User Tag List

Sayfa 2/2 İlkİlk 12
22 sonuçtan 20 ile 22 arası

Konu: Karadeniz turu için gidenlerden tavsiye istiyorum

  1. #20
    300E - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Oct 2015
    Şehir
    Ankara
    Mesaj
    1.658
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    17 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    İmkanınız varsa Batuma kadar gidin...
    2004 Mercedes-Benz W203 C230K
    1994 Opel Astra F GSi

  2. #21

    Üyelik
    Jan 2016
    Yaş
    47
    Şehir
    TÜRKİYE/DATÇA
    Mesaj
    922
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    7 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı pashaboy Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Livaneli abi Allahım bağışlasın sizde benim yerime delikanlıyı öpün
    Öptüm efendim, hem de çokça Yiğidinizle Datça'ya gelirseniz dondurması, abur cuburu, gezdirmesi benden.Saygılar ...

  3. #22
    iztuzu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jan 2016
    Yaş
    39
    Şehir
    Bartın/Çeşme
    Mesaj
    327
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    DURAK TRABZON: Geldik mi turun en afili bölümüne. Trabzon'a en az üç gün ayırmanız gerekiyor ki o bile az. Maçka'ya gidip Sümela'yı gezebilirsiniz. Sümela restorasyondan ötürü kapatılmıştı, gitmeden önce açılıp açılmadığına bakın. Sümela'yı beş dakikada gezdim, çok ilgimi çekmedi, eşim tur rehberini dinlerken ana giriş kapısının üstündeki yükseltiye çıktım bir saati aşkın karşıdaki eşsiz manzarayı izledim. Maçka'dan sonra Hamsiköy yapılmazsa olmaz. Orada herhangi bir tesiste durulur(biz Hamsiköy Dağ Tesisleri'nde durduk) pirzolası yenir, sütlacından midenin izin verdiği ölçüde sipariş edilir, o lezzetli suyundan pet şişeye doldurulur. Arzu ederseniz Zigana Geçidi'ne çıkabilirsiniz. Devamında Gümüşhane ve Bayburt da yapmıştım. Gümüşhane'nin Mecburiyet Caddesi'nde yayan turlayıp birkaç yerden lezzetli pestillerinden aldık, Bayburt'un da çekme helvası vardı ama benzerini Safranbolu-Karabük-Kastamonu-Cide tarafında da bulabilirsiniz.

    Uzungöl'e gidin orayı gezin ama mutlaka orada en az bir gün konaklayın. Trabzon şehir merkezinde her sabah kahvaltı niyetine Kalkanoğlu Pilav'a gidiyordum ve kavurmalı pilav-hoşaf-turşu yiyordum. Evet, sabah sabah kavurma olur mu demeyin, oluyor. Beton Helva'nın dondurması ve helvası önerilir. Akçaabat'a gidip Akçaabat köftesini yemeden Karadeniz gezisinin anlamı olmaz. Ben üç mekana gittim, şahsi sıralamam: Körfez Lokantası(tavuğu da süper), Nihat Usta, Cemil Usta. Köftecilerin tek kötü yanı salatadan para almaları. Köfteler çok lezzetli ama gece uyutmuyor adamı, hararet.

    Trabzon merkezde Boztepe'ye çıkabilir, Forum Trabzon AVM'sini gezebilir, (adını tam bilmiyorum) Lunapark civarındaki çevre yolunda arabayı çekip deniz kenarında oturabilir, dolaşabilir; Ortahisar'ı gezip merkezi caddesi Maraş Caddesi'ni de gezebilirsiniz.

    Batı Trabzon'da Vakfıkebir'den Vakfıkebir ekmeği almayı unutmayın(Trabzon ekmeği demeyin kızarlar), Vakfıkebir Karadeniz sahil yolunun iç tarafında kaldığı için ana yoldan azıcık çıkacaksınız. Yine Beşikdüzü'nün veya Vakfıkebir'in tereyağı güzel, keza biz Trabzon merkezdeki Kalkanoğlu Pilav'ın ilerisindeki dükkanlardan da aldık, lezzet benzerdi.

    Doğu Trabzon'da Sürmene'den meşhur Sürmene bıçaklarını fabrika satış mağazalarından alın. Karpuz kesmeye üşenen ben, bu bıçaklardan sonra meyve-sebze keserken keyif alıyorum. Sıradan bıçaklara on basar. Sürmene'den ana yol üzerindeki Serender Pide'ye gidilir, peynirli pide mutlak olmak üzere pide yenilir. Tereyağlı olduğu için çok lezzetli ama aşırı doyurucudur. Bir porsiyon pide üç öğün götürüyor sizi.

    Bursa Mustafakemalpaşa ülkenin en uzun adlı ilçesiyse Trabzon'un Of ilçesi de en kısa adlı ilçesi, işte bu ilçeye geldiniz mi çay fabrikaları da başlıyor. Çay fabrikalarına gelince arabayı durdurun, aşağıya inin, olmadı camı açın. O eşsiz taze çay kokusunu ciğerlerinize çekin, yok böyle keyif. Zaten hep karşınıza çeşitli markaların çay fabrikaları çıkacak, duramıyorsanız bile arabanın hızını epey düşürün o kokuyu içinize çekin. Aşık olacaksınız. Hatta fabrikaların karşısından ev mi alsam diye düşünmeye başlıyor insan.

    DURAK RİZE: Sonra Rize sınırlarına giriyorsunuz. Rize'de Huzur Lokantası pide, sütlaç, turbo tatlısı(sütlaç ve kadayıf karışımı), fasulye çorbası, kavurması(evet sabahın köründe burada da kavurma yedim, sınır tanımıyorum) mideye indirilir. Tepedeki Dağmaran'a çıkın, oranın da lezzetleri süpermiş ama Huzur'daki aşırı yüklememden ötürü oranın tatlısını yiyip üç sodasını içtim ve güzel Rize manzarasını izledim. Dağmaran'a çıkarken çay bahçelerinin dibinde durun foto çekilin, arabanızı da o güzellikte çekin. O güzel görüntüyü anılaştırın.

    Çayeli'nde Hüsrev ve Lale lokantalarında meşhur kuru fasulye mideye indirilmeli. Ben Lale'yi daha çok sevdim, yanındaki yoğurdu ve sütlacını daha başarılı buldum. Ama eşim Hüsrev'in fasulyesini daha lezzetli buldu. Kilosu fiyatlı olsa da İspir fasulyesi alıp dönüşte kendi evinizde yapar yersiniz. Ardeşen'e gelince haliyle önce Fırtına Vadisi, sonra Ayder görülecek. Ayder'de de en az bir gece konaklayın. Ayder ve Hamsiköy için uzun kollu kıyafetlerinizi de unutmayın. Fırtına Vadisi'nde Osmanlı Lokantası'nda o yöreye özgü alabalığı mutlaka yiyin, laz böreği(tatlıdır), mısır ekmeği, turşu kavurması, mıhlama unutulmamalı. O bölgede rafting, zipline da birer aksiyon seçeneği.

    Biz tam FormuLAZ zamanında oradaydık ama gidemedik, ona üzülmüştüm. Siz de o dönemde giderseniz Ardeşen belediyesi ücretsiz servis kaldırıyor, gider heyecana ortak olursunuz.

    DURAK ARTVİN: Arhavi ve Hopa doğal güzellikleriyle şirin deniz ilçeleri. Pideleri lezzetli, adını anımsayamadım, Hopa'dan sınır kapısına giderken bir plaj var yol kenarında, epey de kalabalık. Hemen derinleşiyor ama suyun sıcaklığı, keyifi süperdi. Zaten bu bölgede başta kamyoncu abilerimiz herhani bir yerde durup denize girip yoluna devam ediyor. Plaj bol anlayacağınız.

    Virajlı ve manzaralı yolla Artvin'e gidebilirsiniz, Kafkasör yaylasına çıkılabilir, Şavşat ve Yusufeli ilçeleri çok güzelmiş ama biz Artvin'den öteye gitmedik. Arhavi'de Çifte Köprü var ilçenin biraz dışında, mutlaka gidin, ben köprünün hemen altında yüzmüştüm, yukarı bölümde daha da güzel yüzme alanları varmış. Fındık zamanı giderseniz yol üstünden fındık da alabilirsiniz. Karadeniz'in batısında fındık doğusundaki fındığa göre daha çabuk olgunlaşır. Kendi arabanızla veya (bence) günlük turlarla Batum'a da gidebilirsiniz ama hafta sonu giderseniz gümrükte epey zaman bekliyormuşsunuz. Yılda bir iki tabak sütlaç yiyen ben Doğu Karadeniz'de onlarca sütlacı mideye indirdim, en iyisi de Rize Huzur Lokantası'ndaki turbo, sonra Lale'deki sütlaçtı.

    Kişisel tecrübelerim ve beğenilerimi sundum, umarım faydası dokunur. Konaklama olarak -Uzungöl, Ayder hariç- öğretmenevleri, polisevleri kimi kamu misafirhaneleri oldukça hesaplı, tabii merkezdeki öğretmenevlerine göre ilçelerdeki öğretmenevleri yarı yarıya daha hesaplı oluyor. Sahil yolu da denize sıfır olduğu için sert virajsız, inişsiz-çıkışsız rahat ve keyifli bir yolculuk vadedecek size. Gürcistan plakalı tır ve araçlara dikkat edin, agresif kullananlar olabiliyor.Size keyifli tatiller, kazasız seyahatler.

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •