şunuda belirtim örnekte verdiğim arkadaşımızın firmayı açtığında ihracat anlamında ortadoğu'ya treylerlerini biz ürettik adamın ilk ihracat yıllarında geldiği araç fiat marea'ydı ofisi hiç abartısız 15m2 ve ekibi kendi dahil 3 kişiden oluşuyordu.
5 yıl sonrası şu anki hali adamın çalıştırdığı iş hanı komple kendine ait, çalışan sayısını bilmemekle beraber tahmin ediyorum 20 cıvarı ve altında 3lt A5 ile geziyor Mersinde yacht sahibi.
özetle emin olun adamın yani iş verenin kendi çıkarınada gelmiş çok güzel bir örnektir ve çok sıkça bahsederim çevremde.




Alıntı
şu an çalıştığım şirketin durumu da çok kötü battı diyebiliriz ki bu zaten belliydi özellikle türk şirketlerinin çoğunda malesef belli bir sistematik program yok özellikle de çalışanların maaşlarında pazarlık politikası çalışanların moral ve motivasyonunu düşürmekte öz verili kendi işiymiş gibi çalışanını daha fazla sömürmekte üstüne yok özellikle bu şirketlerde patronların kalıplaşmış bir beyaz yaka personeli vardır genellikle bu tipler işten anlamazlar patronla araları iyidir ama bu insanları iş ile ilgili ikna çabalarıyla geçer alt kadronun zamanı ve bu döngü böyle devam eder o iyi kazanır sana gelince de malasef şu olmaz mı bu olmaz mı derler bu klasik böyledir


Şükret falan çok tanıdık geldi. hayırlı olsn 








