User Tag List

Sayfa 4/8 İlkİlk ... 23456 ... SonSon
139 sonuçtan 58 ile 76 arası

Konu: Ama ayıptır be rus abiler, bu nasıl bir projedir?

  1. #58
    0M42 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Oct 2010
    Yaş
    38
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    3.666
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    8 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı cabrioleter Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    yok hocam tam tersine evrime inanmıyorum.

    ama düşündüğümüzde sürekli bir kavim yer yüzünden silinip yenisi gelmiş hatta Hz. Nuh olayında bütün insanlık silinmiş -Hz. Nuh ve yanındakiler hariç- . Yani niye bizden daha önce bu silinen toplumlar teknik olarak bizden daha ileri olamasınlar ki.
    Güzel bir teori. (ciddiyim)

    Bir çok bilim adamının teorisine göre de dünya dışı varlıklardan bir amaç uğruna yardım alınıp yapıldığı ve yapılış amacı tam olarak her ne ise çok ileriki yıllarda ister istemez ortaya çıkacağı yönünde.

    Birbirinden ilginç teoriler var hepsi insanı düşünceden düşünceye sevk ediyor.
    Ya örs olacak sağlam duracaksın, yada çekiç olacak zamanında vuracaksın..

  2. #59
    cabrioleter - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Aug 2010
    Yaş
    31
    Şehir
    İzmir
    Mesaj
    2.650
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    3 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    BABİLİN ŞASIRTICI PİLİ ve GÜMÜŞ KAPLAMA ÇÖMLEKLERİ 1938 Yılında Avusturyalı Arkeolog Dr. Wilhelm Konig bir müze oluşturmaya çalışıyor ve durmaksızın kazı yapıyordu . Kazı sırasında , 15 cm yüksekliğinde parlak sarı renkte kilden yapılmış ikibin yıllık bir çömlek buldu ; çömleğin içinde bakır levhadan yapılmış 3.81 cm. çapında 5 cm. yüksekliğinde bir silindir vardı .

    Silindirin kenarları 60/40 oranında kurşun/kalay alaşımıyla kaplanmıştı ve bu oran günümüzde kullanılan en iyi orandı . Tepesinde şapka gibi duran katlanmış ve bakırın içine gömülmüş mühre benzer zift ya da asfalt bir parça veya katman görülüyordu . Bu katmanın içinden çıkan bir demir çubuk , bakır silindirin içine doğru asılı duruyordu , bakar bakmaz demir çubuğun paslanmış olduğu yani asitlendiği anlaşılıyordu . Bir mekanik uzmanı olmayan Dr. Konig bu garip cisme önce uzun uzun baktı ama fazla düşünmesine ve uzman olmasına hiç gerek yoktu çünkü kil çömlek antik pilden başka birşey olamazdı .

    Bu pil şu anda Bağdat Müzesindedir ve resmi tarihlemesi ise m.ö. 248 ile m.s. 226 arasındaki Part/Pers işgalidir yani o dönemden kaldığı bilimsel olarak kabul edilmiştir . Dr. Konig bu garip çömleğin dışında yine şu anda aynı müzede bulunan gümüş kaplı başka bakır çömlekler de bulmuştu ; tüm çömleklerin bulunduğu yer Güney Irak'taki Sümer kazılarıydı ve bu alanın arkeolojik tarihi m.ö. 2500 olarak belirlenmişti ama tutucu müzeciler inatla kendi bildikleri tarihi çömleklerin yanına yazmaktan geri kalmadılar .

    Bugün özellikle gümüş kaplı çömleklere baktığınızda , yüzeydeki parlak mavimsi rengi görebilirsiniz ; bu renk gümüşün elektro kaplama yöntemiyle bakıra kaplanması halinde ortaya çıkan karakteristik renktir . Bir an için müzecilerin haklı olduklarını kabul edelim ; öyleyse Persler , bildiğimiz en eski uygarlık olan Ortadoğu uygarlığının dışında ve ötesindeydiler çünkü pil kullanıyorlar ve elektro kaplama yapabiliyorlardı . Ya da Sümerler bunu yapıyordu ; yapan veya sahibi kim olursa olsun ; sormamız gerekmiyormu?

    Biz neden pil yapmayı ve elektrolizi 4000 yıl sonra hatırladık? Ya diğer unuttuklarımız?
    Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur.

    MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

    Ey Türkoğlu bu ihanetlerin tarihini sakın unutma!
    16.11.2013
    08.06.2014

  3. #60
    cabrioleter - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Aug 2010
    Yaş
    31
    Şehir
    İzmir
    Mesaj
    2.650
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    3 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    ATLANTİS'TEN GELEN KRİSTAL KAFATASI

    Kuşkusuz ki , en ünlü en gizemli kristal parçası 1927 yılında F.A. Mitchell Hedges tarafından eski İngiliz Honduras'ı şimdiki Belize'deki antik Maya kenti Lubaantum'da bulunan kafatasıdır . Kafatası tek parça berrak kuartzdır ; yüksekliği 12.7 cm. , eni 32 cm. , genişliği 12.7 cm.'dir yani küçük bir insan kafatası büyüklüğündedir ve ayrıntıları mükemmeldir .

    1970 yılında Frank Dorland tarafından Hewlett-Packard Laboratuvarlarında yapılan testlerde kafatasının normalötesi bircisim olduğu sonucuna varılmıştır . Kafatasının normal ya da doğal kristal olduğu ve karakteristik olarak moleküler yapısına dokunulmadığı anlaşılmıştır ve bu oluşum modern kristalografide henüz denenmemiş ve bilinmemektedir .

    Hiç bir meetal kullanılmamıştır , Dorland herhangi bir ize rastlayamamıştır , üzerinde görülen bazı çizgiler kazı sırasında ve sonrasında oluşmuştur ve yine Dorland'a göre büyük olasılıkla kafatası elmas kesici kullanılarak şekillendirilmiş ve mükemmel bir perdahlama ve parlatma işlemi yapılmıştır .

    Bir diğer ilginç saptama kafatasındaki su ve silikon - kristal kum izlerinin bulunmuş olmasıdır ve bu oluşum için gereken süre 300 yıldır . Sonuç olarak bütün bunlar bize inanılmaz bir başarıyı veya bilinmeyen bir tür kayıp teknolojinin kullanıldığını göstermektedir .

    Modern bilim , kristal kafatasına uygun bir açıklama getiremiyor , insanoğlu Ay'daki dağlara tırmanabiliyor ama bu cisimi açıklayamıyor . Hewlet - Packard'dan bir kristalografın dediği gibi , bu kristal varolmamalıdır . Yüzlerce yıl öncesinin kuartz kristal ustaları acaba kimdi? Yoksa kafatasını , başka birilerimi düşürdü?
    Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur.

    MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

    Ey Türkoğlu bu ihanetlerin tarihini sakın unutma!
    16.11.2013
    08.06.2014

  4. #61
    cabrioleter - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Aug 2010
    Yaş
    31
    Şehir
    İzmir
    Mesaj
    2.650
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    3 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    NEANDERTAL ADAMI KİM TÜFEKLE VURDU?

    Eğer yolunuz Londradaki Doğal tarih Müzesi'ne düşecek olursa , arada Paleolitik Dönemden kalma 38.000 yıllık bir kafatası daha göreceksiniz "Kristal kafatası da oradadır" Bu kafatası 1921 yılında , şimdiki Zambia'da bulunmuştur ve sol tarafında yaklaşık iki santimlik bir delik bulunmaktadır .

    Yapılan inceleme sonucunda , deliğin bir ok veya mızrak tarafından açılmadığı anlaşılmıştır çünkü deliğin kenarlarında mikroskobik düzeyde dahi en küçük bir çatlak yoktur yani delik sesten daha hızlı bir cisim tarafından açılmıştır .

    Deliğin karşı yanı yani çıkış noktası parçalanmış veya kırıktır , buda kafatasının içerden dışarıya doğru patladığını göstermektedir yani özetle bu tür bir delik izi ancak bir tüfek atışı sonucunda açılabilir .

    Ateşli silah uzmanlarına göre , bu tarih öncesi kurban , kasıtlı bir atışla yani çok yüksek hızlı bir silahın kurşunuyla öldürülmüştür ama bu silahı onbinlerce yıl öncesinde kullanan kimdi ? İki varsayım var ; kafatası sanıldığı kadar eski değildir yani ortada ciddi bir bilimsel yanılgı vardır ya da deliğin nedeni başkadır .

    Ama bu Paleotik kafatası 1.820 m. derinlikte kaya blokları içinde bulunmuştur yani çok eskidir . Peki ama 38.000 yıl önce kim barut kullanıyordu ? Elbetteki Taş Devri insanı değildi , öyleyse bir başka ırk vardı . Ya da başka bir dünydan gelen birileri vardı ama uzayı aşan bir zeka , barutlu tüfekmi kullanıyordu ? Acaba deliğin bir lazer ışını olabilirmi * yoksa aramızda veya geleceğimizde , Neadertal insan avcılığına meraklı zaman yolcularımı var? Sonuçta soru şudur ; o tüfeği kim taşıyordu ?
    Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur.

    MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

    Ey Türkoğlu bu ihanetlerin tarihini sakın unutma!
    16.11.2013
    08.06.2014

  5. #62
    cabrioleter - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Aug 2010
    Yaş
    31
    Şehir
    İzmir
    Mesaj
    2.650
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    3 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    ESKİ MISIR'da HAVACILIK

    1898 Yılında , Mısır'da Kuzey Sakkara'da , m.ö. 200'den kalan Pa- di-Imen'in mezar kazılarında garip kanatları olan bir cisim bulundu . O yıllarda , daha henüz uçak ve uçuculuk kavramı gelişmemişti , olsa olsa bir kuş olabilirdi .

    Cisim , Kahire Müzesine yollandı ve katologlara alındıktan sonra diğer açıklanamayan eşyaların arasında yerini alarak tozlanmaya terk edildi . 70 yıl sonra Mısırılog ve arkeolog Dr. Halil Messiha , müzedeki kuş figürleri üzerinde çalışırken , Sakkara cismi ile karşılaştı , daha ilk bakışta cismin kuş olmadığına karar verdi , önünde modern bir uçak dizaynı duruyordu .

    İşin ilginç yanı Dr. Messiha'nın , bir model uçak meraklısı olmasıydı , kısa bir çabadan sonra Mısır Kültür Bakanlığını bir araştırma yapılması için ikna etmeyi başardı . Cismin son derece hafif bir maddeden yapılmıştı , ağırlığı 14 gr.'dı ,kanat açıklığı 17.78 cm.'di ve aerodinamiği mükemmeldi . Kanatlar modern bir makette olduğu gibi , özel olarak açılmış bir deliğe monte edilmişti ve arka kuyruğu tam anlamıyla modern bir uçağa benziyordu .

    Yapılan tasarım sonucunda ortaya çıkan uçak modeli düşük hızlı bir yük uçağına benziyordu , hızı ancak saatte 45-65 mil olabilirdi ama tabiki güç kaynağının ne olduğu bilinmiyordu .

    Mükemmel bir planör olarakda düşünülebilirdi ama bu cisim 2000 yıllıktı ve planör olarak uçabilmesi için , bir jet uçağının çekişine ihtiyacı vardı . Messiha , Eski Mısırlılar'ın günlük yaşamlarında her şeyin modelini yapmaya bayıldıklarını biliyordu ; mezarların tapınakların gemilerin arbaların hizmetçilerin hayvanların ve hemen her şeyin küçük modellerini yapmışlardı .

    Sonuç olarak bir uçak modeli bulunmuştu ; Dr. Messiha şimdi çok daha öte bir hayal kuruyor ; acaba çöllerin kumlarının altında daha neler gizli? Ve Eski Mısırlılar uçuyor muydular?
    Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur.

    MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

    Ey Türkoğlu bu ihanetlerin tarihini sakın unutma!
    16.11.2013
    08.06.2014

  6. #63
    cabrioleter - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Aug 2010
    Yaş
    31
    Şehir
    İzmir
    Mesaj
    2.650
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    3 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    ANTİKYTHERA'da BULUNAN YILDIZ HESAP MAKİNESİ

    1900 Yılında Paskalya'dan birkaç gün önce , Yunanlı bir grup sünger avcısı , Antikyhera adlı küçük bir adanın yakınında su altına dalış yaparken , antik bir geminin kalıntılarına rastladılar .

    Kalıntıların arasında m.ö. 50 yılından kalma bronz ve mermer heykeller vardı , dalgıçlar bunları çıkarmaya çalışırken şekilsiz garip bir cisme rastladılar , bu cisim sonradan incelenmek üzere Atina Müzesine yollandı . Sonrası ***** , cisim temizlendi ve çürümüş bronz ve tahta kalıntılarının arasında modern bir saatin dişli çarklarına benzeyen dişliler bulundu .

    1958'de Dr. Derek J. de Solla Price , uzun bir çelışma sonucunda cismin bir taslağını yaptı , bu bir makinaydı . Dişlilerin çalışması sonucunda Ay'ın ve Güneş'in hareketleri hesaplanabiliyordu .

    Bir saat değildi ama bir tür hesap makinesiydi ama en önemlisi yıldızların geçmişteki ve gelecekteki konumlarını gösteriyordu . Büyük olasılıkla Antikyhera aygıtı , Eski Yuna'ın çok öncesinde yapılmıştı ; gizem hala çözülmüş değil ; aygıt müzede duruyor ve bir benzerine hala rastlanmadı . Göksel Hesap Makinesini yapanların kimliğini şu ana kadar öğrenmiş değiliz. Kimdi onlar?
    Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur.

    MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

    Ey Türkoğlu bu ihanetlerin tarihini sakın unutma!
    16.11.2013
    08.06.2014

  7. #64
    cabrioleter - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Aug 2010
    Yaş
    31
    Şehir
    İzmir
    Mesaj
    2.650
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    3 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    ASHOKA SÜTUNU BİLMECESİ

    Antik bir metalürji harikası arıyorsak , Hindistan'a Delhi'ye gitmemiz yeterlidir . Çünkü Ashoka Sütunu oradadır ; boyu 23 m. çapı 40 cm. , ağırlığı 6 tondur . İşlenmiş demir şaft olan sütunun , kaynakla birleştirilmiş disklerden yapıldığı belirlenmiştir .

    Bir iddiaya göre , m.s. 413'te ölen Kral II. Chandra Grupta'nın mezar taşıdır . Böyle olsa dahi , sütunun 1500 yıldan beri aynen kaldığı ve hiç bozulmadığı gerçeği değişmeyecektir . Sütunun yüzeyi yumuşak ve prinçle kaplı izlenimini vermektedir , hava koşullarından etkilendiğini gösteren birkaç iz bu kaplama yüzeyde görülebilir . 1600yıllık süreç içerisinde , Hint yağmur ormanlarına , muson ikliminde , sert rüzgarların ve yüksek nemli ısının altında eşdeğer bir demir kütlesinin paslanıp , çürümemesini düşünmek ancak bir hayaldir .

    Demir yapımı ve paslanmauya karşı korunma teknikleri bilindiği kadarıyla ancak 5. yüzyıldan sonra geliştirilmeye başlanmıştır ama bu bilgi Ashoka Sütunun'da geçerli değildir . Bu garip sütunu yapan gizemli metalürjistler kimlerdir ve onların uygarlıklarına ne oldu ? Ve neden onlardan kalan başka bir ize ulaşamıyoruz ? Yoksa , geçmişin tarihini yazarken , atalarımızı ilkel insanlar sanıyor ve saçmalıyormuyuz.
    Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur.

    MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

    Ey Türkoğlu bu ihanetlerin tarihini sakın unutma!
    16.11.2013
    08.06.2014

  8. #65

    Üyelik
    Apr 2010
    Yaş
    30
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    6.012
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    3 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Çok ilginç.. gerçekten ilgimi çekti
    ...

  9. #66
    0M42 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Oct 2010
    Yaş
    38
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    3.666
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    8 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    İlginç gerçekten.
    Ya örs olacak sağlam duracaksın, yada çekiç olacak zamanında vuracaksın..

  10. #67
    cabrioleter - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Aug 2010
    Yaş
    31
    Şehir
    İzmir
    Mesaj
    2.650
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    3 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    konuyu biraz bombaladım ama hep böyle düşünürdüm. sonra bu gibi yazı ve belgeseller izleyince kafama oldukça yattı.
    okanın bi programında da adamın biri geliştiğimiz yok sadece hızlanıyoruz demişti. örneklerinden biri de tekerlekti. ilk çıktığından beri tekerlek yuvarlak ve taşıma amacı olan bir araç olduğunu söylüyordu günümüzde de ne bir değişim ne de bir farklılık olduğunu söylüyordu. sadece daha hızlı gidebilen lastikler üretiyoruz demişti ilk günden bugüne üstüne pek bir şey eklemediğimizi söylemişti.

    keza bilgisayarlarda öyle. ilk çıktığında daktilolarla telgraflarla günler süren işi bilgisayarlar saysinde saatlere indirgeneceği söylenmiş ve insanların daha az çalışacakları bildirilmiş. fakat durum ne yazıkki böyle değil süre olarak birim zamanda yapılan iş kısalmış ama insanoğlu hala eşek gibi aynı saatte hatta daha fazla mesai yapıyor geçimini sağlamak için bu bence gelişmişlik değil elimizdekinin şekil değiştirmiş hali.
    Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur.

    MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

    Ey Türkoğlu bu ihanetlerin tarihini sakın unutma!
    16.11.2013
    08.06.2014

  11. #68
    darkred - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jan 2008
    Yaş
    36
    Şehir
    Eskişehir
    Mesaj
    3.279
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    8 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Cok enteresan bilgiler var gerçekten benimde ilgimi çekti...

