Bende okula 3 otobus degistiripgidiyorum 1 bucum saatte. Halbuki arabayla otobandan 15dk :)
Printable View
Bende okula 3 otobus degistiripgidiyorum 1 bucum saatte. Halbuki arabayla otobandan 15dk :)
Okuduğumda hisssettiğim;
İstanbulluları şaşırtan metrobüs reklamı. Vatan Şaşmaz'la bir metrobüs fantezisi, İETT - YouTube
Gerçekte olan;
Hayrettin Metrobüs Reklamı - YouTube
Bende aracımla gidiyorum işe toplamda 20km 2 kişi gidip geldiğimizden otobüs toplamda 8 tl, yaktığım yakıt hemen hemen kafa kafaya geliyo
bende her gun metrobusle gidiyorum işe eyüpte oturuyorum mecidiyeköye gidiyorum arabayla gitsem trafık var haliçte metrubuste kalabalık var b8yuk sıkıntı resmen. metrobus şöförleride değişikler hakketten yer yok otobüste hala kapı açmanın peşinde.
babalar herşeyi bilir.matemikte yapsan karekökünüde çıkarsan önüne koysan söylenen söylenmiştir öyle olucak baska yolu yok :)
İş yeri babanınsa, maaşını baban ödüyorsa, arabanı baban aldıysa, benzinini baban koyuyorsa..
Yürü demediğine şükret...
Aracımı sattıktan sonra acayip zor gelmeye başladı toplu taşıma, bir süre araç almam diyordumda yok ya hemen araç almam lazım, metrobüs tamam iyi hoş ta bindiğim zaman bu nedir arkadaş ya kaşım gözüm döndü diye bağırasım geliyor, bir sistem olsa mesela koku algılayıcı pis kokan birisi araca ayak bastığında alarm çalmaya başlayacak, şahane olur :D
Kendimden bi örnek vermek istiyorum. Teşvikiye'de oturuyorum ve okulum Bağcılar-Mahmutbey'de. Okula giderken toplu taşıma kullanıyorum. Toplu taşıma ile okuluma ortalama 1 buçuk saatte gidiyorum. 1-2 defa babamın arabasıyla gittim ve trafik yokken 20 dk da gittim. Sabah ve gündüz trafik yok ama akşam oluyor.
Kısacası kendi arabam olsa kesinlikle arabayla giderim. Toplu taşımada çektiğimiz rezilliği ve zaman kaybını yaşayan bilir.
İstanbul trafiğine zaytungdan çözüm önerileri
Zaytung - Büyük_ehir Belediyesi, Bütün ^ehri Vardiyal1 Sisteme Geçirerek 0stanbul'un Trafik Sorununu Çözmeyi Hedefliyor
Zaytung - 0çi_leri Bakanl11, Tatil Süresince 0stanbul 0çin Fazlal1k Olduu Tespit Edilen Yakla_1k 6 Milyon Ki_iyi Afyon'un Sand1kl1 0lçesi'ne Yerle_tirmeye Haz1rlan1yor
İş gereği 2 aydan beri İstanbuldayım.. Dün akşam Sabiha Gökçen havalimanından arabayla çıktım ve Atatürk Havalimanına FSM'yi kullanarak tam 3,5 saatte gittim.. Yanımdan metrobüsler geçerkende ayrı ayar oldum :)
Toplu taşımaya yönelmek gerekli evet ama bu şartlar altında değil.. Atıyorum 100 kişilik metrobüste 250 kişi gidiyo.. Beni dövseler binmem böyle.. E benim gibi düşünen bir sürü insan var.. Hal böyle olunca adam trafiktede dursam kendi arabamla giderim diyor..
Arkadaşın konuya gelirsek, arabayla işe gitmek patronluk falan değil.. Klasik baba cümlesi o.. :) Evde tek araba olduğundan dolayı 1-2 kere bende aynı lafı işitmiştim babama araba lazım olduğunda.. :)
edittttttt
Ben işe değil ama okula giderken benzer bir durumdayım. Babamın bişey dediği yok da , arabayı alan o mazotu koyan o hal böyle olunca rahatsız oluyor insan.. Okula 4.5 - 5 km evim , 10 km desen 2.5 lira yakıyorum. Otobüsle 2.40. Aslında mantıklı geliyor araba fakat okuldan sonra işim olmayan günler otobüsle gidiyorum. Dikkat çekmiyorum , işim varsa arabaylayım ( çoğu zaman öyle oluyor ) :D
İşiniz olmayan günler arabasız gidin haftada 2 3 gün , diğer günler alın belki o kadar göze batmaz ?
Ekşi sözlük başlıklarını anımsattı..
Bence de böyle söylendiğinde garip geliyor , fakat ben izmirde oturuyorum. 20 yıldır insan geni taşıyan biri gibi dolmuş kullanan şoför görmedim :(
Bindiğimde bakıyorum bi yandan para al, ineni bineni takip et , para üstü ver, dur kalk , yola çık sağa yanaş.... Adamların işi de zor be diyorum. Sonra yine hayatın gerçeği çıkıyor karşıma sinyalsiz yol ortasında yolcu alan bir dolmuş, geçicem diye sellektör korna zart zurt g*tünü yırtmalar ve 50 metre içinde önüne kırıp yolcu almak gibi gibi bilimum trafik magandalığı ,topluma , ulaşıma , trafiğe , çevreye zarar unsuru oluyor dolmuşlar.
Belki hayat şartları bu kadar zor olmasa , daha gelişmiş bir ülkede insan gibi araba kullanabilirler fakat insanlık içinde bulunduğu koşula rağmen insan kalabilmeyi gerektirir ; ki bu da Türkiye'de bulunamayan bir unsur..
Zengin ya da fakir olmak degil bence konu insanlar is te okulda bi ton stres yorgunluk turlu turlu dertle ugrasiyor bide gidis gelis yolu ayri maceraya donuyo imkani olan herkes gerekirse bazi seylerindn kisip araciyla gidiyo isine cekilcek gbi degil.devlet calisani bi ailenin cocugu oldgum halde sigara vs extra bi masrafim olmadgi icn git gel 30km yolu yapiyorum aracimla.ac durur arabayla giderim o derece nefret ediyorum allah mecbur olanlara yardim etsin...
sistem en başından oturmadığı ve millet olarak buna alışık olduğumuz için bu böyle devam eder, değişebileceği ihtimalini pek düşünmüyorum açıkçası.
rebelh yiğitin dediği bakkal market esnaf olayında da benzer şekilde, avrupada saat 6 (ortalama olarak, yer yer değişiyordur illaki) dan sonra açık market bulamıyorsun.. adamların yolları müsait, ortamları geniş yine de kendi araçlarıyla gitmiyorlar kolay kolay işe, neden? cevabı basit.. düzeni çoooooook önceden oturtmuşlar.. e biraz da nufüs farkının katkısı var bu işte..
ben g.tüm kadar edirnede bile minibüse binince cinnet geçirme aşamasına geliyorum %90 oranda ki o yüzden binmemeye çalışıyorum okula git-gel haricinde de pek kullanmıyorum zaten kendisini.. istanbulda ise araç veya işim yoksa pek kımıldamıyorum..
özgürün , kerem abinin bahsettiği beykent taraflarının 90 lı yıllardaki halini biliyorum da.. en basiti bitek beylikdüzü migros vardı karşısında tatilya.. şimdi iğne atsan yere düşmüyor oralarda bile.. kısmette ne var orası bilinmez ama imkanım olursa TR şartlarında yaşamayı pek düşünmüyorum açıkçası.. akışına bırakıcam işi okulu bitirdikten sonra :)
benim okulum 30 km ben de otobüsle gidiyorum git gel 60 km :) 4 lira ödüyorum toplam :) hatta öğrenci kartı almadım ben daha.. onu alınca 2.20 lira ödücem :D arada arabayla kaçamak yaparsam ki yapıyorum 15-20 liralık mazot yakıyorum.
o mesafeyi bir saatte yürüsem 4 dal da sigara icsem kmde 15 kurus falan yakmıs oluyorum sanırım.
Bende şahsen kalabalık olmayan toplu taşıma araçlarını kullanıyorum trafiğin yoğun olduğu saatlerde karşıya geçiceksem vapur-motor kullanmaya çalışıyorum.Arabam kapı önünde duruyor çok zorunlu olmadıkça aracımı keyif için kullanmaya çalışıyorum.
Babalar haklı genelde bakma sen bu sefer belki biraz araba kapı önünde dursun lazım olur ne gerek var mantığında davransa da genel manada dinle babanı ben çok çektim dinlemediğim için uzun vadede ne dediyse de çıktı.
ben dedim bayramda gidenleri geri almayalım diye :D
Kartal Kurfalı'da oturuyorum Bostancı'da çalışıyorum. Aynı medeniyeti iş saatlerinde 21k yada Kartal-Kurfalı + Metro yaparak tatmanızı tavsiye ederim. 6 ay önce minibüste kapıya elim sıkıştı ve kırıldı benimde artık medeniyet görmüş bir boksör kırığım var :D
aynı benım babam
dugmese basıldıysa mecbur zaten açılıyor. o arada millet yığılıyor. o kapı kapanmadığı halde binmeye çalışan mallarıda ben anlamıyorum.
he diyelim düğmeye basan olmadı. burhaniye durağı hariç durmak zorundalar. kameradan izliyorlar. niye direk geçtin diyorlar. nerden biliyosun dersen babam metrobüste. yani yapacak bişi yok bende kızıyorum ama yapacak bişi yok.
alıntıdır
iş başvurusu için gelmem gerekiyordu. sene 2013 olmuş hala iş başvurusu için gidip elden kayıt mı yapılır amına koyim diye söylene söylene geldim. dini bütün bir adam olsam şükür namazı kılıp "iyiki gelmişim de görmüşüm" diyerek ayrılacaktım. bunu zorunlu tutan kurum görevlisi adammış adam. tam bir yönetici. akıl küpü. helal olsun.
uçakla izmir'den istanbul'a gelmek 35-40 dakika. indik. bekliyoruz öyle uçakta. 5 dakika oldu yok, 10 dakika oldu yok. pilot anons yaptı. yer trafiği olduğu için park edemiyormuş 10 dakika içinde park edecekmiş. uçakta bile trafiğe yakalanıyorsun. pilotların kornası olsa basacaklardı. var mı lan acaba bunların kornaları. neyse.
şimdi hazır o kadar gelmişim bari dedim bir göreyim taksim'i beşiktaş'ı. taksim'den dolmuşa bindim. 1 saatte beşiktaş'a gittim. iş saatinde, hafta içi. ben istanbul'u falan da bilmem bunlar arasındaki mesafeyi de bilmem. dolmuşa binmeden "abi yakın mı?" dedim. "yakın yakın atla" dedi. atladım. yavşak herif. yakınmış ama gidilemiyormuş. adama "hani yakındı lan" da diyemiyorum. yalan değil yakın. bilsem koşarak giderdim. dolmuş benzinle gitmiyor arkadan birileri ittiriyor sanki. o hızda gittik, bazen de gidemedik. uçaktaki yer trafiğini görünce anlamıştım ben zaten başıma geleceği.
maceralarım bununla sınırlı değil. metrobüsünüze de bindim. daha doğrusu önceleri baya bir binemedim. bir yere gitmeye çalışıyorum yer altından gitmem gerek görüyorum orayı, yerin altına dalıyorum bir çıkıyorum farklı bir yerdeyim. bir tane teyze merdivenlere oturmuş "ben eskiden burdan dümdüz girip gidiyordum şimdi gidemiyorum. değiştirmişler alt geçit yapmışlar niye gidemiyorum" diye ağlıyor. gerçekten ağlıyordu. simitçiye 2'li bilet alıcam nerden alırım diyorum. ben satıyım sana diyor. kaç para dedim 10 lira dedi. 2 tane bileti 10 liraya verecek bana metropol çocuğu. yer miyiz lan biz. biz de kendi çapımızda büyük şehirden geliyoruz olum. her yerden insan çıkıyor sanki hepsi seni sikmeye çalışıyor. sırtımda sırt çantası var diye böyle oldu heralde.
