3,5425 ? NE OLDU acaba
3,5425 ? NE OLDU acaba
enpara kullanıyorum ben memnunum.
Dış Güçlerin Oyuncağı Olan Karanlık Bir Kişi,
Ülkemizin Geleceği, Milletimizin ve Ordumuzun Şerefli Üyeleriyle Oynayamaz...
Hic sorunla karsilastinizmi avantajlari nedir secme sebebiniz mesela baya met ediyorlar merak ettim bendeRevolution Nickli Üyeden Alıntı
valla havale eft bedava her yere 5 tane işlem yapınca en paralı oluyorsun kafadan faiz avantajı vs var
En onemlisi hesap isletim ucreti almiyor.
Ben garantiye sormustum altin icin yok ama doviz icin aliyoruz dediler en parayi aradim hic bir ucret odemiyorsunuz internet bankaciligindan kendiniz acip kapatabilirsiniz dediler.
Seat IBIZA FR
Tesseku ederjm bende bi ariyip konusayim cZip geldi faiz oranlari bayagi iyi cunki
vadeli hesapta günlük faiz alınabiliyor, eskiden döviz leri bankadan hesaba yatırılmıyordu artık yatırılabiliyor. Anlık döviz işlemlerinde makas çok olmuyor galiba. Bazı işlemlerde %25 fln indirim geliyor oyun vs alımlarında.
Dış Güçlerin Oyuncağı Olan Karanlık Bir Kişi,
Ülkemizin Geleceği, Milletimizin ve Ordumuzun Şerefli Üyeleriyle Oynayamaz...
Enpara iyidir
Livestrong
02.10.2017:
Katalonya'nın bağımsızlık referandumuna gelen %90'luk destek Euro üzerinde baskı yaratıyor. Olası bir bağımsızlık ilanı bu baskıyı daha da kuvvetlendirebilir.
ABD'de Cuma günü açıklanacak istihdam raporu; Türkiye'de ise yarınki enflasyon verileri mali piyasalar açısından haftanın en önemli veri akışlarını teşkil ediyor.
USDTRY kurunda 3.59'lu seviyelerdeki 200 günlük ortalamanın bir kez daha yukarı yönde test edileceğini; kırılması halinde ise 3.64'lerin hedefleneceğini tahmin ediyoruz.
Küresel mali piyasalar haftaya yoğun bir gündem ile başlıyor. Katalanların İspanya'dan ayrılmak adına düzenledikleri bağımsızlık referandumu olaylı geçti. Yüzlerce kişinin yaralandığı olaylara rağmen referandum gerçekleştirildi. Katılım doğal olarak %40'larda kalırken resmi olmayan sonuçlara göre referanduma yaklaşık %90 civarında bir destek çıktı.
Katalonya Başbakanı yaptığı açıklamada 48 saat içerisinde bağımsızlık çağrısında bulunabileceklerini açıkladı. Daha bir hafta önce gerçekleştirilen IKBY referandumuna ses çıkarmayan AB'nin bu sefer tepkili olması dikkatlerden kaçmadı! AB daha önce İskoçya bağımsızlık referandumuna da benzer bir şekilde yaklaşmıştı. Belli ki olayı beka sorunu olarak görüyorlar! Katalonya'nın olası bir bağımsızlık çağrısı Euro üzerinde sert bir değer kaybı baskısına neden olabilir. Almanya seçimleri ile başlayan süreçte EURUSD paritesinin yukarı yönlü gazının kesildiği kanaatindeyiz.
Son dönemde ağırlıklı olarak siyasal gelişmelere tepki veren paritenin ABD'de Trump'ın olası bir yasa geçirmesi durumunda yönü iyice aşağı dönebilir. Bu hareketin teyit edilmesi için EURUSD paritesinde 1.1670 seviyesinin altında bir kapanış gerekiyor.
Türkiye'de yarın açıklanacak olan Eylül ayı enflasyon rakamları önemli olacak. Piyasaların ortalama tahmini aylık TÜFE artışının %0.65 olacağı yönünde... Bizim tahminimiz ise biraz daha yüksek, %0.75. Bu yönde bir gerçekleşme ile yıllık TÜFE enflasyonu %11.25'e yükselecek. Enflasyonun yukarıda kalmayı sürdürmesi beklentiler açısından oldukça olumsuz. Baz etkisi nedeniyle Aralık ayında yıllık enflasyonun gerilemesi beklense de uzunca bir süredir çift hanelerde dolaşan enflasyonun beklentilerde ciddi bir erozyona neden olduğu unutulmamalı. Bu da katılığı, başka bir ifade ile düşüşe karşı direnci beraberinde getirebilir. Geçen hafta açıklanan vergi artışı kararları da maliyet kanalı üzerinden bu etkiyi pekiştirebilir. Bu nedenden dolayı yıllık TÜFE enflasyonunun bu yılı %10.2 seviyesinden tamamlayacağını öngörüyoruz. Bu nedenle de tahvil faizlerinde şu aşamada düşüş potansiyelinin yok derecede az olduğu kanaatindeyiz. Bu arada üzerinde oldukça fazla gürültü kopan otomobil MTV artışının Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talebi ile bugün Bakanlar Kurulu toplantısında yeniden ele alınacağını not düşmekte yarar var.
Bu hafta Cuma günü ABD'de açıklanacak olan istihdam raporu oldukça kritik.
Ancak, olumsuz hava koşulları nedeniyle istihdamda önemli bir aşınma bekleniyor. Bu nedenle de tarım dışı bordrolu çalışan sayısına ilişkin beklenti sadece artı 100bin. Bununla birlikte enflasyon hakkında önemli ipucu sunan saatlik ücret artışının daha kritik olacağını tahmin ediyoruz.
Bu rakama ilişkin beklentiler ise %0.2'lik bir aylık artışa işaret ediyor.
Bu hafta ABD'de açıklanacak tek önemli veri istihdam raporu değil... Bugün imalat sanayi ISM, Çarşamba günü hizmet sektörü ISM ile özel sektör ADP istihdam verisi de yakından izlenecek. Amerikan verileri FED'in şahin tavrını destekliyor mu sorusu ile birlikte ele alınmalı. Zira, geçen haftalarda FED'den gelen açıklamalar paralelinde Aralık ayı faiz artırım ihtimali iyice kuvvetlenmişti. Bu durumun teyit edilmesi halinde Amerikan tahvil faizlerinin yukarı yönlü eğilimini koruması ve bunun da gelişen ülke piyasalarını baskılaması beklenebilir.
USDTRY kurunda teknik açıdan kısa vadeli yön yukarı görünüyor. Geçen hafta
200 günlük ortalamanın geçtiği 3.59'lara kadar yükselen kur burdan gelen kar realizasyonu ile 3.54'lere kadar gevşemiş ve yükselişin düzeltmesini yapmıştı. Bu sabah saatlerinde USDTRY'nin 3.5700 civarında salındığını görüyoruz. Hafta içerisinde 3.59'lu rakamların yukarı yönde yeniden test edileceğini, aşılması halinde ise 3.64 seviyesini hedefleyeceğini öngörüyoruz. TL'nin değerine daha geniş bir perspektiften bakarsak zayıf olduğu aşikâr... TCMB'nin sıkı para politikası duruşuna rağmen EURTRY kurunun 4.20'ler ile tarihi zirvesinde olduğunu not düşmekte yarar var. TL açısından temel belirleyici unsur küresel risk iştahı... Onun da sinyalini Amerikan tahvil faizlerinden alıyoruz. Bu nedenle de Amerikan 10 yıllık tahvil faizi ile USDTRY kuru arasında kuvvetli bir ilişki var.
Küresel mali piyasalar haftaya Çin ve Japonya'dan gelen sürpriz niteliğindeki olumlu verilerin etkisi iyimser bir seyirle başlıyor. Bu hava Katalonya referandumunun neden olduğu olumsuz havayı da sınırlıyor.
Likidite koşulları o derece elverişli ki, mali piyasalar uzunca bir süredir kendisine olumlu olacak bir veri bulmada zaten hiç zorlanmıyor! FED cephesinden iki önemli sayılabilecek haber var. Öncelikle, geçen hafta, FED'in eski guvernörü Kevin Warsh ile başkanlık pozisyonu ile görüşme gerçekleştirildiği açıklandı. Warsh'un mevcut başkan Yellen'e oranla daha şahin olduğu not düşülmeli... FED ile ilgili ikinci haber bilanço daraltılmasına resmen başlanıyor olması... Bunun nasıl yapılacağını ve kamuoyuna nasıl duyurulacağını bu hafta içerisinde göreceğiz. Bugünün veri gündeminde Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkede imalat sanayi PMI/ISM rakamları yer alıyor.
