Türkiye'de otomobil piyasası Sahibinden . com ve oto pazarları üzerinden oluşuyor. Kayıtlı, kabul gören, herkesce uygulanan, borsa benzeri bir nitelik kazanmış düzgün bir piyasası yok. Peki böyle bir piyasada oluşan fiyatlar ne kadar sağlıklı? İnceleyelim;
Sahibinden'e verilen ilanlar aracın reel değerine göre düşük fiyatlanmış, normal fiyatlanmış veya yüksek fiyatlanmış olabiliyor. Düşük fiyatlananlar daha ilk günden, normal olanlar ise birkaç günde satılıyor. Haliyle, satılan bu düşük ve normal fiyatlı, yani doğru fiyatlanan araçlar sahibinden'de pek boy gösteremeden ilandan düşüyor. Yüksek fiyatlananlar ise satılmadığı için ilanda kalmaya devam ediyor. Süreç hep bu şekilde işlediğinden satılmayan yüksek fiyatlı satıcıların ilanları zamanla birikerek piyasa geneline hakim oluyor ve piyasa aktörlerine(alıcı ve satıcılara) yanlış bilgi sağlamış oluyor. İşte tam da burada domino etkisi başlıyor.
Yeni ilan verecek şahıs da kendi aracının fiyatını belirlerken o anda ilanda olan denk araçları baz alıyor. İlandaki araçların çok küçük bir kısmı haricinde geriye kalan çoğunluğu yanlış, yüksek fiyatlandığı için baz aldığı veriler reel piyasa değerini yansıtmıyor. Ama yeni satıcı bu yüksek fiyatlanan ilanları görünce "o ediyorsa benimki neden etmesin" düşüncesiyle Allah ne verdiyse yazıyor. Tabi ki aslında satılanların çok daha düşük fiyata satıldığından haberi bile yok. Çünkü listede, yani ilanda değiller. Çünkü satıldılar. Çünkü makul fiyatlanmışlardı.
Bu süreç tıpkı bir domino etkisi gibi, fiyatları üstel fonksiyona bağlıyor ve fiyatlar göğe yükseliyor. En başta yüksek fiyatlandığı için satılamayan birkaç aracın zamanla ikinci el piyasasındaki araçların çoğunluğunu oluşturması durumu piyasayı kontrolsüz bir şekilde domine ediyor ve piyasa neredeyse tüm satıcılar tarafından el birliği ile speküle edilmiş oluyor.
Piyasanın diğer tarafındaki aktörler olan alıcılar da bütçelerini planlarken veya alacakları araca değer biçerken yine aynı sağlıksız piyasada halen ilanda olan yüksek fiyatlı olduğu için satılamayan araçları baz almak zorunda kalıyorlar. Ve bu sûni yüksek fiyat seviyesini kabulleniyorlar. Bu da durumu iki tarafın da yanlış piyasa fiyatında karşılıklı olarak anlaşmasına götürüyor. Bunun sebebi ise meşhur asimetrik enformasyon. Alıcı piyasa şartları ve reel fiyat düzeyi hakkında yeterli enformasyona, yani bilgiye sahip değil. Hoş, olsa da satıcı kendisini bu yeni duruma çoktan inandırmış bile...
O.B.K
Bu yazıyı yazarken ekonomideki "lemons, peaches and creampuffs problem" ı farklı bir açıdan değerlendirdim. Fikir jimnastiğine sizin de katkılarınızla kaldığımız yerden devam ederiz.