Ne güzeldi çocukluğumuz.
Mahalle diye bir şey vardı. Belki yokluk vardı ama mutluluk vardı o günlerde.
Sokağın başında tüm çocuklar buluşur okula yürürdük. Okuldan dönüşte sokaktan birinin annesi hepimizi toparlar yine yürüyerek eve dönerdik.
Eve gidip yarım yamalak yemek ye kendini sokağa at :)
Annemden hergün dayak yerdim. "Olum bu çamuru nerden buldun" diye. Sokaktaki boş arsada altın arıyoruz sanki, hergün kazı yapardık :)
Hatırlayan vardır sokağın neresinde oynuyorsan susayınca en yakın evin camına tıklatıp su isterdin. Evin hanımı elde sürahi çıkar çoluk çocuğu sulardı :)
Birinin annesi ekmek arası bi şeyler verirdi. Ekmek arası peynir, bazen yağ salça. Domatesin tadı bile bir başkaydı be. Türkiyenin en iyi restoranlarında en iyi yemekleri yedim sonrasında ama o gün yediğimiz kuru ekmeğin tadını alamadım daha.
Akşam hava kararana kadar sokaktaydık. Çocuk aklı tekme tokat birbirimize dalar 5 dakika sonra barışır hiç bir şey olmamış gibi devam ederdik.
Mahallede gözümüzün kesitiği meyve ağaçlarına dalardık. Sonra ev sahibi kovalardı :)
Ne günlerdi ya :(
Neyse hadi geçmiş mazide kaldı. Eski Türkiye'yi bir kenara bırakın, yeni Türkiye konumuzdan devam --->
http://www.techturkey.com/forum/sohb...mhuriyeti.html