Ağır hasarlı ve tam hasarlı tanımları güncellendi

Alıntı:

---

SEDDK'den yapılan açıklamada, düzenlemeyle, trafik güvenliğinin sağlanmasının ve hasar gören araçları satın alacak vatandaşların doğru ve eksiksiz bilgiye ulaşabilmelerinin amaçlandığı bildirildi.

HASAR TUTARI RAYİÇ BEDELİN YÜZDE 60'INI AŞARSA AĞIR HASARLI OLACAK
Düzenleme kapsamında aracın; hasar tutarının rayiç değerini aşması ve onarım kabul etmemesi durumunda "tam hasar", rayiç değerin yüzde 60'ını aşması veya ilgili genelgede belirlenen kritik parçaların hasar görmesi halinde ise " ağır hasar" statüsünde işlem göreceği belirtildi.

Hasar tespitinin güvenilir şekilde yapılacağına işaret edilen açıklamada, tam veya ağır hasar tespitinin doğru ve güvenilir bir şekilde yapılabilmesi için "tespit işleminin 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu uyarınca ruhsat alan sigorta eksperi tarafından yapılması" zorunluluğunun getirildiği kaydedildi.

Açıklamada, "Tam veya ağır hasara uğramış araçların ilgili mevzuata aykırı olarak 'hurda tescil belgesi' veya 'trafikten çekilmiştir belgesi' alınmaksızın alım-satıma konu edilmesini engellemek maksadıyla, sigorta şirketleri ve sigorta eksperleri tarafından yapılan işlemlerin takibinin, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi aracılığıyla yapılabilmesine imkan sağlanmıştır." ifadesine yer verildi.

Ağır hasarlı ve tam hasarlı tanımları değişti! İşte trafik sigortasında yeni kriterler... - Sozcu

---

Haberdeki son paragraf dikkat çekici. Sigortacı arkadaşlar detaylı bilgi verirse değişen ne var ne yok öğrenme konusunda bize yardımcı olurlar.

Ağır hasara girme oranı daha önce kaç idi?

Alıntı:

---

DOHC Nickli Üyeden Alıntı

Ağır hasara girme oranı daha önce kaç idi?

---

internette ilk çıkan:

Ekspertiz servisleri tarafından belirlenen hasar oranı %70'in üzerindeyse hasar kaydı ağır olarak sisteme geçer. Bu araçların trafiğe çıkmaları yasaklanır. Gerekli değişim ve tamir işlemlerinin yapılmasıyla birlikte araç trafiğe çıkabilir.

Burada şöyle bir ikircikli durum vardı,

Biliyorsunuz, araç değeri ve hasar tutarı üzerinden de bir hesaplama yapılıp "pert" deniliyordu ama araçlar kullanılabilir durumda oluyordu.
Bu noktada asıl pert, yani hurdaya ayrılması gereken, kullanılmaz hale gelen araçlarla, sigorta şirketi veya eksper tarafından pert olarak kabul edilen araçlar karışıyordu.

Normalde tanımlama tam hasarlı yani pert, yani kullanılamaz duruma gelen, hurda olarak nitelendirilmesi gerekiyor.
Kullanılabilir tamir edilebilir durumda olanlar ise ağır hasarlı olarak tanımlı.

Fakat bu noktada yine şöyle bir saçmalık oluyordu, SEDDK ile yapılan toplantılarda falan da dile getirildi.
Örneğin araç tam hasarlı, hurdaya gitmesi gerekiyor. Sigorta şirketi diyor ki, tamam kardeşim biz bunu hurda yaptık, ama gidip hurda diye de satıyor ve sanayide birileri bunları alıp tekrar yapıyor ve trafiğe çıkarıyordu.
Burada otomotivciler, yani sektör SEDDK'ya dedi ki, kardeşim bunun denetlemesini iyi yapın, bu araçlar, hurdalar falan tekrar trafiğe çıkamasın, onarıma gidemesin, parçaları başka araçlarda birleştirme vesaire olarak kullanılamasın.

Yine de takibi şusu busu zor.
Her fırsatta ağlayan sigorta şirketleri kendi zararlarını karşılamak için arkada her türlü işi çeviriyorlar halen.
Ve hala da ağlıyorlar.
Sanırsın bu kadar sigorta, kasko, vesaire, poliçelerin hepsi hasar yapıyor da hepsini o bedel üzerinden ödüyorlar.
Bunların yanında bir de parça tedariği, illa benim verdiğim parçayı takacaksın, ben tedarik edeceğim tarzı işler de devam ediyor.

Bu düzenlemede özellikle tam hasara ayrılması için çeşitli parça kriterleri de var. Atıyorum araba tam hasara uğramadı ama şasi bağlantısı hasar aldı, onu da tam hasar diye sayıyor. Ancak bu araçlar hala onarılıp piyasaya çıkabiliyorlar.
Asıl oraya bir denetim getirilmesi gerekli.

Ağır hasarlı araçların onarımının yapılarak trafiğe çıkarılmasının yasaklanması için Meclis'e sunulan kanun teklifi gündemde yer alıyor. Geçtiğimiz aylarda verilen bir teklifte, trafik kazası veya doğal afet sonucu zarar görerek ağır hasarlı olduğu tespit edilen ve ekonomik ömrünü doldurma, eskime, yıpranma, kaza, yanma, tahrip edilme ve benzeri nedenlerle kullanılamaz duruma gelen araçların onarımı yapılarak yeniden trafiğe çıkarılmasının yasaklanması ve bu hükme aykırı davranan özel veya tüzel kişilere 500 bin Türk Lirası para cezası verilmesi talep edildi.

Meclise ilk verilen kanun bu şekildeydi birilerinin götünü kaşıdı demek ki yumuşattılar. Reyiz sağolsun hallkına hurda pert araclara binmeyi layık gördü.

Alıntı:

---

free-hifi Nickli Üyeden Alıntı

Ağır hasarlı araçların onarımının yapılarak trafiğe çıkarılmasının yasaklanması için Meclis'e sunulan kanun teklifi gündemde yer alıyor. Geçtiğimiz aylarda verilen bir teklifte, trafik kazası veya doğal afet sonucu zarar görerek ağır hasarlı olduğu tespit edilen ve ekonomik ömrünü doldurma, eskime, yıpranma, kaza, yanma, tahrip edilme ve benzeri nedenlerle kullanılamaz duruma gelen araçların onarımı yapılarak yeniden trafiğe çıkarılmasının yasaklanması ve bu hükme aykırı davranan özel veya tüzel kişilere 500 bin Türk Lirası para cezası verilmesi talep edildi.

Meclise ilk verilen kanun bu şekildeydi birilerinin götünü kaşıdı demek ki yumuşattılar. Reyiz sağolsun hallkına hurda pert araclara binmeyi layık gördü.

---

Çok büyük ihtimal sigorta şirketleri falan karşı çıkıyor. Acayip güçlü ve lobi yapıyorlar bu anlamda.

Otomotiv ve sigorta sektörü ile toplantı yaptığımızda birbirlerine girecek hale geldiler.
Çünkü sigortacılar (genelde acenteler) bu durumu kabul ediyorlar, biliyorlar neler döndüğünü, ancak sigorta firmalarının kendi temsilcileri sanırsınız otomotiv sektöründe hiç üçkağıt dönmüyor, kendi yaptıkları dolandırıcılıkları hiç görmüyorlar, tamamen yok sayıyorlar.

Oysa ki biliyoruz hurda diye satılanlar 2'ye 3'e bölünmüş araçları tekrar tekrar birleştirmek için kullanılıyor. Kendileri parça tedariği yapıyor saçma sapan fiyatlarla, parçacılar bile böyle fiyat veremiyor falan filan tarzı bir sürü iş dönüyor.

Bitsin istemiyorlar.

sigorta şirketleri pert araçları hurda belgeli veya çekme belgeli olarak satışa çıkarır. normalde onarılamayacak durumda olan yada kritik hasarlı araçların hurda belgeli olarak satılması gerekir. bu araçların trafiğe çıkması kanunen imkansızdır. ama sigorta şirketleri çekme belgeli araçları daha yüksek fiyattan satabildiği için ölüm döşeğindeki arabayı bile çekme belgeli satmaya çalışıyor. bu araçlarda onarılıp trafikte yürüyen tabut şeklinde geziyorlar. bunun çözümü hurda ve çekme belgeli satma kararının sigortaların üstünde bir kurula verilmesi. baka türlü bunun önüne geçilemez

Şase nolu tramer sorgularında aracın hasar fotoğraflarını görebilmemiz lazım. O zaman isterse hurdadan alan aracı toplasınlar. Bakalım alıcı çıkacak mı?

Sigorta şirketleri bu ülkenin -genel anlamda- büyük dolandırıcılarındandır.

Alıntı:

---

oselami Nickli Üyeden Alıntı

sigorta şirketleri pert araçları hurda belgeli veya çekme belgeli olarak satışa çıkarır. normalde onarılamayacak durumda olan yada kritik hasarlı araçların hurda belgeli olarak satılması gerekir. bu araçların trafiğe çıkması kanunen imkansızdır. ama sigorta şirketleri çekme belgeli araçları daha yüksek fiyattan satabildiği için ölüm döşeğindeki arabayı bile çekme belgeli satmaya çalışıyor. bu araçlarda onarılıp trafikte yürüyen tabut şeklinde geziyorlar. bunun çözümü hurda ve çekme belgeli satma kararının sigortaların üstünde bir kurula verilmesi. baka türlü bunun önüne geçilemez

---

Aynen öyle, burada sıkıntı şu;
Hurda belgeli şeyin de satışa çıkmaması gerekiyor, yani daha doğrusu hurda olarak çıkıyorsa burada sistemin de bu aşamada denetlenmesi gerekli. Hurdaysa kardeşim geri dönüşüme hurda merkezi artık neyse oraya gitmesi gerekiyor.

Sigorta şirketi hurda belgeli de olsa bunu satıyor, kim alıyor, sanayide bilmemkim usta. Peki bu araba böyle hurdaya mı gitti? Hayır.
2-3 hurda arabadan 1 tane daha yapıp, trafikte gidebilen arabaya birleştiriyor adam. E bu oldu mu şimdi?

Ülkede en büyük problem yedek parça ve servislerin yedek parça fiyatlarını aşırı yüksek fiyata satması. Bu böyle olunca hurda pazarına alıcı tüketici tamirci adı her ne ise muhtaç duruma düşüyor.
***** araç fiyatları da aldı başını gitti. Çok büyük problemler var iki tarafta da. Fakat pert dediğimiz araçların kullanılabilir parçalarının piyasa çıkması geri dönüşmesi bu bakımdan bizim gibi ülkeler için elzem kalıyor.

Alıntı:

---

kanashibari Nickli Üyeden Alıntı

Ülkede en büyük problem yedek parça ve servislerin yedek parça fiyatlarını aşırı yüksek fiyata satması. Bu böyle olunca hurda pazarına alıcı tüketici tamirci adı her ne ise muhtaç duruma düşüyor.
***** araç fiyatları da aldı başını gitti. Çok büyük problemler var iki tarafta da. Fakat pert dediğimiz araçların kullanılabilir parçalarının piyasa çıkması geri dönüşmesi bu bakımdan bizim gibi ülkeler için elzem kalıyor.

---

Hem evet hem hayır.

Sigorta şirketlerini bu durum ilgilendirmiyor. O da ona göre değerleme yapıp parasını alıyor.
Sigorta şirketleri öyle bir lanse ediyor, öyle bir ağlıyor ki, sanırsınız tüm yaptıkları kasko poliçelerinden adamlar yüz bin liralarca hasar tamir edip para veriyorlar. Tabi ki yok öyle bir şey.

