sevglier hocam şu postuna yazılacak bir şey yok
kafamı yargılayacak gücü kudreti kendinde görmen, seni özgüven açısından takdir etme sebebim
Printable View
En güzeli imkan var ise gittiğin yerde 1 aylık bir yer kirala, tr de yaşıyormuş gibi yaşa ve üzerine harcadığının bir kısmı kadar ya şu olsaydı ya bu olsaydı diye bir maliyet çıkar.
Yani atıyorum, 1000 gbp kira verdin, ailenle birlikte temel ihtiyaçlarını 500 gbp ye hallettin. 300 gbp diğer giderler. (oradaki arkadaşının aylık ortalama yakıt / elektrik gideri olsun diyelim)
Araç sigortası / sağlık giderleri içinde aylık 400 gbp eklesen, kısacası 2200 gbp kazandığında kötünün iyisi bir hayatın olur.
mesele 2200 gbp yi std olarak kazanabileceğin bir iş mevcut mu ?
Kuzen var diyorsun ama iş ekmeği bölüşmeye geldiğinde o işler değişir emin olabilirsin.
Yazığım rakamları orada uzun süreki yaşayan adamın hayat tarzına göre ortalama alarak kendine adapte edersen sağlıklı bir veri çıkar.
Diğer taraftan tr de bu ing. de bu demek çok makul değil.
Burada bir diş dolgusunu 200 tl ye yaptırırsın, orada belki 1000 pound'dur, bütünsel bakmak lazım. Dersine iyi çalışırsan olmaması için bir sebep yok bence.
bu dediklerinin hepsini hem kuzenle hem eşimle konuştuk planımızı yaptık sadece benim çalışmamla nasıl bir hayatımız olacak onu görmeye çalışacağız o yüzden 3 haftalığına gidiyoruz
hatta ben iş bulup çalışmayı düşünüyorum en kötü kuzenin yanında çalışırım ücret almadan ama o tarz bi işte ne kazanacağımı bilirim en azından
mutfak alışverişi kira faturalar hepsini birebir yaşayacağız
sonra eşimin oradaki psikolojisi ne olacak onu göreceğiz son sözü o söyleyecek onu bir şeye zorlamak istemiyorum
sonra diyelim tamam dedik işimizi gücümüzü ayarladık ücretsiz izin alıp gidicez denicez ank antlaşmasına başvurucaz şartlara bakıcaz
baktık olmuyor 3 ay sonra 4 ay sonra geri dönücez buradaki düzenimizi riske etmicez
sanki ben "ingiltere dünyanın en iyi ülkesi siz niye gitmiyorsunuz salaklar" demişim gibi cevaplar alıyorum
10 senedir ev geçindiriyorum ben sorumluluklarım ve ailem herşeyden önce geliyor öyle 2 günde karar verecek bir insan değilim belkide dönünce size ingiltereyi kötülicem daha gitmedim nereden bilebilirim ki..
tl-gbp kıyaslaması yapma sebebim benim orada geçinmemle ilgili değil alım gücüyle ilgili
1300 pound örneği de 2 aydır orada olan başka bir memur arkadaşımla ilgili o da ücretsiz izin aldı o da şansını deniyor
yani sizce para hesabını kıyaslamasını bilmeyecek adam mıyım? :D
benim mesleğim olmuş artık para birimlerinin birbirleri ile koreleasyonu
hele birde buradaki trade imkanım ingilterede olursa iş miş bakmam evde sadece trade ederek rahat rahat geçinirim :D
ztn gidince kuzene tfse den hesap açtırıp bi future platformlarına da bakıcam
Burada kimse birbirinin kötülüğü için yazmıyor ben buna inanıyorum, bir çoğu yazamadığı ama ya kendine ait ya etrafından gördüğü ya da ailesinden gördüğü tecrübeye dayanarak bir şeyler paylaşıyor öyle bakmak lazım.
Neticede gittiğinde şartların süper de olsa sana süper olacak sıkıntılı da olsa o sıkıntıyı sen yaşayacaksın.
