User Tag List

Sayfa 1013/1068 İlkİlk ... 1351391396310031011101210131014101510231063 ... SonSon
20286 sonuçtan 19.229 ile 19.247 arası

Konu: Dolar / Euro / Pound / Forex / Parite / Bilgi paylaşımı..

  1. #19229

    Üyelik
    Aug 2017
    Şehir
    Ankara
    Mesaj
    910
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    9 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı rebelh Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bu günlerde farkettiğim en önemli şeylerden biri "insanlar paranın bir kağıt olduğunun ve baskıdan sonra anlam kazandığının farkında değiller" oldu
    hani duymuşsundur "dünyanın en borçu ekonomisi abd ilk o çökecek" falan diye yok "dolar bitti artık altın rezerv para olacak rusya şunu yapacak çin bunu yapacak" falan bunlarda hikaye bu krizde çok net gördük bunu hala herkes en çok dolara güveniyo hemde çok güveniyor
    kaldı ki abdnin borcu kime? kendi merkez bankasına, ödemezse ne olur? hiç bir şey öder mi? ödemez tabiki de

    benim tezim kesinlikle "kömünizmin geleceği" şeklinde değil
    ben sosyalist bir insanım ama benim kafamdaki sosyalist ütopyaya ulaşmak imkansız ben daha burada mültecileri anlatamadım kimseye diğerlerini sittin sene anlatamam ama en iyisini(kendi bilgi birikimime göre) savunmaktan da vazgeçmem
    benim ilk söylemek istediğim "vahşi" kapitalizmin yıkıldığı, bundan artık geri dönüşün olmayacağını düşünüyorum (süreç pat diye kesilmezse-hemen aşı bulunmazsa) geleceğini düşündüğüm sistem ise danimarka, norveç, finlandiya vs gibi nordik ülkelerindeki siyasi-kapitalist sistemin, çindeki ekonomik sistemle birlikte evrileşeceği..
    bence artık insanlar daha az gereksiz harcama yapacaklar, daha çok sorgulayacaklar, daha temkinli olacaklar ve şu kriz gösterdi ki en önemli 3 önceliğimiz "1-barınma 2-beslenme 3-sağlık
    İşte burada sosyalizme yakın kamulaştırmalar görebiliriz yani sermayedarlar "s*ktir git bundan para kazanamazsın" diyebiliriz
    zaman gösterecek bu görüşlerim sürecin bu şekilde ilerleyeceği varsayımına dayanıyor
    Paranın yenmeyen bir kağıt parçası olduğunu öğrenmemiz hususunda bu yaşadıklarımızın büyük etkileri olacağı hususunda haklısın abi.

    Bahsettiğin nordik ülkelerdeki sistemin en büyük destekleyicisi üretim. Öyle ki oralarda köylü-çiftçi'ye hala efendi gözüyle bakılıyor. Gerek tarım aletleri gerek tarım teknikleri bakımından insanlar teknoloji ile destekleniyor.

    Şu an yaşadıklarımızdan senaryo çizilirse;
    1- Sen köyünde yaşayan bir kişisin. Ekmeğini üretebileceğin buğday stoğun,hayvanlarına yetecek kadar samanın ve diğer tarım ürünlerin var dolayısıyla olası bir kriz durumunda kendi kendine yetebileceksin.
    2- Devletin sana mazot desteği sağladığını varsayalım dolayısıyla ekip biçmeye devam edebileceksin ve herhangi bir kişiye ( devletten alacağın mazot hariç ) bağımlı kalmadan ufak da olsa üretimine dolayısıyla kendi kendine yetmeye devam edebileceksin.
    3- Ürünlerin için alıcılar mevcut çünkü ülke kriz durumunda ve yiyecek gerekli. Cebine para da girecek ve sürekliliği sağlayacaksın.

    Bütün bunları büyük senaryoya uyarladığımızda, üretim sürekliliğinin ve dışa bağımlılığın minimum olduğu bir yerde bu sistem rahatlıkla uygulanabilir fakat gönül rahatlığıyla değil. Sebebi ise bahsettiğin nordik ülkelerin refah seviyeleri çok yüksek aynı zamanda savaş gereci üretimleri de. Kendi refahları yüksek olduğu için bu gereçleri üçüncü-dördüncü dünya ülkelerine satıp bir nevi kendileri çalıp kendileri oynuyor. Ülke olarak bizim o konuma gelebileceğimizi düşünmüyorum.

    Sağlık alanında kamulaştırma hususunda kesinlikle aynı görüşteyiz. Belli hususlarda eşitliğin gelmesi şart..

