Doğuş otomotivde satış temsilcisi imkanları

[Vlkn-fb]

7 sene oldu hala F30 a binemiyorum ha kaldıki zaten öyle bir aracımda olsa zamandan binemem evli kişilerin yapıcağı iş değil gerisi çok uzun olur.

[hondafit]

deli gibi iş ilanlarına başvuruyorum opel bmw geçmişim var hergün cv mi inceleyip aramıyorlar lise mezunu olduğum için kafayı yiyecem

[EREN34]

Paraya değil yaşlılığına hitap eden firmaları tercih edin. İnsan gençken her türlü para kazanır. Önemli olan 45-50 yaşından sonrası bence

[ozoozo]

deli gibi iş ilanlarına başvuruyorum opel bmw geçmişim var hergün cv mi inceleyip aramıyorlar lise mezunu olduğum için kafayı yiyecem

Öğrenmenin yaşı yoktur bence bir an önce açık öğretim vs. de olsa lisans yapmanızı tavsiye ederim. Daha önce dediğim gibi artık iyi üniversite mezunları bile işsiz geziyor. Çalıştığım şirkette şoför olarak çalışıp ta yüksek lisansı olan insanlar var.

[Anti]

Birçok otomobil meraklısı genç "ben otomobille yatıp, otomobille kalkıyorum, 10 yaşımdan beri otomobille yaşıyorum, şunun gücü şu kadar bunun 0-100'ü bu kadar, DSG kuru kavramanın yapısı şöyle bundan dolayı sorunlu böyle vs" gibi kendini teknik bilgi olarak dolu görüp "ben bu bilgimle otomobil satış danışmanı olarak çalışsam içeride çok yüzeysel bilgiye sahip satış danışmanlarına fark atar satış rekoru kırarım" düşüncesinde.
Ancak bu yanılgıdan öteye geçmez. Bu zihniyette olana iş görüşmesinin birinci aşamasında kapıyı gösterirler. Burada yorum yapanlardan biri de bunu yaşamış.

Satış danışmanları arasında yöneticiler tatlı bir rekabet oluşmasını isterler ancak bir noktaya kadar. Aşırı rekabet kurum değerlerine ters düşen zarar verici durumlar ortaya çıkmasına neden olur. Hele de Doğuş oto gibi kurumsal firmalarda bir satış danışmanının diğerinin ayağını kaydıracak entrikalara ve davranışlara girmesine izin verilmez. Ne olursa olsun bu tarz yerlerde esas olan çalışanların bir bütün olarak kurum kültürünü benimsemesi, şirketi bir bütün olarak sahiplenmesi ve bunu daha yukarılara taşımasıdır. Birbirinin ayağını kaydırmaya çalışacak saçma davranışlarla bunun başarılamayacağı bilinir.

İleri seviyede otomobil merakının ve teknik bilginin satış danışmanlığı için önemi yoktur. İleri seviyede teknik bilgi servis bölümünde makine mühendisi olup teknik danışman olarak çalışmak için gerekir.

Müşterinin anlayamadığı teknik konulardan bahsetmek kafa karışıklığı yaratmaktan öteye gitmez, karşındakini sıkar. Otomobil almaya showrooma giren müşterilerin ancak %1'i araçların teknik detaylarına ilgi duyan otomobil meraklısı kişilerden oluşur. Bu durumda da yüzeysel teknik bilgiye sahip satış danışmanı yetersiz kalırsa açar servisteki teknik danışmana sorar yada kurum içi satış dokümanlarına bakar müşteriyi cevaplar. Ayrıca sen oradan buradan okuduğun ve teknik figürlerine hakim olup gerçekten kullanıp tecrübe edemediğin bir araç hakkında ahkam kesmeye kalktığında son 10 yıl içinde otomobil zevki uğruna al sat farkından 1,000,000 avro harcamış ve aracı yutmuş kodaman seni iki laf eder kağıt gibi buruşturur kenara koyabilir.

Satış disiplinli çalışmak, çok ciddi müşteri takibi, empati, ileri seviyede sabır, azim, çok iyi diksiyon ve en üst seviyede nezaketi gerektirir. Önemli olan karşıdaki müşterinin yerine kendini koyup müşterinin ne istediğini anlamak ve ona en çok tatmin olacağı noktadan yaklaşabilmektir. Buna sahip olanlara ve başaranlara Doğuş oto gibi yerlerin kapıları açıktır.

Bu sektörde faaliyet gösteren bir şirkette satış müdürü benzeri bir pozisyona sahip, kurumsal kimliğini fazlaca içselleştirmiş biri olduğunuzu haykırıyor yazdıklarınız yanlışsam kusura bakmayın lütfen.

Ulvi bir görevmiş gibi bahsettiğiniz bu pozisyon, insanların parasına aldanıp boyunlarına taktıkları kapitalist bir tasmadan fazlası değil benim ve sektörde içeriden tecrübesi olan bir takım kişilerin bakış açısına göre. Satış yapmayı da kutsal bir iş kisvesine bürümeyelim, temeli en vahşi formatında kapitalizm.

- "Sen artık mesai saatlerinde sigara içmeyeceksin, bu zamanı da işine harcayacaksın", bilmem kaçıncı kez "bu ay da izin kullanmayacak ve h.sonu tam saat çalışacaksın", gerçeği yansıtmadığı halde "herkes senden çok araba satıyor, böyle uzun süre devam edemezsin" diyen saygıdeğer satış müdürlerine,
- (Bayan satış danışmanları için) Güya araç hakkında bir şey soracakmış gibi, olur olmaz saatlerde arayıp tacizlerini eksik etmeyen sapık müşteri güruhuna,
- Üstlerinin dolduruşuyla ve hasta seviyelere ulaşan satış hırslarıyla kafayı yiyip, birbirlerinin kuyusunu kazan çalışma arkadaşlarına

VE benzeri bir çok fenomene sahip kuruluşlar olabilir diye uyarma gereği duyuyorum ilgi duyan arkadaşları. Gerisi kendilerine kalıyor pek tabii ki. Ki süslü sözler ve renkli ambalajlarla gözleri boyanmadan önce etraflıca düşünebilsinler

[Ormanci]

@Anti,

Mükemmel...

Aslında dünyada satış / pazarlama olgusu ve tanımları çoktan değişti, ancak Türkiye'de hala "ne üretirsem satarım, müşteri ihtiyaçları benim için önemli değildir, ben satayım yeter" düşüncesi hakim.

Teknosa'ya giriyorsunuz, adam İnca'dan pay alıyorsa, "ben bilmemne arıyorum" dediğinizde, bu isteğiniz süper spesifik de olsa ve mağazadaki aslında tek bir ürünü bile işaret ediyor olsa, o vatandaş gidip İnca'yı size gösterip "işte aradığınız ürün bu" diyebiliyor.

Alacağım ürüne aşık, manyak meraklı vb. olunması gerekmiyor. İlk yazdıklarımdan bu anlaşıldı ve onun üzerinden gidildi ama, aralarda bir yerlerde yine yazmıştım. Satış / Pazarlamacının sattığı ürünü de bilmesi ve hakim olması gerekiyor. Tamam süper teknik detay bilmesin, ama müşteriyi yönlendirebilsin. Müşteri zaten kek, ne desen inanacak. Bilinçli müşteri gelip sana sormuyor zaten, alıyor çıkıyor, ne alacağını önceden araştırmış.

Bu deneyimi sadece bir Teknosa'da yaşadım. Bodrum Oasis Teknosa Hatta herifi övücü, ödül vs. bişey almasını sağlayıcı bişey yapayım dedim, ne ismini alabildim, ne de mağazaya tekrar gidebildim.

Dijital fotoğraf makinası almak istedim. Ne alacağım bana yardımcı olur musunuz dedim, bir vatandaşı çağırdılar, eleman geldi, en az yarım saat harcadı, o makinede bu var, bunda bu var, onda bu yok, ama gerekli değil, şu olursa bu olur bu olmazsa bu olmaz. Makineyi aldım çıktım gönül rahatlığı ile...

Her türlü mağazada karşılaştığım satış elemanlarını gördükçe, herhalde diyorum bu kadar "kurumsal" cümle, bu kadar eğitim, bu kadar bilmemne, hepsi boşa gidiyor. Dediğiniz gibi iş yalnızca "hedef"e saplanıp kalıyor ve bu insanlar da kendilerini geçindirmek adına her türlü taklayı atıyorlar.

[Batum]

Farklı firmada büyük araç yedek parça işinde sekiz sene çalıştım, doğuşa kaçdefa başvuru yapsamda üniv olmadığından kabul etmediler.. bence bu yönde değerlendirmeleri yanlış..

[mbulur]

Otomotiv sektöründe faaliyet göstermiyorum. Çok uzun zaman önce otomotiv sektörünün çalışılabilecek en iyi şirketinde, distribütörün merkezinde yönetici olarak çalıştım.
Zor ve uzun çalışma şartları A'dan Z'ye nerdeyse tüm işkollarında mevcut. Bankacılar sabah 09:00'da başlar çoğunlukla şubeden 20:00'de çıkar. Yetmez eve iş götürür. AVM mağaza çalışanları haftanın belki bir günü o da haftaiçi izin yaparak sabah 09:00 - 10:00 gibi işe başlar en erken 23:00'de çıkar. Oto sanayi sitelerinde 09:00'da mesai başlar soğuk yada sıcak demeden ısıtma ve soğutmanın olmadığı ortamda 19:00'a kadar çalışılır. Günlük toplamda 10 saat çalışılmayan yer yok gibi birşey artık.