Ben gördüğüm kadarıyla şartlarının elverişli olduğunu düşünüyorum, genel kanı alım gücü olarak sadece günlük ihtiyaçlara bakmamak yönünde forumda yazanlara göre, ki bende benzer düşünüyorum.
Hayırlısı diyelim. Biz istifa etsek almazlar bu bile büyük lüks..
Dil okulu için yazın Londra'ya gittim yemek konusunda çok basitimdir ( yapmadım hazır yedim ama hep en fast food tarzı olduğu için çok ucuz. )
Ha keyfi harcamalarımı çıkıyorum ingiltere de 1300 paund ile çocuklu bir ailenin geçinmesi çok çoook zor.
Bu tartışmaya kurlar üzerinden devam edilirse saçma boyutlara gider evet alım gücümüz yerlerde örneğin;
Bi iphone xs max nedir TR fiyatı nedir TR de asgari ücret nedir ingilterede nedir TR vatandaşı kaç saat çalışır alır bunu 30 saniye düşünerek kararı verebilirsiniz.
Teknoloji dürtelemeyi bıraksam kırmızı et 42 TL, en son belçikada 5.50€ ydu. Asgari ücret 1593 Eur (google) kaç kg et alabilirsin yada kaç 1 kg et için kaç saat çalışırsın?
Başka bi örnek TR de bi asgari ücret kaç litre benzin alır? Biraz daha mantıklı oldu bence. Avrupada absürt pahalı hiçbişeye rastlamadım. 11 yıldır gider gelirim ilk gittiğimde iyi bir yerde et döner 5 eur idi hala 5 eur. Bizim reyonda düşünerek uzandığımız et peynir kaşar türevi hayvansal gıdalar orda her vatandaşın tüketebileceği fiyatlarda.
Burdaki parayla orda bişey almaya kalkarsanız pahalı gelir. Ordaki parayla burdan bişey almaya kalkarsanız ucuz gelir.
Burda hesabı insan üzerinden yapmak lazım. Bi insan bi saatte kazandığıyla TR de ne alır oralarda ne alır. Kimse kusura bakmasın aksini iddaa etmekte özgürsünüz ama ekonomimiz kuduz. Oralarda kimse bizim ülkemizdeki gibi standart yaşamsal faaliyetlerinizi devam ettirirken aldığınız yediğiniz içtiğiniz şeylere kolum gibi vergi yüklemiyor.
almanyada ve hollandada 1 maaş genelde evin kirası, genel giderler, sağlık sigortası, araba sigortasına vs gider. attığınız çöpün bile parasını verirsiniz. mesela bekar olunca devlet sizden daha çok vergi kesiyor, 2800 euro maaş alan bi kişinin 1000 eurosunu devlet baştan vergi diye alıyor. londra'da daha önce bulundum bi süre diğer avrupa ülkelerine nazaran çok pahalı. ve şunu gördüm 100 euro onlarda 100 birim paraya denk geliyor yani bizim 100 TL'miz, ama harcarken çok pahalı geliyor onlara. dışarda yemek yiyemezsiniz genelde, sosyal yaşantınız kısıtlıdır. 2 kişi çalışmadan geçinmek çok zor hele cocuklu ise imkansız
Bunun nedenini bana açıklar mısın?
Ben dataları vereyim haftada 7 gün 5 saat çalılıyorum
Aylık totalde elime 1300 pound geçiyor
Bir kasabada yaşıyorum her yer yürüme mesafesi(ki İngiltere de bir kaç büyük şehir dışında her yer kasaba)
Ev 1 odalı flat kirası 550 pound
Geri kalan harcamaları da trdeki yaşantımızda göre yazalım
Bakalım ne çıkıyor ortaya
Dûnyanin genelinde sıkıntı var gardaşlar, egitimin iyi degilse zanaatin kuvvetli degilse hic bi yer kolay degil.. 7 iklimi defalarca gezmis bi kardesiniz olarak soyluyorum..
Londra'da mülk sahibi kanunlarına uygun avantajlarından faydalanmak için 1 yıla yakın kaldım
Dediğiniz rakamlara çok çok basit ve taşındığınıza değmeyecek bir hayat yaşarsınız.
O rakamlara dikkatinizi çekerim sosyal hayatınız az ya da haftasonu değil HİÇ olmaz.
Gözden çıkardığınız yaşam standartlarına değmeli bana kalırsa
Çünkü Londra gerçekten sosyal anlamda her kitlenin kendine uygun en güzel aktiviteleri bulup vizyon/yaşam kalitesini her katılımda arttırabileceği bir yer bence
Son olarak tavsiye olarak değerlendirmeyi düşünürseniz eğer
Babam kalp rahatsızlığı geçirdikten sonra fahri imkanlardan faydalanmasına rağmen Londra yerine Nice'e geçti ara sıra Istanbul/Nice sürekli gidip geliyor
Maddiyat olarak daha rahat iş olarak geneli turizm ağırlıklı ama kalite olarak düşünülürse Avrupa'nın bana kalırsa en yaşınabilir yeri bu tarz Fransa/İtalya'da başkentler yerine sahil bölgeleri de değerlendirilebilir.
Bak bu linkte tam merak ettiklerini alt alta toplamışlar.
How much does it cost to live in the UK per month?
Toplam aylık maliyet 1290 pound ediyor. Bunun içinde otomobil yok, dışarıda yemek yok...vs
Özet, 1300 pound ile kenara hayal ettiğin meblağı koymak mucize ister.
Bunlara kabulüm benim iddiam 1300 pounda İngiltere de bir kasabada yaşanabileceği yönünde çünkü bir arkadaşım bu meblaya yaşıyor şimdi tekrar konuştum
Ama evet sosyal hayatı yok aracı yok lüksü yok
Yani 1300 pound yaşayacak kadar bir ücret fazlası değil
Ben gidersem ztn 1300 pounda gitmem en az 2000-2500 olacak ve yine kasaba hayatı olacak merkez gerçekten çok pahalı
Yaşarsın tabi ama kasaba da ne işle uğraşacaksın da o bahsettiğin meblağı kazanacaksın ? Sağlıkla ilgili bir sıkıntı olduğunda ne olacak? Çocuğun okulu ücretsiz mi? Para biriktiremedikten sonra da İngiltere'de olmanın da pek bir anlamı kalmıyor.
Açıkçası bu hesap ile gideceksen hiç gitme.
Gideceksen de sana haklarını verecek iyi bir firmada iş bularak git. Hiç değilse sağlık sigortan olur, sosyal hakların olur...vs
Diğer türlü ben şu kadar kazanayım, şu kadar kenara koyayım demeler külli yalan olur.
Yine de, hakkında hayırlısı olsun, rast gelsin diyeyim. :)
5-6 sene önce Etiyopya'da iş yapmıştım... paralar peşin, adamlar dürüsttü... ister camiye git ister kiliseye, ister hiç bir şeye inanma kimse kimseyi yargılamıyordu, kazandığın paranın bereketi vardı... neden hep beraber bizi hiç sevmeyen istemeyen birinci!!!! dünya ülkelerine gitmek istiyoruz ki? isterseniz 'ben de sizdenim, hatta hristiyanım, Türkükle de işim olmaz!' deyin, adamlar istemiyor işte yapacak bir şey yok...
2001 yilindaki krizden sonra, vw passat 1.9tdi baaic 11milyardi. Asgari ucret ise 122milyon tl idi.
Bolersek 90 aylik aagaei ucretle sifir vw passat 1.9tdi aliyordunuz.
Bugun asgari ucret 2020tl. Vw passat 2.0tdi ise 340bin tl.
Yani 168aylik asgari ucret.
Saygilarimla.
Evet asgari ücreti parantez içinde google verisi olarak belirttim. Akrabalarımın çoğu işveren ve bugün başlayan adam 1400€ ile başlıyor. Gerek şantiye gerek masa başı. Hadi 1100 olsun yine mal/saatlik ücret hesabında çok geri olduğumuz gerçeğini değiştirmez. Et içinse 3 ay öncesi için konuşuyorum şehir Verviers/Liege yanlış hatırlayım 1-2 eur sapsın kesinlikle 10 eur üstü görmedim antrikot 9.90 dı ki gittiğimde ucuz diye afedersiniz görmemiş gibi kırmızı ete yapışıyorum
Siz direkt olarak Londra / İngiltere olarak başlamışsınız konuya ancak ben daha genel ve global olarak yorumlamak istiyorum bunu farklı bir bakışla.
Türkiye'de son 6 yıldır özellikle de son 1,5-2 yıldır alım gücü neredeyse yerlerde sürünür hale gelmiş durumda. Teknoloji, akaryakıt, otomotiv bir yana tarım ve hayvancılığı da kendi ellerimizle bitirip gıda maddelerinde dahi ithalata bağımlı olmuş hale geldiğimiz için, dövizin yükselmesiyle memleket yaşanmaz hale geldi. Bu konuda farklı düşünen yoktur çok azdır sanırım. Ve hayatı yaşamayı seven çoğu insan da elbette bir B planı düşünüyordur.
Ancak burada şöyle bir şey var, yurt dışına yerleşme kararı alırken çok çok dikkatli olmak gerekiyor. Öncelikle psikolojik olarak bu kararı almaya hazırsanız kendinizi yalnızca bir
ülkeye şartlamamanızı öneririm hele hele bu ülke İngiltere ise. Hem ekonomik hem de sosyolojik anlamda tüm verileri enine boyuna düşünmek ve acele karar vermemek şart.
Her ne kadar İngiltere'ye gitmemiş de olsam çoğumuzun çevresinde İngiltere'ye adım atmış ve tecrübe sahibi kişiler olmuştur ki İngiltere hakikaten İskandinav ülkeleri ve İsviçte Lüksemburg ikilisinden sonra Avrupa'nın pahalılıkta başı çeken ülkesi sanırım. Öncelikle kurları TL'ye çevirmeden yerel para birimiyle kazanılacak ve yerel para birimiyle harcanacak şeylerin hesabını iyi yapmak gerek.
Şu anda Türkiye'de global bir firmada çalışıp o firma aracılığıyla yurt dışında çalışmayacaksanız, sizi hatrı sayılır bir süre rahatça yaşatacak banka hesabınız yok ise nereye giderseniz gidin ilk aylarınızda oldukça zorlanacağınızı düşünüyorum. Bu yalnızca İngiltere de değil çoğu ülke için geçerli. Farklı bir kültür, tanımadığınız insanlar vsvs.
Birçok kişi zaten belirtmiş ancak en doğrusu burada teorik olarak ölçüp tartıp yerleşmeyi düşündüğünüz ülkeye, çok büyük adımlar atmadan önce, turist olarak gidip yerli gibi yaşamak gerekiyor. Hem hayat pahalılığını yerinde tartabilmek hem de insanlarla olan diyaloğunuzu test edebilmek adına. Şöyle bir örnek vermek isterim, 2016 yılı sonlarında 3 aylığına Boston / ABD'ye dil okuluna gittim. O zamanlar dolar 3 seviyelerindeydi ancak orada yaşadığım 3 ay boyunca hiçbir zaman doları TL'ye çevirerek hareket etmedim. Yerel dinamikleri anlamaya çalıştım. Turist gibi harcadım, evimde yemek yapmayıp hep hazır yedim, hiçbir şeyden ferahat etmedim fırsat buldukça farklı eyaletleri gezdim ve günün sonunda konaklama hariç günlük 45-50 USD bütçeyi hiç aşamadım. Gerçekten tutumlu yaşasaydım da günlük 10-15 USD bütçeyle çok rahat yaşardım ki yaşayan arkadaşlarım da vardı. Konaklama için ise 700-750 USD'ye ev arkadaşıyla birlikte çok rahat yaşanabilirdi. Bahsettiğim eyalet California, New York kadar pahalı olmasa da ABD'nin en pahalı 5 eyaletinden biri. İnsanlarını ise çok sevmiştim, sosyal hayatta rahatça diyalog kurabileceğime inanmıştım, iş hayatında ise bulunduğum dil okulunda çalışan insanların birbirleriyle olan iş ilişkilerine ve çalışma şartlarına dikkat etmiştim. Türkiye'ye geri dönüş yaparken de Boston benim için yaşanabilir bir yer olarak aklımda yer edinmişti mesela.
Diyeceğim şudur ki; burada alternatifleri değerlendirmeden, sonrasında kararınızı verip orada birkaç ay geçirmeden temelli büyük adımlar atmayın derim. Son olarak youtube'da kanada geyikleri diye bir sayfa var, iki arkadaş Kanada'ya yerleştikten sonra Kanada'ya dair pozitif ve negatif tüm tecrübelerini aktarıyorlar bu kanalda. Her ülkenin kendi dinamikleri de olsa yurt dışında yaşama hakkında bakış açısı genişletebilecek şeyler paylaşıyorlar, izlemenizi öneririm. Hayırlısı olsun şimdiden. :)
gidersem mecburi gitmeyeceğim
baktım olmuyor çıkar gelirim "bir dönem ingilterede bir kaç ay yaşamıştım" diye anlatırım çok önemli değil geri dönememe takıntım yok hava durumunun kapalı olması bile etken bence dönmeyi düşünmek için
ha baktım 3 ay yaşadık alıştık 5 ay oldu sıkıntı yok 6 ay oldu yasal prosedürleri hallettik gelirimiz fena değil yaşamımız iyi gelmem
bakarsın 2 sene sonra sıkılır gelirim o da çok önemli değil kendimi kasmıyorum
ama konuyu açarken anlatmak istediğim şeyleri anlatamadığımı görüyorum
parayı tlye çevirmeyi neden bu kadar büyüttünüz ben anlamadım ben burada 5000 kazanıyorum orada 13000 kazanacağım demiyorum ki arkadaşlar
parayı tlye çevirdim çünkü oradaki market alışverişinin tl ile yapıldığında bile buradan daha ucuz olduğuna dikkat çekmek istedim
yoksa kiralar buranın en az 5 katı ama bir asgari ücretli burada kira ödeyerek ev geçindiremezken orada bunu her gün et yiyerek yapabilir çünkü alım gücü iyi
ben şunu iddia ediyorum; emek/kazanç/yaşam kıyaslaması yaparsak tr ingiltereden çok daha pahalı bir ülke
konunun özeti budur benim gözümde
Şu işleri bir toparlayayım bende ankara anlaşması ile gitmeyi düşünüyorum. Bakalım nasıl olacak. :D
Ankara Anlaşması ile giden var mı aramızda ?
En azından gider londra derbisini izleriz :D
nedir bu ankara antlaşması ingiltere vizesi ?
Bu arada Londra hakkında bilgi vereyim,
Ailemin evi Kingston'da. Muhit olarak iyi bir muhittir, orta ve orta üst aileler oturur. Teyzemin sölediği bu sene hiç olmadığı kadar dükkanın boşaldığı, indirimlerin arka arkaya gelmesine rağmen insanların alışveriş yapmadığı eskiden dolu olan dükkanların boş boş durduğu oldu. Orada da durumlar bu Brexit muhabbetlerinden sonra biraz değişti. Gireceğiniz iş kolunda dikkatli olun.
benim kafamda hiç bir şey net değil henüz
gel gümüş işi yapalım burada kar marjımız çok yüksek diyen arkadaşta var
kuzen de benimle çalış beraber kebap işi yapalım diyor gillinghamda
ben önce bir gidip 3 hafta bakıcam sonra niyetim sermaye bağlamadan her an dönecek şekilde bir iş bulmak
baktık sıkıntı yaşamıyoruz ileride iş kurarım hemen atlamam..
en güzeli, ortak işi sıkıntı net söylüyorum, şuan çıkmaya çalıştığım bir ortaklık var, batsa da kafam rahat olsa moduna girdim o derece.
He herkesle aynı olmaz ama illa bir sorun çıkıyor, o işi iyi düşün.
Hayırlısı olsun, gidersen de haberimiz olsun ilk ağızdan takip edelim, semavi gibi bir konu açarın artık.
@rebelh ,
Konunun başında takılınan noktaları geçiyorum ben, Polonya'da 1 yıl kadar yaşadım üniversitenin son yılında. Bu süreçte 10 ülkeye defalarca gittim, nerede nasıl yaşanıyor araştırdım ve tecrübe ettim.
Okul sonrası işim de 3 yıldır gıda ihracatı - satış pazarlama kısmındayım, yani farklı ülkeler oralardaki yaşam şekilleri, koşulları ilgi alanım.
Bir çok avrupa ülkesi, kanada, avustralya, amerika, rusya vs gider.
Eğitimli olduğu bir alan, bu alanda da kendini iyi geliştirmiş ve yeni dillere/kültürlere açık her insan için dünyanın bir çok ülkesi ne yazık ki içinde bulunduğumuz ülkeden daha iyi bir hayat sunuyor.
Normal şartlarda çoğu göçmen türk, türklere karşı ön yargının daha az olduğu yada başka bir deyişle yabancıya daha açık kültürlere öncelik veriyor.
Bu durumda tercih Avustralya / Kanada ağırlıklı oluyor genelde.
Sizin durum başka çünkü orada tanıdıklarınız ve bağlantınız varken hiç bir bağınız olmayan başka bir ülkeyi denemek 2. bir seçenek gibi duruyor.
Ben fikrinizi destekliyorum, gitmeyi deneyin. Çoğu ülke bizden daha bereketli, açıklanan istatistikler varken hala işte et ucuz da şu pahalı, bu ucuz da bak şu kol gibi girer gibi yaklaşımlar bence bir şey ifade etmiyor.
X yerde kazanan insan X yerin giderleri ile satın alma gücü hesaplanıyor, Türkiye'deki için Türkiye'nin giderleri ile hesaplanıyor. O listedeki her ülke, türkiyeden iyi şartları bulunduruyor.
Avrupa'da vergi kesiliyormuş maaştan; bizde kesilmiyor mu ?
Bordrolu çalışan herkes parası eline kesilmeden çoktan ödüyor o vergiyi. Hatta bir de şu durum devreye giriyor.
Traş olduğunuz berber, Vergi Kaçırıyor. Gelirini doğru beyan etmiyor. Denetlenmiyor.
Alışveriş yaptığınız bakkal, Dişinizi yaptırdığınız dişçi, yemek yediğiniz lokanta vs vs vs bordrolu olmayan her tür insan gelirini doğru beyan etmiyor. Kaç fiş az kesebilirse kar sayıyor.
Bununla da bitmiyor, evine yaptığı harcamayı gider yazıyor.
Araba alıp biniyor, masraflarını gider yazıyor.
Yakıt alıyor gider yazıyor.
Ülkenin bir kesimi bu durumda yaşıyor, bir kısım bordrolu enayi de peşin peşin vergisi kesilip yaşamına devam ediyor.
Dışarıda adalet var, eşitlik var..
Ha bir de, huzur var ya. Eşiniz gece 3 te sokağa çıksa, arkasından bakmanız gerekmeyecek bir yerde yaşamak ne kadar ilginç olurdu. Toplu taşıma kullanmasın, taciz edilmesin diye huzursuz olmamak..
Ben en yüksek oranlı katolik ülkelerden biri olan tutucu Polonya'da, 50.000 nüfuslu yerde yaşadım.
Ten rengi esmer, saç siyah; sakal hiç kesilmiyor. Yani tam anlamıyla bir yabancıyım.
Bir dükkana giriyorum, yüzler gülüyor. Günaydın diyorsun tutmayan bir telaffuzla, yine yüzler gülüyor.
Kapıyı açacaksın çıkmak için, karşıdan gelen kişi üstünden geçmeyi denemek yerine kapıyı açıp tutuyor.
Anlattıkça çok uzun gider, özeti dışarısı güzel. Şart müsaitse denemek iyidir. Yılın yarısı güneşsiz geçecekmiş, günde 3 saat aydınlık gerisi loş olacakmış. Alışıyorsun.
+ ları var - leri var, hayat görüşü ve vizyonla ilgili şeyler gerisi biraz..
@rebeloghy
yorum için teşekkür ederim hocam yazı uzun diye alıntılamadım
aynı düşünüyorum biz ekonomik olarak baktık burada(ki bence hala trden daha iyi kesinlikle) ama işin birde huzur-saplık-gelecek boyutu var
2 ay önce giden arkadaşım hem kendisi hem eşi memur ama adam orada bri restoranda yardımcı olarak çalışmayı kabulleniyor
çünkü burada bir gelecek yok muhalifiz biliniyoruz eywallahımız yok birilerinin 2 aptal yorumuna hem işimizden hem hayatımızdan hemde pasaportumuzdan olma imkanımız var
hazır fırsat ve imkan varken bir gidip bakmak ağır basıyor :icon_tup:
Herkesin yaşam tarzı farklı buna lafım yok fakat söylemek istediğim şu insansınız hiç bir aktivite veya ek masraf olmayacak mı?
2010 senesinden beri her sene ingiltere ye gidiyorum anlatmanıza gerek yok.
En son gidişim bu yaz işte dil eğitimi için tekrardan sertifika almam gerekti o amaçla gittim 1300 pound kazanan birisi 550 pound ev kirası 250 pound mutfak masrafı olsa geriye kalan ihtiyaç alışverişleri telefon faturaları internet faturası diğer faturalar vergiler çocuk masrafları derken minimum 300 pound desek geriye 200 pound kalıyor bu para ile gerçekten neler yapılabilir bir de mesajlarda Türkiye'ye para biriktirme mevzusu vardı o kısımı merak ettim.
hocam bakın ben 1300 poundla orada yaşayacağım demiyorum
1300 poundla orada yaşayan bir ailenin burada asgari ücretle yaşayan bir aileden daha iyi yaşayacağını savunuyorum
benim trde çok şükür gelirim iyi yaşamımda belli bir standart var tabiki bazı sebeplerden dolayı belirli bir standarttan vazgeçmeye hazırım bu ayrı
yukarıdaki örnek 1 kişinin günde 5 saat kaçak olarak çalışması sonucu kazanılan para
türkiyede haftada 7 gün 12 saat çalışan suriyeliye haftalık 400tl veriyorlar
ben altı doldurulmadan yapamazsın-yaşayamazsın yazanlara kızıyorum diyinki bana şu masrafın var bu masrafın var tamam gözümden kaçmıştır eyw
ama rakamları ortaya koyduğumuz zaman orada yaşayan birisi için ingiltere değil türkiye pahalı bir ülke..
ben şu an türkiyede eşimle birlikte asgari ücretle çalışsak geçinemem
ama ingilterede eşimle birlikte asgari ücretle çalışırsak buradakiinden kat be kat daha iyi daha sağlıklı daha güvenli yaşarım
Almanya'da 2 gün geçirmiş birisi olarak iki kelam edeyim:
Düsseldorf'tan Münster'e eğitime gittim. Birincisi İstanbul'un kaotik ortamından sonra çok sessiz hatta fazla sessizki yanımdaki çekçekli bavulun sesinden rahatsız olurlar diye elimle taşımaya başlamıştım.
İkincisi eğitimde eşlik eden bayiinin yaşı benden 10 yaş büyük olmasına rağmen benden genç gözüküyordu ha keza eğitimi aldığımız yazılımcı 70 yaşlarına geldi.
üçüncüsü herhangi bir eli yüzü düzgün restoranda kırmızı etten oluşan yemek ve içeceğe adam başı 25€ verdik. 25TL'ye 350g et ve el yapımı limonata veren bir yer var mı? (yemek yediğimiz yerler turistik bölgelerde idi)
dördüncüsü muhtemelen TR'de aldığım maaşı rakam olarak Euro cinsinden orada alırdım ve eşim heralde çalışmasa bile sağlam bir hayatımız olurdu