Peki o zaman devam edelim. Arabayı aldık, gidişi filan çok güzel, gitmesi gerektiği gibi gidiyor ama bazı yanlışlar var:
*Önceki sahibi arabayı çok kullandığı bir dönemde lpg bağlatmış. Atmosferik bir araba için harici beyin ve yazılımla kullanılmadığı sürece tabi ki hiç iyi bir şey değil. Ayrıca böyle bir arabayı lpg ile kullanmak, Ferrari'yi lpg ile kullanmak kadar mantıksız. Lpg ile 10000 km civarı kullanılmış ve kullanım şeklini bilemediğim için subapların ne durumda olduğunu da bilmiyorum.
* Motorda çok fazla yağ birikintisi var, kaputu açınca arabadan soğuyorum.
*Henk'e ait olduğu söylenen ama ne durumda olduğunu bilmediğim bir yazılım var.
*Motor 205000 km'de. öncesinde nasıl kullanıldığı beni tedirgin ediyor.
*Önceki sahibi şanzımanı yeni yaptırdığını sölüyor ama 2. vites üst devirde vites attığında cırtlıyor.
*Ya lpg'den ya tesisattan, ya da arızalı sensörlerden kaynaklı olarak inanılmaz fazla yakıyor. Yol bilgisayarında şehir içi ortalama 18 litre filan gösteriyor. Bir Clio 172 için belki de dünya rekorudur. Clio'yu bilirsiniz, az yakması ile meşhurdur, normalde şehiriçi 9-10 litre civarı yakması gerekir.(Arabayı topladıktan sonra sabit hızda 4.8 litreyi gördüm)
*Yürüyeni bitik durumda. Üstünde milattan önceki yıllardan kalma ve en az 2 sefer tamir görmüş sarı Koni amortisörler var, yine ikisi patlak. Arkalar Eibach sportline, önler kesik Vogtland. En ufak çukurlar evlat acısı gibi vuruyor. Salıncaklar bitik, sağ arka bilya ses yapıyor. Ayrıca uzun süre kullanılmadığı için 2 senelik arka lastikler çatlamaya başlamış. Tüm bunlara rağmen gayet iyi yol tutuyor.
* Sağ tarafın boyası kötü, ön tampon ayarsızlığıyla, simetri hastalarını çileden çıkarır(Allah'tan tampon sıfır), tavanda güneş yanığı var.
*Far ve sisler sıfır ama, zenon bağlandığı için mercekleri zayıflatmış. Önümü zor görüyorum.
*Kenwood teybi var ama üstünde farklı farklı iki tane patlak hoparlör var.
*Sol koltuğun yan desteğinde epey büyük bir yırtık var, yan destekler ölmüş, artık demire oturuyor. Ön direkler siyah alkantara ile kaplanmış, aracın orijinalliğini bozuyor. Düzgün bir paspas bile yok arabada.
*Yan cam fitilleri paslanmış. Sağ taraf şişip camı çizmeye başlamış.
*Muayene için derme çatma bir egzoz sistemi yapılmış. Arabayı sıktığı aşikar.
*Davlumbazlar Allah'a emanet. Sol davlumbazın bir kısmı Carte Dor kabından yapılmış.
*Hortumlar Lpg'den ötürü ek yapılmış durumda, üst hortum şişmiş, her an hayata veda edebilir.
*Eşantiyon bir akü takılmış ama Clio'ya uygun değil. Kocaman bir start-stop aküsü var.
*Direksiyonu tam tur çevirince kayış tecavüze uğramış gibi bağırıyor.
*Klimada gaz yok. Belli ki bir yerlerden gaz kaçırıyor. Kaçağı bulmak için kaç defa boyalı gaz basıldığı belli değil.
*Radyatörün çok iyi durumda olduğunu sanmıyorum. Soğutma kabı yeni değişmesine rağmen, rengi değişmiş.
*Gösterge ampullerinin çoğu yanmıyor. Bagaj lambası kayıp, yerine led döşenmiş.
Şimdi diyeceksiniz ki senin gibi deli bu arabayı ne diye aldı. Araba mı kalmadı memlekette? Demeyin bence, arabayı topladığım yaklaşık 6 ay boyunca neredeyse her gün bu soruyu sordum kendime. Bu konuyu biraz da genç arkadaşlara ibret olsun diye açtım. Araba toplamayı çok kolay sanıyoruz. Clio'ya harcadığım parayı duyan işi bilmeyen biriyse kıçıyla gülüyor. İmkanım vardı harcadım, imkanı olmayan adam, arabayı elinden çıkarma maksadıyla, tel maşa topluyor hemen elinden çıkarıyor. Sonraki sahibi de öyle yapıyor, sonraki de sonraki de... En sonunda arabanın da adı belaya çıkıyor.
Bir motor fotoğrafıyla bugünlük bitireyim.
https://i.hizliresim.com/pb95Ba.jpg
Bundan sonraki mesajda mevzuya gireceğim:D