Bizde de 25-30 arası beklenti.
Printable View
Bundan 5 sene önce büyük ölçekli bir firmaydık alanında Almanya'dan gelip incelemeler yapıp çalışmak istiyorlardı baya ödüller falan çalışan sayısı 120 3 vardiya şeklindeydi alanda çalıştırılan işçi sayısı genelde 30-50 arası şu an bir kısmını devrettik diğer kısmında 28 işçi var ve 1 ocaktan itibaren 15 işçiye düşeceğiz.
Personel müdürümüz genel sektörde 2500 TL maaş alınıyordu aynı maaştan başladı bugün görüştük minimum maaş beklentisi şu seviyelerde:
1600 TL asgari ücret zamanı
ustalarımız 2.250 ile 5.500 TL arası
usta başı 6.500 TL
satış elemanları 2.500 4.000 TL + %10 prim
karşılama kurumsal ağırlama web sitesi sosyal hesaplar gibi işlerle ilgilenen çalışan 2.600 TL
1 müdür 7.000 TL yardımcısı 5.000 TL
ile çalışıyordu bugün bir çoğu ile görüşüldü minimum beklenti %25 civarı yani kimse eski maaşı ile çalışmak istemiyor haklılar asgari ücret yüzünden peki geçen seneden bu yana ne oldu? Satışlar %32.8 azaldı kar marjımız %17 lerden %9 lara düştü ve son çeyreğini yılın zarar ile kapattık ben bu firmayı neden devam ettireyim? 10.yılı dolan ve TÜV TSE gibi sertifikaları olan Türkiye'de alanında lider sayılabilecek ihracat yapan iç anadolunun alanında en büyük firması ve hiç bir teşvik kredi kullanılmadan ciddi emekler ile bu hale gelen firmayı 2019 ilk çeyreğinde devir etmeyi ardından da kesinlikle üretim gibi bir sektöre girmemeyi düşünüyoruz
Ben asla haksızlıktan yana birisi olmadım hiç bir çalışanımız ile aramız kötü değildir ne maaş gecikir ne prim ne de sosyal haklar en basit örneği evimizde ne kullanılıyorsa iş yerinde yemeklerde de bu kullanılır bunu çevremizde yapan firma yok sırf 1 günlük yemek masrafı inanılmaz rakamlara ulaşıyor ama ben 2020 TL asgari ücret ödeyemem küçülmeye gitsem bile satışlar eski halini almayacağı için insanlar madur olacak tazminatlar ödemeler derken bu ilk çeyrekte mutlaka firma satışı yapmalıyız almak isteyen kişilerin de yabancı sermaye ortaklı olması gerçekten üzücü
Kimse kolay kolay o paraları ödeyemez bundan belki 2-3 sene önce ödenebilirdi ama şu bir gerçek hem beyaz yaka hem mavi yaka çalıştıran firmalar bu işin altından kalkamayacak.
Şimdi benim anlamadığım bi nokta var
Extra primleri devlete biz vericez extra maaşıda biz vericez devlet elini taşın altına koymıycak ama çıkacak asgari ücreti şu kadar yaptık diye show yapıcak he
Afedersiniz işverenler gerizekalı falan mı zaten bu ülkede üretim yaparak gerizekalı konumundayız.
Başlarım böyle işine gücüne..
asgari ücret çalışan olarak kendi maaşıma bir adım daha yaklaştı.
bir örnek de benden
bekar bir sgk lı ,daha bügün yaptım ödemesini.
https://i.hizliresim.com/dvZbmZ.jpg
Evet ekstra bir bomba daha geliyor bugün asgari ücretle çalışanımız araç kredisi için kefil arıyordu... gerçekten 2000 TL yi duyan ben zaten geçiniyordum üstü ile araç alacağım diyor... mükemmel ekonomi.
Calısan arkadasım cok var,işvern sanayıcı olarak yazacaklarım kırıcı gelebılır.
Ustu ortulu yazayım.
Sektorumuzde 40 yıla yakındır varlık gosterıyıruz,7 bolgeye hızmet verıyoruz,bır cok bayımız ve işortaklıgı yaptıgımız sırket var.
Cıromuza baksanız,off offf,tıkırında dersın. Satıslar son 2 ay harıc fena degıldı. Tankerler,ıstasyonlar vsvs kagıt ustunde bır kale,canavar vs...
E hadı kumbaraya bakalım,işin sonunda ne kalıyor?
Bu hukumet sayesınde son 4 yıkda “zorunlu” masraflarımız %140 arttı(lısanlama-yonetmelık-sorumlu mudurler-otomasyon zorunlulukları(ıstasyon,tanker,tank vs)-adr yonetmelıgı-sofor egıtım ve lısansları-secg-sgs vs vs vs ohoo,o kadar cok masraf kapısı actılar kı. Ha bu belgelerın cogunu tabıkı yandaş fırmalardan alıyorsunuz.
Satıslar ıyı dıyelım ama kar? Brut karımız %9 net %3...
Bununla ben %26 artmıs asgarı ucretı odeyecegım,calısanlarımı odeyecegım,hukukı zorunluluklarımı odeyecegım yada yatıtımlarını yapacagm,guvenlık yatırımları ve yenılemelerı yapacagım,tamır bakım yatırımlarını yapacagım(zorunlu olan). Bakın daha yenı yatırım yada gelır artırıcı bırsey yapAmadım.
Hadı para kalırsa bayı ve ıstasyon yatırımı yapmalıyım....
Yuzlerce kısıye ekmek veren sırket olarak ben nasıl yapacagım bunu?
Benım ıhracaatım yok,devletle akcelı ısım yok,duzenlı ıhale gelırım yok...
Ne yaparsam o kadarım....
Sımdı ben ne yapayım?
Benım karım her gecen sene zamlar ve yonetmelıkler yuzunden erıdı bıttı ama hala sen benım sırtımdan şov yapıyorsun!
Bre cahil,ona buna atar gıder yapıyorsun,secmenlere hava atıyorsun,krız yasamadıgın ıcın baskalarınıda kendın gıbı sanıyorsun... Sen hıc hayatında yatırım yapıp,ulke rıskını alarak calısanlarına ekmek verdın mı? Zarar ederek yınede ayakta kalmam dıyerek uykusuz kaldın mı? Rakıplerın hukumet tarafından kayırırldıgı ıcın daha fazla zararı goze alarak tutunmaya calıstın mı?
Kendı cebınden 2 kısıyı doyurmamıs adam,baskasının sırtından ahkam kesıyor....
Allah sonumuzu hayır etsın ama 2019 da kı kapanan fırma sayısı 2018 i gecıcek...
Son 3 ayımız var eğlenelim hep beraber :)
Hali hazırda işsizim. Babam inşaat malzemesi satışı ile uğraşıyor. Çok şükür borçlu değiliz, yaklaşık 10 yıldır işçi çalıştırmayı da bıraktık. Babam her geçen gün cebinde kalan parayı dükkana harcıyor. Hele ki o stopaj başımızın en büyük belası. Böyle olmayacak araba alıp satalım imkanlar dahilinde dedik. Öncelikle 3 araba kotası koydular. Sonrasında kotayı 2 arabaya düşürdüler. Başka ne iş yapabiliriz diye arayışa girdik. Nereden bilgi alırsak alalım sonuç hüsran. Otomotiv sektörü çalışanları ile görüştük. Piyasa çok kötü. İnşaat dekorasyon işi yapalım dedik , piyasa kötü.
Atadan dededen kalma ufak tefek yerler var , onlara sahip çıkalım dedik. İmar planı açıklandı. %65 ile yerlerimizi resmen hiç etti( Sayın Gökçek). Tapuya gidelim imar tapularını alalım dedik. Bir baktık tabak gibi dümdüz alanda olan yerimiz dağın yamacına kaydırılmış. 1 dönüm olan yer parçalara ayrılmış. Orada da hakkımız yendi. Gidip dava açtık, sonuç hüsran.
Başka bir konu ise:
Bu ülkede müslüman topluluğun yüzdesi %99 imiş. Bu yaşananlardan sonra bu oranın gerçek olmadığını anladım.Her şey sahte.İnandıklarını sandıkları dini dahi bilmiyorlar.
Maalesef ki yaşadığımız ülkede herkesin oy hakkının bulunması, karar verici çoğunluğun her şeyden bir haber olması, farklı görüşlerden insanların anlattıklarını dinlememesi, yöneticilere tapar derecede bakması beni çok üzüyor. Kusura bakmayın uzattım, yazacak o kadar çok şey var ki..
2004 yılının sonlarında ortaklarımdan ayrıldığımdan beri home office olarak tek çalışıyorum. Vergi levham evde ve 13 yıldır vergi mükellefiyim. Bilişim sektörünün teknik hizmet işindeyim. Dışarıdan bakıldığında masrafım sıfır. Çantanı tak omzuna sermaye senin beynin mantığı. Ama çok ciddi bir vergi yükü ile karşı karşıyayız ben ve meslektaşlarım. Hizmet sektörünün kanayan yarası gösterilemeyen maliyet girdileri. Üretim yapan onlarca müşterim var. Hepsi kan ağlıyor ihracatçı 1-2 firma hariç.
2018 ilk çeyrekte bende 13 yıldır tek çalışmanın verdiği bazı dezavantajlardan (tatillerin sürekli diken üstünde olması, uzun tatil yapamama, yorgunluk vs.vs.) sıkılıp ve birazda işleri ve pörtföyü büyütüp 2019 da bir ofis açıp 2 teknik çalışan almayı düşünüyordum. Birisi orta kalifiye, diğeri yeni mezun yetiştirmek üzere gibi. Allah var yukarıda kafamda düşündüğüm rakam orta kalifiye için 3500 TL idi, yetiştirmek için olana 2000 TL idi. İlerisi için 2 tane scooter ile mobil hale getirmek hedefimde vardı. Şimdi benim henüz var olmayan çalışanlarıma bile kafadan 500er TL maaşlarına ek yapmam lazım hesaplarımda. Zaten 2019'da o kadar kötü bir tablo bizi bekliyor ki müşterilerimden kapatmayı düşünenler yada benim ücretimin pahalı geldiği için alternatif araştıranlar vs.vs. yüzünden planımı askıya aldım. Çünkü 2 senedir doğru dürüst kimseye zam yapamıyorum. Çünkü saat gibi ödeme yapan en güvendiğim müşteriler bile ödemelerini aksatıyorlar.
Tüm bu müşterilerimin personel giderleride %26 asgari ücret zammından etkilenicek. Asgari ücrete %10 zam yap ama kalkıpta elektriğe doğalgaza 1 yılda %40 zam yapma. Senin hükümet olarak görevin mevcut paranın alım gücünü korumak. Seçim propogandası için zaten zamlarla kürek ile geri alacağın paranın yükünü işverene yükleme.
valla her fırsatta dile getiriyoruz, acımıyorum artık beter olsunlar hak ediyorlar filan diyoruz ya hani?
işte bu laf demek ki iş veren içinde geçerli, kusura bakmayın ama her ne kadar cahil kesime yüklenilse de bu ülkede işverenlerde sanayicilerde ellerinde büyük bir güç olmasına rağmen toplanıp birlik olup seslerini çıkaramadılar hiçbir şeye.
yani demem o ki, o cahil kesim neyi hak ediyorsa demek ki patronu işvereni sanayicisi hepsi aynı şeyi hak ediyordur. çıkaraydınız sesinizi... sen düzgün ben düzgün. kim bu yalaka ve p.çler? artık herkes biraz da çuvaldızı kendine batırsın.
Yukarıda yazdıkların bir bakış açısı ile doğru, ama bu ülkeden koşarak kaçmamız gerektiğini 3 ay evvelki damat ekonomi sunumu yaparken ilk sırada oturan ve ülkenin en büyük ağababalarının gözünün içine baka baka taştaş geçtiğini, göz göre göre sunum sonrasında bir de ona yalakalık yarışına girdi ya milyar dolarları yöneten patronlar, o gün dedim kendi kendime bu ülke bitmiş. Hepsi acaba benim vergi borcu cezamı da sıfırlar mı damat bey telaşında (!), hepsi önümüzdeki ihalelerde bana da ekmek çıkar mı derdinde ve ülkesini seven yada ülkesi adına bir şey hisseden tek bir zat bile yok!
