1.0 EcoTSI DSG İbiza İncelemesi
Merhaba Dostlar;
öncelikle herkese keyifli paylaşımlar iyi forumlar dilerim, aslında çook uzun zaman önce açmam gereken bir konuydu, şimdi fırsat bulup ancak şu an açabiliyorum;
Konumuz: Özelliklede Türkiye gibi vergi boyunduruğu altında ezilerek küçülmüş motor hacimlerinden üretilen beygirlere alışılamayan, yadırgayan ve şüphe içinde "yokuşta çekiyormu" sorusunun tek muhatabı olan 1.0 Eco TSI Motor ve diğer modellerden aşina olduğumuz (7ileri) DSG Birlikteliği..
Aslında bu zamana kadar çok yazan çok çizen bu konu gibi yorumlarını anlatan bir çok arkadaşımız oldu, bu konunun farkı ne diye soracak olursanız, biraz daha matematikten uzak (söylediklerimizin hepsinin sebebi matematik onu yok sayamayız, anlatırken kafa karıştırmamak amaç) sade-basit, amiyane tabirle; sanayi jargonuyla anlatmaya çalışacağım..
Aracımız Bu; Şu an çoktan Satılmıştır, SEAT'ın izmir yetkili satış ve servis sorumlusu olan MBU da 2-3 ay önce görmüş olanlar tanıyacaklardır.. (Hoş benim bindiğim Apollo Mavisiydi Ama onun Fotoğraflarını Bulamadım)
İbizayı uzaktan beri tanıyan; 2012 Sicabıyla (1.2TSI ibiza Style) uzun kısa maceralar yaşayan şahsım 2015 deki makyajı görünce wayyy güzel olmuş dedim;
iki parçalı ön kokpit yerini daha bütün ve yekpare olan ve bütünlük algısı oluşturan tek göğüse bırakmış, kalorifer üfleçleri daha bir dışarıda ve göze gelir halde birde konumları eskisine göre daha güzel en azından tam açtığınızda ağzınıza basınçlı hava tutmuş hissi uyandırmıyor, renkli ve geniş ekran, daha ince ve şık direksiyon, eskiden direksiyon altında duran kumandaların direksiyonun üzerine gelmesi beni etkileyen bi kaç güzel unsur, haricen ibiza aynı ibiza koltuklar diz ve baş mesafeleri ve diğer açıdan aynı araç.. DSG yi kullananlar bilir hangi araçta olursa olsun size yorgunluk yaşatmaz hatta 'su gibi' sürüş deneyimi sağlayan çift kavrama sayesinde ne zaman viteş değiştirdiğini bile anlamazsınız çok odaklanmazsanız devir göstergesine yada motor sesine..
DSG yi ve ibizayı bi çok kere bi çok yerde anlattık bu yüzden onları bir kenara bırakıp, 1.0 Eco TSI motoruna odaklanmak istiyordum, nedir ne değildir, hakikaten 110 BG lik bir güç üretebiliyormu?, bunun ne kadarını yola yansıtabiliyor? tamam 110 bg hadi yerede yansıttı bu gücü ama kağıt üzerindeki 3-4 lt lik fabrik yakıt verileri abartımıydı yada ne kadar gerçek ? bu nedenle açtım kaputu; nev-i Şahsına münhasır beyfendiyle tanışalım diye, zira VAG grubu argeleri için çocuğunu kesti nerdeyse bu motoru bu hale getirebilmek için :)
Açtım, ama açmaz olaydım, birde baktım-ne göreyim, gene affınıza sığınarak "kelebek ve at ilişkisi" kaputun altındaki görüntü.. altta kocaman bir DSG şanzuman, üzerinde Çamaşır makinası tamburu kadar bir motor Sayın 1.0 Eco TSI..
200 nm/Torka sahip üç silindirli bu ufak cep herkülünün 9.3 Saniyede 1150-1200kg ağırlığındaki bu ibiza kasasını 100 km/h hızına çıkartacağını söyleseler, binmeden bende inanmazdım zira hepi topu üç tanecik silindiri mevcut..
Neyse efenim, şaşırmayı bi kenara bırakıp atladık 1.0 ibizamıza, bir ben, bir satış danışmanı, bir eşim birde Toprak efe.. sıfırlayıp yakıt ortalamalarını takıp emniyet kemerlerimizi yaktık sinyalimizi düştük yola, izmir MBU yu bilenler için anlatınca güzergah canlanacaktır gözlerinde, Basmaneden açılan yeni tünelin kavşağından buca tarafına doğru gidiş 13 geliş 13 yaklaşık 26-27 km lik bir parkurdu ve Günlerden cumartesi Saatlerdende 6 idi, yani orda yaşasanız kendi arabanızla o güzergahta işiniz olsa bile erteleyeceğiniz bir gün ve saat.. Aracı zaten biliyorduk da bu bbir-sıfır da neymiş arkadaş böyle, basıyorsun gidiyor, gazdan çekiyorsun burnu üstüne dikiliyor, dsg ile sağladığı uymdanmı yoksa harbiden çocuğunu kesmelerine değecek bir maheretle AR-GE yapıldığı içinmidir bilinmez, ilk 6. dakikadan sonra gereksiz bi güven, zorlama bi şımarıklık, bi sağdan sollama ,bi makas atma, bi haddini bildirme isteği uyanıyor insanın ruhi muhteviyatında, hani 1.0 diye küçümsediğiniz silindir ve hacim fakiri bir motor vardıya işte ben oyum deme isteği v.s. sonra 27 km lik yolu BİR-Sıfır ile hissetme çabası ve tadı..
Bu 27 kmlik Periyotta içimden çıkan Küçük Emrah Kılıklı Yeşilçam Kahramanı-küçümsenmiş SEAT canavarının dışa vurumu ise şu oldu;
Evet başlangıçta 8.2 lt lik yakıt ortalaması abartı gibi gelebilir ancak 1.6 TDI da olsa idi altımda o test sürüşünde o güzergahta ben yine 7li-8li rakamlar görecektim yukarıdaki ekranda..
Hazır bunu atmışken rolantideki Klima açık saatte tüketilecek olan rolanti yakıt sarfiyatınıda paylaşmakta fayda var.. lafı gelmişken tüm sürüş boyunca klima hep açık ve auto konumunda idi.. derecesini hatırlayamadım şu an ancak çok sızak bir temmuz ayı ve nemli bir izmir günüydü..
Sonuç Olarak; Paran olsa alırmıydın derseniz, alırdım.. almayı düşünenede tavsiye ederim.. atomu parçalayıp enerjisini arabalarımızda kullanıncaya kadar küçük hacim-yüksek güç teorisine ve yeniliklerine karşı hep açık olacvağımında kanıtı olsun bu konu.. iyiki sömürgesiz kaldın almanya iyiki turboyu keşfettin Saurer.. Aksi halde Petrol ve Sömürge zengini Amerikan araçlarının yüksek hacim-yüksek güçlü V6-V8-V12 lerine ve ürettikleri güçlere karşıdan bakıp iç geçiriyor olurduk şimdi..