    Özellikle mısır piramitlerinin nasıl yapıldığına hala anlam veremiyordum şimdi birde kablosuz elektrik videosunu izleyince daha cok şaşırdım..
    Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
    M.Kemal ATATÜRK

  12. #69
    DaRkNeSs- - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Dec 2007
    Yaş
    41
    Şehir
    Türkiye İzmir
    Mesaj
    2.760
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı 0M42 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Güzel bir teori. (ciddiyim)

    Bir çok bilim adamının teorisine göre de dünya dışı varlıklardan bir amaç uğruna yardım alınıp yapıldığı ve yapılış amacı tam olarak her ne ise çok ileriki yıllarda ister istemez ortaya çıkacağı yönünde.

    Birbirinden ilginç teoriler var hepsi insanı düşünceden düşünceye sevk ediyor.
    Alıntı darkred Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Cok enteresan bilgiler var gerçekten benimde ilgimi çekti...

    Özellikle mısır piramitlerinin nasıl yapıldığına hala anlam veremiyordum şimdi birde kablosuz elektrik videosunu izleyince daha cok şaşırdım..
    Tanrıların Arabaları isminde bir kitap vardı.çok eskiden okumuştum
    keza Stargate isimli filmi izleyin piramitlerle ilgili çok mantıklı geliyor bana şahsen

  13. #70
    desibel - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jun 2008
    Yaş
    38
    Şehir
    türkiye
    Mesaj
    1.933
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı berkay_aydin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Yanlış hatırlamıyosam tesla zaten bu kablosuz elektrik olayını yapmıştı (tam emin değilim ama)
    Biz hayatı mayaların takvimine göre değil ALLAH ın taktirine göre yaşarız

  14. #71
    poseidon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Feb 2007
    Yaş
    43
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    1.109
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Başlığı okuyunca Ruslar 750 hp lada samara yaptı sandım bir an

  15. #72
    Onamdar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jun 2011
    Yaş
    33
    Şehir
    İzmir
    Mesaj
    1.918
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    2 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı cabrioleter Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    yok hocam tam tersine evrime inanmıyorum.

    ama düşündüğümüzde sürekli bir kavim yer yüzünden silinip yenisi gelmiş hatta Hz. Nuh olayında bütün insanlık silinmiş -Hz. Nuh ve yanındakiler hariç- . Yani niye bizden daha önce bu silinen toplumlar teknik olarak bizden daha ileri olamasınlar ki.
    böyle bi olay olmuş olsa hiç mi medeniyete dair bi kalıntı kalmıcak.
    Bi anda buharlaşıcak halleri yok
    Everyday I ** çapuling...

  16. #73
    SULTANOGLU - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Aug 2006
    Yaş
    39
    Şehir
    Münster
    Mesaj
    6.451
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    78 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    böyle olaylara hasta olurum inanılmaz hoşuma gider. bir arada mod cemde bu tarz olaylar paylaşmıştı amerikanın zamanında yaptığı bir deneyi ile ilgili. askerler duvarlardan geçebiliryordu falan ama o sırada yapılan deneyin etkisi geçince duvarlar arasında kalıp feci şekilde can vermişler falan filan
    74 model sehpa...

  17. #74
    fatiii - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Nov 2007
    Yaş
    38
    Şehir
    AnkarA
    Mesaj
    4.826
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    erich von daniken

    bu adamın kitapları çok güzel tanrıların arabları vs. bu konularla ilgili oldukça ilgi çekici normaldew kitap okuma alışkanlığım yoktur pek sevmem ama bu adamın kitaplarını 3 er gün max süreyle okuyup bitirmiştim

  18. #75
    desibel - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jun 2008
    Yaş
    38
    Şehir
    türkiye
    Mesaj
    1.933
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı SULTANOGLU Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    böyle olaylara hasta olurum inanılmaz hoşuma gider. bir arada mod cemde bu tarz olaylar paylaşmıştı amerikanın zamanında yaptığı bir deneyi ile ilgili. askerler duvarlardan geçebiliryordu falan ama o sırada yapılan deneyin etkisi geçince duvarlar arasında kalıp feci şekilde can vermişler falan filan
    bununla ilgili kunu nerde merak ettim şimdi
    Biz hayatı mayaların takvimine göre değil ALLAH ın taktirine göre yaşarız

  19. #76
    desibel - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jun 2008
    Yaş
    38
    Şehir
    türkiye
    Mesaj
    1.933
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Philadelphia Deneyi bunun nekadar gerçekcilik payı var sizce
    Biz hayatı mayaların takvimine göre değil ALLAH ın taktirine göre yaşarız

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •