Ben de diyorum ki, mantığın yanlışlığı şurada;
Kasko bunu bir "pazarlama", "hizmet" olarak veriyor. Bu durumda kaskolar da kaza sonrası servise gelip tamir yapılan araçlar için verdiği "ikame" araç için faturayı düzenleyip "kusurlu" tarafa çakıyor olması lazım.
Bu iş "yasal" veya "doğru" olsaydı, bugüne kadar çoktan çakmışlardı sağa sola. Bu anlamda bir yanlışlık var demeye çalışıyorum.
Yukarıda konuştuk, arabasız kalmak zorunda değil ama aman efendim araç kiralayayım çakayım karşı tarafa demek de doğru değil. Otobüs var, taksi var, arabayı bakım veya bir tamir, parça değişimi vs. için servise bırakınca insanlar ne yapıyor peki? Arabasız kalmak zorunda değilim, hemen araba kiralayayım... Kime fatura edeceğiz.
Kusurlu kişi zaten arabaya hasar vermişse hasarı ödüyor bir şekilde, ya cepten,
ya kaskodan. Başka ne yapsın? Vah adam arabasız kaldı bilmemne olmadı, vah adam arabasız kaldı trene yetişemedi onu da fatura et, vah adam markete gidemedi, eve servis yaptı onu da fatura et... Yok mu bunu "sebepsiz/haksız zenginleşme" veya "hayatın olağan akışına ters" falan diye yorumlayacak hukukçu
Bu "değer kaybı" olayı da zaten çingeneler sayesinde çıktı. Bu da yeni icat galiba, tekrar yazıyorum. Niye, 100TL vekaletle halledelim diye. Kaza yapanı hukuk büroları arıyor hemen. Bize vekalet verin değer kaybı bilmemnesi yapalım...
Ben olsam ödemem, itiraz eder iyi bi avukat bulmaya çalışırım gerekirse. Karşı taraf uğraşsın dursun anasını satayım.
Neyse, inşallah başıma gelmez de haksız çıkmam, ne diyeyim... Halen çok ters geliyor bana, süper saçma bişey.