Citroën C5 - X7 2.0HDi Exclusive BVA, Euro 5 (163hp)

[taytay]

Senin gazlamanın da az etkisi yok kanka, bunu da söylemezsek olmaz. Zaten müzmin Citroen'ci olduk.
Hydractive için neredeyse 2 senedir sarı siteyi her gün tavaf ettik tabiri caizse, üzerine bazen saatlerce konuştuk. Neden? Ruh hastasıyız çünkü.

DS3'e de bir konu aç artık lütfen. Zaten eşsiz bir araçtı, senin ellerinde iyiden iyiye dünya standartlarında bir hal aldı... Şu anda DS Store'a koysak göğsünü gere gere oturur diğerlerinin yanında. Kalan detayları ise senden okuyalım derim.

Haha aynen kanka 1.6'nın senin kalemin olmadığını defalarca yüzüne çarptım . Hydractive cidden ayrı dünya binmeyen keyfini konforunu bilemez. Birde işin kaymak kısmı çok güzel kondisyonda bir araba yakaladın gönlüne göre..
Hatırlıyorsan bu araba ilana girdiği zaman daha önceden o zaman da ilk linkini sana ben atmıştım hatta far muhabbeti yapmıştık üzerine.
İki senedir konusunu açmak istiyorum ds3 ün ama yaşlılıkmı artık nedir üşendim ama açmak istiyorum bu ara inşallah.
Teşekkür ederim bu arada güzel düşüncelerin için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz işte zevkimize keyfimize göre imkan zaman oldukça..

[oguzhandincel]

Maşallah. Çok temiz ve diri bir C5. Anlatılanlar ve bilgiler de ayrıca takdire şayan. Güzel günlerde kullanın.

[.::EmrE::.]

Bu amortisör sistemi şu an güncel C5 Aircross ile aynı mı?

[etc]

Haha aynen kanka 1.6'nın senin kalemin olmadığını defalarca yüzüne çarptım . Hydractive cidden ayrı dünya binmeyen keyfini konforunu bilemez. Birde işin kaymak kısmı çok güzel kondisyonda bir araba yakaladın gönlüne göre..
Hatırlıyorsan bu araba ilana girdiği zaman daha önceden o zaman da ilk linkini sana ben atmıştım hatta far muhabbeti yapmıştık üzerine.
İki senedir konusunu açmak istiyorum ds3 ün ama yaşlılıkmı artık nedir üşendim ama açmak istiyorum bu ara inşallah.
Teşekkür ederim bu arada güzel düşüncelerin için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz işte zevkimize keyfimize göre imkan zaman oldukça..

Üşenme üşenme

Maşallah. Çok temiz ve diri bir C5. Anlatılanlar ve bilgiler de ayrıca takdire şayan. Güzel günlerde kullanın.

Çok teşekkür ederim, eksik olmayın.

Bu amortisör sistemi şu an güncel C5 Aircross ile aynı mı?

Maalesef aynı değil. Bu topyekün bir aktif süspansiyon sistemi. Bu sistemin hala güncel modeller için üretilmesini çok isterdim lakin bu son kasa C5 ile birlikte tarih oldu. En son 2018 yılında bantlardan inen 2.0 BlueHDi 180hp C5'lerin üzerinde bulunuyor, ki bu güncel motora sahip bir C5'e sahip olmayı çok isterdim ama Türkiye'ye hiç gelmedi. Sistem topyekün farklı olduğu için aracın şasi ve platformunun dahi ona uygun şekillendirilerek tasarlanması gerekiyor. O sebeple kaput bu kadar uzun (içeride LDS sıvı deposu, kompresör sistemi v.b. mevcut) ve hydractive olmayan C5'lerin kaput içi bomboş gibi durur. Bu tasarım yüzünden (aynı platformu kullandıkları için) Peugeot 407 ve 508 bu sisteme sahip olmamasına rağmen yine upuzun burunlar ile üretilmek zorunda kaldılar diye düşünüyorum (508'de gövde tasarımı ile biraz oynanarak bu durum bir miktar bertaraf edildi). Dikkat ederseniz aynı sınıfta bulunan diğer araçlarda burun kısmından ziyade arkaya doğru uzayan ve uzunca bagaj kısmına sahip daha bütüncül tasarımlar vardır (Insignia, Passat, vb). C5, 407 ve 508'de ön tamponlar arka taponlardan daha uzunken, diğerlerinde ise durum tam tersi, arka tamponlar ön tamponlardan daha uzun.



Bu gereksiz detaylardan sonra C5 Aircross'a gelecek olursak, onun sadece amortisörleri farklı. Citroen Advance Comfort programı altına üretilen bu amortisörlerin modeline "Progressive Hydraulic Cushions" ismi verildi. Bugün normalde her araçta bulunan geleneksel amortisörlerde darbe emilimi neticede hidrolik sıkıştıktan sonra bir noktada biten bir mekanik çarpma ile gerçekleşiyor. C4 Cactus, C5 Aircross ve yeni C4 gibi güncel model gamında bulunan araçların amortisörlerinin içerisinde ise iç kısımdaki silindirin etrafında delikler mevcut ve sıkıştıktan sonra hidroliği bu deliklerden arkaya, yastık kısmına göndererek ikincil bir yumuşatma ile vurma/sekme hissiyatını ortadan kaldıran daha konforlu bir sürüş ortaya çıkartan bir dizayna sahip.

