Printable View
Arkadaşlar dil eğitimi için arabayı ne varsa satıp kanadaya gidiyorum 21 mayısta, orada ne yapılır nerde yemek yenir nerelerde takılınır , giderken mayıs - kasım arasında havalar nasıl olur kalın çok götüreyim mi , yazlık götüreyim mi ( t shirt vs ) orada yaşayan , daha önce orada bulunan varsa yorumları bekliyorum teşekkürler şimdiden
bu arada torontoya gidiyorum
kanada ya yerleşen İzmirlinin günlüğü geldi aklıma :)
Lütfen paylaşmayalım artık o yazıyı ya, 90 larda mail yoluyla yayılıp, 2000 lerde facebook a bulaşan ve 2016 larda halen devam etmekte olan bir yazı.
Selam kardeşim , şahsen Kanada doğdum orada büyüdüm 23 sene orada yaşadım özetle sanırsam doğdu adrestesin :)
etin kralı ama tek kelime ile inanılmazı THE KEG diye bir restuaranttır, adam başı 30kanada doları civarı yazar ama yok artık dedirtecek lezzetde et yersin hiçbirşeye benzemez.
oraya has oranın lezzetlerinden bir diğeri ise SWISS CHALET adlı kendi üretimi gerçekten A kalite çevirme tavuk vede onlara has çok özel bir sos var aynı restaurantda Sherly temple diye bir alkolsuz içecek var kesinlikle tavsiye ederim.
bir başka yer ise hamburgercidir, cidden şok olacağın kalitede öyle seri imalat tadında değilde doğal ve kaliteli et ile yapılmış HARVEYS adı altında bir zincir bulunmakta.
Toronto diyince multikültürel bir kent ve her fiyatda her kalitede her ırkın yemeğini bulabilirsiniz hatta belki şok olacaktır ama ŞAMPİYON KOKOREÇ bile var :)
yemek dışında SKYDOME (şu kanadanın torontonun has CN tower kulesi yanında baseball stadyumun) da özel araba showları oluyor muhakak git derim.
SQUARE 1 diye adlandırlan torontoya 30km missauagada alışveriş merkezine uğra derim.
Niagara şelalesi tarafında Las Vegastakilerden daha büyük daha kaliteli casinolar var görülmesi gerek diyebilirsiniz.
bunlar şimdilik aklıma gelenler, gitmeden amerikan vizeside başvurun,karşıda Boston Bufallo tarafında ucuz saatler,giysiler, mevcut.
Amerika ve Kanada'da sırf türkiyeye kıyasla çok ucuz diye önüne gelen her ürüne atlama iyice oradaki fiyatları araştır burda indirim yalan.
türkiyede adamlar abi o ayakabkı normalde 500tl ama şimdi 200tl deyip duruyor (tabiki yalan :) ) ama kanadada özelliklede sezon sonlarında indirim deli gibi olabiliyor.
ben tommy marka poloları 18 kanada dolarına aldım hep hemde tommy mağazasından öyle düşün.
NOEL e kadar kalıyorsan BOXING DAY sale/indirimini bekle ve kaçırma.
şimdilik aklıma gelenler bunlar kardeşim başka birşey gelirse yazarım
Teşekkürler yorumlar için , biraz pahalı bi memleket, otobüs metro vs 3,5 dolar sigaralar 13-14 dolar civarı, kaçak sigara falan yok mu nereden alabilirim acaba, bakalım inşallah alışırım en kısa zamanda sıkıntısız bi deneyim olur benim için ingilizceyi güzel vbi seviyeye getirip dönerim canım ülkeme , türkiyeyi özleyeceğim aklıma gelmezdi
Harvey's eziyoreeAlıntı:
Yarbay Nickli Üyeden Alıntı
Sampiyon kokorec nerede? Allahini seven uzerime toprak atsin 3 senedir kokorec yemedim
Moralini bozmak gibi olmasın ama dil okulu kadar saçma bir şey yok.
