İngiltere secimleri cok iyi sonuc cikmamis.
Sizce ne gibi etki yaratir.
Printable View
İngiltere secimleri cok iyi sonuc cikmamis.
Sizce ne gibi etki yaratir.
katarı duydugum gün zaten altını sattım ben. sonra dolar aldım çıktı geri sattım bunlar 2-3 gün içinde oldu. ufak tefek denediğim için büyük bişi kazanmadım ama tecrübe kazanıyorum. iyiki altını sattım şimdi gene düştü.
09 Haziran 2017:
İngiltere seçimleri sürpriz doğurdu ve iç siyasette belirsizliğin yüksek olacağı bir dönemin kapısını araladı. İngiliz Poundu için olumsuz bir dönem.
Avrupa Merkez Bankası'nın enflasyon tahminini aşağı yönde güncellemesi ve bu sabah Çin'den gelen negatif enflasyon dünyada ultra-gevşek para politikalarının süreceğini teyit ederek risk iştahını destekliyor.
TCMB'nin göreceli olarak sunduğu yüksek nominal faiz yabancı yatırımcının iştahını kabartarak yüklü döviz satışlarına neden oluyor. Yurtiçi yerleşikler şimdilik bu satışları karşılıyor.
Küresel mali piyasalar yoğun ve riskli bir gündem ile geçen dünü tek kelime ile "ucuz atlattı". Ancak, bir ülke piyasaları dışında zira İngiltere sürpriz seçim sonucu ile belirsizliğin belirleyici olacağı bir döneme doğru ilerliyor. İngiltere seçimlerinin henüz resmiyet kazanmamış olan sonuçları belli oldu. Bu sonuçları değerlendiren gazete başlıkları birbirleri ile büyük benzerlikler taşıyor: Theresa May erken seçim kararı almak suretiyle girdiği olağanüstü kumarı kaybetti. Türkçe başlık atmak durumunda kalsaydık bu tabloyu meşhur bir atasözümüz ile şöyle tasvir edebilirdik: "Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak". İlk sonuçlara göre May'in partisi Muhafazakarlar yaklaşık 315 milletvekili çıkarabiliyor. May'in partisinin Meclis'teki mevcut milletvekili sayısı 330 iken İngiltere'de tek başına iktidar olmak için gereken minimum sandalye sayısı 326. Yani ya azınlık hükümeti ya da koalisyon senaryosu ile karşı karşıyayız. 19 Haziran'da AB ile resmi olarak başlayacak olan AB'den çıkış (Brexit) görüşmelerinin nasıl bir hükümet yapısı ile yürütüleceği büyük bir belirsizlik taşıyor. Bu görüşmelere elinin kuvvetli olması amacıyla baskın bir seçim kararı almış olan May'ın mağlubiyetle karşılaşması istifa taleplerini getirdi. Ancak, May'in istifa etmesi beklenmiyor. Liberal Demokratlar koalisyona gitmeyeceklerini net bir şekilde beyan ettiler. İşçi Partisi ile büyük bir koalisyona gidilmesi İngiltere'de sık görülür bir durum değil. Azınlık hükümeti şu an için daha yüksek bir ihtimalmiş gibi görünüyor. Brexit kararından geri adım atılması gibi bir durum şu aşamada söz konusu değil.
Ancak, Brexit'in nasıl bir ortamda ve hangi koşullarda ilerleyeceği şu an için büyük belirsizlikler içeriyor. Zaten seçimin piyasalar üzerindeki etkisini de bu kelime öbekleri ile açıklayabiliriz: Büyük bir belirsizlik.
Bunun karşılığı olarak İngiliz Poundu ilk tepkide %1.5 civarında değer kaybederek 1.2700 seviyesine kadar geriledi. Bugün borsanın da seçim sonucuna sert sayılabilecek bir düşüş ile tepki vermesi bekleniyor. Ancak, bu sonucun küresel mali piyasalar üzerinde herhangi bir etkide bulunması beklenmiyor zira sonuçlar şu aşamada sadece iç politika açısından önemli.
Dünün bir diğer önemli gündem maddesi olan Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz toplantısı küresel mali piyasalar üzerinde sürpriz sayılabilecek bir etki doğurmadı. Önceki gün basına sızmış olan enflasyon tahminleri dünkü toplantının da en önemli kısmını teşkil etti. Başkan Draghi son dönemde dile getirdiği açıklamaları aynen yineledi: Büyümede aşağı yönlü riskler azaldı ancak hâlâ bölgenin genişlemeci para politikalarına ihtiyacı var!
Dünkü toplantının iki önemli sonucu oldu. İlk olarak ECB'nin büyümeye ilişkin risk tanımı uzun yıllar sonra ilk kez dengeli hale getirildi.
İkincisi ise önümüzdeki döneme ilişkin enflasyon tahminleri aşağı yönde
güncellendi: Buna göre 2017 yılı enflasyon beklentisi %1.7'den %1.5'e; 2018 yılı %1.6'dan %1.3'e ve 2019 ise %1.7'den %1.6'ya revize edildi. Düşük enflasyon demek düşük faiz anlamına geliyor ki bu güncelleme sonrasında ECB'nin zaten düşük olan faiz artırım ihtimali daha da düşmüş oldu. Bu da doğal olarak EURUSD paritesinde düşüşe neden oldu. Açıklama sonrasında yönünü aşağı çeviren EURUSD paritesi bu satırları kaleme aldığımız dakikalarda 1.1195 ile son iki haftanın en düşük seviyesinden işlem görüyordu.
Dünün bir diğer önemli gündem maddesi ise ABD'de FBI'nın eski direktörü Comey'in ifadesi idi. Trump tarafından görevinden alınan Comey'in Trump'tan Rusya ile ilgili soruşturmayı kapatması yönünde baskı görüp görmediği hususunun görüşüldüğü soruşturma karışık bir tablo sunarak sonuçlandı.
Önceki gün yayımlanmış olan konuşma metnindeki belirsiz noktalar dünkü ifade ile de tam manası ile belirginliğe kavuşmadı. Trump tarafından bir miktar baskı gördüğünü belirtmekle birlikte bunun doğrudan dosyanın kapatılması yönünde olmadığı görüşünün oluştuğu soruşturma sonucuna göre Trump üzerindeki gölgenin (ya da kendi ifadesi ile bulutun) şimdilik dağıldığını söyleyebiliriz. ABD'deki rapor ve gazeteler de bunu teyit ediyor. Bu riskin hafiflemesi ilk olarak altın fiyatlarına yansıdı. 1290 dolar/ons civarından işlem gören XAUUSD paritesi ifade sonrasında yönünü aşağı çevirerek 1270 dolara kadar geriledi. Riskin azaldığı yorumunun yapılabileceği anlamına gelen bu hareket Trump'ın siyasi kariyerine ilişkin risklerin de bir miktar azaldığını gösteriyor. Ancak, bu riskin tamamı ile geçtiğini söylemek için henüz çok erken zira halihazırda FBI'nın eski bir direktörü olan Mueller tarafından daha kapsamlı bir soruşturma sürdürülüyor. Ancak mali piyasaların bu noktada bir miktar soluklanabileceğini vurgulayabiliriz.
Katar cephesindeki gelişmeler kritik seyrini dün de korudu. Bu kapsamda dünün gelişmesi ABD Başkanı Trump'ın arabuluculuk yapmak üzere Katar Emiri'ni ABD'ye davet etmesine karşın Emirin bu talebi geri çevirmesiydi.
Ayrıca, bugünün erken saatlerinde yayımlanan bir liste ile Katar'a karşı ambargo uygulayan dört ülke, Katar ile ilişikteki bazı kişi ve kurumları terörist listesine dahil etti. Bu arada Katar'daki üssüne asker gönderme kararı alan Türkiye'nin ardından Pakistan da benzer yönde bir adım atmaya hazırlanıyor. Bölgedeki gerginliğin ve beraberindeki risklerin bir süre daha korunması kuvvetle muhtemel. Ancak konuya piyasalar tarafından bakıldığında etkisi her geçen gün daha da azalıyor. Bu durum hiç şüphesiz ileride hiçbir etki yaratmayacağı anlamına gelmiyor. Ancak şu aşamada piyasaların Katar ile ilgili riskleri çok da fiyatlandırmak istemediği görüşündeyiz.
Küresel mali piyasaların ana seyri olumlu olmaya devam ediyor. Yukarıda sıraladığımız ve sonuçları itibariyle de gündemde varlığını sürdüren birçok riske rağmen küresel mali piyasalar hâlâ olumlu bir görünüm sunmaya devam ediyor. Mesela, ABD hisse senedi endeksleri dünü çok küçük oranla da olsa yükselişle tamamladı. Bu tablonun ardındaki temel faktör merkez bankalarının ultra-gevşek para politikaları uygulamaya devam edecekleri bir ortamda olduğumuzdur. ABD'de enflasyon kuvvetlenmediği için FED'in faiz artırımlarının sınırlı kalması bekleniyor. Önümüzdeki hafta, 13-14 Haziran tarihlerinde düzenlenecek olan FED toplantısı bize bu hususta daha fazla bir bilgi sunacak. Avrupa Merkez Bankası'ndan dün benzer yönde bir sinyal geldi. İngiltere Merkez Bankası'nın yukarıda tasvir etmeye çalıştığımız yüksek siyasi belirsizlik ortamında gevşek para politikasından geri adım atması mümkün değil. Bu sabah Çin'de açıklanan enflasyon rakamı aylık bazda negatif tarafta kalarak bu eğilime destek oldu. Kısacası ultra-gevşek para politikaları devam ediyor. Gerçi bu tablo dünya ekonomisinin hâlâ 2008 sendromundan kurtulamadığı anlamına geliyor ama amacı kısa vadede para kazanmak olan küresel yatırımcıların şu an baktığı tek şey likidite bolluğu... Türkiye cephesinde ise durum tam tersi. TCMB şu an kendi kategorisindeki ekonomiler arasında en yüksek faizi sunuyor. Brezilya ve Rusya'nın yakın gelecekte attığı veya atmayı planladığı faiz indirim adımları ile TCMB'nin sunduğu faiz oranı göreceli olarak daha da yükselmiş oluyor. Yabancı yatırımcı daha çok nominal faize bakar zira enflasyondan doğrudan etkilenmez. Reel faiz vatandaşlar açısından önemlidir ki o da şu an mevduat faizleri bazında oldukça cazip. Yüksek nominal faiz nedeniyle son dönemde yurtdışından oldukça yüklü para girişleri gözlemliyoruz. Hem de her nitelikte. Bu da TL üzerinde değerlenme baskısı yaratıyor. TCMB'nin amacının yüksek faiz uygulamak suretiyle TL'yi hızlı bir şekilde değerlendirip enflasyonu aşağı çekmek olduğunun farkındayız. Şimdilik yurtiçi yerleşiklerin yüklü döviz alımları bunu engelliyor. Mesela, dün açıklanan verilere göre yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatları 15 Temmuz öncesi seviyelere döndü. Ancak, yüksek getiri arayan yabancı yatırımcıların döviz satışları karşısında yerli yatırımcıların talebi nereye kadar etkili olur bekleyip göreceğiz. Bu arada TCMB'nin de önemli bir riske girdiği aşikâr zira uzun süre göreceli olarak yüksek faiz uygulamak hem finansal bir kırılganlık yaratıyor hem de yüksek finansman maliyeti nedeniyle şirketlerin mali yapısını bozuyor. Bu mücadele anlaşılan o ki bir müddet daha sürecek. Bunun kur cephesindeki etkisi ise USDTRY özelinde 3.50 seviyesinin aşağı yönde kırılıp kırılmaması üzerinden test edilecek. Dünkü yoğun gündemin ardından piyasaların bugünkü gündemi olabildiğince hafif.
