User Tag List

Sayfa 2/32 İlkİlk 123412 ... SonSon
601 sonuçtan 20 ile 38 arası

Konu: Pripyat [Hayalet Şehir] ve Çernobil Faciası

  1. #20
    Faruk'S - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jul 2012
    Yaş
    30
    Şehir
    Uzak Doğu
    Mesaj
    1.326
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Şu anda vizyonda olan zor ölüm filminde de bir bölüm bu şehirde geçiyor Attığınız fotoğraflardaki yerler iki filmde de mevcut.Ben çok etkilenmiştim.1 saatliğine bile olsa gezmeyi isterim açıkcası
    #NeMutluTÜRKÜMDiyene!

  2. #21
    Gimifayf - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Aug 2011
    Yaş
    29
    Şehir
    Afyon-Ankara
    Mesaj
    789
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    10 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Bu ve benzeri şeylerle ilgili sevdiğim bi şarkıdır.

    İndigo - Sevmez ki - YouTube
    Görmüyoruz gelişti teknoloji sahiplendik onu

    Demagoji değil ölüm kalım sorunu bu konu

    İlk önce baz istasyonu yol açıyor mide krampına

    Uzaktan bak benziyor çam ağacına

    Gizli çünkü suçlu oraya dikilmesine izin veren (göööt)

    Şikâyetleri ciddiye almıyorlar bizden gelen

    Aynı yöneticiler dikecekler nükleer santral

    Zarar görecek etraftaki tüm yerel halklar

    Sonra bir vekil çıkıp diyecek ki “Ben da orada yaşıyorum, sorun yok”

    Duyanlar da bunu yiyecektir

    26 Nisan 86 Çernobil’de facia ve Fisko Birlik çocuklara fındık hibe etti

    Yedirdiler kanseri lezzetliydi

    İlik nakli bekleyen 2 tanıdık var kel kaldılar ben gibi

    Politika der ki masrafsızdır ölen yurttaş

    Bu yüzden cenaze işleri kolay olur jet gibi



    Sevmez ki devlet bizi bekliyorlar ölmemizi

    Hepimizin görmemesi embesillik belirtisi

    Yaşarken vergi ödersin kaçarsan mermi yersin

    Sistemin derdi koyun olsun her ferdi



    Sadece rakamlarız çalışırken hem de emekliyken

    Sayısı artar kartların eski emekçiysen

    Başladım ben ilki 334 kodumdu bu benim

    Ajan gibi hissettim böyle bişey olumludur dedim

    Zengin ortamda 4 haneli 3495

    Burada herkese demişler öv aileni

    28 olduğunda adım öfken artıyordu

    139 da bendim o yıl çok bağırıyordum

    Bitti diye bekliyordum dediler ki 80sin

    Gençtim dememişti bana kimse tatsız seksensiz

    Amatördüm biliyordum ama kör değildim

    Rakamların yükü altında istemeden çok ezildim

    Ben sanıyorum renk seçiyoruz gökkuşağı gibi olacak

    Mavi dedim hayır dedi abi dedim kaybol dedi

    Ben de garip bir frekansa girdim o gün çok yüksek

    Kim tahmin ederdi ki Tevfik Koçak bong içecek
    Ya ölürüm ya da kaskodan para alırım kafası.

  3. #22
    coastguard - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Feb 2013
    Yaş
    32
    Şehir
    54
    Mesaj
    222
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    gündüzleride insan ürperiyor ama burası geceleri bir başka korkunç oluyordur!
    çok uzaklarda aramaya da gerek yok bizim kapalı maraş'ta böyle bir mekan insanın aklı gidiyor

  4. #23
    İbrahim Erdem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jun 2009
    Yaş
    33
    Şehir
    --------
    Mesaj
    2.559
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    2 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı semavi Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Yüksek Lisansta Nükleer enerji çalışmıştım... Biraz da kitle imha silahları... Korkunç bir teknoloji.
    Anştaynın olduğu not edilen bir söz vardı... Şuan bir çok akademisyene ve stratejiste göre geçerliliğini yitirse dahi olayın vehametini anlamak adına yazmakta fayda var...

    “Böyle giderse 3. Dünya Savaşı kitle imha silahlarının kullanıldığı bir savaş olacak.Bundan sağ kurtulanlarsa, 4. Dünya Savaşı'nda savaşmak için sadece taşları ve sopaları kullanacaklar."
    “Albert EINSTEIN”


    Ciddi bir enerji edinim şekli... Fosil yakıtları tehdit edebilecek boyutta. Daha güvenli alternatif enerjilerin bulunması kesinlikle gerekiyor... Otomobillerde, ısınmada, aydınlatmada vs vs...


