User Tag List

Sayfa 1/4 123 ... SonSon
67 sonuçtan 1 ile 19 arası

Konu: Misak-ı Dombıra! Nereden Nereye!

  1. #1
    rain man - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jan 2016
    Yaş
    34
    Şehir
    Sakarya
    Mesaj
    2.194
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    58 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)

    Misak-ı Dombıra! Nereden Nereye!

    Muhalefeti çok güzel yapamasa da bazı şeylere takılıp dönüp dolaşıp aynı şeyleri yazdığını düşünsem de yazdığı her şey yaptığı tüm tespitler doğru.

    Eğer yöneticiler konuyu uygunsuz görmezse iki gün önceki yazısını paylaşıyorum. Kürdistan konusunun tarihteki gidişatı ve dış siyasetteki bağlılık - dirayetsizligimize tekrar bakalım.

    "Şubat 1992…
    ABD “davet edeceksiniz” dedi, bizimkiler “peki” dedi. Barzani tarihte ilk kez Ankara'ya geldi. Cumhurbaşkanı Özal'ın himayesindeydi, MİT tesislerinde kalıyordu, başbakan Demirel tarafından ağırlandı. Süklüm püklümdü. Kürtçe konuşmasına izin verilmedi, Arapça konuşuyor, tercüman Türkçe'ye çeviriyordu. TC pasaportu verdik, para verdik, silah verdik, buğday verdik, elektriğini vermeye başladık.
    *
    ABD öyle istediği için, elimizi vermiştik, şimdi sıra kolumuzu kaptırmaya gelmişti.
    *
    Sekiz ay sonra.
    Ekim 1992.
    Ege'de ortak tatbikat yapıyorduk. Amerikan uçak gemisi Saratoga'dan iki adet sea sparrow füzesi fırlatıldı, Türk muhribi Muavenet'in beyni, köprüüstü vuruldu. Beş şehit verdik, 22 yaralımız vardı. ABD “pardon” dedi, yanlışlıkla vurulduğunu söyledi.
    *
    Halbuki, sea sparrowlar “yanlışlıkla düğmesine bastık” denebilecek türden füzeler değildi. Ateşleme için altı aşamadan geçiyordu, komutan onayı şarttı. “At ve unut” türünden, güdümlü mermi değildi. Ateşlendikten sonra hedefini vurabilmesi için rehbere ihtiyacı vardı, fırlatan geminin hedef gemiyi radarla aydınlatması gerekiyordu. Yanlışlıkla fırlatma ihtimali, milyonda bir bile mümkün değildi.
    *
    Peki neydi?
    Irak'ı bölebilmek, Kürdistan kurabilmek için, İncirlik ve Pirinçlik'te konuşlanan “çekiç güç” şarttı. Ankara ayak diretiyordu. Muavenet zart diye vuruldu. Ankara mesajı aldı! TBMM çekiç güç'ün süresini zurt diye uzattı. Bir daha hiç ayak diretmedik, her defasında başımıza aynı şeyin geleceği belliydi, o nedenle, ABD 2003'te Irak'a girene kadar çekiç güç'ün süresini hep uzattık, hiç itiraz etmedik.
    *
    (Aslına bakarsanız, operasyona katılacak olan hava unsurlarının adı çekiç güç değildi. Poised hammer, yani “kalkık horoz”du. Mermi namluya sürüldü, tabancanın tetiğine basıldı, horoz kalktı manasındaydı. Propaganda şaheseri tam burada devreye girdi… Sayın ahalimiz “kalkık” kelimesinden rahatsız olmasın diye, bilinçli şekilde yanlış tercüme edildi, çekiç güç denildi. Kapatalım parantezi.)
    *
    Üç sene sonra, 1995…
    CIA peşmergeleri örgütledi, Saddam'ı devirmek için darbe organize etti. Beceremediler, çuvalladılar. Peşmerge aşiretlerinden değil silahlı kuvvetler, zabıta teşkilatı bile kurmak mümkün değildi, eğitimleri yoktu, savaşabilme yetenekleri yoktu, fiyaskoyla sonuçlandı.
    *
    CIA apar topar tahliye operasyonu başlattı. Saddam hepsini imha etmesin diye, maşa olarak kullandıkları 10 bin civarında peşmergeyi yurtdışına kaçırdılar. Aileleriyle birlikte Habur'dan Türkiye'ye soktular, Batman'dan nakliye uçaklarına bindirdiler, tee pasifik okyanusundaki Guam adasına götürdüler.
    *
    Niye tee oraya götürdüler? Çünkü, adeta Allah'ın unuttuğu yerdeki bu adada, ABD'nin en önemli hava ve deniz üslerinden biri vardı. Bu seferki girişimlerinde başarısız olan peşmergeleri, bir dahaki sefere başarılı olmaları için eğiteceklerdi.
    *