Katar ile ilgili haberler yakından takip edilmeye devam edilecek.
12 Haziran 2017:
Küresel mali piyasalardaki olumlu hava genel olarak korunsa da Cuma günü Amerikan teknoloji hisselerinde yaşanan sert düşüş bir miktar moral bozukluğuna neden olmuş gibi...
Amerikan Merkez Bankası'nın Çarşamba akşamı faizlerde 25 baz puan artırıma gitmesi bekleniyor. Ancak, faiz kararı kadar üyelerin gelecek döneme ilişkin faiz tahminleri ve Yellen'in basın toplantısı da önemli olacak.
Bugün TSI10.00'da açıklanacak 1Ç GSYH büyümesi; Hazine'nin bugün ve yarınki
5 ayrı tahvil ihracı; TCMB'nin Perşembe günü faiz kararı iç taraftaki gündemi teşkil ediyor.
Küresel mali piyasalar, makro ekonomik veriler ile merkez bankası kararlarının teşkil ettiği yoğun gündemli bir haftaya başlıyor. Öncelikle, piyasa görünümünün küresel anlamda olumlu olduğunu ve yatırımcı iştahının canlılığını koruduğunu not düşerek başlamakta yarar var. Hisse senedi endeksleri tarihi zirve seviyelerinde gezinirken gelişen ülke (EM) para birimleri son dönemin en değerli seviyelerinden işlem görüyor: Mesela, Meksika Pesetası (MXN) Cuma gününü son on ayın en değerli düzeyinden tamamladı. Tasvir etmeye çalıştığımız bu olumlu tabloyu bozan tek gösterge ABD'de teknoloji hisselerinin oluşturduğu Nasdaq endeksinin cuma gününü %2'ye yakın kayıpla tamamlaması idi. Büyük bir yatırım bankasının yayımladığı raporda önemli teknoloji şirketlerinin değerlemelerinin oldukça pahalı seviyelere ulaştığını belirtmesi bu tabloda etkili oldu. Ancak teknoloji hisselerinde gerçekleşen sert satışların şu aşamada genele yayılmamış olması münferit bir olay olarak yorumlanmasını imkan kılıyor.
Yine de ABD'de Nasdaq endeksini birkaç günlüğüne de olsa yakından takip etmek yararlı olabilir. Türk mali piyasaları da küresel piyasalardaki olumlu eğilimi Cuma günkü işlemlerde aynen yansıttı. BİST100 endeksi günü
%1 yükselişle tamamladı. USDTRY kuru gün içerisinde 3.52'li seviyeleri gördü ancak haftasonu riskini almak istemeyen yatırımcıların döviz talebi ile günü 3.54'e yakın bitirdi. Bono&tahvil faizleri ise Hazine ihaleleri öncesinde yatay seyrini Cuma günü de korudu.
Bu haftanın en önemli gündem maddesini Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) faiz toplantısı (FOMC - Federal Açık Piyasa Komitesi) teşkil ediyor. Salı günü başlayıp iki gün sürecek olan toplantıda FED'in politika faizinde 25 baz puanlık bir artırma gideceği, faiz koridorunu %1.00-1.25 aralığına çekeceği tahmin ediliyor. Kararın bu yönde gelmesi bekleniyor olmakla birlikte mali piyasalarda bir miktar hareketliliğe yol açması kaçınılmaz gibi. ABD Doları'nın değer kazanması suretinde... FED üyelerinin önümüzdeki döneme ilişkin faiz tahminleri (nokta grafik) ile Başkan Yellen'in basın toplantısı da mali piyasalar üzerinde en az faiz kararı kadar belirleyici olabilir. FED yılın geri kalan bölümünde bir adımdan daha fazla faiz artırımı hedeflerse ve/veya Başkan Yellen bilanço küçültülmesi ile ilgili somut bir plan sunarsa mali piyasa yansıması olumsuz olur, risk iştahı azalır. Aksi durumda, faiz artırım tahminlerinde bir önceki toplantıya oranla, bir miktar dahi olsa, düşüş gerçekleşmesi ve/veya Başkan Yellen'in güvercinvari bir duruş sergilemesi mali piyasalarda olumlu bir yansımaya neden olur, küresel risk iştahı mevcut olumlu görünümünü sürdürür. FED'in faiz kararı ve üyelerin tahminleri Çarşamba gecesi TSİ21.00'de açıklanacak.
Başkan Yellen ise TSİ21.30'dan itibaren basın karşısına geçip alınan kararları en ince detayına kadar anlatıp basından gelen soruları yanıtlayacak.
FED toplantısı öncesinde ABD'de açıklanacak enflasyon rakamları yakından takip edilecek. Bilindiği üzere, FED'i art arda faiz artırımlarına gitmekten alıkoyan en temel husus enflasyonun hedeflerin gerisinde kalmasıdır. Yoksa, %4.3 ile son 16 yılın en düşük seviyesine gerileyen işsizlik oranı FED'in faiz artırımı yönünde hızlı adımlar atması için teşvik etmekten de öte bir gerekçe sunuyor. Ancak, enflasyonun yeterli derecede teşvik edici olmaması faiz artırımlarının kademeli olmasını zaruri kılıyor. Bu arada FED'in enflasyon göstergesi olarak bu hafta açıklanacak verileri değil de PCE (kişisel tüketim harcamaları) enflasyonunun kendisi ile çekirdek rakamlarını baz aldığını belirtmekte yarar var. Bununla birlikte, PCE enflasyonu ile Çarşamba günü açıklanacak TÜFE enflasyonu arasında kuvvetli bir korelasyon olması bu verinin de yakından takip edilmesini beraberinde getiriyor. Teorik anlamda maliyet artışının tüketici fiyatlarına kaçınılmaz olarak yansıdığını dikkate alırsak Salı günü açıklanacak ÜFE rakamları da önem kazanmış oluyor. ABD'de bu haftanın diğer önemli makro ekonomik verileri arasında Çarşamba günü perakende satışlar, Cuma günü ise konut istatistikleri ile Michigan tüketici güven endeksi ön plana çıkıyor.
Bu haftanın iç tarafta en önemli gündem maddesini TCMB'nin Perşembe günü düzenleyeceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı teşkil ediyor.
Toplantı sayısını bu yıl 12'den 8'e çekmiş olan TCMB, bunlardan dördünü FED'in önemli olarak adlandırdığımız, Başkan'ın basın karşısına geçtiği toplantıların hemen bir gün sonrasına koymuştu. Bunun nedeni de FED'in kararlarına göre hareket etme esnekliğini edinmekti. Bununla birlikte FED'in bu ay faiz artırma ihtimalinin TCMB'yi aksiyona sevketmeyeceğini öngörüyoruz zira bu yönde bir adımın piyasalarda büyük bir karşılık bulmayacağı tahmin ediliyor. Aksi durumda, FED'in faizlerde herhangi bir değişikliğe gitmemesi TCMB'nin faizlerde bir miktar da olsa indirim yapmasını gündeme getirebilir. Gerçi TCMB'nin mevcut para politikası dizaynında ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini (AOFM) istediği zaman aşağı çekme imkani da var. Hatta, aylık bazda %15 seviyesine ulaşan TL mevduat faizlerinde gevşeme sağlamak için bu yönde bir adım atmasını da gerekli görüyoruz. Ancak, FED'in faiz artıracağını tahmin ettiğimiz bu haftaki toplantısının ardından TCMB'nin mevcut duruşunu aynen koruyacağı kanaatindeyiz (faizlerde herhangi bir değişikliğe gitmeyip likidite kompozisyonunu da değiştirmeyecek). Zira, TCMB'nin temel amacı döviz kurunu aşağı yönde baskılamak suretiyle enflasyona karşı mücadele etmek gibi görünüyor. İç tarafta gündemin diğer önemli maddelerini ise bugün açıklanacak olan 1Ç dönemi GSYH büyümesi ile Hazine'nin bugün 3 (14 ay vadeli iskontolu, 5 yıl vadeli sabit kuponlu ile 6 yıl vadeli TÜFE'ye endeksli devlet tahvili) yarın ise 2 tahvil ihracı (2 yıl vadeli sabit kuponlu ve 7 yıl vadeli değişken faizli devlet tahvilleri) teşkil ediyor.
Hazine'nin ihalelerde toplam 12 milyar TL borçlanması bekleniyor (7.1 milyar TL'si piyasalardan).
Geçen hafta mali piyasalar üzerinde en fazla etkili olan unsur Katar özelinde yaşanan gelişmeler idi. Küresel risk iştahını bozan bu gelişme bölgedeki jeopolitik riskleri de oldukça yukarı çekmişti. Konu sıcaklığını koruyor olsa da tansiyonu dindirmek maksadıyla artan arabuluculuk faaliyetlerinin yansımalarını izliyoruz. Kuveyt'in yürüttüğü bu çabalar karşılığında Katar'ın müzakerelere hazır olduğu haberi geldi. Ancak, S.Arabistan'dan herhangi bir cevap gelmek bir yana Katar'lı hacıların kutsal topraklara ziyaretini veto etme yönünde adımlar attığını görüyoruz.
ABD ve Rusya dışişleri bakanları tansiyonun azaltılması yönünde çağrılarda bulunurken ABD Başkanı Trump'ın Cuma günü yaptığı açıklamada Katar'ı suçlaması kafa karışıklığına neden oldu! Katar özelindeki gelişmeler ve bunların yansımaları yakından izlenmeye devam edilecek zira piyasa yansımasının oldukça yüksek olma riski var. Mevcut yüksek tansiyonun her an sıcak bir olaya dönme ihtimali gözardı edilmemelidir. Mali piyasaların bu gelişmeleri çok da dikkate almadığı kanaatindeyiz zira riske karşı korunma enstrümanlarının hiçbiri bu yönde sinyaller vermiyor.