Şimdiye kadar okuduklarımdan, dinlediklerimden kendi aklımca yorumladığım şekilde aktarıyorum bilgileri, ancak aşağıda bu amortisörler ile ilgili biraz daha detay içeren bir video mevcut, belki benim hatalı yorumlamalarım vardır;
CITROEN New Suspension Progressive Hydraulic Cushions explained by Thierry Perron - YouTube

[KÖROĞLU]

Yeni sistemin bir hydractive konforu sunacağını sanmıyorum.

Zira yeni c4 ile (110 Km de idi araç) yakın akrabamın satış sorumlusu olması sebebiyle standardın oldukça üzerinde bir test sürüşü yaptım, özellikle süspansiyon için engebeli yerlerden özellikle geçtim. Standart süspansiyonlu araçlara nazaran kesinlikle daha soft ve sarsıntısız. Ama kendi c5'imden hatırımda kalan konfora ise oldukça uzak.

Tabi burada üreticinin maliyet / parça ömrü / bakım vs kısıtlarını göz önüne alırsak hydractive'i devam ettirmemesi anlaşılabilir duruyor. Çünkü araca ekleyeceğiniz 1 ek somun bile o aracın yüzbinlerce adet üretildiğini düşündüğümüzde total olarak maliyetleri yukarı taşıyor, piyasadaki rekabet ortamı da göz önünde bulundurulduğunda adamlar haklı bence.

Sanırım hissiyatı olan son arabalara binen nesil olacağız, mevcut araçların güvenlikle ilgili geldiği noktayı es geçer ise his konusunda geçmişte üretilen araçlarla kıyaslanabilmesi makul gelmiyor. Şimdi bol elektronik oyuncaklar içeren araçlar görüyoruz bol bol.

[etc]

Yeni sistemin bir hydractive konforu sunacağını sanmıyorum.

Zira yeni c4 ile (110 Km de idi araç) yakın akrabamın satış sorumlusu olması sebebiyle standardın oldukça üzerinde bir test sürüşü yaptım, özellikle süspansiyon için engebeli yerlerden özellikle geçtim. Standart süspansiyonlu araçlara nazaran kesinlikle daha soft ve sarsıntısız. Ama kendi c5'imden hatırımda kalan konfora ise oldukça uzak.

Tabi burada üreticinin maliyet / parça ömrü / bakım vs kısıtlarını göz önüne alırsak hydractive'i devam ettirmemesi anlaşılabilir duruyor. Çünkü araca ekleyeceğiniz 1 ek somun bile o aracın yüzbinlerce adet üretildiğini düşündüğümüzde total olarak maliyetleri yukarı taşıyor, piyasadaki rekabet ortamı da göz önünde bulundurulduğunda adamlar haklı bence.

Sanırım hissiyatı olan son arabalara binen nesil olacağız, mevcut araçların güvenlikle ilgili geldiği noktayı es geçer ise his konusunda geçmişte üretilen araçlarla kıyaslanabilmesi makul gelmiyor. Şimdi bol elektronik oyuncaklar içeren araçlar görüyoruz bol bol.

Bahsettiğiniz üzere Citroën, Hydractive'in üretimini zaten rekabet edemez hale geleceği rakamlar sebebiyle durdurmak zorunda kalmıştı.

2011 yılından arşiv rakamlarını buldum;

Kıyaslamak için, motor modeline göre 0 km Citroen C5 fiyatları o zamanlar şöyleymiş (Hydractive'e bir de indirimli kampanya fiyatı düzenlemişler);

2011 Citroen C5 2.0 HDi 163 HP Dynamique BVA Fiyatı 78.750 TL
2011 Citroen C5 2.0 HDi 163 HP Exclusive BVA İndirimliFiyatı 93.950 TL

Exclusive olan versiyon Hydractive sisteme sahip ve donanım olarak da sürücü tarafı masajlı/hafızalı ve ön iki koltuk ısıtmalı olmak üzere komple deri döşeme, elektrikli deri koltuklar, lamine (akustik) çift yan camlar, ekstra taban yalıtımı, adaptive bixenon farlar ve far yıkama özelliği gibi aslında diğer c5'lere göre bambaşka bir dünyada ve hatrı sayılır farklılıklara sahip. Durum böyle olunca o yıllarda aralarında ikinci el başka bir otomobil alacak kadar (15.200 TL) fark çıkıyormuş. Hatta aynı yıl 0km 1.4 benzinli Dacia Sandero 19.650 TL imiş.

Bu durum aslında günümüzde normal bir 2.0TDi Passat ile 4x4 2.0BiTDi Passat'ın arasında 500 bin lira fark olması gibi bir şey. Nasıl ki kendi özelinde bu iki Passat da bambaşka dünyalarda ise, C5 için de o dönemde Exclusive olanlar bambaşka bir dünya idi. Ve parası da ona göre uçuktu. Kuzey Avrupa'da çok fazla satılsa da Türkiye gibi pazarlarda bu yüksek rakamlar sebebiyle fazla tercih edilmedi. Zaten ülkemiz insanının Fransız araçlarına karşı da alerjisi vardır hep (bu son dönemde her sınıfta ürettikleri çok başarılı modeller sayesinde yeni yeni kırılıyor).

Güncel süspansiyon sistemi ile ilgili bizim Citroën camiasından Hydractive'ini satıp C5 Aircorss'a geçen abilerimizden de benzer yorumlar duymuştuk. O konforu kesinlikle sağlamadığını söylüyorlardı. Maalesef gün geçtikçe her araç daha da endüstriyelleşiyor ve sivrilen farklılıklar yavaş yavaş törpüleniyor.

[Emre Akçay]

Benim merak ettiğim başka bir konu var. Bu aracın 1.6 Thp 156 hp lik versiyonları da var. Nitekim onlarda exclusive donanım sizin aracınız gibi. Bu motor şanzımanda durumlar nasıl? Birde yanlış hatırlamıyorsam 2.7 Hdi motorda da vardı.

[etc]

Benim merak ettiğim başka bir konu var. Bu aracın 1.6 Thp 156 hp lik versiyonları da var. Nitekim onlarda exclusive donanım sizin aracınız gibi. Bu motor şanzımanda durumlar nasıl? Birde yanlış hatırlamıyorsam 2.7 Hdi motorda da vardı.

Çok güzel yerden girizgâh yaptınız, ben de ne zaman bir arkadaş THP ile ilgili yorum yapacak diye bekliyordum.

2008 yılında piyasaya sürüldüğünden 2018 yılında üretimi durana kadar benim bildiğim X7 kasa C5'te Exclusive donanım paketi 9 farklı motorda mevcut oldu. Bunlardan sonuna yıldız eklediklerim Citroën tarafından Türkiye'de satıldı. Yıldızlıların dışında özel sipariş ile getirilen ve/veya sonradan gümrükten alınan 2.7 V6 HDi ve 3.0i V6 atmo benzinliler de yollarımızda dolaşıyor diye biliyorum.

1) 1.6 THP (Turbo Benzinli L4, 156hp)*
2) 2.0 HDi (Turbo Dizel L4, Euro4 138hp)*
3) 2.0 HDi (Turbo Dizel L4, Euro5 163hp)*
4) 2.0 HDi (Turbo Dizel L4, Euro6 180hp)
5) 2.2 HDi (Turbo Dizel L4, Euro4 173hp)
6) 2.2 HDi (Turbo Dizel L4, Euro5 200hp)
7) 2.7 HDi (BiTurbo Dizel V6, Euro4 204hp)
8) 3.0 HDi (BiTurbo Dizel V6, Euro5 241hp)
9) 3.0i (Atmosferik Benzinli V6, 215hp)

THP motor Türkiye'ye 3 farklı paket (Confort, Dynamique, Exclusive) ve sadece AisinWarner TF-80 SC 6 ileri tam otomatik şanzıman ile geldi. Bende bu cüssede bir otomobil için en az 2.0 litre hacim isteği oldu hep ve bir yandan dizelin sürükleyici tork hissini sevdiğim için de hep dizel arayışına girdim ancak öte yandan isteğime göre bir otomobil bulamazsam aklımda THP almak da vardı. Çok daha düşük kilometrelerde (100.000 altı) ve kondisyon olarak tertemiz THP'ler hala denk getirmek mümkün. Hatta motor içini forged'leyip kronik sorun açabilecek parçalarını yenileyip güzel bir yazılım ile çok abartmadan 200 hp civarı rahat rahat kullanırız diye planlar da yapıyorduk. Ki bence bu aracı düşünenler için bence hala uygulanabilir bir plan bu çünkü uygun kilometrelerde dizeli kırk yılda bir denk geliyor maalesef.

2.7 HDi V6 motorlarda da aynı şanzıman mevcut. Bu motor Ford Lion motor olarak adlandırılır, Land Rover ve Jaguar modellerinden de tanıdığımız biraz sorunlu bir motor. Zaten C5 kısa süre bu motor ile bantlardan indikten sonra yerini sorunlardan arındırılmış bir 3.0 HDi V6 aldı. Bu arabanın asıl hakkı o motordur.

Citroen C5 3.0 V6 HDI + Chip - Acceleration 0 - 200 km/h - YouTube

Öte yandan, imkan olsa da Avrupa'dan en güncel motora sahip olan Euro6 180hp'lik 2.0HDi Exclusive getirip binebilsek, 400nm torku ile çok tatminkar bir motor ve aynı zamanda inanılmaz az yakan bir motor. Bu motor ile Türkiye'ye bir önceki nesil makyajlı Peugeot 508(BlueHDi) ve Ford Mondeo(TDCi 180) geldi. Ayrıca ilginç iki örnek olarak, minivan sınıfında (Vito, Transporter gibi) yer alan lakin otomobil ruhsatına sahip, araç tipinden sebep çok uygun MTV'si çıkan Citroën Jumpy Spacetourer ve Peugeot Expert Traveller modelleri de bu motor ve 8 ileri tam otomatik EAT şanzıman ile geldi.

[Ssamet]

Arada bir c5 2.0 hdi ilanlarına bakardım.Siz de illaki görmüşsünüzdür.Makyajlı ve led stoplu bir tane araba vardı.Hatta Eksoz çıkış görünümlü difüzörü de vardı.2 ya da 3 defa ilana çıktı diye anımsıyorum.Stopları çok hoştu özellikle.Tr aracı mıydı yoksa gümrük girişli falan mı bilemedim

[etc]

Arada bir c5 2.0 hdi ilanlarına bakardım.Siz de illaki görmüşsünüzdür.Makyajlı ve led stoplu bir tane araba vardı.Hatta Eksoz çıkış görünümlü difüzörü de vardı.2 ya da 3 defa ilana çıktı diye anımsıyorum.Stopları çok hoştu özellikle.Tr aracı mıydı yoksa gümrük girişli falan mı bilemedim

Bahsettiğiniz araç muhtemelen mavimsi koyu gri (fümeye yakın) 2.7 HDi V6 olan araç. İçi kadife döşeme idi. O araç birkaç kez farklı yerlerden ilana çıktı, sonra ortadan kayboldu. Onun da gümrük girişli olduğunu düşünüyorum. 2.0 HDi olup manuel olan, Exclusive etiketi olup içi kadife olan değişik gümrük girişli araçlar mevcut.