Güzel söylüyorsun da, adamlar gezi de yaralıları aldılar diye başlarına gelmeyen kalmadı.
Resmen ticari hayattan aforoz edildiler. Farklı şirketlerine ütopik rakamlarda cezalar kesildi.
İşin içinde olan bir adam olarak söylüyorum, hesaplarınızı kitaplarınızı istediğiniz kadar net ve doğru tutun, ceza yazmak isteyen adam kanunlardaki yorum farklarından bile size ceza yazar, kilit vurdurur.
Öyle birlik olalım olayları 2002 öncesindeydi. Var mı bir delikanlı aramızda çıksın bir tane pos cihazını fırlatsın cuma çıkışında.
Net söylüyorum önce kendisinden sonra 7 sülalesinden kan alırlar. Kaldı ki o kadar yakına yaklaşmasına bile izin vermezler.
Bunlar romantik hayaller, işveren olarak damadın sunumunda ön sıraları kaplayanların sunum sonrası konuşmalarını bir izlemeni öneririm, rezillik ötesi, bu kadar olmaz demiştim izlerken.
Önümüze konan ne ise onu yiyeceğiz işçisi de işvereni de.
Bunu da aman rantımız bozulmasın, aman dindar parti aman şu aman bu diye diye oy veren bizler yaptık.
16 sene de bu ülkeye verilen zararı gidermek için belki 36 sene gerekecek şuan bilmiyoruz.
Nereden tutsan elde kalan bir durum var, ama okumayan cahil cühela kesime göre her şey çok güzel.
Bir röportaj vardı hatırlayın Resmi gazetede yayınlanan bir durumu paylaşıyordu spiker amca da inanma diyordu, resmi gazeteye inanma diyen adamların çoğunlukta olduğu ülkede azınlık olarak acı çeker, burası gibi platformlarda yazarak kendimizi rahatlatırız ancak.
Bizim toplumun gerçeği bu amca ve benzeri insanlar.
YouTube
Bir çok konuda hemfikiriz ancak şunu demek istiyorum, kusura bakmasın ama kimse kendisine ucu değene kadar kazığa sesini çıkarmadı. Sırası ile önce chpli sonra fetullahçı sonra akpli olan çok büyük şirketler biliyorum. Birde hiç siyasilere bulaşmayanlar biliyorum. Ancak o siyasilerden nemalananlar kadar hiç siyasete bulaşmayanlar da ses etmediler haksızlıklar karşısında. Örneğin kimisi sen misin benim maliyetimi arttıran dedi işçi primlerini kaldırdı kaybettiğini işçiden tazmin etti, sen misin maliyetimi arttıran hükümet dedi gitti cezasını personele kesti maaşları düşürdü v.s v.s böyle uzar gider tonla örnek var.
Tabii ki burada en büyük suç işçi kesiminin, kimse hakkını aramadı, arayanlarda çok erken pes etti. Ancak işverenlerde hakkını aramadı, o kadar laf söylediğimiz hakkını aramaktan bir haber işçi kadar işverenlerde hiç bir zaman ses etmedi edemedi veya kiminin de işine geldi bana dokunmayan bin yaşasın dedi. Şimdi ucu dokununca işverenlerden de ses çıkmaya başladı. Belki ben bile işsiz kalırım şu olanlar yüzünden ama açıkçası artık kimseye de acımıyorum. Daha düne kadar özellikle sanayicilere üzülürdüm, adam faiz yemek yerine o kadar emek versin etsin, yandaş bir al satçı ondan kat kat fazla kazanıyor haksızlık bu diyordum. Haksızlıkta sesleri çıkmadı hiç. Bu adamlarda öyle bir güç var ki aralarında anlaşıp 2 gün üretim durdursalar herkesi dize getirirler ama kimse kendine girmeden ses etmedi o yüzden artık sadece kendime üzülürüm zor duruma düştüğümde.
24 Haziran 2018 bir milat idi, rejim değişti. Ülke fillen artık bir kişi tarafından yönetiliyor. "T.C." artık sadece kağıt üzerinde, o damadın sunumu sonrası ise T.C. benim için artık sadece 2 harften ibaret!