Bu durumu onaylıyormuyum? Koca bir HAYIR. Büyükşehirlerde insanlar ne yazık ki işten eve gidip dönen köleler oldu, değil özel meraklarına ve hobilerine, ailelerine bile ayıracak vakitleri yok denecek kadar az artık.

Senin gibi konaşanlara patronların cevabı hazırdır "Kapıdan ses çıkarmadan dışarı".

[driver_can]

Geçen hafta ilk görüşmesini yaptığım doğuş oto satış temsilciliği için bugün aradılar.Sınava davet ettiler.Sınav içeriği tam olarak nedir?Daha önce tecrübe etmiş arkadaşımız var mı?Zor mudur kolay mı

[ozoozo]

Geçen hafta ilk görüşmesini yaptığım doğuş oto satış temsilciliği için bugün aradılar.Sınava davet ettiler.Sınav içeriği tam olarak nedir?Daha önce tecrübe etmiş arkadaşımız var mı?Zor mudur kolay mı

Sınavdan kasıt nedir , bilgi verildi mi ?

Genelde yapılan sınavlar OPQ (Kişilik envanteri) testi yapılır ve ingilizce sınavı yapılır.

OPQ testinde olduğunuz gibi cevap vermeye ve ilk aklınıza geleni seçmenizi tavsiye ederim , sınavın herhangi bir doğru veya yanlış cevabı yoktur. Kişilik testi yapılıp , kişinin tutarlılığı kontrol edilir , verilen cevaplar birbirinden alakasız veya tutarsız çıkarsa elenme sebebidir. Kurumsal firmalarda yönetici adaylığında da bir çok şeyin önünde geliyor bu test , 2 senede bir tekrar yapılır ve çıkan sonuç gerçekten sizin kariyer planınıza yön verebilir

Satış için gerekli sınavlar bunlar olacaktır diye düşünüyorum. İngilizce bilginizi bilmiyorum fakat eften püften şeyler çok takılmaya gerek yok.

[driver_can]

Sınavdan kasıt nedir , bilgi verildi mi ?

Genelde yapılan sınavlar OPQ (Kişilik envanteri) testi yapılır ve ingilizce sınavı yapılır.

OPQ testinde olduğunuz gibi cevap vermeye ve ilk aklınıza geleni seçmenizi tavsiye ederim , sınavın herhangi bir doğru veya yanlış cevabı yoktur. Kişilik testi yapılıp , kişinin tutarlılığı kontrol edilir , verilen cevaplar birbirinden alakasız veya tutarsız çıkarsa elenme sebebidir. Kurumsal firmalarda yönetici adaylığında da bir çok şeyin önünde geliyor bu test , 2 senede bir tekrar yapılır ve çıkan sonuç gerçekten sizin kariyer planınıza yön verebilir

Satış için gerekli sınavlar bunlar olacaktır diye düşünüyorum. İngilizce bilginizi bilmiyorum fakat eften püften şeyler çok takılmaya gerek yok.

Evet dediğiniz gibi bir sınavmış matematik kelime anlamı ve kişilik bilginizi içeriyor dediler.Sonrada İngilizce sınavı yapılacakmış.İngilizce bilgim o sınav için yeterli olacaktır diye düşünüyorum bakalım.Üniversitede bölümümde derslerim ingilizceydi.

[_AS_]

Otomobil satış temsilcilği ve Doğuş otomotivde bu işi yapmak hakkında son bir yıl içinde iki tane konu açıldı ve orada gerekli eçıklamları yaptım, sektörün içinde olanlar ve daha önce bu işi yapmış olanlar da yazdı.

Otomobil satış temsilcisi olarak çalışmak istiyorsanız markadan daha çok bu işi distribütörün kendi satış bayisinde yapın örneğin Doğuş Oto. Neden? Çünkü
1) Genellikle sizinle aynı pozisyonda çalışanlar aynı akademik eğitim seviyesine ve sahip olursunuz. Bu arada aynı poziyonda çalışanlar olarak yaş ortalamalarınızda yaklaşık aynı olur.
2) Profesyonel bir insan kaynakları değerlendirmesi sonucu işe alınırsınız. Bunun birçok yönden faydası vardır.
3) Haklarınız tam olarak yatar. Yani o ay prim dahil brüt 5000 TL kazancınız varsa bu doğrudan bordronza yansır ve sigorta primlerinizde bu bedelden yatar. Ancak patron şirketinde bordronuz asgari ücret üzerinden yatar geri kalan kazancınız elden ödenir.
4) Patron bayisinde olduğu gibi tepende aslında yönetici olarak bulunduğu pozisyon için hiçbir yeterliliği, tecrübesi, yeteneği olmayan patronun oğlu, kızı, kardeşinin çocuğu, dayısının oğlu vs gibi kişiler olmaz. Yöneticin ya sektörde başarılı olduğu için yükselmiş biridir yada ilgili grubun başka bir biriminden yönetici olarak gelmiş biridir.
5) Aylık hedefin olacak. Otomobil satış danışmanı olduğun için kurumsal şirkette hedefinde araç satş adedi olarak belirlenir. Başka bir konuda hedefin olmaz. Patron bayisinde ise araç satış danışmanı olsan bile araç satış hedefinin yanında kasko, trafik sigortası, aksesuar, oto kuaför, kışlık lastik satışı gibi çalışma alanınla alakasız hedefler koyarlar. Bu hedeflerden herhangi birinden eksiğin olduğunda primin 100 alacaksan 20'ye düşer. Bu oran kurumsal yerde araç satış hedefini tutturamadığında da böyledir. Örneğin sana aylık satış hedefi verildi hedefi tutturursan alacağın prim 100 ise hedefin %80'ini tutturduğunda 80 değil 30 alırsın. %80'den azını öreğin %75'ini yaptığında 75 değil 10 alırsın. Aracı sattıktan sonra müşteriyi ararlar, memnuniyetini sorarlar müşteriden "Memnun kalmadım, memnun kaldım, çok memnun kaldım" seçeneklerinden birini söylemesini isterler sadece çok memnun kaldım cevabı alınırsa satıştan hakettiğiniz priminizin tamamı ödenir memnun kaldım derse priminizin yarısı ödenir diğeri için sonucu tahmin etmek zor değil.
6) Otomobil sektörü her yıl hedeflerin ciddi oranda büyüdüğü bir alan. Yani distribütörler hedefleri %20 olarak büyütüyor ve bu büyüme bayilerin satış adetlerine yansıyor haliyle bayinin satış adedine yansıyan %20 büyüme daha fazla olarak örneğin %30 olarak sana yansıyor. Ancak sen bu hedefi tutturduğunda gelirin sattığın adet oranında artmıyor. O yıl başında hemen yeni prim oranları belirleniyor ve sen %30 satarak bir önceki yıl aldığın kadar prim alıyorsun. Yada yıllık zam oranı ne kadarsa örneğin %5 ise sen %30 fazla adet satıyorsun ama önceki kazandığının sadece %5 fazlasını alıyorsun. Bu kısır döngü 5 yıl tekrarlanınca sen bu defa eskiden kazandıklarına bakıyorsun ve yaptığın işe oranla kazancın seni tatmin etmiyor, kazanç ve gelecek endişesi başlıyor ve işi bırakıyorsun.
7) Her ay hedefini tutturman mümkün değil, yıllarını vermiş en az aynı distribütör bayisinde 5 yılını arkada bırakmış iyi satış yeteneklerine sahip ve ciddi bir müşteri portföyü oluşturmuş bir satış danışmanı yılın 12 ayının 9 ayında hedefini yapar.
8) Angaryası bol işdir. Belirli bir frekansta günlük temas etmen gereken müşteri sayısı hedefin vardır, bu çok ciddiye alınır bunu gerçekleştirmen ve bilgisayarda ilgili yazılımda kayda girmen gerekir. Temas edeceğin müşterilerin bazıları daha önce kaydı olan müşteriler bazılarıysa örneğin showroom ziyareti gerçekleştiren ilk kez kayıt altına alınacaklar olacaktır. Gelmezsede müşteri nasıl temas edeyim diyebilirsin ama edeceksin işte oluru yok. Girmezsen yada yapmazsan sistem sana uyarı verir ve en üstteki yönetici dahil raporlar. Primin kesilir, uyarı alırsın ve daha sonrasında işine son verilir.
9) Seni aşağılayacak olan insanlara, sırf seni şikayet edip bundan maduriyet kazanıp ayrıcalık almaya çalışan müşterilere hazır ol. Müşteri sana ne yaparsa yapsın çıtını çıkaramazsın. Yöneticinin "Burada çalışanın hiçbir şartta müşteriye karşı haklı olması mümkün değildir" lafına hazırlıklı ol.
10) Şirket gizli kamera kaydı yapan gölge müşteriler gönderir o an gününde değilde kurum çalışma yapısına aykırı davrandıysan vay haline.
11) Haftada 6 gün çalışırsın bu yılın son iki ayında daha da yoğun olur ve ayda en fazla 2 gün izin yapabilirsin. Bu süreçte çalışma saatlerinde uzar. Yani 6'da çıkarken 7.30'da çıkmaya başlarsın. Hatta örneğin 6 satış danışmanı varsa hergün 3 kişi saat gece 9'a hatta 10'a kadar nöbetçi kalır.
12) Doğuş Oto'da yemeklerin belirli bir kalite standardı olaniyi bir şirketten gelir ve çeşitli seçeneklerin olur. Kimi patron bayilerinde olduğu gibi çorba ve makarnaya talim etmezsin. Yada kişi başı 6 liraya tabldot getiren yerden yemezsin.
13) Kışın sıcak yazın ise serin yerde iyi iklimsel şartlar altında çalışırsın. Çoğu patron bayilerinde olduğu gibi kışın showroomda soğukta kabanla ayaklarının tabanı donarak, yazında sıcakta koşudan gelmiş at gibi dilin dışarıda çalışmazsın.
14) Bir sorun olduğunda ilgilenecek profesyonel birileri vardır. Örneğin bilgisayarla ilgili bir sıkıntı olduğunda çalışan IT uzmanı vardır, talep açarsın ve gelir halleder. Patron şirketinde olduğu gibi "Filancaya söyle o anlıyor baksın" gibi durumlar olmaz.
15) Gelecek vaadeden bir sektör değildir. Sirkülasyonu çok fazladır. Çok az çalışan kurumsal şirketlerde bir üst seviyeye terfi eder. Kariyer imkanı sunmaz.

Burada daha öncede yazılan işte satış danışmanları 150,000 - 200,000 TL'lik arabalara biniyor, F30 BMW'ye biniyor laflarına gülüp geçiyorum. Bu arabalara satış danışmanlığı işinden kazancıyla kimse hakkıyla binemez. Bu tarz araçlara binen bir satış danışmanı varsa; ya ailesinden aldığı parayla almıştır yada bir köşede parası vardır ve sektörün içinde olduğundan bir şekilde kazandıracak fiyattan denk getirip alıyor ve bir yandan binerken bir yandan da aracını satmaya çalışıp ek gelir elde etmeye bakıyordur.
Ayrıca Audi, VW, Seat yada Skoda satan Doğuş Oto'da satış danışmanı olarak çalışıp BMW binersen yöneticinden sarı kartı görürsün ısrar edersen sonuç kırmıza karta kadar varır. Tecrübemle sabittir. Servis çalışanı olsan Honda, Toyota vs gibi araçlara binsen birşey demezler ama onlarda F30'a E90'a filan binse onlarda aynı uyarıyı alır. E46 ya hatta E36'ya bile tahammül edemeyenler olacaktır. Ancak 2014 Linea'ya binersin sana kimse git 2008 VW'ye bin demez.
Aynı durum Borusan Oto'da çalışır Mercedes'e yada Audi'ye binersen de geçerlidir. Ancak Borusan'da çalışır VW'ye binersen birşey demezler çünkü BMW, Land Rover yada Jaguar premium otomobilken VW premium olmadığından kullanabilirsin.

Kısacası daha önce yazdığım gibi kurumsal olan distribütörün kendi bayisinde yani Doğuş Oto'da bile çalışsan otomobil satış danışmanlığı gelecek vaad eden, kariyer sağlayan, iyi kazandıran bir sektör ve pozisyon değildir.

Yazdıklarınızın çoğu doğru,

Fakat ben 320ied F30'a biniyorum. Baba parası ile de almadım gülüp geçilecek bir durum yok yani söylediğin gibi. Kredisini ödüyorum. Neyse konu o değil, kimsenin laf ettiğide yok araca, arkadaşlarımdan 2 tanesinde C180 kullanan var, keza bir o kadar da golf a3, a4 kullanan var.
Yönetici arada bir takılabilir laf arasında ama ciddi bir şekilde kimse birşey söylemedi bugüne kadar. Doğuş Oto bayileri arasında da bu söylediklerim değişkenlik gösterebilir tabi.

Ücret konusunu paylaşmamız yasak fakat herkes çalıştığı kadar kazanıyor diyebilirim. Bu arada Seat, Skoda VW arasında da danışmanın kazanç farkları çok fazla olabiliyor. VW'de bir danışman ayda 30-35 fatura ya kadar kesebilirken skoda da bu 15-20 de kalabiliyor.

Son olarak, herşey gerçekten para değil, bu iş insanı manevi olarak gerçekten çok yoruyor, izin hedef müşteri memnuniyeti vs derken hayatınızın büyük bir kısmında kafanızı bunlara yoruyor olduğunuzu farkediyorsunuz.
Ayrıca bu işi yapacaksanız KESİNLİKLE VE KESİNLİKLE distribütör bayisinde yapın (Doğuş Oto, Borusan vs)

[AyrtonSenna]

Bende renault bayisinde binek araç satışından,piyasada ticari araç satış konusunda ad yapmış büyük bir galeride çalışıyorum Binek araç satışımı iyi ticari mi derseniz binek derim her zaman.Çünkü ticari araç satarken aracın kaç dingil olduğunu köprüden geçip geçmediğini tako ruhsata işlimi muayene yoksa çekme belgeli satış verildiği için bir dünya tantana çekiyorsunuz.İzin ise hafta sonu sadece bir gün kullanıyorsunuz o da gün değiştirme şekliyle bir hafta c.tesi bir hafta pazar şekliyle resmi tatillerde full açlışıyorsunuz 1 ocak dahil bunada

[M3CSL]

Yazdıklarınızın çoğu doğru,


Ayrıca bu işi yapacaksanız KESİNLİKLE VE KESİNLİKLE distribütör bayisinde yapın (Doğuş Oto, Borusan vs)

Evet distrubutor haricinde genelde bayiler türk mantığında çalışıyor, baskı, şirket içi rekabet, olmazsan daha iyisi mantığı..
Yani kurumsallık beklemeyin

[Bad-Fast]

sınava giren arkadaş , var mı güncel bir durum nedir son görüşlerin

[driver_can]

sınava giren arkadaş , var mı güncel bir durum nedir son görüşlerin

Sınava salı günü gireceğim kısmetse.Şuan Bi değişiklik Yok.

[Bad-Fast]

hadi hayırlısı bakalım buradan bilgilendir bizi de , bende düşünüyorum bu sektörü tecrübe olur

[GökhanÖzkan]

bende bir kaç satır yazayım..
güzel sanatlar lisesi ve güzel sanatlar fakültesi mezunuyum..
aslında sektöre olan ilgim tamamen otomobillere olan ilgimden kaynaklanıyor. fakat işin özünde yatan sebepse türkiyede orta gelirli bir ailenin çocuğuysanız parmakla gösterilmeyen bir üniversiteden mezunda değilseniz idealistlik sadece bir süre devam ediyor. sonrasında hayat mücadelesi başlıyor. ben mezun olduktan sonra bir süre okuduğum bölümle alakalı işler yaptım. tamam işin teoriğini öğrendim pratiktle beraber para kazanma waktiydi. kazandımda ama her gün işe küfür ede ede gidtmeye başladım. daha sonrasında otomobil merakı ve ailemin içinde gördüğüm esnafçılıktan kaynaklı satış yapabilirmiyim acaba vs vs derken kendimi sektörde yer bulmaya adadım resmen.. 20 30 tane cv gönderdim tabii o zaman sektörle alakalı en ufak bir tecrübem yok ve başvurmaya cesaret ettiğim en büyük bayii vs bayisi sebebide kullandığım satın almak için 3 4 defa müşterisi olduğum için ürününü biliyorum bende müşterisi olduğum için empati kolay kurarım diye düşündüm.. bu verdiğim 20 30 cv den ne yazıkki herhangi bir cevap alamadım. bir çoğu gerekli yerlere ulaşmamıştır bile.. hala cv bırakan olduğunda bırakılan arkadaşın çekmeceye atıp durumu salladığını gördüğümde çok kızıyorum gerekli yere ulaştırıyorum. oradan sonra durum tabiki nasip kısmet.
sonrasında bi sohbet arasında neler yapıosun falan filan derken bende 2013 yılında Mercedes-benz bayiilerinden birinde işe başladım..
evet tam olarak dediğim gibi cv ler araya torpiller falan yok. satış müdürü bizim kafadan eskiden 106 gti typer vs kullanmış ayak üstü modifik muhabbeti beni sektöre soktu. otomobil merakımın bir yararını görmedimmi evet gördüm.. ama bu tamamen benim durumum yani. merakım olmayan bir şeyi kulağımdan da soksanız zihnimde 5 dakika tutmam. ilgili olduğum birşeyi inanıp kavramam çok daha kısa sürüyor. kısa zamanda otomobil bilgisinin merakının satış yaptığınız masada oturmaya yararının %20 desteği olduğunu düşünenlerdenim... premium segmentte üst sınıf araçlar sattım amg motorlular, s serisi vs vs vs... tablonun tümüne baktığımda ilk gördüğümde ilk bindiğimdeki heyecan yerini hayatta kalma savaşına bıraktı.. en son AMG GTR gelmişti kapını açıp iç döşemesine baktım katalogta göründüğü gibimi değil mi diye sonra kapısını kapattım.. satılana kadarda yüzüne bakmadım.. instagrama bakıyorum eskiye dönük her yeni modelde her yeni araçta hatta farklı renk vs olduğunda paylaşıyormuşum. özel bir araç sattığımda paylaşıyormuşum zamanla paylaşımların arası açılmış zamanla araya başka şeyler girmiş ve bir zaman sona o araç bir objeye dönüşüyor.. hatta ben şirkette adam hasta abi seviyor bu araba işlerini derlerdi.. bir zaman sonra çünkü o aracı satıyorum aliminyum benim olmuyor ya.. hedef tutmadığı zaman sevdiğin arabalara bunu yapan mühendisin amk spor gaztesi diyorsunuz o mühendislik harikası olan araca.. ))) gelgelelim markanın iç yapısına compact sınıftan bir araç satan adam listenin en pahalısınıda sattığında aynı parayı prim olarak alıyorsa o aşkta bitmiştir o hırsta.. 2 müşteriden hangisine harcadığınız emek günün sonuna kazancınıza daha olumlu yönde etkide bulunuyorsa sizde olmak istedğiniz yeri sorular oluyorusunuz.
bu tamamen benim fikrim ve daha önce çalıştığım şirketin yapısıyla alakalı..
bir zaman sonra da kafamda o şirketle alakalı bavulu topladım ve benim için daha doğru olacağını düşündüğüm bilgimi tecrübemi otomobil merakımı daha verimli kullanabeileceğimi düşündüğüm markaya gelmeyi planlayarak geçti.. aşamalar, görüşmeler derken benim ii n şimdilik iyi olacağını düşündüğüm yerdeyim..
gelirle alakalı olarak durum tamamen şu; hayat standartınız nerede? 50.000 de kazansanız aylık ona göre giderleniriniz olacaktır.. satış işinde yıldız olup rakamları tavan olanlarda var ortalaması 4.000 5.000 olanda var işte bu yeterlilik kişiden kişiye değişir. lokasyondan lokasyona markadan,markaya iş yapış şeklinize hatta shworoomda oturduğunuz masadan masaya bile değişir. bunu genellemek malesef zor. genel olarak stres yönetimi oldukça fazla fakat çalıştığınız ortam temas kurduğunuz müşteri kılık kıyafetiniz vs işin geneli her ne işi yaparsanız yapın olmak istediğiniz yerdemisiniz? yaptınız iş sizi yansıtıyor mu? işinizi yaparken en büyük etken para kazanmak tabiki ama mutlumusunuz uğraş verip mücadele ettiğiniz durumdan memnun musunuz? meslek değil iştir olayına tamamen katılıyorum çok farklı eğitimler almış çok farklı özellikleri olan insanlar yapıyor bu işi.. başarabiliyorsa yapıyo... mesela ben doktorluk yapamam birinin koluna dikiş atamam ameliyat vs benim başarabileceğim birşey değil çok iyi yemek yapamam kısacası herkesin meraklı olduğu başrabildiği şeyler farklı bu alanlarda işlerini çok yapıp biryerelere gelenlerde var kaçarak uzaklaşmanız gerekenlerde.. benim başarabildiklerim arasında huzulumuyum mutlumuyum bu ikisinin sonuna da kazanç elde edebiliyormuyum bu önemli.. ama basa basa söylüyorum techturkey eşrafından biri olduğunuzda mükemmel bir satışçı on numara satış danışmanı olmazsınız lütfen bu algıdan çıkın dsg nin içeriğini hatta çalışma mantığını bilmeyipte ayda 20 fatura kesenler var..armut alamaya gelene elma satamıyorsunuz çok nadirdir onunda örneği zaten parası var bilgisi yok siz ona sunarsanız alacaktır.. (içeriğinde ilgi alaka vs vs svs süreç zaten bu şekilde)

biraz uzun oldu ama sorulan sorulara cevap olmuştur sanırım.. ziyaret etmek isteyen çalıştığım yerin atmosferini merak eden varsa Borusan Oto Samandıraya çay-kahve içmeye beklerim.. dilim döndüğünce burada da sorularını yanıtlamaya çalışırım..

[GökhanÖzkan]

bende bir kaç satır yazayım..
güzel sanatlar lisesi ve güzel sanatlar fakültesi mezunuyum..
aslında sektöre olan ilgim tamamen otomobillere olan ilgimden kaynaklanıyor. fakat işin özünde yatan sebepse türkiyede orta gelirli bir ailenin çocuğuysanız parmakla gösterilmeyen bir üniversiteden mezunda değilseniz idealistlik sadece bir süre devam ediyor. sonrasında hayat mücadelesi başlıyor. ben mezun olduktan sonra bir süre okuduğum bölümle alakalı işler yaptım. tamam işin teoriğini öğrendim pratiktle beraber para kazanma waktiydi. kazandımda ama her gün işe küfür ede ede gidtmeye başladım. daha sonrasında otomobil merakı ve ailemin içinde gördüğüm esnafçılıktan kaynaklı satış yapabilirmiyim acaba vs vs derken kendimi sektörde yer bulmaya adadım resmen.. 20 30 tane cv gönderdim tabii o zaman sektörle alakalı en ufak bir tecrübem yok ve başvurmaya cesaret ettiğim en büyük bayii vs bayisi sebebide kullandığım satın almak için 3 4 defa müşterisi olduğum için ürününü biliyorum bende müşterisi olduğum için empati kolay kurarım diye düşündüm.. bu verdiğim 20 30 cv den ne yazıkki herhangi bir cevap alamadım. bir çoğu gerekli yerlere ulaşmamıştır bile.. hala cv bırakan olduğunda bırakılan arkadaşın çekmeceye atıp durumu salladığını gördüğümde çok kızıyorum gerekli yere ulaştırıyorum. oradan sonra durum tabiki nasip kısmet.
sonrasında bi sohbet arasında neler yapıosun falan filan derken bende 2013 yılında Mercedes-benz bayiilerinden birinde işe başladım..
evet tam olarak dediğim gibi cv ler araya torpiller falan yok. satış müdürü bizim kafadan eskiden 106 gti typer vs kullanmış ayak üstü modifik muhabbeti beni sektöre soktu. otomobil merakımın bir yararını görmedimmi evet gördüm.. ama bu tamamen benim durumum yani. merakım olmayan bir şeyi kulağımdan da soksanız zihnimde 5 dakika tutmam. ilgili olduğum birşeyi inanıp kavramam çok daha kısa sürüyor. kısa zamanda otomobil bilgisinin merakının satış yaptığınız masada oturmaya yararının %20 desteği olduğunu düşünenlerdenim... premium segmentte üst sınıf araçlar sattım amg motorlular, s serisi vs vs vs... tablonun tümüne baktığımda ilk gördüğümde ilk bindiğimdeki heyecan yerini hayatta kalma savaşına bıraktı.. en son AMG GTR gelmişti kapını açıp iç döşemesine baktım katalogta göründüğü gibimi değil mi diye sonra kapısını kapattım.. satılana kadarda yüzüne bakmadım.. instagrama bakıyorum eskiye dönük her yeni modelde her yeni araçta hatta farklı renk vs olduğunda paylaşıyormuşum. özel bir araç sattığımda paylaşıyormuşum zamanla paylaşımların arası açılmış zamanla araya başka şeyler girmiş ve bir zaman sona o araç bir objeye dönüşüyor.. hatta ben şirkette adam hasta abi seviyor bu araba işlerini derlerdi.. bir zaman sonra çünkü o aracı satıyorum aliminyum benim olmuyor ya.. hedef tutmadığı zaman sevdiğin arabalara bunu yapan mühendisin amk spor gaztesi diyorsunuz o mühendislik harikası olan araca.. ))) gelgelelim markanın iç yapısına compact sınıftan bir araç satan adam listenin en pahalısınıda sattığında aynı parayı prim olarak alıyorsa o aşkta bitmiştir o hırsta.. 2 müşteriden hangisine harcadığınız emek günün sonuna kazancınıza daha olumlu yönde etkide bulunuyorsa sizde olmak istedğiniz yeri sorular oluyorusunuz.
bu tamamen benim fikrim ve daha önce çalıştığım şirketin yapısıyla alakalı..
bir zaman sonra da kafamda o şirketle alakalı bavulu topladım ve benim için daha doğru olacağını düşündüğüm bilgimi tecrübemi otomobil merakımı daha verimli kullanabeileceğimi düşündüğüm markaya gelmeyi planlayarak geçti.. aşamalar, görüşmeler derken benim ii n şimdilik iyi olacağını düşündüğüm yerdeyim..
gelirle alakalı olarak durum tamamen şu; hayat standartınız nerede? 50.000 de kazansanız aylık ona göre giderleniriniz olacaktır.. satış işinde yıldız olup rakamları tavan olanlarda var ortalaması 4.000 5.000 olanda var işte bu yeterlilik kişiden kişiye değişir. lokasyondan lokasyona markadan,markaya iş yapış şeklinize hatta shworoomda oturduğunuz masadan masaya bile değişir. bunu genellemek malesef zor. genel olarak stres yönetimi oldukça fazla fakat çalıştığınız ortam temas kurduğunuz müşteri kılık kıyafetiniz vs işin geneli her ne işi yaparsanız yapın olmak istediğiniz yerdemisiniz? yaptınız iş sizi yansıtıyor mu? işinizi yaparken en büyük etken para kazanmak tabiki ama mutlumusunuz uğraş verip mücadele ettiğiniz durumdan memnun musunuz? meslek değil iştir olayına tamamen katılıyorum çok farklı eğitimler almış çok farklı özellikleri olan insanlar yapıyor bu işi.. başarabiliyorsa yapıyo... mesela ben doktorluk yapamam birinin koluna dikiş atamam ameliyat vs benim başarabileceğim birşey değil çok iyi yemek yapamam kısacası herkesin meraklı olduğu başrabildiği şeyler farklı bu alanlarda işlerini çok yapıp biryerelere gelenlerde var kaçarak uzaklaşmanız gerekenlerde.. benim başarabildiklerim arasında huzulumuyum mutlumuyum bu ikisinin sonuna da kazanç elde edebiliyormuyum bu önemli.. ama basa basa söylüyorum techturkey eşrafından biri olduğunuzda mükemmel bir satışçı on numara satış danışmanı olmazsınız lütfen bu algıdan çıkın dsg nin içeriğini hatta çalışma mantığını bilmeyipte ayda 20 fatura kesenler var..armut alamaya gelene elma satamıyorsunuz çok nadirdir onunda örneği zaten parası var bilgisi yok siz ona sunarsanız alacaktır.. (içeriğinde ilgi alaka vs vs svs süreç zaten bu şekilde)

biraz uzun oldu ama sorulan sorulara cevap olmuştur sanırım.. ziyaret etmek isteyen çalıştığım yerin atmosferini merak eden varsa Borusan Oto Samandıraya çay-kahve içmeye beklerim.. dilim döndüğünce burada da sorularını yanıtlamaya çalışırım..