Bazi seylere artik goz yumamiyorum. Nerdeyse 10 gazete ve habercilik vizyonundan sadece bir yada birkac tanesi hala ve hala gercekleri gostermekte.
Biliyorum; hepimiz icin yasak, yasak olan yasaktir. "TIP" oyununu ne kadar daha oynariz bilemiyorum; yanlis anlamayin "doktorculuk" olan tip degil, bildiginiz tip - yani susmak. O yuzden olayin adini paylasmak istemedim. Adi 27 Mayis olsun suan icin. Bazilarinin dogumgunleri, bazilarininsa hayat - gelecek - olum mucadelesi.
Birkez daha hatirlayalim diye... Birkez daha gercekleri gorelim diye... Bu bir baslangicti; suan gelisim surecinde diye dusunuyorum. Sonucta elbet gelecektir.
Herkesten birkez daha ozur dileyerek yayinliyorum. Ben bu tarih itibariyle uyandim, uyanis o gunden beri devam etmekte; 27 Mayis ile uyananlara birkez daha o anlari yasamak icin gelsin.
Ayrica kendi mezun oldugum universiteninde caz korosu, haricinde bircok sanatci (aktor, yazar, anchorman) belgeselin bircok sahnesinde yer almakta. Bazi havayollarinin yaptigi grev, tencere tava protesto sahneleride mevcut.
Ne yazikki orada degildim, olamadim ama gelisme suresince orada olacagim kismetse. Ocak mi olur, Mart mi olur, Haziran mi olur; umudum kesilmedi - Aman, ne zaman olacaginin ne onemi var; iste gozleri dolduran o 3 saat ve 1 dakikalik belgesel - sadece 1.bolum (Penguen izlemek istemeyenlere gelsin):
Not: Videoyu izlemek icin gaz maskesi takma zorunlulugu yoktur.
Link: Gezi Parkı Belgeseli - Bölüm 1 - YouTube