Herkese selamlar,
Araç neredeyse artık 2.5 sene oldu bizimle beraber ama her ne kadar günlük olarak foruma girip konuları okumaya, yorum yapmaya çalışsam da aracın konusunu açmak bir türlü nasip olmadı.
Hazır biraz boş vakit yakalamışken dedim en iyisi aracın konusunu açayım, hem benim için de bir arşiv niteliğinde olsun.
Her şey o zamanki aracım Fluence'i emekliye ayırmamızla başladı, hayatımda sanayiye girdiğim ufak tefek işlerini kendim halletmeye çalıştığım ilk arabamız. Yeri hep bende başka. Çok temiz bi arabaydı, efsunlu olduğunu düşünmemize sebep olan bi gidişi vardı. 110 luk otomatik olmasına rağmen 120 lik Egea vs geçiyordu rollde. Onunla da çok yollarımız çok maceralarımız oldu. 202.000KM de aldık, 235.xxx KM de pert olarak aramızdan ayrıldı.
Kısaca bir kaç fotoğrafını ekleyeyim;
İlk hali,
Kendimce 1-2 güzelleştirme yaptıktan sonra, sade şık olmasını istedim yaparken
Bu da ne yazık ki kazadan sonraki hali, Ehliyetimin tam 3. yılında bu kazayı yaptım. Şükür ne başkasına ne de bana bir şey olmadı maddi hasarla atlattık,
Sonrasında bildiğiniz gibi kaskodan pert bedelinin alınması, ne alıcaz ne edicez diye düşünürken Ben Audi A4 , F30 bakarken Baba pek beğenmedi bunları.
Zaten BMW dediğinizde tüyleri diken diken olan bir insanNe alalım derken Skodaları sever kendisi, Superb dedi dedim 22 yaşında insanız tamam babamızın arabasını çalıp geziyoruz ama bu kadar da abartmayalım, Octavia da bir şekilde anlaştık.
Klasik 1.6 dizel bakıyorum, olmazsa olmazım cam tavan led far gerisi de olursa allah bereket versin.
Beylikdüzünde bir tane buldum, Kum beji rengi, arabanın kaportada bir kaç işi var ama hallolmayacak bir durum yok.
Gittim baktım babama bir rapor hazırladım, pazarlık sürecine başladık. Satan kişi zaten emlakçı, takasa almış arabayı abi öyle böyle derken bi 15-20 lira pazarlık ettik istediğim rakamın da altına geldi fiyat.
Babamın sevmediğim bir huyu vardır, inanılmaz anlayışlı ve yumuşak yüzlü biridir ama bir kere tersine gelirseniz o inattan vazgeçiremezsiniz.
1000 TL için anlaşmazlık çıktı, Baktım babam inada bindi adam da aynı şekilde inatlaşıyor bi onu arıyorum bi onu arıyorum dedim arada şamar oğlanı olmaya gerek yok
Adama dedim abi almıyoruz, Babama da dedim adam bize satmıyor
Ben yine düştüm ilanlara, bakıyorum ne var ne yok ilana ne girmiş vs. Hiç benzinli araba gözümde yok, ki bizim sülalede benzinli araba diye bir kavram da yok. Ya Dci ya TDI başka bir şey yok.
Meraktan 1.5 Tsi neymiş aa sport varmış derken bir girdim ilanlara, zaten toplasanız totalde 3-4 tane araba vardı. Sadece 1 tanesi istanbulda onu da VavaCars satıyor.
Arabayı inceliyorum spor koltuk var, anahtarsız giriş var, 17 jantlar standart bagajda ufak bi spoiler var vs dedim ne güzelmiş bu. Km ve yıla bakıyorum aynı kondisyondaki dizeller rahat 40-50k üstünü istiyor. Dedim hem ucuz, hem daha dolu hem de daha güçlü. Başladık babayı ikna etme aşamasına, benzinli olurdu olmazdı vs derken bir şekilde arabayı görmeye ikna ettim bastık gittik VavaCarsa yanıma nolur nolmaz diye bigboss annemi de aldım dedim en kötü bana destek atar bir şekilde ikna ederiz.
Şansımıza arabayla ilgilenen de Forumdan Gökhan Abi çıktı, zamanında halısahalardan tanışmışlığım olan birisiydi sağolsun çok ilgilendi.
Araba zaten geldi simsiyah annem dedi ki ben bunu beğendim, içimden dedim tamam bu ticaret bize + yazar. Babam sağına soluna baktı güzel arabaymış vs dedi, servise de gösterdik tamam dedik bunu alalım (Arabaya beni bakmaya gönderse hayatta almazdı, kendisi geldiği için ve başka bir arabaya bakmaya gidip uğraşmak istemediği için çok da zorluk çıkarmadı
Tabi benim kafada projeler şekillenmeye başladı, yapar mıyız eder miyiz derken bir yandan da çok hevesliyim çünkü araba güzel zaten Fluence den geçiyorum sınıf atlıyoruz vs dedim biz buna uzun süre bineriz ben en iyisi bir plaka alayım. Plaka alalım ama boş bi plaka da olmasın ne alalım ne alalım, dedim evdekilerin baş harfleriyle bir kombin yapalım sonuna da memleketi yapıştırdık mı mis gibi olur.
Kombinasyonlara bakıyorum, AOY,YAO,OAY,OYA,YOA sonrasında bir öğrendik ki O harfi plakada başa ve sona gelemiyor, tek istisna 61 OF plakalar.
Eee dedik ne kaldı elimizde AOY ya da YOA, dedim o zaman YOA olsun hem okurken de makaralı olur
Gökhan Abi sağolsun plaka konusunda da yardımcı oldu, tekrardan teşekkür ederim burdan.
Arabayı almak için notere geçtik plaka için haber bekliyorum muameleciden ama bir türlü haber vermiyor.
Yok amir adamın başında, aman geldi aman geliyor vs bir yandan da babam bastırıyor bi imza işi kaldı zaten bırak plakayı ne geliyorsa o gelsin vs diyor ayak diretiyorum yok diyorum bu plaka olacak başka plaka istemiyorum ben bu arabada vs ama bir yandan da saat 16:50 civarı olmuş bir yandan da aslında savunma kalkanım düşüyor çünkü babamı yarın tekrardan notere getiremeyiz imkanı yok acaba hayırlısı mı böyleydi derken ekrana bir mesaj... ''Kardeşim tahsis yapıldı, hayırlı olsun'' Dedim çalsın davullar atılsın imzalar
Arabayı aldık geldik, ilk pozumuz; (APP ler için Melih Abiye çok teşekkürler)
Sonrasında kendimizi akvaryumda gibi hissedince dedik cam filmi şart oldu. Bu arabayı alırken yapacağım her şeyi en üst seviyede yapmayı kafaya koymuştum ilk aşama cam filmi olmuş oldu.
Detailworks e bıraktım arabayı, 5 cam IRX15, Ön cam ve cam tavan AIR80 yaptık çıktık.
Cam filmlerinden çok memnunum ama şu anki fiyatlarla tekrar yaptırır mıyım emin değilim açıkçası.
AIR80'in en sevdiğim yanı sanırım bu renkleri;
E yeni araba alınmış, olmazsa olmaz hemen memlekete bir çıkartma yapıldı;
Biraz böyle bindik (Sanıyorum maks 1 ay kadar
Fluence 4CM kadar basıktı, baktım babam zorluk çekmiyor dedim neden tekrardan yapmayalım ki
Genelde arabaya bir şey yaptırdığımda hepsini tekte yaptırmayı daha çok seviyorum, dedim şimdi ekstra lastik masrafı çıkmasın
Yaya ek olarak birde 17 jant takalım;
Yay takılı hali;
Ardından jant da takıldı (Hazır değişiklik yapmışken hızlı cila ile arabayı da ödüllendirdik
Uzunca sayılabilecek bir süre bu şekilde bindim, zaten o dönem yasaklar vs de vardı. İznimiz vardı geziyorduk ama araba yapmaya çok da bir heves kalmamıştı özgürce gezemediğimiz için, Taaki en başından beri aklımda olan jantları ilanda görene kadar.
Jantların da başlı başına bir hikayesi var aslında, Jantlar 4 mevsim michelin lastikle takım olarak ilana girdi. Adama alıyorum dedim, senden önce birisi yazdı almazsa sende dedi. O adam jantları aldı, ben de gidip o kişiden haybeye daha fazla ödeyerek aynı gün satın aldım
Çeyizliklerimiz geldi;
Lastik olarak normalde 225/40/18 tercih etmemiz lazımdı, dedim biraz genişletelim.
Uygun yollu da bulunca 235/40/18 Ps4 lastiklerimizi de almış olduk.
