Konu oldukça eski ancak yarın bir gün benzer sorunu yaşarsanız en ağrısız çözüm hidrofobik boya ile ilgili duvarı boyamak olabilir. Kendisine ufak bir süpriz yapmış olursunuz :D
https://youtu.be/uoN5EteWCH8
Printable View
Konu oldukça eski ancak yarın bir gün benzer sorunu yaşarsanız en ağrısız çözüm hidrofobik boya ile ilgili duvarı boyamak olabilir. Kendisine ufak bir süpriz yapmış olursunuz :D
https://youtu.be/uoN5EteWCH8
Herkese selamlar,
Peeman hakkında iş nihayete vardı diyelim :)
Fakat hayal ettiğimiz, en başta benim hayal ettiğim gibi dövmeli, duvardan duvara halıfleks gibi döşemeli bir olayla sonuçlanmadı durum..
En son kamera alım aşamasında kalmışız konuda, evet apartmanca toplandık bir gün işte kamera alacağım, takacağım, vs gibi dialoglarla devam ederken üst komşularımızın birisi çok şiddetli şekilde karşı çıktı duruma, ve karşısında oturan komşuda onu destekler nitelikte işin maddiyat boyutundan girip, kameralar çalınırsa, sırf bu iş için apartmana kameramı taktırılmış tarzı bir savunma ile önüme ket vurdular.
Ben, her ne kadar yahu, kamera bu günlük değil, herşey için güzel bir şey olur, hırsızı var uğursuzu var, en azından birşeylerimiz kayıt altında durur. Çok büyük bir diskimiz olmayacak ama, geçtiğimiz 3-4 günü bize gösterebilse yeter gibi bir savunma yapsamda olay bambaşka dialoglara gitmeye başlayınca kestirip attım, peki dedim o zaman eve döndüm.
Olaylar tam olarak burada başladı kafamda, aslında konuya ne olduğunu olan bitenin içeriğinden dolayı yazmayacaktım ama yinede dayanamadım yazayım paylaşayım istedim.
Eve döndüğümde o akşam birşeyler çok rahatsız etmişti beni, sanki kendi kendime işgüzarlık yapıyorum, millete para harcatmak için çaba sarfediyorum pozisyonuna sokulmuştum, oysa açık açık belirtmiştim hani kamera sistemini tamamen bende alabilirim sorun para ise.. Buna karşın aldığım cevap yine klasiklerin liste başıydı, " burası bir apartman, herşey ortak" OKAY!
Kıllantı içimi yiyip kemirirken birden bire o iki komşunun neden bu kadar şiddetli şekilde olayı bodozlama reddetmelerine takılmaya başladım, ya dedim acaba? Şimdi bunlardan ilk karşı çıkanın ve karşı komşusunun ergen sınıfı çocukları var, biriside biraz garipce bir arkadaş, hani gözle görülür yada net fiilen birşeyi yok ama bazı insana bakarsınız ve bu çocukta bir tuhaflık var dersiniz ya, o türden birisi işte. Olayı yazma konusunda çekincemde bununla alakalıydı, söz konusu şey temelinde bir hastalık aslında ama yani olayların oluş biçimi biraz komik, onun dışında komik bir tarafıda yok.
Paranoyam peak yapmıştı artık, yukarıdan her kapı açıldığında kapı vizörüne koşuyorum, inen kim diye bakıyorum, eğer o daireler harici biriyse geri yerime oturuyorum. Kapı açılıyor ben kalkıp bakıyorum ve sonra apartman kapısı açılıp gidene kadar dinliyorum ortamı kulağım el verdiğince.. Bu süreci cok uzatmadan olay gününe geçiyorum.
Yine bir gün oturuyorum öyle akşam üstüne yakın bir vakit, hafif alkollüyüm, böyle dil ve damağın uyuşmaya başlaması, güzelleştim dediğiniz an vardır ya, işte o an. Alkol kullanmamış arkadaşlar için bir tanımlama yapmam gerekirse, yapamam. Tarif edecek bişey bulamıyorum, birşeyler içerseniz bir gün, içmeyi bırakıp kahveye yönelmeniz gereken o andır işte. Herşeyin en güzel olduğu ama bir kadeh sonra boka sarıp aynı düzlükte seyredeceği nokta. Yine yukarıdan şakır şukur kapı açıldı, bu sefer dedim ki amaaaan, kalkmıyorum ya değildir yine kimse muhtemelen felan filan diye düşünürken birşeyler dürttü beni, Mehmet, son defa kalk bir bak ne olacak diye..
Usulca kapı vizörüne doğru yöneldim gölge önden geliyor apartman otomatik ışığı tepeden vurduğu için onun katından, bir baktım bu çocuk! Böyle aşırı sakin bir tavırla iniyor aşağı ki normalde bunlar inerken merdivenler felan ağlamaya başlar.
Aha dedim yakaladım seni bastard! Sessizce dinlemeye devam ederken tak diye otomatik söndü, yanmıyor.. ulan dedim noluyor? apartman kapısıda açılmadı!!! Dedim gün bu gündür adam, yardır.. Bizim kapının kilit mekanizmasını sık sık yağlarım. Sebebi ise, gece cocuk uyuduğunda genelde biz acıkır ve eşimle dışarıdan bişeyler söyleriz, kuryede tembihlidir zile basmaz, telefonu çaldırır, kapıyı açarken anahtar sesi şak şuk cok ses yapmasın diye bakımlıdır kilit mekanizması hep..
Sessizce açtım kapıyı taktım ayağıma ayakkabımı hemen, merdivenlerden öyle bir iniyorum ki ; hani yuvarlanmayla yuvarlanmama arasında bir çizgi vardır ya işte oradayız, bacaklarım boşa gidiyor gibi, vücut oldukca önde gidiyor, zaten göbek felanda var, hallice kasede büyük, hani bir düşsem kendim vaka olacam orada işeyen cocuk yerine..
O meşhur ara kata vardığımda birde ne göreyim! Bizimki fermuarını açmış, kankiside elinde bana bakıyor, o sinirle ve alkolün verdiği utanılacak yetki + anlamsız rahatlığa dayanarak herife bir tane geçirdim. Olm sen napıyorsun? Utanmıyormusun eşşek kadar herifsin böyle duvarları boyuyorsun sidiğinle ? Ben coştukca coştum, bağırtı cağırtı, cocuk birşeyleri anlatmaya calısıyor derken o gürültüye, hali hazırda tetikte bekliyormuş gibi aşağı ışınlanarak inen babası noluyor hıaaaaanına modunda bir giriş yaptı..
Dedim ki ; Sende bağırma lan, çocuğun gelmiş buraya ortalama bir damacana boşaltıyor, bunun için toplantı yapıyoruz, kamera takalım diyoruz, anlamsız bahanelerle olayı geri çeviriyorsun! Bir gün gelip söyledin mi ya Mehmet, böyle böyle bir durum var olabilir diye? En azından bu bahsi hiç açmazdık, konuyu uzatmazdık, sizde oradaki yaşadığınız sıkıntı yaşamazdınız. Al dedim götür bu adamı buradan, tedavi mi ettiriyorsun ne yapıyorsan, yardım gerekirsede söyle bana doktorda ayarlarız ama bir daha böyle boktanlıkla iç çevirmeyin.
Belki benim cocugum değildi nerden bileyim diye gevelemeye başladı, Ulan dedim o yüzden mi olay başlar başlamaz aşağı ışınlandın direk, günün bu saatinde evdesin, üzerin başın normal ve nedense ayaklarında salon terliği var.. Bırak bu işleri abi dedim, sahip çık oğluna çünkü 3 numaraya denk gelirse benim kadar sükunet taraftarı olmayabilir dedim.
Homurdanarak gittiler el ele verip.
Çocuğu görmüyorum bayadır, adamıda gördüm bir kaç defa selam verdim geçerken selamımı dahi almadı artık zerre umrumda değil fakat apartmana bir süredir kimse işemiyor.
Böyle bir olay işte :)
Basiniz belaya girmeden ucuz yollu cozulmua sevindim
Abi helal olsun bee çok sevindim. of çocuğa bak hobi edinmiş :D ellerine sağlık
Singapur'da girdiğim bir binada asansörde idrar sensörü vardı. Asansörlere işemek , sokakta herhangi bir yere tükürmek oldukça büyük bir ceza Singapurda.. o olay geldi aklıma. Asansöre kamera normalde yasak diye biliyorum ancak bizim sitenin tüm asansörlerinde eşşek gibi kamera var ve asansörde uyarı da mevcut.
Çok ilginç bir konu. Merakla okudum hep. İlk kez duydum böyle bir hastalık. Düzelir inşallah. Ne diyelim.
Arkadaş bu nasıl hastalıktır kalabalıkta tuvalet yapamamak falan halının ortasına s.ç demiyorlarki tuvalet boş lan gir yap orda kimse yok çok tuhaf. Geçmiş olsun. :)
Ya mehmet abi niye böyle komşular hep seni buluyor aliminyum yaaaa😂😂😂😂
Diğer komşu maceralarındanda bahsetsene arkadaşlara 😂😂😂😂
hiç sormayın valla, adam ne yiyor ne içiyordu bilmiyorum ama abartısız ya, 11 de cocuk seslerine uyanırdı ve biz sabah 5'e kadar uyutmaya calısırdık.
Gırc gırc gırc, laps laps laps, şap şap şap, ah uh oh hadi hadi, artık mide kaldıracak evreyi geçmişti yani, neyse ki bir yolunu bulduk defolup gittiler.
Abi bide o lavuğa bulduğumuz basit çözümden bahsetsene 🤣🤣🤣🤣
Vay arkadas meraklandirmayin insani abiler. Sunun surasinda forumda hikaye kivaminda yazan kac kisi kaldi. O kadar akici okudum ki bu son konuyuda merakla bekler oldum :)
Metmet abi bana bu meseleden bahsedince aklıma güzel bi p..çlik geldi. Dedim abi git karaköyden bir paket jb weld çift komponentli yapıştırıcı al, gece git kapı aralığına fayansa derz çeker gibi sür sabah evden çıkamasınlar aliminyum evlatları dedim. Oda derz gibi çekmek riskli olduğu için kapının anahtar deliğine çekmiş sonuç sabah evden çıkıyorlar, aklama üremek için giremiyorlar... geçen geceki laps laps sesler yarini çilingirin kapıya uyguladığı dan duuun seslerine bırakıyor. Çilingirde bi 5 6 saat efor harcamış garibim