Ama bir tanesi var ki Türkiye'de ondan sadece bir adet var. Citroën girişli, 2013 model en güncel makyajlı versiyon; dışı siyah, içi koyu mürdüm rengi özel deri döşeme (sadece koltukları değil, ön göğüs, torpido orta konsol v.s. her tarafı komple çok kibar dikişli deri kaplama), ön/arka logoları farklı, farları ve stopları yeni versiyon, içeride orta konsol ekranlı v.s. Yanlış bilmiyorsam Ankara'da ve sadece bir kez el değiştirdi (ilk sahibi 90 bin km'deyken bir tanıdığına sattı diye biliyorum).

[Ssamet]

Bahsettiğiniz araç muhtemelen mavimsi koyu gri (fümeye yakın) 2.7 HDi V6 olan araç. İçi kadife döşeme idi. O araç birkaç kez farklı yerlerden ilana çıktı, sonra ortadan kayboldu. Onun da gümrük girişli olduğunu düşünüyorum. 2.0 HDi olup manuel olan, Exclusive etiketi olup içi kadife olan değişik gümrük girişli araçlar mevcut.

Ama bir tanesi var ki Türkiye'de ondan sadece bir adet var. Citroën girişli, 2013 model en güncel makyajlı versiyon; dışı siyah, içi koyu mürdüm rengi özel deri döşeme (sadece koltukları değil, ön göğüs, torpido orta konsol v.s. her tarafı komple çok kibar dikişli deri kaplama), ön/arka logoları farklı, farları ve stopları yeni versiyon, içeride orta konsol ekranlı v.s. Yanlış bilmiyorsam Ankara'da ve sadece bir kez el değiştirdi (ilk sahibi 90 bin km'deyken bir tanıdığına sattı diye biliyorum).

İkinci bahsettiğiniz araçtı.İç kombinini hatırlamasam da led stoplu ve difüzörlü siyah renkti.İlanda epey zaman kaldı ve kmsi çok düşüktü.Bayılmıştım arabaya.

[etc]

İkinci bahsettiğiniz araçtı.İç kombinini hatırlamasam da led stoplu ve difüzörlü siyah renkti.İlanda epey zaman kaldı ve kmsi çok düşüktü.Bayılmıştım arabaya.

Söz konusu parça aslında 3.0 V6 HDi'nin orjinal çift çıkışlı egzozları. Orjinal parça olarak üç dört C5 sever bunları Polonya'dan getirtmişti. Birisi de aşağıdaki görselde sağda bulunan otomobilin sahibi arkadaşım (forumda onun aracının konusu da mevcut). Bir tane çıkma arka tampon alt plastiği alıp uygun şekilde kestirip egzozları taktırıyorsunuz, çok hoş bir görüntüsü var.



Benim aşağıya doğru bakan egzoz takıntım var, gaza basınca tozu toprağı havalandırmayı seviyorum. Bundan önceki C5'ime yaptırmıştım, aynısını bu araca da yaptıracağım. Bunu yaptırmadaki motivasyonum bir yandan C6'nın orjinal egzoz çıkışlarının da bu tarzda olması;

[malkoc]

Çok güzel bir tercih yapmışsınız hocam kazasız belasız kullanmak nasip olur inşallah. 2012-2013 model 1.6 e-hdi çok düşündüm zamanında ama şanzıman yüzünden cesaret edemedim. Daha doğrusu biraz da çevremdeki arkadaşlar yüzünden alamadım diyelim. Aracın konusundan sapmak istemem ama daha önceden de kullandığınız için soruyorum 1.6 e-hdi mcp şanzıman alınır mı artısı eksisi nedir genel olarak ?

[etc]

Çok güzel bir tercih yapmışsınız hocam kazasız belasız kullanmak nasip olur inşallah. 2012-2013 model 1.6 e-hdi çok düşündüm zamanında ama şanzıman yüzünden cesaret edemedim. Daha doğrusu biraz da çevremdeki arkadaşlar yüzünden alamadım diyelim. Aracın konusundan sapmak istemem ama daha önceden de kullandığınız için soruyorum 1.6 e-hdi mcp şanzıman alınır mı artısı eksisi nedir genel olarak ?

Çok teşekkür ederim, sağ olun.

Estağfurullah, kendi aracımdan ziyade bir Citroën sevdalısı olarak burada her türlü model için gelecek sorulara dilim döndüğünce, tecrübelerim yettiğince cevap verip yardımcı olmak isterim.

1.6 e-HDi MCP şanzımana sahip bir C5'e gelecek olursak, bugün olsa yine alırım. Hiç düşünmeden alırım. Çünkü o aracın fiyatı sunduklarına göre rakiplerinden neredeyse 100 bin lira daha aşağıda geziyor. Ama bu noktada kriter öncelikle makul kilometrede (mümkünse 100 bin altı), belli süre yetkili serviste bakımı sürmüş, sonrasında da doğru ellerde bakılmış bir C5 bulabilmek ve de en önemlisi 2012 ve sonrası modellere bakmak. 2010 - 2012 arası gelen (benim aracım da bunlardan birisiydi) Confort ve Dynamique paket modellerde PSA'nın o dönem Peugeot 308, 508, Citroen C4 v.b. diğer araçlarında da karşılaşabileceğiniz bir enjektör problemi mevcut. Bu sorun mekanik bir sorun değil, sadece Continental marka olarak çıkan enjektörlerde bulunan elektroik bir ateşleme sorunu ve tamiri yok. Yaparım diyene de inanmam çünkü hem kendim hem de tanıdığım farklı kullanıcılar yaptırdık, olmadı. Mecburen bir takım yeni enjektör almak gerekiyor. Lakin 2012 ve sonrası modellerde böyle bir dert yok. Öncesi e-HDi'ler 112hp, sorunun ortadan kalktığı e-HDi'ler 115hp. Bu sizin için bir kriter olsun. Bu önemli notun üzerine 2012 ve sonrası olarak doğru modele yöneldikten sonra (mümkünse Executive paket bakın) C5'in herhangi bir kroniği yok. Bakımını yap sür modunda bir otomobil.

C5'in üzerindeki MCP şanzıman (aynı dönem Peugeot 508 modellerinde 'auto6r' olarak adlandırılır) PSA grubunda bu sınıf modeller için geliştirilmiş en üst seviye yarı otomatik versiyondur. Bu şanzıman tahmin edebileceğiniz üzere aslında klasik bir manuel şanzıman ile aynı komponentlere sahip (baskı/balata), tek kavramalı bir şanzıman. Bu şanzımanın üzerinde aksiyoner ismi verilen bir robot mevcut ve sizin yerinize devri geldiğinde debriyaja basıp çekip vites değiştirmekle görevli. Durum böyle olunca son derece sorunsuz ve sadece balata/volan gibi sarf malzemeleri değişimi ile yolunuza devam edeceğiniz otomatikleştirilmiş bir manuel şanzıman. Bu aksiyonerin belirli aralıklar ile kalibrasyonunu yaptırmak gerekiyor. Bu ne demek, sonuçta bu araç tek kavramalı standart bir debriyaj balatasına sahip ve zamanla bu balata aşınarak inceliyor. Karşılığından uzaklaşıyor. Bu durumda belirli süreçlerde (Citroën bunu 2 bakımda bir olarak belirtir) kalibre edilerek o boşluk alınmalı ve önce araç durduğu yerde akabinde de yola çıkılarak gerekli prosedürler uygulanmak suretiyle kalibrasyonu yapılmalıdır. Ben bu işlemleri düzenli olarak yaptırdım. Ama bunu çok uğraştırıcı bir işlem olduğu için her servis yapmaz, yaptım der durduğu yerde yapar yol alıştırmasına çıkmaz. Çünkü en az 1 saatini alacak bir işlem bu. Tüm bunları harfiyen uygulayabilecek, meraklı, işini seven bir Citroën ustanız varsa her şey sizin için çok daha kolaylaşacaktır. Bunun üzerine ben aracıma bir de yazılım yaptırdım ve motorun gücünün artması neticesinde aksiyoner daha hızlı çalışarak daha konforlu ve hızlı vites değişimleri gerçekleştiriyor. Ayrıca ben aracımda tüm sıvılarda LiquiMoly ürünleri kullanıyordum, motor içerisinde Ceratec katkısı (silindir çeperini seramik malzeme ile kaplayarak yüzeyi pürüssüzleştiren bir katkı), DPF'li motora uygun yeşil bidonda LiquiMoly Molygen motor yağu (öncesinde Engine Flush) ve şanzıman yağını da mutlaka değiştirmek gerekir. Bu işlemleri yaptıktan sonra aracımın hem performansı bambaşka bir hal aldı, hem de vites geçişleri diğer C5'lere göre hissedilir derecede çok iyi hale gelmişti.

Özetle, dilinden anlayıp, araştırıp doğru hamleleri yaparsanız size arabalık yapmayacak hiçbir araç yoktur diye düşünüyorum.

[malkoc]

Çok teşekkür ederim, sağ olun.

Estağfurullah, kendi aracımdan ziyade bir Citroën sevdalısı olarak burada her türlü model için gelecek sorulara dilim döndüğünce, tecrübelerim yettiğince cevap verip yardımcı olmak isterim.

1.6 e-HDi MCP şanzımana sahip bir C5'e gelecek olursak, bugün olsa yine alırım. Hiç düşünmeden alırım. Çünkü o aracın fiyatı sunduklarına göre rakiplerinden neredeyse 100 bin lira daha aşağıda geziyor. Ama bu noktada kriter öncelikle makul kilometrede (mümkünse 100 bin altı), belli süre yetkili serviste bakımı sürmüş, sonrasında da doğru ellerde bakılmış bir C5 bulabilmek ve de en önemlisi 2012 ve sonrası modellere bakmak. 2010 - 2012 arası gelen (benim aracım da bunlardan birisiydi) Confort ve Dynamique paket modellerde PSA'nın o dönem Peugeot 308, 508, Citroen C4 v.b. diğer araçlarında da karşılaşabileceğiniz bir enjektör problemi mevcut. Bu sorun mekanik bir sorun değil, sadece Continental marka olarak çıkan enjektörlerde bulunan elektroik bir ateşleme sorunu ve tamiri yok. Yaparım diyene de inanmam çünkü hem kendim hem de tanıdığım farklı kullanıcılar yaptırdık, olmadı. Mecburen bir takım yeni enjektör almak gerekiyor. Lakin 2012 ve sonrası modellerde böyle bir dert yok. Öncesi e-HDi'ler 112hp, sorunun ortadan kalktığı e-HDi'ler 115hp. Bu sizin için bir kriter olsun. Bu önemli notun üzerine 2012 ve sonrası olarak doğru modele yöneldikten sonra (mümkünse Executive paket bakın) C5'in herhangi bir kroniği yok. Bakımını yap sür modunda bir otomobil.

C5'in üzerindeki MCP şanzıman (aynı dönem Peugeot 508 modellerinde 'auto6r' olarak adlandırılır) PSA grubunda bu sınıf modeller için geliştirilmiş en üst seviye yarı otomatik versiyondur. Bu şanzıman tahmin edebileceğiniz üzere aslında klasik bir manuel şanzıman ile aynı komponentlere sahip (baskı/balata), tek kavramalı bir şanzıman. Bu şanzımanın üzerinde aksiyoner ismi verilen bir robot mevcut ve sizin yerinize devri geldiğinde debriyaja basıp çekip vites değiştirmekle görevli. Durum böyle olunca son derece sorunsuz ve sadece balata/volan gibi sarf malzemeleri değişimi ile yolunuza devam edeceğiniz otomatikleştirilmiş bir manuel şanzıman. Bu aksiyonerin belirli aralıklar ile kalibrasyonunu yaptırmak gerekiyor. Bu ne demek, sonuçta bu araç tek kavramalı standart bir debriyaj balatasına sahip ve zamanla bu balata aşınarak inceliyor. Karşılığından uzaklaşıyor. Bu durumda belirli süreçlerde (Citroën bunu 2 bakımda bir olarak belirtir) kalibre edilerek o boşluk alınmalı ve önce araç durduğu yerde akabinde de yola çıkılarak gerekli prosedürler uygulanmak suretiyle kalibrasyonu yapılmalıdır. Ben bu işlemleri düzenli olarak yaptırdım. Ama bunu çok uğraştırıcı bir işlem olduğu için her servis yapmaz, yaptım der durduğu yerde yapar yol alıştırmasına çıkmaz. Çünkü en az 1 saatini alacak bir işlem bu. Tüm bunları harfiyen uygulayabilecek, meraklı, işini seven bir Citroën ustanız varsa her şey sizin için çok daha kolaylaşacaktır. Bunun üzerine ben aracıma bir de yazılım yaptırdım ve motorun gücünün artması neticesinde aksiyoner daha hızlı çalışarak daha konforlu ve hızlı vites değişimleri gerçekleştiriyor. Ayrıca ben aracımda tüm sıvılarda LiquiMoly ürünleri kullanıyordum, motor içerisinde Ceratec katkısı (silindir çeperini seramik malzeme ile kaplayarak yüzeyi pürüssüzleştiren bir katkı), DPF'li motora uygun yeşil bidonda LiquiMoly Molygen motor yağu (öncesinde Engine Flush) ve şanzıman yağını da mutlaka değiştirmek gerekir. Bu işlemleri yaptıktan sonra aracımın hem performansı bambaşka bir hal aldı, hem de vites geçişleri diğer C5'lere göre hissedilir derecede çok iyi hale gelmişti.

Özetle, dilinden anlayıp, araştırıp doğru hamleleri yaparsanız size arabalık yapmayacak hiçbir araç yoktur diye düşünüyorum.

Elinize dilinize sağlık hocam çok güzel ve açıklayıcı bi yazı olmuş. Ben de bakarken özellikle hep 2013 ve üzeri düşük km bakmıştım. Şimdi sizin bu dediklerinizden sonra almadığım için gerçekten pişman oldum desem yalan olmaz. İnsanların ağzına bakmadan almam lazımdı nasip değilmiş demek ki. Tekrardan hayırlı olsun güle güle kullanın

[BARR]

Çok keyifli bir araç çok keyifli bir kullanıcı. Güle güle kullanın.

[etc]

Çok keyifli bir araç çok keyifli bir kullanıcı. Güle güle kullanın.

Çok teşekkür ederim, sağ olun.

***

Buradan devam edeyim;

Araç her ne kadar bakımlı olsa da neticede ikinci el bir otomobil. Benim de huyumdur, genel olarak gereken bakımları yapıp en son tüm sıvıları değiştirmeden kafam rahat etmiyor aracı aktif olarak kullanmaya başlamadan önce. Sonra kozmetik işleri, daha sonra da kişiselleştirme ve olacaksa hızlandırma diye bir sıralamam var.

Denizli'de yaşıyorum ancak çalıştığım şirket İzmir'de bulunuyor. Her hafta bir veya iki gün İzmir'de oluyorum. Arabayı aldığımın haftası İzmir'e geldiğim ilk gün yine yıllardır tek adresimiz olan 6. sanayideki mekanın yolunu tuttum. Ekspertizde gördüğümüz yapılması gereken birkaç iş vardı. Sol ön aks körüğünde yağ kaçağı durumu vardı, motor takozu değişmeliydi, v.b. mekanik işler.



Eski sahibi sol taraf iç akis körüğü yağ kaçırdığı için muayeneden döndüğünü ve tekrar yetişebilmek için bulduğu en yakın yerde körüğü değiştirtip muayeneye geri gittiğini söylemişti. Anlaşılan orada yerine yan sanayi körük takıp daha da beteri körüğe ait olmayan en dandik tipten bir sac kelepçe takmışlar. O da bir süre sonra koyvermiş tabi.

Aks söküldü, iç körük ve kelepçeleri yenilendi. Bir basit kelepçe hatası ve iş bilmezlik, aksın sökümü, tornaya gitmesi v.s. gibi saatler süren gereksiz bir işçiliğe yol açıyor. Memleketimin bazı sevgili kasap ustaları, ne diyim..



C5'in motor alt takozu en babası, adı üstünde tam bir TAKOZ. Karşılığında bulunan fişek ile birlikte değişmesi gerekiyor;







C5'te motor soğutma sıvısı sıcaklığı ile motor yağı sıcaklığı göstergeleri dijital olarak ayrı ayrı bulunuyor. Sol taraftakı yatay çubuklar soğutma sıvısı sıcaklığını, sağ taraftaki yatay çubuklar ise yağ sıcaklığını göstermekte. Bazı araçlardaki gibi tek bir hararet göstergesi yok. Bu çubuklar normalde 7'şer adet yanmalı. Bazen sıcak havalarda rampa yukarı zorlamalarda (özellikle 1.6 dizellerde) veya şehir içi dur kalk trafikte 1 çubuk daha artarak 8 olabilir. Maksimum ise 11 çubuktur, ancak bu noktada zaten araç hararet uyarısı verir. Onları çevreler şekilde solda analog yakıt göstergesi ve sağda yine analog devir göstergesi, bunların tam ortasında da yine analog olarak Mercedesvari yapıda büyükçe bir hız göstergesi mevcut. Bu üç analog kadranın içinde ise hız sabitleme/limitleme bilgileri, vites konumu, yol bilgisayarı (anlık ve trip1-2 şeklinde ortalama tüketim sayaçları), istenildiğinde dijital olarak da görülebilen hız göstergesi ve araç konfigürasyon menü alanı olarak değiştirilebilen orta ekran mevcut. Bu göstergelerin tamamının ışık oranı ayarlanabiliyor ve dark modu ile gece sürüşlerinde gözleri rahatsız etmemesi için kapatılabiliyor.

(Aydın otobanından bir görüntü; Selçuk civarı kış aylarında genellikle sabahları hep sisli olur)


Biz yine diagbox ile bağlanarak bu göstergelerin veri sıfırlamasını ve kalibrasyonunu yaptık. Çünkü yukarıda bahsettiğim sıcaklıkları gösteren çubuklardan sol taraftaki 1.6HDi motordaki gibi çabuk yükselmiyor. Bir süre bilgisayardan da motorun çalışma sıcaklığını ve sıvıların sıcaklığını gözlemledik. Herhangi bir sorun göremedik. 2.0 HDi'nin hâletrûhiyesi biraz daha farklı tabi, arabayı çok daha rahat hareket ettiriyor ve hararetle pek işi yok. Ben yine de emin olmak istediğim için gösterge kalibrasyon işlemimizi yaptık;

https://www.youtube.com/watch?v=Lw2GFhhfHg8

Tüm bu işlemlerden sonra geldik en sevdiğim kısıma. Sıvıların ve filtrelerin değişimi. Filtrelerde hep orjinal parça kullanıyoruz. Sıvılarda ise LiquiMoly tercih ediyorum. Öncelikle Engine Flush ile motor içi temizleme, akabinde DPF'li motorlar için uygun olan Molygen yeşil (pembe etiketli) motor yağı ile yine Molygen Motor Protect sentetik yağ katkısı ile yoluma devam etmeyi tercih ettim. Elimde bulunan aracın dosyası ve servis kayıtlarına göre eski sahibi genellikle Castrol Magnatec serisi yağı kullanmayı tercih etmiş. Bu da benim için iyi bakılmış bir motor anlamına geliyor ve bu durumda önceki C5'imde de yaptığım gibi LiquiMoly ürünleri kullanarak sağlığını korumaya devam etmeye değer. Ayrıca tüm soğutma sıvısını (antifriz) da yine Liquimoly'nin KFS 13 serisi antifrizi ile değiştirdik.



1.6 dizeller 3.75 litre yağ alırken bunlar 5.2 litre alıyor. Soğutma sıvısı kapasitesi ise toplam 10.8 litre.



Vee hava koşulları sebebiyle araba dıştan pis de olsa parıldayan bir motor



İlk gelen bir çok Hydractive'de far üstü kapaklar ve akü kapağı bulunuyor. Yıllar geçtikçe gelen daha yeni modellerde hep bir şeylerden eksiltiyorlar malesef. Buraya bir akü kapağı alıp koymak gerekecek.

Önceki C5'ime alıp takmıştım;



Devam edecek...

[asmisinsan]

maşallah kazasız belasız sürüşler fransızların 2.0 dizelleri iyidir bende 3 ay önce laguna 3 2.0 dci otomatik aldım gidişi konforu dolulugu ve alım fiyatı yüz güldürüyor trafikte yakıtı üzüyor ama uzunda verdigi keyf bambaşka

[etc]

Herkese selamlar. Son yaptığım paylaşımın üzerinden epey zaman geçti. Gerek iş yoğunluğu gerek her geçen gün zorlaşan hayat sebebiyle yaşanan isteksizlik diyelim... Ama C5 ile hayatımız devam ediyor.

Aralık ayında arabayı aldığımdan bu yana 20 bin kilometreyi devirdik (senede ortalama 35-40 bin km yol yapıyorum). Bu zaman zarfında yukarıda yaptığım işlemler dışında ilk olarak şanzıman yağını değiştirttim. Daha önceki sahibinden edindiğim servis kayıtlarında gördüğüm kadarıyla yağı değişeli 35 bin km civarı olmuştu. Tork konvertörlü tam otomatik şanzıman yağlarının 40 bin kilometrede bir değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda herkesin farklı fikri var, kimisi ömür boyu değiştirmemekten yana. Konu son derece tartışmaya açık bir konu ancak ben kendi yaptığım araştırmalarda böyle hareket edilmesi gerektiğine inanıyorum ve artısıyla eksisiyle biraz kendi bildiğini okumayı da seven bir tipim. Denizli'de yaşıyorum ve tesadüfen bulduğum ve tecrübe ettikten sonra da bilgi birikim ve işçilik olarak beni tatmin eden bir yerde makine ile aracın şanzıman yağını komple boşaltıp değiştirdik. Yağ tıpasını açarak bakımdan bakıma ekleme yapma şeklide de bir şanzıman yağı değiştirme yöntemi var ancak bana böylesi tek hamlede makine ile yapılan bir işlem daha sağlıklı geliyor. Normalde cam suyuna kadar araçta LiquiMoly sıvılar kullanıyorum ancak şanzıman yağı olarak Denizli'de o an LiquiMoly'nin uygun yağı (TOP TEC ATF 1800) mevcut değildi ve AisinWarner şanzımanımız için Motul'un ATF VI model yağını kullandık.



Aracı lifte aldıktan sonra şanzıman yağ tıpasından eski yağ boşaltılıyor, akabinde makine sisteme bağlanıyor ve araç çalıştırılarak aynı anda vites geçişleri yapılarak hem makine sistemin içerisine taze yağ pompalıyor hem de eski yağı çekiyor ve bu tazeleme işleminde bir miktar da fazladan yeni yağ kullanılarak şanzıman yağı komple değiştiriliyor. Tam otomatik C5'lerin şanzıman sistemi içerisinde dolaşan yağ kapasitesi toplam 10 litre. Fazladan birkaç litre daha harcayarak değişim tamamlandı.



İçinden çıkan eski yağ ve içeriye pompalanan yeni yağ;


Akabinde usta ile birlikte testini de yaparak işlemi tamamlamış olduk.

Bu işlemden sonra uzun zamandır kafa patlattığım aracın yükseklik seviye ayarı durumu ajandamda yapılacak ilk iş olarak duruyordu. Hydractive süspansiyon sistemine sahip tüm C5'lerde uzun yıllar kullanımdan sonra seviye ayarında bozulmalar yaşanabiliyor. Bunun ilk ve başlıca sebebi hem ön hem de arka aksta bulunan seviye sensörlerinin konumlarının bir şekilde zaman içerisinde kayması. Bu, aracın normal sürüş yüksekliğindeyken önünün arkasına göre daha yüksek durması veya tam tersi önünün fazla basık olup arkasının yüksek kalması gibi 2 yönlü bir soruna sebep veriyor. Bu en masum problem. Daha ileri seviyede ise amortisör kürelerinde (sphere) basınç sorunu varsa, amortisörlerin kendilerinde bir arıza varsa, sistemde bir kaçak varsa v.b. aracın sol veya sağ yanının veya her bir çamurluğun diğerine göre daha farklı yükseklikte durması gibi sorunlara da yol açabiliyor. Benim aracımdaki gibi ön veya arka kısım yükseklik seviye farkı olan C5'lerde ilk bakılması gereken nokta aracı düz bir zemine çekerek her bir jant göbeğinden çamurluk ağzına olan yüksekliği ölçmek. Eğer iki taraf da karşılıklı olarak birbirini tutuyorsa kuvvetle muhtemel seviye sensörlerinin açılarında kayma meydana gelmiştir. Bilgisayara bağlanıldığında görünen yükseklik parametrelerinden bu anlaşılır (sistemde hala referans rakamlar gözüküyorsa araca daha önce müdahale yapılmamış demektir). Bu konu engin bir deniz gibi ancak merak edenler için hazırladığım basit bir seviye ayar kılavuzu mevcut.

Öncelikle, benim aracımda arka yükseklik olması gerekenden biraz daha düşük, ön yükseklik ise olması gerekenden biraz daha fazlaydı. Yani özetle aracın arakası daha alçak önü ise daha yukarıdaydı. Sanki normal süspansiyon sistemine sahip araçta bagaj komple doluymuş gibi.

Bunu standart bir kullanıcı anlamakta zorluk çekebilir ancak durum bu şekildeydi;



Normal koşullarda ön jant göbeği ile çamurluk ağzı arası mesafe 41,5 cm olmalı, arka jant göbeği ile çamurluk ağzı arası mesafe ise 39,5 cm olmalıdır. Benim ön taraf yaklaşık 43 cm, arka taraf ise 37 cm geliyordu (yukarıdaki görseldeki hali).

Bir sonraki paylaşımda açıklayacağım yöntem ile aracı referans yüksekliğine getirdik ve aşağıdaki görselde gözüktüğü haliyle kullanmaya devam ediyorum;



Jant göbeğinden (merkez nokta) çamurluk ağzına olan yükseklik ölçümü;

Ön;


Arka;


Tabi bu arada kış döneminin de bitmesiyle eski C5'ime almış olduğum ve o zaman koyu griye boyatmış olduğum yine orjinal Atlantique 18" jantlara yazlık lastik alma planım vardı. Üzerindeki normal açık gri 18" Atlantique jantlarda aracı ilk aldığım zaman taktırdığım Goodyear Ultragrip kar lastikleri takılı. Herkes gibi ben de premium bir set yazlık lastik almak isterdim (Michelin/Continental v.b.) ancak çılgın rakamlar sebebiyle (245/45/18 ölçülerinde 4 adet 10 bin lirayı geçiyor) bir nebze daha hesaplı olan Falken Azenis FK510a model lastiklerde karar kıldım ve yazlık takımlarımıza da böylece geçiş yapmış olduk.

Ayrıca eski C5'imdeki gibi buna da bir çift aşağıya doğru bakan egzoz kafası taktırdım (çok hoşuma gidiyor) 🙂

Kocaoğlanı yıkayıp güzel bir manzaraya çekip yüksekliği en düşük konuma alarak bir iki yakışıklı fotoğrafını çektim, şu anda son hali bu şekilde;