Sigorta şirketlerinin büyük çoğunluğu "tamirci"ye parça tedarik ettirmiyor, "ben vereceğim" diyor. Poliçede orj parça demiyorsa vay haline, orada da bin tane üçkağıt dönüyor.
Adam diyor ki yan dükkanda parça var, alıp takayım? Hayır diyor ben vereceğim, 1 hafta bekliyoruz parça geliyor, araca uymuyor, niye, Çin malı dandik bişey diyor.
Bir tanıdık Kangoo'ya gelen çamurluğu yerleştirip takamadık, delikleri uymuyordu, ben parçayı mı uzatayım, deleyim diyordu :) Ki kasa farkı falan yok, Çin malı gelmiş, atmışlar bir şey, bunu tak diye..

İş "yetkili" servislere gelince de, en ufak civataya kadar ödemek zorunda kalıyorlar. Tamirci-yetkili servis arasında bir hasar 50-100 bin TL oynar mı, oynuyor.

Böyle bir sürü dengesizlik, üçkağıt, saçma sapan iş var.

Tabi ki kullanılabilir parçalar kullanılsın, milli servet bunlar. Yurtdışındaki gibi sapasağlam araçları da hurdaya göndermeyelim tabi ama, atıyorum Hasan Usta gidip pert BMW'yi alıp yeni bir BMW yaratamasın ondan.
Yetkili servisler mi yapar artık bunu, distribütörler mi yapar bilmiyorum ama bi yetkilendirme yaparsın, araçlar geri dönüşüme gider, sağlam olan, yeniden kullanılabilir parçaları da distribütör satar. Veya başka bi sistem oluşturursun, yedek parçacılara verilir. Falan filan, illa bi sistem yaparsın yani.

Olay, bunun oluşturulmak istenmemesinde yatıyor... Nedeni de belli.
Yedek parça piyasası ve otomobil fiyatları değil yani aslında. Yedek parçaları gidip servisten almazsanız 1/10 gibi fiyatlarla bile karşılaşabiliyorsunuz mesela.

Bizde otomotivciler bir ara şunu bile söyledi; tamam hasarı, hurdayı, parçasını şunu bunu geçtik, öyle bi sistem yapın ki kardeşim, araç onarıldıktan sonra bi mekanizma bunu kontrol etsin, veya onarım aşamasında..
Araç ikiye mi bölünmüş oradan mı yapılmış, takılan parça çıkma da olsa gerçekten sağlam mı, yoksa öylesine mi takılmış, airbag takılmış mı, yoksa üzeri öyle boş örtülmüş mü, asıl bunların kontrolleri yapılsın, yine bi kalite sağlanır, yine bi düzelme sağlanır diyorlar mesela. O bile yapılmıyor. Sıkıntı o...

Sigortaları zerre savunmuyorum cümlemden öyle anlaşılmış sanırım. Demek istediğim. Hurdaya ayrıldı ise parçalara ayrılsın organ nakli gibi düşünelim başka gerçekten ihtiyacı olan araçlara yarasın.
Ama tam tersi oluyor aracı hurdaya ayırmak yerine daha karlı olan yapılıyor kafadan arkası ekleniyor devam. E ne oldu iki yanlış bir doğru etmiyorki.

Alıntı:

---

kanashibari Nickli Üyeden Alıntı

Sigortaları zerre savunmuyorum cümlemden öyle anlaşılmış sanırım. Demek istediğim. Hurdaya ayrıldı ise parçalara ayrılsın organ nakli gibi düşünelim başka gerçekten ihtiyacı olan araçlara yarasın.
Ama tam tersi oluyor aracı hurdaya ayırmak yerine daha karlı olan yapılıyor kafadan arkası ekleniyor devam. E ne oldu iki yanlış bir doğru etmiyorki.

---

Yok hocam yanlış anlaşılma değil, hem katılıyorum hem katılmıyorum gibi dedim. Aynen öyle parçalar kullanılabilir ben de onu dedim.
Olay burada change araba gibi, saçma sapan işlerin yapılması...

Sigorta şirketi size bize gider en boktan hasarda onu vermem bunu vermem, ona yan sanayi parça veririm hede hödö yapar.
Arka tarafta 50 tane sigorta dolandırıcılığı döner, ses etmezler. İsyanım ona :)