Organizasyon bir aristokrat ailenin evinin bahçesinde düzenleniyor, İngiltere'nin güneyindeki west sussex bölgesinde. Şu anda 4 gün olarak yapılıyor bütün haftasonu boyunca bu alan seyircilere açılıyor. Ben sanırım 2 ya da 3 kez katıldım, biletleri önceden satın almanızı tavsiye ederim çok pahalı da değiller. Yani cuma günü gidip de pazar günü ana olayı kaçırma gibi bir durum yok, her anı dolu dolu hepsi festival havasında. Bir diğer güzel konu da her senenin ayrı bir markaya ayrılmış olması, örneğin bu sene Mazda'nın ve Mazda buraya en özel imkanlarıyla katılım gösteriyor bütün kültürünü size açıyor. Geçtiğimiz 100 yılda efsaneleşmiş arabaların o efsane pilotlar tarafından kullanılarak size görsel şölen sunması kısaca. Düşünsenize Mika Hakkinen şampiyonluk kazandığı Mclaren'i ile sizin önünüzden geçiyor birde burnout yapıyor o V10 ile. Sonrasında padokta gezinirken karşınıza çıkıyor sorularınızı yanıtlıyor ya da imza dağıtıyor.
Öncelikle söyleyebilirim ki tamamı bu videolarda gördüğümüz alanın yaklaşık 4 katı. Otopark olarak evin golf sahası kullanılıyor, araçla gitmek çok kolay ancak ring servisleriyle de tren kullanarak ulaşması da mümkün. Zaten ilk andan itibaren yanına parkettiğiniz arabalardan organizasyona gelen kişilerin kafa yapısını anlayabiliyorsunuz. Bütün gün otoparkta gezseniz çok orijinal ve özel arabalar görebilirsiniz.
Şimdi daha da genişlese de kapsamında, bir araç fuar alanı, havacılık için ayrılmış uçakların sergilendiği alan, ralli etabı, tırmanma etabı, markaların standları, modifiye firmaları ve 2. el parça satan çadır bölgeleri, merkezdeki evin içindeki sergiler ve benim en çok sevdiğim padok alanı başlıca bölümler. Bunlardan kısaca bahsedeyim.
Otomobil fuarı kısmı: Burada büyük bir alan içinde aynı İstanbul Autoshow'da olduğu gibi yeni araçlar ve sportif modeller sergileniyor. İşin güzel kısmı ise Rolls Royce dahil hepsini inceleyebiliyor olmanız yani hepsinin içine girip orasını burasını açıp inceleyebilirsiniz. Kısaca Türkiye'de 4 5 yıl sonra görebileceğiniz yeni bir model ile burada tanışabilirsiniz.
Havacılık kısmı: Hava araçları ve şirketleri için de bir alan ayrılıyor ve yeşil alan içinde uçaklar sergileniyor hatta satın alabileceğinizi düşünerek size bilgi veriliyor, uçuş okulları da burada ilgililere yardımcı oluyor. Zaten haftasonu boyunca siz etrafta gezerken üzerinizden Dog fight yapan P51 mustang'ler spitfire'lar geçiyor. Ordunun getirdiği Vulcan gibi özel uçaklar dahi gösteri yapıyor. İzlemesi çok eğlenceli.
Ralli etabı: Bu kısım biraz daha uzakta kalıyor ve ben çok izleyemedim maalesef ancak bunların da ayrı padokları var. Orman içinde efsane olmuş ralli arabaları o efsane pilotlarla yarışıyorlar.
Tırmanma etabı: Burası işin merkezi diyebilirim, evin önünden geçen bir etapta sınıf sınıf arabaların geçişi yapılıyor, genelde bütün tribünler ve kalabalık burada. Yukarıda bahsettiğim o efsaneler burada yarışıyor, saman balyalarının ardından döneminin en iyi yarış arabaları zamana karşı ya da şov amaçlı tırmanma etabını geçiyorlar. Formula 1 araçlarının zamana karşı yarışması tehlikesinden dolayı artık yasak ama bir F1 aracının tam gaz en yakından burada görebilirsiniz. Burada batch olarak touring car, sportscar, formula, klasik, binek, yeni modeller gruplandırılıp çıkıyor. Buna ek olarak motorsikletler de var.
Marka standları: Goodwood house'ın karşısında yani tırmanma etabının diğer tarafında ise açık alanda yapılmış markaların standları bulunuyor. Stand dediğime bakmayın resmen bine inşa ediyor başlıca markalar. Örneğin audi standı bütün spor modellerini ve damga vurmuş eski modellerini size açıyor burda hediyeler dağıtıyor. Yeni çıkan hangi sportif model varsa hemen burada ziyaretçilere açılıyor.
Diğer standlar: Bu alan gerçekten çok büyük ve her köşesinde ayrı bir güzellik var. Amatör ya da küçük yarış takımlarından tutun da modifiye parçaları satan firmaların standlarına kadar herşey var. Hatta en güzel yanı, zamanında eski yarış arabalarından düşen, çıkan bütün parçaların burada satışa çıkıyor olması. 2001 senesinde Richard Burns'un subarusundan kopan spoyleri burada satın alamanız mümkün. Ya da Cosworth V10 F1 motorunun subaplarını poşet içinde eve götürebilrisiniz. Nigel Mansell'in kaskının yanında Colin Mcrae'in 95 te şampiyon olduğu L555BAT subaru yan yana duruyor Yarış takımlarının giysilerini de burada bulabilirsiniz.
Eski araçlar için bulunmaz parçalar satan pazar yeri de burada bulunuyor. Onun haricinde o seneye bağlı olarak farklı şovlar da yapılıyor 50 lerin amerikasını canlandıran alanlar oluşturuluyor örneğin.
Evin etrafındaki sergiler: Bu alanlarda tribute tarzında sergiler yapılıyor ve tarihte yer etmiş araçlar getiriliyor, örneğin ünlü birinin filmde kullandığı bir araç ya da need for speed gibi oyunlarda gördüğümüz konsept araçlar.
Padoklar: Bu kısım kesinlikle benim favori yerim. O bütün izlediğimiz araçlar yarışmadıkları zaman buraya getiriliyor. Hepsinin yanına gidip detaylarına bakma şansınız var, küçük garajlar gibi çadırların içinde duruyorlar. Tabi bir F1 takımı da gelirse daha büyük bir stand kullanıyorlar, pilotları burada görüp sohbet edebilirisniz. Örneğin 90 larda kullanılmış bütün williams araçlarını yan yana diziyorlar ve siz hepsinin yanına gidip incelemeniz mümkün, o araçlarla ilgilenen kişilerle sohbet edebilirsiniz. İnanılmaz bir birikim var tahmin edersiniz ki. Savaş öncesi Auto union ve Mercedes GP arabaları bile geliyor bir bakmışsınız yanında Stirling Moss duruyor. O teknolojinin etrafında olmak çok büyülü birşey. Eski le mans galibi araçlar, DTM, BTCC ve GT şampiyonalarında yarışan eski efsane araçlar hep bir arada bulunuyor kısaca. Bunun yanında supercar ların bulunduğu padoklar da var. Bir keresinde 2 veyron, 1 koeniggsegg ve citroen Gran turismo konseptinin yan yana dururken görmüşlüğüm vardır.
Kısaca siz arabalarla ilgiliyseniz her an çok orijinal bişeyle karşılaşabilirisiniz, o açıdan tam bir festival. Motorsporları kültürünün güzelliklerini en sonuna kadar görebiliyorsunuz. Gün sonunda yorgunluktan ölürken bile start çizgisine gelen bir ferrari daytonanın sesi için koşmak mümkün.
İlk başta da bahsettiğim gibi ulaşım kolay, yani organizasyon için size imkanlar sağlanıyor hem tren hem de araba ile rahatça ulaşıyorsunuz. Trafik derdi olmuyor. Bulunduğu yer de merkezi değil pek o yüzden kargaşa olmuyor.
Ben East sussex'te kaldığım için günübirlik gidip dönebiliyordum, etrafta sahil şeridi boyunca farklı şehirlerde otel bulmak da gayet kolay ancak bikaç ay öncesinden yer rezervasyon yapmanış şart çünkü yer kalmıyor haftasonları. Ben brighton'da yaşadım bir dönem ve kesinlikle tavsiye ederim. Diğer yandan en fazla 1 1.5 saate goodwood'a ulaşabilmeniz mümkün olduğundan çevredeki herhangi bir şehir de tercih edilebilir. ***** ingiltere küçük bir yer ve mesafeler kısa
Bu sene videoları izleyince keşke gitseymişim diye geçirdim içimden. Ki Autosport, Ford Fair ve Silverstone GP, İstanbul Park gibi organizasyonlara da gittim ancak goodwood kesinlikle süper bir ortam. Tamamen bizim keyifle vakit geçirmemiz için ideal. Umarım tekrar giderim