Adam gibi master ya da üniversite okumadan, bir kaç ay geleceğin dil okulu hiç bir işine yaramaz. Evet bir şekilde yaşarsın, dilin de az gelişir ama emin ol Türkiye'ye döndükten 3 ay sonra unutursun gider.
3 senedir burada yaşıyorum, hiç TR ye dönmedim bu süre içerisinde. Rahatlıkla söyleyebilirim ki, en az 1 sene yaşamadan dilin adam gibi gelişmez.
Onun dışında Yarbay abimiz yazmış zaten herşeyi, bize yazmak pek yakışmaz onun üzerine. Sadece araba almaya kalkışma, ayda $400 sigorta ödersin minimum. Bir de uygun fiyata bir şey almak istiyorsan redflagdeals forumunu takip et, bizdeki donanımhaber ölücülerinin Kanada versiyonu diyebilirim.
Ben 9.5 senedir ABd deyim. 3 sene oncesine kadar bi ara 4 sene Tr ye gidemedim vize vs islernden dolayi. Bu arada facetime annemler haric hickimseyle Turkce konusmadim Tr ye ilk gittigimde ingilizcem Turkcemden daha iyi gibiydi hahaha ;)Alıntı:
Dou Nickli Üyeden Alıntı
Cok yerinde tespit. Oyle 3-5 ay, 1 yil yasamakla ingilizce ogrenilmiyormo hayallere kapilmayin. Bu dili hakkiyla ogrenmek icin en azindan birkac sene yasamak zorundasiniz.
7 aydir Vancouver'dayim, kesinlikle yorumlara katiliyorum. En az bir universite okumak sart tam anlamiyla dil ogrenmek icin. (en az 2 3 sene)
Toronto asiri soguk dediler Vancouver'i tercih ettim bende. Burada da Asyali populasyonu cok, o anlamda pek iyi degil.
Araba konusunda maalesef alamadim,cok pahali sigorta vs.
Burada da bol asyalı, hani Türkiye'de bayan şöförlere laf ederiz ya, yanında F1 pilotu gibi kalır bizim bayan şöförler, Çinlilerin yanında özellikle. Hayatımda bu kadar yeteneksiz bir ırk görmedim araba kullanma konusunda.
Ben Toronto'nun 20 km kuzeyinde yaşıyorum, evet kışın genelde -5 -10 arası oluyor. Vancouver bize göre daha kuzeyde olmasına rağmen kuzeyindeki sıradağlar çok iyi yalıtım sağlıyor. Bu sebepten kışın çok daha ılıman geçer ama hayat orada daha pahalı.
Bir sene toefl a yardirip , yaz donemi 4-5 ay kanadaya gidip percinlemek istiyordum hayallerimi yiktiniz :)
Ben lisansı %100 ingilizce okuduğum için 3 aylık ilk abd maceramda ingilizce anlamında çok faydalı oldu... Peki ne değişti? Konuşma sadece... İngilizce anlamında çok parlak bir talebe değildim, geçecek kadardı işte :) Öyle olunca çok ciddi bir altyapı ile gittiğim söylenemez...
Döndüğümde "buraya 2 yıllık gelmeli en azından" demiştim... Çünkü 3-4 ay sonra anca görürsün ingilizce rüya, anca her şeyi TR ile karşılaştırmayı bırakırsın bir şey satınalırken... Anca sistemi çözersin...
Şimdi nasipse seneye gideceğiz çoluk çocuk...
Yani lisanstan falan alt yapı yoksa 3aylık dil kursu demeyelim biz ona, gezmece tozmaca olur...
Türklerin en büyük hatasıdır dil anlamında Türklerle kalmak. Bende yaptım mecburen.. Aman imkan varsa yapma...
yinede az çok temel var ise, girişkensen, iyi motive olduysan 6 ay azımsanacak bir süre değil...
konu sahibinin affına sığınarak
benim de kardeşim kısmetse haftaya son mülakata girecek kanada için. lise son ve olursa üniversiteyi orada okuyacak. tek başına orada aile yanında kalacak. bu şekilde bir tecrübesi olan var mı gözümüz arkada kalır mı?
Kesin karar vermediysen ufak bir öneri yapayım, Kanada yerine Avustralya'yı tercih etmelisin bence. Ben 2001'de gitmiştim, çok zaman oldu yani ama o dönem maddi anlamda aşagı yukarı aynıydı. 8 ay kaldım, ingilizcem orta/baslangıc seviyelerinden İELTS alacak seviyelere gelmişti. Cennet gibi bir yer, insanlar sıcak, hava sıcak, butun gun ders yapıp sonrasında pub'da gecenin körüne kadar muhabbet ediyorsun ve haliyle ingilizcen cok daha hızlı gelisiyor. Sonrasında Kanada sınırında yani Seattle'da yasadım, gereksiz soguk, surekli yagışlı falan sıkıcı bir yerdi. 24 yasımda olsam asla Kanada'yı düsünmezdim. Bir araştır derim..
bizim bir arkadaşta yeni zelanda da... inanılmaz diyor...
Alıntı:
Dou Nickli Üyeden Alıntı
Torontoda 980 Danforth (avenue) caddesinde kardeşim :) pape ile olan intersection'de.
Alıntı:
ozzywan Nickli Üyeden Alıntı
üzerine bastınız!!!
şahsen bencede Avustralya çok daha güzel bir ülke, ılıman daha canlı daha hareketli insanları daha sıcak vs.
yanlız eğer burada kanada Vancouver'dan söz ediyorsak orada durmalı ve ben açık konuşim Avustralya Sydney'de ve Melbourne'de bayiiliklerimiz var çok kez gittim bence asla ama asla bir Vancouver değil, Vancouver kanada ap ayrı bir boyutda kaliteli,eğlenceli,elit ve eğitim seviyesi yüksek kıyas bile değiller diyebilirim.
havasıda kanadada şok yaşatacak derecede sıcak olan kışın 5derecedenin altını nadir görüyor yani bir Mersin gibi diyebiliriz.
Alıntı:
semavi Nickli Üyeden Alıntı
bir gün Emekli olursam kesinlikle gideceğim yer dediğim bir yer!! dehşet bir doğa,tertemiz bir hava ve su , stres muhtemelen 1000lerce km uzakta kalmış cidden süper bir barış,huzur dolu tertemiz bir ülke .
yalnız basit ticaretler dışında aman aman iş olanağı yok be kardeşim :( yani bankacı,pompacı, temizlikçi ok ama mühendisdi ,doktordu vs iş olanağı aman aman yok :(
Alıntı:
fdoganb Nickli Üyeden Alıntı
Güzel kardeşimizi hangi şehire yolluyorsunuz? eğer plan yapılmadı ise Vancouver yada Montreal derim kültür seviyesi,eğitim torontodan çok daha iyi eğer yok Torontoyo ayarladık bile diyorsanız size birkaç link,adres ve isim verebilirim söz vermim ama sanırsam ismimi verirseniz yardımcı olurlar.
eğer bu 3 şehir haricinde bir şehir ise yada özelliklede kasaba vs ise bir daha düşünün derim :(
Dil için yurtdışına çıkmanın mantığı yok arkadaşlar. Tamamen pratikle alakalı olan bişey. Arkadaşım Saint Joseph Mezunu Toefl da full yaparak gitti amerikaya. Ama bütün evde son 3 sene ingilizce konuştular anne babasıyla. Kardeşi de 2 soru kaçırarak gitti o da Avusturya Lisesi mezunu. Ben istek mezunuyum ve orta hazırlık barajını ortalama bir not ile geçtim ama Robert mezunundan daha iyi ingilizce konuşuyorum ki hiç Amerikaya İngiltere ye gitmedim eğitim vs için. Sadece Orta Hazırlık baraj sınavından çıktığım günün akşamı Amerikalı zenci bir çocukla arkadaşlık kurdum. Yan binada oturuyormuş o sabah gelmiş. Benimle yaşıttı ve o Amerikaya dönene kadar 3 sene beraber takıldık. Orta 1 için okula döndüğüm zaman bütün hocalarım yazı Amerikada falan mı geçirdin dediler. Aksan vs herşey değişti. Liseden sonra 4 sene ingilizce ile alakam olmadı film ve çalıştığım yerdeki diyaloglarım dışında. Uludağ Üniversitesindeki yalandan ingilizce derslerini saymıyorum bile.