    Maalesef çok ciddi trajedilerede yol açtı, yukarıdaki yazıdan anlaşılacağı üzere...
    valla nükleer kötü diyenler ne kadar çok olsa da desteklediğim bir enerji türüdür adam gibi kullanıldığı zaman her daim enerjiye aç olan ve kaynakların kökünü kurutan insanoğlu için en iyi alternatiftir.

  5. #24
    tool - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Oct 2005
    Şehir
    Lyonesse
    Mesaj
    7.270
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    1 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Attaque de tchernobyl. Combo - YouTube

    Chernobyl Looting - Video of looters stealing radiators from the nuclear disaster zone - YouTube

    tehlike listesinde ikinci sırada ise radyasyon geliyor: mantıken radyasyonun 30km'lik alanın merkezine gittikçe artacağını tahmin ediyor olabilirsiniz ama durum pek de öyle değil. hatta reaktörde (misal kafeterya civarı) alacağınız radyasyon, şehir dışındaki ormanda alacağınız radyasyondan daha az. ağaçlar radyasyonu tutuyor, toprak tutuyor, terk edilmiş binalar, eşyalar tutuyor. özellikle yağmur ve rüzgar olduğu durumlarda dışarıdaysanız sıçtığınızın resmidir. doğal ortamlara ek olarak bir de bizzat bizim sıçtığımız yerler var. kullanılan o kadar araba, kamyon, tanker, vinç, traktör, otobüs, kazıcı yok olup gitmedi. elbiseler, tabak-çanaklar bile ya gömüldü

    checkpointlerden herhangi birini geçebilmek bütün dertlerinizi çözmüyor. çünkü güvenlik güçleri sadece checkpointlerde değil. oradaki ekiplere ek olarak bir de "operasyonel ekipler" dediğimiz ekipler var. bunların görevi ise genelde kaçak giriş yapanları yakalamak. işin kötüsü genelde "yerli"lerden oluşmuyorlar. yerlilere bir şekilde rüşvet vs verip kurtulabiliyorsunuz. ha, kurtulmak dediysem, sizi çıkışa kadar götürüyorlar. yani "parası neyse veririz, salarlar, devam ederiz" değil. parayı veriyorsun ama devam da edemiyorsun. senin kiev'e gittiğinden emin oluyorlar. ama dediğim gibi operasyonel ekipler genelde profesyonel adamlar. özel kuvvetler ya da "rapid-response team" denen ekipler bunlar. bilim adamlarının kullandıkları dışında güvenlik kamerası falan yok. bundan emin olabilirsiniz. ama yine de bir şekilde "lighted" olursanız, yani bölgede parlarsanız hemen peşinize düşerler. her ne kadar "the zone" hayat yokmuş gibi görünse de sizi görebilecek ve orada işi olmayan biri olduğunuzu anlayacak kadar göz olduğundan emin olabilirsiniz. yakalanırsanız sonuç belli: ivankov bölgesindeki içişleri bakanlığına bağlı mahkemeye götürülüp gerekli işlemler yapılır. bu arada; sınır koruma, orman koruma ve silahlı operasyonel gruplar (türkçeye götüm gibi çevirdim, vohr işte) tarafından da yakalanabilirsiniz.

    radyasyon dediğin şey zaten görünmüyor, yapacak bişey yok. en fazla demirleri ellemezsin, rüzgar varsa kapalı yere girersin, ağaçtan meyve koparmazsın falan. hayvan dediğin şey için de büyükse vurursun, küçükse yapacak bişey yok sokar, ölürsün. görevliler zaten adı üzerinde görevli. göreceli de olsa "reasonable" insanlardır. en büyük tehlike ise bu saydıklarım arasında yok. en büyük tehlike, diğer insanlar.

    "the zone"da birçok insana denk gelebilirsiniz. metal kaçırmaya çalışanlar, mantar toplayanlar, kaçak avcılar vs. normal şartlar altında "insancıl" biri olabilirsiniz fakat burada bu huyunuzu bırakmanız gerekebilir. bunun için şu cümleyi iyi okumak gerekir: "her zaman hayvanlarla karşılaşmak için dua edin. hayvan insandan kaçar. eğer saldırıyorsa, bu son çaresi olduğu içindir. burada da av-avcı durumu geçerlidir ve herkes rolünü bilir. insan ile karşılaştığınızda ise saklanıp tüfeğinizi hazırlamanız gerekir."

    karşılaştığınız insanlar sizi polise verebilir ya da malınızı, sağlığınızı hatta komple canınızı alabilirler. ikinci opsiyon oldukça sık karşılaşılan bir ihtimal. asla kulak arkası etmeyin. bir memurun dediğini aktarayım: "kaçak avcılara güven olmaz. hayvanları avladıkları için değil, buraya giren her silahtaki her kurşunun hedef olarak bir insanı bulması mümkün olduğu için. kazayla da olur, cinayet için de olur, fark etmez."

    bunlara ek olarak bir de terk edilmiş yerler var tabii ki. radyasyona ek olarak birçok farklı sorunla karşılaşabilirsiniz. kuyular, lağımlar ve özellikle bodrumlar. bunların hepsi 26 yıl boyunca ağaçlar ve diğer bitkiler tarafından kaplanmış durumda. eğer taaaaa yazının ilk başında bahsettiğim gibi tek başınıza macera arıyorsanız ve buralara düşerseniz sıçtınız. sesinizi duyurmanız pek mümkün değil, devriyeler de her devriyede farklı bir rota izliyor. işiniz zor. özellikle bataklıklara dikkat edin. hadi bi ağaca tutunur batmaktan kurtulursun falan ama yılan var. çok var. bakın tekrar yazıyorum: islak yerlerde çok yılan var. özellikle engerek.

    reaktörde özel donanımlı bir tıbbi birim var. orada ilk yardım yapabilirler fakat sizi oraya kim götürecek?

    son olarak şunu söylemek istiyorum: eğer yukarıdaki yazdıklarıma rağmen, maceraya atılmak yerine 100 dolar verip tura katılmak konusunda ikna etmediyse; yani madem kötü bir şey olacak artık, kafaya koydunuz; o zaman durumu kabullenip son bilgileri vereyim:

    acil durum çıkışlarını öğrenin. sanırım bölgeye girmeden önce bir harita edinip kendinize bir yol çizeceksiniz. çizeceksiniz? lan?! neyse. o haritada acil çıkış yerlerini işaretleyin. oralara yakın olmaya dikkat edin. bir görevliye yaklaştığınızda tehlikede olduğunuzu, bir şeyden kaçtığınızı hemen söyleyin. bakın buna dikkat, çünkü sizi "konuşarak görevliyi oyalarken, diğer arkadaşı bir yerlere kaçacak olan kişi" sanabilirler. ben size sayıyorum şimdi:

    1. polesskoe ve çernobil, vilcha. yani merkezler.
    2. paryshiv, opacic, lubyanka alanlarındaki sürekli bulunan orman koruma merkezleri.
    3. lelev, paryshiv, pripyat, benevka alanlarındaki cat'lar.
    4. janov tren istasyonu.
    5. teremtsy, ladyzhichi, paryshiv, illintsi, dibrova, lubyanka, opacic, kupovatoe gibi hala insanların kaldığı köyler. köy dediysem çok kişi var sanmayın. misal lubyanka'da tek bir aile kalıyor.
    6. korogod ve cherevach alanlarındaki orman yangın koruma kulelerinde mutlaka birilerini görebilirsiniz.


    neyse, illa gidicem tek başıma diyorsanız yine de, son uyarılarımı yapayım:

    şort, tişört ve terlik gibi şeyler giymeyi düşünmeyin. ağustos'ta da olsa bot giyin. sırt çantanıza bolca su, yiyecek alın.

    asla tek başınıza gitmeyin. 2 kişi de gitmeyin. en az 4 kişi gitmeniz gerektiğini unutmayın.

    gece gitmeyin. ha, mecburen gece kalacaksınız. ama ilerleme kısmını geceye bırakmayın. gece sabit durun kardeşim. "gece neden kalıcaz?" diyorsanız, "sabah 6da giderim akşam da gün batmadan dönerim" denecek bir mesafe yok. arabanızı taaa nerede bırakmanız gerektiğini tahmin bile edemiyorum.

    yanınızda mutlaka temizleme jeli gibi şeyler taşıyın. normalde hiç de fark etmeden yaptığınız eylemler orada başınıza dert açabilir. 10 dakika önce bir yere dokunup şimdi de gözünüzü kaşırsanız 1 dakika içinde o gözün kapanması mümkün.

    zemine asla güvenmeyin. hiç kimse size bastığınız yerin sağlam olduğunun garantisini vermez. veremez.

    elektrik taşıma ihtimali olan şeylerden uzak durun. evet, elektrik falan yok artık köylerde ya da kasabalarda ama nolur nolmaz.

    cep telefonu konusunda sıkıntı olsa da birçok yerde baz istasyonu var. telefonlar genelde çekiyor. yanınızda 2-3 yedek batarya taşıyın. ilk yarım malzemelerini de unutmayın. bolca pil ve el fenerini de.

