusunden en keyif aldigim otomobilim diyebilirim, fakat sadece Istanbul Park pistine maalesef yeterince uyumlu bir arac degil. 4c daha fazla keskin viraji olan ve daha az duzluklu pistlerde daha basarili bir arac. Istanbul Park'in bildiginiz gibi suratli virajlari oldugundan dolayi, bu virajlarda arac ciddi bir kopma istegi gosteriyor. Aracin kullanimi gercekten buyuk bir karting aracindaymissiniz gibi. Ilk bindiginizden, aractan inene kadar bunu fazlasiyla yasiyorsunuz. 240 beygir gucunde olmasina ragmen, hafifliginde getirdigi bir cabukluk var ve 4.3 saniyede 0-100 ulasiyor arac. Her kullandigimda iyiki almisim ve cok ozel bir arac diyorum 4c icin. Sokakta surmek icin ideal bir otomobil kesinlikle degil, ama surus zevki ve limited bir model oldugu icin, benim gibi italyan severler icin olmazsa olmaz diyebilecegim bir arac. Umarim keyifle okuyacaginiz bir yazi olmustur.
Aracin eski fotolari burda mevcut. Fakat beceriksiziligimden dolayi elimde resimleri ekleyemedim.
ALFA ROMEO/4C 1.8 TBI SPIDER