MSN => raymanbu@hotmail.com
Sanirim dolar 3,60'i zorliyacak. Eger 3,(9'u guclu kirarsak yeni bant 3,60-64 olucak.
03.10.2017 bülteni:
Küresel mali piyasalar olumlu makro ekonomik veriler nedeniyle iyimser kalmayı sürdürüyor.
Katalonya seçimlerinden dolayı EURUSD paritesi 1.1700 seviyesini aşağı yönde test ediyor.
TSİ10.00'da Türkiye'de açıklanacak Eylül ayı enflasyon rakamları gündemin en önemli maddesini teşkil ediyor.
Gelişmiş ülke ekonomilerinden olumlu sinyaller geliyor. Dün Asya'dan Avrupa'ya ve Amerika'ya her coğrafyadan olumlu ekonomik veriler geldi.
ABD'den gelen son altı yılın en yüksek ISM imalat sanayi endeksi ile borsa endeksleri yeni rekorlar kırdı. Bu rekorların bu sabah Asya mali piyasalarına da taşıdığındığı gözlemliyoruz. Öyle ki, bu hava Katalonya referandumunun neden olduğu karamsarlığı da etkisiz kıldı.
Katalonya referandumu, Almanya seçim sonuçları ile birlikte ele alındığında, Avrupa'da milliyetçi akımların iyice güçlendiğini gösteriyor.
Halbuki, Avrupa Birliği ya da Euro fikri bunun tam zıttı bir düşünce sisteminin ürünüydü. Bu nedenle Euro değer yitiriyor. Bu sabah saatleri itibariyle 1.1700 seviyesi aşağı yönde test ediliyor. Teknik olarak yön düşüşün devam edeceğini gösteriyor.
ABD'den gelen güçlü makro ekonomik veriler ile FED'in şahince tavrı Amerikan tahvil faizlerini yukarı itiyor. 10 yıllık tahvil faizi dün %2.37'leri test ederek yaklaşık olarak son 3 ayın en yüksek düzeyine ulaştı. Amerikan tahvil faizlerindeki yükselişi önemsiyoruz zira tarihsel olarak bu tarz bir hareketin hep gelişmiş ülke paralarında sert satışları tetiklediğine şahit olduk. ABD'de Cuma günü açıklanacak olan istihdam raporu ile 10 yıllık tahvil faizinin %2.40'taki kritik seviyenin üzerine çıkıp çıkmayacağını göreceğiz.
Bugün Türkiye'de TSİ10.00'da açıklanacak olan Eylül ayı enflasyon rakamlarö günün en önemli makro ekonomik verisini teşkil ediyor. Piyasa beklentisi aylık TÜFE enflasyonunun %0.65 olacağı yönünde. Bizim tahminimiz ise %0.75.
Gerçekleşmenin bizim tahminimiz paralelinde gelmesi halinde yıllık TÜFE enflasyonu %11.25'e yükselecek. Piyasanın tepkisi gerçekleşmesinin tahminlere göre iyi ya da kötü olmasına bağlı olacak. Enflasyon raporunda manşet rakam kadar çekirdek göstergeler de önem arzediyor.
USDTRY kuru dün en yüksek 3.5850'den işlem görse de günü 3.5650 civarından tamamladı. Bu sabah saatlerinde ise ABD Doları'nın küresel bazda değerlenmesine paralel olarak 3.57'li rakamlardan işlem görüyor. Yurtiçi yerleşik gerçek kişilerin gerek doğrudan gerekse de "opsiyonlu mevduat"
islemleri ile döviz sattığını ve bunun da TL'deki yükselişi sınırladığını gözlemliyoruz.
K.Irak'taki gelişmeler gündemden düşmüş gibi görünüyor. IKBY'nin referandum sonrasında somut bir adım atmamasının da bunda etkili olduğu kanaatindeyiz.
Ancak, Türkiye, İran ve Irak'ın ortak müdahale ihtimali konuşuluyor ve bu kapsamda Irak sınırında askeri hareketlilik haberleri geliyor. Mali piyasaların bu konu ile ilgili tepkisi belli: Sıcak bir temas olması halinde görünüm olumsuza dönecek ve satış baskısı hakim olacaktır.
Ekonomik büyümenin öncü göstergesi olan imalat sanayi performansında anlamlı bir referans kabul edilen PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) anketinin Eylül sonuçları dün açıklandı. Buna göre, PMI 53.5 ile bir önceki ay gerçekleşen 55.3'ün altında kaldı. Eşik değer olan 50.0 üzerindeki tüm rakamların sektörde büyüme anlamına geldiği dikkate alındığında büyümenin sürdüğü ancak bir önceki aya göre ivme kaybettiğini söylemek daha doğru olacaktır.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın resmi olmayan geçici dış ticaret verilerine göre Eylül'de ihracat geçen yılın aynı ayına göre %8.7 artarak 11.85 milyar dolara yükselirken ithalat %30.7 artışla 19.99 milyar dolar oldu. Bu sonuçla dış ticaret açığı, bir önceki yılın aynı ayına göre %85 artarak 8.1 milyar dolar oldu. Bayram tatili nedeniyle kısa geçen Ağustos ayı bir kenara bırakılırsa Mayıs'tan bu yana her ay dış ticaret açığı 8 milyar dolarlı seviyelerde geliyor. Bu rakam büyük ve tehlikeli. Büyüme modelimizin yanlış olduğunu ve sürdürülebilir olmadığını fısıldayan bir veri.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's dün Orta Vadeli Program
(OVP) ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yapılan açıklamada OVP'de öngörülen harcamaların mali güç üzerinde baskı yapacağı belirtilirken, mali programın daha fazla borçlanmayı işaret ettiğinin altı çizildi. Bu durumun da ülkenin kredi notu için olumsuz olduği belirtildi. Açıkçası, bu yıl, şu an itibariyle %130'a yaklaşan iç borç döndürme oranının da başlıbaşına bir risk olduğunu not düşmekte yarar var. Bu arada dünkü Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında MTV'deki artışın daha makul seviyelere çekilmesi yönünde bir karar çıktığını not düşmekte yarar var.
Bugün küresel mali piyasalardaki iyimserliğin korunduğunu gözlemliyoruz.
Dün rekorlarla kapanan Amerikan borsa endekslerinin ardından bu sabah Asya endekslerinde de hatırı sayılır oranda artışlar gözlemleniyor. Bugünün yurtdışı veri gündemi oldukça sakin. Hatta gündemde çok önemli bir veri yok dahi yok. IKBY ve Katalonya kaynaklı haberler takip edilebilir.
MSN => raymanbu@hotmail.com
Cuma günü ABD TDI verisi gelicek.. Orada saatlik kazançlar önemli .. Veri güzel gelirse Abd faizleri anında yukarı gider ve 997 TT abinin söylediği gibi yukarıya gitmek isteyen Dolara bahane olur ve 3.6 üzerine kolayca çıkar... Ki Abd 10 yıllıklar yükseliyor istikrarlı bir şekilde..
Ekim ayı doların yükseliş ayı olacağını düşünüyorum yine bir kez daha söylemek gerekirse ancak Hazine tahvil ihaleleri var ve öncesinde anlık olarak döviz gevşeyebilir ama kalıcı olmaz yüksek ihtimalle..
Bu enflasyon,bu cari açık, bu kadar fazla demokrasi ile döviz düşmez ...
Elimde 3.4 - 3.42'den aldığım dolarlar var ,, ama ben yinede Altıncıyım ... Sene sonuna kadar Altının gevşemesini bekleyip Altın almayı planlıyorum...
Trump başa geçtiğinde Abd 10 yıllıklar 2.60'a kadar dayanmıştı ki o dönem bizdeki Mb faizi %8.50 gibi birşeydi... Şimdi ise Abd 10 yıllıklar 2.357 ve Bizim Mb faizi %12.25
Yani bizim faiz %50 gibi artırmamıza ve Abd 10 yıllıkları %10 düşmesine rağmen dolar 3.59 - Euro 4.2X ... Varın hesabını yapın ülke ne durumda (bi ara Abd 10 yıllıkları %2.06 gibi rakamları gördü ki Kur 3.4X'lere gitti)
"Denenmişi Denemek Ahmaklıktır!"
Almassak 3.46 lardan az daha dussun dersek boyle olur ne olur gorucez bakalim
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan vatandaşın altınlarını Ziraat Bankası'na getirip altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası alanında değerlendirmesini istedi. Türkiye'de yastık altında 3 bin 500 ton altın bulunduğu ifade ediliyor.
Altını düşürür mü ?
İçtiğimiz su , soluduğumuz hava hakkında da yakında yorumda bulunur.
Yastık altı altınlar gerçekten piyasaya girse Tl kıymetlenir.. Altın bozmak ile dolar bozmak arasında pek fark yok ... Ama sorun şu ki diyelim herkes Altınını getirdi koydu bankaya dolar oldu 3.20 - 3.0 tl ... O zaman ne olur? O dolarları büyükler kapar ...
"Denenmişi Denemek Ahmaklıktır!"
Altini Turkiye'de ki tum altinlar dahil daha maden de cikmamis altinlar dahi oynatamaz.
Biz dunya hacminin %1'i varmiyiz altinda?
04.10.2017:
Otomotiv sektörü hisselerine gelen alımlarla Amerikan borsaları tarihi zirvesini bir adım daha iyileştirirken Japon endeksi ise iki yılın zirvesini gördü.
Detayları itibariyle olumsuz gelen Eylül ayı enflasyon rakamlarına karşın Türk mali piyasaları yabancı yatırımcıların getiri arayışı ile olumlu tarafta kalmayı sürdürüyor.
Bugün birçok gelişmiş ülkede açıklanacak hizmet sektörü PMI/ISM endeksleri; ABD'de özel sektör istihdamı; ECB Başkanı Draghi'nin konuşması takip edilecek.
Küresel mali piyasalardaki iyimserlik korunuyor. ABD'de Harvey ve Irma kasırgalarında zarar gören milyona yakın otomobilin ardından yeni otomobil talebinin patlaması üretici şirketleri olumlu etkiliyor. Hem ABD'de, hem ABD dışında, hem de bu sektöre yedek parça sağlayan diğer üreticilerde...
Sonuç itibariyle, Amerikan hisse senedi endeksleri ağırlıklı olarak otomotiv sektörü şirket hisselerine gelen talep ile rekor seviyesini bir adım daha yukarı taşıdı. Bu sabah saatlerinde benzer bir etkiyi Japon otomobil üreticileri üzerinden Japon borsasında da gözlemliyoruz. Japon
Nikkei-225 endeksi günü son 2 yılın zirvesinden tamamladı.
Mali piyasalarda yeni bir haber olmadığı zaman ABD Doları (USD) küresel bazda değer yitiriyor. USD'nin değerlenmesi için illa ki destekleyici yönde yeni bir haber olması lazım yoksa likidite bolluğu ve onun yarattığı irrasyonel coşku havası yatırımcıları mütemadiyen getiri peşinde koşmaya itiyor. Dün de bunu gözlemledik. Son iki hafta içinde USD'yi destekler yönde birçok veri/haber açıklanmış ve bu da USD endeksini 93.7 ile son yedi haftanın en değerli seviyesine itmişti. Dün yeni bir haber gelmedi. Böyle olunca da USD'de değer kaybı yaşandığına şahit olduk. USD'de yapısal hale gelen bu havanın değişmesi için ya piyasalar FED'in kararlılığına ikna olması lazım ya da Trump'ın iktidarını muktedir hale gelerek pekiştirmesi gerekiyor.
FED Başkanı Yellen'in görev süresi Şubat ayında doluyor. Ya bir kez daha Yellen atanacak ya da yerine yeni bir isim gerekecek. Basına yansıyan haberlere göre aday listesi üzerinde mutabık kalındı ve kısa liste Başkan Trump'a sunuldu. Yeni listede Başkan Yellen'e ilave olarak Trump'ın Ekonomi Başdanışmanı Cohn; FED Kurul üyesi Powell ve eski üye Warsh yer alıyor.
Başkanlığa seçilecek yeni ismin şahin mi ya da güvercin mi olacağı USD'nin değerini belirliyor zira başkanın kararının diğer üyelere oranla bir adım daha önde olduğu aşikâr. Geçen hafta ismi ön planda olan Warsh şahin bulunurken dün ismi konuşulmaya başlanan Powell ise güvercin karşılanıyor.
Bu konunun Şubat ayına kadar beklemeyeceği, yıl sonuna doğru netleşeceği tahmin ediliyor.
Dün açıklanan Eylül ayı TÜFE enflasyonu %0.65 ile piyasa tahminleri düzeyinde gerçekleşti. Bu sonuçla yıllık TÜFE enflasyonu %11.20 oldu. Bu yönüyle piyasalar açısından nötr bir tablo. Ama, detaylar oldukça sıkıntılı... Gıda fiyatları aylık bazda düşüş kaydetmesine karşın (%0.23
düştü) böyle bir tablo ile karşı karşıyayız. Demek ki, gıda fiyatları artış kaydetseydi enflasyon çok daha yukarı gidebilirdi ki bu risk önümüzdeki aylar için hâlâ sürüyor. Çekirdek enflasyon göstergeleri de bu görüşümüzü açık bir şekilde gözler önüne seriyor. TCMB'nin yakından izlediği B ve C tanımlı endekslerdeki yıllık enflasyon oranları sırasıyla %10.89 ve %10.98 oldu. İlki 2008 yılı Ağustos ayı, ikincisi ise 2004 yılı Şubat ayından bu yana en yüksek rakam... Bu yönüyle bakıldığında negatif bir veri seti ile karşı karşıyayız. Yurtiçi ÜFE tarafında da herhangi bir gevşeme yok: Aylık rakam %0.24 artış yönündeyken yıllık enflasyon oranı %16.3 ile bu yılın zirve seviyelerinde kaldı. Bu rakamlar ile TCMB sıkı para politikasına devam edecek. Yabancı yatırımcı ise uzun vadeli bakmadığı için kısa vadede aldığı faiz dışında birşeyle ilgilenmiyor (Türkiye'deki mevcut yabancı yatırımcının niteliği böyle bir davranış şekline neden oluyor). Bu nedenle döviz kuru çekirdek enflasyondaki sıçramaya rağmen "bana mısın!" diyemiyor.
Ancak, orta ve uzun vadeli bir bakış açısı ile enflasyon dinamiklerindeki belirgin bozulmaya kayıtsız kalmamakta yarar var!
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün, uzun bir aradan sonra ilk kez faizlerle ilgili konuştu. Faizlerin çok yüksek olduğuna değinen Erdoğan mevcut koşullarda üretim yapmanın zorluğuna dikkat çekti. Faiz ile enflasyon ilişkisi üzerine de yorumlarda bulunan Erdoğan, yüksek faizlerin enflasyona neden olduğu yönündeki görüşlerini yineledi. Bizce bu tartışma yanlış bir mecrada ilerliyor. Finansman maliyetinin major bir yer tuttuğu ekonomilerde bu görüş doğru olabilir. Ancak, döviz kurunun girdi maliyetleri üzerinde daha fazla etkili olduğu yapılarda farklı bir ilişkiden bahsetmek durumundayız.
Türkiye'de asıl tartışılması gereken husus, TCMB'nin uzunca bir süredir alışık olmadık yöntemlerle uyguladığı sıkı para politikasına karşın enflasyonun gevşememesi ve TL'nin döviz sepeti karşısında değer kaybetmesi olmalıdır (USDTRY kuruna bakmak yanıltıcı olur zira USD bir süredir her para birimine karşı değer kaybediyor). Bunun temel nedeni de maliye politikasının aşırı gevşek olmasıdır. O derece gevşek ki, para politikasındaki sıkılığı etkisiz bırakıyor. Sonuç itibariyle de TCMB'nın sıkı para politikası enflasyonu düşürmekte başarısız oluyor ve yan etki olarak da şirketlerin finansman maliyetlerini yukarıda tutuyor. Bu noktada yapılması gereken şey maliye politikasının normalleşmesi olmalı. Aksi durumda dünkü enflasyon rakamlarından da gördüğümüz üzere talep enflasyonu tehlikeli noktalara ulaşabilir.
Türkiye'de dün açıklanan Eylül ayı enflasyon rakamları detaylar itibariyle oldukça olumsuz idi. Buna rağmen yatırımcılar TL'nin yüksek getirisi nedeniyle bu veriyi de görmezden geldi! Buna USDTRY kurunun 3.59'lu seviyelerdeki 200 günlük ortalamasını kıramaması da eklenince USDTRY kuru yönünü yeniden aşağı döndürdü ve bu satırları yazdığımız dakikalarda 3.56'lı rakamlardan işlem görüyordu. Dün hisse senedi cephesinde önemli bir hareket yaşanmazken BİST100 endeksi günü başladığı seviyelerden tamamladı.
Bono&tahvil faizlerinde olumsuz enflasyon verisi nedeniyle bir miktar yükseliş kaydedildi. Bugün birçok gelişmiş ülkede açıklanacak hizmet sektörü PMI/ISM verileri; ABD'de özel sektör istihdam raporu; gece saatlerinde ECB Başkanı Draghi'nin konuşması yakından takip edilecek.
Gündemde genel olumlu tabloyu bozacak bir haber ya da gelişme yok.
İspanya'da Katalonya; Irak'ta IKBY referandumlarının yansımaları; bir süredir unutulmakta olan K.Kore gerginliği şu an itibariyle gündemde olmasa da her an girip olumsuz mânâda etkiler doğurabilecek potansiyeller içeriyor. Gündeme yeni bir madde girmemesi koşulu altında USDTRY kurunda
3.5500-3.5930 aralığı izlenebilir. Hisse senedi piyasasında yukarı yönlü sınırlı bir hareket olabileceğini; tahvil faizlerindeki yatay seyrin ise korunacağını tahmin ediyoruz.
MSN => raymanbu@hotmail.com
05.10.2017:
Küresel mali piyasalar olumlu makro ekonomik verilerin yardımı ile yeni rekorlar kırmayı sürdürüyor.
USDTRY kurunda 3.5550-3.5950 bandındaki dengelenmenin hangi yöne doğru kırılacağı merak konusu. Yukarı yönde bir hareket ihtimali daha kuvvetli.
EURUSD paritesinde aşağı yönlü bir hareket olması için 1.1720 seviyesinin altında bir kapanış gerekiyor.
ABD başta olmak üzere birçok gelişmiş ekonomiden kuvvetli büyüme sinyalleri gelmeye devam ediyor. ABD'de dün açıklanan hizmet sektörü ISM endeksi 2005 yılı Ağustos ayından bu yana en yüksek düzeyde geldi. Daha da önemlisi, bu verinin bir alt kırılımı olan fiyatların değişimine ilişkin endeks son beş buçuk yılın zirvesinde gelerek enflasyonun yükseldiğine ilişkin bir sinyal sundu. Hafta başında açıklanan imalat sanayi endeksinin fiyat alt kırılımı da benzer yönde bir sinyal sunmuştu. Bu iki alt gösterge ile Amerikan TÜFE enflasyonu arasında kuvvetli bir ilişki var. Bu da gösteriyor ki, FED üyelerinin de bir süredir işaret ettiği üzere ABD'de enflasyon yukarı gidebilir. Mali piyasalar bu ihtimali şu an fiyatlandırmıyor ya da fiyatlandırmak istemiyor. Muhtemelen somut bir gerçekleşme görene kadar da bu şekilde davranmaya devam edecek. Bu kapsamda yarın açıklanacak olan istihdam raporuyla birlikte yayımlanacak olan saatlik ücret değişimi önem arzediyor zira maaş artış oranı ile enflasyon arasında kuvvetli bir ilişki var.
Güçlü büyüme sinyalleri, şu aşamada küresel bazda hisse senedi endekslerini yukarı itiyor zira bu ortamda şirket kârları da doğal olarak artacaktır.
Dün ABD borsa endekslerinin tamamı tarihi zirvelerini bir adım daha yukarı taşıdılar. Birçok ülke borsasının performansını içeren MSCI dünya endeksi de dün yeni bir rekor kırdı. Türk hisse senedi piyasaları da bu olumlu eğilimden yararlanıyor. BİST100 endeksi dünkü işlemlerde ağırlıklı olarak banka hisselerine gelen alımlarla günü %0.6 oranında yükselişle tamamladı.
İspanya'nın Katalonya bölgesindeki bağımsızlık referandumu sonrası gelişmeler takip ediliyor. Dün Katalonya başbakanı birkaç gün içerisinde bağımsızlık ilan edebileceklerini açıkladı. Referandumu gayrimeşru olarak nitelendiren İspanya Meclisi bu yönde bir kararı tanımayacağını uzunca bir süre önce duyurmuştu. İspanya Kralı dün yaptığı açıklama ile önemli bir krizle karşı karşıya olunduğunu duyurdu. Bu yaşananlar şimdilik İspanyol mali piyasalarını etkiliyor. İspanyol tahvil faizleri son 6 ayın zirvesine yukselirken risk göstergesi olarak kullanılan Alman tahvil faizlerinden farkı da genişlemeyi sürdürdü. Konunun daha da büyümesi bu etkiyi pekiştirebileceği gibi Avrupa piyasalarını da derinden etkileyebilir. Bu kapsamda EURUSD paritesi de bir süredir zorladığı ancak bir türlü altında kapanış yapamadığı 1.1720 direncinin altına gidebilir.
Türk mali piyasaları karışık bir tablo arzediyor. Hisse senedi piyasası yurtdışına endeksli olarak olumlu bir görüntü sunuyor. USDTRY kuru birkaç gündür 3.5550-3.5950 bandında dengeleniyor. Olumsuz enflasyon verisinin ardından kısa vadeli tahvil faizleri yükselmeye devam ediyor. 2 yıl vadeli tahvilin bileşik faizi dün %12'li seviyelere geldi. 10 yıl vadeli tahvilin bileşik faizinin ise %11'li seviyelere oturmaya çalıştığını gözlemliyoruz.
Döviz kurundaki dengelenmede iki zıt faktörün etkili olduğunu hissediyoruz.
Yabancı yatırımcılar TL pozisyonlarını kademeli bir şekilde kapatmaya çalışırlarken yurtiçi yerleşiklerin gerek doğrudan gerekse de opsiyonlu mevduat işlemleri ile döviz sattıkları kanaatindeyiz. ABD'den gelen güçlü makro ekonomik verilerin FED'i şahin tutmaya devam edeceği beklentisi ile USDTRY kurunun bahsettiğimiz bandı yukarı yönde kıracağını tahmin ediyoruz.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in istifa edip etmeyeceği konuşuladursun AK Parti'nin 6-8 Ekim Afyon toplantılarında aralarında bu konunun da yer aldığı birçok hususun detaylı konuşulacağı belirtiliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından birçok platformda dile getirilen metal yorgunluğu söyleminin bir uzantısı olarak dile getirilen yerel yönetimler ve teşkilatlardaki kan değişimi piyasalar açısından önemli olmasa da siyasetin gidişatı açısından takip edilmesi gereken bir konu. Basında da konu sadece Ankara kapsamında olmaksızın detaylı bir şekilde ele alınıyor.
Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İran ziyareti dün gerçekleşti. IKBY bağımsızlık referandumu sonrasında ortaya çıkan gelişmelere yönelik olarak ortak hareket etme kararının alındığı toplantılarda aynı zamanda ekonomi ve ticari konularda da bazı anlaşmalar yapıldı.
Bugün Asya piyasaları güne sakin bir eğilimle başlıyor. Bunda Çin ve Hong Kong piyasalarının tatil nedeniyle kapalı olmasının da payı büyük. Bugün TSI14.30'da yayımlanacak olan ECB'nin toplantı tutanakları önemli olabilir.
En azından ECB üyelerinin para politikasına ilişkin görüş ve değerlendirmeleri EURUSD paritesinde dalgalanmaya sebep olabilir. ABD'de dış ticaret verisi ile haftalık işsizlik maaşı başvuruları yakından izlenecek. Birçok FED üyesinin konuşması da günün diğer gündem maddeleri arasında ön plana çıkıyor. Piyasaların kısa vadeli seyri üzerinde etkili olacak asıl önemli verinin ABD'de yarın açıklanacak olan istihdam raporu olduğunu belirtmekte yarar var. Piyasalardaki iyimser görünüme rağmen yatırımcıların temkinli ve tedbirli davranmalarının faydalı olacağı kanaatindeyiz.
MSN => raymanbu@hotmail.com
Şu an 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 konuk)
Yetkileriniz
Alıntı