    tetanos aşılarınızı yaptırın. 260bin hektar alandan bahsediyoruz, herhangi bir yerinizi herhangi bir şekilde kesebilecek kadar demir var.

    siz "the zone"a girmeyi kafanıza koyduysanız zaten bir yol bulmuşsunuzdur ama ben belarus tarafından prypiat nehrini takip etmenizi öneririm. zaten 60 kilometrelik, girintileri çıkıntıları, döndüğü yerler de sayıldığında 2600 km kare yer kaplayan nehri kontrol eden polislerde bot bile yok. toplamda da 4-5 tane adam var zaten.


    kaynak:
    pripyat - ekşi sözlük
    Experience is what you get when you don't get what you want.

  6. #25
    deniz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Oct 2007
    Yaş
    42
    Şehir
    İstanbul/Rumelihisarı
    Mesaj
    3.084
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    11 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    cok güzel paylaşım ellerınıze sağlık.

  7. #26
    ANCAMARO - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jan 2013
    Yaş
    30
    Şehir
    Türkiye/Ankara
    Mesaj
    150
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Çok teşekkurler elinize sağlık paylaşım için. Hoş anılar olacağını sanmam ama gitmek görmek güzeldir

  8. #27
    ÇALIŞKAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Oct 2008
    Şehir
    Leodikia
    Mesaj
    22.809
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    9 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    güzel ve ilginç bi paylasım olmus

  9. #28
    MehmeT. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jan 2013
    Yaş
    30
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    255
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    1 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    İyi dilekleriniz ve paylaşımlarını kattığınız için teşekkürler

    bütün bu "yapmayın" dediklerimi yapanlara denk gelebilirsiniz. ben sizin yerinize sayayım:
    "gece gitme diyorsun, adamlar gece gitmiş"

    Чернобыль�ка� Зона. Вечерн�� Прип�ть. 14 апрел� 2009 г. - YouTube

    "yağmur yağarken açıkta durmayın diyorsun, adamlar çatıda!":
    Чернобыль�ка� Зона. Дождь в Прип�ти. - YouTube

    "kendi suyunuzu götürün diyorsun, adamlar renginde hayır olmayan akarsudan su içiyor":

    http://www.youtube.com/watch?v=T0w-_zUHtso&feature=plcp

    "sakın suya girmeyin diyorsun, adamlar yüzüyor"

    Чернобыль�ка� зона. Прип�ть. - YouTube


    bakınız ben o çocuğun tam olarak nereden suya girdiğini göstereyim size:





    ve tam ta aynı yerde suya girerseniz bacağınıza neler değebileceğini de görün:



    DSC_0078.JPG (image)

    Bu son resimdeki yılan gibi duruyor tam çıkartamadım..

    Bu arada linkler şekilli birşey çıktı rusça olduğu için tanımlanmadı herhalde, bir problem yoktur youtube linkidir rusça yazdığı için öyle çıktı demek ki
    , bu arada resimleri ve yazılarını ekşi deki bir yazardan aldım

  10. #29

    Üyelik
    Feb 2012
    Yaş
    35
    Şehir
    Antalya
    Mesaj
    1.263
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    1 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Balıklar evrim geçirmiş gibi radyasyondan,

    Çok güzel paylaşım olmuş teşekkürler.

  11. #30
    MazdaSpeed - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jan 2013
    Yaş
    30
    Şehir
    Sarıyer, İstanbul
    Mesaj
    514
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Çok etkilendim,tek sefer de soluksuz okudum.Teşekkürler.

  12. #31
    MehmeT. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jan 2013
    Yaş
    30
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    255
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    1 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Rica ederim, beğendiğinize sevindim.

    Paylaşımlarımı bilerek ilk mesajda toplamıyorum devamında paylaşıyorum ki, hem sizin yorumlarınızla pekişsin hem daha iyi olur diye

    Ve gelelim bu acı olayın Öncesi-Sonrası resimlerine.. ;

    1994 :
    2005-

    1994 -

    2005-

    1994-

    2004-

    1985- 2012


    Bir zamanlar çocukların oyun oynadığı fil ;



    ve maalesef faciadan sonraki hali... ;



    Nazilerin ikinci dünya savaşında insan asmak için kullandıkları tarihi ağaç ;



    ve 2011 de ki hali aynı açıdan ;



    Bir de bu fotoğraflar nerdeyse 8 yıllık çoğu, şimdi kimbilir ne haldedir şehir..

    Elimden geldiğince paylaşımlar yapmaya devam edeceğim

  13. #32
    MazdaSpeed - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jan 2013
    Yaş
    30
    Şehir
    Sarıyer, İstanbul
    Mesaj
    514
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Kardeş takip ediyorum büyük bi zevkle,bekliyorum diğer paylaşımlarını.

  14. #33

    Üyelik
    Aug 2012
    Yaş
    32
    Şehir
    İst
    Mesaj
    1.687
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    4 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    İnanılmaz merak ettigim bi yer küçüklüğümden beri. Cok esrarengiz. bir gün kısmet olursa uzaktan da olsa göreceğim kesinlikle

  15. #34
    B.Koçer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Aug 2009
    Yaş
    30
    Şehir
    İzmir
    Mesaj
    9.282
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    52 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Böyle yerlere cok gidesim var Özellikle Kıbrıs burayada gidilir yani varsa gelicek bi deli uyarım

  16. #35
    ChtArdARSL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Aug 2009
    Yaş
    34
    Şehir
    İst/Beykoz/Kavacık
    Mesaj
    2.537
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    4 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Bilgilendırmeden dolayı tsk ederım.Link verebılırmısın ınceleye bilecegimiz?
    Alıntı SOMEONESPECIAL Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bütün foruma makas atmış lavuk. En az 3 kişi şahit olmuş

    190E M104 3.2 24v engine upgrade..
    Dr.Ecu
    Tayfun Gün (Tago)

  17. #36
    MehmeT. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jan 2013
    Yaş
    30
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    255
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    1 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    O motorcu gezginin sitesinden yapıyorum paylaşımlarımı genelde. Çok güzel bilgiler ve resimler var.


    Genelde bir kurdun fotoğrafını yalnızca yaşlıysa, oldukça hastaysa veya çoktan ölmüşse çekebilirim. Kurtları fotoğraflamak kırk yılda bir olan bir şey çünkü ben ortaya çıktığımda onlar saklanıyor ve onlar çıktığında ben kaçıyorum.

    Kurt radyoaktif, ne şapka yapılabilir, ne de başka bir şey, sadece kurtçukları beslemek için güneşin işine yarar.



    Neden ağaçlar çoğunlukla kapı önlerinde büyümüş?

    Belki de bu tüm imtiyazlarımızı kaybettiğimizi ve burada artık hoş karşılanmadığımızı anlatmalarının yoludur.

    ( Gerçekten çok ilginç )



    Meyve ağaçları artık tek başlarına. Yangınlar, kasırgalar ve parazitlerden kurtulan bu ağaçlar bize bu yerlerde uzun zaman boyunca kasabaların var olduğunu hatırlatacak. Yakın gelecekte insanlar bu kasabalar hakkında sadece miras kalan meyve ağaçlarını bilecekler.



    Nöbeti devralıp Plüton’un Toprakları’nın kalbine yolculuk etme zamanı.

    En ilginç istikamet hiç gitmediğin, bilmediğini topraklardır. Romalılar “Terra Incognita” derler, bilmediğin yer; ne yolları, ne radyasyon seviyesi hakkında… hiçbir şeyi.



    İnsanların bu yerleri görmek istememelerinin nedeni açık, burada ölümün varlığını hissediyorsunuz. Tüm umutları öldürmeye niyetli kötü niyetli bir sihirbazın işiymiş gibi duruyor. Nefesini üflemesiyle tüm hayat gözden kayboluyor. Nereye adım atsa sadece tahta kurtları büyüyor. Dokunuşu neşeyi söndürüp tüm renkleri yer altının alacakaranlığına çeviriyor. Hayatın özünü tüketip ilk önce bereketli toprakları, şehirleri tüketip bitiriyor, bitkilere bulanmış bir insan varlığı dışında bir şey bırakmıyor. Sonra, yavaşça, görüntü toza dönüşüyor.


  18. #37
    Volkann - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jun 2012
    Yaş
    33
    Şehir
    Sapanca
    Mesaj
    2.658
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    3 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    okudukça daha çok gitmek istedim.
    99' ZN 106 GTİ
    14' SC İBİZA CUPRA
    94' MAM 106 XSİ (TU5 SWAP)
    16' FK2 TYPE-R

  19. #38
    MehmeT. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jan 2013
    Yaş
    30
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    255
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    1 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Haklısınız aynısı bana da oluyor. Ne kadar daha fazla kaynaktan bilgi okusam daha da beni çekiyor oralar kendisine. Bir de yazılar biraz esrarengiz bir şekilde yazılmış İnsan bazen ürperiyor okurken, bazen de durup düşünüyor. Beyninde canlandırıyor olayları, yaşananları..

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •