etc Nickli Üyeden Alıntı
İşim gereği sık seyahat ediyorum ve gittiğim ülkelerde araç kiralıyorum. Çok uzaklaşmadan Avrupa'dan örnekle trafiği ve insanının atarlılığı bize en çok benzeyen ülkeler balkan ülkeleri, özellikle Yunanistan ve İtalya'nın köy/kasaba mecraları diyebilirim. Meraktan sizin gibi de denemeler yaptığım oluyor. Buralarda dahi araç sürerken en ufak bir tacize uğradığımı hatırlamam. Sadece kendi kendine aracın içinde söylendikleri oluyor ama size fiziksel ve/veya aracın herhangi bir ekipmanını kullanarak taciz söz konusu dahi olamaz. Almanya ve kuzey Avrupa ülkeleri bu işin aşmış kısmı, bırakın eli kolu kornayı, sellektörün varlığından haberleri yok o insanların. Çünkü yol istemek için böyle bir şeyin kullanılması öğretilmemiş ki onlara. Döndükten sonra burada aracımı sürerken kendi içimde inanılmaz sorgulamalar yaşıyorum, en son dünya bir toz bulutuydu derken eve varmış buluyorum kendimi. Adamı filozof yapar buranın trafiği...
Artık dış dünya ile irtibatımı tamamen kesiyorum. Tekerlekli sandalye/engelli araçları, ambulans/itfaiye/polis gibi acil durum araçları ve yayalar dışında trafikte benim dışımdaki her şey benim için yok hükmünde. Camlarınıza film çektirin, dış dünyadan izole olun. Müziğimi açar yola odaklanırım, sol şeritle pek işim olmaz, millet isterse birbirini yesin...