Benim Arabaya Niyetlenir miydiniz?

Merhaba Arkadaşlar,

Öncelikle olası yanlış anlaşılmaları önlemek için belirtmiş olayım; arabamı an itibari ile satmak gibi bir niyetim yok. Sadece geçtiğimiz günler bir iş arkadaşım ile yaptığımız kısa sohbete konu olan bir hususta sizlerin de yorumunuzu almak istedim. Konu da şudur:

2008 model Honca civic FD6 kasa manuel vites aracım 96.000km'de ve son 48.000km'dir aracı Zavoli akıllı sistem LPG ile kullanıyorum. aracın en ufak bir kazası yok, hatta aracın geneli konusunda çok titizimdir. Kendi babam da oto tamirci olduğundan zaten arabanın tüm bakımları tam ve arabanın en ufak bir kusuru yok, çok şükür. Hatta bu da arabanın kendisi:
[]404 Not Found

Yaklaşık iki ay önce civic'i satıp alfa romeo mito almaya niyetlenmiştim. Fakat hem yakınlarda istediğim gibi mito bulamamam, hem de yıl sonunda (inşallah) doğacak bebeğimiz sonrası geniş bagaj ve arka koltuğa olan ihtiyaç artacağından arabayı satmaktan vazgeçtim. Ama o vakite kadar arabayı satma niyetimi bir kaç arkadaşın yanında dillendirmiştim.

Ben arabayı satmaktan vazgeçtikten sonra, geçmişte satma niyetimi bilen arkadaş sordu, "hani arabayı satıyordun?" diye. dedim ki, "vazgeçtim". Bunun üstüne arkadaşın yanıtı beni kısmen dumur etti: "zaten senin pist videolarını gördüm, sen o arabayı çok yormuşsundur, o araba alınmaz". Arkadaşın bahsettiği pist videoları da, benim youtube kanalımda paylaştığım amatör videolar. Kanal da bu: Rahmi Tanır
- YouTube

Sizlerin de yorumunuzu almak istediğim şudur: İkinci el araç bakarken, aracın geçmişte piste çıkmış olması o araçtan soğumaya sebep olur mu? Piste çıkan araba alınmaz mı?

Ne dersiniz?

Fiyat kırmak için iyi bahane söylemiş sizin arkadaş :D

Foto çıkmamış, linki tekrar paylaşayım:
http://hizliresim.com/pPyV3n

Sokak arasında bilinçsizce gazlanmış, kötü modifiyelere maruz kalmış arabayı almaktansa amatörce piste çıkmış arabayı almayı tercih ederim.

piste kaç kere çıktı araç bilmiyorum ama arkadaşınızın mantığı doğru. piste çıkan araba çabuk yıpranır, lastik fren balataları yol şartlarında 50000 km civarı giderken pistte 1000 km dayanmaz. bu yıpranma motor ve diğer parçalar içinde geçerlidir. şahsen ben honda civic gibi bir aile aracı bakıyorsam ve aracın pisttede kullanıldığını biliyorsam mümkün değil almam.

Bence camında farz et ki yazıp park sis fotoğrafları olan ya da asfalt ile tampon arasına parliament kutusu sıkıştırılmış Civicler piste çıkmış civiclerden daha tehlikeli arkadaşınız illa temiz arıyorsa bunları da göze alsın :D

Alıntı:

---

yesil Nickli Üyeden Alıntı

piste kaç kere çıktı araç bilmiyorum ama arkadaşınızın mantığı doğru. piste çıkan araba çabuk yıpranır, lastik fren balataları yol şartlarında 50000 km civarı giderken pistte 1000 km dayanmaz. bu yıpranma motor ve diğer parçalar içinde geçerlidir. şahsen ben honda civic gibi bir aile aracı bakıyorsam ve aracın pisttede kullanıldığını biliyorsam mümkün değil almam.

---

beğenen yine alır.. önünde dapper yazan arabayı almaktansa bilinçli şekilde gazlanmış çukurdan tümsekten sakınılmış ama pist görmüş aracı tercih ederim.

samimi olmak gerekirse bir civic kullanıcısı olarak piyasada elbet muadilini bulacağımdan piste çıkıp gazlanmamışını arardım. bu şahsi birşey olmazdı sonuçta pist, aracı öyle ya da böyle yoran riskli birşey(vites kaçırmak hararet yaptırmak vs gibi)

Bence tüplü araba alınmaz. Tüpe karşı olmam bir yana, tüp kullanımı da bilinç isteyen bir durum.

Arkadaşının orj. diye gördüğü araba hiç mi yorulmamış? Cadde de e5te canını çıkaracağına pistte adam gibi gazlanmış bir araba tabi ki daha mantıklı.

Şöyle bir gerçek var. Herkes bu bilinçte değil. Sana da arabacı gözüyle bakıyor dışardaki diğer kişilere de.
( El freni çeken, kesici yapan vs ) O yüzden bu da tercihlerini şekillendiriyor alıcının.

Piste sorunsuz gidip, çıkıp dönebiliyor ise benim için bir artıdır. Bakımsız bir araçla piste çıkabiliyosun ama dönemiyorsun.

Hele motoru baştan toplanmış ya da modifiye edilmiş ise pist çok güzel bir kıstas. Şişmeden turlar atabiliyor ise, büyük artı puan benim için.

Öte yandan piste çıkmış bir aracı alırken iyice incelerdim. Özellikle fren sistemi, bilumum alt takım, ciddi hırpalanıyor. Kaza ile yapılmış bir hatalı vites düşürme ile çok devir çevirmiş olma şansı da var.

Özetlersem hem artıları hem eksileri var benim için.

Alt takımı lastiği balatayı filan geçtimde,aile arabası olarak tabir ettiğimiz araçların pist odaklı tasarlanmayan yağlama sistemleri yüzünden,virajlarda maruz kalınan yüksek g kuvvetlerinde ki yetersiz yağlamalarda 6-7k devir dönmesi en sıkıntılı durum..Kısa vadede sıkıntı olmaz belki ama ihale yeni sahibine kalabilir..

Alacağım aracın fabrikasyon halde zorlanmamış olanını bulabiliyorsam onu alırım. Hatta mümkünse geçmiş sahiplerini de kontrol ederek. Mümkünse tüp,jant,yay bile takılmamış olmalı hatta. Birşey yapılacaksa saçma sapan şekilde yapılmış olmaması için kendim yapmalıyım fikri var bende birazda o yüzden sanırım..

Draga rolle piste çıkmamış bi araba bulabiliyorsam onu alırım öncelik olarak. Arabayı yıpratma olarakta azdan çoğa doğru Roll-drag-pist sıralaması geliyor zaten bence.. Pist başta alttakım fren olmak üzere şanzıman debriyaj ve motoru ciddi anlamda zorluyor çünkü..

Araba temizse sorun değil aslında ama amcadan teyzeden almak daha tercih edilesi. Gerçi onlarında oğulları ve torunları risk taşıyor bknz: ben

İki ay önce dedemle lastikleri değiştirtirken dedemde Allah Allah bu lastik niye böyle yıprandı acaba diye söylenip durdu. Her arabayı alışımda Bahçeköy'de sıkıyorum bir kerede piste girdim ondandır diyemedim, basınçtandır diyebildim sadece.

Satacak olsak alıcı ne güzel amcadan yorulmamış mis gibi araba aldım diye sevinecek, bir bilse neler yaşandı arkasına bakmadan kaçar. O yüzden fazla bahsetmeye gerek yok böyle şeyleri, kendi içinde yaşa en güzeli :)

Sadece iki video izledim. Sizi tanımıyorum belki arabanıza gerçekten iyi bakıyorsunuz veya iyi kullanıyorsunuz ama piyasada sayıca fazla olan bi araç için mümkünse piste girmemişıni almak isterim geçmişini bileceksem.

En iyi ihtimalle lastik, fren balata disk, belki ön takım zorlu pist koşullarında ömürden yiyebilir. He iyi tarafı şu, hiçbirisi değişmeyecek parçalar değil almak isteyene engel de değil. Ancak markanın modelin lpg ile uyumu az çok biliniyor o yüzden en son engel lpg olur herhalde.

Şu ilanlara da kılım zaten, arabada lpg var 3 bin km önce takılmış hep. Hadi ya, hepiniz mi alacak kişi için arabanın yakıtını düşünüyorsunuz....

Temiz doğru geçmişli her araç alınır. He fiyatı belki o sebepten artar ya da azalır ama alınmasına engel değildir. Ama ben alacak olsam başka araç bulamazsam yönelirdim.

Şu fotoyu bi koyamadım, inşallah bu sefer olacak:)
http://hizliresim.com/Nra7kP

Katıldığım pist günlerinin de olayı şu videodaki gibi. Şu ana kadar yanlış hatırlamıyorsam 6 kez pist gününe katıldım, hepsi de max 10 dakikalık seanslardı. 15.000 km önce fren balatalarını sıfırladım, 5.000 km önce de fren hidroliğini yenileyip, lastikleri sıfırladım (Michelin PS4'leri çaktım)
https://www.youtube.com/watch?v=zPF4L0lLcoU

Hala daha denk geldikçe İzmir'de piste çıkıyorum, çıkacağım da. Zaten benim araba burada sadece bir örnek. Çünkü ben arabayı satana kadar 200.000 km'yi görürüm ve her türlü ucuza satmak durumunda kalırım.

Benim kişisel düşüncem, bilinçli bir alıcı/kullanıcı için piste girip sağlam çıkmış araç güzel bir referans olabilir. Ama güven duygusu da başka bir şey tabi. Zaten güven konusunda sıkıntılı olan insanlar bir şekilde krediye falan kasıp 0km araç alıyorlar. Sonuçta pistte sıkıntıya giren parçalar söylendiği gibi fren + lastik, onları da en kralıyla değiştirmek 2.000TL etmez.

Arabanin modelinden kaynaklı bi durum , az olan bi araba olsa kimse aramaz piste girmismi girmemismi diye , ama nereye kafani cevirsen gormek ihtimalinin yuksek oldugu bi arabada emsalleriyle ayni fiyatta olursa şahsen bende sizin arabanizi tercih etmezdim. Km boya vs durumu ayni olan arabalardan 3-4 lira ucuz olursa cazip gelirdi sizinkini tercih ederdim

Benim yorumum şöyle olur, aynı aracın piste çıkmamış ve muadilleri çok fazla olduğu için sizin aracınız yerine sıradan vatandaşın aracını tercih ederdim. Aynı pistte Subaru imprezam ile benim de resimler ve videolar vardı fakat araç değerinde satıldı. Hatta olumlu katkısı dahi oldu. Aracın ne olduğu ile alakalı bir durum bu bence.

http://i.hizliresim.com/Nra7kP.jpg

ekleyeyim bari de bu defa olsun :D

Alıntı:

---

Y.Emre Nickli Üyeden Alıntı

http://i.hizliresim.com/Nra7kP.jpg

ekleyeyim bari de bu defa olsun :D

---

Allah razı olsun:)

Her aracın bir alıcısı vardır ama ben tüp düşmanıyım direkt. Forumlarda bakıyorum ne kadar sıkıntı yaşayan varsa büyük çoğunluğu tüplü araçlar. Üstüne bir de pist ile bir alakası olmayan bir araç/model olmasına rağmen pist görmüş,dolayısı ile ben ilgilenmezdim.

Bilemiyorum Altan durumu oluştu şuan bende.

FD6 nın R16 motoru ömürlük neredeyse bildiğimiz n/A sıkıştırması yok öyle 3-5 pist kullanımından etkileneceğini sanmıyorum.Alt takım yorulur biraz o kadar.Piste çıkmış diye bir arabayı asla almam demem.Ha aynı iki arabanın piste çıkmamışını tercih ederim,tamamen duygusal.

Olayın bir de şu kısmı var.Malumunuz apaçilerimizin gözde araçlarından birisi Civic.Face'e farzet ki modeli yazıp asker düğün konvoylarında el freni eşliğinde 100 liralık replikanın da replikası ikinci el varexle dakikalarca kesicide giden (ama her gün yıkatıp face e hayırlı işler modeli yazan) barzolardan almaktansa konu sahibi gibi bilinçli pistte kullanılmış arabayı tercih ederim.

Sen özellikle belirtmedikten sonra kim fd6 alırken piste çıkmış mı çıkmamış mı diye sorgular ki. :D Expretizde çıkan sonuca göre verirdim kararımı.

@IbizaFR150 hocam konunun odağını pist dışına çıkarmak istemem ama LPG konusu tamamen kişisel tercih sebebi. Örneğin ben araba ararken ilk olarak LPG uyumuna bakarak hareket ediyorum. Çok km yapan biri olarak arabanın ekonomik olması önemli. Ama istediğinde basabilmek için depoda devamlı benzinim olur. O sebeple LPG benim gözümde büyük nimet.
Ama fazla km yapan biri olmasam veya küçük bir şehirde yaşıyor olsam, ben de düşük hacimli ve turbolu benzinli araçlara yönelirdim.

Alıntı:

---

c20let Nickli Üyeden Alıntı

Sen özellikle belirtmedikten sonra kim fd6 alırken piste çıkmış mı çıkmamış mı diye sorgular ki. :D Expretizde çıkan sonuca göre verirdim kararımı.

---

zaten derdim, "araba değer kaybeder mi" falan değil. Sadece bu piste çıkma konusunda genel bi profili görmek istedim. dediğim gibi zaten ben arabayı baya bi km yapıp satacağım. O sebeple her türlü uygun fiyata vermek durumunda kalacağım.

Ben olsam arabada bir sorun sıkıntı yoksa ve fiyat makul ise alırdım.
Caddeler de kullananlar da pist kadar yoruyor aracı. Farkeden bişey yok.

Civic gibi piyasada cok bulunan ve genellikle aile kullanimi olan bir aracin gazlanmamisini bulmak kolay. Bende bu yuzden tercih etmezdim acikcasi.

boşver bak keyfine, değişensiz diye macun küplerine biniyoruz.
şase , panel podye direkte bişey yoksa kapı değişse ne olur değişmese ne olur.
boyasız arabalar, güneş yanığı. adam boyatmıyor değeri düşer diye.

Alıntı:

---

Ers Nickli Üyeden Alıntı

boşver bak keyfine, değişensiz diye macun küplerine biniyoruz.
şase , panel podye direkte bişey yoksa kapı değişse ne olur değişmese ne olur.
boyasız arabalar, güneş yanığı. adam boyatmıyor değeri düşer diye.

---

aynen öyle, şu hayatta bir kaç tane özel zevkim, birisi de arabam. Varsın, 3-4 lira zarar etmiş olayım, çok da dert değil.

Bu ülkede avukattan, doktordan diye araba piyasası oluşturulduğunu düşünürsek, aracının piyasası presjtijli bir mesleğinde yoksa baya düşer dostum bu videolardan sonra ama doktorsan dert etme, ekspertize bile gerek duymazlar.

@K0213 hocam mühendisten diye satıcaz artık:)

yüksek lisans diplomasına falan da ilana koyarım, şunun gibi bi durum çıkar artık ortaya:)
https://www.youtube.com/watch?v=RxgqQ6xwFCU

yüksek mühendis iyiymiş :D

Alıntı:

---

rahmitanir Nickli Üyeden Alıntı

@IbizaFR150 hocam konunun odağını pist dışına çıkarmak istemem ama LPG konusu tamamen kişisel tercih sebebi. Örneğin ben araba ararken ilk olarak LPG uyumuna bakarak hareket ediyorum. Çok km yapan biri olarak arabanın ekonomik olması önemli. Ama istediğinde basabilmek için depoda devamlı benzinim olur. O sebeple LPG benim gözümde büyük nimet.
Ama fazla km yapan biri olmasam veya küçük bir şehirde yaşıyor olsam, ben de düşük hacimli ve turbolu benzinli araçlara yönelirdim.

---

Pist konusu kadar lpg konusu da önemli bazı kişiler için. Dediğim gibi sensör arızası,vuruntu,motor arızası yaşayan araçların büyük kısmı lpg'li araç. Bunun dışında kapalı otopark'a,feribota vs alınmama durumu da kabul edebileceğim bir şey değil, son olarak kokusu da gaz kaçağı gibi rahatsız edici oluyor dışarda yakınında duranlar için.