Yıllar önce Ertex-Malkoçlar Renault PLATFORMU üzerine yapmıştı birşeyler hemde milyarlar harcamadan!!
Sonra yalan oldu...
Stoplar Pug 106 nın
vaktinde namaz kılanın 75 değil 100 huri aldığını söyleyip milleti inandırdıkları bir toplum. 1974 den beri tek başına hiç iktidar olmayan bir siyasi partiye her şey senin yüzünden dediklerinde inananların olduğu bir düzende yaşıyoruz. yada iş yapmak değil amacın çalmak olduğunu bedavadan para gelmesini bekleyen bir nesil gelişirken benim gibi eski kafalılar bu işlere inananlara nedense aptal diyor.
1984 de turbo doğan ile uğraşırken MS ve AEM in kapısında beklerdik. Beyin yapsın da arabamıza takalım diye.
İnternetin hızıda varla yok arası bir şeydi. Yoksa internet yok muydu???
En büyük japonlardan birine şase parçası üreten bir yerde çalışıyorum,
adamlar projeye başlamadan önce 2 sene civarı bir süreç işletiyorlar. Genel olarak bu sürecin tüm firmalarda benzer olduğunu düşünüyorum.
Ben metal tarafını görüyorum sadece kalanıyla ilgili yorum yapmam çok doğru olmaz açıkçası, ama süreç uzun ve tonla kontrol var.
En basiti gövdeye kaynaklı bir sac parçanın yapılması için geçen sürec oldukça uzun, kalıp tasarımı, üretimi testi, kontrolü, seriye geçmesi vs derken tek bir parça için sağlam mesai harcanıyor.
Bunun güvenlik gereksinimleri, motoru, yazılımı, tasarımı derken sürec uzadıkça uzuyor. Yan sanayi tr de var evet ama bunu bir araya getirmek yeni bir ürün çıkarmak çok kolay değil. Hele ki 6 ayda falan yapıp seriye geçmek bence imkansız.
Hep söyledik onlarca patetni / hazırda üretimi olan markalar satıldı, alıp millileştirsek olmaz mıydı.
Kaldı ki bir arkadaş yazmış, 100 yılık geçmişi olan firmaların satış sonrası hizmetleri sorgulanırken milli adı altına çıkacak bir ürünü kim neden tercih eder ?
Binlerde adet üretilmiş aracın parçasını ustasını bulmakta zorlanıyoruz bazen, milli araç kusursuz mu olacak ? Tabiki hayır.
Otomotivciler bilir yeni bir modelin ilk çıkan serisi her zaman kobaydır. Geriye dönüşlere göre bir sonraki seri son tüketici fark etmeden revize olur.
Yapılmasın demiyorum elbette ama ortaya çıkacak olan ürün fayda maliyet olarak son tüketiciye çok ta bir şey vaat etmiyor bence.
Ve evet 2 haber çıkıyor sonra kahvede adamlar yaptı olm 1 litre yakıtla 500 km gidiyormuş muhabbetleri dönüyor.
Okumadan imzalamam.....
Bir kaç önceki mesajımda Bosch un yeni enjektörünü yazdım. Hattın oluşturulması 4 yıldan uzun sürdü. Hat kuruldu ilk sevkiyat 6 ay sonra yapıldı. Ki bu adamlar baştan sona hattı üreten adamlar. Enjeksiyonu da bilmem neyi de deli gibi biliyor. Tonla farklı seri üretiyor. Ama yeni seri için 4.5 yıl harcıyor.
Biz de 2 yılda sıfırdan araba yapacağız.... Yahu Allah için dalga geçer gibi. Bir MÜHENDİSin buna inanmaması lazım.
Bakın yapamayız demiyorum. İkisi çok farklı. Bir işin oluru vardır. Ona göre yapılır. Biz oldu bittiyle rekabetçi bir araç yapacağız falan sanıyoruz.
Yine iddia ediyorum. 1500 mühendis sadece ŞANZUMAN, ECU ve MOTOR üretiminde çalışsa, yoldan yürüyen vatandaşın 150 bin milyon yıl boyunca adını duymayacağı ama dünyaca ünlü 3 marka geliştirse YEMİNLEN arabadan daha hayırlı iş yapmış olur.
Sayının hiçbir önemi yoktur. 1 milyon mühendis 3 bin mühendis ... Biz Sancaktepe ARGE motor da geliştiriyoruz, kabin de, şasi de .... Kore, Amerika vb hiçbir eksiğimiz yok, aksine daha hızlı ve çeviğiz. adamlar bir milyon mühendislede motor şasi geliştiriyor. biz 3000 mühendislede sayılara takılmayın. Az çok tahmin edersiniz ki bir araba üretmek para ister. Bu konu hakkında çok yorum yapmayacağım artık, insanlar siyasi gözle baktığı için olmaz demeleri kolay gelebiliyor. Hiç bir cümle içinde siyasi konuşmadım aksine içinde olduğum için olmaz denilen şeyin zor olmayacağını anlatmaya çalıştım.
Umarım kendimi ifade edebilirim, çünkü yorucu bir mesainin son saatlerinde yazıyorum.
Kafamdakileri çok dağıtmadan sizlerle paylaşmak istiyorum, bunları yazarken bir otomobil fabrikasında 5 yıl Şef Mühendis olarak çalıştığımı belirtmek isterim. Amacım gördüğüm şeyleri mümkün olan en sade şekli ile size aktarmaya çalışmak.
Öncelikle ortaya bir ürün çıkacaktır.
Bu kadar organizasyondan sonra illa ki ortaya bir ürün çıkacaktır.
Ama otomotiv dünyasında amaç ortaya ürün çıkarmak mıdır?
Benim gördüğüm kadarıyla otomotiv dünyasının amacı ürünü mümkün olan en ucuz maliyete çıkarmaktır.
Bakın Tesla, Koenigsegg gibi firmaları bir kenara bırakırsak; Global olarak Mass Production yapan tüm üreticiler araçları minimum maliyet ile üretme derdinde.
Her bir firma kendi içinde maliyetleri kısmak için benchmarklar yapıyor. Bir de bunun yanında;
Ortaklıklar kuruluyor, motorlar paylaşılıyor, şanzımanlar paylaşılıyor, platformlar paylaşılıyor. Üreticilerin amacı adetleri yükseltip, maliyetleri düşürebilmek.
Örneğin mümkün olan en az sayıda kalıp ile, o kalıptan maksimum sayıda parça çıkarabilirsen aracın üretim maliyetleri düşüyor.
Yıllardır değişik tipte çözümleri hep beraber görüyoruz;
* Ortak parçalar kullanılıyor;
- İzmitte bir firma hem Renault Twingo hem de Smart için carbon canister üretiyor.
Aynı hat, aynı kalıp, aynı malzemeler, aynı operatörler.
* Mercedes Renault ile, BMW de PSA ile ortak motor kullanıyor(du).
* Tek bir hatta farklı marka araçlar arka arkaya banttan iniyor;
- Fiat Fiorino - Citroen Nemo - Peugeot Bipper (Araçları ayırt etmek bile zor)
- Fiat Ducato - Citroen Jumper - Peugeot Boxer (Birisi Bus, diğeri Van üretiyor)
- Nissan Navara ile Mercedes X Series aynı hattan çıkıyor.
- Yakın gelecekte Gölcük'te Ford Transit yanında VW Transporter üretimi planlanıyor.
* Modular platformlar kullanılıyor;
- Volkswagen MQB platform,
- Peugeot-Citroën EMP2, PS2 platform,
- Renault-Nissan CMF platform,
- Daimler MRA platform,
- BMW UKL1, UKL2 platform,
- General Motors’ D2XX platform
- Volvo’s SPA platform
- ...
Çok dağıtmadan söylemeye çalıştığım şey şu; eğer ticari anlamda başarı yakalamak istiyorsak adetlerin çok yükselmesi lazım.
Yılda 10bin ile, 40bin ile bu proje iç pazara araç üretmekten öteye geçemez.
Bir süre sonra artan maliyetler, düşük karlılık (Hatta uzunca yıllar zarar) sebebiyle; proje riske girebilir.
Umarım büyük markalar ile mümkün olduğunca ortak parça kullanımı yapılır. (Fuel Pump, Carbon canister, Pistonlar, Clima motoru, Saç Jantlar, trim parçaları vs vs. Ne kadar fazla ortak parça, azalan maliyetler anlamına gelecek)
Çünkü aynı anda hem araç (Şase, Body, Trim, Electric parçaları ayrı ayrı uzmanlık gerektiren parçalar), hem motor hem de Şanzıman üretmek çok çok maliyetli ve riskli bir süreç.
Günün sonunda ben bir Türk vatandaşı olarak; pazarda kendi otomobilimizi de, kendi uçağımızı da görmeyi canı gönülden isterim. Bu ürünlerden mutluluk ve gurur duyarım.
Projede görev alan tüm ekibe kolaylıklar dilerim.
Ben yazılarınızda siyasi bir söylem sezmedim.
Şahsen ben de yapılmasın demiyorum. Ama sadece üretmekte bitmiyor ki.
Ben geç atılmış bir adım olarak görüyorum bu durumu. Keşke çok daha önce bu konuda çalışmalar başlasa ve bir noktaya gelseydik.
Otonom ve elektrik araçlara verilirken dünya firmalargeçmişten gelen üretim tecrübelerini aktarıp ürün çıkarma peşindeler. Umarım biz de bir gün adında söz edilen ürünler geliştiriiz.
Herkesin tek bir noktaya odaklandığını düşünüyorum. Üretim.
Oysaki odaklanılacak konu üretim olmamalı. Üretimin devamlılığı, satış başarısı, markanın değerlenmesi vs.
Duymaktan hoşlanırsınız hoşlanmazsınız.. Şunu bi kere kabul edelim.. Bireysel olarak bahsetmiyorum, genel olarak konuşmak gerekirse bizim kültürümüz "başkaları konuşsun" üzerine kuruludur. Bu mutfağa kahve takımı alırken de böyle, arabaya jant alırken de böyle, arabanın kendisini alırken de böyle..
Yüzyıllardır bizim kültürümüz Nasrettin hocanın kürkü üzerine kuruludur. Ye kürküm ye..
Çocukluğumda "Bu alaman malı, bu Türk malı" denildiğinde herkesin eli "alaman malı" olana giderdi. Aradan geçti 35 yıl, insanların eli yine "alaman malı"na gidiyor. Bu 135 yıl sonra da böyle olacak..
Yerli malı bir ürün üretip bunu tüketicinin beğenisine sunmanız ve satışlardan başarı beklemeniz için önce insanların alım gücünü yükseltmeniz gerek. O araba için vereceği 100bin TL (örneğin) yi riske edeceği bir alım gücüne sahip olması gerek.
Ya da üreteceğin otomobilin satışı için örneğin afrika ülkelerini hedeflemen gerek.
Türkiye bir otomobil üretsin tabiiki mutlu olurum ancak sürdürülebilir bir proje olmayacağını düşünüyorum.
Japon imparatoru kendi üretimleri olan Lexus a,
Rusya başkanı kendi üretimi olan Aurus a,
Fransa Cumhurbaşkanı Macros DS7 ye,
Çekya Cumhurbaşkanı Milos Zeman Skoda ya,
İtalya Cumhurbaşkanı Lancia ya
vsvs binerken (trump tan kraliçe elizabeth ten falan bahsetmiyorum artık cadillaclar bentley ler vs)
Bizim yöneticiler bu yerli arabaya binerler mi ki halktan binmelerini isterler? Yıldız olacak o kaputta.. Elalem ne der sonra??
Bunun cevabını verin, sonra üretilir mi üretilmez mi onu tartışırsınız.. Bişey kurmak çok kolaydır. Talk money.. Sürdürebiliyor devam ettirebiliyor musun, yaşatabiliyor musun? O önemli.. Yaşatamazsın..
Şefim mühendisim ellerinizden öperim.
Bu yazdıklarınızı görmeyen göremeyen zehir gibi ar-ge kapasitesine sahip mühendis arkadaşlar var. Bunu kötü bir şey olarak söylemiyorum.
Adama ver imkan ver zaman sana yapsın. Öyle biri. Ama onun yapılmış olması yetmiyor işte.
Bunu anlatmak işin içinde olup tüm emek ve zamanını veren birine zor olabiliyor.
Dönüp baktığında patronların ürettikleri malların ne olduğuna dair bilgileri bile olmadığını görebiliyoruz. Bakınız Zorlu'ya.. Venüs için işlemcisi yerli dedi..... Ulan dünyada o işlemcinin üretildiği ülke sayısı 5 değil.... Kime neyi anlatıyon. Patronsun göya.... Ama patron o kazanan da o... Bizim araba işi de biraz ona benziyor. Ama patron vasıfsız gibi...
zorlunun ceo ları tam anlamı ile cin marka
teknoloji konusunda uzmanlar. ilk ne çıktı ise ilk gün alınır ve evinde ofisinde o kurcalanır öğrenilip millete hava atılır. Gerçekten zekiler şu aralar elektrikli otomobil ile uğraşırken bir yandan da özel servisleri olsun falan diye plan yapıyorlar. özel tesla servisinden bahsediyorlardı. zamanında evinin bahçesinde helikopter yapan adam bunlar. (zannetmeyin ki icat falan kiti amerikadan aldı yaptı. gazetelerde arayınca bulunur. ) herşeyi bildikleri doğru inanılmaz da zeki insanlar fakat tek bilmedikleri şey otomobil. bu konuya çok uzaklar ve destek aldıkları bir yer yok. saatlerce anlattığı proje için 10sn lik bir soru ile bütün anlattıklarının olamayacağını anlayan adamlar.
anlattığı : yerli otomobil yapılması konusu anlatım süresi en az 45 dakika idi.
soru : çok güzel bir işmiş... kime satacaksınız bu otomobili ? soruya cevap gelmedi...
bu birinci bölüm dü..
1984 de turbo doğan ile uğraşırken MS ve AEM in kapısında beklerdik. Beyin yapsın da arabamıza takalım diye.
İnternetin hızıda varla yok arası bir şeydi. Yoksa internet yok muydu???
Bu platform u küçük bir türkiye olarak kabul edersek, herkese bir soru..
Öyle 700-800 TL değil, 100-150binTL bandında bir fiyatla satışa sunulsa bu otomobil. Kaç kişi satın alır "yerli ve milli otomobilimiz" diye..
Elinizi vicdanınıza koyun samimi olarak söyleyin.. Alır mısınız?
Ben almam..
Kim alır?
Atıl halde 150bin TL si olan, sırf merak ettiği için gider alır.. 30-40 km kullanır, satmaz sonra.. Verir yanındaki yardımcılardan birisine.. Al kullan der.. Kullanmaz kendisi günlük hayatta.. Onu gezdirecek 3milyonluk aracı varken neden binecek bu otomobile? Binmez..
Aldığım araçların ikinci elinin kuvvetli olması en büyük kriterlerimden bir tanesi.
Saab çok seviyordum mesela, 2nci elini bile alamadım.. Evlat olur diye..
Volvo çok severim, sıfır volvo alamam.. Satmak istediğimde zararım çok olur çünkü..
İkinci elde çok hızlı paraya çevirebileceğim markalara yöneliyorum mecburen.
Ne oluyor böyle olunca, kendi zevkime göre otomobile binemiyorum. Başkasının zevkine göre otomobile biniyorum. Bunun sebebi alım gücü, yaşam standardı vs..
Dolayısıyla otomobili yapar mı benim ülkem, yapamaz mı denilmesinden ziyade, o otomobili yaptığımda, markayı oluşturduğumda satışını nasıl yaparım, markayı nasıl yaşatırım olmalı soru.
Para herşeyi çözer.. Bizim mühendislerin tepesine mercedes Ceo sunu transfer edersin, bmwdeki ustabaşlarının alayına da basarsın parayı benim işçime öğret işi dersin, robotlar kurulur otomasyonlar kurulur, başlarsın üretmeye..
Sonra?
Ürettin ilk parti 30.000 tane otomobil.. Motor mercedesten, tasarım saab tan, bilmem neresi bilmem nereden.. Fena da değil otomobil.. Alır mısın sen? Yoksa aynı paraya 5 yaşında mercedes mi alırsın.. Hadi bakalım cevap ver..
Bu ülkeye SSanYong geldi.. İlk geldiklerinde motorları mercedes motorları idi.. Şu anda ne bilmiyorum motorları.
Şu anda SUV kasaları 190.000 TL. Niye almıyorsun? Öyle Range falan bahsetmeyeyim, CRV ler 300bin e satılıyor mesela..
Ocak Temmuz döneminde CRV 1400 tane satmış bu fiyatlara.. SSanYong kaç tane? 71 Tane..
E arada 100bin üzeri bir fark var? Niye burada bir kişide bile yok mercedes motorlu ssanyong?
Sebep? E biliyorsun sebebini.. Sırf kalite değil.. İkinci eldeki gücü, servis ağı, vs.. E motor mercedes? Farketmez.. Satmaz.. Kimse kendisine evlat olacak arabayı bile bile almaz.
Milli otomobiller de farklı olmayacak..
Konu çocuğu dünyaya getirmek değil, onu yaşatabilmek..
Atalarımızdan gelen bir davranış şekli, bir kültür var bizde.. Ye kürküm ye kültürü.. Gösteriş kültürü.. El konuşsun diye yaşama kültürü.. Bu hiç bir zaman değişmeyecek.. Değişmez.. Hiç unutmayın bunu..
Rakip olarak kendine linea, reno sümbül gibi arabaları alacaksa satabilir.
Bu arabalar da sattığına göre bunları alanlar "Aman bunun yerine gideyim 5-7 yaşında merso bmw alayım" dememiş/demiyor.
Segment ve belirlediği rakipler önemli.
Türkiye için C sınıfı, bagaj ulaşımı/verimli kullanımı için liftback bir araba iyidir.
Esas soru, arabada köşeler yıllar öncesindne kapılmış. Bizim en azından endüstri 4.0 gibi yazılım tarafında çalışma yapıp ihracat yapmamız lazım.
Okumadan imzalamam.....
2016 model Dacia Sandero Stapway kullanıyorum, piyasadaki en kötülerden, sitedeki bir çok kişi otomobil gözüyle bile bakmaz, bu aracı aldığım paralara, orta halli Cooper, biraz eski Mercedes, Bmw yada farklı markaların orta, üst segmentlerini alabilirdim ama almadım, almamamın tek sebebi sonrasını düşünmem, Dacia yı bile almadan parça fiyatlarına baktım öyle aldım, işçiği ucuz parça bol. Ama diğer almadığım araçlarda ilk arıza yada bakımda altından kalmam pek mümkün olmazdı. Çünkü bütçem buna uygun değil, benim bütçemi aldığım ve saydıklarınız dışındakiler aşar mesela.
O günler gelirse, yukarıda ki mantıkta bende neden yerliyi tercih etmeyeyim ki !
Walla bizim şirket aynı milli duygularla vestel venüs cep telefonu aldı personele 7 adet hepsi 3 ay geçmeden şarj problemiyle çöp.Ben sadece sarjı uzun gitsin diye asus zenfone aldım hemen hemen aynı fiyattı.Hala kullanıyorum.Bu tecrübeden sonra sembol alırım ama bu aracı almam.Bu arada şirket aracım 2013 symbol 295.000km de 3 kez turbo hortumu değişti başka da masraf etmedim.debriyaj balatası 200.000 de değişti vs...
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)