    Bazılarını Special Activities Division, Özel Operasyon Bölümü tarafından eğitip, adı üstünde, örtülü operasyonlarda kullanacaklardı. Bazılarını da, akademik konularda eğitip, merkez bankası, nüfus idaresi, tapu dairesi, vergi dairesi gibi, yakında kurulacak olan Kürdistan'ın bürokrat kadrosunu yetiştireceklerdi.
    *
    Küçük bi pürüz vardı… CIA'in peşmergeleri ABD Adana Konsolosluğu denetiminde sınırdan geçirilip Silopi'deki hac konaklama tesislerine yerleştirilmişti ama, pasaportları yoktu, kimlik bilgileri yoktu. Daha doğrusu, elbette vardı ama, Amerikalılar yok diyor, yok dedirtiyordu, maşalarının kimlik bilgilerini Türkiye'ye vermek istemiyorlardı.
    *
    Akıl öğrettiler… “Sizin pasaport kanununuzda bu tür durumlara uygun madde var, parmak izlerini alın, geçirin” dediler. Bizimkiler hık mık etti ama, elleri mecburdu, geçirmiyoruz birader diyecek halleri yoktu. Ankara'dan beş kişilik uzman ekip getirildi, peşmergelerin tek tek parmak izleri alındı, buyrun geçin denildi. Parmak izi bilgileri, MİT arşivine kaldırıldı.
    *
    Üç sene sonra, 1998…
    Guam'a götürülen peşmergeler artık iyice pişmiş, olgunlaşmış, “Guamerge” olmuşlardı. Gene Türkiye üzerinden, bazıları da Ürdün üzerinden, Kuzey Irak'a sokuldular.
    *
    Bu dönemde, Kuzey Irak'taki otorite boşluğundan en çok PKK faydalanmıştı, Kandil dağına iyiden iyiye yerleşmişti. Özellikle Guamergeler döndükten sonra, PKK'nın bölgeye geçişi hızlanmıştı. Peşmergeyle PKK'nın işbirliği ayyuka çıkmıştı.
    *
    Acaba… Guam'a götürülenler arasında PKK'lılar da var mıydı?
    *
    Bu sorunun cevabını bulmaya çalışan Türk istihbaratı, Barzani'ye haber saldı, PKK faaliyetleri hakkında konuşmak üzere, bölgedeki aşiret liderlerini toplantıya davet etti. Randevu ayarlandı. Kuzey Irak'ta, bizim kontrolümüzdeki bir adreste buluşuldu. Biraz sohbet edildi, bilahare mevzuya gelindi. Türk tarafı rahatsızlığını dile getirdi, aşiret liderleri sessizce dinledi. O sırada çay servisi yapılıyordu. Garsonlar tabii ki garson değildi. Çaylar içildi, çay bardakları garsonlar (!) tarafından toplandı, mutfağa götürüldü, o bardağı kim kullandıysa onun adıyla etiketlendi, kolilendi, Ankara'ya getirildi.
    *
    Guam'a götürülenlerin parmak izleriyle eşleştirildi. Bingo… PKK'ya açık destek veren 17 aşiret lideri, Guamerge'ydi!
    *
    Dört sene sonra, 2002…
    ABD yönetimi Saddam'ın örtülü operasyonlarla devrilmeyeceğini idrak etmişti. Amerikan askerini getirip, savaşmak şarttı. Amerikan Kongresi 189 milyon dolarlık ödenek için onay verdi, CIA'nin paramiliter güçleri öncü kuvvet olarak devreye sokuldu.
    *
    Saddam'ın ordusundan altı bin vatan hainini parayla devşirdiler, dile kolay, altı bin, her birine uydu telefon verdiler, mükemmel istihbarat ağı kurdular, Saddam'ın ordusunu saniye saniye, konum konum takip etmeye başladılar. Saddam tuvalete gitse, Pentagon'un haberi oluyordu!
    *
    2002'nin temmuz ayında, operasyonu yürütecek olan CIA ekibi Türkiye'den yola çıktı. Kendilerine “kırık oyuncaklar grubu” diyorlardı. Dünyanın pekçok ülkesinde görev yapmış, çok tecrübeli bir ekipti. Arazi araçları ve cephane kamyonlarından oluşan konvoyla Süleymaniye'ye geldiler, üs kurdular. Yeşil badanalı üsse “Antep fıstığı” adını verdiler!
    *
    2002'nin ekim ayında, bu defa para kamyonlarından oluşan konvoy geldi Süleymaniye'ye… Yine Türkiye'den yola çıkmışlardı. Karton kutuların içinde 100 dolarlık banknotlar vardı. Bir milyon dolar 20 kilo geliyordu! Yaklaşan savaşın altyapısını hazırlamak için, milis güç kurmak, adam satın almak, sabotajlar yapmak amacıyla 100 milyon dolardan fazla nakit dağıttılar.
    *
    Hatta bir ara Talabani rica etti, “100 dolarlık vermeyin, 1'er 5'er 10'ar dolarlık banknotlar halinde verin” dedi. Niye diye sordular? “Herkeste 100'lük dolar var, kimsede 100 doların altında para yok, bir kahve içiyorsun, 100 dolar veriyorsun, kahvecinin elinde bozukluk olmadığı için üstünü veremiyor” dedi!
    *
    Amerikalıların cömertliği, rüşvetin bolluğu peşmergeleri sıkıntıya sokmuştu yani!
    *
    Bu arada Türkiye ne yapıyordu derseniz… CIA raporlarına göre, Süleymaniye'deki üssü takip etmeleri için dört Türk istihbaratçı görevlendirilmişti, Amerikalıları takip etmek yerine, bir odaya kapanıp porno film seyrediyorlardı! CIA ekibinin lideri, Türk istihbaratçılar hakkında şu hazin notu düşmüştü: “Ne yaptığımıza dair, amacımıza dair en ufak bilgileri bile yoktu, onlar odaya kapandıklarında biz Kürtlerle işbirliğini geliştiriyorduk.”
    *
    1 Mart 2003…
    Akp “tamam” dedi ama, TBMM direndi.
    CHP sayesinde ABD tezkeresi geçmedi.
    *
    Vay sen misin…
    Hem TSK'nın hem CHP'nin imhası için düğmeye basıldı.
    *
    Tarih özel olarak seçildi… Tam 4 Temmuz'da, Amerikan bağımsızlık gününde, kafamıza çuval geçirdiler.
    *
    Süleymaniye'deki irtibat büromuz, ağır silahlı Amerikan askerleri tarafından basıldı, bordo bereli 11 subay ve astsubayımız kafalarına çuval geçirilerek, ters kelepçe takılarak, dipçiklenerek tutuklandı. Binbaşımızın kaburgası kırıldı. 57 saat esir tutuldular. Mesaj gayet açıktı. “Artık burası Kürdistan, burnunuzu sokmayın, kurcalamaya çalışmayın, defolun gidin” deniyordu. Türkiye ayağa kalktı, akp hükümeti hariç! ABD'ye nota verdiğimiz iddia edildi, üç saniye sonra yalanlandı. Bizzat asrın liderimiz yalanladı, “müzik notası değil bu, her aklınıza estiğinde verilmez, ciddiyeti vardır” dedi!
    *
    Kafamıza çuval geçirilmiş, onurumuzla oynanmıştı ama… Asrın liderimiz hâlâ yeteri kadar ciddi bulmuyordu!
    *
    Eylül 2006…
    İlk kez “Kürdistan haritası” ortaya çıktı. Roma'daki NATO Savunma Koleji'nde brifing veren Amerikalı albay, Ortadoğu haritasını açtı, Türkiye'nin yarısında alenen “Kürdistan” yazıyordu! Brifingi izleyen Türk subaylar topluca salonu terketti, Türk genelkurmayı olayı protesto etti ama… Gayet açık seçik netti. Kürdistan, NATO projesiydi!
    *
    Aynı ay, eylül 2006…
    Akp hükümeti, sayın ahalimizin gazını almak için “terörle mücadele koordinatörlüğü” icat etti. Güya Amerikalı dostlarımızla terörle mücadeleyi koordine edecektik, bize anlık bilgiler vereceklerdi.
    *
    Bize nasıl anlık bilgi verdiklerini, bizzat terörle mücadele koordinatörümüz orgeneral Edip Başer anlattı… “PKK'ya silah mühimmat nereden geliyor? Barzani'nin kontrolündeki Kuzey Irak'tan geliyor. Barzani kimin kontrolünde? ABD'nin kontrolünde… ABD tarafıyla dokuz defa toplantı yaptık. En son Beyaz Saray'da başkanın güvenlik başdanışmanıyla konuştuk, anlattık. Bir CD verdik… PKK'ya malzeme taşıyan kamyonun şoför mahallinde bir Amerikan askeri oturuyordu! Biz bunu Türk kamuoyuna anlatamayız dedim, biz hâlâ ‘Amerika bizim dostumuz' diyebilir miyiz dedim. Bu toplantıdan sonra Türkiye'ye döndüm, üç maddelik rapor hazırladım, ABD'deki muhatabım orgeneral Ralston'a bildirdim, 15 gün içinde cevap bekliyorum dedim. Beni o gün görevden aldılar!”
    *
    “Anlık bilgi” kepazeliği sadece bununla sınırlı mıydı? Hayır… Kandil dağında Murat Karayılan'la röportaj yapan İngiliz Daily Telegraph gazetesinin muhabiri Damien McElroy açık açık yazdı… “Kandil dağında helikopter pisti var, spotlarla aydınlatması yapılıyor, Irak'ta görevli Amerikalı subaylar helikopterle sık sık Kandil'e geliyor, örgütün lider kadrosuyla görüşmeler yapıyor, ABD hükümetinin Irak'ta çalıştırdığı özel güvenlik firmasına ait cipler de Kandil'deki kamplarda park halinde duruyor.”
    *
    “Terörle mücadele koordinatörlüğü” rezaleti sadece bununla sınırlı mıydı? Hayır… Edip Başer'in yardımcısı tümgeneral “mücadelenin nasıl yapıldığını” şöyle açıkladı: “Başbakanlıktan oda istedik, vermediler, fotokopi makinesi istedik, taa 6.5 ay sonra verdiler, faksımız yoktu, yan odalardan faks çektik, bilgisayarımız bile yoktu, cep telefonu vermediler, randevu istedik, randevu vermediler, hatta selam bile vermediler, bir tane sim kart verdiler, onu da yedi ay sonra verdiler, çay paralarını bile cebimizden ödedik, şeker parasını bile biz ödedik.”
    *
    Altı sene sonra, 2012…
    Suriye'deki otorite boşluğundan faydalanmak isteyen Barzani, Kobani'ye girmeye karar verdi. Sayın hükümetimiz esti gürledi, Barzani'ye haddini bildiririz filan denildi. Zırrr… Telefon çaldı. Obama arıyordu. Asrın liderimiz açtı, konuştular. Beyaz Saray'ın resmi internet sitesine, bu konuşmayla alakalı fotoğraf konuldu, Obama'nın elinde beyzbol sopası vardı!
    *
    Kızılcık sopası'nın İngilizcesiydi.
    “Barzani'ye dokunanın kafasını kırarım” mesajıydı.
    Bizimki anında yelkenleri suya indirdi.
    Barzani güçleri, Irak'tan Suriye'ye geçti.
    *
    Yetmedi.
    Aynı sene, 2012…
    Barzani, onur konuğu olarak AKP kongresine davet edildi, kürsüye çıktı, Kürtçe konuşma yaptı, “Türkiye seninle gurur duyuyor” tezahüratıyla ayakta alkışlandı.
    *
    Yetmedi.
    Bir sene sonra, 2013…
    “Türkiye Kerkük'e karışırsa biz de Diyarbakır'a karışırız” diyen Barzani, AKP'nin Diyarbakır mitingine davet edildi, Şivan Perver'e düet yaptırıldı, asrın liderimizle Barzani kürsüye çıkıp ele ele halkı selamladı, asrın liderimiz ilk kez orada “Kürdistan” dedi, Barzani Kürtçe konuşma yaptı, Bülent Arınç duygulandı, ağladı.
    *
    Yetmedi.
    Bir sene sonra, 2014…
    Sayın TBMM'den “yabancı silahlı askerlerin Türkiye'de bulunmasına izin veren tezkere” çıkarıldı. Alenen Barzani tezkeresiydi.
    *
    Takvimde başka gün yokmuş gibi, onurumuzla dalga geçerek, tam 29 Ekim'de, Cumhuriyet Bayramı'nda… Kürdistan silahlı kuvvetleri, topuyla füzesiyle Kürdistan bayraklarıyla, Türkiye topraklarında resmi geçit yaptı. Habur'dan girdiler, Silopi, Cizre, Nusaybin, Suruç güzergahını katedip, Mürşitpınar sınır kapımızdan Suriye'ye, Kobani'ye geçtiler. Bir bölümü, THY uçaklarıyla geldi. Kürdistan silahlı kuvvetlerini, Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrak taşıyıcısı THY taşıdı. Erbil'den bindiler, Şanlıurfa'ya indiler, karayoluyla devam ettiler, resmen şov yaptılar, kurbanlar kesildi, havayi fişekler fırlatıldı, halaylar çekildi. Bazılarının üniformasında ABD bayrağı vardı, biji serok obama sloganları atıldı. MİT eskortluk yaptı. Mardin-Urfa yolunda acıktılar, benzin istasyonunun dinlenme tesisinde lahmacun yediler, lahmacunun parasını bile Türkiye Cumhuriyeti Devleti ödedi. Türk milletinin haysiyeti ayaklar altına alınırken, Akp'nin başbakanı ne diyordu? “Kobani'ye selam ediyorum, Kobani'deki kardeşlerimin alnından öpüyorum” diyordu.
    *
    İki sene sonra, 2016…
    Pentagon gizlisi saklısı olmadan, PKK'ya açık açık silah vermeye başladı. Şimdilik gönderilen tır sayısı 1.100… Yazıyla, bin yüz!
    *
    Bir sene sonra, 2017…
    Barzani Ankara'ya geldi, tarihte ilk kez Kürdistan bayrağı başkentimizde göndere çekildi. Akp başbakanı Binali Yıldırım ne dedi? “Kürdistan parlamentosu var, başbakanı var, kendine ait bayrağı var, tanınır” dedi!
    *
    25 sene önce Ankara'da Kürtçe konuşmasına bile izin verilmeyen süklüm püklüm Barzani, artık bayrak çeker hale gelmişti.
    *
    Aynı 2017…
    Barzani, bağımsızlık referandumu yapıyor. Akp de sayın ahalimizin gazını almak için tezkere çıkarıyormuş gibi yapıyor.
    *
    Uzuuuun yazı oldu di mi?
    *
    Kısası da var.
    Anlayana davul zurna saz.
    Anlamayana sazı soksan az."

    Yılmaz Ozdil: Misak-ı dombıra – Sozcu Gazetesi

    Diğer yandan şunu da başka bir yazıdan alıntılayayim.


    "Ne ilginçtir ki, sürekli Atatürk'e ve onun kurduğu Cumhuriyete saldıranlar, her sıkıştıklarında Atatürk'e sarılıyorlar; Dün 15 Temmuz ertesinde laikliği hatırlayanların, bugün Barzani referandumu arifesinde Ankara ve Lozan antlaşmalarını hatırlamaları tesadüf değildir. Onlar Atatürk'ü unutmaya, unutturmaya çalışsa da Atatürk, 90-95 yıl önce yaptıklarıyla unutulmaz olduğunu gösteriyor. Dün bu toprakları yeniden vatan yapan Atatürk, bugün de bu vatanı korumaya devam ediyor."

  2. #2
    KÖROĞLU - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Aug 2010
    Yaş
    39
    Şehir
    SAKARYA
    Mesaj
    8.993
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    129 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Dış işleri bakanının stratejik derinliğinin "geçeriz karşıya 2 bomba attırırız bu tarafa" savaş gerekçesi sayarız şeklinde olduğu bir ülkede gayet normal değil mi ?

    Bu yazdığımı ortalığa saçılan ses kayıtlarından dinledik, kesin montajdır

    Adam gazeteciliğini yapıyor, ben okuduktan sonra bazı yazdıklarını araştırma gereği duyuyorum, bir haberde şehit olan bir asker için yazdığını ailesi yalanladı mesela.
    He baskı yapmışlardır bilemem. Genel olarak beğenirim, kitaplarını da okudum enteresan bilgiler mevcut.

    Enver Aysever'e verdiği ayarı da unutmamak lazım , dan dun gidiyor bu tarzını seviyorum, eğip bükmüyor.

    Toplumsal olarak korku kültürüne alıştırıldık ve sesimiz çıkmıyor. Sesi çıkan eleştiren belgeyle ortaya çıkan kim varsa içeri atıldı, güneşten mahrum bırakıldı.

    Ve insanlara "çoh eyiyiz" algısı pompalanıyor. Araştırma yoksunu, yanlı haberleri okuyanlar ise bunlara inanıyor haliyle.

    Benim tek anlamadım reel yaşam ile pompalanan yaşam arasındaki farkı nasıl aşıyorlar ?

    Mesela adam asgari ücret alıyor ev geçindiriyor, nasıl başarıyor bunu.

    Kafasından hiç mi geçmiyor ulan beni yönetenler 17.000 (yazıla on yedi bin) yani yaklaşık benden 11 kat fazla kazanıyor diye.

    Birileri benim paramla 1000 odalı yerlerde kalıyor, benim ödediğim vergiden nereye harcandığı belli olmayan bir örtülü ödenek kuruluyor vs vs.

    Doğal olarak bu sorguyu yapamayan insandan yukarıdaki yazıyı anlamasını / araştırmasını beklemek pek makul değil.

    Bir arkadaş versin mehteri 2 ileri 1 geri yolumuza bakalım

  3. #3

    Üyelik
    Aug 2014
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    2.376
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    58 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Normalde pek haber takip etmezdim ama son 2 gündür referandum ile ilgili her şeyi dikkatlice izliyorum.

    İsrail tampon bölge istiyor. BBC muhaberi ise; Türkiye'nin açıklamaları kamuoyunu rahatlamak için aslında onlarda istikrarlı yönetim istiyor diyor.

    Hali hazırda yaptığım parçacılık işinde küçülmeye gidebilirim bu gelişmeler yüzünden. Çok fazla para bağlamak bu koşulda benim gibi küçük işletmeciyi batırabilir herşeyi ithal ediyoruz ve kurlarda ki dalgalanma hem yurtdışında ki tedarikçileri endişelendiriyor hemde para kazanmamızı engelliyor.

  4. #4
    2jz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Apr 2014
    Yaş
    35
    Şehir
    06-26
    Mesaj
    3.262
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    19 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)

    2013 yılında bir konuşmada bulunan Yiğit Bulut, Türkiye'nin genleşeceğini iddia ederek, Azerbaycan'ın da Türkiye'ye katılacağını ve Türkiye'nin sınırının Hazar'a dayanacağını söylüyordu.
    Sene 2013.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başdanışmanlarından Yiğit Bulut, AKP'nin İstanbul Kadıköy'de düzenlediği toplantıda konuşuyor ve Başkanlık sistemini övüyor.
    Bunun Türkiye'yi böleceği uyarıları yapanları eleştiren Bulut şu ifadeleri kullanıyor:
    "Allah ömür verir mi vermez mi bilmem. Ama yazın bu geceyi. 3 sene içinde hatta 2 sene içinde Kuzey Irak referandum yapıp Türkiye'ye katılma kararı alacak."
    Türkiye'nin genleşeceğini iddia eden Bulut, Azerbaycan'ın da Türkiye'ye katılacağını ve Türkiye'nin sınırının Hazar'a dayanacağını iddia ediyor.
    Ve salonda alkış tufanı kopuyor.
    4 yıl önce Kuzey Irak'ın Türkiye'ye katılacağını iddia eden Yiğit Bulut, bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başdanışmanı ve ülkenin ekonomik varlığı olan Varlık Fonu'nu yönetirken, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ise bağımsızlık kararı için sandık başında.
    2013'te kalp gözü açık, saçları parlak bir abi bunları söylemişti

  5. #5
    Day Walker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Oct 2008
    Yaş
    43
    Şehir
    TÜRKİYE
    Mesaj
    8.017
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    21 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Bende hep akp hükümet olduktan sonraki süreçlere bakıyordum ama artık devlet arşivleri falan vasıtası ile Atatürk'ün ölümü ama ben zehirlendiğini düşünüyorum.

    İsmetin başa gelişi ve kapanan tank fabrikalarımıza daha çok takılmış durumdayım. Araştırdıkça daha da kötü şeyler çıkıyo.

    O yüzden bu yılmazı falanda artık okumuyorum. Geçmişte yaşanan olayları okumaya başladıktan sonra değişik şeylerden haberim oldu en basiti şudur kerkükte çıkan petrolün %10 u bizimken bu ismet 1924 yılında 500.000 altın karşılığında hakkımızdan feragat etmiş.

    gibi gibi hadin kalın sağlıcakla.
    Yolların Ustasıyım Modların Hastasıyım

  6. #6
    mikelazi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Nov 2013
    Yaş
    49
    Şehir
    kadıköy
    Mesaj
    4.589
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    91 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    köy enstütileri kapandı,iş bitti


    sene 2017 tüketimin dip noktasındayız.