  2. #19230

    Üyelik
    Aug 2011
    Yaş
    36
    Şehir
    ...
    Mesaj
    7.233
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    143 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı baskan96 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Paranın yenmeyen bir kağıt parçası olduğunu öğrenmemiz hususunda bu yaşadıklarımızın büyük etkileri olacağı hususunda haklısın abi.

    Bahsettiğin nordik ülkelerdeki sistemin en büyük destekleyicisi üretim. Öyle ki oralarda köylü-çiftçi'ye hala efendi gözüyle bakılıyor. Gerek tarım aletleri gerek tarım teknikleri bakımından insanlar teknoloji ile destekleniyor.

    Şu an yaşadıklarımızdan senaryo çizilirse;
    1- Sen köyünde yaşayan bir kişisin. Ekmeğini üretebileceğin buğday stoğun,hayvanlarına yetecek kadar samanın ve diğer tarım ürünlerin var dolayısıyla olası bir kriz durumunda kendi kendine yetebileceksin.
    2- Devletin sana mazot desteği sağladığını varsayalım dolayısıyla ekip biçmeye devam edebileceksin ve herhangi bir kişiye ( devletten alacağın mazot hariç ) bağımlı kalmadan ufak da olsa üretimine dolayısıyla kendi kendine yetmeye devam edebileceksin.
    3- Ürünlerin için alıcılar mevcut çünkü ülke kriz durumunda ve yiyecek gerekli. Cebine para da girecek ve sürekliliği sağlayacaksın.

    Bütün bunları büyük senaryoya uyarladığımızda, üretim sürekliliğinin ve dışa bağımlılığın minimum olduğu bir yerde bu sistem rahatlıkla uygulanabilir fakat gönül rahatlığıyla değil. Sebebi ise bahsettiğin nordik ülkelerin refah seviyeleri çok yüksek aynı zamanda savaş gereci üretimleri de. Kendi refahları yüksek olduğu için bu gereçleri üçüncü-dördüncü dünya ülkelerine satıp bir nevi kendileri çalıp kendileri oynuyor. Ülke olarak bizim o konuma gelebileceğimizi düşünmüyorum.

    Sağlık alanında kamulaştırma hususunda kesinlikle aynı görüşteyiz. Belli hususlarda eşitliğin gelmesi şart..
    Benim yorumlarım küresel bazda idi
    Ulusal bazda bakınca "ölmüşüz ağlayanımız yok" hakettiğimizi yaşayacağız
    Ama Cumhuriyet kurulurken çok daha zorlu şartlardan geçtik yine bi 10 senemizi alır ama sonunda çocuklarımızın geleceği için telaşlanmaktan kurtuluruz, tabi eğitimi sıkı tuttuğumuz sürece
    "gafleti, zılleti ve cehaleti tattık. sıra sefalette."

  3. #19231

    Üyelik
    Aug 2017
    Şehir
    Ankara
    Mesaj
    910
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    9 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı rebelh Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Benim yorumlarım küresel bazda idi
    Ulusal bazda bakınca "ölmüşüz ağlayanımız yok" hakettiğimizi yaşayacağız
    Ama Cumhuriyet kurulurken çok daha zorlu şartlardan geçtik yine bi 10 senemizi alır ama sonunda çocuklarımızın geleceği için telaşlanmaktan kurtuluruz, tabi eğitimi sıkı tuttuğumuz sürece
    Sağlıktan ziyade eğitim sektörünü kamulaştırıp nitelikli öğretmenleri özelden devlete kaydırmak kurulacak düzende bizi pay sahibi yapabilir..

  4. #19232
    Low-Rider - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Nov 2005
    Yaş
    38
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    21.932
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    50 Post(s)
    Tagged
    3 Thread(s)
    Bu $ ne olacak böyle ? Uzun süre baskıladılar, artık baskılamıyorlar gibi bıraktılar mı ucunu ?

    Nereye kadar gider, durdurmak için bu ortamda bir şey yaparlar mı veya yapabilirler mi ?

    6.53 şu an

  5. #19233

    Üyelik
    Aug 2011
    Yaş
    36
    Şehir
    ...
    Mesaj
    7.233
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    143 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    31.12.2020 vadeli TL uzlaşmalı dolar satış fiyatı : 7.0120 TL
    "gafleti, zılleti ve cehaleti tattık. sıra sefalette."

  6. #19234

    Üyelik
    Aug 2011
    Yaş
    36
    Şehir
    ...
    Mesaj
    7.233
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    143 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı baskan96 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Sağlıktan ziyade eğitim sektörünü kamulaştırıp nitelikli öğretmenleri özelden devlete kaydırmak kurulacak düzende bizi pay sahibi yapabilir..
    Kesinlikle
    Önce sağlık, sonra eğitim kamulaştırılmalı ama hükümetlerin eline kesinlikle bırakılmamalı(tabi bizde bu da mümkün değil)
    "gafleti, zılleti ve cehaleti tattık. sıra sefalette."

  7. #19235

    Üyelik
    Sep 2007
    Yaş
    45
    Şehir
    ankara
    Mesaj
    863
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    4 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı rebelh Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bu günlerde farkettiğim en önemli şeylerden biri "insanlar paranın bir kağıt olduğunun ve baskıdan sonra anlam kazandığının farkında değiller" oldu
    hani duymuşsundur "dünyanın en borçu ekonomisi abd ilk o çökecek" falan diye yok "dolar bitti artık altın rezerv para olacak rusya şunu yapacak çin bunu yapacak" falan bunlarda hikaye bu krizde çok net gördük bunu hala herkes en çok dolara güveniyo hemde çok güveniyor
    kaldı ki abdnin borcu kime? kendi merkez bankasına, ödemezse ne olur? hiç bir şey öder mi? ödemez tabiki de

    benim tezim kesinlikle "kömünizmin geleceği" şeklinde değil
    ben sosyalist bir insanım ama benim kafamdaki sosyalist ütopyaya ulaşmak imkansız ben daha burada mültecileri anlatamadım kimseye diğerlerini sittin sene anlatamam ama en iyisini(kendi bilgi birikimime göre) savunmaktan da vazgeçmem
    benim ilk söylemek istediğim "vahşi" kapitalizmin yıkıldığı, bundan artık geri dönüşün olmayacağını düşünüyorum (süreç pat diye kesilmezse-hemen aşı bulunmazsa) geleceğini düşündüğüm sistem ise danimarka, norveç, finlandiya vs gibi nordik ülkelerindeki siyasi-kapitalist sistemin, çindeki ekonomik sistemle birlikte evrileşeceği..
    bence artık insanlar daha az gereksiz harcama yapacaklar, daha çok sorgulayacaklar, daha temkinli olacaklar ve şu kriz gösterdi ki en önemli 3 önceliğimiz "1-barınma 2-beslenme 3-sağlık
    İşte burada sosyalizme yakın kamulaştırmalar görebiliriz yani sermayedarlar "s*ktir git bundan para kazanamazsın" diyebiliriz
    zaman gösterecek bu görüşlerim sürecin bu şekilde ilerleyeceği varsayımına dayanıyor
    güzel noktalara değinmişsin. hem katkı vermeye çalışayım hem de bazı düşüncelerimi söyleyeyim.

    Bi kere öncelikle kapitalizmin ve sosyalizmin dünyada gerçekten saf bir biçimde var olmadığını belirtmek gerek. Saf kapitalizm olsaydı hükümet mükümet olmazdı tüm mülklerin bireysel olarak sahiplenileceği bir düzen olurdu ve herkes kendi işini ve kendini düşünürdü. o yüzden demek gerekir ki, dünyadaki tüm ülkeler sosyal ve özel mülkiyetin bir karışımı şeklinde.

    ABD, üretim araçlarının özel mülkiyetine daha fazla eğiliyor, en kapitalist olarak nitelendirebileceğimiz ülkelerin başında, ancak üretim araçlarının mülkiyetinin yeniden dağıtılmasında hâlâ hükümet müdahalesi var. Genellikle “sosyalist†olarak düşünülen Avrupa bile ABD'den daha fazla sosyalist ekonomilere yönelmekle birlikte ağırlıklı olarak kapitalisttir.

    tersine baktığımızda dünyada saf sosyalist diyebileceğimiz bi ülke de yok. ama daha da önemlisi, ağırlıklı olarak sosyalist ekonomilerle yönetilen ülkeler (küba, vietnam falan) dünyanın nerdeyse en geri kalmış ülkeleri (Çin'i her şeyden ayırıyorum). ekonomileri yerlerde sürünüyor. Dünyadaki her gelişmiş ekonomi, üretim araçlarını yeniden dağıtmada çeşitli derecelerde sosyalist müdahaleye sahip, ama ağırlıklı olarak kapitalist ekonomiler. kapitalizm sosyalizmi her zaman dövmüş gibi. Kapitalizmin en büyük başarısızlığı ise eşitsizlik. Kitlesel eşitsizliğin yükselişi, sistemin kendisinin başarısızlığı mı, yoksa bir politika başarısızlığı mı o tartışılır. Kimileri, gelir ve refah eşitsizliği, genel ekonomik sorunlar değil, politika sorunları olan dağıtım sorunları diyorlar. bana da biraz öyle geliyor sistemden ziyade sistem kendi çıkarları için kullanan 2 ayaklı hayvanlar sorunu var bence.

    İskandinav ülkelerinin sosyalist olduğu da aslında yaygın bir yanlış anlama. Bu ülkeler de üretim araçlarının ağırlıklı olarak özel mülkiyetin sahip olduğu bir karışım.
    İskandinav ülkeleri ağırlıklı olarak kapitalist ve servetin ortalama% 33'ü devlete ait. Bazıları oldukça yüksek gerçi (Norveç gibi, % 55) bazıları oldukça düşük (Danimarka % 12). Ancak Norveç gibi ülkeler bile sadece devlet tarafından yönetilen kapitalist sistemler aslında, çünkü hükümet kamu şirketlerinde büyük paylar alıyor ve bunları hissedar değeri temelinde çalıştırıyor. Yani bu ekonomi hâlâ ağırlıklı olarak kapitalist bir ekonomi, fakat onunla karıştırılmış yoğun bir sosyalizm dozu var. Her halükarda, Norveç'in nispeten Sosyalist olduğunu iddia edebiliriz, ancak diğerleri ağırlıklı olarak kapitalist sistemlerdir ve hissedarların yararına çalışırlar ve daha sonra büyük miktarda serveti kamusal amaca yeniden dağıtmak için bu kar güdüsünü kullanırlar. Yani, İskandinav ülkelerinin büyük kamu programlarına sahip kapitalist ekonomiler olduğunu söylemek daha doğru sanki.

    Aslında burdaki can alıcı soru, özel mülkiyetler tarafından yapılan üretimin gerekli yeniden tahsisinin ne kadar olduğu? bunu bulmak lazım. senin de dediğin gibi insanların temel ihtiyaçları 1-barınma 2-beslenme 3-sağlık sonrasında da eğitim bence. bunların sosyalist bir yaklaşım içerisinde yeniden dağıtılması lazım. bence olması gereken kapitalist sistemin zayıflıklarını bertaraf etmek, kapitalizmin sömürücü yanının önüne geçmek için için sosyalist sistemin artılarını benimsemek, uygulamak.

    o kadar laf söyledim netice ne derseniz: ah o norveç yok mu? bi norveç olabilsek!!!

  8. #19236

    Üyelik
    Sep 2007
    Yaş
    45
    Şehir
    ankara
    Mesaj
    863
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    4 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı rebelh Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bu günlerde farkettiğim en önemli şeylerden biri "insanlar paranın bir kağıt olduğunun ve baskıdan sonra anlam kazandığının farkında değiller" oldu
    hani duymuşsundur "dünyanın en borçu ekonomisi abd ilk o çökecek" falan diye yok "dolar bitti artık altın rezerv para olacak rusya şunu yapacak çin bunu yapacak" falan bunlarda hikaye bu krizde çok net gördük bunu hala herkes en çok dolara güveniyo hemde çok güveniyor
    kaldı ki abdnin borcu kime? kendi merkez bankasına, ödemezse ne olur? hiç bir şey öder mi? ödemez tabiki de

    benim tezim kesinlikle "kömünizmin geleceği" şeklinde değil
    ben sosyalist bir insanım ama benim kafamdaki sosyalist ütopyaya ulaşmak imkansız ben daha burada mültecileri anlatamadım kimseye diğerlerini sittin sene anlatamam ama en iyisini(kendi bilgi birikimime göre) savunmaktan da vazgeçmem
    benim ilk söylemek istediğim "vahşi" kapitalizmin yıkıldığı, bundan artık geri dönüşün olmayacağını düşünüyorum (süreç pat diye kesilmezse-hemen aşı bulunmazsa) geleceğini düşündüğüm sistem ise danimarka, norveç, finlandiya vs gibi nordik ülkelerindeki siyasi-kapitalist sistemin, çindeki ekonomik sistemle birlikte evrileşeceği..
    bence artık insanlar daha az gereksiz harcama yapacaklar, daha çok sorgulayacaklar, daha temkinli olacaklar ve şu kriz gösterdi ki en önemli 3 önceliğimiz "1-barınma 2-beslenme 3-sağlık
    İşte burada sosyalizme yakın kamulaştırmalar görebiliriz yani sermayedarlar "s*ktir git bundan para kazanamazsın" diyebiliriz
    zaman gösterecek bu görüşlerim sürecin bu şekilde ilerleyeceği varsayımına dayanıyor
    güzel noktalara değinmişsin. hem katkı vermeye çalışayım hem de bazı düşüncelerimi söyleyeyim.

    Bi kere öncelikle kapitalizmin ve sosyalizmin dünyada gerçekten saf bir biçimde var olmadığını belirtmek gerek. Saf kapitalizm olsaydı hükümet mükümet olmazdı tüm mülklerin bireysel olarak sahiplenileceği bir düzen olurdu ve herkes kendi işini ve kendini düşünürdü. o yüzden demek gerekir ki, dünyadaki tüm ülkeler sosyal ve özel mülkiyetin bir karışımı şeklinde.