Küresel mali piyasalar kritik bir haftaya Asya'da satıcılı bir görünüm ile başlıyor. Asya hisse senedi endekslerinde %1'e varan düşüşler gözlemliyoruz. Bunda Amerikan Nasdaq endeksinin Cuma günü kaydettiği sert satışlar ile FED'den beklenen faiz artırım kararının etkili olduğunu düşünüyoruz. Katar özelindeki jeopolitik risklerin de bir miktar etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Bu satışların günün geneline yayılıp yapılmayacağını gözlemleyeceğiz. Türkiye cephesinde TSİ10.00'da açıklanacak 1Ç dönemi GSYH büyümesi önemli. Piyasa tahmini %3 civarında yoğunlaşmış durumda. Bu verinin beklentilerin çok dışında kalmaması halinde önemli bir piyasa yansımasının olmayacağını tahmin ediyoruz. Hazine'nin borçlanma ihalelerine yönelik talep miktarı ile ihalelerde oluşacak borçlanma maliyeti önemli. Hazine'nin bu ay %110 civarında bir iç borç çevirme oranı hedeflemiş olması faizlerde yukarı yönlü bir baskı yaratıp yaratmayacak mı sorusunun cevabını göreceğiz. Bu gelişmelerin ışığı altında USDTRY kurunun
3.50-3.55 aralığında dip yapmayı sürdürdüğünü görüyoruz. Bu aralığın kırıldığı yöne doğru sert bir hareket olacağı kanaatindeyiz. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi'nin güvercinvari konuşması sonrası gerileyen EURUSD paritesi Fransa'daki meclis ilk tur seçimlerinden Macron'un zaferi ile çıkılması nedeniyle yönünü yeniden 1.12'li seviyelere taşımış durumda.
İngiltere seçimlerinden koalisyon ya da azınlık hükümeti tablosunun çıkması ise GBP'yi zayıflatıyor. Bu sabah saatlerinde 1.2750 civarından işlem gören GBPUSD paritesinde hükümetin kurulma ve güvenoyu alma süreci önemli bir oynaklığa sebebiyet verebilir. İngiltere'de bu hafta açıklanacak enflasyon raporu ile düzenlenecek para politikası kurulu toplantısının yakından izleneceğini belirtebiliriz.
Dikkat Türkiye için Altın ve Sterlin alım vaktidir.
YTD
Arkadaşlar sterlin seçim sonu kaygısı sebebi ile 4.70 lerden 4.47 lere geriledi. Ancak adamların başka ekonomik bir kaygısı vs yoık. Sadece seçim sonucu beklentilerini karşılamadı. Harici Sterlin hep yükselen trendde. Buda demek oluyorki seçim kaygıları bu hafta itibari ile biter ve eski pozisyonuna döner.
Altın ise özellikle Müslüman ülkelerin Ramazan bayramı sonrası alımlarını bekliyor. Ben ciddi alım öngörüyorum. Altına yön veren ülkeler Müslüman ülkelerdir ve Ramazan itibari ile büyük ölçüde alımve işleme potansyeli olacak yazında etkisi ile.
Tabi bu benim amatör düşüncem siz yine bildiğinizi yapın.
Sterlin brexit zamani 3.70 e kadar dustu. Ben pek guvenemiyorum su an. Dustumu fena dusuyor :)
4.72 den cikmistim ben secim oncesi.
Altin alan yaya kalır :)
Büyüme yüzde 5
Endeks 100.000 de
Dolar 3,52 dolar neden düşmüyorrrrrr arkadaşşşş çıldırcam :):)
MNG kargo Dubai'ye satılmış.
yormayın beni birisi versin şurdan mehteri..
Yurt dışından parça alacaklar elllerini çabuk tutsun bu arada...
Kusura bakma stopajı alırım! - Ekonomi Haberleri
ben vatandaş ali veliyim şirketim yok bir şeyim yok neyin stopajını alıcak.. vergisini zaten alıyor benden.. o şirketler için dir .. vatandaşa zaten bir güzel vergi kesiyorlar gelen ürünlerde.
Bu yasada zaten Vatandaş için.. Mal alırken diyelim %20 Vergiyi Vatandaş Ali'den Ali expressteki Çinli Don jon Juan ping adına kesicek ..
Dolar 3.52 altın 143.5 garantide napsak alsakmı acaba?
Bugün FED nasıl etkiler dersiniz ?
13.06.2017:
Amerikan teknoloji şirketlerinde yaşanan satışlar nedeniyle küresel mali piyasalar dünü olumsuz bir görünümle geçirse de bu etkinin bu sabah saatlerinde hafiflediğini görüyoruz.
Türk mali piyasaları, beklentileri aşan büyüme rakamlarının yardımı ile günü yurtdışından olumlu mânâda ayrışarak tamamladı. Bu havanın bugüne de taşınması beklenebilir.
FED'in iki günlük faiz toplantısı bugün başlıyor. Yarın açıklanacak karar öncesinde bugün ABD'de açıklanacak ÜFE enflasyonu yakından takip edilebilir.
Küresel mali piyasalar dün Amerikan teknoloji hisselerinde devam eden satışlar nedeniyle günü hafif satıcılı bir seyirle geçirdi. Hisse senedi endekslerinde Avrupa'da %1'lere yakın değer kayıpları yaşanırken bu oran diğer coğrafi bölgelerde %0-0.5 arasında kaldı. Nihayetinde Cuma günü %2'ye yakın gerileyen ABD Nasdaq endeksi de dünü %0.5 düşüşle tamamlayarak satış baskısının ivme kaybettiğini gösterdi. Hisse senedi piyasasındaki kayıplar alternatif piyasalara çok sirayet etmedi zira küresel risk iştahı herşeye rağmen çok canlı. Türk piyasaları ise dün gelen güçlü büyüme verisinin de desteği ile küresel mali piyasalardan olumlu mânâda ayrıştı. BİST100 endeksi banka hisseleri önderliğinde %0.5 artış kaydetti. USDTRY kuru Cuma kapanışına göre düşerek 3.51'li seviyelere geriledi. Hazine'nin tahvil ihraçlarına gelen kuvvetli talep ile 10 yıllık tahvilin bileşik faizi 7 baz puan gerileyerek günü %10.43 seviyesinden tamamladı. Hülasa, Türk mali piyasaları yurtdışındaki hafif olumsuz görünüme pek de aldırış etmeden günü iyimser bir görünüm ile geçirdi.
