Yurt dışında üniversite yılları.
Toplamda 7 Türk öğrenciyiz, dördümüzün arabası var. Ama ne arabalar...
En pahalısı 400 dolar, en ucuzu da 50 dolara alınmış, V8 motorlu, tank gibi otomobil irisi şeyler.
Şehir içinde birimiz diğer araçlardan birini kırmızı ışıkta durmuş halde görürsek, gidip arkadan DAN diye vururduk.
Milletin aklı çıkardı, ama o arabalara hiçbir şey olmazdı.
En büyük araç da benimkiydi. 6.4 litre V8, yaklaşık 2900 Kg.
2003 yılında hasarsız boyasız E39'umuzu aile dostumuza vermiştik. Annesi rahatsızdı arabayla hastaneye götürüp getirmesi için. 15 gün sonra araba geri geldiğinde ilk gün yağ lambası hiç sönmüyordu ve soğuk marşta stop ediyordu. Ertesi gün sabahta aynısını yapınca çekiciyle servise gönderdik.
Meğersem arabayı verdiğimiz dostumuzun oğlu yağ kartelini patlatmış sonrasında saçma salak tırcı yağı eklemiş ve o haliyle bile deli gibi yanlamış tapa gaz gezmiş. Motor çöp haliyle. Ne piston kalmıştı ne de kapak.
Sonuç : Piyasası 23-25 bin TL idi o zamanlar. 15 bin TL'ye zar zor sattık arabayı. Dostumuzla da aramız bozuldu tabi. Küfür kıyamet vs.
Otomobilin bir kullanıcısı olur. O yüzden kimseye vermem.
Rotary.. because we dont need many liters to kick u'r ass..
Antalya Atatürk parkında gişeden geçince park alanı var solda kalıyor yol seviyesinden aşağıda, kız arkadaşım yanımda geri geri çıkıyorum birden gözüme 4 tane bacak takıldı ve güümm ortada ki kocaman çınar ağacına çarptım tampona mı yanayım yediğim tribe mi
Park ederken kendi aracımla babamın aracına çarptım
Benim arabada konuşan park sensoru taktırmış benden önceki sahibi.
Arabayı arkadaşa verdim ben yanındayım arabayı park ediyor o park ederken bende bişey dicem ama bi türlü aklıma gelmiyor.
Geriye taktı 60cm-50cm-40cm sonrasında durunuz diyor. Ayarı bu şekilde
Arkadaş 40dan sonra gelen durunuzu algılayamadı arkadaki tahtaya tatlı sert vurdu döndü bana diyo rki 40 santim diyordu 40 santim gitmedm
aklımda olup söyleyemediğim şey o an aklıma geldi arabadaki sensor 40 cm sonrası sıfıra sıfır oluyordu
eski tip park sensörüne dikkat etmek lazım.
Biz Kaybettik, Cennet Kazandı. Seni Çok Özlüyoruz Kubilay YILDIZ
sene 2011..
babamın kamyonet ile benim araba arka arkayalar , babamın kamyoneti geri almam gerekti bi sebepten , geri geri gelirken kütt kendi aracıma vurmuştum ... (ön sinyali kırıp kaputu ezmiştim)
sene 2012
baba ile tartıştık bi sebepten , yine araçlar arka arkaya , bu sefer kendi aracımı geri vitese takıp sinirden babamın kamyonetin kasasına vurmuştum , vurduktan sonra anahtarı kamyonetin kasasına atıp ordan uzamıştım .. (arka stopu kırıp bagajı ezmiştim)
tabi ya ...
burası iç dökme konusu olmuş millete ne hikayeler varmış en iyisi kimseden araba alıp vermemek hesabı kendine sorarsın en azından
Hiç sakınmadım,başıma da birşey gelmedi bu zamana kadar.
Tabi her arkadaşıma da aracımı vermem,sayılıdır.
2012 yılında Doblo aldık. Sıfır kilometre. Kız gibi bakıyoruz. Müşterimiz bindi araca. Malı var. Götürdük yanaştık. Kapıyı bir açtı dann...Cart,curt ediyor kapı.Altı çizildi tabi biraz...
Bir 131 aldım. Boya vs. çok iyi değil ama albenisi çok. Dedim hem detailing antremanı yapayım hem de bir polisaj görsün yüzü. Komple polisajını yaptım,motor,alt,iç temizliğini yaptım sökerek... 2 gün uğraştım. Babam çok beğendi. Bir gün biryere giderken benim arabayı alın ben eve giderim zaten çıkınca dedi. Doblo'yu aldım. Tatile gittim. Geri bir geldim. Benim arabayı fırça,kova,pril üçlüsü ile yıkamış.Ne wax kalmış üstünde, ne de polisajım... Heryer dairesel olmuş. Jest yapmış gibi anlatıyor bide...2 kelime söyledim. Şimdi detaylı temizlik yapınca benim arabayı da yap güzel yapıyorsun diyor.
Ailemde bir de kapı kapatma sorunu var. Han kapısı kapatır gibi gerinerek kapatıyorlar. Arabanın cam 2 parmak açık. Bir savuruyorlar kapıyı. Şangırt...
arabamı vermeyi hiç sevmem, başkasının arabasını kullanmayıda hiç sevmem, arabaya binildiğinde bütün tuşlara basılmasına sinir olurum hanım bile alıştı artık klimayı camı ben açıp kapatıyorum.
amma bir gün danışmanlığını yaptığım bir firmaya sıfır reno tır geldi. dur şunun içine bakayım derken kapıyı bir açtım daaaan sundurmaya çarptı kapı anında kaçmıştım
Romeo <3 Giulietta
İnsanlar ikiye ayrılır. İşine gelenler işine gelmeyenler olarak.
Kendi Ahlakın için Kuran'ı oku, vatanın için Nutuk'u oku.
Hakikatten yana olacaksan, yalnız kalmayı göze alacaksın...
Dr.ECU
dayımın oğlu evleniyordu, arkadaş ile konvoya katılmak için evin oraya gittik. Neyse evden damat falan çıktı, arkadaş dedi ki al sen kullan..
sıracevizler caddesini bilen bilir, orada u yapim derken yapamadım direk sabit duran araca girmiştim kartal ile. Kartal ın ön tarafı akordiyon oldu tabi
arkadaşta n'aptın a.. diye söylenince bir şey diyememiştim.
Arkadasin arabayida ben kullanıyorum.
2012 mondeo neyse bunu ve bi arkadasimi benim eve biraktim markete gidicem bisiler alcam icicez edecez alem spec
marketten ciktim geriye taktim küt bi ses cop vardi oma vurdum ona diye indim. Ne copu c4 varmis, sagdan far camurluk kaput tampon l alayina yerlestirmisim. Mondeoda sadece sol camurluk biraz ezildi. Sabahina satmaya gidicektik yinede gittikte 1500tl kesti galerici arkadas
1881 - 193∞
Şu konudan %85 tımarhane vakası çıkar arkadaşlar pireyi deve yapmayın. Bu işler basittir, ya vermicen kimseye kafan rahat edecek ya da veriyosan artık her şeyi kabullenmişsindir, sesin çıkmayacak. Ben sadece güvendiğim kişilere arabamı veririm. Çok çok nadir güvenmediklerime veririm, o da kontrollü.
Not: verdi vermedi muhabbetini ilgili şeye çekeni yakarım
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)