    ABD, üretim araçlarının özel mülkiyetine daha fazla eğiliyor, en kapitalist olarak nitelendirebileceğimiz ülkelerin başında, ancak üretim araçlarının mülkiyetinin yeniden dağıtılmasında hâlâ hükümet müdahalesi var. Genellikle “sosyalist” olarak düşünülen Avrupa bile ABD'den daha fazla sosyalist ekonomilere yönelmekle birlikte ağırlıklı olarak kapitalisttir.

    tersine baktığımızda dünyada saf sosyalist diyebileceğimiz bi ülke de yok. ama daha da önemlisi, ağırlıklı olarak sosyalist ekonomilerle yönetilen ülkeler (küba, vietnam falan) dünyanın nerdeyse en geri kalmış ülkeleri (Çin'i her şeyden ayırıyorum). ekonomileri yerlerde sürünüyor. Dünyadaki her gelişmiş ekonomi, üretim araçlarını yeniden dağıtmada çeşitli derecelerde sosyalist müdahaleye sahip, ama ağırlıklı olarak kapitalist ekonomiler. kapitalizm sosyalizmi her zaman dövmüş gibi. Kapitalizmin en büyük başarısızlığı ise eşitsizlik. Kitlesel eşitsizliğin yükselişi, sistemin kendisinin başarısızlığı mı, yoksa bir politika başarısızlığı mı o tartışılır. Kimileri, gelir ve refah eşitsizliği, genel ekonomik sorunlar değil, politika sorunları olan dağıtım sorunları diyorlar. bana da biraz öyle geliyor sistemden ziyade sistem kendi çıkarları için kullanan 2 ayaklı hayvanlar sorunu var bence.

    İskandinav ülkelerinin sosyalist olduğu da aslında yaygın bir yanlış anlama. Bu ülkeler de üretim araçlarının ağırlıklı olarak özel mülkiyetin sahip olduğu bir karışım.
    İskandinav ülkeleri ağırlıklı olarak kapitalist ve servetin ortalama% 33'ü devlete ait. Bazıları oldukça yüksek gerçi (Norveç gibi, % 55) bazıları oldukça düşük (Danimarka % 12). Ancak Norveç gibi ülkeler bile sadece devlet tarafından yönetilen kapitalist sistemler aslında, çünkü hükümet kamu şirketlerinde büyük paylar alıyor ve bunları hissedar değeri temelinde çalıştırıyor. Yani bu ekonomi hâlâ ağırlıklı olarak kapitalist bir ekonomi, fakat onunla karıştırılmış yoğun bir sosyalizm dozu var. Her halükarda, Norveç'in nispeten Sosyalist olduğunu iddia edebiliriz, ancak diğerleri ağırlıklı olarak kapitalist sistemlerdir ve hissedarların yararına çalışırlar ve daha sonra büyük miktarda serveti kamusal amaca yeniden dağıtmak için bu kar güdüsünü kullanırlar. Yani, İskandinav ülkelerinin büyük kamu programlarına sahip kapitalist ekonomiler olduğunu söylemek daha doğru sanki.

    Aslında burdaki can alıcı soru, özel mülkiyetler tarafından yapılan üretimin gerekli yeniden tahsisinin ne kadar olduğu? bunu bulmak lazım. senin de dediğin gibi insanların temel ihtiyaçları 1-barınma 2-beslenme 3-sağlık sonrasında da eğitim bence. bunların sosyalist bir yaklaşım içerisinde yeniden dağıtılması lazım. bence olması gereken kapitalist sistemin zayıflıklarını bertaraf etmek, kapitalizmin sömürücü yanının önüne geçmek için için sosyalist sistemin artılarını benimsemek, uygulamak.

    o kadar laf söyledim netice ne derseniz: ah o norveç yok mu? bi norveç olabilsek!!!

  9. #19237

    Üyelik
    Aug 2011
    Yaş
    36
    Şehir
    ...
    Mesaj
    7.233
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    143 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Madem margin call yedim elim kolum bağlı genel bir yorum yapayım
    #bist hala yukarıda, benim tek öngörüm dünkü toplantıda borsayı biraz daha fonlama kararı alınmış olması, bana göre 85binler şu günlerde bizim için çok iyi rakamlar ki vadeliler de hep artbitraj(vade farkı avantajı) var yani thy bugün 7,98 iken nisan sonu 7.94 ten fiyatlanıyor bu da bence endeksin daha da düşeceği belirtisinden kaynaklanıyor
    #eurusd 1.14lerden beri düşüş trendinde olacağını yazmıştım hep de tezim aynı "abd kötüyse ab daha da kötüdür" kaldı ki buna birde dolara olan talep eklenmiş durumda, çok uzun vadede paritenin 1.00 ın bile altına gelmesi mümkün ama bir yerlerde dinlenmek isteyecektir
    #gold 1690dan 1460a kadar çekilip 1511e kadar tepki verdi şu an 1480 civarında, yorum yapmak güç fiyatı normal şartlara göre ucuz ama şartlar normal değil alım olacaksa(dolardan altına geçiş) 1410ların gelebilme ihtimalini hesaba katmak lazım, kademeli şekilde alınabilir
    #usdtry en babası en sonda 6.06ları alım seviyesi olarak önermiştim takip edenleriniz biliyor oradan sonra her yükselişte gerek özelden gerek buradan satış soranlar oldu hepsine de "satılmaması gerektiğini" yazdım sebebi doalra olan talepti ve bu talep hala devam ediyor 6.60lara doğru yol alıyoruz, hani diyorum ya "abd kötüyse ab daha kötüdür" diye biz hepsinde de kötüyüz ekonomik olarak o yüzden cdsler 600lere yaklaşırken elde dolar tutmak ve kenardan izlemek bana daha mantıklı geliyor, yeni döviz almayı düşünenlere tavsiyem ise riski minimize etmek için bir miktar dolar bir miktar altın olurdu %50-50
    "gafleti, zılleti ve cehaleti tattık. sıra sefalette."

  10. #19238
    Wromm - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Aug 2011
    Yaş
    38
    Şehir
    İstanbul / Avcılar
    Mesaj
    915
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    5 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı rebelh Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    31.12.2020 vadeli TL uzlaşmalı dolar satış fiyatı : 7.0120 TL
    İyi bile vermişler forward işlem için.
    'barmene fal baktırdım / üç votka kadar / her şey güzel olacak dedi!'

  11. #19239
    alihan_27 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Feb 2012
    Yaş
    34
    Şehir
    Türkiye
    Mesaj
    1.037
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Dikkat çekmedi daha detaylı sorayım.
    Olurda yapay olarak altın üretilebilse, çok düşük maliyete atıyorum 200 dolar/ons'a dünya geneli nasıl bir etki yapar?
    Ve pozitif füzyon ile enerji çok ucuzlasa?

  12. #19240

    Üyelik
    Aug 2011
    Yaş
    36
    Şehir
    ...
    Mesaj
    7.233
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    143 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı ahmetgurlek Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    güzel noktalara değinmişsin. hem katkı vermeye çalışayım hem de bazı düşüncelerimi söyleyeyim.

    Bi kere öncelikle kapitalizmin ve sosyalizmin dünyada gerçekten saf bir biçimde var olmadığını belirtmek gerek. Saf kapitalizm olsaydı hükümet mükümet olmazdı tüm mülklerin bireysel olarak sahiplenileceği bir düzen olurdu ve herkes kendi işini ve kendini düşünürdü. o yüzden demek gerekir ki, dünyadaki tüm ülkeler sosyal ve özel mülkiyetin bir karışımı şeklinde.

    ABD, üretim araçlarının özel mülkiyetine daha fazla eğiliyor, en kapitalist olarak nitelendirebileceğimiz ülkelerin başında, ancak üretim araçlarının mülkiyetinin yeniden dağıtılmasında hâlâ hükümet müdahalesi var. Genellikle “sosyalist” olarak düşünülen Avrupa bile ABD'den daha fazla sosyalist ekonomilere yönelmekle birlikte ağırlıklı olarak kapitalisttir.

    tersine baktığımızda dünyada saf sosyalist diyebileceğimiz bi ülke de yok. ama daha da önemlisi, ağırlıklı olarak sosyalist ekonomilerle yönetilen ülkeler (küba, vietnam falan) dünyanın nerdeyse en geri kalmış ülkeleri (Çin'i her şeyden ayırıyorum). ekonomileri yerlerde sürünüyor. Dünyadaki her gelişmiş ekonomi, üretim araçlarını yeniden dağıtmada çeşitli derecelerde sosyalist müdahaleye sahip, ama ağırlıklı olarak kapitalist ekonomiler. kapitalizm sosyalizmi her zaman dövmüş gibi. Kapitalizmin en büyük başarısızlığı ise eşitsizlik. Kitlesel eşitsizliğin yükselişi, sistemin kendisinin başarısızlığı mı, yoksa bir politika başarısızlığı mı o tartışılır. Kimileri, gelir ve refah eşitsizliği, genel ekonomik sorunlar değil, politika sorunları olan dağıtım sorunları diyorlar. bana da biraz öyle geliyor sistemden ziyade sistem kendi çıkarları için kullanan 2 ayaklı hayvanlar sorunu var bence.

    İskandinav ülkelerinin sosyalist olduğu da aslında yaygın bir yanlış anlama. Bu ülkeler de üretim araçlarının ağırlıklı olarak özel mülkiyetin sahip olduğu bir karışım.
    İskandinav ülkeleri ağırlıklı olarak kapitalist ve servetin ortalama% 33'ü devlete ait. Bazıları oldukça yüksek gerçi (Norveç gibi, % 55) bazıları oldukça düşük (Danimarka % 12). Ancak Norveç gibi ülkeler bile sadece devlet tarafından yönetilen kapitalist sistemler aslında, çünkü hükümet kamu şirketlerinde büyük paylar alıyor ve bunları hissedar değeri temelinde çalıştırıyor. Yani bu ekonomi hâlâ ağırlıklı olarak kapitalist bir ekonomi, fakat onunla karıştırılmış yoğun bir sosyalizm dozu var. Her halükarda, Norveç'in nispeten Sosyalist olduğunu iddia edebiliriz, ancak diğerleri ağırlıklı olarak kapitalist sistemlerdir ve hissedarların yararına çalışırlar ve daha sonra büyük miktarda serveti kamusal amaca yeniden dağıtmak için bu kar güdüsünü kullanırlar. Yani, İskandinav ülkelerinin büyük kamu programlarına sahip kapitalist ekonomiler olduğunu söylemek daha doğru sanki.

    Aslında burdaki can alıcı soru, özel mülkiyetler tarafından yapılan üretimin gerekli yeniden tahsisinin ne kadar olduğu? bunu bulmak lazım. senin de dediğin gibi insanların temel ihtiyaçları 1-barınma 2-beslenme 3-sağlık sonrasında da eğitim bence. bunların sosyalist bir yaklaşım içerisinde yeniden dağıtılması lazım. bence olması gereken kapitalist sistemin zayıflıklarını bertaraf etmek, kapitalizmin sömürücü yanının önüne geçmek için için sosyalist sistemin artılarını benimsemek, uygulamak.

    o kadar laf söyledim netice ne derseniz: ah o norveç yok mu? bi norveç olabilsek!!!
    Kesinlikle katılıyorum, benim yüzeysel baktığım bir çok şeyin daha çok bilgisine sahipsiniz ve detaylandırmışsınız
    Nordik ülkelerinden örnek verme sebebim orada da kısmi bir sosyalizm oluşu ve insanların oraya sempati ile bakması
    Ben küba tarzında bir ülkede de yaşamak isterim, kaldı ki kübanın "fakir"liği tamamen yine abd ambargosundan kaynaklı bir fakirlik ama benim yaşam felsefemde önceliğim mutlu olmak. Ben çocuğumun geleceğini, ev kiramı, kredi kartımı vs düşünmek istemiyorum, hattada 6 gün it gibi 10-12 saat çalışıp eve gelip tv karşısında uyuya kalmak istemiyorum veya supersport bir arabaya binme ihtiyacım yok, kapitalizm insanlara hep bir şeyler aldıkları sürece mutlu olabileceklerini dayatıyor ama insanlar aldıkları şeyleri ödemek için hep hayatlarından kısıyorlar ve birilerine(genelde işveren) muhtaç yaşıyorlar. Budizm diyor ki "arzu acı getirir" bence de bu böyle sürekli anlamsız şeyleri tüketmeye dayatılan bir toplum kurmak istiyor kapitalizm, dahai araba, daha iyi ev, daha iyi bir ayakkabı, daha iyi bi mont vs. ve hep daha iyisini üretiyorlar ve sende hep daha iyisini almaya çabalıyorsun, çabalarken de hayatından çalıyorsun ama farkında değilsin

    Bu virüs işi ilk çıktığında bu konuda "tamda benim istediğim gibi tüketimin olmadığı bir dünya oluyor" yazmıştım. Ben kapitalizmin insan nüfusunu azaltmaya değil çoğaltmaya çalıştığına ve insan nüfusu arttıkça sermayedarların daha çok zenginleşeceğine inanıyorum. Sistem hepimizi bir tüketim metası olarak görüyor doğuyoruz harcıyoruz, büyüyoruz harcıyoruz, ölüyoruz harcıyoruz, hayattan çok az zevk alarak bol bol kredi ödeyerek taşa toprağa sahip oluyoruz ve ölüyoruz

    Konular uzun konular bütünden kopmamaya çalışırsak; bu işin sonunda insanlar neyin değerli neyin değersiz olduğunu artık tekrar kararlaştıracaklar bence
    Keşke norveç gibi olabilsek
    "gafleti, zılleti ve cehaleti tattık. sıra sefalette."

  13. #19241

    Üyelik
    Aug 2011
    Yaş
    36
    Şehir
    ...
    Mesaj
    7.233
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    143 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı alihan_27 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Dikkat çekmedi daha detaylı sorayım.
    Olurda yapay olarak altın üretilebilse, çok düşük maliyete atıyorum 200 dolar/ons'a dünya geneli nasıl bir etki yapar?
    Ve pozitif füzyon ile enerji çok ucuzlasa?
    Altın bir değişim aracı, yani üretimde kullanılmıyor/ihtiyaç duyulmuyor diye biliyorum gümüş gibi değil
    gümüş üretseydiniz üretildiği ürünlerde fiyat düşüşü olurdu
    Altın üretiyorsanız(varsayım) bunu kimseye söylemeden ufak ufak bozun paranızı aklayın, bunu dünyaya duyurursanız altın ons fiyatı 200-250 usdlere gelir Altın stoklayan(Türkiye) gibi ülkeler için yıkım olur
    tabi şu an altının üretim maliyeti 850-900 dolar civarında, peki şu an neden o fiyatlara düşmüyor diye soracak olursanız onun da cevabı yine kapitalizm
    (soruyu anladığım kadarıyla cevap verdim)
    "gafleti, zılleti ve cehaleti tattık. sıra sefalette."

  14. #19242

    Üyelik
    Aug 2011
    Yaş
    36
    Şehir
    ...
    Mesaj
    7.233
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    143 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)


    yabancı yatırımcı tahvilden kaçıyor
    bu da tl satıp döviz alıp ülkeye yatırımdan vazgeçmek anlamına geliyor tahvil faizleri yükselir aynı zamanda
    "gafleti, zılleti ve cehaleti tattık. sıra sefalette."

  15. #19243

    Üyelik
    Aug 2011
    Yaş
    36
    Şehir
    ...
    Mesaj
    7.233
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    143 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    cdsler 600ü gördü
    borsada "pozitif" ayrışıyoruz ama risk piriminde çok fazla negatifiz diğer ülkelere kıyasla
    umalım ki bunun da altından hükümetin bist manipülasyonu çıkmasın paramız absürt işlere harcanmış olmasın..
    idlipte işler karışmadan önce 250li, covid ilk çıktığındaysa 3xx li rakamlardaydık diye hatırlıyorum
    "gafleti, zılleti ve cehaleti tattık. sıra sefalette."

  16. #19244
    Tech Moderator Schumi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Feb 2006
    Yaş
    40
    Şehir
    İstanbul / Avrupa
    Mesaj
    12.980
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    50 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı rebelh Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Altın bir değişim aracı, yani üretimde kullanılmıyor/ihtiyaç duyulmuyor diye biliyorum gümüş gibi değil
    Intel, AMD gibi yarı iletken üreticileri altın kullanıyorlar işlemcilerinde. Ama tüketim miktarlarını araştırmadım hiç.
    Schumi.Projects

    106 GTI | 206 RC | 2008 SUV 1.2 PureTech EAT8 | 3008 SUV 1.6 HDi EAT6 | Citroen AX GTI
    Never drive faster than your guardian angel can fly
    106 RC - 106 GTI with 2 liter engine

  17. #19245

    Üyelik
    Aug 2011
    Yaş
    36
    Şehir
    ...
    Mesaj
    7.233
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    143 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı rebelh Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    cdsler 600ü gördü
    borsada "pozitif" ayrışıyoruz ama risk piriminde çok fazla negatifiz diğer ülkelere kıyasla
    umalım ki bunun da altından hükümetin bist manipülasyonu çıkmasın paramız absürt işlere harcanmış olmasın..
    idlipte işler karışmadan önce 250li, covid ilk çıktığındaysa 3xx li rakamlardaydık diye hatırlıyorum


    an itibariyle 2018 krizinin üstüne çıktık, esas korkulması gereken gösterge bu
    "gafleti, zılleti ve cehaleti tattık. sıra sefalette."

  18. #19246
    997TT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Mar 2011
    Yaş
    48
    Şehir
    istanbul
    Mesaj
    14.121
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    248 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Malesef krız derınleserek devam edıcek.
    Ben olsam altın ve doları satmam.
    Tl den kurtulurdum.
    Borsa zaten en buyuk manıpulatorun elınde 2.5yıldır.

  19. #19247

    Üyelik
    Aug 2011
    Yaş
    36
    Şehir
    ...
    Mesaj
    7.233
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    143 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı 997TT Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Malesef krız derınleserek devam edıcek.
    Ben olsam altın ve doları satmam.
    Tl den kurtulurdum.
    Borsa zaten en buyuk manıpulatorun elınde 2.5yıldır.
    Bugünkü hareketin kokusu çıkar abi yakında
    Düşmedik düşürmediler
    Zaten hazine hisse alsın muhabbetleri çıkmaya başladı
    "gafleti, zılleti ve cehaleti tattık. sıra sefalette."

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •