Psikolojik olmadığına eminim..ÖmerF.Bayar Nickli Üyeden Alıntı
Psikolojik olmadığına eminim..
tabii ki test yaptır, aman diyeyim...
Doğruluğu %60mış abi testlerin. Nasıl güveneyim?
tat ve koku almada problem varsa mümkün, yoksa gidip hasta olmak da var
Arkadaşım, arkadaşı pozitif çıktığı için test yaptırdı, sonucunda kendiside pozitif çıktı. Sorun şu ki en ufak bir tıksırma ateş halsizlik dahi olmadı 14 gün boyunca. Daha ilginci burun buruna yaşadığı eşi negatif sonuçlanmıştı ilerleyen günlerde test yaptırmasına rağmen. Test sonuçlarına random atıyorlar herhalde
.
Ankara'da her yer kırmızı, mezarlıklar hariç... oraya mı gidin diyorlar???
Öğle olmasına rağmen kimsenin umrunda değil gerçekten.Neye güvenip böyle rahat davranıyorlar anlamıyorum. Medikal sektördeyim işlerimi tel ile halletmeye çalışıyorum.
Mümkün oldukça ziyarete gitmiyorum.
Okulları böyle bir ortamda neden açmaya çabalıyorlar? Catering firması taş mı yesin, kırtasiye firması taş mı yesin, okul kıyafeti yapanlar taş mı yesin, servis hizmeti verenler taş mı yesin? Atın çocukları ateşe bakalım ne oluyor görelim. Anası babası doğuştan astım olan var, bir arkadaşımız kalp hastası, bir arkadaşımızın çocuğu da astım hastası, çocuk her mevsim hastalanabiliyor ve haliyle çevresini de hasta edebiliyor. Çocuğun ekim başında doğum günü var, ne zaman gittiysek çok şükür boş geçmedik bizim çocukda hastalandı.
Okulda sınıfta sosyal mesafe yapsalar koridorda, yemekhanede ne olacak. Küçüklerin bütün gün maske takabileceklerini de sanmıyorum. O maskeler tek tip olsa, yemek yerken maskeleri çıkardıklarında birbirlerine karışabilir, yere düşebilir, yerden alıp ağzına takabilir.
Tüm personele günlük test mi yapacaklar? Herhalde böyle bir durumda günlük test sayısı 1 milyon olur. Hoş testin de %100 doğruluk payı da yok. 3 kere negatif 4.'de poztif çıkabilirsin.
Sırf başından savmak için okula gitsin diyen veliler var. Çocuk ile bakıcı ilgileniyor, anne bütün gün mabadını gezdirmekle meşgul. Hastalansa bile okula gönderenler var. (evde bakabilecek durumu olan da aynısını yapıyor, git çocuğum en az 3 çocuğa bulaştırmadan gelme, bayılırsan okuldan arasınlar gelip alırım seni veya bakıcı alır aman bana ne)
Neye güveniyorlar veya neyi garanti edebiliyorlar ? Mart ayında sınıfın hatta okulun yarısı kırıldı. Okul hiçbir önlem almadı. Hatta, garipsemediler, telefon dahi açıp sormadılar. Bizim çocuk havale geçiriyordu. Titremeler, bir düşen bir çıkan ateş, halsizlik, üstüne yürüyememesi... (yüksek seyreden veya bir yüksek bir alçak giden ateşte kalçada veya ayaklarda su toplaması olabiliyor ve çocuk bu ödem geçene kadar yürüyemiyor. Bizim 2 kere başımıza geldi. İlk seferinde çocuk derdini anlatamıyordu, hastane de sabahladık o test bu test soyup sogana çevirdikten sonra çözümü bulmuşlardı. Buradan memorial'a da.... neyse)
Çocuk hastalanınca ayakta atlatır falan mı sanıyorlar. Her çocuk aynıdır mı diyorlar? Bu inadın sonu iyi olmayacak diye düşünüyor ve endişeleniyorum. Her geçen günde gerim gerim geriliyorum.
Konu imprezaWRC tarafından (03-09-2020 Saat 09:46 ) değiştirilmiştir.
sistem ölen öldü kalan sağlar bizimdir'e doğru gidiyor.
Ekonomi > Corona oldu.
günde 5.000 vaka ve 100 ölü olsa bile artık bunlar normal karşılanır oldu, ayda 3.000 ölü senede ortalama 35.000 kişi ölse hadi 5 sene sürse en fazla 200.000 ölü ile hallederiz, sonuçta 70 milyon nüfus var... bence böyle düşünüyorlar, şurada 3 ay sonra 1 sene olacak, ne aşı var ne de tedavi...
Cuma günü pozitif çıkan hastanın 6. günde hala sistem girişi yapılmadı,karantinası olmadı,devlet memuru olan eşine temastan dolayı rapor verilmedi test yapılmadı... Burası Ankara...
mevcut pandemi yönetimi
turbocuk istiyoruz
ankarada vaka artışının sebeplerinden birisi de gerizekalı kamu yöneticileridir
bir büyüklerinden icazet almadan kendi kendilerine karar verip sorumluluk alabilecek yeterlilikleri olmadığı için aptallıkları hastalığın yayılım hızını arttırmaktadır..
"gafleti, zılleti ve cehaleti tattık. sıra sefalette."
Haritada bugün Mayıs ayındaki kırmızılığın 5-10 katı varken sayıların yarı yarıya olması da cidden ilginç....
"...Bilgisiz kimseler onlara söz söyleyince "Selam" der geçerler."
şu an vaka sayısı gerçekten 1.500 olsaydı, o rakamlara en fazla 100 diye yansır 'ahanda coronayı ilk yenen ülke olduk' derlerdi...
Burada şöyle bir durum da var.Ya bizde onu ta başlangıçta yaptılar.
Yurtdışından gelende risk var dediler ettiler o kadar, bizde bilgi işlemden elemanlar eğitimden gelmişlerdi, adamlar hakkında bizimkiler karar verene kadar akşamüzerine kadar binada heeeeeüüeüüüeeeee diye sırıta sırıta gezindiler. Mesai bitimine 1-2 saat kalmış, "siz eve gidin, karantinada kalın" demişler sonunda.
Biz de yarı kamuyuz ama dediğin gibi vasıflı adam yok, inisiyatif alacak adam yok. Bi tane delikanlı çıkıp diyemiyor "lan ben karar verdim adamlar hasta olabilir, ben gönderdim" diye, o üstünü bekliyor, o daha üstünü bekliyor... İlla bekleyip soracaklar.
Askerlik gibi... Adamlar devamlı başkasına atıyor ki sonrasında bir şey olursa "o dedi, ben demedim" diyebilmek için.
Bazen üste doğru o kadar saçma salak şeyler çıkıyor ki, bi ara YK Başkanı bize not iletmişti, daha doğrusu GSY'ye idi not... "Beni böyle boş işlerle uğraştırdığınız için teşekkür ederim, bunu bana niye imzaya gönderiyorsunuz!!??" diye
Amirlerin temel görevi iş görmek olmasına rağmen, kendilerince vazife bildikleri en büyük görev ÜSLÜKLERİNİ TASLAMAK olduğundan, verilen karar doğru olsa bile "BAĞAAA SORMADAN NASU GÖNDERURSUNUZ" olacağından herkes "banane aq, nolursa olsun" modunda takılıyor.
"...Bilgisiz kimseler onlara söz söyleyince "Selam" der geçerler."
Coraspin i ibuprofen le değiştirin.
Imuneks yerine de Propolis yiyin.
"...Bilgisiz kimseler onlara söz söyleyince "Selam" der geçerler."
Binali Yıldırım ve eşi koronavirüs e yakalanmış. Korunarak yaşayanlar bile yakalandığına göre normal vatandaşların durumu hepten vahim. istanbul da toplutaşıma ile işine gitmeye çalışan vatandaşa Allah yardım etsin.
bisiklet kullanın derim mümkünse ya da özel vasıta ama istanbulda trafik derdi çok bisiklet en sağlıklısı gibi
"gafleti, zılleti ve cehaleti tattık. sıra sefalette."
Alıntı