4 sene sonra Kültür üniversitesi İngilizce Uluslararası İlişkiler için dil baraj sınavına girdim herkes kasma kesin bırakırlar hazırlık okursun dedi. Yaw sınav çok kolay geçti dedim hı hı dediler. Barajı atladım. Tek yaptığım ingilizce pratiktir. Film izlerken altyazı okumam hanım için ingilizce altyazı koyarım.
Dİl için tek yapman gereken şey konuşmak istediğin dil ile düşünmek. Türkçe düşünüp ingilizce konuşmaya çalışırsan hep tutuk tutuk konuşursun kekelersin takılırsın vs. Bi de konuşurken hata yapmaktan korkma Allah ne dersem yanlış anlar acaba falan diye kasma şöyle düşün " sen karşındaki adamdan daha ileridesin çünkü o adam senin anadilini hiç bilmiyor ve sen o adamla konuşabiliyorsun" her zaman işe yarar. Bi Fransızlarda işe yaramıyor. Universitede Fransızca eğitim aldım Fransız Kültürde 10 kur geçtim Fransada zorlandığım kadar başka yerde zorlanmadım. 10 kere Fransaya gittim. Gramerde bi hata yap gözünü açıp yaratık görmüş gibi bakmıolar mı sinir oluyorum. Dönüyorum ingilizceye. İngilizce bilmiyorsa başlıyorum Türkçeye. Bu sefer onlarde devre yanıyor Fransızcamı anlamaya başlıolar o zaman. Lan dilini yanlış telaffuz etti diye trip atılır mı? Nasıl bir kibirse anlamamazlıktan geliolar.
Alper dediklerin doğru olabilir ama dil için dışarı çıkmanın mantığı yok lafını kendi tecrübelerine göre kullanıyorsun...
Kimi insanlar havuza atılınca yüzme öğreniyor. Sen o konuya yönelmişsin, başarmışsın ne güzel, lakin herkesin karakteri farklı... Bazılarının aç kalması lazım, zorunda kalması lazım...
Ben şuan kendimi ingilizce konusunda (alt yapım olsa ve akademide de olsam) ilerletebilecek ortamı bulamıyorum. Evet, bir üniversite de çalışıyorum ve imkanım yok... çok komik değil mi dışarıdan bakınca? Ve bir kaç yıldır yurt dışına çıkıp, ingilizce konuşmak zorunda kaldığım ve gereksiz idari görevlerden arındırılmış bir ortamı hayal ediyorum...
Kaldı ki yurt dışı tecrübelerinin getirdiklerini saymıyorum... kimisinden de götürür...
Ben dili severim, üstüne giderim derseniz elbette otur ülkende, daha ucuza daha sorunsuz öğrenirsin. Bu konuda kesinlikle hak veriyorum... Yapan arkadaşlarıda cidden takdir ediyorum... Metallicanın şarkı sözlerini anlamaya çalışmak için ingilizce öğrenen arkadaşlarım vardı...
Kusura bakmayında bunu yapan %de kaç?
Polonya da hangi genci çevirsem ingilizce konuştu... Hepsi Amerikan rüyası ile yatıp kalkmıyor, hepsi "ingilizce öğrenmezsem işsiz kalırım" diye öğrendiğini sanmıyorum. Eğitimleri o yönde imkan sağlamış...
Ben kursa gitmeden gitar çalmayı öğrendim diye kursa gitmeyin diyemem... Herkesin öğrenme yeteneği, algısı vs farklıdır...
arkadaşlar bunun birebir tersini yaşamış biri olarak , kanadada büyümüş ve çok zor şartlarda gram türkçe bilmezken türkçe öğrenmeye çalışmış biri olarak size net diyebilirimki herşey yaşamak tecrübe etmektir.
hatta çoğu kaliteli eğitim standartlarına sahip yerde buna hands on experience derler, çocuklara biyoloji kitaptan değil kurbağa kesilerek yaşatılarak beyne kazandırılırki unutulmasın.
aynı şekilde dilde bence böyle, eğer gider bilmem ne üniversitesinde hatta harvard da bile ingilizceyi kağıt üzerinde öğrenirseniz ama speaking yapmaz kullanmaz iseniz kafanızda o neydi bu nasıl denilir hesabı yapıp konuşur kekeler durursunuz kekeleyincede kalıncada kendinize öz güveniniz gider ve küsersiniz yapmak istemez çekinirsiniz.
öbür yandan ben türkçeyi bile zor konuşan Çorumlu bir çobanın japonlarla gezerek,ilgili alakalı olarak, girişken olarak japoncayı bile ana diline çevirdiğine tanık oldum.
kanadada bir araba tamircisinin akşamları karı kız peşine düşerek ortam yaparak ful yabancılarla geze geze kendine olan özgüvenlede çok ama çok kısa sürede ingilizceyi konuşabildiğine tanık oldum.
özetle 30 sene kalıp öğrenmeyedebilirsiniz, 1-2 sene kalıp işi bitiredebilirsiniz olay kesinlikle ama kesinlikle speaking de tecrübe etmekte bitiriyor bırakın ezbere dayalı grammeri vs ve çıkın bol bol katılın,bir işte çalışın, türklerden uzak durun türkçeyi bir kenara atın.
Türklerden uzak durun deyince üstüne basa basa, hanım bana ters ters bakıyor :)
öncelikle bu içten cevabınız için çok teşekkür ederim. gideceği yer şu an belli değil. cuma günü sanırım eğer olumlu olursa herşey belli olacak. söylediklerinizi dikkate alarak kendisine tercihlerde bulunmasını ileticem. işimiz kesinleşirse sizi özelden rahatsız edebilirim :)Alıntı:
Yarbay Nickli Üyeden Alıntı
Kapanmış orası :(Alıntı:
Yarbay Nickli Üyeden Alıntı
Ben Koç mezunuyum 6 sene ingilizce okudum ve mezun oldum, tüm derslerim İngilizceydi. Fakat konuşma hiç bir zaman yurt dışında yaşamış biri ile aynı olmaz, o-la-maz.
Ben üzerine burada bir kez daha okudum. Fakat dilin en kolay geliştiği nokta, işe başladıktan sonraydı.
İngilizce bilmek ile İngilizceyi akıcı konuşabilmek ayrı şeyler. Bunu yurt dışında yaşamaya başladığınızda anlıyorsunuz.
Bizim insanımız yurt dışına dil kursuna katılmaya gittiğinde "İngilizce'yi öğrenmek" için gidiyor. Yanlış. Sen hiç bir şey bilmeyip yurt dışına dil öğrenmeye gidersen etrafındakilerle tarzanca konuşursun, ya da sadece Türklerle takılıp yurt dışına gittim diye kendini tatmin edersin. Öğreneceğin 3 kelime de 3 ay kalır hafızanda.
3-4 ayda dil kursları falan, yalan o işler. Dili biliyorsan o ayrı, onun için de dil kursuna gitmessin zaten.
hocam bu ülkedelerde nasıl kalınır.Üniversite bittikten sonra bu ulkelerde nasıl ıs bulunur ?
Hocam benim meslegim turizm otelcilik, Tr de iken cok iyi ingilizce bildigimi saniyordum 5 yildizli otellerde onburoda calismistim yani insanlarla birebir iletisim. Tatil icin ulkene gelen insanlarla konusmak ile anadili ingilizce olan bir ulkede yasayip insanlarla iletisim kurmak cok cok farkli seyler. Ben iyi ingilizce bildigimi sanmama ragmen ! abd ye ilk geldigimde gittigim mc donaldsta domatezsiz burger siparisi verememistim, anlasamamistik . Hayatimin hicbir doneminde ingilizce egitimi almadim, turk arkadasim su an bile sadece 1 tane ve tum arkadaslarim Abd li. Ingilizcem cok cok cok iyi ama aksan hala var. Aksan senin oyle dedigin gibi bir tane zenci abd li yaparak degismiyor en azindan ben burada 20 kusur yillar yasamis/yasayan ust duzey konumda baya bir Turk ile tanistim ama degisen gormedim, sen degistirebildiysen aksanini Tebrikler.Alıntı:
kelalper Nickli Üyeden Alıntı
Lisede yabanci dil bolumunden,universitede Amerikan Dili ve Edebiyati bolumunden mezun oldum, Ingilizce bildigimi (!) dusunerek geldim Kanada'ya.Ama isler hic oyle gorundugu gibi degil. Bir dili akici derecede konusmak isteyen bi insan kesinlikle o dilin anadil oldugu ulkenin havasini solumali. 6 ayda Ingilizce ogrenirim, 2 ayda akici konusurum diyen sadece kendini kandirir. Universitedeyken derslerde Ingilizce konusup cikista Turkce konusmaya devam ediyordum, ogrendigin Ingilizcede ucup gidiyor neticede. Kaldi ki bize okullarda dersanelerde bize sadece ogretilen test ingilizcesi, YDSden fulle yakin yapiyordum, ama is konusmaya gelince iki kelime edemiyordum. 7 aydir buradayim daha yeni yeni acildim diyebilirim.
Ah be kardesim hem yerin kapanmasina uzuldum hemde canini cektirip boyle sonucsuz biraktigim icin kardesim kusura bakma. Doneli 9 sene oldu sonradan kapanmasi uzucu cok ama cokta tutuyordu harbuki:(Alıntı:
Dou Nickli Üyeden Alıntı
Salı günü kursum başlıyor ILAC ' a geldim 6 aylık bir kurs türkiyede seviyem pre intermediate, burada yarın bir sınava tabii tutulacağım daha sonra kur belirnecekmiş, umarım her şey yolunda gider, lawrence west taraflarında oturuyorum suanda , daha sonra okula yakın bir yerlerde homestay başvucağım ( aile yanı ) ,
Kanada ile ilgili ilk izlenimlerim , bizim buralarda siyahi çok fazla biraz gangsta takılan tipler var , fakat merkezi taraflar daha canlı ve işlek, sokak sanatçıları showlar müzikler ilginç memleket, arabalar maşallah porsche gt3 ler spider lar lamborghiniler gınayla var çok şaşırdım, diğer araçlarda zaten hepsi 3000 cc üstü arbalar gürül gürül geziyorlar , hondanın çok güzel modelleri var türkiyeye gelmemiş modelleri bakalım 2-3 günlük deneyimlerim böyle , umarım okul faydalı olurda ingilizceyi bi nebzede olsa hallederiz
Homestay yerine bence kurstan bi kac arkadasla eve cikmalisin, homestayde kalanlarin neredeyse hepsi yemeklerden sikayetci, ustelik homestay icin verecegin paraya hem odani hem de yemek masrafini karsilayabilirsin diye dusunuyorum.Alıntı:
weST.27 Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
weST.27 Nickli Üyeden Alıntı
vay anaam vayyy ilac'e girdiysen umarım ciddi bir ilişkin yada evliliğin yoktur çünkü kucağına düşecek kız sayısını sana anlatamam , kesinlikle girişken ve katılımcı ol, kesinliklede latin amerikalılara yakın ol :)
Grimlord'a tamamen katılıyorum gruptan eve çıkmak isteyen (yabancılarla türklerle değil) eve çık daha iyi olur yada çıktığın evdekiler ancak kaliteli olanaklar sunan temiz vede yakın samimi olan iyi ingilizceye sahipse evde devam et yoksa ingilizcesi berbat bir asyalı ise vs geç evi.
bu ilac'te dil kursuna giden birçok türke ev sağladım hep bende ekmek yediler diyebilirim :) ve gerçekten çok çok eğlenceli kaliteli vakit geçirdim onların grupları sayesinde , kesinlikle çekingen olma girişken ol derim şu an anlatırken bile deli gibi özlüyorum (umarım eşim okumuyordur :) )
birde Toronto ile ilgili kesinlikle metro ve otobüs hatını ezberle derim bu şehir İstanbulun tam aksine inanılmaz düzenli bir durak/ ışık sistemine sahiptir caddeler genelde dümdüzdür ve ya doğu batı yönünde yada güney kuzey yönünde ilerler öyle S dönemeçler vs çok çok azdır kıvrımlar yoktur.
bu sayede yol bulmak son derece kolaydır genelde halk kesişimlerle (intersection) yol tarifi verir mesala derki atıyorum atatürk caddesi ile özal caddesi kesişimi ve kafanda az çok biliyorsan anında canlandırabilirsin.
birde millet gidip saçma sapan yaşadığı o 6 ay-1 sene boyunca tuttumlu olup duruyor sonra hayatının en büyük pişmanlığını yaşıyor, kardeşim emin ol hayatında 50 sene daha var ölmezsin ama hayatında böyle 1-2 fırsat ya var olacak yada olmayacak tadını çıkar gez toz ye iç sonra bol bol bip bip bip :) ilerde dönüp arkanı ulan ben naappptımm ya neler kaçırdım deme, evde oturup dönercide 8dolara çalışıp vaktini boşa harcama derim ha çok iyi durumun yoksada git yine senin ekonomik durumunda bir grup ile yakın dur inan bolca olacak ztn ve onlarla olan uyguna geçilebilecek eğlenceli vakit geçir gerek olursada az çok çalış idare et ama gezmenden olma ztn geze geze öğreneceksin hem kültürü hem dili hemde öyle vizyonun açılacak.
şimden iyi eğlenceler güzel kardeşim boşver arabaları sen şu an ulaşabileceğin güzellere odaklan :)
Sayın Yarbay
Kokoreç dedin, adamın canı istedi, kapanmış....
Şimdi hanım okumasın dediğin şeyleri bizim hanım okursa :)
Turgut Özal ile Kenan Evrenin kesiştiği yerde bir kuruyemişçi vardı, sincapıma taze fıstık alırdım, duruyor mu :)
Yarbay'ın dediklerine genel mana da katılıyor, bazılarına sessiz kalıyorum :) Özellikle maddi olarak limitlerini kullanmaktan korkma. sınırlı süre için gidiyorsun, cimrilik etme :) Döndüğünde cebinde taksi parası olmasın, gelsin ailen sevdiklerin alsın hava limanından :)
Türklerden kaç... Asyalılardan da... Oralar göçmene alışkın, bizim salak hocalar gibi gramerden puan kırmıyorlar politika sınavında! Dilini geliştir (farklı yöne çekme söylediğimi :) )
Tecrübelerini de bol bol paylaş ki, bizlerde faydalanalım... ***** greencard çıktı, gideceğiz diye uğraşıyoruz...
abi son yazılarında benim bile kanadaya gidesim geldi tutmayın beni :)Alıntı:
Yarbay Nickli Üyeden Alıntı
Ama itiraf edeyim ki Orlando daha çok benziyor Adana'ya :D
Bir çok kişiyi Yurt dışına çıkması için yüreklendirdim. Pişman olan bir kişi dışında, olmaz ben geri dönüyorum diyen olmadı. Pişman olan kişi de yurt dışından dolayı değil, evlendiği kişi yüzünden sorun yaşadı... Türkiye kötü demiyorum. Bazı idealler için yurt dışı zorunluluğa yakın bir hal alabiliyor. (dil-akademik çalışma-ticaret vs )
Üstüne atlamamalı, ne olursa olsun gidelim dememeli, ama korkulmamalıda... Greencard çıkınca "acaba ben gaza mı geliyorum, kısa süreli gittim iki kere, tadı damağımda mı kaldı? Kazın ayağı perdeliymiş" dermiyim diye yıllarını yurt dışında geçiren eş dost akraba ile istişare ettim... Bazıları şuan TR'ye dönenler hatta... Bir kişi bile boşver demedi şartları anlatınca.
Velhasıl arkadaşın olayına bağlarsak... Adam arabasını satıp gidiyor, o motivasyon ona 2 kat daha aşk ve şevk verir... Bir çok kişiden daha verimli kullanır imkanları...
Arkadaşlar kaçırdığınız bir nokta var. Ben yurtdışına çıkmanın gereği yok derken şunu söylemeye çalıştım. Amerikada Kanada da ingilizce öğrenip Türkiyeye gelip Toefl ile geri döneceksen git ama Türkiyeye dönüp çalışacağın yerde sadece "bazı" yazışmalarda kullanacaksan gereği yok, Kaldı ki ingilizce gerçekten temel olarak öğrenebilmesi en kolay dillerden biri japonca gibi. Eşimin çok yakın arkadaşı Hintli bir firmada çalışıyor. Kıza durup dururken Rus pazarını verdiler ve Rusça öğreneceksin dediler. Bi tane Rus hoca tuttullar haftada 4 saat ders aldı. Ne Rusya ya gitti ne bişey yaptı. Sadece haftada 4 saat türkçe tek kelime konuşmadan 6 ayda Rusça öğrendi. Daha ilk ders kadın suyu rusça istemiş. Almış eline bir top kıza atarak karşılıklı konuşmaya başlamış. What is your name ? My name is ... gibi.
Bi de pratik yapmadığın sürece ne öğrenirsen öğren kaybediyorsun. 1.5 sene Arabistan da çalıştım. Çalıştığım firmada bırak Türkçeyi doğru düzgün ingilizce bilmiyolardı. Hintliler aldık adamların ingilizcesini anlayamıyorsun gacır gucur bişey konuşuyolar. 3 ayda derdimi anlatacak kadar Arapça öğrendim 1 sene sonunda patır kütür konuşuyodum. 2007 de döndüm sonra Mısırda bi firmaya danışmanlık vermek için her haftasonu gittim geldim.6 ay daha kullandım. Şu anda konuş desen konuşamam. Hiç bişey kalmadı gibi. Hatırladığım kelime sayısı 20 yi geçmez.
Aksan kısmına gelirsek benim şansım çok küçük yaşta beyin herşeye açıkken yan apartmanında sürekli içli dışlı olduğun her dakika beraber olduğun siyahi Amerikalı ile birlikte olmaktı. Yoksa Yale i bitiren arkadaşım o kadar sene amerikada okudu orada kaldı üst düzey çalıştığı halde bariz yarı Fransız yarı Türk aksanı ile konuşuyor hala.
Kanka siyahi amerikalı bayan dimi :hehe:Alıntı:
kelalper Nickli Üyeden Alıntı
yok la nerde bizde o şans. Çocuğuz olm orta hazırlıkta tanıştık la. Kız olsa tanışamazdık ki. Kızlar o yaşta evcilik oynarken biz top peşinde koşuyoduk. O yaşta okulda sıra arkadaşın dışında yanında 10 dakika oturabildiğin kız var mıydı lan?
Beden eğitimine çıkan boş sınıf kovalıyordum manitayla öpüşmek için :DAlıntı:
kelalper Nickli Üyeden Alıntı