Seneler seneler önceydi. Bir garip Guk 70 vardı..
Nice dostlukların temelinin atıldığı, nice apaçiliğin yaşandığı, tabir-i caiz ise bu camiaya atılan ilk adıma vesile olan.
Neonlar mı dersin fiberler mi.. Evdeki müzik seti hoparlörünü kolonlar yerine bağlamak mı, renkli park ampülleri mi. Apaçilik kavramının bir değeri vardı o zamanlar. Şimdiki arabacııııııılar ne anlar...
Anmadan geçmeyelim kendisini. Toprağı bol olsun, çok ekmek yedirdi.
Ayrıca 2 defa komple sandık şanzıman değişimi ile çok sövdürdü.
Kendisi ile bağımı kopardıktan sonra apaçiliği geride bırakmaya başlayıp biraz daha derli toplu yaklaştığım SilverBullet adlı Civic girdi hayatıma.
http://www.techturkey.com/forum/otom...t=silverbullet
O stickerlar elbette her daim durmuyordu, dergi çekimi içindi
Güzel zamanlar geçirdik kendisi ile. Daha bilinçli modifiye nasıl yapılır'ın ilk adımlarını öğrendik. Ancak bundan 9 sene önce ailevi maddi sorunlar sebebi ile üzüle üzüle el salladım arkasından.
9 sene geçti dile kolay. Ben de iyicene uzaklaştım jantmış, lastikmiş, yaymış gibi konulardan. Kuruldum şirket aracıma ver elini yunanistan, ver elini bodrum gezdim durdum. Keyifliydi de aslında. Ofiste otururken bir bakmışsın aracının bakımı, muayenesi yapılmış. Bir mail geliyor, kış lastiklerim hazır. Benzin alırken araçtan inmiyorsun bile, taşıtmatikle takır takır. Hgs takibi, kasko takibi.. Sahi neydi onlar?
E bu arada öncelikler de değişti tabi. Evlendik, sonra EV'lendik, sonra çocuk derken kendimi inglesina mı yoksa bugaboo mu diye google search ederken buldum. Şimdi aranızdan bazı genç arkadaşlar bugaboo nedir diyecek.. Hiç takılmayın oraya. Vakti gelince öğrenirsiniz.
Bu dönemleri de geçtikten sonra bir gün balkonumda nargilemi tüttürürken eeeh yeter be dedim. Önce passat'a niyetlendim. Sonra T-Roc gördüm yolda, ona kabardım. Tam el sıkışacaktım ki Hanım "beeeey beeey bunun arka kafa mesafesi çok dar, bana geliyorlar burda" dedi. Döndüm yine passata ama içim de pek istemiyor. Ne yapayım ne edeyim derken aşağıdaki arkadaş denk geldi. Hanım yine biraz mırın kırın etti ama ben de surat asınca "naalet olsun baş mesafesine, suratını çekeceğime başımı eğerim" dedi ve şu arkadaş hayatımıza girdi.
2020 model, 19K KM'de. 1.5 150 HP bir kerata kendisi...
PS: alttaki fotolar niye yan çıkıyor bilmiyorum, nasıl düzelteceğimi de bilmiyorum. Boynunuz ağrırsa monitörü çevirin
Alır almaz Bismillah dedim tuttum Ender Elektronik'in yolunu. Ne için?
Ne için olacak cep telefonu koyacak yer için... Bu meretle ızgara arasına giren tutacaklar maalesef uymuyor. Özel bir tutacağı varmış 2 havalandırma arasına giren
*buraya foto gelecek, çekmemişim cep telefonu tutcanı"
Oradan çıkar çıkmaz da eski bostancı sonax'ın yolunu tuttum. Act olmuş. Ulan bizim forumdu act ne ala yıkamacı oldu..
Şaka lan şaka, o kadar da inmedim mağara derinliğine.
Ender'e gitmişken araçta olmasını istediğim ama olmayan hız sabitleme özelliğini de konuşmuştuk. Adaptif mi yoksa adaptif olmayan mı derken yemişim adaptifi, tak ordan adaptif olmayan dedim.
Düz hız sabitleyici Tak dediysek, üstüyle de kapılar dahil Audi'nin orjinal sound system'ini koymak için.
Normalda kapılarda 20w 2 ohm olan hoparlörler 40w 1 ohm ile değişiyor. Arka panzota subwoofer geliyor, ön ortaya da center geliyor. Dışarıda aynı fiyata daha bam güm sistem yapar mıydım. Yapardım tabi. Ama hem orjinal olsun ana ünite üzerinden sub ayarlarını değiştirebileyim hem de aile babasısın lan artık sen nereye bagaja kabin mabin koyuyorsun iç sesinden sonra bu sistemde karar kıldım.
Sonra ne oldu? Sonrası acılı..
@Dragger mahlaslı arkadaş beni kendi düştüğü pis ve kirli ortama soktu. Kendime geldiğimde karşımdaki manzara buydu. Ben de ne yapayım, zevk aldım.
Dikkatinizi çekerim orada 4 kutu jant ve 1 kutu yatay duran yay var. Zevk almaktan başka bir seçeneğiniz yok. Yoksa mazallah...
Böyle bir şey oldu arkadaşların montajını yapınca... Vaktim olamadı ki bi yıkatayım temiz temiz fotoğraf çekeyim. Anca bu kadar. Zira haftaoonu çocuk, haftaarası iş deyince yukarıda saydıklarıma nasıl vakit bulduğuma ben bile şaşırdım. Ulan daha arabayı alalı 2 hafta oldu arabadan çıkan yaylar nasıl geldi benim odama?
Ps: foto hileli. Rampada çektik güzel dursun diye. 1 tık daha yüksek normalde. 30 mm yay koydum, gönül ister abartmadan biraz daha basmayı ama hanıma Gönül kim anlatana kadar benim ömür biter o yüzden böyle devam..
Filtre de en kutu içindesinden.. sessiz sedasız sakin.. ahh ahh vuup vuup günlerimi yad ediyorum.
Unutmadan.. Sırada ne var? Aldığımda üzerinde olan ve hangi sanayide çekildiğini bilmediğim içeriden dışarı bakınca gözleri buğulandıran filmler gidecek, yerlerine llumar filmler gelecek.
Sonra ne var? Cem Adalı var.. Bilen bilir, bilmeyen kendi bilir.
Sonra? Sonra akropoviç var. Bu arkadaşlar nasıl güzelse 9 senedir yattığım mağaradan çıkar çıkmaz gözüme iliştiler..
Sonra? Ön ızgara mızgara falan fistan arka spoiler ıvır zıvır.
Bi ara da yalıtım işine ve iç kısımları karbon kaplama işine kafa yorasım var ama..
Hayırlısı...