Türkiye GSYH'si yılın ilk çeyreğinde %5.0 büyüdü. Piyasadaki en yüksek beklenti %4.1 idi! Hatırlanacağı üzere büyüme serileri geçen yıl güncellendiğinden bu yana tahminler hep olumlu anlamda sapıyor zira aylık sanayi üretim veri setleri hala güncellenmedi. %5.0'lik büyüme rakamı oldukça yüksek ve hükümetin ekonomiyi canlandırmak adına attığı adımların meyvelerini verdiğini gösteriyor. Ancak, bir önceki çeyreğe göre büyümenin %1.4'te kalması ise rakamın çok da abartılmaması gerektiğine işaret ediyor.
Detaylara indiğimizde kalite sorunu var: Ekonomi yine tüketim ile büyümüş.
Özel sektör tüketimi %5.1; kamu tüketimi ise %9.4 büyüme kaydetmişler.
Yatırım harcamaları büyümesi ise %2.2'de kalmış. TÜİK henüz yatırımlarda kamu ve özel sektör ayrımı yapmadığından dolayı alt detayı göremiyoruz. Bu rakamın ağırlıklı olarak inşaat harcamalarından geldiğini, makina ve teçhizat yatırımlarında herhangi bir hareketlenme olmadığını görüyoruz. Net ihracat da büyümeye olumlu katkıda bulunmuş. Avrupa bölgesindeki olumlu ekonomik performansın bu tabloda etkili olduğunu söyleyebiliriz. Sektörel bazda baktığımızda ise genele yayılan bir büyüme var. Bu koşulların yılın ikinci çeyreğinde de devam edeceği düşünülürse maliye politikasındaki gevşemenin kademeli bir şekilde geri çekilmesinde fayda var aksi durumda enflasyon daha da sorunlu hale gelebilir. Bu verinin ardından tüm kurumlar
2017 yılı büyüme beklentilerini yukarı çekmeye başladılar. Veri öncesinde %3'lü seviyelerde olan 2017 yılı GSYH büyüme tahmini veri sonrasında %4.5 civarına revize edildi.
Dünün iç tarafta bir diğer önemli verisi ise Nisan ayı ödemeler dengesi istatistikleri idi. Bu veri seti içerisinde en çok önem verdiğimiz kısım olan cari işlemler dengesi Nisan'da 3.6 milyar dolar ile beklentiler paralelinde bir açık verdi. Bu sonuçla yılın ilk dört ayındaki açık 11.6 milyar dolar ile geçen yılın aynı dönemine göre %6 arttı. Bu bozulmanın yılın geri kalan kısmında daha da hızlanması bekleniyor zira hem ekonomik aktivitedeki artış hem de TL'deki değer kazancı bu paralelde bir etki doğurabilir. Zaten Mayıs ayına ilişkin geçici dış ticaret verileri de bunun sinyalini verdi. Cari açığın fonlaması tarafında 0.4 milyar dolar doğrudan yabancı yatırımlar; 3.3 milyar dolar portföy yatırımları; sıfıra yakın net krediler var. Bu rakamları alt alta topladığımızda rezervlerde herhangi bir değişiklik olmaması gerekirdi ancak kasayı saydığımızda resmi rezervlerin
3.8 milyar dolar azaldığı görülüyor. Bu durumda net hata ve noksan kalemine aynı tutarda çıkış olduğu yazılmış! Cari işlemler açığının 2017'nin genelinde 40 milyar dolara yaklaşacağını tahmin ediyoruz ve bunun da yılın ikinci yarısında TL üzerinde değer kaybı baskısına neden olabileceğini öngörüyoruz.
Bu haftanın en önemli gündem maddesi olan Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) faiz toplantısı bugün başlıyor. Toplantı sonucunda FED'in politika faizinde
25 baz puanlık bir artırma gideceği ve bu bağlamda faiz koridorunu
%1.00-1.25 aralığına çekeceği tahmin ediliyor. Kararın bu yönde gelmesi bekleniyor olmakla birlikte mali piyasalarda ABD Doları'nın değerlenmesi şeklinde bir miktar hareketliliğe yol açması kaçınılmaz gibi. FED üyelerinin önümüzdeki döneme ilişkin faiz öngörüleri ile Başkan Yellen'in basın toplantısı da mali piyasalar üzerinde en az faiz kararı kadar belirleyici olacak. FED yılın geri kalan kısmında bir defadan daha fazla faiz artırımı hedeflerse ve/veya Başkan Yellen bilanço daraltılması ile ilgili somut bir plan sunarsa mali piyasa yansıması olumsuz olur, risk iştahı azalır. Aksi durumda, faiz artırım tahminlerinde bir önceki toplantıya oranla, bir miktar dahi olsa, düşüş gerçekleşmesi ve/veya Başkan Yellen'in güvercinvari bir duruş sergilemesi mali piyasalarda olumlu bir yansımaya neden olur, küresel risk iştahındaki mevcut olumlu görünüm daha da pekişir. FED'in faiz kararı ve üyelerin tahminleri yarın gece TSİ21.00'de açıklanacak. Başkan Yellen ise TSİ21.30'dan itibaren basın karşısına geçip alınan kararları en ince detayına kadar anlatıp basından gelen soruları yanıtlayacak.
FED toplantısı öncesinde ABD'de açıklanacak enflasyon rakamları yakından takip edilecek. Bilindiği üzere, FED'i art arda faiz artırımlarına gitmekten alıkoyan en temel unsur enflasyonun hedeflerin gerisinde kalmasıdır. Yoksa, %4.3 ile son 16 yılın en düşük seviyesine gerileyen işsizlik oranı FED'in faiz artırımı yönünde hızlı adımlar atması için teşvik etmekten de öte bir gerekçe sunuyor. Ancak, enflasyonun yeterli derecede teşvik edici olmaması faiz artırımlarının kademeli kalmasınü beraberinde getiriyor. Bu arada FED'in enflasyon göstergesi olarak bu hafta açıklanacak verileri değil de PCE (kişisel tüketim harcamaları) enflasyonunun kendisi ile çekirdek rakamlarını baz aldığını belirtmekte yarar var. Bununla birlikte, PCE enflasyonu ile yarın açıklanacak TÜFE enflasyonu arasında kuvvetli bir korelasyon olması bu verinin de yakından takip edilmesini beraberinde getiriyor. Teorik anlamda maliyet artışının tüketici fiyatlarına kaçınılmaz olarak yansıdığını dikkate alırsak bugün TSİ15.30'da açıklanacak ÜFE rakamları da önem kazanmış oluyor. Bugünün veri gündeminde İngiltere'de enflasyon rakamları ile Almanya'da ZEW tüketici güveni de önemli bir yer tutuyor.
Küresel mali piyasaların ana trendi iyimserlik şeklinde olmaya devam ediyor zira küresel mânâda merkez bankalarının destekleyici yönde politikalar uygulamaya devam etmeleri ucuz ve bol likidite koşulları üzerinden yatırımcıları iyimserliğe sevkediyor. FED'in faiz artırımlarına odaklanıp resmin diğer bölümünü atlayanlara: Merkez bankalarının bilanço büyüklüğü bu yılın ilk yarısında yarım trilyon dolar civarında büyümeye devam etti! Bu tablo altında ara sıra yaşanan olumsuzluklar ise gözardı ediliyor ya da etkileri çok kısa soluklu oluyor. Tıpkı Katar olayında olduğu uzete. Türk mali piyasaları ise hem TCMB'nin sunduğu yüksek faizin yarattığı cazibe hem de büyümenin ivme kazanması sayesinde geçen yıl kaydettiği negatif ayrışmayı geri alma yönünde ilerliyor. Bugün de bu minvalde bir hareket görebiliriz. BIST100 endeksi her gün tazelediği rekoru bugünkü işlemlerde
100 bin seviyesini görerek taçlandırabilir. USDTRY kuru içine sıkıştığı
3.50-3.55 bandını aşağı yönde test edebilir. Hazine'nin düzenlenleyeceği borçlanma ihalelerine gelecek yüksek talep paralelinde ikincil piyasa faizlerinde bir miktar daha düşüş olabilir.
100.00'i de gördük elhamdulillah.. lain dolar 3.52 hala :confused:
Para ince ince borsadan çıkıyor dövize ve altına yönelecek. Demedi demeyin :D
YTD en çokta burasını seviyorum
vadeli çok güzel dolar 3,50,altın 140 gelmeden almayacağım ben
YTD.
Yiğit, alım seviyesini gittikçe aşağı çekiyorsun :-)
3,52 den 3,50 ye şimdi den 3,50 altına, 3,45 te görüşürüz :-D
Borsa 6 haneye geldi mi ben mi yanlış gördüm :-D
ben 3,50 altı demedim ki
dolar 3,50,altın 140 gelmeden almayacağım dedim
sen bence okumak istediğin gibi okuyorsun
borsa benim için yok hükmünde isterse 200.000 olsun
ben şuan vadeliyi seviyim 14,50 geldi sırada 15.00 var her ay yarım puan çıkıyoruz çok şükür
18.00 e gelirse izlersiniz bist ti :D:D
3,52 den aldığını düşünmüştüm aşağı çekmeye başlayınca 3,50, yakında 3,50 nin de altına çekersin ben şimdiden not düşeyim :D
borsa 200.000 olursa biz min %100 kar ederiz felaket tellarları da olduğu yerde saymaya dewam eder.
bu yıl bereketli geçti 72.000 -100.000 misss iyi kazandık ,
%18 vs güzel hayaller, yakında uyanma vakti gelecektir.
http://www.techturkey.com/forum/sohb...ml#post8341004
http://www.techturkey.com/forum/sohb...ml#post8340191
http://www.techturkey.com/forum/sohb...ml#post8339104
3,50-3,54 arasını kaç haftadır bekliyorum
3,50 alıcıya düştüğünde alacağım
kgf kredileri ile büyüme varmış gibi gösterilen ekonomiyi sene sonu göreceğiz bakalım özellikle eylül aralık arası kısa vade dolar yükümlülüklerini nasıl kapatacak bankalar...
Faizler çıkıyor dolar düşmüyor borsa 100.000 de güzel güzel :D
sen şunu güzel düşünmüşsün bunlar ekonomi batık değil diye en kolay gösterge borsa olur orayı şişirirler kesin demişsin bence
ben bunlara güvenmediğim için bistle ilişkimi 3 ay önce kestim pişmanmıyım değilim riskli bir ortam olarak görüyorum
endeks 100.000 olduğu yerde dolar 2,80-3,00 arasında olmalıydı tablo bence şunu gösterir
bu borsa alanın elinde patlar bence
YTD :D
katıldığım tek cümleni kalın yaptım :D
kur 2,80-3,00 mü :D uykudan uyanın,eski alışkanlıklar ile geleceği yönetemezsin.
enflasyon nedir? kur üzerine ne etki yapar biraz da ekonomik gerçekleri araştırın daha destekli olur
Eylül-aralık derken kurun 4.50 beklediğin tarih eylül-aralık arasıydı değil mi
:)
Bist ile TL arasında korelasyon tam 1 mi ki bist yükseldiği kadar TL değer kazansın?
TL dolar endeksi ve eur/usd paritesi çerçevesinde hareket etsin bu TL için yeterlidir başarıdır.
TCMB de zaten benim bildiğim her zaman bunu hedefliyor. Az volatilite ve tüm dünya ile benzer hareketler yoksa herhangi bir hedef seviyeleri yok aslında.
Tayyibin gözünün üstündeki kaşı sevmemeniz ile yorumlarınızı karıştırmayın bence.
Ne tayyip öyle büyük bir güç doları tek başına indirsin kaldırsın nede sermaye öyle duygusal davranır.
Kendi kriterleri içinde nerede kazanç görürse katılır yada ayrılır.
Gerçi forumda darbe gecesi sırf tayyip nefreti yüzünden hadi aslanlarım falan diyenleride okuduk bu forumda o yüzden en iyisi herkes kendi parasıyla ne istiyorsa onu yapsın
@ZX-636R çok uzun süre önce çok ciddi bir öngörüde bulundu ve tespiti doğru çıktı zaten işte böyle tespit yapabildiğinde ciddi para kazanırsın yoksa ben borsadan zengin olma vs laflarına inanmam kimseninde inanmasını tavsiye etmem (nitelikli dolandırıcılık durumları hariç , bist30 dışındaki küçük hisselere alımlar yapıp suni şişirip sonra garibanlara tavandan satmak vb gibi durumlar)
Kim neye inanıyorsa inansın
Benim bildiğim bana sizin bildiğiniz size
Herkese iyi yatırımlar
Özel mesaj atmasın kimse cevaplamayacağım
Teşekkürler
@DOHC hak edene ederim
Bana aferin diyecek kişi sen misin hayırdır?
bari bu konuda siyasetten uzak kalıp salt ekonomik ve bilimsel verilere göre tarafsız yorum yapmaya çalışalım. objektif olmak eksiklik değil değerdir.
borsanın en temel kuralı "buy the rumours sell the fact" iş olduktan sonra zaten trene son vagonda biniliyor önemli olan havayı iyi koklayıp öngörüde bulunmak, bu da tercrübe ve eğitim ile sağlanabilir.
Defalarca yazdigimi yineleyim;ekonomide ki rakamlarin cogu manipulasyon. Ayrica dolar-bist rakamlarida oyle. Kapali kapilar ardinda yasananlari kimseler bilmiyor ancak buyume rakamlarinin nasil hesaplandigini gorunce insan hesap yapasi gelmiyor.
3,47'yi bekliyorum. Uzun vadeciler 51'lerden alabilir. Bu aksam ve yarin oynaklik olur. Sterlin'de tepki sonrasi kar satisi gelirse alinir.
eskiden profesör doktor osman altuğun üç kağıt ekonomisi diye bir lafı vardı.. nedense aklıma hep o geliyor..
üretim yok bir şey yok.. dünya markamız yok.. sattığımız bir şey yok.. tarım yok hayvancılık yok..
hep tüketim hep tüketim.. bir yerlerden kaynağı belirsiz paralar gelir.. bir yerlere paralar gider.. nereye kadar elbet o musluklarda birgün kesilir..
birileride sanki her şey yolundaymış gibi ekonomistlik yaparlar..
Bırakıcaksın tahatdaki ekonomiyi sokak ekonomisine bakıcaksın 2 torba yarım yamalak üç beş tane sebze meyve alsan 50-60 tl tutuyor.. alt gelirli orta gelirli eti unutmuş zaten..
sokak ekonomisi çokdan 4.5 tl oldu dolarda.. sizin ekonominizde dolar 3.50 tl olmuş ayşe nineye ne ahmet amcaya ne bir etki etmiyor..
@halilcakir Abi hayret konuya yazmışsın :D
Tartışma sebebine bakıyorum da ne kadar gereksiz , ne sebeple olursa olsun ya da tarafı-görüşü ne olursa olsun bu işlerde kar neredeyse doğru orasıdır , siyasi olarak kendinizi şartlamak profesyonelliğe aykırı benim görüşümde, uzun vadede bir algıya bağlı kalarak sürekli kazanç sağlamak pek mümkün olmuyor ( bahsedildiği gibi ekstrem manipülasyon vs durumlar haricinde )
Zaten çok ilgi alanım olan bir konu da değil ama gayet güzel ilerleyen bir konuda böyle bir tartışma görünce yorum yapmak istedim . Bende bir ara heves etmiştim hatta Halil abiyle baya oturup tartışmışlığımız uzun vadeli planlarımız olmuştur ama Allah razı olsun kendisinin ekonomik bir kaç yönlendirmesi sayesinde güzel paralar kazandım bulaşmıyorum . Benim gibi oturduğu yerden köşedeki hani unutulmuş ya da bir şekilde kazanılmış parası olanlara tavsiyem Özel Bankacılık hizmetinden faize koymak :D normal bankanın 1.5 dediği yerde 2.8 - 3.2 alıyorum kafamda rahat tek riski normal bankalardaki gibi resmi teminatı olmaması ama o da kişiye kalmış tabi , hayırlı cumalar :D