-
Ölenleri bir kez daha rahmetle anıyorum, çok zor bir dönemdi çok acı bir deneyim oldu... ama vah vah tüh tüh yazık oldu vs demeden önce işin teknik boyutunu da iyice bilmek gerekli, zannediyor musunuz ki bu deprem sürpriz geldi? 1997 de okuldan bitirme projelerimden biri Kuzey Anadolu Fay Hattı idi, eski tarihli Erzincan ve Erzurum depremleri fay hattının batıya doğru kırıldığını gösteriyordu, İzmit, Adapazarı, Gölcük civarına kritik yatırımlar yapılmaması için uğraşan çok saygıdeğer bilim insanları vardı fakat kimse inanmadı, bu felaket göz göre göre geldi... Bizim vurdum duymazlığımızın en büyük kanıtlarından biri de şudur, Ford otosana Gölcük civarında eski SEKA arazisi tahsis edildi, Almanlar gelip incelediklerinde, zeminin balçık olduğu ve fabrika yapılamayacağını belirledi fakat ara beleşti, bu nedenle forekazık çakılarak zemin sağlamlaştırıldı ve de depremde çok az bir zarar aldı, bakın o zaman Ford yetkilileri ne demiş?
Depremin fabrikada yapımı süren birkaç binada hasar yarattığını anlatan İlkbahar şöyle devam etti; "Binalarda gözle görünen bir hasar yok. 10 - 15 kolonda eğiklik var ama binlerce kolon arasında bu o kadar önemli değil Arazinin üçte birinde deformasyon var."
Fabrikanın sulu bir zemin üzerine kurulduğuna dikkat çeken İlkbahar, "Bunun muhtemel etkilerini ortadan kaldırmak için fabrikanın temeline 15 bin adet kazık çaktık. Toplam 300 kilometre uzunluğundaki bu kazıklar görevlerini yerine getirdi ve temelde hasar meydana gelmedi" dedi.
Bölgenin deprem bölgesi olduğunu daha önceden bildiklerini ifade eden İlkbahar, fay hattının fabrikanın 180 metre ötesinde geçtiğini söyledi.
yani Alman beleş arazide bile iş yaparken her türlü tedbiri alıyor ama biz alamıyoruz! deprem ülkesiyiz, fay hattının direk üzerine bina yapmadıktan sonra her şeyin tedbiri var, kimi yerde 2 katlıya izin verirsin kimi yerde temel güçlendiririsin bazen de bu bölgeleri tarım-yeşil alan bırakırsın... büyük sanayi tesislerinin deprem bölgesinde olması çok stratejik ve ölümcül bir hata... neyse daha da yazıp moral bozmayayım, deprem günü Kütahya Hava Er Eğitim Tugay K.lığında askerdim, orada bile o kadar şiddetli hissedildi ki, 'inşallah yakın bir yerdedir, tahmin ettiğim bölgede olduysa deprem ve de buraya bu kadar şiddetli vurduysa İstanbul'u düşünemiyorum' dediğimi hatırlıyorum, sonuç maalesef çok acı...
-
bakın depremden sadece 1 sene önce Fatih Altaylı röportajını yazmış:
Teke Tek
05 Temmuz 1998
-A+
Fatih ALTAYLI
Ford fabrikasının arazisi
Koç Grubu'na bağlı Ford Otosan tamamen ihracata yönelik van tipi araçları üreteceği bir fabrika kuruyor.
Bu fabrika ile ilgili tartışmalar var.
Çünkü Ford Otosan, bu fabrika için Seka'nın İzmit'teki korusunu, daha doğrusu ağaçlık arazisini aldı.
Bununla ilgili tepkiler zaman zaman gazetelere yansıdı.
Geçenlerde Koç Ailesi'nden Sevgi Gönül'le karşılaştım. Ve hemen bu konuyu sordum:
‘‘Ford fabrikası için neden ağaçlık bir araziyi tercih ettiniz?’’ Çünkü aynı araziye Kocaeli Üniversitesi de talipti.
Sevgi Hanım, arazinin aslında bataklık olduğunu, fabrika yapmaya zemin olarak uygun olmadığını, ama tamamen ihracata yönelik bir fabrika kuracakları için limana ihtiyaçları olduğunu ve deniz kenarı olduğu için orayı tercih ettiklerini söyledi.
Ve, ‘‘Araziyi aldık. Eleştiriler var. Şunu söyleyeyim ki, bu fabrika en yüksek teknolojiyle yapılacak. Gölcük fabrikamız tamamen çevre dostu olacak. Gerek yakın çevresine, gerekse deniz kirliliğine en ufak bir menfi etki yapmayacak...’’ dedi.
Ayrıca arazi alınırken, Kocaeli Üniversitesi, Milli Eğitim Bakanlığı ve Gölcük Belediyesi ile de anlaşmalar yapılmış.
Buna göre Koç Grubu, bu arazi karşılığında fabrika içinde bir Meslek Yüksek Okulu inşa edecek ve bu yüksek okul Kocaeli Üniversitesi'nin bir bölümü olacak.
normal bir ülkede infial olur değil mi? bir firmaya kıyak geçiliyor bedelsiz arazi veriliyor ama firma bu arazinin zemininin yapılaşmaya uygun olmadığını söylüyor, arazi beleş ve de denize yakın diye binlerce kazık çakarak projeyi yapıyor, peki kimse demiyor mu bu civarda yüzlerce irili ufaklı yatırım var, onların depreme dayanıklılığı ne durumda diye? hayır kimse demedi, insanlar sadece işin 'beleş arazi' kısmında takıldı kaldı, firmanın 'bölge yatırıma aslında uygun değil, zemin balçık' demesini hiç kimse konuşmadı!
-
hızımı alamıyorum, son sözüm de her depremden sonra 'istanbul'da deprem olur mu?!' diye başlık atan, diplomalı soytarıları ekrana çıkartıp 'İStanbul'u korkutmayın, önümüzde 150 yıl deprem olmaz!' diyen sözde basına... İstanbul'da deprem olup olmaması mıdır olay? burnunuzun dibinde onbinlerce kişi öldü, hala daha İstanbul'un rantına zeval gelmesin derdinde olanlar var...
İstanbul'da deprem olmaz kardeşim, okunmuş kutsanmış şehir orası, sen rahat rahat kafanı kuma göm, kafanı gömdüğün yerde fay hattı çıkmazsa ölene kadar yaşarsın...
-
@gihibli06 Bülent abi işin teknik kısmındasın belli ki. Tam olarak "mermiye kafa atan" yöneticiler ile yönetiliyoruz.
Depremden sonra sakaryada benim hatırladığım 4 defa bina yükseklikleri değişti.
Bir ara 2 kat oldu sonra 3 oldu sonra garaj üstü oldu falan vs vs. Buradaki tablonun canlı şahidi olarak söylüyorum, bu çapta bir deprem İstanbul da yaşanırsa hayatımızın geri kalanına muhtemelen tunç devrinden devam ederiz.
Sakarya depremden çok çok yıllar sonra düzelmeye başladı. Kaldı ki burası o zamanlar bir kaynarca nüfusuna bile sahip değildi.
Şu an milyon sınırının ancak üzerine çıktı. 15 milyonluk bir şehir için sadece "Allah korusun" diyebiliyorum.
Kimsenin saçının teline zeval gelmesin. Ama göz göre göre bu katliama izin verenleri de allah ıslah etsin.
Vefat edenler için yeniden rahmet diliyorum.
-
Allah bir daha yaşatmasın inşallah.
-
Ben daha 7 yaşındaydım. Kesit kesit hatırlıyorum. O zamanlar Ataköy 9.kısımda 11.katta oturuyorduk. Sanırım bina 14 katlı bir binaydı o koca binaların sallanmasını hatırlıyorum. Bu deprem yine olucak bundan kaçarımız yok. Artık bir önlem almanın zamanı geldi geçti bile her yer kentsel dönüşüm adı altında yıkıldı yapıldı keşke ciddi şartları olsaydı yerine yapılan binaların deprem adına.
-
Allah bir daha yaşatmasın..
Güzel bir temenni lâkin hayal.. Allah bir daha yaşatacak!
Elinize bardağı alıp yere doğru bırakırsanız, düşer.. Bırakmadan önce isterseniz sabahtan akşama Allah düşürtmesin deyin, düşer..
Önemli olan bardağın düşmesi veya depremin olması değil.. Asıl önemli olan tedbirin alınması. Tedbir almayıp işi Allah'a bırakırsak, bol bol Fatiha okuruz.
Maalesef dün durum böyle idi, bugün de değişmedi.
-
dun gibi hatırlıyorum guzelcede yazlıktaydık , cocuğuz deprem ne bilmiyoruz anlayamamıştım ne olduğunu
deprem sonrası golcuk taraflarınına gitme durumum olmuştu çok kotu bir manzaraydı allah birdaha kimseye yaşatmasın
kentsel donuşum için çok geç bile kaldık , istanbulun hala yarısı curuk
-
Çok ilginç gelebilir ama ben bu iluminati zımbırtısına hafiften inanmaya başladım. Abd gibi güçlü ülkelerin doğa olaylarını, yağmuru, depremi dahi kontrol ettiklerini çok minimum düzeydede olsa inanmaya başladım. İklim koşullarınıda kontrol edebiliyor olabilirler. Bir kaç yerde bunun ilgili yazı okudum. Çokta saçma gelmedi. Yıl 2016 olduğunu düşünürsek...
Yani bu düşünceye göre istanbul kontrol altına olabilir :) Olaya farklı açıdan bakmaya çalıştım. Zaten tamamiyle doğa olayı ama yazılanları okuyunca ufakta olsa vay anasını oluyo insan :)
Konu hakkında düşünceleri merak ettim bilen varsa anlatsın ilgileniyorum şu sıralar
100% PROOF OF HAARP!! 2011 HAARP in ACTION!! DEBUNK THIS! - YouTube
-
Çocuktum tabi o zaman memoliydi sanırım kanal d de bi diziden sonra okan bayulgenin zaga programini izliyorduk annemle. Yaz olduğu için uyumamıştım... Derken tv nin olduğu vitrin üzerimize doğru devrildi. Bir anda kenara çekildik. Babam gürültüyü hırsız sanıp uyku sersemi tabancayla salona girdi. Ablam uyuyordu ve en üst kattaydık. Çatı aşağı düştü sokağın ortasına. Babam ablamı bi çırpıda alıp aşağı indirdi. O zamanlar babamda tır vardı ve boş arazideydi. Hemen içine girip fikirtepeye yola çıktık. Yaklaşık 1 hafta fikirtepedeki müstakil evimizin bahçesinde uyuduk. Yollara çekyatlar atıp butun mahalleli bir arada olmustuk. Biz tabi cok egleniyorduk o zaman ama o ölenlerden haberimiz pek yoktu. Ya da aklimiz ermiyordu. O 40-50 saniyelik olay hala hafızamda Allah bir daha yaşatmasın.
-
Yalova'da yaşıyorum, merak edip araştırdığım üniversitelerce ve çeşitli kurumlarca depremden hemen sonra ve yıllar sonrası yayınlanan raporları inceledim.
şöyle bir örnek vereyim depremde hacı mehmet ovası adlı bölgede çok ciddi kayıplar verilmiş, sonrasında imar izni verilmemiş, sonra 2 kat izni verilmiş. Şuan o bölgede 4 katlı binalar var. Evet teknoloji ilerliyor fakat o bölgedeki risk değişmiyor. Yani izin verilmezken ne oldu 4 kata izin çıktı?
-
5-6 yaşındaydım çat pat hatırlıyorum yaşananları koridorda koşuşumuzu bağrışmaları falan.Allah bir daha yaşatmasın o zamanlar bile ne kadar kayıp verildi şimdi düşününce daha da doldu şehirler adım başı apartmanlar gökdelenler.Acil durum toplanma alanı denilen bir şey bile kalmadı.
-
5-6 yaşlarındaydım babamın üzerime yatması ile uyandım korkunç gürültü vardı etrafta gürültü kesilince babamın kucağında babamın koşuşunu hatırlıyorum komşu elfeneri tutuyordu hiç bir şeyin farkında değildim nolduğunu kaç ay çadırda arabada yattık haddi hesabı yok o gece radyoların yanlış anosları falan hep kullağımda. Allah bir daha yaşatmasın çok kötü bir durumdu. Kaç eşyamız kullanılmaz hale gelmişti evimiz ağır hasarlıydı bir anda evsiz ve eşyasız kalmıştık :( şuan ağır hasar raporu çıkan o zamanki evimiz şuan orta hasarlı gözükmekte ve 100 bin tl den satılmakta daireleri oturanların bir çoğunun bile haberi yoktur halinden :((