Sokağa çıkma yasağını 4 güne bağladılar iyi yaptılar da bizim patron perşembe ve cumanın yerine 2 hafta boyunca 2 saat fazladan çalışma istediğini söyledi şimdi. Lafa gelince hak hukuk allah kitap demeyi çok iyi biliyor ama bu yaptığı ne hakka ne de hukuka sığar. Keyfi tatil yaptığımızı falan düşünüyor olsa gerek. Bilinçaltımda duvardan duvara vuruyorum kendisini elimden başka bir şey gelmiyor ahshagahag
market işini file'de yapıyorum orda da sebze meyve biraz pahalı oluyor. Teyzemin alışverişini evinin önündeki mopaş ve bimden yapıyorum; keza anneminkini de bimden yapıyorum. Bim'i kısaca zengin ediyorum (file=bim). Bimde eğer meyve sebze bulursanız genelde uygun fiyatlı oluyor.
Filede dondurulmuş pekin ördeği bile satılıyor
Bir işveren olarak o kadar ufak hesaplar peşinde koşmuyorum. Lakin işverenler de sebil değil. Her hafta böyle 3-4 gün çalışmayla ne kadar idare edelim. Çalıştırmayacaklarsa yarım ağız yapmasınlar, aciliyeti olmayan tüm sektörleri bir süreliğine durdursunlar. Herkes ona göre başının çaresine baksın.
Hem istihdam devam etsin, hem az buçuk vergi-prim gelsin ya da tahakkuk etsin, hem de evde kal Türkiyem. Öyle bi dünya yok valla.
iş için şehirlerarası seyahat için ne gerekli, istanbul'a gitmem gerekecek sanırım yasaktan önce veya hemen sonra?
DÜnyada yaşanan salgınların grafiksel hali.
Dünya nüfusunun grafiksel hali.
Bazı salgınlar neredeyse dünya nüfusunun tamamına yakınını alıp götürmüş. Tüm devletlerde dünyanın bir ucundan bir ucuna her türlü saldırıyı yapabilecek askeri sistemler mevcutken, böyle bir salgında bile hala elimiz kolumuz bağlı kalıyor.
Derinlemesine hasta bir topluma uyum sağlamak bir sağlık ölçütü değildir.
Bakana dün bu İstanbul ölüm sayıları ile ilgili soru sordular, il dışına cenaze göndermiyoruz şu tarihten beri, ondan dedi... Toplam ölüm sayısına bakmak lazım dedi. Kendi içinde mantıklı bir açıklama gibi duruyor ama ölüm sayılarına genel itibariyle inanmıyoruz tabi.
Daha önce Yılmaz Özdil'in dikkat çektiği rakamlar muhabbetiyle ilgili olarak birkaç kişi de yazdı, hatta rebel de dedi ki Fatih gibi dangalakların bilmediği bi bilim var, istatistik diye... İstatistik, gerektiğinde çok güzel manipülasyon ve yalan bilgi aracılığı için kullanılır. İstatistik bilenler bunu da çok net bilir. Bir istatistik verisi verirken bazı detayları, veya buna bağlantılı diğer istatistikleri vermezseniz, elinizde ilk baktığınız tabloda aynı rakamlar olmasına rağmen çok farklı veriler elde edersiniz. Bu yüzden istatistiğe "yalan bilimi" de derler
Herneyse, amacım bunun üzerinden bir tartışma yaratmak değil de fikrimi söylemekti... Özdil'den de nefret ediyorum ayrı konu
Bunun haricinde, gündem olarak anlamadığım bir durum ise Avrupa'da bazı ülkelerin "normale dönüş" açıklamaları.
Örneğin Avusturya, Almanya diyor ki, efendim ay sonundan itibaren şunlar şunlar açılacak, toplu taşımada maske kullanımı zorunlu...
Eee? O zaman ya bugüne kadar yaşadıklarımız hikayeydi, ya da siz bu durumu hafife alıyorsunuz.
Daha önceleri de fikirlerini yazdığım, danıştığım doktor arkadaş diyor ki, ekonomik olarak ülkeler zaten bu kadar duramıyor, bir şekilde sistemi çalıştırmak zorunda kalıyorlar... Tamam diyorum peki 2.dalga olmayacak mı bu durumda... Bu kadar şeyden sonra artık olmaz diyor. Çünkü bulaşma hızı baya bir yavaşlıyor diyor millet dışarı çıkmayınca, sokağa çıkma yasağı vs. ile...
Şuna benzetti, mesela Ocak-Şubat'ta çocuklarda influenza salgını vardı. Bir süre sonra doktora başka bir gidişte doktor bize "okula yollayabilirsiniz, influenza bitti" dedi. Ona benzetti, doktor sonuçta %100 bittiğini bilmiyor ancak ellerine gelen vaka sayılarına bakıldığında salgının artık "salgın" olmaktan çıktığını, vakaların da hiç bir zaman eskisi gibi artamadığını, eldekilerin iyileştirildiğini söylüyor.
Bu ülkelerdeki durumu da bununla açıkladı. Bizdeki bayram sonrası planlama da bu olabilir, ha ama ben halen biraz erken olduğunu düşünüyorum. Çünkü atıyorum bi Almanya gibi başarılı değiliz bence.
ABD'ye bakmayın zaten hikaye... Geçende Altaylı'nın yine bir yazısı vardı, biz buradaki CNN'i şikayet ederken adamlar orada trollük yapıyorlar, Türkiye'de vaka sayıları ölüm sayıları gizleniyor diye.. Adamların dünyanın bir numarası olmak istemediği tek konu bu virüs oldu heralde Trump çok bozuluyor ABD birinci sırada deyince Ulan bizde sayı gizlense de günde 30 bin kişi ölmüyor...
Ölüm sayılarına ben de inanmıyorum, çoğumuz da inanmıyoruz zaten de, şöyle bi iyi yön var, yoğun bakım sayıları da düşük, sağlık sistemi patlamamış vaziyette. Yine Bakan diyor ki, başlarda evde kalın gelmeyin vs derken, şimdi en ufak semptomda gelin diyebiliyoruz diyor. Bunlar yine az buçuk da olsa olumlu tablolar.
Bir de bir şansımız, şu ufak tefek tedavi yöntemlerinin zamanlama itibariyle bizde deneniyor, kullanılıyor olması. Bu da biraz etki etti diye düşünüyorum.
Ancak bayram sonrası "tamam devam ediyoruz" demek bizde 2.dalga yaratmaz inşallah.
Hoş, başından beri şu evde kal muhabbeti ile bile şu AKP'li amcanın söylediği şeyi söylemek istiyorum, hiç bişey olmasa bile en azından bişeyler olmuş olabilir, ha geçen hafta iyi zıçtık ama bakalım, inşallah ölümleri, vakaları fırlatmamıştır...
Ha bu arada bir şey daha mesela, inanmak istemediğimiz sürece bir sürü şey bulabiliriz. Mesela test sayısı ve yapılan şehir muhabbeti var. Onları da açıklayın diyorlar. Bazıları diyor ki "testleri İstanbul'da yapmıyorlar". Söylemek istediğim bu, Yılmaz Özdil'in yazdığı ve yaptığı da bu. Bilemeyiz, bilmiyoruz, şüphemiz var, doğrudur, ama direkt olarak iki rakama bakıp "aha bundan, görüyorsunuz" diyemezsin. %50 şansı var, ya tutarsa hesabı.
Geçende bi doktor veya ekonomist bununla ilgili benzer verileri açıklayıp güzel bi yorum yapmıştı.
Bundan sonra dünyada bir sürü şey değişecek, teknolojini kullanımı, insanların birbirleri olan ilişkileri, alışveriş düzenleri bile değişebilir dedi. Ülkeler silahlanma bilmemne yerine bu işlere yoğunlaşmak zorunda kalacak falan dedi. Bizim gibi ülkeler falan pek yapmaz ayrı konu da... Örneğin TLC'de gördüm, Hong Kong'da bir birim var, adamlar salgınları, mikropları, virüsleri falan araştırıyor paso, her gün çıkıp atıyorum kuşları takip ediyorlar, dışkılarından virüs testi yapıyorlar falan filan.. Bu şekilde çalışırsan ilacı da bulursun, salgını kesmenin yöntemini de... Acilen böyle bişey lazım da, bizde o akıl nerdeeeeeeeeeee....
Cehapeli belediyeler bi *** yap(a)masın diye uğraşsın bizimkiler anca...
İTO'dan üretime devam eden firmalar için maske talep formu sorulmuştu, linkini atayım;
https://www.ito.org.tr/tr/duyurular/...ke-talep-formu
Bu arada, çeşitli sektör temsilcileri ile birkaç defa Zoom üzerinden toplantılar yaptık, adamların çoğunluğu AKP'li olmasına rağmen, haliyle hepsi şu anda sövüyor, yardım gelmiyor diyor, krediye ulaşamıyoruz diyor. Bankalara "tavsiye" vermeyle olmuyor diyorlar.
Kısa Çalışma Ödeneği işi bile belli değildi, onu bi nebze çözmüşler, şimdilik tüm başvuruları kabul edip, daha sonra inceleme yapıp, şartları uymayanlardan tahsil edeceklermiş...
Toplantılarda çok şiddetli dile getirmeseler de, üyesi oldukları watsap gruplarında bazı "yetkililer" orada olmayınca daha rahat konuştular Bu salgının ağır siyasi sonuçları olacak diyorlar hep. Adamlar nasıl gidecek, gitmezler vs deniliyordu, salgın iplerini çeker mi ne dersiniz
vefat durumları haricinde bu olay aslında iyi de oldu, her şeyi çabuk tüketen bir toplumduk salgın öncesi, şimdi özgürlüğün, istediğin gibi hareket edebilmenin aslında ne kadar kıymetli olduğunu anlıyoruz. En azından akıllı olanlar bunu anlıyor, arkadaşlık şu bu kavramların da aslında ne kadar boş olduğunu, insanın önce ailesi ve kendisi için var olduğunun bir kanıtı oldu bu durum adeta. Bu olaydan çıkarılacak tonla ders var, örneğin tasarruf edip biraz birikim yapmak lazımmış, hesaplarında bol sıfırları olanlar bunu anlamaz ama kazandığı ile hayatını idame ettirenler gayet net anlayacak.
Salgın sonrası şahsi beklentime gelirsek millet çılgın gibi sağa sola dadanacak, avm ler dolacak, oteller dolacak.
Bunlar ekonomi için iyi gelişmeler olsa da sağlık açısından tehditkar geliyor bana.
Bu yüzden bu iş bitti deseler de kendi sosyal izolasyonumu uzunca bir süre devam ettirmeyi düşünüyorum.
Çin söylediği zaman dalga geçmişlerdi. Enteresan şekilde sigara kullananlardan yakalanma oranı düşük demişti.
Fransız uzmanlardan carpıcı sigara araştırması! Corona hastalarına nikotin bandı uygulayacaklar - Dunya haberleri
It’s better to walk alone, than with a crowd going in the wrong direction... (Grant)
Allah allaaaaahh... Yav tam bi Sözcü haberi dicem... Bugüne kadar da elli kere yanlış denilenler doğru, doğru denilenler yanlış çıktı. Bilemedim şimdi...
Çatır çatır sigara kötü geliyor, riskinizi artırıyor diyorlar... Neye uyacağımızı şaşırdık ya, lanet olsun, devamlı bi güncelleme geliyor.
Sigara öldürür ama corona virüs hücrelerini de insanı öldürdüğü gibi öldürüyor denmişti çinden bir doktor tarafından sonra o doktor hakkında soruşturma açıldı diye haber çıkmıştı.
Şimdi bu sözcü haberi de sözcüye ait değil.
French researchers to test nicotine patches on coronavirus patients | World news | The Guardian
It’s better to walk alone, than with a crowd going in the wrong direction... (Grant)
Elektronik sigaramın nikotin oranını arttırsam mı diye düşünüyorum Ahahah. Yatırım tavsiyesi değildir! Diye not ekliyim
It’s better to walk alone, than with a crowd going in the wrong direction... (Grant)
Bu iki saçma haberi paylaştım diye kimse ciddiye almasın. Sigara öldürür bu çok net.
Bu haberleri tütün endüstrisi birilerini fonlayıp yaptırıyor olabilir.
Ancak tesadüf olabilir ama bu virüsü kapan genç kesimin sadece %4-5 civarı sigara kullananlar. İncelerler illaki bu konuyuda. Bekleyip göreceğiz.
It’s better to walk alone, than with a crowd going in the wrong direction... (Grant)
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)