  7. #7
    darkmoon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Dec 2011
    Şehir
    İstanbul Serengetisi
    Mesaj
    14.834
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    107 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    katarın parasıda ekonomiside bir yere kadar.. artık onların parası bile zor kurtarır bizi.. onlarda türkiyedeki yatırımların çoğunda zarar ettiler zaten.. ekonomi iyi bir halde değil hatta hiç değil .. bakalım ne olucak akibetimiz..
    Edebim el vermez edepsizlik edene... Susmak en güzel cevap, edebi elden gidene. [Yunus Emre]

    Zenginin malı Züğürdün çenesini yorarmış.. (ZZ Rules)

  8. #8
    free-hifi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jun 2012
    Yaş
    42
    Şehir
    Vatan 59 / Mekan 34
    Mesaj
    6.466
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    25 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    adam vana ile tehdit etti rus şirket zaten hattı yürütmeye başlamış 4 milyar dolar mı euro mu yatırımı var

  9. #9
    997TT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Mar 2011
    Yaş
    49
    Şehir
    istanbul
    Mesaj
    14.120
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    248 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Kurdistan'i biz kurduk,askerini biz egittik,bakanlim egitimleri verdik,devlet gibi karsilayip kurdistan bayragini astirdik. Simdide serefsizce haberimiz yokmus gibi davranip,bu cahil guruhun gazini almaya calisiyor. Yahu barzani beni kandirdi dedi arkadas! Yanilmisim ne demek!
    Forumdaki akp destekcileri,bana vatan hainligini tasvir edebilirmisiniz?

  10. #10
    free-hifi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jun 2012
    Yaş
    42
    Şehir
    Vatan 59 / Mekan 34
    Mesaj
    6.466
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    25 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Murat abi;

    Fetöcüler
    Geziciler
    Paralelciler
    Asker kaçakları


  11. #11
    mikelazi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Nov 2013
    Yaş
    49
    Şehir
    kadıköy
    Mesaj
    4.589
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    91 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    ne saf adam buya

    herkez kandırıyo

  12. #12
    Mr.K - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Oct 2007
    Yaş
    38
    Şehir
    Ray Malifalitiko
    Mesaj
    11.541
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    14 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Alıntı mikelazi Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    ne saf adam buya

    herkez kandırıyo
    aslında olaya onun açısından bakarsak ; ne saf yahu bu halk ne kadarda çabuk herşeye kanıyolar oh oh dur kandırıldım diyim heeeaah ooooooo oooohh gene inandılar as bayrakları as...
    - K -

    ________
    Dr.Ecu

  13. #13
    ottoman32 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    May 2015
    Yaş
    32
    Şehir
    Edirne / Isparta
    Mesaj
    976
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    6 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı 997TT Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Kurdistan'i biz kurduk,askerini biz egittik,bakanlim egitimleri verdik,devlet gibi karsilayip kurdistan bayragini astirdik. Simdide serefsizce haberimiz yokmus gibi davranip,bu cahil guruhun gazini almaya calisiyor. Yahu barzani beni kandirdi dedi arkadas! Yanilmisim ne demek!
    Forumdaki akp destekcileri,bana vatan hainligini tasvir edebilirmisiniz?
    klasik abi toto sıkıştı mı kandırıldık, tabi yersen. Hoş koyunda çok doğru kandırılmış diyen.
    Boş yere içeri aldıkları, meslekten ihraç ettikleri insanlar da kandırıldım dediği zaman neden affedilmedi?
    Alıntı oxygen Nickli Üyeden Alıntı;
    "yanındaki avukat demiyor mu göte mukayyet ol 200 erkek okuyor konuyu, ortalama 14 cm den 28 mt yapar diye?"

  14. #14
    blow07 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Dec 2011
    Yaş
    34
    Şehir
    Chicago - USA
    Mesaj
    2.254
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    5 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Bu ülkeyi yönetenlerden bi *** olmaz . İnsanları dinden, Vatanseverlikten kısaca herşeyden soğuttular .

  15. #15

    Üyelik
    Jun 2012
    Yaş
    38
    Şehir
    Sapanca
    Mesaj
    1.465
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    2 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Bakara makara deriz gene kandiririz diyolardir... allah sonumuzu hayir etsin....

  16. #16

    Üyelik
    Nov 2015
    Yaş
    40
    Şehir
    Ankara
    Mesaj
    746
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    4 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı Day Walker Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bende hep akp hükümet olduktan sonraki süreçlere bakıyordum ama artık devlet arşivleri falan vasıtası ile Atatürk'ün ölümü ama ben zehirlendiğini düşünüyorum.

    İsmetin başa gelişi ve kapanan tank fabrikalarımıza daha çok takılmış durumdayım. Araştırdıkça daha da kötü şeyler çıkıyo.

    O yüzden bu yılmazı falanda artık okumuyorum. Geçmişte yaşanan olayları okumaya başladıktan sonra değişik şeylerden haberim oldu en basiti şudur kerkükte çıkan petrolün %10 u bizimken bu ismet 1924 yılında 500.000 altın karşılığında hakkımızdan feragat etmiş.

    gibi gibi hadin kalın sağlıcakla.
    O karar meclisten gecmis bir karardir, tarihi okudugunuz kaynaklari degistirin, Ataturkun yasadigi bir donemde bu karar gectiyse, o donemin kosullari bunu gerektirmistir..bu insanlar bazilari gibi toprak agasi degildir, bu ulke icin canini ortaya koymus insanlardir..
    bu ulkenin varligi icin ne gibi bir bedel okudunuz ki kendisinden Ismet diye bahsetme hakkini kendinizde goruyorsunuz..

  17. #17

    Üyelik
    Jan 2013
    Yaş
    32
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    516
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    4 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    A haber'de çıkan senelik milli gelirimiz 25 bin küsür dolar oldu reklamına hadi be ordan dedim. Yandaş vatandaşlar ne diyorsun ya dediler. Dedim koyun 25' bin doları masaya Ses yok... Hadi dedim 2 kişi birleşip koyun? Sen bilmiyorsun oğlum şeker kuyruğu vardı dediler... Dedim ki 2001 yılında şeker kuyruğu hatırlamıyorum ben? Ses yok... Abilerim herşeyi geçtim bizim halkımız cahillikte son noktada, ne konuşsak ne anlatsak boş... Bu ortamda ki kişilerin bırak 25 bin doları evleri ve arabalarıda yok hatta...

  18. #18
    Anıl E. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jan 2010
    Yaş
    35
    Şehir
    Türkiye/Sivas
    Mesaj
    9.770
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    152 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı emrhn28 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    A haber'de çıkan senelik milli gelirimiz 25 bin küsür dolar oldu reklamına hadi be ordan dedim. Yandaş vatandaşlar ne diyorsun ya dediler. Dedim koyun 25' bin doları masaya Ses yok... Hadi dedim 2 kişi birleşip koyun? Sen bilmiyorsun oğlum şeker kuyruğu vardı dediler... Dedim ki 2001 yılında şeker kuyruğu hatırlamıyorum ben? Ses yok... Abilerim herşeyi geçtim bizim halkımız cahillikte son noktada, ne konuşsak ne anlatsak boş... Bu ortamda ki kişilerin bırak 25 bin doları evleri ve arabalarıda yok hatta...
    tüp kuyruğu vardı ya ,1-2 tane benzin istasyonu vardı herkes elinde pet şişeyle benzin kuyruğundaydı.

    ekmek kuyruğu vardı ondan sonra, ne kadar kuyruk varmış la .
    imzasız..

  19. #19
    Day Walker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Oct 2008
    Yaş
    43
    Şehir
    TÜRKİYE
    Mesaj
    8.017
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    21 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Alıntı G.U.Z. Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    O karar meclisten gecmis bir karardir, tarihi okudugunuz kaynaklari degistirin, Ataturkun yasadigi bir donemde bu karar gectiyse, o donemin kosullari bunu gerektirmistir..bu insanlar bazilari gibi toprak agasi degildir, bu ulke icin canini ortaya koymus insanlardir..
    bu ulkenin varligi icin ne gibi bir bedel okudunuz ki kendisinden Ismet diye bahsetme hakkini kendinizde goruyorsunuz..
    Atatürk öldükten sonra karar verilmiş malesef yazılan iyi okuyup anlamak önemli tabii

    İsmet desem nolur demesem nolur

    Atatürkü koruma kanunu var ama ismeti koruma kanunu yok ne yazık ki o yüzden üslüpta sorunda yok
    Yolların Ustasıyım Modların Hastasıyım

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •