24.05.2017:
Petrol fiyatlarındaki yükseliş ve Trump'ın bütçe taslağı küresel risk iştahını canlı tutmayı sürdürüyor. Ancak bu hava yerini kısa vadede kar realizasyonlarına terkedebilir.
Bugünün 3 önemli gündem maddesi var: FED toplantı tutanakları, ECB Başkanı Draghi'nin konuşması, ABD'de petrol stokları. Ayrıca, Brezilya Başkanı Temer'in soruşturmasına ilişkin gidişat da etkili olabilir.
USDTRY kurunda 3.50-3.55 bazlı dip arayışı sonrasında 3.63-3.64 seviyesinin yakın gelecekte bir kez daha test edilebileceğini tahmin ediyoruz.
Küresel mali piyasalardaki olumlu hava dün de korundu. Petrol fiyatlarındaki artış ile Trump'ın bütçe detaylarının bu tabloda etkili olduğunu söyleyebiliriz: Brent cinsi ham petrol varil fiyatı, OPEC'in arz kesintisini dokuz ay daha uzatacağı beklentisi sonrasında 54 dolar ile son beş haftanın en yüksek düzeyine ulaştı. Trump'ın stratejik rezervlerin yarısını satma talebi dahi bu tabloyu değiştiremedi. Öte yandan ABD'de Başkan Trump ağırlıklı olarak fakir nüfusa yapılan transfer harcamalarını azaltmak üzerine kurgulattığı pakette önümüzdeki 10 yılda toplam 3.6 trilyon dolarlık harcama kesintisine gitmek suretiyle bütçe denkliği elde etmeyi amaçlıyor. Bu iki teknik etkene ilave olarak, Trump'ın azli ihtimalinin çok fazla gerçekçi bulunmaması da bu eğilimde etkili oldu zira hem Temsilciler Meclisi hem de Senato'nun Cumhuriyetçiler tarafından domine ediliyor olması bu ihtimali zayıflatıyor. Zaten, ABD Doları'nda son günlerde gözlemlenen sert değer kaybının dün itibariyle kesintiye uğramasını da bununla açıklayabiliriz. Yurtdışındaki bu olumlu eğilim doğal olarak Türk mali piyasalarına da sirayet etti. BİST100 endeksi %1.3 artışla yeni bir zirve gerçekleştirdi. USDTRY kuru gün boyunca 3.55-3.57 dar bandında hareket ettikten sonra günü bu bandın üst kısmından tamamladı.
Tahvil piyasasında ise faizlerde anlamlı bir hareket kaydedilmedi.
Dünün en önemli gündem maddesi AB ve ABD'den gelen makro ekonomik veriler
idi: Almanya'da ilk çeyrek GSYH büyümesi %1.7 olurken PMI ve IFO anketleri olumlu anlamda beklentilerin üzerinde sonuçlar verdi. Son dönemde Almanya kaynaklı ekonomik verilerin birçoğunda benzer bir tabloya şahit oluyoruz.
ABD'de ise dün açıklanan yeni konut satışları beklentilerin oldukça altında kalırken Richmond imalat sanayi endeksi de beklentileri karşılamaktan uzak kaldı. Merkez bankacılar cephesinde dün birçok FED başkanı açıklamada bulundu. Ancak son dönemde bu başkanlar arasındaki güvercin görünümlü olanların seslerinin daha yüksek çıktığını görüyoruz. Mesela, Bullard neredeyse faiz artırım ihtimalini ağzına dahi almamaya başladı. Kashkari, Haziran ayında faiz artırımı için gerekli şartların henüz oluşmadığını belirterek faizlerin değiştirilmemesi yönünde oy kullanacağının sinyalini verdi. Brainard ise çekirdek enflasyonda fazla bir gelişme görmediğini vurgulayarak güvercinvari bir duruş takındığını gösterdi. Bu görünümün ışığı altında yaklaştığımız 14 Haziran toplantısında faizlerin artırılması ihtimali hâlâ çok yüksek bir oranda fiyatlanıyor. Ancak, mevcut gidişat paralelinde (Trump'ın azli riski ve jeopolitik soru işaretleri) FED'in faiz artırımına gitmeme ihtimalini de düşünmekte yarar var. Bu yönde bir olasılığın fiyatlanması ABD Doları'nı küresel anlamda yeni bir satış dalgasına maruz bırakabilir.
Veri gündemi anlamında bugünün en öne çıkan maddesi TSI21.00'de yayımlanacak olan FED'in son toplantısının tutanakları olacak. Tutanaklarda bilanço daraltılması hususunun hangi ölçekte konuşulduğu takip edilecek.
Günün bir diğer önemli gündem maddesi TSI15.45'te konuşacak olan ECB Başkanı Draghi... Draghi herşeye rağmen daima güvercinvari bir duruş takılıyor çünkü kendisi sadece Almanya'dan sorumlu değil, tüm birlikten sorumlu. Unutulmamalı ki, ECB'nin mevcut para politikası duruşu Almanya için gevşek olsa da Yunanistan, İtalya gibi ekonomiler için sıkı dahi adledilebilir. Draghi'nin bugünkü konuşmasının bir önceki ile ne kadar farklılık içerdiği doğrudan piyasa yansıması yaratacaktır. Günün küresel anlamda üçüncü önemli gündem maddesi ise ABD'de açıklanacak ham petrol stokları olacak. Doğrudan petrol fiyatlarını etkileyebilecek olan veri bu yolla da küresel risk iştahı üzerinde belirleyici olabilir.
Güne şu an itibariyle çok fazla bir piyasa yansıması olmasa da orta vadede önemli adledilebilecek bir haber ile başlıyoruz. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Çin'in kredi notunu Aa3'ten A1 seviyesine düşürdü. Çin'in finansal gücünün gelecek yıllarda bir miktar yıpranacağı ifade edilen kararda, ekonominin genelinde borç miktarının artmaya devam ederek potansiyel büyümenin yavaşlayacağı belirtildi. Reformlarda devam eden ilerlemenin ekonomi ve finansal sistemi dönüştüreceği, bunun da borç miktarındaki artışı önleyemeyeceği vurgulanan açıklamada, durağan görünümle ilgili olarak ise ülkeye dair risklerin dengeli olduğu bilgisine yer verildi. Karar Çin borsasında %1'e yakın bir değer kaybına yol açsa da bölge piyasalarını çok fazla etkilemediği görülüyor. Ancak dikkatlerin yeniden Çin ekonomisine yönelik riskler üzerine çevirmesi durumunda önümüzdeki günlerde yansımaları olabilir. Bunun için herhalde küresel risk iştahının bozulması gerekiyor zira piyasalar risk iştahı olumlu iken her türlü haberi sadece olumlu yönüyle ele almayı yeğliyor.
Türkiye cephesinde hafta sonunda yapılan AK Parti olağanüstü kongresi sonrasında dikkatler önce parti organlarında sonra ise Kabine, yerel yönetimler ve teşkilatlar ile kamu kuruluşlarında (normal şartlarda Mayıs ayında yapılan genel kurullar Haziran ayına ertelendi) yapılacak olası değişikliklere çevrildi. Mali piyasaların bu noktada ilgileneceği temel husus ekonomi yönetiminde herhangi bir değişiklik olup olmayacağı... Basına yansıyan haberlere göre ekonomi yönetiminin yeniden tek başlı bir yapı haline getirilme isteği kuvvetli. Ancak bunun bakanlık bazında değil de daha kapsayıcı bir formatta yapılmasının planlandığı kanaatindeyiz. Başka bir ifade ile tüm ekonomi yönetimini tek bir bakanlığa bağlamaktan ziyade bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde bir koordinasyon komitesi altında toparlamak amaçlanıyor gibi... Bu şekille de isimlere bağlı hale gelen ekonomi yönetiminin yeni dönemde isimlerden bağımsız bir yapıda şekillendirilmesi hedefleniyor olabilir. Bu değişikliklerin hafta sonunda ya da en geç önümüzdeki hafta başına doğru açıklanma ihtimali kuvvetli.
NATO Zirvesi ve sonrasında yapılması planlanan AB mini zirvesinin geride kalması ile iç taraftaki düzenlemelerin hayata geçirileceğini tahmin ediyoruz.
Küresel mali piyasalar yeni güne hafif satıcılı bir seyirle başlıyor. Bunda Moody's'in Çin kararı etkili oluyor gibi. Gün boyunca ABD Doları endeksinin küresel bazda izleyeceği seyre göre bir piyasa yansıması görebiliriz. Bu da yukarıda sıraladığımız 3 önemli gündem maddesine bağlı olacak: FED toplantı tutanakları, ECB Başkanı Draghi'nin konuşması, ABD petrol stokları... Türk mali piyasalarındaki iyimserliğin dünya ve Türkiye'nin ana ekonomik görünümü ile artık bir miktar uyumsuzluk göstermeye başladığına dün dikkat çekmiştik. Bu görüşü bugün de koruyoruz. USDTRY kurunda geçen hafta içerisinde 3.63-3.64 hedefimiz test edilmiş ancak hemen geri gelinmişti.
3.50-3.55 aralığı dip olarak düşünülmek suretiyle ilk etapta yine 3.63-3.64 seviyeleri hedeflenerek kısa vadeli bir strateji çizilebilir. Genel itibariyle daha temkinli bir duruş ile dünyadaki soru işaretlerinin giderilmesini beklemek daha doğru bir strateji olabilir. Bu kapsamda Brezilya Devlet Başkanı Temer ile ilgili soruşturmanın sürüp sürmeyeceği bugün belli olabilir. Ayrıca Trump soruşturmasında da her an yeni haber ya da bulgu gündeme gelebilir. Bu haberlerin küresel risk iştahında sert bir değişime yol açma ihtimallerinin yüksek olması, temkinli duruşumuzun ardındaki temel nedeni teşkil ediyor.