Lastikçide ufak bir iddialaşma oldu sürter, sürtmez konusunda. Dedim indir sen sürtmeyecek..
Arabayı indirdik, tam sol tam sağ her şey güzel. Lastikçiye ufak bir hava attım ''Abi sürtmez dedim sana'' gibisinden.
Yola çıktım bi 10km kadar yol yaptım, bir indim önler yanaktan traşlamış
Araba önden esnediğinde sürtme yapıyormuş lastikler,Lastiği değiştiremedim jantı zaten değiştiremezdim bir süre traşlaya traşlaya gezdik
Dönüp dönüp arabaya bakmaya başladım, hevesim de taktığım parçalarla artarak devam ediyordu.
Bir süre de bu şekilde gezdim ama kafamın bir köşesinde hep bir tilki dönüyordu, ki zaten çok da uzun süre dayanamadım.
Dedim e dışını yaptık biraz da hızlandıralım bari,
En temiz kombin nedir? Filtre, egzoz , yazılım. E iyi güzel filtreyi alalım hemen, Sağolsun Birlastan Alper abiye bir telefonla hemen kargomuz yola çıktı.
K&N kutu içi filtremiz gelmiş oldu, E şimdi yazılım egzoz kaldı.. Egzoza girsek acaba baba bize ne yapar diye düşünürken egzoz yapılacaksa yazılımı sonra attırmak lazımdı çünkü DP uyarısını silmesi gerekiyordu.
Bir sabah uyandım, bu egzozu kim yapar kim yapar dedim en iyisi kimse ona gidelim Aradım İskender Egzozu aldım randevuyu, şansa boşluk da vardı kalkar kalkmaz soluğu maslak sanayide aldım. Abi reçete ne olacak, içimden dedim komple egzoz yaparsam eve giremem bir cesaret biz buna DP yapalım.
Dp takıldı, ilk marşı bastım homur homur çalışmaya başladı.. İlk egzozlu araba tabi suratta gülümseme ama kafada da ulan baba durumu ne olacak diye düşünmüyor değilim. Sonra gaza basıyorum vites değişince Faarrttt diye ses geliyor neyse diyorum bakıcaz çaresine
Soluğu tabi sonrasında Yazılımcıda almış olduk, Alican abi sağolsun bağladı arabayı yazdı. Tabi içim içime sığmıyor hem hızlanmışız hem DP takılmış ulan diyorum istediğim gibi oluyor artık..
Arabayla sabahtan akşama gezdik, hadi gaza oturmayınca içeride çok ses yok ama cold startta fark edilmeyecek gibi değil..
Aradım Ahmet abiyi, abi dedim ortaya varex takıyoruz sesi kesmemiz lazım. Gittim bi Voortek aldım, bir sonraki gün yine Ahmet abinin yanına gittik bu sefer de ortaya varex takıldı.
E akşamına bi cadde yapılmaz mı? Tabii ki yapılır.. Egzozu açıyorum gaza basıyorum arabadan bir ses çıkıyor sanki 51 lik boru çekilmiş honda gibi araba vız vız geziyor.
Ahmet abiyi bir daha aradım, ya batarına ya çıkarına abi komple yapıyoruz dedim. Çıkışları da Octavia RS çakması bir şey aldım yine Ahmet abinin yanına gelmiş olduk.
Ahmet Abiye istediğim sesi tarif ediyorum, Abi bak Polo Gti ın ortayı sökünce böyle bir ses çıkıyor gayet tok ve keyifli bi ses geliyor.
Ahmet Abi dedi s***** et poloyu moloyu sen bana bırak. Ahmet abiye egzoz tok ve karakterli olsun yeter dedim başladı sanatını konuşturmaya..
Egzoz bitti bir marş bastık, Ahmet abiye dedim sen sanatçısın, cidden istediğim gibi tok ve karakterli bi ses. Bundan sonra dedim Allaha emanetiz başka türlüsü kurtarmaz bizi
Egzoz sesini ekleyemedim, Youtube a yüklemem gerekiyor sanırım sonrasında bir link atıp onun için de yorumlarınızı rica edicem
**Egzoz sesi için de linki bırakıyorum**
https://youtube.com/shorts/YYOEf0XEO...1Rdq3ryoZYF3Sb
Komple egzozdan sonra arkadaş yolda bir fotoğrafımızı çekmiş; (Egzozun bir tarafı ayarsız biliyorum ama hiç de düzeltmedim, kusur bıraktım onu da)
Bir tane de benim hoşuma giden açıdan poz paylaşalım;
Babam egzozu anlamadı, taa ki memleket yolculuğuna çıkacağı güne kadar.. Yolda tempolu gideceğini bildiğim için mecbur söylemek zorunda kaldım.
Tam kapıdan çıkarken reis dedim egzozun kumandası bardaklıkta, uyku sersemi ne egzozu dedi. Dedim egzoz yaptım arabaya tempolu gideceksen açman lazım.. Bir bakış attı ama çok şey anlattı sonra yola çıktı
Bir süre böyle gezdik, sonra canımız sıkıldı ne harcasak ne harcasak derken Gri ayna kapakları geldi
Ayna kapaklı halimiz;
Sonrasında en başından beri yapmak istediğim ama bir türlü cesaret edemediğim Octavia RS tamponların en azından ön kısmını takayım diye bir maceraya girelim dedik
Çok sevdiğim OZ ları satmak zorunda kaldım, yerine Borbetler geldi;
Seven oldu, sevmeyen oldu ama benim gözüm alışamadı;
Sonra bir gün yine caddede dolaştığımız o kara günde bir kazaya karıştım, daha doğrusu arabanın burun kısmıyla 2 arabanın arasına girdim.
Ön 2 çamurluğu olay yerinde bıraktık, Sağolsun benim hızlı oluşum ve kırmızı aracın sahibinin Travestiye laf atma çabasının karışımıyla böyle bir kaza meydana gelmiş oldu.
Kazaya ilk müdahaleyi de Tezgahının önünde kaza yaptığımız için Travesti yapmış oldu. Allahtan suni tenefüslük bir durum yoktu
arabayı gece servise çektirdim sabah oluyordu eve geldim.
Baktım babam işe gidecek, içine mi doğdu anlamadım gitmiş otoparka bakmış arabayı görememiş.
Geldi Araba nerde dedi, Araba yok dedim, Ne demek araba yok dedi, Dedim araba serviste, Neresi bozuldu? Kaza yaptım.
Süreceğin arabanın dedi gitti
Ben de servisin yolunu tuttum, Baktım kapıda herkes arabanın etrafına toplanmış sağına soluna bakıyorlar.
Aralarına girdim dedim yaşayacak mı? Hepsi dedi Kardeşim hesaplayarak mı yaptın kazayı sağ ve solda hasar eşit.
Dedim teknik vurdum abi
Uçan Hollandalı;
Kaza sonrası jantlar da kırılmışken dedik onu da değiştirelim, MSW lere geçtik;
Bu haliyle gözüme çok daha güzel geliyordu, en azından alışık olduğumuz bi tasarımı vardı.
Sonrasında arabada değişiklik yapmadan bu şekilde binmeye devam ettik, bir gün yine caddedeyken
Işıklarda da yanıma bana denk olduğunu bildiğim bir araba gelince ya hakk diyip ışıktan kalktık, yarım boy öne attık kalkışta kendimizi
Sonrasında araba 2 ye geçerken çok temiz bir sıyırma sesi geldi, sonrasında zaten ekranda harika bir uyarı
İstikamet servis, 1. vites dişlisi dağılmış dikmekten. Komple şanzıman takıldı, eski gazlama hevesimiz de yoktu ama yine de arada sırada gazlıyordum.
Bir gün günü birlik bursa yapıp gelelim dedik, depoya ethanol de ekledim dedim ne görürse görelim araba. Sıka sıka gittim, Bursa çıkışına girerken arabanın 3 e geçerken ses yaptığını fark ettim. Suratımda aptal bi tebessüm oldu, gittik servise bu sefer de 3. dişli gitmiş
Onu da yaptırdık sonra arabadan ne heves kaldı ne bir şey, şimdilerde full orijinal şekilde kullanmaya devam ediyoruz.
Sadece yazılım ve filtre kaldı geri kalan her şey orijinal, ne kadar az yakar onun savaşını veriyoruz artık
Son pozumuz da gençliğimizin geçtiği cadde yollarından olsun o zaman;
Çok uzun oldu ama buraya kadar okuyan herkese çok teşekkür ederim, naçizane ben de aracımı tanıtmak istedim.
Olumlu / Olumsuz her türlü eleştiriye açığım tabii ki.
Herkese keyifli forumlar
Alıntı
mesutt1 Nickli Üyeden Alıntı