sonra gittim kendim buldum gişe gibi bir şey. 2 tane bilet 7 tl yazıyor. arkadaşı aradım, "olm adamlar gişenin bile fake'ini yapmışlar 2 tane bilet 7 lira diyo baya da resmi bi yere benzetmişler, içine üniformalı adam bile koymuşlar." dedim. o gerçek lan al ordan dedi. vay amına koyim 1 bileti 3.5 tl'ye de alınca iyice sinirlendim ben. izmir'de 2 tl'ye bir ucundan bir ucuna gidebiliyorsun, azcık yol gitcem lan burda. ama siktir edin izmir *** gibi gelmeyin sakın. zaten kemeraltı'nda bile yalnız hissedersiniz kendinizi bu saçmalığa alıştıktan sonra. neyse metrobüs bekliyorum. geldi böyle. bazı insanlar bindi bazıları binmedi önümdekilerin. yer de vardı içerde. beni bıraksalar binerdim ben ama binemedim. hayır numaraların da hepsi 34 numara. başka metrobüs bekliyorlar öyle bir şey mi var desem değil noluyor anlamadım yani. arkadaşı aradım yine, olum hep aynı numara geliyor içerde yer var bu insanlar binmiyor noluyor burda diye sordum. oturmak için yenisini bekliyorlar onlar dedi.
sizin dedim ben yapacağınız işi, ilk 34 numara geldiğinde "çekilin lan ben izmirliyim ne bekliyorsunuz burda, yer var içerde" diyerek daldım içeri. ayakta gidiyorum yaklaşık 10 durak sonra tost yaptılar beni. hafta içi, iş saati. bu kısma cidden inanamıyorum. bir de sırt çantam var diye rahatsız oldular, tam randımanlı dayayamadılar tabii. onu indirmemi rica ettiler, tam sıkışamıyoruz ya çünkü. indirdim artık allah ne verdiyse girdiler. abi ben izmirliyim çok dayamayın dedimse de "nerde bulacaz seni bir daha hazır bulmuşken dayayalım, sonra izmir'e dönünce bana metrobüste dayamadılar deme" dediler heralde.
annem uçaktan indikten sonra haber ver merak ederim demişti. asıl merak edilecek şey metrobüsten inip inemeyeceğim imiş, uçak falan hikaye. vallaha çocuğum olsa koymam bunun içine. anam bunun içine girerken görseydi beni "gitti gitti gitti çocuk" diye ağıt yakardı. metrobüsün kendi yolu var güzel gidiyor tamam eyvallah da içeride neler yaşanıyor amına koyim. yan yoldaki arabalar falan ise hiç gitmiyor zaten. benim istanbul'dan anladığım şu:
ya kendi arabanda rahat bir şekilde mahsur kalıp hiçbir yere gidemiyorsun, ya da götüne dayamalarına izin vererek, ona buna vererek mesafe kat edebiliyorsun. o gün canın sevişerek bir yerlere mi gitmek istiyor, yoksa kalabalıklar içinde kendi arabanda yalnız mı kalmak istiyor. tercih senin artık.
başvurmak için belgeleri kuruma götürdüğümde perişan bir haldeydim. o gün mülakat olsa "neden istanbul'da çalışmak istiyorsunuz" diye sorsalar verebileceğim tek mantıklı cevap "deli sikti beni metrobüste." olurdu. şimdi ben oraya girmek istemiyorum almasalar bari. ama belgeleri vermeden de edemedim, gelmişim o kadar. adam puanınız da yüksemiş deyip göz kırptı bana. yapma lan deyip geri alacaktım elinden. hayır beşiktaş'ta terası deniz manzarası gören cafe'ye girip, kimsenin olmadığı arka bahçesinde tek başıma oturup duvarı seyreden adamım. ne işim var istanbul'da benim onu da anlamıyorum. git kırşehir'de yaşa, çoluğa çocuğa karış. mal.
istanbul'dakilerin birbirlerine bela okumasına gerek yok allah hepinizin belasını vermiş. birisi size bela okuduğunda ellerinizi yana açıp kafanızla sağı solu göstermeniz yeterli "bu şehirde yaşıyoruz daha ne olacak lan" gibisinden. kesin bilgi bunu vücut dilinde yayalım.
buda linki
https://eksisozluk.com/entry/37560000
Güzel kardeşim burda kimse işini doğru şekilde yapana laf söylemiyor.
Dün haberlerde izlemişssindir köprüden uçan dolmuşu videolarını izle o yol ayrımına girmeye çalışırken ordan aşaya uçtu ve insanlar öldü.
Ben işini doğru yapıp insan hayatını tehlikeye atmayam dolmuş şöförü görmedim ve benim gözümde insanların hayatını hiçe sayan ve yük muamelesi yapanlar öyledir.
Ama işini doğru yapan insanada saygım sonsuz.
Bu olaya güzel bi örnek vereyim size.
Bi arkadaşım 3 büyüklerin pilot takımının birinde profesyonel futbol oynuyordu. Ailenin mali durumu da baya iyiydi. Kendi şirketleri olmasına rağmen o futbol oynamayı seçti. Kendi mahallesinin takımında oynarken arabayla giderdi antrenmalara sorun olmazdı. Ama gün geldi başka bi takıma transfer oldu. Orayı da kendi mahallesi gibi zannetti. Zamanının janjanlı arabası 3.30ci ile antrenmalara gidince göze battı. İlk aylığını alacağı sıra maaşının yarısı verdiler. Şaşırmış tabi ne ayak bu diye. Adamların verdiği cvp; senin araban var patron adamsın paraya da ihtiyacın yoktur senin.
Alayı derken kaç tanesini tanıyorsun ? Böyle geniş geniş konuşuyorsun.
Binersiniz yavaş gider, Neden yavaş gidiyor dersiniz
Hızlı gider , Yavaş ya hayvan mı taşıyor dersiniz
Her işin her mesleğin içinde elbette çürükler vardır ama sizin kimseyi genelleme yapıp aşşağılamaya hakkınız yok.
Benim babamda minibüs ŞOFÖR'ü ve ne şartlarda çalışıldığını emin ol sen anlayamazsın. Herkes ekmeğinin peşinde...
Dolmuşları severim minibüs gibi değiller. Adamlar makas king.
Minibusculer ozellikle bakirkoy bagcilar hattı ne zaman o yolu kullansam
Kornamın ömrü azalıyor.
Hergün Kasımpaşa-Büyükçekmece (Arel Üniversitesinin kampüsü Çatalcaya daha yakın) yapıyorum. Metrobuslerin dili olsada konuşsa valla :D Arabayla gitsem zaten 8 9 litre yakıyor, 100 km(git gel) neredeyse 50 milyona gelicek e sabah şirinevler, avcılar trafiği ve 70 sınırıda cabası toplamda yine o da 1.30 saati buluyor sinir stresle beraber.
Param cebimde kalsın diyip aylık akbil 70 lira onu yapıyorsun o avcılar ve cevizlibağdaki insan selini anlatamam kaynak yapanlar, hergünki kavgalar, ezilenler, ezenler vs.vs. :)
Ve ne olursa olsun toplu taşımada da otoyolda da toplum bilinçsiz herkes kendine müslüman sıra, saygı denen şey yok.
Bi gün leventte binmiştim dolmuşa,bide öne oturmuştum :) daha da binmiyorum
Toplu taşımaya devlet eli yetmiyor, özel halk otobüslerinide seçimde insanlara yaranacaz diye 3 yolcu için araba parçalamaya mahkum ediyorlar 4.45ten sattıkları mazot ve önüne gelene veerdikleri indirimli kartlarla.. Allah aşkına ya yenibosnadan büyükçekmece 30 km yol 1 liraya geliyor 45 yaşında açık öğretim okuyan amcamız, sapa sağlam adam özürlü kartı basıyor ücretsiz.. 2 yıl önce yoktu bu bedavacılar, yalandan indirimciler. Sonra daha nereye alıcaksın kardeşim oluyor, daha neyi bekliyosun kaptan oluyor...