Yüksek Lisans Konusunda Fikirleriniz ?

Herkese merhaba, sağlık kurumları işletmeciliği 3. sınıf öğrencisiyim. Hedefim akademik kariyer yapmak. O yüzden tezli yüksek lisans şartım var. Memleketimde bölümümde yüksek lisans programı da yok.
Emlak ofisimiz var babamın bana sürekli ihtiyacı oluyor.
Sadede gelecek olursam özel üniversitede yüksek lisans yapsam dersleri uzaktan takip etme imkanım olur mu ?
Devlet üniversitesinde yapsan ikinci yıl uzaktan takip edebilirsin diyorlar bunuda sormak istedim.
Ya da akademik kariyer için özeli mi yoksa devleti mi tercih ederdiniz ?
Yardımcı olan olmayan herkese teşekkür ederim :)

Odtüde master yaptım şuan anadolu üniversitesinde doktora öğrencisiyim.

Niyetin varsa master ve doktora mutlaka yap. Çok fazla şey katacak hayatına.

Bende o yaşlarda akademik kariyer yapayım diyordum :D

18'i liste başı 26 ilandan geri döndüm. Her gittiğim yerde alınacak insan belliydi. Bazen boş yere yol gitmeyelim diye evrak eksik bahanesiyle başvurumuzu hiç ettikleri de oldu.

Bunları yaparken yaş haliyle gidiyor. İş tecrübesi olmayınca master yapmışsın, doktora yapmışsın, ingilizce biliyorsun kimsenin umrunda değil. Normalde çoğu ülkede bu süreler iş tecrübesi olarak sayılıyor. Adam master+doktorayı 10 yıllık tecrübeli olarak değerlendiriyor.

Hobi olarak yapmak umut bağlamamakta fayda var. Yapmanı tavsiye ederim ama mutlaka gelir akışını garantiye al. Yoksa sonrası işsizlik, parasızlık olarak geri dönüyor :)

Akademiden kalma kastın, Türkiye'de yaptığın BsC üzerine MsC ve PhD yaparak, akademisyen olmak ise, Türkiye'de değil akademik kadrolar, MsC ve PhD kabulleri bile büyük torpiller ile dönüyor.

2914'ü ve son gelen "Doktor Öğretim Görevlisi" değişikliğini iyice incele. Türkiye'de güçlü bağlantıların yok ise, akademide kalmak çok zor, kaldıktan sonra ilerlemek ise daha zor. Son yapılması planlanan değişiklik ile üniversitelerde torpillerin yok ise akademisyen olabilmek imkansıza yakın. Ben 27-28 yaşımda, kadro açılmadan, maaş almadan, sosyal haklarımdan feragat ederek, öğrenci gibi yaşarım ama akademide kalırım, araştırma yaparım, makale, bildiri yazarım bunlardan hoşlanırım diyorsan yolun açık olsun.

Bağlantıdan kastım, hele yeni yasa ile gelen DÖG kadrolarına atanabilmek için "Benim amcam AKP ilçe başkanı", "Milletvekilinin eniştesi bizim komşu", "Bizim bir abi var kahveden, teşkilatla arası çok iyi" seviyesindeki tanıdıklar değil, gerçekten Rektör'e, sözünü geçirebilecek, nazı niyazı olabilecek kadar güçlü ve sana referans olabilecek kadar seni tanıyabilmesi lazım.

Alıntı:

---

2jz Nickli Üyeden Alıntı

Odtüde master yaptım şuan anadolu üniversitesinde doktora öğrencisiyim.

Niyetin varsa master ve doktora mutlaka yap. Çok fazla şey katacak hayatına.

Bende o yaşlarda akademik kariyer yapayım diyordum :D

18'i liste başı 26 ilandan geri döndüm. Her gittiğim yerde alınacak insan belliydi. Bazen boş yere yol gitmeyelim diye evrak eksik bahanesiyle başvurumuzu hiç ettikleri de oldu.

Bunları yaparken yaş haliyle gidiyor. İş tecrübesi olmayınca master yapmışsın, doktora yapmışsın, ingilizce biliyorsun kimsenin umrunda değil. Normalde çoğu ülkede bu süreler iş tecrübesi olarak sayılıyor. Adam master+doktorayı 10 yıllık tecrübeli olarak değerlendiriyor.

Hobi olarak yapmak umut bağlamamakta fayda var. Yapmanı tavsiye ederim ama mutlaka gelir akışını garantiye al. Yoksa sonrası işsizlik, parasızlık olarak geri dönüyor :)

---

İlgin için çok teşekkür ederim abicim, maddi yönden şükür sıkıntım yok şuanlık. İşim olsunda nasıl olursa olsun stratejisinde değilim. Polislik ve gardiyanlığın mülakatlarından geçmeme rağmen gitmedim. Biz niyet edip başlayalım yaşımız genç elbet bir yol çıkar karşıma :)

Alıntı:

---

ckrc Nickli Üyeden Alıntı

Akademiden kalma kastın, Türkiye'de yaptığın BsC üzerine MsC ve PhD yaparak, akademisyen olmak ise, Türkiye'de değil akademik kadrolar, MsC ve PhD kabulleri bile büyük torpiller ile dönüyor.

2914'ü ve son gelen "Doktor Öğretim Görevlisi" değişikliğini iyice incele. Türkiye'de güçlü bağlantıların yok ise, akademide kalmak çok zor, kaldıktan sonra ilerlemek ise daha zor. Son yapılması planlanan değişiklik ile üniversitelerde torpillerin yok ise akademisyen olabilmek imkansıza yakın. Ben 27-28 yaşımda, kadro açılmadan, maaş almadan, sosyal haklarımdan feragat ederek, öğrenci gibi yaşarım ama akademide kalırım, araştırma yaparım, makale, bildiri yazarım bunlardan hoşlanırım diyorsan yolun açık olsun.

Bağlantıdan kastım, hele yeni yasa ile gelen DÖG kadrolarına atanabilmek için "Benim amcam AKP ilçe başkanı", "Milletvekilinin eniştesi bizim komşu", "Bizim bir abi var kahveden, teşkilatla arası çok iyi" seviyesindeki tanıdıklar değil, gerçekten Rektör'e, sözünü geçirebilecek, nazı niyazı olabilecek kadar güçlü ve sana referans olabilecek kadar seni tanıyabilmesi lazım.

---

İlgin için çok teşekkür ederim abicim, yazdıkların biraz umudumu kırmadı değil lakin bir defa kafaya koydum bu yolda gitmek istiyorum. Buna hevesim var sadece bunuda yapamazsam ilgimi çeken başka bir meslek yok :) Yeterli bir kaç tanıdığımız var bakalım inşallah günü geldiğince işimize yararlar ne diyeyim :)

Özel üniversitede master yerine kesinlikle köklü ve iyi bir devlet üniversitesinde master yapmanı tavsiye ederim. Özel üniversitelerin çoğunluğu artık askerlik tecil merkezi gibi oldu. Eğitimmiş dersmiş falan hikaye :)

Alıntı:

---

Rew Nickli Üyeden Alıntı

İlgin için çok teşekkür ederim abicim, yazdıkların biraz umudumu kırmadı değil lakin bir defa kafaya koydum bu yolda gitmek istiyorum. Buna hevesim var sadece bunuda yapamazsam ilgimi çeken başka bir meslek yok :) Yeterli bir kaç tanıdığımız var bakalım inşallah günü geldiğince işimize yararlar ne diyeyim :)

---

Maddi durumun var ise, YÖK ile uğraşmadan, Türkiye'de 657'ye tabi memur gibi akademide kalacağına. Yurtdışında MsC ve PhD yapabilirsin. İnan bütün her şey daha kolay ve mantıklı olur.

Alıntı:

---

ckrc Nickli Üyeden Alıntı

Maddi durumun var ise, YÖK ile uğraşmadan, Türkiye'de 657'ye tabi memur gibi akademide kalacağına. Yurtdışında MsC ve PhD yapabilirsin. İnan bütün her şey daha kolay ve mantıklı olur.

---

En doğru seçim olur

Alıntı:

---

ckrc Nickli Üyeden Alıntı

Maddi durumun var ise, YÖK ile uğraşmadan, Türkiye'de 657'ye tabi memur gibi akademide kalacağına. Yurtdışında MsC ve PhD yapabilirsin. İnan bütün her şey daha kolay ve mantıklı olur.

---

Yurtdışı tecrübem var gözüm korkmuyor maddi yönden biraz fazla gelecek olsa bile yapabilirim ama başta belirttiğim gibi abicim babamın yanında olmak istiyorum bir süre o yüzden ülke sınırları içinde takılmak zorundayım :D

Alıntı:

---

2jz Nickli Üyeden Alıntı

En doğru seçim olur

---

Peki yurtdışının bana avantajları veya dezavantajları neler olur genel olarak ? Kusura bakmayın fazla soru soruyorum ama çevremde hiç kimse bu konularda tam olarak bilgi sahibi değil.

Alıntı:

---

Rew Nickli Üyeden Alıntı

Peki yurtdışının bana avantajları veya dezavantajları neler olur genel olarak ? Kusura bakmayın fazla soru soruyorum ama çevremde hiç kimse bu konularda tam olarak bilgi sahibi değil.

---

Yurtdışının maddiyat dışında nicel dezavanatajı yok. Yemek kültürü, iklimsel değişiklikler vb. nitelikli dezavantajları subjektiftir, o yüzden yorum yapmıyorum o konuda.

Bu dediklerim tabi ki yurtdışında yaşarken, "Türkiye'de" gibi yaşayan, yaşamaya çalışan, sistemi esnetmeye çalışan, topluma adapte olmak yerine, "düzenden sıkıldım, çok sıkıcılar, komşuluk yok vb." diye hayıflanmayacağını varsayarak söylüyorum.
Irkçılık, Türkleri sevmeme vs. diyenler olacaktır, sen ırkçılık yapmaz isen, sen sisteme adapte olabilirsen, gittiğin ülkenin toplum kültürlerine saygı gösterip, ona uygun davranırsan kimse ama kimse sana ırkçılık yapmaz.

Bu yaşantının dışında, Akademide her şey liyakate dayalıdır, Türkiye'de ki gibi, fotokobiciden not alayım, ctrl+c, ctrl+v ile proje yazayım kafasında asla ilerleyemezsin. Okurken çalışırım dersen hepsi yalan olur.

Benim bilader Polytechnica Warsaw'da MsC yaparken, Gazi'den, Ege'den gelen çocukların daha "Referans" bile veremediklerini, yazdıkları proje raporlarına internet sayfası linkini referans verecek kadar konudan bir haber olduklarını söylüyor. Zaten bu gibi çocuklar yeter kredi tamamlayamadıkları için 1-2 dönemden fazla kalamıyorlar.
Yani, akademik bir altyapın yoksa, araştırma yapmayı bilemiyorsan, İngilizcen yok ise.(ingilizcen, anneni, babanı arayınca farkında olmadan ingilizce konuşmaya başlayacağın seviyede değil ise.) ayakta kalamazsın, MsC tamamlayamazsın, tez yazamassın.

Bunların hepsini aşabilirsen, MsC'ni tamamlarsın, liyakatına göre , kimseye yalakalık, kişisel asistanlık yapmadan gerçekten araştırarak, öğrenerek, çalışarak PhD'ni tamamlarsın. Yurtdışı PhD'si her zaman Türkiyede'de geçerlidir. Vakıf üniversitelerinin tercih edebileceği bir konumda da olursun.

Alıntı:

---

ckrc Nickli Üyeden Alıntı

Yurtdışının maddiyat dışında nicel dezavanatajı yok. Yemek kültürü, iklimsel değişiklikler vb. nitelikli dezavantajları subjektiftir, o yüzden yorum yapmıyorum o konuda.

Bu dediklerim tabi ki yurtdışında yaşarken, "Türkiye'de" gibi yaşayan, yaşamaya çalışan, sistemi esnetmeye çalışan, topluma adapte olmak yerine, "düzenden sıkıldım, çok sıkıcılar, komşuluk yok vb." diye hayıflanmayacağını varsayarak söylüyorum.
Irkçılık, Türkleri sevmeme vs. diyenler olacaktır, sen ırkçılık yapmaz isen, sen sisteme adapte olabilirsen, gittiğin ülkenin toplum kültürlerine saygı gösterip, ona uygun davranırsan kimse ama kimse sana ırkçılık yapmaz.

Bu yaşantının dışında, Akademide her şey liyakate dayalıdır, Türkiye'de ki gibi, fotokobiciden not alayım, ctrl+c, ctrl+v ile proje yazayım kafasında asla ilerleyemezsin. Okurken çalışırım dersen hepsi yalan olur.

Benim bilader Polytechnica Warsaw'da MsC yaparken, Gazi'den, Ege'den gelen çocukların daha "Referans" bile veremediklerini, yazdıkları proje raporlarına internet sayfası linkini referans verecek kadar konudan bir haber olduklarını söylüyor. Zaten bu gibi çocuklar yeter kredi tamamlayamadıkları için 1-2 dönemden fazla kalamıyorlar.
Yani, akademik bir altyapın yoksa, araştırma yapmayı bilemiyorsan, İngilizcen yok ise.(ingilizcen, anneni, babanı arayınca farkında olmadan ingilizce konuşmaya başlayacağın seviyede değil ise.) ayakta kalamazsın, MsC tamamlayamazsın, tez yazamassın.

Bunların hepsini aşabilirsen, MsC'ni tamamlarsın, liyakatına göre , kimseye yalakalık, kişisel asistanlık yapmadan gerçekten araştırarak, öğrenerek, çalışarak PhD'ni tamamlarsın. Yurtdışı PhD'si her zaman Türkiyede'de geçerlidir. Vakıf üniversitelerinin tercih edebileceği bir konumda da olursun.

---

Düşüncelerini yazdığın için tekrar tekrar teşekkür ederim abicim bazı şeyleri kafamda ölçüp tartmam lazım sanırım, ufkumu genişlettin :D

Yazılacak bir çok şey yazılmış benim de nacizane görüşüm tabiki yurt dışı imkanın varsa yurtdışı olsun. Eğer devlet üniversitesinde yapacağım diyorsan da 2. 3. sınıfta birilerinin çantasını taşımaya , notlarını girmeye ödevlerini kontrol etmeye ve hatta ev faturalarını ödemeye başlamazsan , bunların hepsi aklıma gelen örnekler sadece , bir çok üniversitede imkansıza yakın doktorayı tamamlamak ve akademik kadroya kalmak.

Alıntı:

---

Grimlord Nickli Üyeden Alıntı

Özel üniversitede master yerine kesinlikle köklü ve iyi bir devlet üniversitesinde master yapmanı tavsiye ederim. Özel üniversitelerin çoğunluğu artık askerlik tecil merkezi gibi oldu. Eğitimmiş dersmiş falan hikaye :)

---

Koc sabanci bilkent varken, devlete girmekle ugrasmasi zaman kaybi olur

Alıntı:

---

tool Nickli Üyeden Alıntı

Koc sabanci bilkent varken, devlete girmekle ugrasmasi zaman kaybi olur

---

Bu 3u ok gerisi cop